ilt i, 'sâs'vi 9. Şbı Hak sanki soyle buyurmuştur #Emâneti —yüklemenin âkıbeti hut nimete kav uş*urmaktır» & etiyle şu izahları vermiştir: Kesif ılgılerden mücerred olan melekle- rin halini bir nları ne hayvanlara mahsus olan açlık tokluk tasâ gıbı bı.r tefrit, ne de hırs, gâazap, kendini beğen ğ r ancak'ü: lerınden gelecek cmirlere bakıp durmak va- zifesiyle mükellef ve ondan başkâ her şeyden *azadedırler TÜstlerinden' (yâni Meleiâlâdaki icma'dan) — ya istenilen “bir nizamı — yerine “şeye bugz etmek gibi — emirler sızdığı za- man bütün varlıklarıni ona verirler, ona bo- yuan eğerek 1(-?bım yerine getirmeye koşar- lar. Hasis kılıklara” burunmuş olan hayvanla- < biatım icaplarma (yemeye, içmeye, çiftleşme : ye) düşkün ve o icâapların içinde fanıdırler Onlar cesetlerinin faydasına, tabiatın retlerini gidermeye dayanan şeylerden (yâni - ani insiyaklardan) başka hıc bır suretle “harekete gelmezlnr : Bundan sonra bir de insana bak: Allah ona apacık hikmetiyle iki kuvvet vermiştir: 1) Meleklik kuvvetidir ki sırf -has olan Glâhi) ruhun bedeni saran tabii ruha : feyiz vermesinden, o tabil ruhun da insani un o İeyzini 1tabul etmesinden, 'onun hâ- kımıyyetı altında bulunmasından hüsule gel— mişti: | 2) Hayvanlık kuvvetidir ki tabil ruh ile kaim olan kuvvetlerle cısımlemp, her hay- vanda müşterek ve müstakil bulunan ve insa- ni ruh tarafından da bu keyfiyyeti. bilinen, hattâ onun üzerinde hükmü cari olan hayva- ni nefsten doğmuştur. Bu iki kuvvet arasında birbiriyle daimi bir itişme ve çekiştirme vardır. Meleklik kuv- veti insanı yüksekliğe, altındaki kuvveti de alçaklığa çeker. Hayvanlık üstün gelip 'te eserleri galebe ettiği zaman meleklik siner, gizlenir. Aksi de öyledir. ' Cenabı Hakkın asli ve kesbi “istidadın i- cab ve temayulune göre nizam ve intizam vü- cude getirmekte hususi bir yardımı vardır. SEBİLURREŞAD Lıyuazzıbe deki lam akıbet lamıdır Ce- * .Çalışırsa önun husulüne'yardım eder, bin: aleyh ona uyan şeyleri, sebepleri kendisine : a azaba ugratmak ya— € . <|. kolaylaştırır. Yok, meleklik hâletlerini. ka- * . Müşarünileyh bu Âyeti Kerime munase— ” getu'mek ya Bir şnyden razı olmak, yahut bir İ rın halihi de bir göz önüne getir: Onlar ta-' Zzarli- hayvanlık / Eger o istidad hayvanı haletler kazanmaya aen- zanmak istersşe ona da o hususlara uyan şe- . kiHerle yardıma eder, kolaylık gösterir. Nıte—v ' kim Allah Taâlâ Kur'anı Keriminde meâlen soyle büyürmüştür (1): : u(Malındzm Allahın - haklum) veren, (şerden, isyandan) sâkınan, . Bir de — şa ahadet kelimesine candar. inanıp diliyle d'e söyleyen yok mu, ona rahata ve cennete ulaştran yolü kolaylaştırırız. Cimti olan, kendisini Hakkın sevabından mııstagnı gören, sözün en guzelı uğa gotutecek yolu (Ce- .hennem yolunu) kolaylaştırırız». Diğer ayatmde de mealen soyle buyur- : du-(2)» aHer bırıne onlara da, bunlara da Rab- binin vergisinden birbiri 'ardınca veririz. . Rabbinin vergisi hiç bir fertten esirgenmez.n * Her kuvvetin bir.lezzeti, bir de - elemi ardır.. Lezzeti kendine mülâyim — bir.şeye kavuşmasmdan elemi de ona aykırı bir: şeye ugramasmdan ibarettir. İns ali, B1 j bedenmde uyusturucuv o madde kullanan kimsenin haline- ben ateşin alevinden gelen bir elemi bile duymaz. Fakat insan, a maddenin tesiri hafifleyip te tabii haline donunce o elemi oldugundan faz- la bir şiddetle duya Yahut insanım halı doktorlatm dediği gi- bi gülün haline benzer; Çünkü gülde üç kuv- vet vardır: 1) Toprak kuüvveti: O, (meselâ havanda) döğerken, yahut ken, 2) Su kuvveti:; Sıkıldığı ve içildiği za- man, 3) Hava kuvveti: Koklarken belli olur. çığa çıkmıştır ki İlâhi teklif (bü- tün ıstıdatlara malik olan) insan nev'ine has icaplardandır. Binaenaleyh şüphesiz ki insan, istidat ve kabiliyet diliyle hem melekliğe u- yan şeyler boynuna borç yapılmak suretiyle bilâhara onun üzerinde sebat (ve sözünü fiil ve ameli ile isbat) etmesini, hem hayvanlığa dalmak haram kılınmak suretiyle bilâhara o yola gittiği surette ikab ve. itab edilmesini pek âlâ) ister (ve istemiştir). H, B. Çantay “(D) (2) Leyl suüresi Ayet 5-10. Esrâ süresi, Âyet:.20, « bir yere sürülür-