8 Ekim 1948 Tarihli Sebilürreşad Dergisi Sayfa 9

SOY PUCİLN Sayıt 17 SEBILÜRRESAD aç B 4 '"'Valdn ve ıftıraya karşı hak ve hüklküî!%f Zıya Şakirin müftereyatına cevap Yaza.n M. Raif' OGAN 1 SON SÖZÜNE İLK SÖZ Meıireseler, cehil ve *taassup yatagı degıldıı, jilim nurü: kaynağıdır. -Ekli -hak “âlimlerinin : l buyuk çoğunluğu da 'istibdat dalkavuğu degıl ı o hak ve şeriat koruyucusudurlar Zınd_ıklar propagandacısı Ziya Şakir; Son Telgraf gâzetesinde çıkan « Mezhepler ve ©- tarikatler» tefrikasında «Kör nefsi tuğyan ey- le eyince; anası, kızı, kız kavdeşi, gelini, kay- nanası, halası ve teyzesiyle i ıcrayı fucur ede- bi nenin caiz olabileceğine dair rnı Âzam- - dan (hasa) menkul bir fetvayı -hakıkatte tam bir yalan ve uydurmayı— ehli sünnet fıkıh ki- : 'taplarından bırmde okudugunu yazması Üze- '_rme olmamış, olmaz ve olamıyacak böyle bir uyduruşun şenaatl hakkında bazı mecmualar- " /daki mukabelelere ve bunlar arasında başta “ Diyanet İ : 6 ası - Mmuhterem hoçamız . Üstat Ömer Rıza Bgibi. buyuklerm öolgun bir “yetki ile verdikleri cevaplara, benim de ifti- Yasının, . (Tezkiretüleimme) Je gostermeklıgım inzımam edince; artık her .. mert.ve halis myeth adamın yapması gereken " yolda yamldıgım soy]ıyemese bıle susmayı İh- . 1 isimli bir Ra- - Azi kitabından alınmış olduğunu vesikalariy- B Turklerm cihanca tanınmiış' olan mısafırper— " 'verlik, sadakat, şecaat ve cesaret gibi belli- “başlr evsafinın menbamı kurutmak suretiyle : duşmanların ekmegme yağ sürmemizdir. Bugün üzerimize düşen en mühim vazi- : '-,'fe, elden kaçırılmış olan bu kıymetli zaman- bir an evvel telafısıdır 'Bu maksatla v j “derslere de âynı derecede ehemmiyet veril- inesi lâzımdır. Aksi takdirde tarihe mal edil- — miş olan Türk ahlâkı ve 'seciyesini zayi et-' mekle kahnıyarak yabancıların bize Karşı Hakkı Şenkon olan sevgı ve itimadıni da elden kaçırmış olu—' ruz, Ankara . tiyar edeceği_ yerde; «Bana bir ehli sünnet fı- (kıh kitabında, yahut ilmihalinde böyle bir. şey okutulmuştu, ama şimdi kitabı hatırlıya- * . mıyorum» biçiminde Bakırköy hastalarının dahi tekrarından utanç düyacakları bir maze- retle tecavüzünün mı dır, arayıp bulacs.gımn demeklo de kanmıya- rak işi; tekkeye, medreseye ulaştırıyor; İslâm , âlimlerine ve fakihlerine çatarak ve rautadı olduğu üzere İslâm tarihinde ve Ashan ara- sımda adı geçen ve ef'al ve hareketlerının şer'i ükümleri vaktiyle verilmiş olan zatlara ve h bunların karıştıgı hadıseleıe kadar uzatarak ihe, şer'a ve akla uygunsuz mugalata ve .tafi safsatalarla suyu bulandırıp balık avlamağa yelteniyor. Bu sebeple ağzının payını vermek, tahrifat ve iğfalât kapısını seddettırrnek farzı - kıfaye gibi olmuştur. d"siue, kat'i olarak hemen ihtar ede- bıhrım Yaşadığı kadar daha ömrü olsa, her — © j ününün bütün saatlerini 'aramakla geçirse; ehli sünmet kitaplarının büyüğünde ve küçü- ğünde aradığını bulamıyacaktır. İleriye sür- düğü meş'um iftiranın hângi zındikın kitas —. -| bında gectıgım gosterdıgım gibi (eğer.bu bi-. ” an imdat bekliyorsa aynı baghhkla tertıp oluumus ehli bid'ât ve hevâ- kitaplarının birçoğundan kendisine başka ör- lu kitaplar karıştırtır, ama kendisine sapık- lığın takiyye edilemiyeceği bir kere daha an- . nek yalanlar gösterebilirim. Bana biraz toz- latılmış ,okuyuculara da mezhep ve tarikat - erkân ve usulü dlye uydurulmuş düzme riva- hayret verici masallar — — yetlerden merak sunulmuş olur. Istegıne baghdır 1 Kekt Ziya Şakır, son sözüne, «Büyük bir hüs- * “nüniyet Ve son derecede safi bir maksatla» d bunları yazdiğından- tütturarak «fikir adam- ları her seyde bir gaye ve maksat ararlar» dediktern sonra, kendince, «tarihi delillere is- tinat eden Hakikatlere -karilerin- vâkıf ola-