hirli terbiyesi yazısı Yüpayışın icaplarına ve ka - Uymadan (medeni) dediği Cemiyeti gereği gibi kur. tin değildir. Her birimizin daima ihmal ettiğimiz ufak m cemiyetin terbi- şartlarını teşkil ettiği için LE bakılınca bizde mermi bir manzarası belirtir... Meselâ: hâlâ; bilet gişeleri önünde (kuyruk yapmak) dedik- beklemek usulünü tatbik et- Dün akşam bir sinemaya git - nin önünde hayli kalabalık Dikkat ettim, hepsi medeni bi- !Börünen bir takım efendiler Tini itip kakıyorlar; içlerin - ikisi de arka taraftan dolaşıp gçlmeden öne geçiyor ve biz €- beklerken onlar biletlerini . Böyle yerlerde vu şartlar» beklemek beyhuc : oluyor. herkes önüne geçip bilet al Siz terbiyenizi mahe -za ede- Bilet alamıyorsu 3. Onun <vvel gelmiş olanın 3 etmemenin bir borç olduğunu eden pek azdır. Göreneğin böy çok ters tı oluyor ve ya- hepimiz bu yolsuzluğa, 8t- alıştyoruz. Bir Avrupalı için önleri çok çirkin ve ayıp Mzaradır. Vaziyet vapur ve tren le de böyledir. Bu gişelerin fıkılacak yerleri işaret edildi- buna kimse riayet etmez, bir şukulacak yerden girmeye ve çıkacaklara yol vermez- gidiş geliş bozulur. Am - 8es çıkarmaz. Bir şey söyler Senin ne vazifen? w Fakat özür dilemezler.. tevil edersek edelim bu bir tir. in gibi, hâlâ bir yerde sağdan medeni şehirler türesinden u öğrenemedik... Şehrin bü- i kalabalık saatlerde kör olmuş bir iplik yamağına ben- k Gidenlerle gelenler biribirine İh gibi geçiyorlar. Ve beş daki- | bir yolun yirmi dakikada güç - cak sebep olayor- da karışan yoktur. Çünkü rimizde gezenlerin tabii svek- a kılavuzları yoktur. Salla ler. Onun için bizim halaba- lelerimizde gezenlerin çarp - n omuzları ağrir. Arkadan ge- iter, önden gelenler dürter. in- en piyade kaldırımları üstünde lâf eden kokonalar, avare deli- biribirlerine Hörtelrini anla- kızlar ve hal hâter sorarak İ'teden ihtiyarlar vardır ki; böy- 29İ bir nevi (ayakta salon) olur... da kimse ses çıkarmaz. leni dünyanın her yerinde böy- 0 hemen yürümeleri ih- dili, bizde böyle bir ihtar yapa erler. Bu arada bir de kolkola Bütün caddeyi tarayan üçüzle » İl, Matmazeller, mektepliler gibi MmMünasebetsizler de vardır. * tumvaya binmesini neyleye - Avrupada durak yer « numaralı fişler asılmıştır. Ge- birer numara koparırlar. Tram- | helince, kapıda duran kondüktör | kaç kişi alacaksa o kadar ada- ara sırasile alır. Buradaki gibi in kuvvetine güvenenler, her » rna çıkarak binenler orada ve kimse de sokakta kalmaz. şaşılacak işelr yaptık. Dün- i(5/ek şeyleri bir türlü düzelte - “ Çünkü; bunları bize ihtar & - İk Yok. Biz de bunların Tüzumuna İmiş değiliz; bu ufak Falsola- İh sidermedikçe, şehrimize mede- zara veremeyiz. | FELEK İL BORSA Bankasından alman cetveldir) 17T. Sani 934 KŞAM FİYATLARI TAHVİLAT | ** hayret etti. Lâkin şu saydığım | Ticaret ve Sanayi işleri Muvakkat bürolar bir mü- dürlüğe bağlanacak mı Verilen malümeta göre, ber üç bü- romun da daha bir müddet fazdiyetlerine etmeleri muhtemeldir. şeklin tahakuku daha ziyade imkân da- ilinde görü ie caret nezareti, konlenjanların tesbit ve tevziinde rastlanan güçlükleri göz önün- de totarak, bu tahdidatı kaldırmağı ve yerine gümrük resmini arturmağı dü- şümmektedir. Gümrük resminin fazlalaş- tarılması suretile, bazı ithalâtm kendili- ğinden azalacağı ve karışık tevziat usu- İünün de ortadan kalkacağı tahmin edil- mektedir . Eylülde” Zonguldaktan çıka- rılan kömür Eylül ayı zarfında Zonguldak kö- mür havzamızın faeliyetini gösteren bir istatistik neşredilmiştir. Bu üstatirtiğe nazaran, eylül aymda (214) bin ton kö- mür istihsal edilmiş, bunun 69,339 bin le olarak dış pazarlara dev- Bu müddet içerisinde Yunanistana 42,709, Italyaya 15202, Portsnide 5 bin 473 ton kömür ihraç edilmiştir. geçen Yunan vapurları 3,549, Malyan vapurları 1,187, Ingiliz vapurla. rı 1,209 to wkömür almışlardır. Zongul- daktan muhtelif iç pazarlara sevkedilen | kömür mikdarı ise, 69,339 tondur. italya - Bulgaristan ticareli Sofyadan gelen haberlere göre, İtal. ya ile Bulgâristan arasında aktedilen &on ticaret anlaşması tatbik sahasına girmiştir. Bulgristan öküz ve manda gi- "bi bakari hayvanlarla 500 ton erik ku. rosu ihracmda gümrük tenzilâtından istifade edecektir. Buna mukabil Italya- da nithal edilecek kimon, zeyti, ğı, bam Ruam mücadele ini İtalyan Tayyarecileri Son seyahatlerindeki müş- kilâtı anlatıyorlar Hattı müstakim istikametinde de - niz tayyarelerine mahsus en yüksek mesafe rokorunu kırmış olan Italyan tayyarecilerinden Marino Stoppani ve Corrado Corradino ile refikaları Su « riane'nun şehrimize geldiklerini yaz - inıştık. Tayyarecilerden bir gün evvel mühendis M. Zappata da şehrimize gelmiştir. Stoppani, kırdığı rekor ve bu maksatla yaptığı seyahat hakkında gazetecilere şu izahatı vermiştir: — Seyahate 18 Teşrimisvvelde çık: tik ve Triyeste civarmda bulunan Monfalkone'den saat 7,45 te 800 bey gir kuvvetinde tek motörlü tayyare - mizle hareket ettik. Maksadımız ken- di tesis ettiğimiz sürat rekorunu kır- maktı, Hava şeraiti iyi değildi. Evve- lâ Dalmaçya, Korfo ve Patras ve son- ra Nil sahillerine yanaşmak için Mora, Kandiye sahillerini takip ettik. Proz- ramımız mucibince ertesi günü 19 Teş rinievvel saabhı saat 10 da Masuaya vâsıl olacaktık. Bütün seyahat esna - sında hava şeraiti hep aleyhimize idi, rüzgâr yüzümüze doğru esiyordu. Ke falonya sahilleri üzerinde uçmak üze re iken şiddetli kasrgaya tutulduk. Burada ajansların verdiği habere gö- re şimdiye kadar 10 kişi ölmüş, otuz Kişi yaralanmıştır, birçok ta hasarat $ vukubulmuştur. Biz tehlikeden kurtul tirdik. Rüyet eğildi. Süveyşe üneş, geceleri de ay kesif bulutların altnda kalmıştı. Süveyş kanalımda ve Nil nehri ağzm- i idi ve şiddetli rüz mak için yolumuzu dı a gibi gür hep aleyhimize Üç aylıklar Maaş yoklamalarına salı günü başlanıyor Dul, yetim ve mütekaitlerin üç ay- bk czaş yoklemalarına önümüzdeki salı gününden itibaren başlanılacaktır. Mahmüdürlüklerinde yoklamalar için lâzım gelen tertibat alınmış, bordrolar hazırlanmıştır. Hor maaş sahibi, nahiye müdürlüklerince tazdik edilecek yolda» ma ilnühaberleri, onmaş berat ve cüz- danlarile bizzat müracaat edeceklerdir. Fevkalâde bir mazeret olmadıkça vekil kabul edikniyecektir. Bu seferki maaş yoklamaları teşrinisaninin 27 sine ka- dar deva edecektir. Bu müddet içer. sinde' yoklamalarını yaptarmayanlara is- tihkakları tevzisttan sonra verilecektir. Uç aylık maaş tevzintina da kânümuev. velin birinde başlanması muhtemeldir. ke Rıhtım şirketi umumi heyeti toplandı Rıhtım Şirketi heyeti umumiye- si 28 Teşrinisanide Osmanlı Ban- kası metkezize fevkalâde surette 2 50 |: toplanacaktır. Bu toplantıda şir - Reji kuponsuz 225 Telefon 1089 Terkon 125 478 FIYATLARI 1902 ket tesisiatı hükümet tarafından sa tın alındığından hükümetle yapı - Jan itilâfname tasdik ve şirketin iyesi için Hikidatörler tayin edi lecektir. ve ayni zamanda 1 Kânu nusani 1935 ten itibaren şirketin tasfiyesine başlanması hakkında bir karar verilecektir. e Japonyanın Varşova ataşe militeri geldi, gitti Istanbula gelmiş olan Japonya- nın Varşova sefareti ataşe milite - ri Ceneral Nasatno Yamovki ile refiki kaymakam Fujiko dün Sof- yaya gitmişlerdir. Oradan Bükreş, Belgrat, Peşte, Viyana, Berlin ve Varşovaya pideceklerdir. Japon ce nerali tenezzüh maksadile seyahat ettiklerini ve Romanyada yapılan askeri manevrelerde bulundukla - rını söylemişlerdir. mii Rekorumun ehemmiyetini anlamak için şu üç noktayı nazarı dikkate al mak lâzımdır: 1 — Ilk defa olarak Monfalkone ile Masun arasında uçmağa teşebbüs edi- yorduk. Bu yol bizce o zamana kadar malüm değildi. 2 — Rekor ilk teşebbüste tesis edil miş oldu. 3 — Bu seyahatte kullandığımız tay yare, 4 kişilik basit bir askeri deniz © tayyaresidir. Bu seyahat için tayyaro- de yaptığımız yegâne değişiklik dört mitralyözden ibaret olan silâklarını çıkararak yerine, #eyahatimizi dur - mmm MİLLİYET CUMARTESİ 3 TEŞRİNİSANI heyeti İstanbul m ıntakasındak! bütün muayenesini bitirmiş gibidir. Bu mıntakada ancak beş ruamlı hay- van görülerek öldürülmüştür. Hey et şimdi Üsküdar o mıntakasındaki hayvanların muayenesi 1934 hayvanların ile meşğel ar. POLIS TE Bir motor battı İçindekiler denize düştüler se de kurtarıldılar Doktor Ferit Ibrahim Bey ile şofö- rü Şevket Efendi kendi deniz mdtör- leriyle Bebeğe gelirken Rumelihisarı a- çığında Holanda bandıralı gaz şilebi çarparak motör batmış ve içindekiler denize düşmüşlerse de kurtarılmışlardır. Güreş yaparken Fatih idman yurdunda Mehmet Ali ile güreş yapan mmeleden Esat oğlu Ekre- min ayağı kırılmış ve kendisi Cerrahpa- şa hastanesine kaldırılmıştır. Kayık salıncağı çarpınca Beyoğlunda Meşrutiyet mahallesinde oturan Zehra Hanımın kayık salmcağı çarpması neticesi bir kolu kırılmıştır. Sahta memur Kasımpaşada oturan Hüseyin Fa- ruk Efendi Vezneciler hamamma gide- rek beyanname sormak suretiyle kendi- sine memur süsü verdiğinden yakalan. müşter, Bir çocuk merdivenden düştü Koço Efendinin on yaşlarında- ki oğlu İspiro merdivenden çıkar - ken düşmüş ve yaralanmıştır. Ço - cuk hastahaneye kaldırılmıştır. Pertevsizden yangın çıkacaktı Dün Akaretlerde belediye dis- panserihim pertevsizi azkalsın yan gın çıkaracaktı. Pertevsizden # - çen güneş yavaştan ortalığı yakma ğa başlamışsa da kokuyu duyanlar derhl ateşi söndürmüşlerdir. Çarpan otomobil Dün İstiklâl caddesinden ge - çen Mehmet Efendiye Mekonun i - | daresindeki 755 numaralı otomo - bil çarpmış, Mehmet Efendi hafif- çe yaralanmıştır. Miko yakalanmış tar. —— maksızın yapma kimkânını veren bir esans deposu bulmaktan ibarettir. Bu seyohatte 26 saatte 4800 kilo- metre mesafe katettik. Fakat Orihod- zomik yani hattı müstakim istikame - tindeki mesafe 4122 kilometredir. Ev velki rekorumuz San Fransisko ile Honelolo arasında 3860 kilometre idi. Buradan Odesa ve Köstenceye gi- deceğiz. Oradan Pire ve Manfolkone ye gitmek üzere tekrar Istanbula gele ceğiz. aaa — Bü! şehircilerine — Acaba bir istatistik meraklısı ilk hürriyet günündenberi Türkiyede kuru lan tahtadan zafer taklarını bir hesap etti mi? Bu muhakkak ki bizi düşündürecek kadar dehşetli bir yekün gösterir, Dehşeti neresinde? Düa edelim ki şenlik, bayram, zafer günlerimiz ve o- nun yıldönümleri daha çok olsun. İş ta bü orada değil, Hani geçen gün bir fizyoloji âlimi in san vücudundaki yağdan altı kalıp sa- bun çıkar diye bir hesap ortaya atmıştı ya, Ben de şöyle bir iddia ile meydana çıkabilirim: Bizim hürri, i s0- kaklarda kurduğumuz zafer takların- dan bin beş yüz evli bir kasaba meyda- na çikardı. Aksini iddia eden varsa otursun he- sap başına. Hani Nasrattin Hocaya s0r- — Dünyanın merkezi neresi? Elindeki sopay: yere vurmuş: — işte burası! — Neden malüm? — İnanmayan ölçsün. Bilmem neden, her bayram taklar kuralarken içim sızlar, Neden diye 50- ranlara işte cevabım: «Efendim, ben diyorum ki, böyle bin- lerce lira harcayıp tahta dan taklar yapmaktan, e delik deşik etmekten, bir gün sara Tırpan | Li ahta değil taş, taş küp atmahtansa her şehrin en güzel pig İm yühsek, altından a- , ordular geçecek şekilde daimi hizi BRE Baek ee simi orada yapsak olmaz mı? Meselâ Pariste bir Arc de Triomphe vardır. Fransızlar bütün milli bayramlarını o- nun altında yaparlar. Bu taş âbide çok güzel heykellerle süslüdür, Hattâ harp ten sonra meçhul askerin mezarını da bunun altında kazdılar, Romanyalılar bunun biraz daha ufa- ğını galiba Sinaya bulvarında yapmış- lardır. Onu da gördüm. İlk bakışta &y- m gikidir. i Biz de her yl tahta öle el parça” yerde böyle göçebe usulü çadır kurar gibi bayram edecek yer de en büyük meydanımıza meselâ A- yasofya meydanına böyle granitten, yüksek bir zafer âbidesi kursak ve ta - rihlere milli zaferlerimizi ba- mun altında ve etrafında kutlulasak ol sinden yetmişine kadar böyel şehre ma lolacak bir âbideye bir taş getirip ko- yar, Ve bu âbide zamanla daima süsle- nir, Yarının heykeltraşları onu het ve- ile tezyin ederler, 'e Türk zaferi böyle granitten dbi- delere lâyık bir zaferdir. Tahta parça- larından çerkelere değil! BELEDİYEDE Umumi mecliste İkinci toplantı Yeni bazı istifalar olacağı şayidir Perşembe günü ilk toplantısını yapan yeni Şehir Meclisi, Pazarte- si günü ikinci defa toplanacaktır. Bugün de, daimi encümen azaları arasında bir içtima yapılacak, eski encümene ait işler devralınacak - tar. Umumi meclis azasından Ka- ra Mustafa zade Ahmet Beyin isti- fası üzerine, Beyoğlu azalığına en çok rey alan yedeklerden müteka- it miralay bahriye hekimi Hasan Fehmi Bey gelecektir. Hasan Feh- mi Bey pazartesi günkü toplantı - ya iştirak edecektir, Diğer taraftan umumi mecliste daha bazı istifalar olacağı tahmin edilmektedir. Beyoğlundan daha üç azanın çekileceği söylenmekte- dir. Bu meyanda Nemli zade Mitat Beyin istifa edeceği kuvvetle şayi- dir. Bu takdirde Mitat Beyin yeri- ne, yedeklerden eski polis müdürü Sadettin Bey geçecektir. Nemli zade Mitat Bey ayni az- manda daimi encümende de aza bulunduğundan, daimi encümence de yeni bir aza seçmek icap edecek tir, Ehliyetname alacak berberler Ehliyetname alacak berberle - rin imtihan müddeti bir ay daha uzatılmıştır. Bu müddet içinde im tihana girmiyenler ve imtihanda muvaffak olamiyanlar çalışamıya- caklar ve berberlik mektebinde gene derslerine devama mecbur tu tulacaklardır. Şimdiye kadar beş yüze yakm berber belediyeye ha - ber vererek ehliyetnamelerini al - mışlardır. Kadın berberleri imti - hanlarda az muvaffak olmakta - dırlar. MAARİIFTE Muallimlerin adresleri İstanbul maarif müdürlüğü şeh rimizdeki bütün ilkmektep hocala rının evlerinin adreslerini mektep idarelerinden istemiştir. Bu adres- ler bir araya toplanarak bir rehber yapılacak, bu rehberden hasta ho - caların evlerine doktor göndermek gibi hususlarda istifade edecektir. 41 nci ilk mektep himaya heyeti kongresi Kadıköy 41 inci ilkmektep ço- cukları himaye heyeti senelik kon gresini dün mektebin Bahariyede- ki binasında yapmıştır. Kongreye Hakka Şinasi Paşa riyaset etmiş - tir, Himaye teşkilâtmm faal idare heyetinden Ferit Bey, heyetin bir senelik mesai raporunu okumuş, 835 lira 19 kuruş varidat temin €- den idare heyetinin, muhtelif te - berrülerden ve diğer mebaliğden istifade ederek biriktirdiği bu ye- kündan 694 lira 79 kuruş fakir ta- lebenin sıcak bir öğle yemeği bul masına, giydirilmesine ve mektep levazımı almasına sarfetti lemiştir. Sessiz sadasız, büyük bir sükün içinde muvaffakıyetle ça- ışan idare heyeti takdirle ibra e- dilmiş, yeni idare heyetine şu ze - vak seçilmiştir: İclâl Hanım reis; başmuallim Semiha, muallim Sa- adet hanımlarla Mehmet Emin, Dr. İzzet, Kemal, Cemal, Ferit, muallim Hayati beyler aza. Ken - dine daimi reis olarak Hakkı Şi » nasi Paşayı seçen kongre, önümüz deki faaliyet senesi için yeni ida- re heyetine bazı istikametler termiş ve kongreye nihayet veril « miştir. Mühendis mektebi dahiliye müdürlüğü Mühendis mektebi dahiliye mü dürlüğüne askeri mütekaitlerden Nail Bey tayin edilmiştir. Talebe toplanamadı Dün Halkevinde Türk Talebe Birliğinin toplantısı olacaktı, Çok- luk olmadığımdan toplantı geri rakılmıştır. Miraç gecesi İstanbul müftülüğünden: 5 olmakla akşamı (salf gecesi) leylei saç olduğu ilân olumur. Halkın, alafranga o musikiye olan akâkasını anlamak için, Selut bert'in meşhur bilmemiş sen foni” filmine karşı yaptığı tehacü- mü görmek kâfidir. Sinema salo - nu her zaman hınçahınç doludur, Hattâ o kadar ki müdiriyet salo - Rün her boş halan yerine sandal yeler doldurmuş ve azami istifa - desini temin etmiştir. Bu yazımla filme bir reklâm yaptığım zanne - dilmesin. Reklâm bedavadır. Çün- kü zaten Sehubert bütün dünyada kâfi derecede reklözun yapmış Dir sanatkârdır. Mesadım ruha hitap eden temiz bir musikiye kar şı halkın alâkası ve hassasiyetinin ne derece yüksek olduğunu gös - rmektir, dei e Evet musikimiz ötedenberi çok hasta bir manzara gösteriyordu. ; Ya uyuşturucu, ya uy ıtucu veya - hut pek fazla oynaktı. , Musiki notaları, najmeleri yal-” nız kulağa hitap ediyordu. İçe te- sir ettiği yoktu. Gü. sanatlerin en büyük bir parç'xı olan masiki de âdeta kağnıgili gıcırtdarla meçhul bir semte do; su yol alı il dı, . Musiki denildiği zaman ei aklına gayriihtiyari incesaz geli - yordu. Ve incesazı duyluğu za- manda gözümüzün önünde bir meyhane tablosu canlanıyor ve bom eşe bir alkol kokusu kaplıyor si / Musiki güzel sanatlar çerçeve « sinden çıkmış ve âdeta fasulye pi- lâkisi, ciğer tavası, tarama gibi biz rakı mezesi olmuştu. i Sazların ekserisini onun için meyhanelerde, rakı ve saire satax, bahçelerde veya sünnet düğünle rinde duymak kabildi. Evet, musiki dinlenmezdi, bel 4 ki duyulurdu. Çünkü bu hava içine: de ancak bu kabil olabilirdi. i Halbuki güzel sanatların her sa hasında en yüksek kabiliyetler gön teren Türk milletinin ruha hitap e den bir musikiye şiddetle ihtiyacı vardı, Ve bunu her zaman hissedi- yor, yüksek sanatkârlar tarafın - dan verilen büyük konserleri hiç bir zaman kaçırmıyordur. 1 Bundan birkaç sene evvel, Uni-! on Francaise'de Zeki Bey orkestra sı tarafından verilen konserlerin mazhar olduğu rağbet hatırlarda «; dır. i Diğer taraftan zaman zaman 8! tanbula gelen ecnebi sanatkârları. nun konserleri için satılan biletler, pahalı olmalarına rağmen daima kapışa kapışa alınmıştır. i Görülüyor ki halk güzel, tatlr bir musikiye teşnedir. Rakı mezesi olmayan, sözü mânasız, bestesi hş, kırış olmayan bir musikiye teşne « dir. v i Meselâ Cemal Reşit Beyin Garp tekniğiyle tanzi mettiği Anadolu şarkılarının gördüğü rağbeti unuk- mak kabil midir? Onun için bu musiki değişiminde konservatuvarımıza düşen mühim vazifeler vardır. Bu değişim saye- sinde Türkiyenin bir operaya me- lik olacağı günler de yaklaşmıştır. Bundan ötürü ne kadar sevinsek yeridir, Mümtaz FAİK ei ime Gelen İtalyan seyyahlar gittiler 1700 kadar İtalyan seyyahını şehrimize getirmiş olan Vulcania vapuru seyyahlar ile birlikte dün akşam boğazda bir cevelân tan sonra limanımızdan ayrılmış» tarafından ziyafet verilmiştir. Zi - yafette Ticaret odası reisi Nemli zade Mitat, harici ticaret ofisi mü- dürü Cemal Beyle İtalya ceneral konsolosu M. Salerno Mele ve şeli- rimizde bulunan Italyan tayyare - cileri bulunmuşlardır. Yemeğin 80 nunda Ceneral konsolos M. Saler - no Mele bir nutuk söyliyerek Gazi nin yüksek idaresi. altında Türk milletinin tahakkuk ettirdiği terak kiyattan bahsetmiş ve kadehini Türkiye Cumhuriyetinin Büyük Şe fi Gazi Mustafa Kemal leri le Türk - İtalyan dostluğu şerefine kaldırmıştır. Konsolosun bu söz - leri samimi sürette alkışlanmıştır. Bundan sonra İstiklâl marşı, İtal - yan ve Faşist marşları çalınmıştır. Ziyafetten sonra vapur gezilmiş we geç vakte kadar dansedilmiştir.