WEN Sivrihisarda Belediye *ş senelik imar proğramının yarısın- an fazlası tahakkuk etmiş gibidir SİVRİHİSAR, (Milliyet) — Siv- Orta Anadolu yaylasında ve Porsuk nehirlerinin çe- i vâsi ovanin ortasında küçük dağlardan sert ve yalçın kaya- arasında geniş bir kavsin i - ie eski ve mamur bir kasaba - "ak eserleri ve daha eski za - a ait harabeler ve mezarlar aralardan çrakrılmış resimli ve | hk me mer aslanlar göze çarp- adır. Hlhassa Yörme, Holanta, Mülk- ük, Tekyer köylerinde ndan yapılmış taş meskenleri ile Firikyalı - ait sun'i tepeler bulunmakta - Bunlardan başka, yalnız Şark ince tanınmış olmakla kalma- beynelmilel meşhur bir sima o- Nasrettin Hocamızın doğduğu üyüdüğü Hortu köyünde Hoca »mun yaşayan o ahfatları ve “0 i ile kızı Meryemin o mezar *ı her yolcu için meraklı bir tik mevzuu teşkil etmektedir. İvrihisar kazasının umumiyetle fisi münbit, havası suyu çok gü- Mir, Evvelce nehirlerin etrafındaki ik ve bataklıklar dolayısile hâ- “lan ve köylüyü bitap eden sıt- * cumhuriyet idaresinin teessü- denberi esaslı sıhhi mücadele İâtları sayesinde bertaraf edil- © bugünkü köylümüz sıhhat ve ve kavuşmuştur. Bu sebeple yıl “nberi, sıhhatsizlik ve takatsiz Yüzünden boş duran yerler sü- » ve ekilmiştir. Ekilişe müsa- *lup ta imar ve ihya edilmemiş çok azalmıştır. Kazanın birçok köylerinde pan- *kimine ehemmiyet verilmek- terek istihsal, gerekse randıman ile çok iyi netice alınmakta - Pancar sahası ekimi “dışında köyler ahalisi paricar ekme- karşı çok hevesli görünmekte - Nazanın servetlerinden birisi de İnan — davar yokünu o bugün “binden fazladır, Bilhassa tiftik inin en iyi cinsi ve verimlisi : İsveç Veliahtı (Başı *İ inci sahifede) vaz tahsis edilmiştir. firler Ankai iki gün kaldık. #onra Bursaya gidecekler ve ora- #ehrimize döneceklerdir. Program #NKARA, 27. A.A. — İsveç veliahti Güstaf Adolf Hazretleriyle refika. Prenses Luiz ve kerimeleri Prenses birinci Teşrinin ikinci salı günü la gelecekler ve aynı gün hususi Ankaraya hareket edeceklerdir. EN Güstaf Adolf ve refikaları Pren- Üuiz Hazretlerinin bu ziyaretleri için programa göre te olan Vasaland vapuru 2 bi- teşrin günü saat 17 ye doğru Hay- Şa önüne gelecek ve burada bir mo- intizarda bulunacak olan İstanbul ve Belediye reisi o Muhittin Bey, b ei Klein Past, iye beşinci daire şefi Hulusi Fuat Protokol şef muavini ti Beyler yrılacaktır. ri teşrin günü saat 10,45 de An- İyi gelecek olan İsveç e Velinhti ve er hazeratı istasyonda refakatle- ii Medisi Reisi Köz, Başve- İüyret Paşalar Hazeratı ile Hariciye Bey, Riyaseficumhur umum kâtip Muhafı karşıl tar, Mara Vali ve Belediye reisi, Harici- ii umumi kâtibi, Ankara mevki danı, Merkez Kumandanı ve em- p'üdürü de istasyonda hazır bulu- ir, Salıya geliyor bu mıntakaya hâs gibidir. Kazanın genç ve faal idarecileri mütemadi gayret ve hizmet harca- maktadırlar. Belediyenin beş sene- lik iymar programının yarısından fazlası tahakkuk ettirilmiştir. Bun- larm arasında, içme sularının ısla» bı için lâzrm gelen projeler yapıl « mış, su tahlilleri neticeleri almış, tesisat malzemesi hazırlanmış bu- lunuyor. Sıhhat Vekâletince yapı- lacak tastik muamelesini müteakıp | işe başlanacak ve kış gelmeden ik- mal edi ir, Eskişehir - Sivrihisar ve Si sar - Sarıköy yollarının ehemmiyet- li tamirleri bitmek üzeredir. Bun - dan başka Eskişehir « Ankara yolu- nun, Kavuncu köprüsüne kadar o- lan mühim kısmının toprak düzel- tilmesi ve icap eden yerlerine taş dökülmesi Eskişehir (O Vilâyet | Meclisince r verilmiş bulun - makta ve yeni senede ıslah ve tami- | re başlanılması için tertibat alın - maktadır. Kavuncu köprüsünden | Ankaraya kadar olan kısmının ta-| mir ve ıslahı için de Ankara yetince karar ittihaz edileceği ha: ber alınmıştır. Bu suretle Bursa Eskişehir - Ankara yolu yolculuk çin her zaman müsait bir şekle gi- recektir. Bu sene ağustos içindeki çarşı yangınında yanan dükkânlar ida- rei hususiyeden istimlâk (edilmiş bulunan yerlere yapılmaktadır.Bu suretle çarşı güzelleşmekte ve ge- nişlemektedir. Ötedenberi sağlar ve iyi kiremit yapmakta olan ki remithane yeniden tamir ve ıslah le faaliyete geçmiştir. Halihazı tihsalöti şimdilik kazanın ihtiyaca- tına kifayet etmekte ise de gelecek senelerde fenni ve fazla miktarda istihsal yapabileceği anlaşılmakta. dır. Belediye programının diğer mad delerini teşkil eden, kanalizasyon, mezbeha, mezarlıklar bir araya toplatt'rılarak etrafının - duvarla çevrilmesi ve ağaçlanması gibi hiz. metleri için yeni senede faaliyete geçilecektir. Bunlar da, yapılmış o- lan işlere nazaran beş sene içinde tamamile ikmal edilmiş bulunacak- tur. İkinci beş senelik proje için de elektrik, çorap, bez fabrikaları kur mak fikri vardır. s- 1145 de Reisicumhur Hazretlerine Çan- kaya köşkünde iadei ziyarette bulunacak tar, Suat 13 de B. M. Medlisi Reisi Kâ- zım, 13,15 de Başvekil İsmet O Paşalar Hazeratı saat 13,30 da da Hariciye Ve- kili Bey Prens Hazretlerini ziyaret &- deceklerdir. le yemeği verilecektir. Hi reileri Voliah ellerayum me yn bw | Görüşler bir akşam 4 birinci teşrin günü Veliaht Hazret- leri Reisicumhur Hazretleri şerefine Is- veç sefarefinde bir öğle yemeği verecek- ler ve 16,30 da da İsveç Sefiri tarafın- dan Prens ve Prensesler şerefine bir ka- bul resmi yapılacaktır. O gün akşamı saat 20 de Prens Güs- taf Adolf ve Prensesler Karaköy üze- rinden Bursaya gitmek için Ankaradan ayrılacaklar. dar, Birinci teşrinin beşini günü Karaköy. den Bursaya gelecek olan misafirler ika- metlerine tahsiz edilen Cumhuriyet kas- yemeği verecekler ve bunu eti. Istanbulda İsveç sefaretinde kalacak olan Veliaht ve Prenseslör Hazoratı bi- rinci teşrinin 7,8 9 ve 10 uncu günlerini yütenekkiren geçikecekler, şehri müze- leri gezecekler, Boğazda ve Marmarada hususi tenezzühler yapacaklardır. dali inci pertambe günü de İstanbul. lan ayrılarak İzmire gi. leceklerdir. Prons Güstaf Adı a şi zeratı İzmirde Reii nin köşklerinde imirde kaldıkları günler içinde Bergama, Ayasluk harabeleriyle diğer görülecek yerleri gezeceklerdir. Veliaht ve Prensesler ayın 15 inci pa- zartesi günü Toros yolu ile Haleb'e git. mek için hususi trenlerine binerek Izmir- den ayrılacaklardır. Prens ve Prenseslerin refakatlerinde Damdonör Matmazel de Rentersvaerd ile Saray müşürü Miralay o Cont Posüe ve yaver Korvet, kaplanı Sten Erik Vatter MILLIYET CUMA 78 EYLUL 1934 Li e me Lik MEMLEKETTE Aydında yeni mesire Paşa yaylasına bir de otel yapılırsa mev siminde buraya yerleşenler çok olacak © raşayaylâsının suyu buz gibi çeşmesi ve Aydından gezmeğe gelenlerle köylüler bir arada 7 AYDIN, (Milliyet) — Aydın» Fata yolu üzerindeki Paşayaylâsı hakkında evvelce malümat vermiş- tim. Halkevi köycüler şubesi bura- ya bir tenezzüh gezintisi tertip etti. Gezintiye başta vali bey olmak üze- re fırka, halkevi reisleri, daimi en- cümen azaları, daire o müdürleri halk ve bir çok köylüler iştirak eb. tiler. Köylülerimiz kadın erkek, çoluk çocuk yeni o rubalarını giymişler, yaylâya bayraklarla süslenmişler- di. Köycüler şubesinin yolladığı bir caz takımı sabahtan akşama kadar milli ve onun havaları o çaldı. Bir gok milli ve seybek oyunları öyna- tıldı, Akşama kadar yenildi, içildi, gezildi ve eğlenildi. Paşayaylâsmda üzerinde 1244 ta rihini taşıyan bir çeşme vardı. Va- limizin refikaları hanım bu çeşme- nin yerine mermerden çok şık ve modern bir çeşme yaptırmıştır. Yay lâda kaldırımlar yaptırılmış tarhlar yapılmış, asırlık çınar ve çam ağaç- ları arasında çok güzel bir mesire yeri yaratılmıştır. Köycüler şubesi- nin tenezzühile yaylâya kamyonlar- la da çıkılabileceği | anlaşılmıştır. Kamyonlar bir liraya hattâ 75 ku- — eri ruşa kâdar oraya gidip gelme adam taşıyacaklardır. Paşayaylâsile Aydın çok ihtiyacı olan mühim bir mesire yeri kazan- mıştır, Vilâyetçe yaptırılması karar laştırılan otel yapılmca yarın bir çok aileler buraya göç edecekler- dir. Maamafih gelecek sene oteli beklemeden çadır ve çardak kura Türaktemmuz ve'ağustos - sıcakla- rını yaylâda geçirmeğe kararlaştı- ranlar pek çoktur. Çünkü Plevne- de Gazi Osman © Paşa ile beraber harbeden ve esir olan Kara köylü doksanlık ihtiyar Hasan dayı, ben bu hayat ve sağlığı bu yaylâdan ka- zandım. der gibi dinç bir delikan- lı vaziyetile aramızda yaylâyı propaganda ediyordu. Yay- İâyr Aydma © bağlıyan yol fataya doğru uzatılmaktadır. Dün yaylâda ki çalıgı ve şarkı (o seslerine köylü Kebandan bir ELAZİZ, (Milliyet) — Bu mek: | tubumla Milliyet okuyucularma Ke- banı tanıtmağa çalışacağım. Keban Elâzize bağlı kaza merkezlerinden biridir. Elâzizin 72 kilometre gar- binde ve Fırat vadisindedir. Takri- ben 15 kilometre boyunda olan bir boğaz vasıtasile Elâzize doğru a- çılmış bulunan kasabanın 15 kilo- metre cenubunda Karasu ile Murat ırmakları burada biribirine katılır- lar ve Fıratı teşkil © etmiş olurlar. Keban devri sabıkta kör Hasan pa- şanın idaresinde mühim bir mer- kezdi. Kebanm etrafı bağ ve bah- çeliktir. Yaz havası sıcak ve ağir- dır. Sularr da fazlaca kireçlidir. ve şehirli halkın bir arada şen kah- kahalarına fata yolunda atılan di- namitlerin gürültüleri (ve kazma küreklerin çmlayan sesleri karışı" yordu. Paşa - yaylâsmdaki su haki- katen çok soğuk ve şifalı bir su- dur, İnsan içerken soğukluğundan ik çekiyor. Yerli mallar pazarından dilekler (Başı i inci sahifede) di. Biraz lâfedecek olanı da aşağı yukarı kapıdışarıya ederlerdi. Çok gükür şimdi öyle deği. Bizim genç- iğimiz ne kötü devirlerde geçmiş... — Şu gerdanlığı beğendim. Alır. sam ne yaparsiniz? Kızcağız gülümseyerek yüzüme baktı: — Kâğıda sarar veririm. — Kâğıdı neyle bağlarsınız? — Sicimle arım. — Peki. Ya şu düzgün çanağını alırsam? — Onu da kâğıda sarar veririm. — Buna da peki. Ya bu küpeyi? Ya bu bileziği? Ba sefer gülümsemedi. Eğleniyo- rum gibi geldi kızcağıza. Yanında- ki tezgâhçı beyle bakıştılar. o Ben ia oralı olmayarak söylemeğe baş- lm: m: — Ne de olsa bir yanımızda pot bırakıyoruz. Dileyelim ki bu potlar en yakın zamanlarda düzeltilsin. Bunlar hep güzel ve © armağanlık şeylerdir. Bunları yapanlar gerçek- ten övgüye değer sanatkârlardır. Fakat neye bu pot ve niçin bu ba. ya er şaheser denecek ka- ar güzel olan bu armağanları bancı ambalâj kâğıdına sarıp vaa, halle bakkalı sicimi ile bağlamak doğru mudur? yakışır mı? Bu ince işleri yapacak kadar zevk adamı 0- lan sanatkârlar mallarım satılsın diye size bırakırlarken hepsi için de şık birer kuta bıraksalar, beş on kuruşluk ince (o kordelâ verseler, hattâ bunlar için de ufak bir para alsalar, kutuların üzerinde marka. ları, adresleri bulunsa daha zarif, daha kibarca bir şey olmaz mı? Ben gerdanlığı aldım. Bedü zevki olan bir aileye göndereceğim. Te- reyağı kâğıdile sarılmış ve pastır- macı sicimile bağlanmış olarak na- sıl gönderebilirim? Bu malı yapan- ların düşüncesizliklerini o düşün - mezler, benim bayağılığıma hük < mederler. Değil mi ama? Kendilerini paylamadığımı anla- yan Hanımkızla arkadaşı karabı. yıklı bey genişçe bir nefes alıp ba- na hakverdiler, Tabii hakverecek: ler; nazik, zevk sahibi ve vazife pişkini insanlar başka türlü dav - reyi. İş iştir. Müşteri kaçırılmaz. Tez- gâhçı hanımkız sami müessesenin yapmadığını kendi yaptı. o Koşup gitti. “Kendi elçantasında yumuşak iz şi eleği Onu ve bul. İce, boş bir kutucuğu tirdi. Aldığım şeyi güzelce pini Kutuladı. Neye yarar ki gene si « cimle bağlayıp verdi. Bu küçük alışveriş üzerine neler söylemek istediğimi şüphesiz anla- dıniz. Bu gibi işlere dikkat etmeli. Kebanda Cami Buranın toprakları da çok münbit her çeşit hububat, sebze, ve meyve yetişmeye elverişlidir. Kazanm evvelce geniş dutlukları ve o nisbette de geniş hasılatı var- dı. Keban madeni bugün sönük bir haldedir. Burada Yusuf Ziya paşa tarafından yaptırılmış büyük bir cami ve bir kütüphane mevcuttur. Elâzizde: Keban Kebanın etrafında gümüşlü kurşun ma- denleri vardır. Fakat bugün muattal vr manzara Kebanın etrafında zengin gümüş- lü kurşun madenleri vardır. Bu ma- denler evvelce oldukça geniş saha- ları kaplıyan zengin ormanlardan elde edilen odunlarla işletiliyordu. Ormanlar harap olup yakacak bir şey kalmayınca maden faaliyeti de durdu, binlerce insan toplanmış bu: lunan kasaba da az bir zaman için- de sönerek eski iktisadi mevkiini kaybetiverdi. Bugün Palu, Çimişke- zek civarında kömür madenlerinin bulunduğu ve kasaba ile bu maden- len arasında, Murat gibi gemilerin gelip geçmesine elverişli bir suyun mevcut olduğu gözönüne getirilin- ce Keban madeninin kolaylıkla canlanıp yeniden iktisadi bir mevki tutacağı kendiliğinden anlaşılır. Elâzize kadar gelmiş bulunan de- miryolu da maden için büyük bir müjde teşkil etmektedir. Siirtte kaplıcaya gezinti SİİRT, (Milliyet) — Geçen cu- ma günü valimiz A. Sakip beyle Fırka kumandanı Hayrulalh paşa oldukları halde halkevi idare- cilerile evin bandosu şehre yakın kaplıcaya bir tenezzüh etraf köylülerin iştirakile akşama kadar eğlenerek geç vakit şehre av- det etmişlerdir. Nazillide rasat istasyonu NAZILLI, (Milliyet) — Nazilli « de birinci sınıf bir rasat istasyonu açılacaktır. İstasyon hergün rapo- runu saat 19 da Ankaraya vereceli ve Ankaradan 21 de Parise iletile- cektir. İstasyonun hazırlıklarına kaza kaymakamlığınca devam edil- mektedir. —— Aydında incir işleri AYDIN, (Milliyet) — Ankarada bulunan Ziraat © bankası müdürü şehrimize gelmiş ve zirai kredi koo- peratiflerini dolaşarak incir işleri üzerinde tetkikata başlamıştır. Bu- gün umumi zirai kredi kooperatifi idare heyetleri Ziraat bankasında toplanarak bu iş üzerinde O konuş. malar yapmışlardır. yiz. Daima daha güzele, daha iyi « ye ve daha ileriye doğru gitmeli - yiz, Mahmutpaşa işportacılığını çok eski bir rüya gibi unutmalıyız. Bu suç Yerli mallar | pazarının değildir. Onun, olsa olsa, giren çı « kan eşyaya karşı şöyle bir aldırış etmezliği var. Bunun da yakında yola düzene getirileceğinden şüphe etmemeliyiz. Yalnız bu güzel mü - essesenin Beyoğlu Şubesi bir yan- lışlık işlemektedir ki o samimi bir duygu ile kendisini ayıtmak iste - rim: Güzel, modern, o çok zevkli camlıklar yaptyor. Ama hiç bir ma- lan üstünde fiat etiketi yok! O ka- dar lüks, öyle mirasyedi işi görü - nüyor ki camlığında bir şeyi beğe- nen adam içeri girmeğe çekiniyor. Bunu başkaları yapmış olsa hemen ağızdoluşu sızlanırız. Hiç değilse “kazıkçılığa mı kalkıştınız?,, deriz. Beyoğlu Şubesinde şöyle böyle se- zilen levantenlik rengini biraz da- ha kendi rengimize yaklaştırmalı ve camlığını seyredenlere korku yerine içeri girmek isteğini verme- li. Ben (Sümer Bank) babadan kal ma malımmış gibi samimi ve özden söylüyorum. Cant isteyen dinler, dilemeyen aldırış etmez. Aka GÜNDÜZ — mm Kanser mikrobu Bulundu mu? (Başı 1 inci sahifede) bebile umumi dikkati celbetmiş ve yevmi matbuatta o kısmen kabul ve kısmen raddeder mahiyette bir ta « kım neşriyata sebep olmuştur. W. Brehmerin bu tebligatı halk arasmda huzursuzluk doğurmaya ve zur görülmiyecek şekilde osassız ümitler uyandırmaya müsait mahiyet tedir. W. Von Brehmerin beyanatı müs. tacelen ve resmi bir surette tetkik €- dilecek olup bu tetkikat neticesinde şimdiye kadar elde edilmiş olan bak- teriyoloji tecrübelerine tamamen zıt olan bu iddianm hakikatte yeni bir buluş mu, yoksa teknik yanlışlıkları ve hatalı bir takım tetkikler mahsu- lü mü olduğu anlaşılacaktır. Bu tetkikat ve neticeye iktiran e- dinceye kadar kanser mücadele ve tedavisinde hususi bir tecrübe ve ih- tisas sahibi - tabiplerin o müttefikan ciddiyetinden şüphe ettikleri ve hat- tâ tamamen reddeyledikleri bu id - dinlara karşı kat'i surette ihtiyatkâr DİNENMELE RE ZİR RAL AET a MA