28 Ekim 1934 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3

Aşk ve tuzruhu Bir akşam gazetesinde okudum. Muharrir gözünün önünde cereyan etmiş bir vakayı anlatıyordu... Beyoğlunun çok işlek bir pasta- ct dükkânına derli toplu bir hanım gelmiş, birinci kata çıkmış ve bir tenha köşeye oturmuş... Zaten üst katlar ekseri hissi alışverişler bor sasıdır. Aradan beş on dakika geç miş, bir diğer hanım daha gelmiş, o da şöyle diğer bir köşeye otur- muş... Gene aradan birkaç dakika geçtikten sonra birbey gelmiş, ikinci gelen kadının yanına git: miş, geciktiğinden dolayı özür di- İemiş. Hallerine nazaran bu bey ile bu hanım orada herhalde bir defterhane alımsatımı için buluş- muşa benzemiyorlarmış... Beyin ö- zür dilemesi biter bitmez ilk ge- len hanım ilerlemiş ve beye: — Buraya geç gelmenizin chem miyeti yok! Eve geç gelmeni:den dolayı benden özür dilemelisitiz?. demiş ve diğer kadına da: — Kurt komşusunu yemez der- ler amma, siz komşularınızın koca İarını ayartarak bu darbı mesele istisna teşkil ediyorsunuz... Onun için buyurun size de... Diyip elinde hazırladığı bir şişe tuzruhanu hanımın mantosuna dök müş ve şunu da ilâve etmeyi unut- Mmamış; — Şimdi gidip sizi babanıza söy Diyeceğim ve ne vaziyette yakalan- dığınızı anlatacağım... Alt tarafını izaha hacet yok. Bey bayılmış, kadın aydmış, ve bu kötü üçüzleme orada dağılmış... Bu vakanın kahramanlarından olan beyi tanısam: — A birader! Bir kere şu hani- ma en haremini birden bire görünce bir daha bayılmaya ne lüzum vardı? diye sorardım. | da, tuğruhile aşk lekeleri silmek usulü Avrapadan bize he - nüz gelememiş bir usuldü. ii hâdise ile öğreniyoruz. Yalnız be Teket versin kezzabın Avrapadaki gibi rakip kadının suratına de- ğil de mantosuna dökülmesi işin irimi #tyor... ey seye a taraftarıyım. Hattâ değil karıkoca arasında, dostlar arasında bile ve- fasızlığa tahammülüm yoktur ve bunu bir ahlâki suç sayarım. Dost- larıma karşı kıshanç denecek ka » dar bağlı olmayı insanlığın şiarı addedenlerdenim... Ve eğer dün- yada üstüne ümit ve inanç kuru labilecek bir şey varsa o.da dost- uk olmalıdır imanındayım... Am- ma böyle kocasını kandırdı diye bir kadının üstüne de kezzap dö- külmesini doğru bulanlardan de - ğilim.. Bu harekette biraz (kıs- kanç kadın) kokuyor, Hakiki bir ev kadınının tuz ruhu ile âlemin mantosuna harap edeceğine koca sırın başka kadınlara karşı abayı Yyakmamasına gözkulak olması çok daha faydalıdır. Çünkü bu tuzru- hu mantoyu berbat eder, belki o ını biraz korkutur amma daha ziyade mermer taşların lekelerini temizlemekte kullanılan bu asidin his sahasına girmiş aşkları aşındı- Ttp temizlediği hiç bir kimya kita- bında görülmüş değildir. Bu hare- ketin yalnız bir faydası vardır: Bir taraftan manto sarfiyatını, di- ğer taraftan tuzruhu istihlâkâtını İyi ki Bağdat'a gitmedi! Bundan üç dört gün evvel Yalo- da iskelesinden akşam üzeri İstan- müteveccihen hareket eden yandan çarklı (Bağdat) nam va - la bulunmuş olan bir dostum iye varamağık.. Yukarıya çık- tem. Gözümle köprüyü araştırdım... Köp TÜ yerine karşımızda tek tük ışıklı bir. karanlık kara... Yahu! Buram neresi? Ada mı? Pendik mi? diye soruşturduk YE hayretle öğrendik ki köprüye gel” cek vapur Bakırköy önlerine gelmiş. Yolcuların telişı üzerine tekrar yolunu değiştirip İstanbul limana döndü... (Akay) tarifesinde Yalova vapuru- mun Bakırköyüne uğrayacağı yazılı ol. madığı gibi denizde sis falan ön gö - ğinden yolumuzu neden değiş tirdiğimizi anlamak için tahkikat yap- tum, öğrendim ki, vapurda bir takım Silingirler sofra © kurmuşlar. Bağdat EKONOMİ Yumurta ihraç Nizamnamesi —— Kontrol edildikten sonra harice çıkarılacak Yumurta ihraç nizamnamesi önü - müzdeki ayın 24 ünden itibaren tat- bika başlanılacağı için isi eden ha- zırlıklara lanılmaştır. ler yumu ta ihraç ae olduğu gibi İstan. bul için de birer kontrol ve hakem he- yeti seçilecektir. Kontrol heyeti bu hafta zarfında işe başlıyacaktır. Bu heyette bir reis, bir eksper, bir de ih- racatçıları temsil eden bir mümessil. bulunaenitır. Maaşlı olan eksperi" Ti- caret odası seçecektir. Vukun gelecek ibtilâfları halletmek için teşkili icap eden hakem komisyonu bir müddet sonra faaliyete geçecektir. Yumurta sandıklarının yapılacak muayenele - rinden sandık başına büyüklerde 5, küçüklerde 10 kuruş etiket ve sertifi- ka ücreti almacaktır. Bu paarların Ti. caret odası kasasma yatırılması ta - 'karrür etmiştir. Komisyondaki ekspe- rin muamelâtı rois tarafından müra kabe edilecektir. Mısır zahire alacak * AAlâkadarlara gelen haberlere gö re, Mısır hükümeti memleketimizden mühim mikdarda zahire almağa karar vermiştir. Bilhassa arpa üzerinde faz- la istek bulunduğu kaydedilmektedir. Bazı fabrikaların vaziyeti Alâkadarlarca fabrikalarda yapı: vapöru da onların suyuna gideyim di. Ye Bakırköy önlerine düşmüş... Ne der- » Sürün bu Bödiseye?.> “4 — Dua edin ki; Babırkövüne lan senelik muayenelerde bazı mües - seselerin muayyen mikdardan az ame le çalıştırdıkları halde birinci smuf fabrikalara verilen muafiy: m is il i ilmüştür. Bu mü - 'ekâle- Yumurta isteniyor Dün Ticaret odasına Almanyadan telgrafla müracaat edilerek yumurta ihracı isteğinde bulunulmuştur. Bu şe kildeki talepler son günlerde «hem - miyetli şekilde artmıştır. Bu son istek te yumurtacılara tebliğ edilmiştir. İzmirden ne kadar &züm ve incir çıkardık? Mevsim bidayetinden şimdiye ka- dar İzmir limanından muhtelif ecne - bi memleketlere 1,702,916 milyon İi- ra kıymetinde üzüm ve incir ihraç ©- dilmiştir. Hurda incir fiyatı İnhisar idaresinin incir mıntakalarından yap- mikdardaki mübayaat do layısile yükselmiştir. İlalyaya ihracatımızda “dağişiklikler takasa tâbi den ihraç edilen kısmın yarısı da ta - kaz hesabına bağlanacaktır. Yeni an- laşmada ceviz kütükleri için de bhusu- si şartlar konulmuştur. 3 Japonyaya afyon göndereceğiz Oğrendiğimize göre, Japonyaya takas suretile mühim mikdarda afyon ihraç edilmesi takarrür etmiştir. Bu » nun için hazırlıklara başlanılmıştır. Amerika tütün çıkarıyor Ispanya ile Amerika arasmda yapı lan son bir anlaşmaya göre, Amerika Ispanyaya 14 milyon liret kıymetinde tütün sevkedecektir. (iş Bankasından alınan cetveldir) 27T. Evvel 934 AKŞAM FİYATLARI İSTİKRAZLAR * TAMVİLAT Tatikrazı daibili | OP | Rihtm 178 1933 Ergani Lİ An Müerel ze a YL MM 2805 Iş Bankası Nama » » Hamiline e Mücssie Türkiye Cumhu- Amserdam HİZİ Mira Ni Sofya 0506 İ Viyana - 42052 NUKUT (Satış) Kun Karaş “:, a. 4 22 18 s4 düştünüz... Ya vapur, adinin telki. nine kapılıp Dağdada gitmeye kalk saydı, haliniz ne olurdu?. dedim. Ve kestim. FELEK İ İİ KM ANATOFORM Diş tabipleri karultayı sergisinden bir intiba | BELEDİYEDE Diş tabipleri Kurultayı Dünkü celselerde de çok enteresan tebliğler vardı İlinci milli diş tababeti kurultayının beşinci ilmi esisesi dün de Etibba o- dasında açıldı, İlk rapor (orduda diş bakımı) mev. zulu idi, Raporu hazırlayanlardan diş tabibi Şemsettin Bey rahatsız olduğu i- çin diş tabibi Halil ilyas Bey ayri mev. zu üzerine hazırladığı raporu okumuş ve münakaşa edileiştir. Şemsettin B, raporunu bügün de okuyacaktır. Ikinci olarak doçent Orhan Abdul. lah Bey raporunu okumuştur. Mevzu (çarpık diş ve çenelerin içtimai bünye üzerindeki rolü) âdi. “Abdullah Bey bü gayri tabilik'erin tabiiliklerle hazım, üs cihazı üze- rinde oynadığı mühim rolü. anlaamış, ruhi, bedii, mevzii birçok arızalar çı © kardığını izah etmiş, ve bu gayri tabiilik lerle mücadele için bir taraftan hekim. lerin, diğer taraftan ana: ve babaların işle yakından alökadar olması lâzım geldiğini söylemiştir Öğleden sonraki celsede, profesör Ahmet Reşit Beyin (huküki bakımdan diş tababeti) mevzulu tebliği dinlen » di. Profesör Kâzm Esat Beyin (bir diş eti dahbamesi vakası) © dinleyenler üzerinde büyük bir intibah bıraktı, Üçüncü alarak doçent Orhan Abdul. lah Bey şimdiye kadar hastalar üzerine tatbik ettiği ufak bir ameiiyeye ait muh- telif vakalar gösterdi. Diş tabibi Feyzullah Rasih Bey de bir alt çene kırığı vakası gösterdi ve mpi ie bir müdahale ile kırığı ye. rine ğa ve iştirmeğe muvaf- kl, pekiştirmeğ, i Doçent Kâzim İsmail Beyin (çene ve ağız kamseri teşhisinde yeni usuller) mevzulu çok bir tebliği sonra diş tabibi Halil | İlyas Bey (ilk emekteplerde diş ve ağız halımı) tetkik- lerini müşir istatistikli bir tebliğ yap - tı. Ve bu tetkiklerini projeksiyonla gös terdi . Programda bulunan profesör Kanto- roriç Bey gelme, in konferans bugü ne tehir edilmiştir. Bir hırsızlık vakası Etibba odası alt kat salonlarında & çılan diş aletlerine ve diş tedavi usulle yine ait sergide cuma günü bir hırsız bik olmuştur. Sergide dişçi alâtı satan Mösyö Şer- Mülhakât Azalerı Üç kazada intihap edilen. ler anlaşıldı Mülbak kazalarda umumi o medise iştirak edecek eza intihabatı bitmiş- tir. Silivri kazasmdan Asım Bey ipka- en seçilmiştir. Kartal kazasmdan Şo- rafettin Bey ipkaen seçilmiştir. Yalo- va kazasından, Bakırköy Cumhuriyet Halik frkası reisi Kemal Bey intihap olunmuştur. Kemal Bey geçen sene Mocliste Bakırköy azası olarak bulur nuyordu. Son defa da Eminönü kaza amdan namzet gösterilmiş fakat ye » dekie kalmıştı. Şileden seçilen bir, Ça talcadan seçilen üç azanm isimleri bugün anlaşılacaktır. Kok pahalı Haliçir yalnız kok kömürü imal eden bazı müesseseler belediyeye mü- esseseler edere de ettikten sonra, kömürü satmakta ve gayet ucuza mal edinmektedirler. Halbuki #rf kök kömürü yapan mücs sesler yalnız kömür satışmdan kazan maktadırlar. Kömürün tonu şimdi 24 Kiraya satılmaktadır. Üsküdar tramvay şirketi yeni arabalar getirtecek Usküdar tramvay şirketi yeni ge - tirttiği 16 - arabadan başka daha bir mikdar yeni araba gelirimeğe karar vermiştir. Çünkü temdit edilen hat rağbet görmektedir. Yeni araba” bul seyrüsefer kolaylık « la temin edilmektedir. Hukuk işleri .mümeyyizliği Muhtelit mahkemeler Türk ajan- lığı mua Ahmet Bey, belediye hu- kuk işleri müdürlüğü mümeyyizliğine tayin edilmiş ve vazifesine başlamış - tır, e m lerin sergisinden saat 18,5 raddelerin- de şık bir adam tarafından (50) lira kıy. metinde altın bir diş modeli çalınmış ve diş takımı da Mösyö Şerler tarafından görülerek arkasından koşmak suretile hırsız Eminönü tramvay istasyonunda Harsrz çaldığı takımı sa- yal hibine verir vermez kaçmıştır. King Konk yaşıyo. Bu haftaki gözeteler meşhur silâh fabrikaları patronu (Bazil Zaharof) tan bahsettiler. Bu bahse sebep son siyasi cinayetin si komiteleri kundaklayan silâh oldı iddiaya göre bu fabrihatörler Avr payı ateşleyip artık stok haline gelen silâh ve cephaneleri harcamak | isti yorlarmış, Akla yakın olduğu için ihtimal ve- rilebilir. Bu arada ismi geçen Bazil Zaharo- fan bir zaman öldi milyonlarca li» ra miras bıraktığı rivayeti N Geçenlerde emeğim. tesinde bu adama ait uzun bir yazı ve bir kaç resim çıktı. Paris — Soire'ın bir muharriri öm“ rünü herhefen uzak bir şatoda geçi- ren bu patronun izini bulmuş, bütün engellere rağmen onun resimlerini bi- le almıştır. Dumanlı havadan hoşlanan bu kur- dun ini Paristen çok uzah bir şatodâ- dir, va lincourt ) şiiee krş verilen bu ormanlar içinde şövalyeler- den kalmış eki bir binadır...“ a ri irin dediğine bakılır lünyaya harp silâhları yetiştiren Bazil Zaharof burada ödeta bir pa- pas dr geçirn ektedir. ara sıra kapalı otomobil ile kimseye görünmeden başında bulunduğu fab idaresinin içtimama gidiyor. , Ballincourt şatosuna sokulmak ve girmek bir meseledir. Altı müsellâh Hintli bu şatonun yalnız muhafazası ile mükelleftir. Hususi bir yol şata - i nun demir parmaklıklı kapısına ka - dar gider. Fakat o kapıdan girmek im- kâm yoktur, Ne saz, ne dans, ne eğlence bu şa- tonun içinde görülmüş, iştilmiş değil- ir Buran âdeta bir manastır. gibidir. Ses yok, haraket yok, ışık yok. yakin iktimel verir ki, ba yeşil er nanlar, bu çiçekler bahçeler içind. SUREMSE yakıslıda diyom eEloşoM sene milyonlarca insanın ölüm kasırga ları içinde boğulmasını bekliyen bir adam yaşıyor. Fakat Fransız meslektaşı Bazil Zaharof cen, haberi çekiverdiği bir enstantane bu şüpheyi güneş gibi aydınlatıyor. Basil Zaharohum Tripleks otomobil çamları arkasından endişe ve korku il bakan donuk gözleri hakikati içe iyor. Bu bakışlarda insanlığın saadetine kastetmiş bir mahlakun vehmi ve iztı. Bir Paris seyahatimde Etcile'deki lokantalardan birinde cılız, soluk be- mizi ve many kodlar iğreti bir muse. vi ile tanışmıştım. Doğuşta şarklı olan bu musevi İngiliz tebaasından olduğu- na Fransada harp silâhları komisyon- suluğu yaptığını (Viyana) da evleri ailesini İsviçrede yer- acıyarak baktığın > Bal a- damdan cepleri bombalı, elleri taban- bir komiteci görmüş gibi ürktüm. , , Şüphe yok ki, gül ve lâle bahçeleri gerekmesi similar Ni Dir manastır ir Basil Zaharaf cenapları bu yrieevi” nin yanında insanları ği bi Kak er Bürhan CAHİT sür MAARİFTE Millet mektepleri Açılıyor Mektepler perşembe günü tedrisata başlıyorlar Bir Teşrinisani perşembe günün - den itibaren millet mektepleri tedris ta başlıyacaklardır. Bu sene kaç ders- hane açılacağı müfettişler tarafından munlaaklarmda tesbit edilecektir. Mil let mektepleri için bu sene tahsisat ol madığından, muallimler bu işi fahri - yen yapacaklardır. Lise müdürlerinin toplantısı müdürleri dün Istanbul ürleri dün kız lisesinde, baş müfettiş Salih Zeki Bey riyasetin de toplanmışlardır. Bu toplantıda or Ja tedrisat tali inde yapıla - cak bazı tadilât görüşülmüştür. İçti- malar daha bir müddet devam edecek tir, Dil derleme faaliyetleri Ilk tedrisat muallimleri bu sene de dil derleme faaliyetine girişecekler - dir. Bu hususta bir program yapılmış» tur. Evvelce neşredilen tarama dergisi 10 lira mukabilinde ilk tedrisat mual limlerine taksitle satılacaktır. Gençlik Hilâliahmer teşkilâtı Maarif Vekâleti mekteplere bir tamim göndererek geçen sene, mek teplerdeki gençlik Hilâliahmr teşk: tmm ne gibi faaliyetler gösterdiğini sormuştur. Vekâlet gönderdiği tamim. de, yeni söne için daha fazin çalışıl. masmı, bütün talebenin Hilâlizhmer işlerile alâkalandırılmasını bildirmek tedir. Kıdem zamrı almayan muâllimler Kanunen ilk mektep o muallimleri her üç senede bir kıdem zammı alır- lar. Son senelerde bu müddet idareten dört seneye çıkarılmıtşır. Bazı ilk mek tepler muallimleri vekâlete müracaat ederek, altı yıldır hiç kıdem almadık larını bildirmişlerdir. Bu gibi muallim lerin sicilleri tetkik edilecek, hakika- ten bir mahzur yoksa kıdem zammı almaları için tetkikat yapılacaktır. Tıp talebe cemiyeti kongresi Tıp Fakültesi Talebe Cemiyeti s0 nelik kongresini 2 Teşrinisani cuma günü saat 10 da Istanbul Halkevinde yapacaktır. ie bir senelik me- i görüşülecek, yeni idare heyeti s9 Kömürcüye Oyun etmiş! Karşıki eve kömürü gön- dermiş âma parayıda aşırmış! Dün Adliyeye Mığırdıç isimli bir adam tevdi edilmiştir. Bu Mığırdıç Efendi bir kömürcü dükkânından çok garip bir tarzda para çalmaktan suç- İudur. Mığırdıç Efendi Kumkapıda kömürcülük yapan Hamdi Efendinin dükkânma gitmiş, civarda bir evi gös tererek: — Şu eve on kilo kömür götür de- miş, eline de on kilo kömürün parası olan 40 kuruş vermişt N Hamdi Efendi kömürü tartmış, çu- vala koymuş, sırtlanmış ve gösterilen &ve götürmüştür. Dükkândan gider. ken de bir asma kilit takıp dükkân kapısmı kilitlemiştir. Hamdi Efendi kömürü götürünce Mıgırdıç dükkünm kapısma asılan kilidi kırmış, içeri gir miş ve Hamdi Efendinin asılı duran cebi vuşmuştur. Hamdi Efendi gelince gös terilen eve kömürü götürmüş, fakat o radı Biz kömür istemiyoruz, yanlış gelmişsin cevabı ile karşılanmış, ters yüzüne geri dönmüş, dükkâna gelmiş, fakat kilitlediği kapıyı açık görünce işi ferketmiştir. İşte Adliyeye tevdi e- dilen Mığırdıç Efendi kömürcüye oyun eden bu Mığırdıç Efendidir. oturan Fah - , kâğıdı. kaçakçılığından mazmun Emin ve Eyüp ismin deki iki suçlunun muhakemeleri dün dokuzuncu ihtisas tirilmiştir. Bunlardan Emin beraet et- miş, Eyüp altı ay hapse ve altmış lira Şehrin havası Şehrin havası, şehirlinin en bü- yük zevkidir. Fakat en büyük derdi de gene bu havadır. Bu gü- rültüdür. Ama, şehirli bu havasız yaşamaz. Çünkü bu hava olmasa şehir şehir olmaz. Onun için şe- irli tepki su içinde yaşayan balık havaya alışıktır. Zaman zaman şikâyet ederse de pek fazla ileri gitmez, unutur. Gene bu hava ya tekrar intibak eder. Şehirli ba- > a yam iattan ziyade insanları kalabalığı seven meşhur Sokrat biletam bir şehirli idi. Milâttan yüzlerce sene evvelki otomobilsiz, şimendifersi: ileyim ben, tam mânasile gürül Atina şehri « ne âşıktı, Şehrin havası onu çeki- yordu. Bugün ise o kokuda “© havad daha ziyade “bir terakki görülü yors Har saniye biğerlötimisi yike dığımız havadaki o koku şehirde gittikçe kesif Te bulanıktır. Fa, hat şehirli bana alışıkdır. ğini mi pi poimmalmallk Size yazamıyan * bir muharrir gibi; şe- hirli de bu havayı teneffüs eme den birşey yapamaz, yaşayamaz. 1, havanın verdiği Bafif baş ağrı suna tiryakidir. İçkiye müpielâ bir adamın “ her kerahat vaktinde al. kol araması gibi şehirli'de bu hay yeleği Otomobillerin benzin kokusu « nu isler... Sıcak günlerde asfalt caddeler - de uçan zift arar... Dumanı sever, onun içindir ki kahöelerin sigara, nargile, püro, enfiye kokan havası, onu keyiflen- dirmek için en büyük bir sebep - tir... Sinemaların nefes kokusuna âşık tır. Fakat âşık olduğunu bilmiye- rek oraya gider, Eğer seyirciler az 4a içi sıkılır, eğer çoksa, zevkine pâyan yoktur, Hattâ bir müddet ayakta kalmayı bile gözüne adır... Evinde içmeyip meyhanede iç- mesinin sebebi de, oradaki ağır al kol havasıdır. Rakı kokusu, ana- son kokusudur, İnsan kokusudur. Şehirli, gayritabü bir insandır. Çünkü tabiatten fazla zevk almaz. li tab ömrü Klbalıya ve elki lıya v köylüye nazaran azdır. Fakat — bunu bildiği halde şehirden ayrıl: maz. Çünkü şehrin tiryakisidir. Birkaç sene evvel göçüp gide- cekse ne ziyanı var?.. Nihayet şe- hirde bir gece, onca, kasabada bir sürü geceye muadildir. Istanbul da, böyle şehirlinin as radığı bir şehirdir. Tam şehirli için yapılmış bir şehirdir. Onda şehirli nin istedi bütün evsaf vardır. Meselâ Istanbulda her medeni şehirdeki kokudan başka birde m ei vardır. Sokaklar - a bir süprüntü kokusu, gübre kuzu bile Kzeedilir.. N yi 'azın biriken tozlar, güurdan zl olma bataklıklar ke Kavun karpuz kabukları kokar. Prasa lâhna yaprakları kokar... Velhasıl birçok kokular vardır. Yalnız bunların içinde bir nok- — göze veya buruna çarpmakta- ar; Asfalt caddelerde hissedilen zift kokusu İstanbulda yoktur. Mümtaz FAIK ) VİLAYETTE Romanyadaki Türkler Dün beşyüz kadar daha muhacır geldi mmaştake, il dün vapurla gelmiştir. Sayısı beş yüz kadardır. Muhacirler Trakyaya yerek. Müddeiumumi vilâyette Müddeiumumü Kenan Bey, dün vi- lâyete gelmiş, Vali muavini Ali Rıza Beyi ziyaret etmiştir. Ikinci teşrin maaşı verilecektir. ME Parlayan havagazı , Tetiklâl çağdan berber Veli Be siri su kaynatırken gaz mualui me kz Serin söndürülmilştlr. para cezası ödemeğe malıküı edilmiş tir. ni 5 ,