Eee? turka - Alafranga $u alaturka kelimesi hiç siniri. ınmaz mı? Ya ondan bin beter olani alafrangaya ne di- Asılları italyanca olsa ge- Lâkin ağzımıza nere- Ve nasıl düşmüş bilmem?. musikiye kadar her şe- re öden bu iki dangalak söz henüz ne tarafa gittiği e rm musikinin ıslahına mı diye tasfiyesine mi diyelim, ne ise iha doğru bir hareket belirdi. göre de alaturka denilen in tamamen ortadan kaldı- için Şehir Meclisi azasında çal hangisi bizimdir ki?! Ut ın; keman dünyanın; ka tanırım - Acemlerin; def tek malıdır, Bununla beraber bi. Masikinin bugünkü perişanlı- İİ, eahati bu sazlarda mıdır? bizim memlekette yetişmiş İmerikada en büyük şöhretler» Yebet ederek kendini tanıtmış ürk tanırım. Bu tanatkâr Türk eserlerinden ını (armonize) etmiş v8 Sark pr mr (ÜN e ei Ru muvaffakıyet elde etmiş - ei Zat yakında Istanbulda da konser verecektir. Demek lum. (Akdeniz) vapu- İT sinaf salmanla bir 1 Miçe yarısı piyano ile: ala benziyor,, - çalıyordu. Bunda piya Ü) tuçu nedir?. Şstmamadıyız ki, Türk musi- iyiki bariz karakteri vardır. in Liturgigue dedik- KE makamlardan alınmış tekkelerde beslenerek olmuş bulunmasıdır. vi » besteler, ilâhiler, semai- © taraftan gelir... İkinci ide gene İrenklerin Nos- Wi; © dedikleri Si ie has - lir. Bununda alaka sebebi eski devirler- gidenlerin ya Ârnavut - EM ya Yemen deferi gibi ele yıllarca köyüne döne - ii de yavuklusuna, a- söylenenleri” banlar - şarkılara G yanık) der. | vi | Yünbürünlükin Muayenesi Kontrol matlâp veçhile süratlı olacak mı? Yumurta ihraç nizamnamesi müci- bince bu ayın 24 üncü günü faaliyete geçecek olan kontrol komisyonu reis- liğime, Türkefisi raportörlerinden Şefik Bey seçilmiştir. Yumurtacılar birliği, komisyon iş - mu (yasak yemiş) evlerinin kirl? köşelerinde doğmuş ve büyümüş olan ba biçimsiz gale i irim... lâ , yüzünü kı - zartmedlan dinleyebilir mi?. Ve sa nat bunun neresindedir?.. İşiten - lerde ne çeşit heyecan uyandırır?, Ya buna ne dersiniz? “Çamlıcada havuz, Etraf: yaldız. Önümüzde kara şişe, Mezemiz de karpuz, Güftesi Mahmut Paşaya ait ol- duğu söylenen şu şarkıya da bakı- nız: “İnsan yemek ister de gene yer yer usanmaz Aç gözlü gönül bir gecelik vasima kanmaz,, Bu da mı musiki ya?!. Zaten hangisi millidir. Hangisi değildir diye uzüun uzadı araştır « maya hacet yok. Âlaturkanın bes- te, nefes, peşrev, semai gibi mu - ayyen ve mukannen parçalarından başka elde kalan ve şarkı denilen kısımlar içinde halkın ağzında tu- tunabilenleri pek azdır... Bunların arasında hâlk şarkısı dediklerimiz dir ki; - hislerimizi en yakından okşarlar - işte asıl bizim malımız onlardır. BEİ fakat duygular rımızı tam ifade ederler. Bence ya pılacak şey şudur: Garp tekniği içinde olduğu halde nasıl bir Rus musikisi, bir İspanyol masikisi var sa bir Türk musikisi vardır ve ola- caktır. Bü nasıl yapılır?. Orası be- nim bileceğim şey değil! Meselâ bizim diğerlerine nisbetle daha fazla sevdiğimiz (ayda) operasını (Verdi) nin Mısır Hidivi Ismail Paşa için ve ekseri Şark musikisi motiflerile yaptığını söylerler... Demek ki bize yakın ve bizim da- ha fazla seveceğimiz, Garp tekni- ğine uygun bir musiki olabilir, Iş- te istediğimiz ve isteyeceğimiz budur ve bu olmalıdır... Bu musiki (Reforme) ıslahatı yapılırken işi bütün bütün ve bi - zim hislerimizi duyamayan adam- İara bırakmak ta pek isabetli ol - maz.Uzağa gitmiyelim: Garp mu- sikinin (modern) yaftası altında öyle parçaları var ki: klâsik muxciki nin en ciddi yolcuları bile onu an- lıyamıyorlar. Ve bu, âdeta müte - hassısların tadabilmelerine mah - sus bir (nimet) gibi pek dar bir daire içinde kalıyor... Onun için herkesin, -hele bizde- her Garp musikisini kavramasına ve ondan zevk almasına imkân ol- madığını hatırdan çıkarmamalı - yız... Zaten Garp musikisi ismi al- tında arzedilen ve bir takım tahta ve teneke gürültülerile yapılan ba- zı caz parçaların da bizim keş gördüğümüz meyhane şarkıların - dan üstün tutmaya da mahal yok- tur, Bu arada şunu da söyliyeyim ki ; eğer dediğim gibi meyhane ve (serbest evler) musikisile yani cı- vik seslerle mücadele etmek isti - yorsak, çok ucuz ve hattâ bedava olarak halka haftada birkaç gün temiz konserler vermek çarelerin en tesirlisidir. Bu musiki ziyafet - lerinin programında bir halk şar. kısı, bir armonize şark parçası, bir klâsik Garp musikisi parçası ir zevkimizi Mem ve mü- ıyeseli surette terbiyeye çalışmak bana en mülâyim gibi görünen bir yoldur... İhtisasım olmadığı halde halk. tan birisi sıfatile ortaya attığım bu fikirleri hakiki mütehassısların müsamaha ile telâkki edeceklerini ummaktayım. FELEK MİLLİYET CUMARTESİ 10 TEŞRINISANI ŞEHİR HABERLERİ 1934 İçki düşmanları dün mer Türkiye içki aleybtarları o gençler cemiyeti dün yıllık toplantısını saat on- da halkevi salonunda yapmışlardır. Kongreyi doktor Fahrettin Kerim Bey açmıştır. Evvelâ hep bir ağızdan istiklâl marşı söylenmiş, ve vatan uğ- runda şehit olanlarla geçen yıl vefat den azadan © Süleyman Emin paşa ile Ebulmuhsin Kemal Beyin hatıralarının tazizi için birer dakika süküt edilmiş » tir. Bundan sonra Fahrettin Kerim B. kürsüye gelerek: — Mülleti, vatanı ve imkilâbi ber #eyden üstün tutan (o Türk gençliğine bundan sonraki çalışmalarında daha bü- yük bir muvaffakıyet göstermesini di - lerim, dersiştir. ,, Bundan sonra umumi kâtip Bedri Nafiz Bey cemiyetin yıllik faaliyet ra- porunu © okumuştur. Raporunda, her yıl mart ayında yapılmakta olan kon- | grelerin bundan sonra faaliyetin art - | tırılması için birinci teşrin içinde ya - pılmasını teklif etmiştir. Bu teklif be- | yet umumiyece kabul edilmiştir. Cemiyetin çıkarmakta olduğu (Içki | düşmanı) gazetesinin (bütün Balkan devletlerinde, hattâ bütün Avrupa ge- zeteleri arasında çok iyi karşılandığını, cemiyet tarafından O geçen yıl on beş yerde verilen konferansların büyük fay» dalar temin ettiğini ve bu konferansların bu yıl daha iyi bir şekilde verilmesi i- düeiiin : J 11 İkinci teşrin Yarın mütarekenin yıldö-! nümü kutlulayacaklar Umumi harp mütarekesinin yıl- dönümü dolayısile yarm Beyoğlun daki İngiliz klisesinde bir âyin yapılacaktır. Bu âyini dün şehrimi ze gelen Cebelüttarık başpapası İ- dare edecektir. Bu âyinde bulun - mak üzere İngiliz sefiri Sir Persi Lorain derefikası ile birlikte dün Ankaradan şehrimize gelmiştir. Pazartesi günü de Ingiliz sefaret - - hanesinde bir resmi kabul yapıla- uz çin tedbirler alınacağını söylemiştir. Cemiyet bu yıl Türkiyenin mrhtelif yerlerinde yeniden şubeler açmaya ka- rar vermiştir. Cemiyete sekiz ay zar - fıvda yeniden ili yüzden fazla aza kay» dedikdiği memnuniyetle görülmüştür. Bundan sonra cemiyetin azalarına mühim bir broşür de verilmiştir. Bro - şürde cemiyetin umumi menfastlere ba- dim cemiyetler sırasına girdiğinin ka - bul edilmiş olması idi. Bu müjde al « muş ve kabul edilmiştir. Daha sonra cemiyete yeni giren azalar ant içmişler- dir. Ant şudur: — “Hiç bir suretle doktor reçelesi- le ilâç olarak müstesna, biç bir cins ve nevi alkol ve uyuşturucu maddeler kul- lanmıyacağıma ve dajma cemiyetin men- faatine çalışmağa şeref ve namusum ü- zerine söz verir ve sözümde duracağı - maa ant içerim.,, Bundan sonra cemiyetin yeni he- yeti idare intihabatı yapılmış, profe- sör doktor Fahrettin Kerim Bey ce- eiyetin reisliğine seçilmiştir. Gazanfer Bey, Nihal Hanım, mu kayyet Ali Rıza, Fehmi, Tarık Edip, İ Ali Saim, Ihsan, Cevdet Beyler ezalı - ğa seçilmişlerdir. Kongreden © sonra genç sanatkârlar tarafından bir konser verilmiş, büyüklere tazimat telgrafları | çekilmiştir. Gönen inilir iayyarecileri : çün şehrimize gelen üç İn- a tayyarecisi dün Istanbulun görül. meğe değer yerlerini gezmişlerdir. Tay- yareçilir yarın hareket edeceklerdir. Şark demiryolları banliyö tarifesi Şark demiryolları banliyö hattı tarifelerinde yapılan tenzilât tat- bik edileli ancak bir ay kadar ol- duğu halde yolcu nakliyatında te- siri görülmüş, kumpanya. 71 bilet sarfiyatı yüzde beş artmıştır. Şimdiki tenzilâtlı tarifelerin tat be devam edilecek ve gelecek neticelere göre tari- feye kati bir eek kaş verilecektir. rpan İl Frpar |İ Bir imzasız mektup Geçen gün bu sütunda bir tango müsabakasından bahsetmiş ve de- miştim kiz — Eğer radyo idaresi böyle tan- v— e m ilmi, ciddi e- müsabaka açmış olsaydı 32 değil 2 kişi bile iştirâk etmezdi. Bu da gösteriyor ki ciddi şeylerden fazla havai şeylere düşkünlüğümüz var., Galiba bu tango müsabakasına girenlerden biri olacak, bana im - “Siz sanki açık k şeyler ya - ap eserlerinizin lığını göre - rek kendinizi edip mi santyorsu - nuzl,, KırB satırlık mektubuna bir ke- lime ekleyip imzasını da atacak ve bu suretle terbiyeli bir meslek ve sanat adamı olduğunu ispat ede - cek yerde adını, sanını — gizleyip tahta perdeden küfreden şımarık mahalle çocuğu gibi karanlıktan kubar sıkan bu tangocuya cevap vereyim: Ben bir kere açık saçık roman yazanlardan değilim. Zaten böyle açık saçık roman, hikâye değil za- bula havadisi bile yazmayı kanun yasak etmiştir. Tangocunun bun- dan haberi yok galiba... Soma caz musikisinin ulusal musiki ile a lâkası yoktur. Benim istediğim ve amduğum Avrupa tekniği ile kay- 'naşmış gençlerin böyle tango, man- e piki baldır, bacak musiki ile uğraşacak yerde yerli kleri, yerli türküleri ileri musikinin mo. ERE ami çalışmalarını © Böyle oyun havalarının ne ka - dar çalışılsa gene asıl onların doğ- duğu yerlerden gelen dans havaları ze kuvvetli a Avrupa- ada bilmeden kendi ruhi heyecanı ile Me ae »w diyor, ekim plâklarda işittiğimiz o- yan Ma da bunu ispat ediyor. Ben bu işin anları Oolmamakla beraber şunu söylemek hakkımdır. Genç Türk musikişinasları için tan- go, fokstrotla uğraşacak yerde ulu- sal türküler üzerinde çalışmak da- ha faydalıdır. Biz onlardan bunu bekliyoruz. Bu kadar açık ve özlü bir dileği benimseyecek yerde imzasız mek - dupla işin tadını haçırmağa me lü - zum var a ül Bürban CAHIT MAARİFTE Orman mektebh Yerine fakülte Yeni müessese ziraat ens- titüsüne bağlandı Büyülederedeki yüksek orman mek- tebi bu ay başmdan itibaren lâğvedil « miş ve yeniden orman fakültesi iseile Tahsil esüddeti de üç yildan, dört yıla çıkarılmıştır. Tahsilin iki senesi Istanbulda Büyükderede eski yüksek orman mektebinde, #ki senesi de An - o fakültesi için A iye”, miden ecnebi prolesör O mütebassıtlar getirilecektir. Eski kadrodan bir kısım profesörler açığa çıkarılmıştır. Bunlar diğer vazifelere tayin edile ceklerdir. Fakülteye yeniden muavin ©- larak doçentler almacaktır . Evvelce, Büyükderedeki yüksek or « man mektebine bağlı © olan ameliyat mektebi de lâğvedilmiş, onun yerine or. ta orman mektebi açıkmıştır. Bu mektebin o müdürlüğüne Nuri, muavinliğine Ahmet Beyler tayin edil. işlerdir. Tedris heyeti kadrosuna da Necati, Feyzi, Mehmet Ali, Salih, Sa- it Beyler elinmışlardır. Fizik muallimi Mahmut Beyin canaze maras.mi Vefat ettiğini teessürle yazdığımız fizik muallimi Mahmut Beyin cenazesi dün merasimle kaldırılmıştır. Cenazeye letanbuldaki bütün mekteplerden bin - lerce talebe ve muallim iştirâk etmiş - tir. Merhumun cenazesi Fatihte Kızta- #ında Değirmen sokağındaki (8) mu - maralı evinden kaldırılmış, namazı Val de enmiinde kılındıktan sonra aile mak- beresine defnedilmiştir. BELEDİYEDE Tahrir r hazırlığı Yeni inşa edilen binalara numara konacak 535 senesi içinde umumi nüfus tab- riri yapılacığından şimdiden hazırlekda- ra başlanması istatistik umum müdür. Tüğünden Istanbul vilâyetine bildiril - miştir. Umumi tabrir yapmak için ber şey- den evvel İstanbulda binalara yeniden numara konması lizmm (| geliyor. Yedi sene evvel yapılan numara koyma işin den sonra Istanbulda inşaat artmış, bir çok baş arsalar yeni binalarla dolmuş tur. Belediye, nüfus © tahririnden evvel numarataj yapmak için şehir meclisin dan 934 bütçesile 30 bin liralık mun İ zam tahsisat istemiştir. Bu tahsisat kabul edildikten sonra hemen mumey- taj faaliyetine geçilecektir. Ancak bir sokakta yeniden yapılan binalar yüzünden çıkan ( değişiklikler üzerine her binanın numarasını yemi den değiştirmemek ve bu suretle yeni- den numara plâkası kullanmak için ye- niden inşa edilen binaya verilecek mu- mara, bir evvelki binanın numarasına küsür ilâvesile konacaktır. Binaların yüksekliği tladıkapı ile Sarayburnu ara- Me çekilen mevhum bir hattın deniz tarafında kalacak kısmın- da yapılacak binaların yüksekli- üinin 9 metreden fazla olmıyaca- ğma belediyece karar verilmişti. Son tetkikler üzerine bu yük- seklik fazla görülmüş ve bu saba- da yedi buçuk metreden yüksek olmamasına karar verilmiştir. Barlar için yeni kış saati yok Gazino, bar ve meyhane gibi Yi ber zaman yaz ve ab ayrı kapanma saatleri tesbit edilirdi. Buraların Keş saatlerini hazırlıyan komisyon- kış saatlerinin tesbiti için toplan- görüşmüştür. Yapılan görüşme neticesinde şimdilik mevcut bar ve saire gibi yerler için yeniden kış saati di &ine lüzum görülmemiştir. Bu gibi yerler kışı üs yaz saatlerinde kapatı ır. Bisiklet sahipleri ehliyetname alacak İstanbulda halen 6200 kadar bi- siklet mevcuttur. Bu bisikletlerden ancak 3200 kadarının emniyet mü- dürlüğü altıncı şubesinde kaydı yardır. Geri kalan 3000 bisiklet nu marasız ve kayıtsız olarak kulla. nılmaktadır. Vekâletin emri üzerine | şehir 3 amman rm G 4 ER Günü Fransadaki buhran Fransada aylardanberi için için kaynayan buhran nihayet gamze gün gene patiuk verdi. Ve sabık Reisicumhur M. Doumergue'in ri yasetindeki kabine istifa etmeğe, mecbur kaldı. Zaten bu Bekleni « len bir hâdise idi, Bizzat /1. Don <| mergue bile istediği salâk yetlerim kolay kolay kendisine e-vilmiye-' ceğini biliyordu. i Başvekil ne istiyordu” nunu esasisinde tadilât Meclisin feshi salâhiyetini « nak. Fransada esaslı ıslahat için le kuvvetli bir salâhiyete müht *r. Fakat bunu elde etmek pek k.. y değildi. : Vaka M. Doumergue b: “in Fransa tarafından çok sevile; ''r. şahsiyeti. Hattâ re e tinden sonra hiç bir kabine r— ? «. kii iktidarın ateşine dayanam:. :ğe zamanlar, bütün Fransa müt' 'i - den sbık Reisicumhuru işbeşına çağırmış ve memleketi onun na »i musuna, onun dirayetine, ve ida -i resine tevdi etmişti. M. Doumer « gue derhal bir mütareke kabinesi yaptı, yaşlı başlı, gün görmüş, memleketin itimadını kazanmış in sanları vazifeye davet etti ve on lara habinesinde yer verdi O zaman M. Dowmergue'i mua haze edenler kusur olarak yalnız bunu bulmuşlardı. Ve hatlâ ken disine diyorlardı ki: ' — Niçin bütün kabineyi bu ka- dar yaşlı adamlardan yaptınız? Başvekilin cevabı şu oldu: — Daha yaşlıların: bulamadım da ondan... | İşte bu yaşlı başlı kabine de «' vam edip gidiyordu. Fakat ga de berisinde bazı dı. Bilhassa | Stavisky hâdisesi, Prince'in katili,6 Şubat vakayii tah kihatı ilerledikçe veya daha doğru bir tabirle bu tahkikat yerli yerin- de durdukça Adliye nazırı M.Châ. ron ve dolayısile M. Doumergue'e harşı tarizler Fazlalaşıyordu. Niha yet M. Barthou'nun yerine bir ha- lef arandığı sıralarda Mareşal Pö- tain'in tasviyesile Châron'un yeri- ne de bir Adliye Nazır | bulundu. nin ne > niye akalin ider mevkiine geldiğini bilenler ona bu hakkı çok görmüyorlardı. Fakat Mecliste kv-e''i nr pe-tiye malih olan vu asla - hat arasında vunassa Meclisin fes hi hakkını beğenmiyorlardı. Bu meseleyi müzakere etmek üzere Nantes'da toplandılar, Ve dediler ki: — Yapılacak ıslahatın hepsi gü zel, hepsi âlâ. Kabul ediyoruz. Ve hattâ âyana danışmadan Mec- lisin feshini de M.Dowmergue'e en niyet edebiliriz. Fakat M, Dou - mergüe Fransaya baki değildir.lla lebet mevkii iktidarda kalamaz. O nun yerine geçen kimsenin ise M. Doumergue gibi hareket edebile - ceği temin olunamaz. Onun için bu salâhiyeti veremeyiz... İşte banun üzerinedir ki M. Doumergue dayanamadı ve istifa- sını verdi. Şimdi sabık nazırlar - dan M. Flandin yeni kabineyi tesis “ediyor, Bu kabine de milli bir bir- lik habinesidir. Fakat gene devam Nihayet M. Fakat bunun sonu ne olacak? Kabahat kimin? Kabinelerin mi? Fransız milletinin mi?... Hayır... Hiç birisinin kabahati yok. Kaba- hat, meşhür dolanderici Sissinky- nin Bayonne'da banknotlarla bu- landırdığı muhittedir. Frans... si- leti onun tesirlerini hâlâ hissedi- yor. Ve hâlâ o rezaletin akislerini duyuyor. Bir delinin yaptığı işi kırk akıllı temizleyemediği gibi, bir Stavis -! ky'nin belâsını kırk milyon Fran- . ' Mümtaz FAİK Hava raporu Sıfır derecei hararete ve deniz 760,8, azami 17,4, asgari 11,2. Rüzgâr cenup cel garbiden ci miştir. Azami sürati saniyede 2 metreye kadar çıkmıştır. meclisinin hazirlamakta olduğu ta- limatname yakında tasdik oluna- cak ve seyrüsefer derhal işe baş- hyacaktır. Tayin edilecek müddet zarfında müracaat edip te ehliyet. name almıyan bisiklet sahipleri- bisikletle dolaştıkları görüldüğü za man cezalandırılacaklardır.