kilin Shdni mk (ii : pi ii | il enini gi gE H â i il hi İli piç 'duktan sonra konseyin işim ille önce zannedildiğinden de daha büyük ol- duğu anlaşılmalıtadar. ... tarafından iltizam edilmişti. Ancak böy- le bir yol, Kral Alexandre rn de ısrar etmesine Yugoslavya'nın dış s- yeti maa” değildi. Çözdü Uluslar Derneğindeki dava sürüp gidi- yordu. Şimdi bu dava bitöğinden Paul kabineye muhaliflerin de alınmasını iste tiç'e bırakılmıştır. Ba da şöteriyer Gi; Yugoslav o kabinesinin deği dış sıyasada her hangi bir o değişiklik manası çıkamaz. Üzuneviç kebinesinin istifasından çıkan mena bu olmakla be- raber, ber halde vaziyetin iyice anlaşı- rektir, ... 3 — Londra deniz görüşmeleri sw UZ gr pueerinin sonu gö ründü. Waşington deniz öilâh- ları muahedesi hakkında karar verecek olan ku görüşmelerden bir netice çık- bül anlaşılamamış. ilya Habala- wn hududu geçtiğini bildiriyor. Habe- şistan ise, İtalya'nın buzün bile Habeş bududu iş Ve bu sefer Nazmiye o müstehzi müstehzi bakarak derin derin içini çekti — Nerede © şimdi o talebeler. Nerede bir tane bile göremiyorum. Şimidikilerin on tanesi onların bir tane: Bu sözleri Ticaret nezareti mü- 'dürü umumisi bey nalıncı keseri gi- bi kendine yonttu: — Haamefendiciğim... — diye kırıttı — billâhi bu kompilmandan hisse mi alacağım efem... O sıralar 'da bendeniz de darülfumunlu idim, efecem! Nazmi dayanamadı: — Refika hanımefendi —de. di — son zamanlarda darülfunun fakültelerinden biç birisinin kapısı- na uğramamış olsa gerek... 5 Gencin kendisine - hitap etmesi pi a bı il e dır ki bir zamandan beri Amerika silâh reisi bu tedbirle 1017 yılımda olduğu gibi bir tekim hasis menfaatların Ame- rika'yı harba sürüklemelerine de mâni 6 — Büyük devletler nereye doğru yürüyorlar? üyük devletler arasmdaki mü- nasebetlerin hangi hodele doğ- ru yürümekte olduğu vâzıh surette an- laşılamıyor. Uluslar arası siyasasındaki vuzuhsuzluk hiç bir zaman bugünkü ka- dar belli olmamıştır. Ancak bu vuzub- arana iller de yörü mektedir: 1. Fransa İtalya e anlaşma çar 2 — Fransa'nın Rusya ile olan müna- göbeti öp ay önctye mazaran daha mü Barthou zamanımda Fransa doğ- Müellifi: aniğ Şehap olgun kadın yüzündeki penbeliği koyulattırdı. Genç cevap bekleme- den ve onun gözbebeklerine gözle- rini dikerek ve sesini yükselterek devam etti: — Eğer eskisi gibi darülfununlula ra alâkâ göstermiş olsalardı. Şimdi- ki gençlerin eskileri pek aratmıya- caklarını anlamış olurlardı. Kadın; — Haban! — diye ağız dolusu güldü — a yavrum şimdikiler tale- be mi... Bunlar Erzats talebeler. — Fakat... bunlardan çoy iyi şıklar, amanlar, sevgililer, yetişti ni ve hepsinin pek çok sevildikleri- ni de biliyorum. . — İtanma yavrum inanma... On- ların amanlıkları da Erzatsdır... Ya rn, öbürgün, askere gidenler dön. düler mi bütün bu saltanatlar tuz İ mış yapraklarında yalancı bü Öz dümizle | Süs değil, öz isteriz!... muş, nice ana dilleri doğurmuş; yer yüzünde en çok konuşulan dillere kaynaklık etmiş bir dil olduğunu anlamak istemiyenler, yeni bir ya- zı okuyunca; omuz silkiyor: — Bu bir yapmacık dildir, diyor lar. Böylelerine, “siz de bizim gibi düşününüz!,, demek, gözü görme- yen bir adama: — Yeşille demeğe benzer. Onlar, onun dilinden anlamadık ları gibi, bugünkü dilin inceliğini sokulganlığım, cana yakınlığını da sezemezler. Osmanlı dili için: — İşlenmişti, yüzlerce yıl üzerin de çalışılmıştı, diyenler var. Doğ- ral... İşlenmişti. Üzerinde e bi ei değ di, Bu çalışma, özençli, | verimli, yerinde bir çalışma olmadı. Oomanlı dili, kaba bir hasır ör- güsü idi. Türk dili ise, en seçme ipekten örülen bir halı olacaktır. Hasırla halının dokunuşları, bir 0- lar ma? < Sağlamlıkları bir olur mu? Osmanlı diline verilen emekler, nasıl boşuna gitmezdi ki bir avuç su bulmak için, yüz kulaç derin- liğinde bir kuyu kazmağa kalkışıl- dı. Kuyudan çıkan su, kandırıcı bir su olsa, neyse... Bağrımızın ya- nıklığını gidermedikten başka, 0- nu içtikçe susuzluğumuz arttı. Yalan değil, osmanlıcanın kendi ne göre süsü vardı. Ancak, bu süs, bir kalay parçası idi. Çarçabuk &- şındı. Şimdi eski bitilerin: sarar- taş kırmızıyı ayırt et! sırıtkanlığı ile gözlerimizi sözler, bize arapça bir söğme gibi geliyor. Anlamadığımız dilin, süsünden bize ne? En güzel dil, en süslü dil, ondan önce en zengin dil, bizim dilimiz olacaktır. Altı yüz yıl kira evlerinde dola- şıp kendisine göre ne bir il, ne de bir dil edinemeyen “mirasyedi,, Os. manlıdan, bir toplu iğne bile iste: miyoruz. M. Salâhaddin GÜNGÖR artık bitmiş telâldci ediliyor. Silâh mü- savatı da filen mevcuttur. İngiltere de Kökle zl İşte büyük devletler tarafından baçün takip edilen — dış siyasanın anahatları böyle hülsa edilebilir. A. Şükrü ESMER Sonra Nazmi ile fazla konuşma- ğa tenezzül etmiyormuş gibi bir ta- vır takmarak tekrar Ticaret neza- reti müdürü umumisine döndü, Bu sefer hafif bir sesle ve kulak kula- ğa konuşmağa başladılar. Bu gece pokerde pek yüksek oy- nanıyordu. Son anaforla bir kat da- ha şişen cüzdanlar, göğüslerinde çıkmış bir “ur,, gibi bu efendileri rahatsız ediyorlardı. Herhalde... ki, eline kötü bir çift papas düşüren hemen; — Açtım... —diye bağırıyor. du — Yüz lira... Ellerinde hiç bir şey olmadığı halde oyuna girenler ise bunu az em ve ardarda bağırıyorlar- Ve oyun büyüdükçe büyüyor, ba- zılarının önünde yirmi beşlik, yüz lük banknot yığınları birikirken ba- zılari da çek defterlerine sarılıyor. lardı. Ticaret nezareti umumi müdü; bey, Calibenin annesi, koca mba li Rüstem bey ve O mütemadiyen çimi ablak RE bir başka mi Öz Türkçe ile il talabesinden Bay Nejat kazanmış! Matbaamıza kadar teşrif ederek hediye lerini almaları kendilerinden rica olunur. Ceçan defaki bilmscemi- zin halledilmiş şekli 1234567891011 GEAR İNLAMAJC'U.NIMİAĞ Yeni bilmecemiz 1234567891011 rd Çağa Nöta (2). Ra zaman, vakit (5). tenvun, muavemeti mutakahi- le (5), Notm (2). 6 — Bir hart (2), Dün 7 — Yemek (2), Ben değ Bliyam (2). — Fetbel (3). Cet (3), Duman lekesi, (2) Taraf (3). Genişlik 2. Aksi imes'um 5. 41 — Yer (2), Abat, yemin (3). YUKARDAN AŞAĞI» 1 — Erkek, cesur 2. Siyaset 6 ya bereket, mahal (5). Telgraf (3) yif (4). Milliyetin yeni adı (3). 4 — Nasıl (4). 5 — betilkam (2). Nota (2), 7 — Merkep (4), Mesafe, zaman (3), Bir hart (2). 5 — Kova değ 9 — Ucret, v 10 — Mill li — Erkek 2. Büyük mame 4. arkadaş 2 YENİ NEŞRİYAT Kanunlar klavuzu Medeni Kanunumuz Eski e saylavı, profesör A, Saki Derin tarafmdan bu san altında olarak © camburiyet ana kanunlarının bir çoğunun öz ve bükümleri toplan meş, birinci fcitabı çıkarılmıştar. değil (3). le Canip, taraf (3) ya Çi), Bir raki (0). şanlara büyük yardım yale aşi nm. safir, bir masada oturmuşlardı. Ye mekten kalkarlarken hanımefendi; — “Nazmi oğlum... Bu gece bü- yük oynayacağız. Yanımda otur ol- maz mı? — demişti — Genç adam şansı olur. Bunun için Calibenin surat et mesine ve hattâ ortadan kaybolma- sma rağmen, Nazmi, (bir iskemle çekip hanımefendinin yanımda otur mağa kendini mecbur addetmişti. Refika hanımda, kim bilirne den hiç peşinden ayrılmadığı umu mi müdür beyin arkasında ayakta duruyordu. Oyun yakarak yıkarak devam e- diyordu. Başlangıçta bir parça ka- zanan Rüstem beyin yavaş yavaş şansı tutmamağa (başlamıştı. Bir defa Ticaret nezaretinin muhterem umumi müdürü ustaca bir blöf sa- vurmuş, koca göbekli elinde arslan gibi “üç as, varken oyundan çe- kilmişti.Bir defa da gene blöf yapı- yor zannile onun yüksek bir rulans ına tutulmuş ve yüzde yüz kazana- cağma emin iken “üç papas,, ma karşı müdür bey bir “kare dam,, gösterivermişti. Refika hanım, önündeki para yı- ğını büyüdükçe iskemlesini müdür SENENİN EN BÜYÜK MUVAFFAKİYETİ BUGÜN Ü ve MELEK Sinemalarında ÇARDAŞ FÜRSTİN SİLVA VARESKüUrolüde MARTHA EGGERTH tenzilâtı matine vardır. Filmi rahatça görmek için 11, 1 de ve 2,30 senmslerına gelmemizi tavsiys ederiz. saat İlde /EAYYO Bugünkü program 1230 Plâk, kard musiki, 18 çay | zel hiye 1,30 prmiğ sağ 19 bilâyeleri, 19, a li 20 mafia vekâleti namına kon | ferans, 20,30 soprano — bayan Sabahat Hüsnü, 21,10 Anadolu © ajansı, 21,30 SK BÜKRE Sm 13 - 15 Plâk; 18: Radyo orkestrası, 19: Has, beri (operetlerden ) Senfonik konser. Şi lâmlr konser, 24: Haberler. 688 Kr, BELGRAT, 47mm. 2040: Bir e- BARI 71,10: Piâk, ROMA-NAPOLİ konseri Sözler, 21: Haberler. 2i, sal şarkıları, 22: Plâk. 23,15: © Laipaig orkestrası, (Solist komanlıt profesör Neşeli gece konseri, 19,29: Almanca meş: e. Zi Spor, Brünodan nakil, — Sözler VAYANA 507 m. Piyama. konseri, 8, TEPEBAŞIN NDA ŞEHİR TİYATROSU Burün matine 14,30 da Teanbul Beliğişsi Bu akşam ehirTü ii (20) d de ŞehirTiyafrosu “ MLET im ğe Yazan: W. ŞEKSPER İM v5. E Muhsi: bağl Me KN. Eski Fransız Tiyatrosunda Bugün matine 14,30 da Şehir Tiystrosu Operet kasmı 12.12.9034 tarihte çarşamba günü ak- garı saat 20 de cuma günü gündüz saat 14,30 da DELİ DOLU Yelan Hn MA üeeliğek Şe mal Reşit, 10104 ©7AN OPERETİ (Eski Süreyya) Bugün matine 15 de Beyoğlu Mulenrujda TARLA KUŞU v Bu akşam 20,30 da Şehzadebaşı Ferah Tiyatrosunda Muhlis Sabahattin, Fabri Gülü Şef Mul a tn, imç CUPPE GİTTİ Operet 3 perde du. Bir zaman geldi ki bir kolunu onun boynuna dolaması eksik kal- dı. Artık diz dize oturuyorlardı. Hanımefendi ihtiyatlı oynuyor. du. Bir aralık, koca göbekli kâğrt- ları dağıtırken; — Ne varsa bunlarda vardır. — diyecek oldu — almız müdür bey! size bir kare veriyorum... Hanıme- fendi size de bir renk verdim zan- nederim. Buna kâğıtlarmı dikkatle file e- den ablak çehreli gülerek cevap verdi: — Haydi haymlısı.. Açtım. Yer. dekile. Yerde üstüste iki el kâğrt açıl madığı için iki yüz liraya yakın par ra birikmişti. Yanında oturan umu- mi müdür derhal; a İlci müsli... — diye” uarildan: Ve gülümseyerek; “oo! o0!,, di- ye hayretle gözlerini açan koca gö- bekliye baktı. Meydan okuyormuş sibi bir vaziyet takınmıştı. Buna hanrmefendi büyük bir sükünetle mukabele etti: — Söylediğinizin üç misli! Masadakiler de e şafak atmıştı. MAKSİM'de Pazartesi 24 Birinci kâsün NOEL ARİFESİ NOEL AĞACI MUHTELİF — OYUNLAR VAİO RKESTAA BEDAVA PİYANGO SÜRPRİZLER Sofraların evelden tutuk ması rica olunur. > Candah gülmek ve heş iki saati geçirmek isteyenler ŞIK SİNEMADA büyük muvaffakiyete göste” rilmekte olan FRANZISKA GAAL'i#| İLKBAHAR REŞMİGEÇİDİ Filmini görmelidirler, MAKSİM'de CUMARTESİ 29 BIRINCI KANUN saat 16 dan 19 a kadar çocuklar içi" Noel Ağacıl SURPRİZLER HEDİYELER Sırası gelenkoca göbekli, bir yer. memenin mem ağ ABONE ÜCRETLERİ : Türkiye işim Harigiği” LK. LK — Ben çekiliyorum... —diye 99" rıldandı — Şimdi hepsi umumi müdürün 99 söyleyeceğini bekliyorlardı. O, 1 zağma av düşürmüş gibi mem bir tavırla; ,-— Peki. — dedi — bir kâğıt vw riniz., Ve dizile heyecanından yanıs* bir parça sokulan Refika hanım” dizini dürterek Calibenin baktı: — Bin lira daha... meğe hazırlanan koca göbekliye; —Teşekkür ederim Rüstem B- Servi... Dedikten sonra, pırlantalı p3f” maklarile önündeki para yığını | itti: — Vay canma! Ben ne yaps©*" ğım şimdi! Rüstem beyin yüzü bi hale girmiş ki har (