Liberal “bedir Muharriri: Emile Faguet Devletin hakları Böylece, büyük devletler bi birlerini yaratmışlardır.-Her biri bilâşüphe mukavemet için kendi kendini yaratmış, fakat ilka et- tiği korku tesirile de komşul rını yaratmıştır. Bunun neticesi olarak büyük her devletin mer- 'kezi hükümeti (omuazzam bir hudret ibi oldu, zira o kadar minnetdarlık ve o kadar emni- yet besliyordu ki ona ne vermek ne bahşetmek, ne terketmek lâ- zım geldiği artık pek bilinemi- yordu. Mesele pek basitti, Ona yaptığı hizmete mukabil bir şey vermek lâzımdı, ve madam ki sebebi vücudu müdafaa idi, mü- dafaa için elzem olan her şeyi vermek ve fazlasını vermemek lâzımdı. Fakat hükümetler böyle açık muhakeme etmezler ve hü- kümetler böyle muhakeme et- mesini sevmezler. Milletler hükömetlere, harice karşı müdafaa için elzem olan şeyle hiç te lüzumu olmıyan şey- leri birbirinden tefrik etmeği bilmezler. Vatanperver oldukları vakıt ona bilâ tefrik her şeyi vermeğe < mütemayildirler, zira o kendilerini müdafaa eder. Va- tanperver olmadıkları zamansa bilâ istisua her şeyi reddetmek isterler, zira müdaffa edilmek ih- tiyacını hissetmezler. Bunun neticesi şudur ki, sı- rasına göre, fakat hep tersine olarak, ya tamamen istibdatçı, yahut liberaldirler. Bazan vatan- perverlikle gaşyolarak bir 15 inci Luiye her şeyi verirler, her şeyi bahşederler, her şeyi terkeyler- ler; bazan da kendi mahalli muhtariyetlerini veya. dinf”hür- riyetlerini korumak Umaksadile ecnebileri imdatlarına çağırlar. Bu iki tavrı hareketin biri di- ğeri kadar manasızdır. Hükümetlere gelince onlar daha sebatlıdırlar. Onlar daima ayni fikirdedirler. Mümkün ol- duğu kadar fazla nüfuz ibi olmak isterler. Bir hükümetin, kim olursa olsun, Devlet dahi- linde her şey kendisinde olmazsa bundan muazzam bir like doğacağına mesi imkânı yoktur. Her kim olursa olsun, bir hükümetin ken- di haricindeki şeyleri kendisine muhalif farzetmemesi imkânsız- dır. Devlet dahilinde asgar! bir hürriyet veya muhtariyet sahibi olan her hangi teşekkülü Devlet içinde Devlet suretinde telâkki “etmemek her hükümet için imkân haricindedir. Her hü- kümet kendini hatasız addeder. Liberal hükümet yoktur. Bazan aldanırlar; zira mev- cut olmıyan “Aadam haklarına, değil, fakat taamül veya kanun mucibince vatandaşlara, cemiyet- lere, şehir ve vilâyetlere aithak- lara pek hurmetkâr olan kükü- metler görülür. Fakat bu bir) hatadır. Liberal olan hükümet değildir, yalnız, vatandaşlar o- nün mütehakim olmasına müsa- ade etmiyorlar demektir. Hükü- met o vakıt kendinin aczinden başka bir şey olmıyan bu vazi- yetle tefahur eder ve zarureti fazilete kalbeyler. Fakat, kendi haline bırakılırsa, elinden gel- diği kadar tazyikkârdır, ve za- ten başka türlü olabilir mi? A- merika hükümeti bile mütehak- kimdir, yalnız tehakkümünü kul- lanmamağa katlanır. EEPLIELILIUTATIII TEREDDÜTSÜZ İDDİA MÜTTEHEM... Bu akşam saat 7,15 ve 9,30 da ELHAMRA £. Milli Kütüphane sinemasında başlıyor Şunu da ilâve ediniz ki, eli- mizden geldiği kâdar tehakküme bizi sevkeden sevkitabiiden baş- ka, tali bin sebep vardır ki hü- kümetleri bu zihniyete saplattı- rır, Onlar nihayet pek tabit ola- rak memlekette yüksek (olarak yapılmış (ne © varsa; O bunu kendilerinin yaptıklarına kani olurlar. Dinler de bu hataya yardım ederler ve mümkün olduğu ka- dar bunu neşrü ilân eylerler Büyük mükadderatı olan büyük bir memleket, kemali safiyetle Allahın himayesi altında olduğu- nu tehayyül eder ve binaena- aleyh, Allahın bilhassa reisle- rini himaye ettiğine zahip olur. Devlet reisleri böylece Allahın büyük oğlu vaziyetine geçer ve kutsiyet kesbederler. Dini ve as- keri reisler olurlar. Allahın mü- messili mevkiine geçerler. Her- kes buna biraz inanır. Bilhassa kendileri pek çok inanırlar. Bu şerait dahilinde memle- kette hatırı sayılır birisi olabile- ceğini nasıl kabul edebilirler? Memlekette kendilerine ait ol- mıyan bir şey olabileceğini nasil kabul eylerler? Her hükümetin fikri, şu düşüncede mündemiçti “ Memleket benin Binaena- leyh tenkide tehammül etmemek her hükümetin ruhu icabıdır. Tehammül ederse emin olunuz ki başka suretle hareket edemediği içindir. Bu, tahayyül edilebilecek her hükümet hakkında — doğrudur. Aristokrasi hakkında doğrudur. İlâveye lüzum yok ki, demokra- si hakkında da doğrudur. Zira şu takdirde hükâmet doğrudan başına geldiğinden zahiren, diğer her hükümetten ziyade “Mem- leket benim,, demek ve hiç bir mukavemete, hiç bir itiraza ta- hammül etmedikten başka, ken- disinden başka türlü düşünülme- sine de tehammül etmemek hak- kını haizdir. Bununla beraber bu şaşılacak iddianın esası nedir? Bütün memleketin kendisi olduğunu id- dia eden bu hükümet esas il barile nedir ? Memleket dahilin- de nizam ve intizamı temine ve harice karşı memleketi müdafa- ya memur edilen, veya vaziyet tarafından o mevkie geçirilen bir memur. Bundan fazla bir şey değildir. Şu halde ona ne ve: mek lâzımdır ? Dahilde muhafaza etmeğe kâfi vet, harice karşı memleketi mü- dafaaya muktezi kuvvet, mem- leket dahilinde asayişin temini meselesinde itaat, memleketi ha- rice karşı müdafaa vazifesinde itaat ve sadakat. Bundan başka? yerde hakkı de- gilse bile, hiç olmazsa bu hak- kın meşru ve mantıki istimal hakkı da biter, Bu hudut geçi- lince hâlâ hakkının hududu da- hilinde kalabilir, fakat mantıksız olur, muziç olur, can sikici olur ve manasız olur. Binaenaleyh anlayışlı bir li- beralizm hükümeti bütün nokta- lar üzerinde mümkün olduğu ka- dar zaifletmek değil - zira bu da manasizdır. - fakat öyle bir hu- dut çizmek demektirki onun inde merkezi kuvvet çok kud- VE İLAN EDİYORUZ : doğruya milletin vekâletile iş|, “Diğliden; . oğlu on yaşındaki Muhittini pldürmekten mazmun babası Mehmedin dün ağır ceza- da muhakemesine devam olun- muştur. Geçen çelsede vâk'a hallinin keşfine karar verilmiş ve yapılan keşiften sonra köy muh- tarı Mahmut ve karakol kuman- danı Şerif efendilerin bu husus- ta malümatları olduğu anlaşıla- rak, celölerine karar verilmişti. Dün dinlenen her iki şahidin ifadelerine nazaren, vak'ayı ha- ber aldıkları zaman, gidip çocu- ğu pederinin evinde yatmakta olduğu halde gördüklerini veiçö- cuktan sorduklarında (Behi b: bam vurdu) deye cevap verdi .& sebebini sorduklarında (aya- ğıma takdığı zencirin kilidini kırdığımdan dolayı beni vurdu) dediğini ve çocuğun yastığın al- tındada bir tabanca buldukla- rını ve bu taban-ayı kimin koy- duğunu çocuktan sordukları za- man (babam koydu) — cevabini verdiğine şehadet etmişlerdir. Bundan başka şahitler; ayni günde çocuğun babâsından da istizah ettikleri zaman; maznu- nun çocuğu bi ve tabaı Zimmetine para geçirmek ihmal ve terahide bulunmak ive emvali metrukeyi kıymelinden dun olârak ihale ettirmek gibi bir çok salistimallerden dolayı mubakemeleri icra edilmekte © lan, Kemalpaşa malmüdürü bıkı Yahya Hâdi, sandık emi Mustafa, talısildar Tevfik, öm lâkismilliye, memuru Ziya elen: dilerle. rüfekasının dün de | ağıt malıkemesinde muhakeme 6 devayii edilmiştir. — İ Malâm olduğu üzere; 4 Mart 928 tarihinden beri; muhakeme leri devam etmekte olan ve ya pılan tetkikata göre bir çok bui- istimallerin vüküuüü ye Kemal- paşa kazasının, heyeti idaresin- den bazı zevat ile; bölediye-rel sinin de maznuniyetini gösteren bu daya hakkında şimdiye kadar kırktan fazla celsei muhakeme geçmiş ve son zamanlarda müd- deiumumilik makamı, iddianame- sini | sördederek | muhakemenin hitam bulacağı beklenirken; dün coroyan eden muhakemede; mu hakeme safhâsi yeni bir şekle girmiştir... Dünkü celsede maliyeden Yü rut eden cevabi bir müzekkere okunmuş; bu müzekkerede maz- Dunlürdan tahaildar Tevfik efen- dinin bâki kalan zimmeti göste: rilmiştir. Halbuki; mumaileyh Tevfik YALISI LERİ TIRA retli olmalı, onun ötesinde ise hiç bir şey olmamalıdır. Bu hususta Benjamin Cöns- tant'ın sözünden daha doğrusu hiç bir zaman söylenmemiştir. “Hükümet kendi dairesi de hiç bir kudr lıdır. Kendi dairesi dahilinde ise ne kadar kudreti olsa çok olmaz.,, Mesele bu dairenin mu- hitini çizmekten ibarettir. Umu- mi hatlar, umumi prensipler ve umumi tarifelerle işte bunu yap- tık, Şimdi ayni vazifeyi teferru- ata girişerek yapmalıyıy, zira teferruata girişilince mesele ne- zaket kespetmekten hali kal- maz. — Bitmedi — ŞİMDİYE KADAR Oğlunu öldürdü mü? Maznun ben vurmadım. Oğlum kazaya kurban gitti deyor !cayı yastık altına koyduğunu itiraf eylemiş olduğunu beyan eylemişlerdir. Bu şahadetlere karşı maz- nundan' ne diyeceği sorulduğu zaman dedi — Bu çocuğun validesi ve- fat ettiği zaman her bir umur ve husı bana tevdi edilmişti. Çocuğumu ben büyüttüm. Bir baba yavrusunu vürur, öldürür mü? Vakıa; çocuğum yaramazdı. Daha küçük yaşta bulunduğu halde; kuyuların içine girer, oto- mobillerin arkalarına takılır; tre- nin önünden | geçer, ve. bunlar i|gibi tehlikeli. vaziyetlerde bulu- nurdu.. Komşularımda yaramalı- lığından şikâyet “ederlerdi. Ben de; kendisine bir korku vermek ve bu. hallerden vazge- çirmek için ayoğua rencir ta- kardım. İşte o gün 'mengenede bulunan tabanca kazaen ateş almış ve oğlum'da vurulmuştur. Taksiratım yoktur.) Demiştir. Mazhun tarafından gösterilen bazi müdafaa şahitlerinin isti- mal için muhakeme 19 Teşrini- aniye talik edilmiştir. Suiistimal serisi Kamalpaşn suistimali yeni bir safhada efendi; kendisinin zimmeti değil, maliyede, alacağını iddin ediyor- du. Hazine vekili; davanın esası hakkında bir nebze malâmat ver- dikten sonra; tahsildar Mehmet efendinin. vekili . Ahdurralıman boy dedi ki ; L Evet efendim davamız uzadı, Fakat hakikat henüz tenevvür ede miyor; Çünki geçen celsede gelen bir cevapta müekkilimin'hiş bir deyni olmadığı bildirildiği halde, Vu defa başka bir hesap çıkarı lıyor. Yani Komalpaşamın malmü- dürü, müekkilimin zimmeti yok- tar derken, Müdür muavini var dir deyor.' Müdür muavini bu meselede esasen muhbirdir. Yaz- dığı cövabin ne dereceye kadar sahih olacağı vareste İzahtır. Şü halde: Müekkilime ait he- sabat yeniden tetkik edilmeli; ve bak tecelli eylemelidir. Demiştir. Bundan sonra; maznunlardan Mustafa efendinin vekili Ömer Fuat boy de: bir çok miitalebatta bulunıuş ve bir kaç şahidin cel- bini istemiştir. İdin makamında bulunan muavin Şükrü B. bu meselenin tekrar. tetkiki icap, edüp etmiye- ceğini bilâhara söylemek üzere) ovraki mütalen edeceğini ve mü dabaleye taalitku itibarile şahit- lerin celbini istemiştir. Mahkome da 6 suretle karar vererek muhakomeyi 19 Teşrini- Beniye talik etmiştir. Muhakamenin talikinden son ra reis Hasan beyefendi maznun: lar vekillerine hitaben: Size nzun bir müddet veri- yoruz; totkikatınızı mahallinde! ifa ve ikmal ediniz ve bize ayni günde cevap getiriniz; zira iş uzadı. Demiştir, İngilteredel Avusturalyaya Vindman: | Garbi Avusturalya- da | 5 (A.A) — Tayyareci Oscar Gardan yalınız başına bir tayya- reye binerek İngiltereden buraya Etrafında cihan matbuatının hararetli dedikoduları Roma — Cenevrede teslihatı tahdit konferansının içtima et- mek üzere bulunduğu bir sırada M. Mussolininin cihan matbua- tında uyandırdığı tefsirler dik- kate şayandır. Bu tafsirler bu- rada hayretle karşılanmıştır. Tri- büna diyor ki: “Fransa, Alman budutlarında olduğu kadar İtalya hudutların- da da tahkimatta bulunuyor, si lâhlanıyor. Halbuki bu larda tabii müdafaadan mahrum bulunduğunu iddia edemez, Ya- ni hareketi hiç bir sebebi mu- hikka istinat etmemektedir, Fransa kendi topraklarında faşist aleyhtarı cinayetlere göz yummaktadır. Diğer taraftan Al- manya ile iktisadi bir ittifak akdi için bu memleketin haleti ruhiyesini yoklamaktadır. İşte bu vaziyet karşısında M. Mossolini hakikatleri" saklıyan perdeyi yır- tıyor. Avrupaya harp ilânı Bükreş — Adeverul gazetesi “ Bir bardak suda fırtına,” ser- lâvhası altında neşrettiği bir makalede diyor ki: M. Mussolini Avrupaya ve dünyaya ilânı harp ediyor. Yal- nız muahedelerin yeniden tetki- kinde alâkadar olan bazı mem- leketler müstesna olmak üzere diğer.bütün memleketler F: doktrinlerine karşı gayri kabili nüfuz bir'set vücuda getirecek- lerdir. Alman gazetelerinin mütaleati Berlin — Berliner. tageblat yazıyor : İtalyan başvekilinin e Versay. 'muahedesini * gayri kabili muha- faza gösteren nutkü ne kadar enteresan olursa “ölsün “istikbal bir Faşist" Avrupa - tahayyül “e- den : M.. Mussolinin emellerine bu hayali beyanat ile temayül gösterecek değildir. Vorverts şu. mütaleada bulu- nuyor: Alman hükümeti demokrasiye ve sulha karşı her caniyane ser- güzeşti takbih ettiğini sarahatla bildirmelidir. Yani millt ve bey- nelmilel faşizmin her avansı karşı kulaklarımızı tıkamak lâ- zımdır. Mağlüplarla teşriki mesal Abend gazetesi nutku Şu su- retle tefsir ediyor: Ganaimin taksiminden gayrı memnun olan İtalya 1918 mağ- lüplarını daha eyi bir sulh elde etmeleri için onlar tarafına geç- meğe amade olduğu hissini ver- mekle tehlikeli bir oyun öyniyor. Fransa ve İtalya aleyhine müteveccih olan bu siyasetin tat- biki için İtalya bütün mağlüp memleketlere Rusya, Macaristan, Bulgaristan ve ; hatta Almanya temayül gösteriyor. - Almanyayı Fransa aleyhinde bir kombinezo- na sürüklemek teşebbüsü yeni değildir. Bu teşebbüs daima red- dedilmiştir. Sebebini de keşfet- mek müşkül olmasa gerektir. Şimdiye kadar bütün Alman hü- 'kümetleri Alpların diğer tarafın- dan gelen dostane teklifleri red- dettiler. Zira ne teklif edilen işler, ne de Partenerin (şeriki mesai- sinin) evsafı emniyet vermiyor- du. Tehlikeler muazzam görü- nüyordu. Mussolini zannediyor ki Almanyayı emperyalist emel- lerine alet edebilir. Fakat haki- katte Almanyanın akibeti hiç te Mussolinin nutku hulu değildir. Fransaya kendi menfaatlerin, muvafık bir İtalyan - Frans, dostluğu itilâfını tahmil edebil dikleri gün İtalyan - Alma, dostluğunu mevzuu bahis bil, etmiyeceklerdir. Alman hükümeti demokrasi. ye ve sulha karşı caniyane ser. güzeştlerden tevekki © eden bir hudut-|lidü Londra — Düçenin beyanatı Fransayı tahrik edecek mahiy tedir. Ve ona' berri bahri teslihat sahasında hiç bir şey yapmamı. sın mazur gösterecek sebepler vermektedir. meydan (okumaktadır. İtalyan başvekilinin vaziyeti Cenevrede olduğu gibi ihtilâfların müzake rat suretile halli ve itilâf'siyase. tinin tamamen M: Mussolini” harici siyaset. ten bahsederken “ İtalyanın aslı bir harp teşebbüsünde öncü olmıyacağını temin etmiştir. Bu cümle maalesef kuvvetini kay- betmiştir. Önümüzdeki on snne içinde Avrupanın şahidi olacağı müca. delât ağlebi ihtimale göre dahi- Ii mücadeleler olacaktır. Bilâşi he memleketler arasında iht lâflar başgösterecek fakat bun lar bir harp felâketine müncer olmıyacaktır. Defterdarlıktan:. «kac ve Zinci kısım kazan; vergisi mükellefinin 930“ senesi ikinel “taksiti bu ay. zarfındı üücaktir. Bu ay içinde Yeri yehlerin “vergisi yüzde" on ilâve siyle ve tahsili emval kanünun tevfikan istifa olunacaktır. 2 — Şimdiye kadar ruhut ye unvan tezkeresi almiyanlarlı yeniden işe başlayanlar maliye şubelerine - müraonatla tezkere almaları lâzımdır. Aksi takdirle haklarında kanunun ahkâmı tat- bik edilecektir, $ — Seyyar mükellefler al mış olduklari ruhsat tezkerele- rini bu:ay. zarfında seyyar şube lere ibraz ve ikinci taksit. vergi lerini tediye... ile tezkerelerin! vize. . ettirmeğe ; meoburdurlar Vize muamelesini ; yaptırmayan rr hakkında kanunen muktui muamelo:yapılacaktır. SerbesCumhuriye Telefon numarası - 2697 Telgraf adresi - İzmir Serbes ir Abone şeraiti Senelik: | 10 lira Alte aylık: “6 lira Ecnebi memleketler için: Senelik: — 25 lira Daimi ve aylık ilânat ay” ıca pazarlığa tâbidir ve a70- imi teshilât gösterilir. İHTAR: Abone veilân üc“ gelmiştir, GÖRÜLEN SOZLU FİLMLERİN EN GÜZE) alâkadar olmadığı kimsenin meç Lİ, EN CANLI VE HEYECANLISI KALKINIZ! - retleri bilâistisna peşindir.