Uydurma dil. «Hür Fikirleri Yayma» cemiyâti, âzala- .Ti ârasında bir anket tertip etmiş, “uydurma:-. dil hakkında şu noktalarda ittifak hasıl ol S muüştür: —0 . İ a : : 1 — Resmi sıfatı haiz şahsiyetlerin, hü- : " kümet kuvvetlerine iiayanarak bugün, ya- . şayan ' ve konuşulan dile müdahalesi 'doğru_ — değildir, K ” — Bu hei'i:_ müdahaielçrle icat edilen | 2 dil .kabul edilmez, - o - 3 — Sun'i diliri mektep kitapları, mah- dephe almakla, mîlle_etîn difl-î' iğkişafma' S&t Çök- sünde nâra atıyor da kendisine cevap Veren bulunmaz. Diğer bir Başbakanımız (Saracoğ-. h) Hazreti Muhammed kızıl tehlîkeyi_ getiri- yor, dini tamamiyle bertaraf etmek için otuz * -sene daha-lâzım, diyor da hâlâ Halk Partisinin * başında bulunuyor. Bunlar mı komünizm teh- - likesine karşı koyacaklar? Ş . N İster misiniz komünizmle mücadele komis- rahnmakla komünizmin önüne geçilebilir, desin? Bunu hiç garip görmeyiniz. O mücadele komis- yohuna direktif veren Halk Partisi Grup Reisi / vekili Saracoğlu bunu 'açıkça söylemedi mi? Kızıl tehlikeyi Hazreti Muhammed getiriyor, demedi mi? : A : . İşte hakiki vaziyet budur. Parti, memleket, millet, her şey bu müfritlerin nüfuzu altında- ©0 dır. Bunlar nasıl isterse işler öyle oluyor. Par- tinin, memleketin, milletin imanlı ve faziletli evlâdı bunlara karşı söz geçiremez. Yegâne ümidimiz bugünkü hükümettedir. Ancak Hasan Saka gibi aslı nesli belli, kanı te- miz, imanlı ve faziletli zevattan memleket, ışık ve felâh bekliyor. Bu ifratların önüne ancak' o “ geçebilir. Komünizme karşı koyacak ancak din- “ dir. Dine karşı olan maniaları bertaraf etme-” kim edecektir. Hak yolunda çalışanlara Allah muvaffakiyetler versin. —- e Karadeniz Ereğlisi: Hüseyin SARUHAN Cit 1, Sayı 87 l . - “.SEBİLÜRREŞAD . gh ö 0 1dg “EKemeler ve resmi daireler yolu ile zorla sü- “rülmesi-doğru. değildir; ” i “â — Büyük Millet Meelisi gibi” siyast "Bir'—hçyet_i_zî Akâırıun yolü ile, memleket dilin: - de . dilediği gibi tasarruf etmeğe salâhiyeti “yoktur. - 0 : #4 © 3 a 5 — Halkın hükümet kapısına olan ih- tiyacı iştismar ederek Tesmi muamelelerde ' * hukume_t'in kendince beğendiği dili kulları- mak için vafandaşları. - zorlamağa hakkı H - N : Hükümetin mekteph Hocalarmı — 6 — derslerinde .Sun'i dili kullanmak için zorla: * mağa hakkı yoktur. j '0 T — Bugüntrü haliyle dil kurumu mem- “leket için hayırli ve faydalı değildir. 8 — Keyfi usullerle dilde ihdas edilen .bugünkü vaziyet “türkçemizi fakitleştirmiş /| ve tabil tekâmülünü sekteye uğratmıştır. . —- Hükümetçe fakip. edilen dil poli- tikasının milli hayatta vâ ilmi inkişafımız “için zararlıdır. a —. neşrettiği broşürde diyor ki:” te bilfill yaşıyan, yani konuşulan. ve yazılan, : gönüllere ve zekâya hitap eden dildir ve bir bünyesinde ve üslübunda, urlumt â enk. ve edasıridadır. Nitekim, mimari bir eserin mil- liliği, meselâ, Süleymaniye camimizin Türk- diliri milliyeti, kelime ve unsurlarında değil, . lüğü, taşında tokacında değil, inşası tarzında ve terkibindedir. Süleymaniye (Camiini öte- sinden, berisinden, yıkıp Buhara. ve Semer- -kand mestitletine benzetmek o canım şahe- serin asil milliyetine -ihanet etmektir. » MİNARELERDEKİ MAHYALAR .sız bir şekil aldı. « Yürüyor, Yürümeğe baş- İadı, anıtsız millet olmaz» gibi din ile, diyanet ile hiç alâkası olmıyan -tuhaf tuhaf yazılar yazılmağa başladı. Eskiden dini ve- cizelerle, kelimei tevhitlerle süslenen, müs- lümanların gönüllerini kudsi hislerle doldu- ran ö güzel, o nurani yazılar yerine bu mâ- nasız sözler, bu zevksiz şeyler müslümanları 'ne kadar üzüyor, hislerini ne kadar rencide . miler, minareler de lâ- ediyor! Ne oldu? Ca yikleşti mi? Ne yazık! Cemiyet reisi Profesör Ali Fuat Başgil * «Bir memleketin mülli dili o memleket- Herşey çığırından çıktığı gibi Selâtin ca- “ milerin minarelerindeki mahyalar da mâna- *