sas V A ı " FTATI 5 KURUŞTUR azmanın gizi EEmei DA hdııı en seziyorum ki kimi ar- k)oı»l:: Türkçe yazıda güçlük çe- ği bu güçlüğe karşı gelmek ll yazılarını alıştıkları Os- l._ı“l;_ ile yazıyorlar; sonra da *!orl::üi sözüne Türkçeye çevi- q,,l"i'!“n en büyük kötülüğü şurada .Gki:ı'tek tek birbirine uyar, biri Te hi i karşılar gibi görünen söz- o—n:ııhuu" gelince, söz kuruluşu hllbı.[ı?a olan bir Türkçe sözler B. “Iğı ortaya çıkıyor, ıiâ:nd'_lden başka dile söz çevi- Onün Plle, hangi dille yazıyorsak y*’ür'“z_ kuruluşuna uymamız ge- M"—Bll' dilin özlüğü en çok söz 3rrd yolunun başka dillerden Tmiyle belli olur. küçük bir örnek olarak “Ou'est-ce gue c'est gue tek " Olduğu gibi dilimze çevir- bu, pitacak söz şudur: “Nedir ki Bitdur ki bul, İt Türk bu sözden ne anlar? %':_Ce gue c'est güeça,, nin bir i ise “Bu nedir?,, den baş- 8ç şey değildir. h"':.:îllrda gözleri korkutan dil ası da işte böyle Osmanlı- Ko y öz Türkçeye sözü sözüne Sözüm ona — çevirmeler ya- wm ileri gelmiştir. Bu çe- ğ:l“l en kötüleri gazete yazı- j değil, küçük yazıcının e- , h":ı olan bürolarda kendini gös- ıine;:ı“'- Ötedenberi kalıp üıze- 1 yazmağa alışmış olan M Yazıcı, alıştığı kalıbın üze- tüzej T:llr.îîe karşılıkları gelişi aa doğrusu gelişi çir- =İIT' öküvermiş, ortaya kendi- bile ertesi günü anlıyamıya- qg gülünç yazılar çıkarmıştır. İr örnek olarak, aşağıya bir gördüğüm şu sözleri yaza- Yi ; II 'r.:i':ünü öğle sonu tyanın geniş odalarında ya- Dilaca geniş yi k Olan sözverim ayınoyunla- l5', & ol::'iklek önünüz ktvanç veri- NM“ĞIZ;IIM onutlamağî elsun- BAA ileğiyle — saygılarımızı M”"""eğı atılırız.,, L;,“ n Osmanlıcadan çevrilme Ydurma yazı olduğu ne bes- , deği "'il;e ğil mi ? «Badezzuhur» e ç, Cöğle sonu»; «salon» yeri- he .:;"'l! qdıı, «namzetlik» yı_.-ri- t.,%::ınm», «merasim» yerine M », «huzur», yerine «ön»,” Nej, * fahir» yerine «kıvanç ve- Si rif» yerine «onurlama», U*k ) yerine «elsunma»... de- k g€ Yazı türkçeleştirilmek şöy- Yor, , gülünçleştirilmiş olu- ı.clî_ıl_ım, Osmanlıcaya bir tut- h.ğ'l” bağlanıp kalacağımıza «Şleri böyle yazamaz mıydık? YD T .İlq 1/1934 cumartesi günü € sonra saat ikide Tokatli- L Üüleriz, ::zşmeklen vermekle açıkça istediğim görüş Y i>; ökçe yazmak için ken T“l'kçe düşünmeğe a- ! * İ z öz Türkı İ FA ı?llucak nişanlanmada bu- || di[ızf sevindirmenizi saygı- , || Saylavlarımızbugünseçiliyor Sahip ve Başmuharriri : Siirt Meb'usu Mahmut SOYDAN 9uncu sene No. 3233 CUMA 8 ŞUBAT 1935 Bugün bütün yurd şenlik yapacak ve yeni saylavlarını seçecektir Türk ulusu yekpareliğini, Büyük Öndere bağlılığını bugün- kü seçim'e bütün dünya uluslarına bir daha gösterecektir Reyler hangi saatlerde ve nasıl verilecek? Saylav seçimi, yurdun her tara- fında bu sabahtan itibaren başla- bul ktadır. İkinci münt hipler, fırkanın gösterdiği nam - zetlere reylerini vereceklerdir. Ev- velce yazdığımız gibi, muhtelif vi- lâyetlerden boş bırakılan yerlerde vardır. Buralardan müstakil saylav lar seçilecektir. İntihabat dolayısile, şehir dün akşamdan itibaren donatılmıştır. Sokaklara, resmi, hususi bütün bi« nalara bayraklar asılmıştır. İstan- bul bugün, milli bayram günlerine hsus bir hava içinde yaşayacal tır. Yeni saylav seçimi dolayısile bu sabah İstanbulda büyük mera - sim ve alay tertip edilecektir. Bir kaç gündenberi hazırlan - Fehmi (Saruh), Rüştü (Diyarbekir), Tevfik (Seyhan) makta olan rey sandığı, bu sabah saat sekizde intihap teftiş heyeti tarafından belediyeden alımarak otomobille Taksim meydanına ge- tirilecektir. Sandığı hâmil bul b Mümtaz (Ankara), Kâzım Nami (Manisa) Ola; buradadır. öeıtü;niize çök- Sörk nlıca kalıplarından Je sıyırmalıyız. Kafamızın sadiş; _d“Şünceleri, anamızdan hqh:ıu süt gibi, öz Türkçeleş- .öî'îı daha düşünürken ya- du,..m;: uzak düşmek, düz- i k% izi anlatacak Türkçe S G1 “öz dilimizin yüreği- Neüp Sizli düran kaynaklarından TÜT d_“îîinnelerini söylemek ::ıl"iniblnıo kadar düz- o gibilere söylerken t:"“ öz Türkçe sözleri i i.'e?dik'l Daha anamız- sütle birlikte öğ- * gerektir. o.h.ı.:ilı'“ yazmaya en alışmış K’hq' €, okuma yazma bilmez iD fi f N çıkarken oyuncuların taktıkları yapma sakal, bıyık gibi, yazı ya- zarken takımmaya alıştığımız Os- manlıcadan kendimizi kurtarırsak, öz ana dilimiz olan Türkçenin bü- Yeni Saylav namzetlerinden: Galip ( Tokat), Atıf (Bursa), Nazi Şükrü ( Erzurum ), Fuat ( Erzurum ), Emrullah ( Malatya ) " * bil I Sini v » koyan General Refet bil çiçeklerle, bayraklarla suslene- cektir. Saat sekiz buçukta halk ve heyetler meydanda toplanmış bu - lunacaktır. Burada şehir meclisi a- zasından Bayan Nakiye ve Bay Re- fik Ahmet tarafından birer söylev söylenecek ve müteakıben İstiklâl marşı çalacaktır. İstiklâl marşın - dan sonra, Cumhuriyet - âbidesine bir çelenk konacaktır. Saat 9 da rey sandığı, Üniver- site konferan salonuna getirilmek kânrı otomobilleri, Üniversite rek - tör ve dekanların otomobilleri, tef- tiş heyeti otomobilleri, umumi mec lis azaları otomobilleri, ikinci mün tehipler otomobilleri, ticaret oda - sı teşekülleri otomobilleri, Üniver- site talebeleri otomobilleri. Alay geçerken Köprî başında, af k | A | len L bandolar tarafından karşılanacak- tır, Üniversite konferans salonu bah çesi ve salon fevkalâde bir şekilde süslenmiştir. Burada rey atımmın kadar bul k - bandı , (Bevamı 5 inci sahifede) . Tel:( Müdür : 24310. Idare ve Matbaa : Milliyetin yeni adıdır Yazı işleri müdürü : 24319 24310 Paristekomünistler 6 şu- batı canlandıracaklardı Polis binden fazîa tevkifat yaptı PARİS, 7. A.A.— Dün akşam, tevkif olunmuştur. Jar bulunmuştur. etmişler, bir kişiyi yaralamışlardır. dar komünist tevkif edilmiştir. Chiappe'i şiddetle alkışlamışlardır. mışlardır. muştur. geçmiştir. İInkılâb dersleri Nümayişçilerin birçoğunun üzerinde silâh, lobut ve benzinli paçavra- Madlen meydanının civarında, nümayişçiler zabıtanın üzerine ateş Elize sarayının yakininde, bazıları revolver ve hançer taşıyan, 40 Saat 1.30 da mevkufların sayısı 1200 ü bulmuştur. “Vatansever genç- ler,, teşkilâtı, akşam üzeri bir yıldönümü toplantısı aktetmişlerdir. Bu gençler, toplantırda hazır bulunan eski Paris polis müdürü B. Müteakiben, aynı gençler, alayla, zafer takına kadar gittikten ve meç- . hul askerin mezarına bir demet çiçek brraktıktan sonra, sükünla dağıl- Polis müdürü Konkord meydanına bırakılan çiçekleri geceleyin toplat- tırarak, 6 şuübat 1934 kurbanlarının Perlaşezdeki mezarlarına koydur- Hülâsa, dünkü gün, gerek Paris'te ve gerek eyaletlerde hadisesiz Nakil vasıtalarıla Parise akın edenlerin « üzerinde silâh, benzinli paçavralar vardı saat 22 ye doğru, çoğu komünist olan bir alay nümayişçi, trenler, otobüsler ve tramvaylarla, civardan Pa- ris'e akın ederk, Konkord meydarima doğru yürüyüş yapmışlardır. Sen Lazar istasyonunda ve Konkord meydanı civarında 565 kişi ka- Bize Siyam kanunlarını teklif ediyorlardı Bay - Mahmut Esat vermiştir. Bay Mahmut Esadın dersinde üni « versite talebeleri ile müderrisleri bulun- muştur. “Bayanlar, Baylar, ihtilâlinin hukuk tarihini şöyle taksim kısmı ihtiva edecektirı 1 — Devrim felsefesi, 2 — Köknel önen - Hukuku — esasi- ye, 3 — Kentsel önen - Türk hukuku Halbuki Türk milletinin bütün dün- yaya medeniyeti öğretmiş olduğunu unutuyorlardı Bay Mahmut Esat ders verirken.. dakketimözin | | lak üzere, Taksimden yola çıkarilacak tır. ÖAnl;y şu şekilde ;ımd ıı: b medeniyesi. le yürüyüş halinde şehir S Betakil liğini k Bu kısıml darm eh dosu, sandık kamyonu, belediye re- | eski lttihat ve Terakki tmami kakbi | tine göre, bir “ı_’:"' _;_';”ıâ"&”"h“'* isinin otomobili, fırka reisi ve er- Bay Mitat Şükrü Bleda tır. Bundan =] p, gözmdüldi ılıııldıı lâtı vardır. Öğrençlerime derslerimi irli Feminizm kongresi için her şey hazırlandı Amerikalı Bayan başkanlar kongre- nin diğer kongrelerden çok mükemmel olacağını söyleyorlar Şehrimizde bulunmakta olan bey- lmilel kadılar birliği başl Ba » yan Corbett Ashby ve ikinci başkanı Bayan Rosa Manus dün akşam, Pera- palas otelinde kadınlar birliği il ve bir çok bayanlar şerefine verdik - leri bir veda çaymdan sonra, ekspres- le Sofyaya gitmişlerdir. Oradan da Pa ris ve Londraya gideceklerdir. Çay ziyafeti pek samimi olmuş ve sonunda Bayan Ashby bayanlara da- veti kabul edip geldiklerinden dolayı kkü il sonra sözünü bayarz tün sevimli varlıklarını dilimi ucunda, yüreğimizin içince bulu- ruz. e Bunların dışında kalabilecek iki türlü söz düşünülebilir : (1) Henüz Türkçeleşmemiş olan bilgi terimleri, Manuse bırakmıştır. Bayan Manus İ8 nisanda Yıldız sa- | rayında toplanacak olan uluslar arası feminizm kongresinden bah bir nutuk söylemiş ve le demiştir ki: — Kongre hakkında söyliyeceğim sözler, uluslar arası kadınlar birliği - züek el KEDGR D VA G ee e RE (2) Yalnız bilginler ar lanılan yarı terimler. Bunların Türkçe karşılıkları da T. D. T. C. çalışmalariyle belirtil- mektedir. Ancak, bunu bekleme- den bile gündelik duyukları ko- lüyod. ürüümelen "Türüze yisabi da kul- i bir fikir verebilecektir. Burada kongre hazırlıklarile — meşgul olduk. Yapılan hazırlığı ümidimizin çok fev- kinde bulduk. Hattâ diyebilirim ki her şey biz buraya gelmezden evvel ha - zırlanmıştı. Hindi İz dönerken y üze- rinde bul Mısır, Suriye ve Filisti- ktimide dönetk kitabıma her zaman bağlı kalmıyaca- Eh H Bierlürindin Tallk dersleri mütalea edeceğiz. Buna sebep Kültür bakanlığının bana ayırdığı saat- rinden biri olan kanunu medeni hak - kında mütaleada bulunmak istiyorum. Kendsel önenin tarihi “Bayanlar, , 'Türkiyemizi kanunu medeni ile bir kendsel yasa ile, daha doğrusu muasır di pr uygun bir kentsel önenin, Türk huk - yesinin tahlilini teşkil ediyor. (Devamı 5 inci sahifede) Öztürkçe yazı örnekleri: Buruşuk derisi, pörsük eti kauçuk keuı'ği,!ve bir torba dolusu kohıı!ıg_ bar- ıığıdııhı-yırıulı (mahluk) gibi de- 'dl;kyeu ve ölçen beyni, çarpmasını bi- len yüreği, konuşan içsesi '(chdım), gerilmesini beceren siniri, ve bitimsiz duy gusu olan bir insan gibi Insanlığa göz gezdirdim. ş Gözbebeklerime mil battı, kirpikleri- min dipleri yandı, içim ağu olup baıhğı- me aktı... Hele siz de bir göz gezdiriniz. ... Srade h" L d F bir b kalfası vardı. Gündeliklerinden birikmiş Bu bir kaç yüz frangı elinden ıqhnhn*#i:in biricik ve bir i kız nı kaçırdılar. Kalfanın, gerçekten birik- miş on santimi yoktu. (Canımı almız da yavrumu veriniz!) diye yalvar yakar ol- u, Dinlemediler. Bebenin ellerinde, a- yaklarındaki onardan yirmi parmağını üçer boğumundan altmış parçaya böl - düler. Boncuk gözlerini oydular. Elma karnmınm içini dışma çıkardılar, Anası a leri bi İnsanlığa göz gezdirdim - Hauptman - Lindberg işi yönünden: - Ve her şey unutuldu. Çünkü bu kunduracı kalfası; kundura- cı kalfasıydı. Kimin nesine? * * * Londranın bir kenar sokağının tavan arasında küçük gazetelere bildiricilikle (muhbirlikle) geçinen bir yazar (muhar- rir) vardı. Bir gün bilmem hangi impa- ratorun, karnışdan imp doğuşunu güzel yazdı. Gazete çok satıl- mıştı. Ona — kendine göre — çokça bir bağşı vermişlerdi. (bağşı türkçedir) O «da bu para ile bakkala çakkala olan borç larını ödemişti.Daha o gün penisine kadar biten bu parayı aşırmak isteyenler; a - damcağızın genç — karısma kloroform koklatıp kaçırdılar, Bekledikleri parayı alamayınca — yoktu ki versin — kadı- nin karnmı deştiler, içindeki yedi aylık çocuğu çıkardılar. Onun da İmrnııu_ deş- tiler. Ve anasının kafasına bere gibi ge- Gazeteci olduğu için gazeteler, bir gün , bir buçuk gün yazdılar. Jüri İkurum sata sata geldi. (Gazete bizi öv- güye alsın diye) acıyormuş gibi somurt- tu. Karşılım (müdafaa) avukatı iki in - cil, dört tevrat, altı Zebur, on iki Meza- bu sözleri, yalnız yazı z V. öz Tıuımyom’z? liriz. Bunun için alışkanlıktan Dü ugı-ıdık. 'ı:ğm; ArüREeadea N Pöçs: 5 sözğiy Sanaf gö- | Tür dolusu lafetti. İş; soruşturmayı d:lı i Pahntir bi b e a radi ; nsanlar bir dakika ürperdiler. Öği l vi ; DR Ç gizi Ükçe yazmanm en | F İ Bd gö lca DU VĞÇ yün Kalmak istedik. — Bu akşam — Dün şehrimizden ayrılan Amerikâlı | yen (şahit) gelmedi. Mahkeme başka gü- ıîîwhıh&uimwhıhm) P SD ökçe göç dediğimiz gibi — | *öylemeye HS Yoleri Sofyaya gidiyoruz. Sofyadan Parise — Başkanlar Corbett Ashby ve Rosa | ne üri kurum sata sata üğer e T Üşünmektedir. Oyuna İ. Necmi DİLMEN (Devamı 5 inci sahifede) Manus çıktır. Milliyetin ilâvesini bugün müvezzilerden isteyiniz