13 Şubat 1935 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6

13 Şubat 1935 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TOK MILLIYET'in Tefrikası: 21. Sumers Dal'e hitaben dedi ki: Bu sa- bah Koverlih'i yaralıyan sizsiniz! Hülâsa İPantoma - Hırsız namile maruf ©- lan Marten Dal hususi bir baloda gö- yet garip bir hırsızlık vakasının içine karışmıştır. Çalınan şey ev sahibi Ma- dam Koverlihini yeşil elmasıdır. Bunu Brina isminde bir genç kız aşırmıştır. Maksadı şudur: Çünkü (bu yeşil el- mas Cimi Barinjer isminde bir adamın katledildiği gece bunun üstünde idi. Ve elmasın bir parçası da cinayetin ol duğu yerde bulunmuştu. Brina bu mü- cevheri tekrar elde ederek kendisini kurtarmak istiyordu. Halbuki mücev- ber tekrar ortalıktan esrarengiz bir şe- kilde kaybolmuştur. Bunu acaba ev sa- hibi Koverlih aşırmasın? o Fakat neden bu adam böyle bir hırsızlığı o yapacak- tr? İşte Dal, şimdi genç kıza bir yar- dım olmak üzere Koverlihin arkasını takip etmiş ve onun da bir gece Cimi Barinjer'in katledildiği daire de aynı şe- külde vurulduğunu görmüştür.) — Kımıldamayınız! dedi ve luververle Kondon'u duvara ka - dar itti. Ellerinizi yukarı kaldırı - nız! Alâ! En küçük bir hareketi - niz ölmünüz «smektir. Kondon'un bacakları biribirine çarpıyordu. Dal sağ elile ruvelve- ri tutuyordu. Sol elini deliğe sok - tu. Kondon ona kinli kinli bakıyor du. Fakat elinden hiç bir şey gel- miyordu, Dal delikten bir çok şey- | ler çıkardı. Nihayet küçük bir al - tin kutu buldu: — Ne güzel kutu bu!. diye alay etti. Hele üzerindeki elmasa hiç diyecek yok.. Bir de içine baka- hım... Kondon yine bağırdı. Dal hiç aldırmıyordu. Kutunun kapağını Küçük yeşil elmas parçasını görünce gözleri sevinçle parladı. Kutuyu kapadı ve cebine soktu: — Artık ellerinizi indirebilir - siniz Kondon dedi, Ben ımı buldum. Hem kuzum bana bu göz- lerle bakmayınız o içim üzülüyor. Şimdi artık gitmeliyim. o Yemeğe bekliyorlar.. Oh, affedersiniz ru - velverinizi iade etmeği unutuyor. Tabancayı uzattı fakat kurşun. ları çıkarmayı ihmal etmedi.Kon don mağlüp olmuştu. Gevşek bir elle silâhmı aldı. Dal ilâve etti: Az kaldı onu da unutacaktım. Bu- gün çok dalgınım. Rolile imtizaç eden mütereddit adımlarla kapıya doğru yürüdü. Bir kaç adım attıktan sonra geri dön- dü vitrinde duran sun'i ele arzu ile baktı, Sonra fikrinden vazgeçerek yoluna devam etmeğe başladı. Fa- kat bir çığlık onu yine yerine mih- Findeki karttan kaldırmış o Dal'e ze ile bakıyordu. Zayıf bir ses- — Fantoma - Hırsız!. diye mı- rıldanıyordu. — Sakin olunuz dostum. Büyük beyecanlar kalp için çok fenadır. Seyahatinizin eğlenceli olmasını te menni ederim. Arl larınıza s6 lâmlarımı söyleyiniz. Elile Allaha ısmarladık dedi. Kapıyı açtı, fakat birden geriledi. Karşısında elinde bir tabanca tu - tan bir adam duruyordu. Dal önce tabancaya baktı. Sonra gelen ada- mın İkrmızı yüzüne baktı. Bu adam Sumers idi. maa Sumers içeri Kapıyı ka- ye Tabanca elinde çıktı ve gü- Fantoma Hırsıza baktı. imdi kıyafet ve tavır değ',ik- yilan başl bir hee Sa mers bunları hep görmüştü. Sumers Me Der bime ona sen sin diyemezdi. Bunu isbat edebilmek lâzımdı. Fantoma Hırsızın yüzünde hay- retten başka hiç bir şey gözükmü- yordu. Fakat kafası makine gibi iş İlyordu. Gözleri ilk karşılaştığı za- man Sumers'in yüzünde hayret i- fadesi görmüştü. Palis hafiyesinin | kendisini burada (o bulacağını hiç zannetmesiz. muhakkaktı. Buraya gelmesinin Fantoma Hırsızla hiç bir alâkası yoktu.. Bu, vaziyette hiç bir değişiklik o yapmamasma rağmen Dal'in hoşuna gidiyordu. Sumöârs silâhmı Dal'in üzerine dikmişti: — Ne güzel tesadüf, diye ba - | ğırdı.. Sizi dün akşamdanberi ara- madığım yer kalmadı Dal, Kondon duvardaki deliğin önün İ herlerine ne buyurulur? Nakleden: M.F. Fantoma Hırsız da: — Dal mi? dedi. Sakm yanılmı- yasınız? Benim ismim Zıdlıyçü dür. — Ne dedin ne dedin?. Sumers bir saniye şaşkın şaşkın durdu. Sonra gülmeğe başladı. — Bu da yeni bir isi dedi. Pek âlâ... Ismi ne olursa ol- sun, Fântoma-Hırsız hoş geldiler, safa geldiler. Ne ün akşamm intikamını alabileceğim. Dal'in canı sıkılmışa benziyor- du. Vaziyeti pek iyi anlıyordu. Su- mers'in onunla tasfiye edilecek bir hesabı vardı. Omuzlarının üzerin- den gizlice arkaya baktı, Duvarın üzerindeki delik kapanmıştı. Kon- don ayakta idi. Müteessir ve renk- siz gözlerle bakıyordu. — Dal! diye bağırdı. Ne dedi. niz. Dal mi dediniz? — Evet, sizden yine ne çaldı? — O kadar mühim bir şeyler değil, Fakat yalnız bana şu kartı verdi. e — Polis bafiyesi karta baktı ve he- men cebine soktu. — Evet, tamamen bu. Fantoma- Hırsızın kartı, Son zamanlarda çok | gördüm.Aniren Madam Honover'in | inci gerdanlığı da çalındığı zaman da tuvalet odasında bulunmuştu. Dal içini çekti ve dedi ki: — İşte bu canımı sıktı. Bana ev- velce Dal dediniz, sonra da Fan - toma - Hırsız diyorsunuz. Fakat hakikati söylemek lâzım gelirse, i- ki tane hırsız var demektir. Bun - lardan birisi diğerinin arkasmda saklanmaktadır. İddia ederim, bah se girerim ki, bs". ki Fantoma - Hırsız Madam Honover'in incileri- ni çalmamıştır. — Neden bu kadar eminsiniz? — Çünkü hakiki hırsız, çaldığı- nı daima iade eder. — Doğru mu söylüyorsunuz? O halde Madam Smythe'in mücev - MİLLİYET ÇARŞAMBA ŞUBAT 1935 gc JInkı'âp kürsüsünde Umumi savaşta arablar ve Ermeniler neler yaptılar? ——>oe: Osmanlı imparatorluğu içerde ve dışar- da çeşit vaziyetler karşısında kalmıştı İnkilâp kürsüsü derslerine dün de devam edilmiştir. Dünkü (dersi eski kültür bakan: Bay Hikmet vermiştir. Bay Hikmetin dünkü dersini yazı. yoruz: — Ormanlı imparatorluğunun büyük harbe girdiğini anlattık. Hâdiseler içinde iç ve dış bâdise - ler vardır. İç hâdiselerin dışa olan te- sirinden bahsedeyim. Iç hâdiseler Arap ve Ermeni hüdi - seleridir. Dış hâdiseler düşmanlarımızın ara - | sındaki gizli muzhedelerdir. Iç âdi - | seler: Arap büdisesi: Osmanlı 5 . lağu nüfusunun üçle biri Araptı. Arazi itibarile Arabistan Rumeliden büyük - tür, Bunun bir kısmı Osmanlı idaresin- de, bir kısmı mahalli şeyhlerin idaresin- de ve sözde Osmanlı idaresinde, bir kıs- mar ön hariçti. Hindistanın fethinden; Süveyş kana- nın açılmasından sonra, İngiltere A- raplarla alâkadar oldu. £ Sebebi açık. Hindistana giden yol en dar ksımda | Arap memleketinden geçer. | O Arap memleketleri kuvvetli ve müterakki bir uluşun elinde olursa, Hindistan yolu tehike altındadır. r Uzun zamanlar Arap (şeyhleri ve | #ahalli reisleri ile daimi surette müna- sebette bulunur ve onlara | yardım €- | derdi. Arap şerifleri Büyük harpte © bunların Arabistan ortasında Ibnirreşit aileleri idi. Bir de Hicazda bulunan Şerif Hüse- yin vardı. Bu şerifler Peygamberin torunları - dir. Üzen bir an'aneye göre içlerinden birini Halife, padişah Hicaz emiri ola- rak gönderir. Vali ve emir vardır. Bunların salâ- hiyeti ne kadardır, bu malüw değildir. Daima bir ihtilâf vardır. Irak ile Suriye ve Filistin Osmanlı imparatoruğu idaresinde idi. 1914 ilk harbinde, Balkan harbi kaybedildiği günlerden sonra Mekke Şerif — z imi Abdallah (şimdiki Maverayi Şeria ye Kahireye gelir. O vakit başlıcaları İbnissuat, — İğrenç şey! Hakiki hırsız bü- tün bunlardan nefret eder. Sonra Sumers'in kendisine kar- # tevcih edilen ruvelverine baktı, ve ilâve etti: — Ah, şu ruvelverlerin namlu- larını üzerimden çekseniz. Haya - tımda hiç bu kadar çok ruvelver görmedim. Bir saniye sustü. Ve sordu: — Bu. © üyecek bir şeyiniz mi var? — Tabii, tabii hem çok şeyim yar... — Sahi mi? Pek hiddetli görü- nüyorsunuz! Buraya beni arama- ğa mı götü niz; enim burada ola- cağımı nereden biliyordunuz? — Bilmiyordum. Sizi burada gö rünce çok hayret ettim. Sumers kaşlarını çattı ve ilâve etti: — M. Kondon'u görmeğe gel - miştim. Fakat size rastladım. Ar - tık kendimi tehlikeye sokmak iste- mem. Bana çok oyun oynadımız. Önce! sizinle meşgul olacağım. Hırert h-yretle kendisine bakı- yordu, Bu esnada Sumers cebin- den bir kelepçe Eşit. — Beni tevkif mi ediyorsunuz? — Evet, sizi katle teşebbüs cür- münden dolayı tevkif ediyorum. Sumer: bir elile tabancayı dikti. Öbür elile kelepçeyi uzattı. — Buraya gelin. Dal hareketsiz durdu, Şaşkınlı- gı ayan beyan görülüyordu. — Katle teşebbüs mü? diye sor- du. Kimi öldürmeğe teşebbüs et - mişim? — Nikola Koverlih! Bu sabah Cimi Barenjer'in apartmanında ya ki ittiğinizi bi- Dal titredi; gözlerinde bir alev parladı. Şimdi hatırlıyordu: Koverlih'in cebinden yeşil el - ması aldıktan sonra kendi kartını ona vermişti »—— —— Tabaa bundan yarım saat sonra patlamıştı. Dal'in haykırma- sı sayesinde katilin eli titremiş, ve kurşunu ancak sathi bir yara aça - bilmişti. Güldü. ç Kendi kanaatine nazaran o Ko- verlih'in hayatını kurtarmıştı, Şim ingilterede bilâhara harbiye belanı ©- lan Lord Kiçner ile konuşur . Buna der ki: — Babam Osmanlı impsratorluğun- dan ayrılmak istiyor. Yardım eder ni siniz? başlayınca Osmanlı imparatorluğunun i mevzuu bahsohunca, İn - — Şayet Halife cibat ilin ederse, Hüseyin de ona karşı o durur ve bize | yardım ederse onu mütakil kılarız. ve Araplara bir çok imtiyazlar kazandır - Kiz Bu haber Mekkeye gidince Hüseyin der ki: — Ne olursa olsun, ben gönül rı - zası ile Osmanlılara yardım etmem. Şim- diden de istiklâl için söz veremem. Bu cevabı İngiltere hükümeti Os- manlı imparatorluğu harbe girmeden bir gün evvel alır. Ertesi gün barp ik lân edilince derhal Hüseyine | cevap gönderir: — Bizim bulunma- yı... Siz çok istifade edersiniz. Bu muhabere bu suretle başlamış- b. in istedikleri Harp başlangıcında Şerif bir $€Y yapamamıştır. Fakat 1915 ikbahar ve yazmda İngiliz ve Fransızlar İsken - 'deron ve cenubuma asker çıkarmak t6- şebbüsünde bulununca mahalli Suriye eşrafı ile bir çok & mektuplaşmalar ol muştur. Suriyedeki casuslar eşraf- etmişler, bu mektuplar hükü- Bir arap şerifi Misir ile Ja temas metin eline geçmiş, | Beyrut ve Şam konsoloihanelerinde de bir çok evrak ele geçmiş. Bir çok ileri gelen Suriye | iilerin Fransızlar hesabına © çalıştığı anlaşılmıştır. 1915 te bu mektuplaşmalar yaka - lanınca hükümet tevkifatta o bulundu. Şerif Hüseyin korktu. İngilizlerle mü- haberede idi. Ingilizlerle teması sık | laştırdı. 1915 yazında bir talebi vardır. Der raplarmnın i zerindeki hâkimiyetimi tanıyacaksınız. Aden hariçtir, diyordu. Bundan manda 37 inci arz dairesine kadar yerleri istiyordu. Bu © yerlerde Mersin, Adana, Gaziantep vardır. Ingilizler cevaben dediler kir — Şimal kısmı ve Suriyenin çarp di ise onu öldürmekle itham edili- yordu. Sumers sordu: — Tuhaf bir şey ml oldu? kısmı tamamile Arap değildir. Bu garp kısmı Hama, Halep, Humus hariçtir. Bunların gerbımdakiler Avap değildir. Sonra bizim bir çok Arap şehlerile anlaşmamız vardır. Bu da hariçtir. İ- e ai yila İ kaldı. Onu kandırdı. | Musulda hususi vaziyetler yapmak is- yoruz. Bunlar müsteina dediler. Fakat bunlar mühim kelimelerdi. Bunlardan sonra Şerif Hüseyin de- di ki: — Hicaz sahillerini ciddi / surette abloka ediniz. Ta ki ahali Türklerle be- saber olmanın zor ve zararlı olduğunu anlasın. Ben sizinle olduğum zaman halk beni tutsun... İngilizler bu dilek üzerine sıkı ab- lokaya başiadılar. Osmanlı imparator - luğu bunlardan ya haberdar değil idi. Veya pek az malümet sahibi idi. Bir çok işlerde olduğu gibi | gafil davranıyor. İngilizler bir taraftan muh- telif şeyhleri elde ederken Suriyede samimi Güşünen münevverler arasında da propaganda yapıyor. — Türkler yok olacak , Osmanlı imparatorluğu batıyor. Onlardan ayrıınız. Bizimle beraber olunuz, harp sonunda müstakil olur - somuz. Bu işler kâfi derecede yeti dikten sonra faaliyete geçiliyor. manlı hükümetinin gafleti 0 derecede Yi Şerif Hüseyine kuvvet göndersin di- ye para verilirdi. Bunlar da işe yara- maz şeylerdir. Son defa Süveyşe yapılacak ikinci İsarruz için 1500 kişi gönderilecekti. Cemal Paşa da 1500 tüfek gönder. işti, O zaman Hüseyin muhlariyet iste- miş ve emirliğin oğluna verilmesini is- temişti. Bu dilek te nazarı dikkati cel- betmedi. Hüseyin oğlu Feysal © son zaman- lara kadar Cemal Paşa © karargâhinda 1916 haziranında Medineye | giden Hüseyin tüfekleri alarak © kaçmıştır Bundan sonra isyan etmiştir. Mekke fa düşürmüş ve halifenin manevi kuv- vetini yarı yarıya kırmış bir tedbirdi. Hüseyin isyanı yapınca mazur gi mek istedi. Bir çok beyannameler neş- retti, Bunda der ki: — ittihat ve Tereleki ricali halifeyi oyuncak gibi kullanıyorlar. Şerifi ayak atma aldılar, Şeran erkek çocuk o kâdından iki defa eisrs yemek lâzm gelirken bir yaptılar. Askere oruç tutturmı- yerlar. Yamanlı halifelerinin siyasası Ingi- lirlerle iyi geçinmek iken şimdi Ingi - lirlere düşman oldular. Hüseyin nezdinde Fransızlar memu- ru miralay (o Bremont, bilâhara general olarak Adanada bulunan bu adam Türk düşmanıdır. Bir eser neşrediyor. Bun- da diyor ki: — 16 eylülde Fransız tahsisatı olan 1,250,000 frangı Hüseyine teslim et- tm. Bir kaç gün sonra Hüseyin Ce - zir, Fas ve Tunus hacıları kabul etti, Onlara Fransaya sadıkane hizmet et - melerini söyledi. Ingiliz bacılarına da daha fazla propaganda yapıyor. Orada ayda 250 bin lira ingiliz lira. sı tahsisat alıyordu. Para ile iş yapan Şerif Hüseyin ve dolayısi ile diğer A- raplar isyan etmiş idi. Müslümanlar ikiye ayrılmıştı. Halife bir tarafta, Şerif bir tarafta, Halife - nin mevhum kuvveti baltalanmış olu- yor, Ermeni vakaları Düşmanlarımızın Osmanlı impara- torluğunu zayıf düşürmek için yaptığı bir iştir. Türkler © esir olacaktır. Siz bizim le olun diyorlardı. Bu, dinde ihanet İ- di. Milk bir vaziyet idi. Halbuki Er- meni başkanları için böyle bir maze- ret yoktu. Tarihen o malümdur ki iki bin senedenberi Ermenistan yoktur. ki mağduriyet Ermenilerde yoktur. Bu iki sebep, Osmanlı hükümetini sarsmak için mühim iki sebeptir. Dışarı hâdiseler Düşinanların anlaşmaları: Bu kısmın tetkiki üç kısımdır! 1 — Büyük harbin başlaması ile İ- talyanm harbe girmesi arasındaki za - man, 1914 teşrinievvelinden 1915 may sına kadar. 2 — İtalyanın harbe girmesi ile Rus- yada ihtilâl olması ve harpten çıkma- 3. 3 — Rusyanın meflüç olduğu devir mart 1917 den mütarekeye kadar de- vam eder, Osmanlı imparatorluğu büyük har- be girdikten sonra Fransız, İngiliz, Rus harbi sıyasasında esaslı bir değişik- lik vardır. Fransada, Almanlar , Fransız risindedir. İngilterede böyle | bir şey yoktur. Rusyada ise böyle bir şey vardır. Fakat arazi çok büyük olduğu için mü- him “değildir. . Tab Fransa bütün kuvvetin Alman- ya üzerinde yüklenmesini istiyor. Rus- ya Kafkasyaya, İngiltere Osmanlı cep- hesine asker göndermesini istemez- di. Hepsinin Almanlarla © vuruşmasını istedi. Fransa harice asker © gönderemez- di. İngiliz ve Ruslar Osmanlı cephesi- ne asker gönderince, Almanın yükü hafifleşiyordu. Yeni bir çok yerler caklardı. Yeni yerler almen Fransa buradan yer istiyemezdi. Fransa Osmanlı im- paratorluğ ş a karşı ciddi hareket İste- miyordu. «vvelâ Almanyay: ezelim, dünya sonra bizimdir diyorlardı. Ingiltere ve Rusya bu fikirde değil di. Onlar o Almanya ile uğraşmaktan. sa, Osmanlı imparatorluğuna giderek garp vilâyetleri veya şark vilâyetleri gibi şimendiler ve saire olmıyan Yer - eri almak tabii kolay gelirdi. Bu iki düşünce — çarpıştı. Fransa müttefiklerini tutamadığı için Osman- klar üzerindeki harp yükü © çoğaldı. İngilizler yeni müttefik aramağa baş - ladılar. O zaman Bulgaristan ve Yuna- nistan akla gelirdi. Bunlara vaatlerde bulundular, Yu - nanistanda iki kuvvet çarpışmıştır. 1 — İngiltere ve Fransanın mühim mal kazanacağına inanan Venizelos. 2 — Bunda tereddüt eden kral Kos tanitim Daha Osmanlı imparatorluğu harbe gi Balkan itüfakı © yapmağı ve bunu İngiliz ve Fransızların emri - ne amade |—okılmak için uğraşmıştır. Bunlara muvaffak olamayınca mütte - fik olarak o harbe gireceğini söylemiş- tr. İngiliz dışarı işler © bakanı Lord Grey, diyor ki: — Adalar Yunanistan ile Türkler a- rasında münaziünfih olduğu için Yu - nanistanı ele alırsak, Osmanlı impa- ratorluğunu çabuk darıltırız... Diye Yunanistanın — teklifini ved. detmiştir. Biz harbe girdikten sonra vaziyet değişti. Ingilizler şunu düşünüyorlar- dı: İzmiri ve onun — hinzlandını Yunan- lara vadetmek, Yunanlılar Osmani. lara ki ii lesi kral Kostantine o kuv tr. Kostantin daha şimdiden memle - ketimizi parçalatıyoruz. Demiş ve raltarları çoğalmıştır. Osmanlı impa ratorluğu muharebeye (| girince, bizim Şark vilâyetlerimizdeki güç vaziyetinii- ze bakılmıyarak bir çok | taavruzlara geçilmiştir z Enver Paşanın bu taarruzu o esasen gayri makul idi. Kendi cehaleti de buna ilâve edilince ordumuz mah volmuş- tur. Ancak bizim şerkteki o tazyikimiz hissedilince Ruslar müttefiklerine mü- racaat etmişlerdir. Ruslar ve Boğazlar Kafkasyada Türklerin fazla Sikiş - urmamalarmı istiyorlardı. Bunun üze- rine evvelâ (o İskenderona sonra Çanak- kaleye asker çıkarılmıştır. Buraya asker çıkarılırken Yuna - nistandan yardım istenmiştir. Yunan- hisr bu yardımı esirgemiştir. © Ya Bizans veya Romanın, İran himayesi altında muhtar bir beylik ha- Binde bulunmuştur. (Müstakil olacağız) demeleri yeni bir şeydi. ç z rma Şark vilâyetlerimizde ekseriyette değildi. Abdülhamit ozama- nndaki Ermeni palırtıları zamanında bile bir çok istatistikler neşredilmiş - tir. Bunlarda şark vilâyetlerinde Er - menilerin (o ekalliyette olduğu gösteri liyordu . Araplara yapıldığı gibi, (o bunlara müstakil olacaksınız O diyen de yoktu. Neşredilen vesikalara göre, birinci sı- mf Avrupa ricalinin mektupları ve söz- leri tetkik edilirse, hiç birisi harpten sonra Ermenistana istiklâl vereceğiz de- memiştir. Fransız başbakanına bir © Fransız âyânı müracaat ediyor. Ve Ermenilerin tehcirinden bahsediyor. M. Briyan buna cevaben Ermenile- rin mazlum bir millet olduğunu söylü- yor. Fakat bir hürriyet vereceğiz de - miyor. Yalnız (rahat bir terakki imkâ- 'nunı behşedeceğiz) diyor. Bumun mana. # yok. Müphem bir cümledir. Lord Roybet Sesil de (o çarlıktan sonra bir mektup yazmıştır. Bu da a- şağı yukarı ayni şeyi söyler. Daha çarlık dururken Fransız ve Ingiliz ricali Ermenilere bir istiklâl ve. rileceği lememişlerdir Vadedilen akibet ne Kafkas Ermeniliğini Azak çarlığı- nın eline vermek. ” Bunun için Osmanlı ordusunun ge- risinde 1915 te ve sonra isyan ettiler. Vanı aldılar. Zitonda isyan çıkardı. İar. Ermeniler ileri gelen © Ermenilerin Şubat 1915 te sıkı inücadele Çanak- kalede başlamıştır. Bir zamanlar müt- tefikler İstanbula girecek gibi gözük- müştür. Bu vaziyet Veni» zelos taraftarları derhal 3 — 5 fırka- yı emre vermek | istemiştir. Fakat bunlara kral Kostanlin de kumandan olacaktı. Bu vaziyet özerine Ruslar derhal prolesto etli, Zira Yunan kralı Bizans imparatorluğunu, Istanbulu istiyordu. Ruslar da bumu istemiyordu. Istanbulda Ruslar yoktu, fakat Rum- lar vardı. Eğer kral Kostantin İstan - bula müzafferen girerse işin şekli de- Hişecekti, Rusların protestosu üze- rine derhal bundan vazgeçtiler. Esasen Yunan fırkaları gelse idi ne olacak- b? Denizde bir damla gibidir. işte İngiliz, Fransız. kuvvetleri bize cephameden yüksek olduğu halde ancak bir köşede sikişip kalmıştır. Ruslar Yunanın Çanakkale ve Istan - bula gelmesine protestoya rağmen bir gün sonra İstanbulu istemiştir. “İstanbul bizim için bir amaçtır. Eğer biz Istanbulu | alamazsak bunu başkalarına verilecek sözü de yapılırsa Ruslar harbedemez, Milletin manevi- yatı kırdır.,, İngiliz ve Fransızlar da Rusların Is. tanbula o gelmesini istemiyorlardı. Zira Ruslar Akdenize çıkmca Hint yolu teh- likeye düşecekti. İngiltere 12 martta derhal cevap verdi: Rus dileğini kabul etti. Fakat Istan- bulun derbest liman olacağını söyle - İ Asadekukun diğer yerlerinde biper- . Arabi e ir ek Yeni 4 Soyadı alanlar" * Tokat Reşadiye Ferekse WE Bay Tahir Mehmet, karısı AYİS' Süleyman, karısı Nesibe, oğlu « deyi Lütfi Fikri karısı Cefahir v8 ri (Erdoğan Soy adını alraışlard” * Umumi tevkifhane baş 3iz (İmal) soy adını almıştır. * Kınaladada işçi Hüseyii olarak kendisine (Targay)ı seç * Gazetemiz yazıcılardan © Baykal, amca zadeleri Samsun tüccarlarmdan Bay Cemal, Ali Wnhisarlar Niksar muhasebe çeri ğinden Neşet ve anneleri baya ailece, eski s0y adları olan (HAYO öz türkçe karşılığı (Aslan): yeni dı olarak seçmişlerdir. a 331 aoğumlular.a 19 efradına Eminönü askerlik şubesi reji 331 doğumluların ük yeki Her sepe ilk yokf yat efrodında yoklif yapılır. Her mahallenin 331 biler yat elradının ne günü gerccekiri müdürlüklerine bildirilmiştir. O de her kes nüfus hüviyet cü: tiyat efradı ayrıca askeri kâğı beye gelmeleri, m zi YENİ NEŞRİYAT Hâyali sosyalizm- İlmi s0 Meşhur Engels'in bu adlı € metli usta örgütü Haydar Rifst fından dilimize çevrilmiştir. yetle tavsiye ederiz. ayrılacak, Irandaki bitaraf mini gilizlerin — elinde kalacak. 25“ İngiltere bir nota daha verdi © Osmanlı imparatorluğunda Yİ cak kısımlarda umumi kontroliâf” Bi, Hilâfet meselesi hallediime! Angilterenin (fazla Müslüm sı olduğu için bu işi kendi bAÜE istiyordu. Transızlar d verd cevap veriler g kabul ettiklerini söylüyorlardı. harp bitsin, neticede amaçlar edecektir, Bu olursa Fransa İl hun Rusyaya verilmesini ister # ardı. Yunan: boyuna bizim di rüklemek için İzmir vadedilmif, bu vaziyet karşısında kuvyof” ve den kaçılınca Kbrl mek suretile Yunanlılara bir “İl teklif ettiler. Fakat kral Kostantin bunu Sİ) medi. İzmirin Yunana vadi b#f” nasmda tahakkuk etmemiştir. Paylaşma Fakat Fransayı Alman çi evvel anlaşmaya razi miller üçtür: 1 — Rusların İstanbulu ö ri, Almazlarsa harpten vazgesi 2 — İzmirin Yunana kusu, 3 — Ingilizlerin garbi ve Musula kadar iç İci Ingiliz payı Filistinin bir “ umümiyetle Fransız payının © ihtiva ederdi. verilmeyişidir. Rusyaya verilen bir yerdir. R#X ralara kendi memleketi dahil hip olacaktır. Fransız ve Ingiliz — pay müşavir yalnız Fransadan raz, yi yalnız Fransada tv. 2 Güya bu müttefiklerin e bir olu; » İngilizler için de vaziyet “ği Bağdat, Basra, Hindisten İç! cak. Musul vilâyeti, iç kı saya verilen şerait gibi Ve iz, Fi tır. Antalya vilâyetinin. Buna gör » siyad har ed

Bu sayıdan diğer sayfalar: