| İktisadi bahisler | (öz dilimizle | ammmmmmaapaamalas | i Bilmecemiz Almanya ile Klea- ringin ehemmiyeti 1 Hükümetimiz memleketimizi ik. tisadi buhrandan kurtarmak için vatanımızı sanayileştirmekle bera: ber, diğer memleketlerle muva; ne esasına müstenit ticari anlaşma- lar yaptı. Bu yüzden ihracatımızın büyük kısmını emniyet altına ak dı, Artık klearing, gayesi serbest ticareti ve serbest mal mübadelesi- ni teşkilâtlandırmak olduğu için, iktisadi devrin en uygun bir tedbi- ri oldu. Zira bizden az mal (alan memleketlerden, biz niçin çok ala- lum? Bu hususa yalnız misal olarak zikretmek isterim ki: her memleke- tin yavaş yavaş tatbika koyulduğu kendi kendine yetme (siyasetinin başlangıç senesi olan 1930 da, Is- viçre bize 3 milyon liralık mal sat- tığı halde, memleketimizden an- cak 70 bin liralık mal almış. Bun- dan maada, daha bir kaç memle. ketle * de aşağı yukarı ayni nis- bete benziyen mübadelede bulu- nurduk. Tabii umumi vaziyet baş- lıca alıcı memleketlerle böyle olma makla beraber, gene tediye muva- zenemiz aleyhimize kapanıyordu. Fakat hara, bunlar da yeni açı lan milli iktisat devrine göre ha- reket etmeye mecbur oldular. İhti- yaçlarını mümkün olduğu ka dar kendi zirai ve smai va sıtalarile temin etmeye çalış tılar. o Ancak < istihsal ede - medikleri maddeleri hariçten getirş meye razı oldular. İşte o zaman, sırf bu yüzden, ihracatımız endişeli bir vaziyette azalmıştı. Halbuki it- halâtrmız o nisbette düşmemiş idi. Zaten de düşemezdi. Zira medeni- leşmeye azmetmiş bizim gibi bir milletin, hariçten getirmek mecbu- riyetinde kalmış olduğu bir çok sanayi mamulâtı vardı. İşte bu yüzden de, ticaret ve * tediye mu- vazenemizde hasıl olan açık, tehli- keli bir surette paramız kıymeti- ni düşürmeye başlamıştı. Bunun üzerine diğer sahalarda olduğu gi- bi, iktisadi sahada da hükümetimi- zin münasip tedbirleri tatbik edil di. Bu meyanda, milli sanayiin in- kişafına hiz verilmekle beraber, klearing tedbiri ile o memleketin döviz kapısı sıkı kontrol altına a- Jındı. Ihracatımızın memleketlere göre dağılşmdaki hisselerin en büyü- ğünden biri Almanyaya isabet et- mektedir. Karşılıklı muvazene e- “ sasına müstenit itilâf her iki mem- leket için ileri de en parlak netice- leri verecektir. Almanyanın tedi- ye müvazenesindeki başlıca açığı, bilhassa mensucat kam maddel, ile, gıdai mevat ve muhtelif yağla- rın ithali teşkil eder. Bunada se- bep, arazisinin azlığı ile iklim sı- csklığınm kifayetsizliğidir. Alman ya, pamuğunu Amerikadan ve İn- giltere imparatorluğuna mensup Mısır ve Hindistandan almaktadır. Yapağı ihtiyacınm büyük bir kıs- mını da gene İngiltereye merbut olan Ostralya ve Kap müstemleke- sinden temin etmektedir. Buğdaya- gelince, bunun da kısmı «azamını gene İngiltereye ait olan Kanada. dan ve Amerikadan ithal etmekte- dir. Bunlardan başka Fransız ve İçika müstemlekelerinden celp iği bir çok maddeler de var- dır. Bu itibarla Almanya bu dört Milli tefrika: 7 Birden kafasında bir şimşek çak- tı. Gelen bir fikre balmumu yapış- tarır gibi sol elinin orta parmağını iki kaşının arasına dayadı. Bir iki saniye kadar düşündü. Sonra âni bir kararla kapının tokmağını çe- virdi. Paldır küldür odaya İdare memur ayak ayak üstüne atmış, fasır fosur sigara içiyordu. Nazmi hızla içeriye girince baskı- na mı uğradık gibilerden telâşla ye rinden fırladı, masasının üstünde duran bir banknot destesini kapma- sile çekmecesini kilitlemesi bir oldu Bu hareket ai ğındaki sigarayı yere düşürmüştü. Genç alaylı alay- hı gülerek; — Bu neel çabukluğu! Bune sürat a Tahsin Bey! — diye söy - lendi — Yangından mal mı kaçı: rıyorsunuz? Bak hele... Yanar rayı yere atmışsınız... Biraz dikkat li olunuz a beyim, halıyı yakacak- Ucuz giyinemeyoruz! Paramız sağlam ve tutunmuş pa- raların başında geliyor. Alıcılık de- geri (1) yüksek paraların içinde, belki de birinciliği kazanır. Bir aralık 1200 kuraşa kadar ükselen İngiliz lirası, şimdi sa- ırsam 600 - 650 arasında... Demek | yarı yarıya düştü. Bu böyle oldu: | ğuna göre gerek değil mi idi ki bir çok giyim nesneleri de düşsün?.. Ama, görüyoruz ki hiç te öyle | değil Yağ, pirinç, yumurta, et, balık gi bi başlıca azık (2)lar, bizi sızlan- dıracak kadar yükselmediler, üste- lik geçen yıllardan çok daha aşağı- ya düştüler, Fakat, üstbaş için verdiğimiz pa- ra, neyse, gene 0... Sözgelişi, bir kat boybaş (3) en aşağı 30 - 40, bir çift o ısmarlama ayakkabı en aşağı 8 - 10 liraya çı- kıyor. İşçi gündeliklerinin bu ka- dar ucuzladığı yıllarda, en kötü terzi, 15 lira almadıkça | kumaşa makas vurmuyor. irmi kuruşa karın doyurulduğu günlerde beş kuruşa bir şişe su içi- yoruz. Kahvenin kilosu 200 iken bir fincan kahve, beş kuruşa idi. Şimdi kahve yüze, doksana di Fakat kaynamış kara suyun finca- nı gene beş kuruş... Arada öyle bir ölçüsüzlük var ki deyme gitsin!.. Okka ile kilo arasındaki değişik- lik te üste caba... Bir aralık, kent (4) kurultayında (5) bu işi kur- calayanlar olmuştu. Sonra, ne oldu, bilmem. Okkasım (40)a aldıklarımız için de bugün kilosunu (45) e aldıkla- rumız az değildir. Bunun önüne geçmek için, yeni- den ağış (6) var mı, yok mu diye komisyonlar kurulup, yıllarca süre- cek araştırmalar yapılacaksa, ben kendimce bunu sormaktan vazge- çerim. Ağış, araştırma istemeyecek kadar açık, hem de apaçıktır. M. SALAHADDIN (1) Alıcılık değeri — iştira kaymeti (2) Azık — gıda (3) Boybaş — cibise (4) Kent — Şehir (5) Kurultay — mec- Bis (6) Ağış — ibtikâr. SPOR Voleybol birincilikleri Voleybol ve basketbol heyetinden: 9-11.934 cuma günü Galatısmray lokalinde yapılacak resmi voleybol bi- rincilikleri: Istanbulspor « Fenerbahçe saat 17 hakem Feridun Bey, Galatasaray - Vefa saat 17,30 hakem Rıdvan Bay. Vaktin- de sahada bulunmayan takımlar hük- addolunacaklardır. memleketten çok mal aldığına mu- kabil, onlara nisbeten çok az sa: tabilmektedir. Hem ne satacaktır? Sınai mamulâtı mı? Bu 4 memleke tin her biri, birer cesim (sanayi memleketidir. Hattâ Amerikanm fabrikaları Almanyanınkinden da ha bile büyüktür. Nitekim bu 4 memleket Almanyaya satışlarına mukabil değil ondan sanayi ma- mulâtı almak, hattâ harici piyasa- da bu gibi maddelerin sürümünde Almanyaya dehşetli rekabet bile yapmaktadırlar. Kumaş sanayisi Dipl. Kim. Hayri SUREYYA Müsilifi: Nazmi Şehap sınız. Ve iğilip almasına meydan bırak- madan ilerledi, üzerine bastı: — Vay vay vay!... Ucu yaldızlı bir sigara... Tahsin beyciğim ne olu, yoruz? Birinci nevi nenize yetmiyor sizin? Sonra sanki farkında (değilmiş te birdenbire gözüne ilişmişmiş gi- bi irkilerek; — Aman hocam... — dedi — siz burada mıydınız? Terbiyesizli mi affetmenizi rica ederim, Defte- ri imza etmeğe gelmiştim de... Mecelle hocası orta yaşlı bir a- damdı. Bu lâubaliliğe biraz tutu- lur gibi olmuştu ama belli etmedi. Kırçıl sakalını sıvazlıyarak biran, “sana ne deyeyim?, gibilerden ona baktı, acı acı gülümsedi: — Evet evlâdım, buradayım za- hir... Ama unutmayınız ki her sa- bah ta beni burada bulmak müm- MİLLİYE 8 Feaşeiibu Öz Türkçe ile Bugün bilmecemizin son günüdür. Müddet bu alışam saat 15 e kadardır. Doğru balledenler arasmda çekilecek kur'a neticelerini, bilmecemizin | halle- dilmiş şekli ile beraber yarmli nüsha mızda bulacaksınız. Yarm ayni za manda yeni bir bilmece daha takdim © deceğiz, Osmanlıca karşılıklarını yazdığımız kelimelerin öz türkçe mukabillerini şek- limizin boş hanelerine yerleştirerek ke- | sip (Milliyet bilmece gönderiniz. Doğru halledenler çekiyoruz ve kazananları hediyeler ve- riyoruz. Yeni bilmecemiz 1234567891011 memurluğuna Soldan sağa 1 — Dünya (4). Hars, zirant (4). 2 — Bir mevsim (3). Asmaktan © - mir (2). Cephe, kırmızı (2). 3 — Beyaz (2). Tekmüt (5). 4 — Baş (4). Beygir (2). 5 — Cessur, kahraman(2). Yama (2) 6 — Reşit, telgraf (3). Nota (2). Hal rabıtası (3). 7 — Biz değil, (onlar da değil (3). Zat (3). 8 — Mecburiyet (4). Mevce, taş kı rontısı (3). 9 — Meşakkat (2). Abus (4). 10 — Valide (4). Cazibe, iştira (4). 11 — Fert (3). Ayı yuvası (2). No* ta (2). Yukardan aşağı 1 — Kadem (4). Arka (3). 2 — Vazife (4). Rüzgür (4). 3 — Ahbap, akıl (2). Dal yavrusu (5). Beyaz (2). 4 — Sonuna bir (L) koyarsanız çın - lar (2). 5 — Nota (2). Türkü (4). öl — Mezraa (5). Ben değil, o değil ). 7 — Ihtiyar (4). Nota (2). 8 — Mesih (3). Berf (3). 9 — Bir meyva (4). Rabıt edatı (2). 10 — Amme, halk (4). 21, Meke (0), Fistan (0). ünkü program Bugünk Pp gr 18 Almanca ders, 18,30 Plâk ile or. kestra eserleri. 20 Sıhhiye Vekâleti namına konferans. 20,20 Ajans haber leri. 21,20 Ajans ve borsa haberleri; 21,30 Orkestra, radyo ve tango ve caz orkesiraları, 545 Khz. BUDAPEŞTE 850 m. habe, 2238 Plak, 2250 Haberler, konseri, 24,20 Bacman salon “Soz Khz. VİYANA 307 m. 18303 Viyana şarkıları, eti Dr. A. KUTEL Karaköy Topçular caddesi No.3$ 8053 kündür. Arzu eden bulunursa ders okuturum. Sanatim muallimliktir. Yüzünde hüzünlü bir eda vardı. Biçimi eski bir refaha delâlet eden çoha lâtasmın havı yeryer dökül- müştü, İçinde penbe renkli, sof bir ikinci lâta görülüyordu ki, kenarla- rı yıkana yıkana aşınmış ve dikiş yerleri püsküllenmişti. Ayakların- daki lustrin kaloşların her tarafı çatlamış, harap bir eski konağın tavan tahtaları gibi aralıklanmış- tı. Hani nerdeyse (bir gün yolda giderken dağılıverecekler, efendi hazretleri caddede mestle yürüme- ğe mecbur kalacaklardı. İdare memuruna (o baktı. O iki dirhem bir çekirdekti. Müthiş bir yokluk içinde kıvrandığı anlaşılan şu ilim adamının boynu bükük du- ruşunu zerre kadar omursamıyor- yordu. Golba verdiği cevaplarla va zifesini bitmiş addediyordu. Küs- tah bir tavır takmarak (kalın bir defteri Nazminin önüne itti; — Imza edi — dedi — Cebinden güzel bir mürekkepli kalem çıkaran genç, masaya yak- İaştı, Üzerinde “kimya dersi,, yazı- Mh bir sayfayı açtı. Bu sayfa günle- imişti. Bir gün evvel- ihin hizasına bir nazır azame- tile imzasını kondurdu. Sonra def- teri karıstırdı, Mecelle dersine a- arasmda kur'a Sporculara Yapılacak ilk yardım Her hangi bir azanız incinir veya © zilirse, Sloan's Liniment sayesindi rısı derhal geçer. | İncinen veya ezila mahalli ilkin kuru olarak ovduktan son- an koyacağız bir miktar Sloan'ı Liniment ile yavaş yavaş vuru- muz. Sakın . Derhal © ağrmız teskin olunur, Ağrı kanın incinen ma- halle hücum etmesinden ileri gelir. Slo- an' toplanan kanı deversma icbar eder ve bu suretle kan toplantısmı dağı tır. Yeni kan beyaz hüceyreleri alıp gö- türür, zedelenmiş mesiçleri yeniler. Ve ağrıyı da durdurur. Sloan's | sinirleri teskin eder, size bir zindelik verir, de a ee ve tamamile rahat etme- kılar. Hemen bugünden i- nee bir şişik Sinan'u alimzz ve b e retle her ihtimale karşı daima tedbirli bulununuz. SIGANS EN M ENT TEPEBAŞI ŞEHİR TIYATROSUNDA Saat 20 de Fetanbut Beliğ) MADAM ( ŞehirTiyafcosu ŞAN JET UMUM e. Pİ netkmş veee LL Sardu ve Emil Mora Tercüme eden Seniha Bedri H. 8263 | Eski Fransız Tiyatrosunda Bu akşam saat 20'de YARAŞA OPERET 3 perde, Besteliyen Yohann Strauss Tercüme eden: Ekrem Raşit. Fiyatlarda büyük tenzilât a YENİ NEŞRİYAT Yeni Adam (Yeni Adam) mecmuasnın 45 inci nüshası intişar etmiştir. Bu müsba few. kalâde olarak yalnız radyoya tahsis e dilmiştir. İçinde müfit makalât var dır. Tavsiye ederiz. Fotoğraf haberleri Fotograf haberlerinin ikinci sayısı yüze yakın Türkiye ve dünya hüdisele- rine ait en son resimler ile çıktı. Bu sayıda musiki inkilâbma ait an- teressan bir yazı ve bir çok fotograf - lar vardır. (Fotoğraf haberleri) md muasmı karilerimize tavsiye e Istanbul ikinci icra memurluğun- dan: Bir borçtan dolayı haczedilmiş olan 150 paket muhtelif cins Ispanyol yünü nün paraya çevrilmesine karar verilmiş olduğundan 12-11-9034 pazartesi günü snat 16 dan itibaren Beyoğlunda İsti Hâl caddesinde 242 No. lu dükkân önün de birinci açık arttırma ile satılacağın- dan talip olanların mahollinde memuru- na müracaatları ilân olunur. (4559) it sayfayı buldu. On iki baneye ay- rılmış olan bu sayfa baştan başa boştu. Anlaşılıyordu ki son ay için de bu derse bir defa bile gelme- mişti. Bir yıldırım süratile boş ha- neleri imzalamağa başladı. Bunu önerin memuru çılgın gibi — Canım'ne oluyor? ne yapr yormun? — Ne yaptığımı görmüyor mu- sun? Devam defterini imzalıyo- rum. — Ama gelmediğiniz günleri de pri eeme Buna ( hakkınız — Orası benim bileceğim iş — Alâ... Fakat şimdiden söyle- yeyim ki bu imzaların kabul edilip edilmemesi de idarenin bileceği iş- tir, — Niçin? Siz bu imzaları kabul lâ hocamın parasız kal- in... Ve sonra unutmama- lısınız ki imtihana girmek devam günlerini doldurmağa mecburum, Binaenaleyh imzalar kabul edile- cek Tahsin Bey! — Görürüz... ben de efendi haz- retlerine üardım etmek isterim a- ma, bu kadarına gücüm yetmez. Müdüre ne derim ben sonra..? — Hiç bir şey demezsin... Zaten Bu akşam SARAY — sinemasında MULENRUJ Cazip ve musikili komedisinin ilk iraesidir. Oynıyanlar: &# CONSTANCE BENNETTİ Franchot Tone ve Tuliio Carminati NEŞE - PENCE - ŞARKILAR - DANSLAR - 200 MÜZİKHOL ARTİSTİ. İlâveten: Renkli Silly Senfoni (Böcek muharebesi) Deniz İlâbı ve lr 2 Sanam A 1 A ER AM NA İstanbul Maarif Müdürlüğündeni Vilâyetimiz dahilinde aşağıda gösterilen o mekteplerde Millet dersaneleri açılmıştır. Taliplerin Mektep İdarelerine Fox Jurnal, müracaatları ilân olunur. Dersanenin bulunduğu mektep İstanbul (3 öcü mektep » 7 “ 35 * 36 ” 37 Beyoğlu 29 > 43 ” 45 Üsküdar. 13 ” 15 ” 23 ” 27 " 28 ” 34 40 (7535) Adresi Kadirgada Süleymaniyede Eyüp Ram Eyüp o Defterdar Taksim ( Parmakkapı Selimiy ede Askeri Satın- alma Kömükyonündeni 1 — Haydarpaşa Hastaha nesi ihtiyacı için 11788 kilo yo- gurt açık eksiltme suretiyle münakasaya konulduğundan i- kale günü olan 25 - 11-934 Pazar günü saat 14 de isteklile- rin teminatlarile birlikte Seli miyede Askeri satınalma ko - misyonuna müracaat eylemele ri ilân olunur. 2 — Arzu edenler daha ev vel şartnameyi komisyonda gö“ rebilirler. (7496) İstanbul Millt Emlâk Müdürlüğünden: AKSARAY: Çakır Ağa Lang a mahellesi- nin Langa Caddesind e 47 No. lı Muhammen bedeli Lira 720 Mübadil honosu ile kâgir dükkânm 4/5 hissesi, FERİKÖY: Birinci Kısım ma hallesinin Baruthane caddesin de 36 ve 36/1 No. lı hanenin yarı h issesi. Yukarıdaki mallar hizalar mdaki kıymetler üzerinden 28- 11-934 Çarşamba günü saat 12,30 da açık arttırma suretile satılacaktır. Zu nisbetinde pey akçelerile müracaatları. steklilerin muha mmen bedelin yüzde yedi buçu- (B) (7430) Deniz Levazım Satınalma Komisyonu Reisliğindent 63 ton Yerli kok kömürü: 12 - İkinciteşrin - 934 Pazarte- 8000 kilo Arap sabunu: si günü saat 14 de pazarlıkla. " » ” saat 15 te pazarlıkla ”»n Deniz Levâzım Deposuna lüzumu olan yukarıda cins ve miktarları yazılı iki kalem eşy a hizasında yazılı gün ve saat - lerde pazarlıkla alınacaktır. Ş artnamelerini görmek isteyen - ler her gün ve pazarlığa girec eklerin de o gün ve saatlerde Kasımpaşadaki Komisyona m üracaatları, matlup olan budur. — Açık veririm Nazmi... — Vermezsin vermezsin... bilirim seni... Nazmi, defterin başka sayfaları» na da üçer beşer imza serpişdirdik ten sonra mürekkepli kalemini ka- padı. Cebine yerleştirdi: — Şimdi... — dedi — Uçlan ba» kalım paraları... o Hoca bu aylığı nr olsun tamam almalıdır. Gözlerini idare memururnun göz lerine dikmişti. Ustura gibi bir teh- dit parlıyordu bu gözlerde... Ve... İdare o memurunun kımıl 'danmadığını görünce yanma Taştı; dudaklarmı kulağına dayadı. Son derece hafif bir sesle, âdeta ne fes alır gibi; — Canım, — dedi — Inat etme! Geçen ay yaptırdığın muşammala- rm faturasından indirirsin. Memur sinirli bir hareketle ta- bakasını çıkardı. Bir adım geri çe- kildi; — Olmaz... — diye homurdan- dı — hem o nasıl lâf? — Nasıl lâf olur mu? müddetini dolduramazsam hanlara giremem. — Tabii giremezsin! Girmeye- ceksin zaten. — Oldu mu ya?.. Ben bu sene Devam imti- (7418) diploma almak istiyorum. Ve gene kulağma yanaştı, baş- indi frslamağa... — Tüccar Vecihi beyden aldr ğın kalorifer komisyonu da kâfi gelmez mi dersin? Neler de biliyordu. Idarenin bü" tün sırlarının öğrenmişti galiba... Maamafil l usturuplu tığı bu dalaverelerden bir korkusu olmadığı anlaşılıyordu. Zira canr nın sıkıldığı suratınm renkten re! ge girişinden belli oluyor; fakat yelkenleri bir türlü suya indiremi- yordu. Hattâ bir aralık bu çapkın genci kolundan tutup kapı dışar! etmek ister gibi bir harekette bul du. Lâkin Nazmi tuttuğunu ko- loy kolay bırakıra benzemiyordu. Bamtelini bulmakta gecikmedi.. — Ya üzüm incir vesikalarmın geçen ay yedi buçuktan satıldığını müdür bey duyacak olursa... — d yecek oldu — ne dersin? İşte bu son sözlerin bir yıldırım tesiri oldu. İdare memuru göğsünü manda toslamış gibi zıplaya zıpla" ya geriledi ve boğuk bir sesle; — Seninle başa çıkılmaaaaz! diye bağırdı — of be! Şeytan m” sın, nesin? — Bitmedi -