— mühim bir hafta Haslar arası münasebetleri ba- kımından çok ehemmiyetli hâ- diseerle dolu bir hafta geçirdik. İngiliz bakanları Almanya, Rusya, Lehistan ve Çekoslovakya'ya yaptıkları “keşif” seya- batini bitirerek geri döndüler. Stresa'da Başvekillerinin Uluslar derneği - talya nn protesto etti, Fakat Fransa ve İtalya ile birlikte değil, Ayrı olarak. Sonra Fran Ml Yerler öemeğinde yaptığı şiki bire - Ni artık harpten sonraki idi. görüşülen meseleler altı kısma ayrılır: I — Almanya'nın Versay andım ip edil bati meselesi. 5 — Batı hava 8 — Avusturya, Maca- rirtna ve Bulgaristan silâi darı, ... - Nelere karar verildi? u altı meselenin en mrühim mad. desi birincisi idi. Almanya'nın Uluslar derneğine şikâyet etmiş. Stresa'- dan bir kaç gün sonra mesele dernek kon- seyinde müzakere edilecekti. İngiltere" - nin, Almanya'yı gücendirecek ve derne- ğe geri dönmesini müşkülleştirecek bir kurar verilmesine aleyhtar olduğu ma - lümdu. Fransa ise, andın aşikâr bozul - ması karşısında Almanya hakkında şid - detli (e.bir.er alınmasına taraftardı. İn- giliere ve Fransa bu noktada anlaşama - dıkları takdirde Cenevre'de açıktan açı- ğn ihtilâre düşeceklerdi. Anlaşılıyor ki bu noktada bir itilâfa varıldı. Bu itilâfim mahiyetini © Uluslar) derneği konseyinin © kararını anlatirken | İska edeceğiz, Diğer meselelere gelince; doğu emniyeti üzerinde bir o anlaşmaya na aleyhtardırlar. İngiltere de Avrupa - daki taahhütlerini genişlelmeğe taraftar olmadığından geride kalan devletlerin ya | pacakları bir emniyet kombinezonu, dü- şünüldüğü gibi, | lokarno değil, ittifak şeklini alacaktır | hareke * #4 $ — Bulgar, Macar silâhlanması| diği, vusturya emniyeti bahsında da ebermmiyetli bir adım atılmış değildir. Bu, istikbalde yapılacık bir Tu- na devletleri konferansa bırakılmıştır. Ancak bu rceselede de İngiltere yeni bir taahhüt altına girmek istemiyor. Avus- turya istiklali tehlikeye düştüğü Yakit iş- tişare için konferans akdını kabul ediyor. kadar. Batıda bir hava lokarmosu ak- için yapılacak il netice verecek olursa, 1926 lokarnosu bir hava anlaşması ile takviye edilecektir. Urum silâhsızlanma teşebbüsleri üze © rinde devam < edilmesi hakkında karar bir temenni olarak kabul edilebilir. So nuncu madde Avusturya, Macaristan ve Bulgaristan'ın © silâhlanmaları meselesi Stresa'da bu meöele hakkında bir karar verilmemiştir. Çünkü bu, başlıca küçük itilâfı alâkadar eden bir meseledir. Stre - a yalnız, bu mesele alâkadar devlet. ler arasmda görüşülsün denilmiştir. Me- sele Cenevre'de Küçük antant ve Balkan antantı devletleri arasında — görüşülmüş ise de henüz bir karara vi ğı anla şılıyor. Bu devletler, £ silâhsızlanan üç devletin silâhlanmalarını bir takım emni- yet taahhütlerine bağlamak istiyorlar. ... 5 — İtalya - Habeş davası luslar derneği konseyinin içti - ma, Stresa'da verilen kararla- rın tatbiki mahiyetini aldı. Alman mese lesine başlamazdan önce esrarengiz Ha - beş - İtalya davası bir defa daha dernek i , Bu davaya esrarengiz diyo - ; günkü şimdiye — kadar bir kaç defa uluslar derneği konseyinin huzuruna gö- üş ve hususi müzakere ile halledi- leceği beyan edilerek geri alınmıştır. Ba meselenin Uluslar derneği konseyi tara - fından tetkikini istemeyenler olduğu an- laşılmaktadır. Uluslar derneği konseyi toplanacağı sr il > | #ada Habeşistan şikâyete hazırlanır. Ba. zan da şikâyet eder. Fakat mesele hakem yolu ile halledilecektir diye geri bıra - kalır. defa konsey dağılmeca da ihti- hâd bir şekil alır. Habeşistan defa İtalyayı 15 ve 16 ncr maddekse şikâyet etmişti ki İtalyan anlaşılırsa, hakkında zee- yan ederek, müzskereye lüzum olmadığı. Li Mesele de müzakere edilme - di. Şunu söylemek lâzımdır ki orta Avra- pa'da İtalya için tehlikeli görünen bir si- Mahle Al a belireli, İtalya'nın Habe - şistan'a karşı takip sada itidale doğru değişiklik vardır. Li 7 6 — Almanya takbih edildi A huslar derneğinde £ yapılan Stresa konferansında verilen kararın kunmasından ibaretti, Bu, o Almanya'ya karşı itidal ile hareket etmek yolundaki İngiliz noktai nazarı ile Almanya'ya kar- #1 şiddetli hareket etmek yolundaki Fran- sız noktai nazarı — telif eden bir karar suretidir. Muahedeleri bu kadar açık bir surette bozan bir devlet halkında misa- ın hükümlerini tatbik etmek lâzım ise, 16 ncı maddede tasrih edilen iktisadi ve mali müeyyideler tatbik edilmeli. İngiliz. ler bu müeyyideleri tatbik ettirmediler. Yalnız 'nın hareketi, ağır bir li- sanla takbih edildi. Hani ilkmekteplerde Hani kabahat işleyen çocuk, merasimle tevbih edilir. Bu Uluslar derneği kararı da öyle oldu. Almanya'nın imzalanmış muahedele- re karşı hareket ettiği, bu yolda hareket etmekle hiç bir hak elde" edemediği, bu etin Avrupanın huzur ve emniyetine olduğu, bunun için takbih edil li ide böyle bir harekette bulunur. sa cezasiz kalmıyacağı ilân edildi, Fakat bir defa daha bu kabahati işlediği vakit hakkında ne gibi ceza verileceğinin tayini için de bir komisyon teşkil edildi. Fransa manen tatmin edilmiş demektir. Alman. ya'nın haksız olduğu dünyanm en bü- yük barış teşkilât: tarafından ilân edildi. Fakat maddi kazanç ta Almanya tarafın. da kalıyor. Çünkü silâhlanmıştır. 4. 7 — Fransa - Rusya ransa ile Rusya © arasında bir anlaşma gün geçtikçe emrivaki şeklini alıyor. Fransız dış bakanı yakın. da aya ve Varşovaya gidecek, Moskova'da © Rusya ile Fransa arasında yeni bir anlaşmaya varılacağı bildiril - iz y çeri idi. Artık anlaşılıyor ki Almanya'nın si- lâhlanmasından sonra bu devletlerin si - lâh' amalarıma mâni © olunamıyacaktır. : Roman : 8 şikâyet iği vakit dernek konseyi bu şikâyeti tetkik eder, İttifak ile karar v e» mütecaviz hak - Fedakâr Bölük te değiliz. Onun için yüzbaşı kı. li yardımcı asker isti - yor. . — Ve bunun için seni mi gönderi yor ? — Evet.. Oaun bu maksatla ku- mandanlığa yazdığı mektubu götü. rüyorum, dedi . leşmişti: , —Annem ve babamla dün şatodan Ayrılmış ve şehre inmiştik, dedi, yüzbaşı ve askerleri şatoyu işgal e- dince orada daha fazla kalmamıza imkân yoktu, — Peki, sonra?. — Evet.. Dün YAZAN: YILDIZ — Bu hususta sana bir şey söyli. yemem, dedi.. Fakat oraya gitmek mecburiyetindeyim.. Turan şaşırmıştı; onu şiddetle sarstı: — Sen çıldırdın mı? Diye bağır- dı.. Bilmiyor musun ki, bir kaç gün sonra orada en şiddetli bir harp ce reyan edecek?. Ve sen. Genç bir kız... Meliha güldü: — Genç bir kız! Değil mi, dedi.. — Evet.. Fakat... — Fakat.. Bu gen; kız, biraz ev - vel ( düşmanlarile kahramanca lay onlardan iki:'ai öldür » iü. Melihanın gözleri at 1yor - du; Turan müteessir PRAY — Biliyorum, dedi, biliyorum; sen cesur, kahraman bir kızsm., Fa kat senin ateşe atılmana asla razı olmıyacağım. , Meliha onun sözünü kesti: ,— Bu hususta israr etmemeni rica ederim, der'i, Çünkü beni bu keçirem lmanya meselesine gelince; U - mein TU Bugünkü proğram ISTANBUL 12,30: Plâk neşriyatı. 18; ) 1920: Çocuk saati - hi Cemil, 19,50: Haberler. 203 Ferdi Ştntzer Mesut Cemil (piyane ve viyalansel) 20,304 kitar — Siret ve arkadaşları, 21 4 musiki 22,0: Duyumlar. 22.45: Şarkelı k. Şürler. 24,30: Koro konseri. 175Kb. MOSKOVA, 1724 mi v7. Parti yayımı. 18,30; Kazılordu yayımı iki bahisleri ve konser. 20: Mikro: 22; Çekçe yayın; 2105: İnişi, B2Ki.MOSKOVA.Ç 18; Edebiyat 18530: Mokova mall, #23 Kh. BÜKRES, itim 13 * 15 gündüz plâk yayımı Ii: Rudy. kentrass, (karışık konser.) —Duyuralr, 2085 5. serin devamı — Dwyemi Kis. LEİ 20: Kilise m aram bitimi) 545 Kr. BUDAPEŞTE, Söğe. 19,25: Viyolenesi « piyano 20.30: Sözler. 20,40: Kantarvı len Bachım Mathoya poryonu (ko. 2) 1195 Ks. FRANFURT, Zözm 20: Kilise musikisi, 2230: Plâk. ile Parsi- val oparasının üçüncü perdesi, 686 Kh BELGRAD, m. ielâmlar. -— Plâk. 20,15: 740 Khz. MÜ meni Ki KÖN Meler kl Ba ai DOK YOR Rusçuklu Hakkı Üze Solntasarayda Kanzük eczahanesi karşısında Sahne sokağında 3 muma ralı apartımanda 1 numara, 1379 kında 16 ncı maddede tasrih edilen mü - eyyideler tatbik edilir. Ancak iüfak ile karar verilemeyince 17 mei maddede de- niliyor ki, “devletler kendi bildikleri gibi hareket ederler”. İşte Fransa ile Rusya böyle bir vaziyette | kaldıkları takdirde nasıl hareket edeceklerini şimdiden ya - pacakları bir anlaşma ile tayin etmek is- tiyorlar, Bu, Fransa ile Rusya da iki 1894 ittifaka çok benzeyen hiz an © laşmadır. 1894 ittifakı doğru - ya mütekabil askeri yardım, idi. Şimdi de aşağı yukarı oraya Şu farkin ki ortada bir de. Uluslar, derneği merhalesi vardır. — Fransa ile Rusya her hangi ihtilâfta beraber yürüyecekler. İb- GİS Uluslar derneğinde kendi moktaj na- zarlarına uygun bir şekilde halledilir de kendilerile da gelirse, ne âlâ dileri birlikte yürüyerek edeceklerdir. İşte Uluslar derneği çerço- vesinin içine sokulan ittifak budur. Şunu kabul etmek lâzımdır ki, Fransa ile Rusya arasında imzalanan veya imza- laracak olan muahede, mukavele ve iti lâfların mahiyeti ne olursa olsun, iki dev- ya da orta Avrupada ansızın beliren si - lâhlı Almanya'dan korkuyorlar. Harpten evvelki Bismarck Almanyasmın orta Av. rupa'da kuvvetleşmesi nihayet, 1894 yı - lında Çarlık Rusyası ile Cumhuriyet Fran sasını biribirinin şimdi da Hitler Almanya'sının yeniden bir kuvvet halinde belirmesi, Demokrat Bolşevik Rusyayı biribirinin tmak üzeredir. Tarihin teker - rürüne misal arayanlar, parlak bir örneğini bulamazlar. A. Şükrü ESMER Ben de, silâhla vatanıma hizmet et- mek istiyorum. Turan cevap vermedi, sonra bir- denbire vazifesini hatırladı. He - men yerinden kalktı: — O halde, dedi; derhal hareket etmelisin., Çünkü ben de, bana ve- rilen vazifeyi başarmak için hemen hareket edeceğim.. Meliha bir sıçrayışla yerinden kalktı. Atlara doğru iler.. Meli- hanın bindiği at öl; Arapların bıraktığı atlardan ikisi orada duru- yordu. Meliha bunlardan © birisini seçti. Turan: — Gel kardeşim, alnmdan öpe - yim dedi.. Belki bir daha görüşeme- yeceğiz. Gözleri yaşarmıştı. Kucaklaştılar.. Sonra. Atlarına atladılar.. Pek az sonra'yekdiğeri - ne muhalif cihete giden atılar göz den kaybolmuştu. z Askerler istirahat | ediyorlardı. Herkes bir tarafa çekilmişti; konu- şuyorlardı; bölüğün aşçı başısı va. zifesile meşguldü. Yemeği hazırlı - yordu. Şatonun alt katında, bahçe- ye nazır bir köşesinde bir ode var. — Burası mutbak olarak intihap li cağına atan hâdiselerdir. Fransa da, Rus. | kucağına atüğı gibi, | bundan daha | Öz dilimizle | mam Köylünün toprağı.. Azadlı toprakları için Kamutay- da yapılan sorgu üzerine Maliye | Bakanlığının İstanbul valiliğine gön derdiği buyrultuyu gazeteler yaz- | dı. İ Bu buyrulta ile yukarıda adı ge- çen 100 bin dönüm genişliğindeki topraklar, köylülerimize dağıtıla - caktır. Yıllardanberi, başkalarının kullandığı bir hakkın, köylüleri - mize geçmesi, söylemek istemez ki çok yerinde bir iştir. Türkiye sınırları içindeki toprak lar, şanan bunun haksız olarak e linde bırakılamazdı. Köylüye ilk günden yurdun “e- fendisi” adım veren Türk Cümhu- riyeti karacuları, bu adın çiğnen- mesine ses çıkarmamazlık edemez- er, Türk köylüsü, “Cumhuriyet” yer leştiği günden beri bu yurdun sa- hibidirler. Çünkü toprağı onlar iş- ler, ürünü onlar alır, vergiyi onlar verir, şehirliyi onlar beslerler. Eski çağlarda devletin bir top - rak sıyasası yoktu. Bu yurdun için- de, derebeylerinin eli altında kü - çük küçük birtakım yurdların ku- rulması ile meydan alan başıboş - duk, uzun yıllar sürdü. Toprak, her yerde, yumruğu güçlü linde idi. Bugün, bu haksızlık düzeltiliyor. Yer yer, bucak bucak, nerede, ki: min elinden ne alınmışsa, geri ve- riliyor. ve daha da geri verilecek tir, Toprak büsbütün yalniz onu iş- leyenin, onunla uğraşanın, ondan ürün alanın ve sırasında onu kanile sulayanların malı olacaktır. Yurdu muzda ucu bucağı bulunmaz öyle | çiftlikler vardı ki, şunun bunun e- linde kalmıştı. Bunlar, yarıcı adı- nı verdikleri birtakım kimseleri ça- lıştırarak kendileri oturdukları yer de, yeşilden yerlerdi. Bugünkü ka- falar, artık bu türedi çekemez. Toprak; ona dört elle sarılanların toprağıdır. Önu Harta üstünde gö- renlerin değil! Salâhaddin GUNGÖR MEVLÜD i Bay Ha i ruhu. için bu- günkü Cuma günü öğle namazından #00- ra Teşvikiye camiinde mevlüd . okuna” caktır. Ist. beşinci / icra memurluğundan: Mahcuz ve paraya çevrilmesi mukarrer Cihangirde Havyar sokak 19 numarada &v eşyası 28-4.935 pazar günü saat 12-13 © kadar satılacağından taliplerin yevm mezkürda mahallinde bulunacak memu- ra müracaatları ilân olunur. — (10657) ——— ——— (TAN)Jın Küçük İlân Tarifesi Beş satırlık bir ilân bir defası m ” " m iki delası s > e üç defası © Her fesli satır (4 İcelime iti 5 barile) bir defası Pek yakında çıkacak olan Türkiyenin bu en büyük gazetesi okurlarına RMA Bugün IPEK sinemasında CHARLES BOYER ve FLORELL AŞK VE KAN iriLiom Filminde Apaş... Fındıkcı kızlar... Aşk ve ihtir. Öz Türkçe ile Bilmecemiz Geçen defaki bilmecemizi doğru halleden ler arasında çektiğimiz kurada birinciliği Kurtuluş caddesi 208 numaralı yazıcı apartman No. 8 H. İkinciliği Vofa lisesi om birinci ens tnlebesinden N. Erkan kazanmışlardır. Matbaamıza kadar teşrif ederek hediyeleri almaları kendilerinden rica olunur. Geçen delaki tilmecemi- zin halledilmiz şakli 2345678 9101) JENNY JuGU Kıvılem saçan BU GECE BENİNMS:N Filminde. Diğer artistler PAUL “ORBİGER ve THEO LİNDE" tro » Radyoloji kurumu Nisan toplantısını bu ayın 21 inci pa- zar günü 18,30 da Saka çıkmazında yapacaktır. İsteyen doktorlar gelebi- lirler, Öz Dilimizle ATATÜRK En büyüğümüz Atatürk'ün buyru- ilk adımların izlerini bu kitapta gö receksiniz! Bütün gençler ve bütün mektepli- ler, bu kitaptan birer tane edinmeli- fe EC EY EM Kültür Bakanlığın takdirini kazanan “Özdilimizle ATATÜRK, Temiz ve güzel türkçenin en güzel örneklerini içinde saklıyor! 50 Kuruştur Dağıtma yeri: Maarif kitaphancs: Yen: bilmecemiz 12345678 91011 | yayı yeskiyar HAFTA Her nüshasında bir yenilik gösteren Hafta mecmuasının ikinci cildinin son sayısı dn dün çıktı. Peyami Safanın (Ka- dınların istedikleri), Suat Dervişin (Ka» dınlar ne istiyorlar?) © yazılerile'diğer bir çok alâkalı, cazip fıkralar nazarı dik- kati celbediyor. Okuyucularımıza tavsi- Yedi Alpullu Mecmuasi Dördüncü sayısını çıkaran LU mecmuasınm faydalı mündereca - tina ait başlıkları aynen yazıyoruz; mütaleasmı tavsiye ederiz: Geçen kurak yıla zirai bir bakış... Tarla işlerinde yeni düşünceler. Bir istatistik... Hayvancılıkta gıda... Vita- minler... Doğumun tarihçesi... Hava er ve diş... lida mizi, “a musilimiz... Çiftçi (Şir)... (Şiir)... Bilmece. giilliyet Asrın umdesi MİLLİYE T” tir. ABONE ÜCRETLERİ : Türkiye için Hariç için UR EK 7 Soldan sağa 1 — Tiyatronun babası 7, Dem 3, 2 — Köpek 2, Aptal 3, Şart edatı 2, 3 — Çalgı 3, Babamı eşek, ama anası eşek 4 — Nota 2, Eski bir ayakkabı 8, 8 — Duman lekesi 6 — Bahçe 4, İnce değil 4, 7 — Kemiğin içindeki 4, Ayıkâr 4. 8 — Erkek 2, 9 — Eşek yavrumu 4, 10 — Trakyada bir vilâyetimiz 6, 1 — Nihayet 3, İman 4, Yukarıdan aşağı 1 — Mabet edatı 2, Lâmbada bulunur 5, Beygir 2, İdam 68! 2, Eskiden başımten giydiğimiz şey 3, | 3 — Kirli 3, Nota 2, 4 — Bir şeyin üzerine şiddetle dayanmak 7, aye yavas 2, 5 — Çeyim 3, Cemi edalı 3, 6 — Arka değil 2, Küçük buyak 4, 7 — Tabaka 3, Rüzgür 4, — Bort 3, Zevce 4, 9 — Tab, Ayni ses encaat edilir. Grzetemiz ilânların mes'v “vetini kabul etmez. 4, Manger 5, lim: Bu, çok neşeli, şen, daima gü- len bir adamdı. Çok şişmandı; ko- caman göbeği onun seri Hareketine mâni olacak bir derecede idi. Onun bu şişmanlığından kinaye olarak kendisine; Tuluk Hüseyin! | diyorlardı. Fakat sanatında haki - | katen mahir bir ahçı idi. (Kendisi Bolulu idi, Ve o, ahçılar memleke- tine mensup olmakla iftihar eder - di. Ahçıbaşımızla hiç geçinemiyen ve ona daima muziplikler eden bir asker vardı: Hasan. adam, za | yıf, ince, uzun zoylu idi. Zayıf ol - | masmdan kinaye olarak arkadaşla- rı ona İskelet! ismini takmışlardı. Tuluk Hüseyinle İskelet Hasan hiç geçinemezlerdi. Buna rağmen yek- diğerini büyük bir muhabbetle se - verlerdi. Bazan aralarında bir mü- cadele olur, bir kaç dakika süren | bir kavgadan sonra derhal barışır- lar... Sanki kavga eden onlar değil. | miş ve kırk yılirk ahbapmışlar gibi | sohbet etmeğe başlarlar! o Tuluk | Hüseyin mutfakta yemek hazırla - makla meşzuldü. Yavaşça, hiç ses çıkarmadan mutfak odasma gitti. Bu sırada Tuluk Hüseyin bahçeye çıkmıştı. Onun dışarıda bulunması- nı fırsat bilerek odaya girdi. Masa üzerinde bir tencere vardı. Yakla- Sunu i yordu. Başından mütemadiyrn su - yan. temaşa idi! Bu aralık İskel, tin aklına birden bire şeytanca bir fikir geldi. Duvarda bir ip asılı du- ruyerdu. Derhal ipi aldı, Ve bir ke- meni hazırladı... Tuluk ona doğru ilerliyordu. İskelet, mahirane oldu- ğu kadar seri bir hareketle ipi Tu- luğun üzerine attı ve çekti, Kement Tuluğun beline sarılrış ve bu ânt darbe ile yere © yuvarlanıvermişi”, Zavallının elinden hiç brrakmad'ör aziz arkadaşi ve yegâne silâhı olan kepce bir adım ileriye | fırlamışte, Zavalk. adam yerde kıvranıyor, $is- man vücudunu kaldırmağa çalısı - yordu. Herkes kahkaha ile gülüyor ve bu manzarayı alkışlayarak bağı rıyordu: — Gayret, koca göbekli gayret! Tuluk, büyük bir gayret sarfe - derek kalkmağa (o muvaffak oldu. Askerler alkışlayarak bağırdılar: — Yaşa Tuluk!1, Askerler çılgmcasma alkışlıyor *' lardı. Tam bu sırada değirmenin kapısı önünde bir gürültü oldu, bir ayak sesi işitildi ve kapıdan içeri“ ye bir genç kız girdi. Askerler ver“ lerinden fırladılar ve hayretle ba * ğırdılar: — Değirmencinin da kapısını kapadı, ken. pının arkasına saklandı. sırada Tuluk Hüseyin bahçeden i- çeriye giriyordu. Kapıyı açar aç - maz İskelet tencereyi onun başın « dan aşağı boşalttı! Neye uğradığını bir türlü anlayamayan zavallı Hü - seyin başından bulaşık suları aka - rak içeri girdi Çok gülnç bir va - ziyele girmişti! Onu bu halde 26 - rünce İskelet kahkahalarla gülme - ğe başladı. Tuluk Hüseyin kendisi- ne bu oyunu oynayanın kim oldu ğunu anlayınca müthiş bir tehevvü. re kapıldı. Ve derhal onun üzerine atıldı. İskelet zayıf vücudunun çe - vikliğinden istifade ederek bir sır. rayışta dısarı çıktı, Arkasından &h- çı onu takip ediyordu. Zavallı şiş man ahçı koşamıyordu... Bir ördek gibi iki yana sallanarak yürüyor, e- lindeki kepçeyi sallayarak bağını - İar akıyordu; bu vaziyelte İskelet tavşan gibi koşarak, Tuluk kaplum- boğa gibi yürüyerek koğuşa girdi ler... Onları bu halde görünce bü - tün eskezler gülüşmeğe başladılar. Tuluk elindeki kepçeyi havada sal- layarak bağırıyor: -— Ah! seni bir yakalarsam .. Bu sefer elimden zor kurtulursun! di- yordu. kızı!,, (Bit: