Hanımın macerası Bün evvel akşam vapurile yakaya geçiyordum. Orta sa- İ hayti dolu idi. Hizasına o- ham bir hanımın karşısında- ere açıktı. Bu pencereden Tüzgâr o hanıma gelmiyor, Yapurun kıç tarafına doğru olanları yelliyordu. i bizim tarafımıza geldi- 1, bu pencerenin rüzgârin- üleessir olan bir hanımın Wi üzerine o pencereyi kapa- *tedi, hizamdaki hanım: | Kapamayın! Hava alacağız. Ve mâni oldu. sonra iş alevlendi. Üşü- enem halktı gitti. Başka me- . İş curcuna oldu. İle- kalktılar... (Umumun sıh- li zevki için tehlikeye len) bahsettiler fakat açık kaldı. ü ründüm: Kekeç böyle bir yerde kendi aki pencereyi açtı mı sa- Tüzgâr harman döver... Böy- yerlerin pencere ve kapı pamasına dair bir adabı » Hanımlar ve efendiler, kılık » makiyaj ve tuvaletten ev- Mu öğrenseler, böyle hâdise De onlar mahcup olur, ne biz Olurduk... Fodulluk! inde kıskanç tabiat varsa, Yüreğinde haset ateşi yanı- h yardımcısı olsun. Güç * Her hastalıktan beterdir. İN erdir; ne aşi Gicik da bu huy çıkıp gitmez. rum neden?... Mecmua- İnen matbuat (o esnafından tanesi var ki; beni çeke- » Nemi çekemezler, nereme *derler? Onu bilmem. Fa- İİ yam bölek İma tıkarmak ve yazamıyan bir olduğumu meydana koy- İşin çabalar dururlar. Acırım Bir lokma ekmek için ken, hele , böyle sakat lmayı hatırından geçirmi » birisine, muttasıl sürtünmele- bir hastalıktan başka tefsir edilebilir? SE söylenmiş bir fıkra hemen bunun bilmem kaç *övel kendi | gazetelerinde np ilân ederler, Ben bu teş- İllerin farkında olmam. Ba- iç lerim haber verir. Bu se - Bene yazdığım bir fıkranın N kaç yıl akdem gazetele- Mhtişar ettiğini iddia ediyor- Karim bana bunu haber ye o fıkranın aslının zaten etilyalı hikâyesi olduğunu Sn Yazı yerine inci dizdiğimi Nİ fıkralar düzdüğümü iddia . Dünyada söylenme - WE var midir? . Fakat bu söz az tekrar edenlerden, he- " Yazılarında Avrupa ma - 9z kullananlardan biriyim. w arayan» da bir yasak koyarlar. Bene yazmaya devam ede- vam, bana çalan mecmuanın elere ilişen dikenli yap az para hazırlığı gümüş ve bronz parala- hazırlıklarına devam edil- > Kalıplar üzerindeki yapılacak iel lirayla trafından mal İYONKARANİSAR HADEKSUYU hbi sofra suyudur. EKONOMİ Zahire Piyasası durgun Şehirde 23694 ton buğ- day stoku vardır Son hafta zarfında zahire ve hububat piyasasında, eskisine nisbetle hâsıl olan durgunluk devam etmektedir. Bir müd- dettenberi inkişaf etmiş olan ihracatın | durması da bunun başlıca sebeplerinden biri olarak gösterilmektedir. Geçen hafta zarfında şehrimizden hiç buğday ihraç edilmemiştir. Ancak 429 ton arpa ihraç edilmiştir. Ticaret borta- sından aldığımız malümata nazaran şeh- rimizdeki son haftanın arpa stoku geçen senenin 654 tonuna mukabil 2075 ton ve buğday stoku da geçen senenin 9497 to- nuna mukabil 23694 tondur. Bundan başka değirmenlerde de 11366 ton buğ- day olduğu tahmin edilmektedir Trakyada mahsul kaldırıldı İstanbul mıtakast ve Trakyanm zi- Tai vaziyeti hakkında son neşredilen bültene nazaran, Trakyada harman bi- tirilmiş ve maheul tamaren kaldırılmış» tır. Mısırlar da kemale gelmiştir. Köşlık zeriyat için arazi hazırlanmaktadır. Yugoslavya ile ticarette bulunanlara tamim Iktisat Vekâleti Yugoslavya ile tca ret yapanların ticaret odası vasitasile yaptıkları teklifi muvafık görerek o bü- tün tüccarlara şu tamimi göndermiştir. "Yugoslavya ile olan ticaretimizin mütekabilen “inkişafı için £ tüccarlarımı- zn gösterdikleri alâka şayan memnuni- sullerini Yugoslavyaya daha kolay ve fazla mikdarda satmak, diğer taraftan da bu memleketten vâki itbalâtm ge nişleme imkânlarını hazırlamak için cam, kâğıt mamulâtı, pamuk ipliği mu- Mmensucatı ile halı ihraç edili daki teklif esns itibarile yerinde görül- mwüştür. Ancak mer'i kontenjan rarnAamesI ve Yügoslüvya itilâfnamesi hükümlerine göre cam, kâğıt ve pamuk ipliklerinin dahil oldukları tarife pozisyonlarmın en mühimleri bu memlekete serbest bı. yakılmıştır. İthali serbest olan bir ma- lin takas mevzuu olamıyacağı da mac lümder, Bu itibarla Yugoslâvya ile mü- nasebette bulunan tacirlerimizin ithali tamamen serbest olmıyan maddelerden hangilerinin ithali mukabilinde neler ih- raç elmek istedikleri tarife numarası eki . İki memuriyetli iktisat memurları İlminet Vekile inin vekâlete merbut memurların ili yerde vazife alamıyacak- ları haklandaki tamimi üzerine, dün bir gazete ticaret odası umumi kâtibi Veh- bi ve oda tetkikat ve istihbarat şubesi müdürü Haklı Nezihi Beylerin bu vazi felerinden istifa ettiklerini yazmakta idi. Buna sebep olarak ta Vehbi ve Hakkı Nezihi beylerin ayni zamanda yüksek iktisat ve ticaret mektebinde vazife al- muş olmaları gösterilmekte idi. Vehbi bey dün bir muharririmize henüz hiç bir yerden istifa etmediğini söylemiştir. Vehbi boy İktisat Vekâletine müracaatla hangi vazifede kendisinden istifade e- dilebilecekec orada ipkasını temenni et miştir, Hakkı Nezihi beye Vehbi beyin oda umumi kitipliğine de vekâlet tarafından tayin edilmesine mukabil Hak kı Nezihi bey oda idare heyeti tarafın. dan | vazifelendirilmiştir. Bu itibarla Hakkı Nezihi beyin odadaki vazifesinin devlet bütçesinden para itiba. m bu tamimle alâkası görülmemekte. (iş Bankasından alınan cetveldir) 18 Eylül 934 AKŞAM FIYATLARI Ta TIKRAZLAR TAHVILAT Ruha gelince: 78 Türkiye Cumhu- riyet Bankası $9 Tramvay ms0 Anadolu Hisse 27,45 Şir. Hayriye © 1825 $ Şarkım, ecza ÇEK FIYATLARI Prağ Belgrat Maskara 30 Bükreş Viyana NUKUT (Satış) 20 F. Franmz 1 Dolar 21 Kur. Çek. 1 Şile Av. 1 İsterlin 20 Liret 20 Love 20 F. Belçika 20 Drhami 1 Florin İ Çernoviç Alm Kuruş 10 çı 106 2 69 216 n ns Mecidiye Banknot > v DR bii Adliye dün yangın tehlikesi geçirdi Dün büyük Posathanenin bahçesindeki çöp depolarından biri her ne- dense tutuşmuş, alev alev yanmaya başlamış, yangından yürekleri ya- nek olan ve poslahanenin üst katını işgal eden adliye mensupları Bu- nu görünce derhal itfaiyeyi haberdar etmişlerdir. Bu haber isabetli olmuştur, çünkü yangın çıkan yer zin deposuna bitişiktir, ateşin buraya sirayeti büyük ediyordu. Fakat itfaiye gelinciye POLISTE Bir sandal Alabora oldu Denize dökülen üç kişiyi sandalcılar kurtardılar Dün Kızkulesi açıklarında çok feci bir hâdise olmağa remak kalmışsa da, etraftan yetişenlerin yardımı ile büyük bir felâketin önü alınmıştır. Öğleden sonra Ortaköyde Pişmiş ©ö- bı sokağında 44 numaralı hanede sakin Halil efendi ve refikası Nazlı hanım Ortaköyden Mustafa reisin sandalma binerek Haydarpaşaya gitmek istemiş - lerdir. Fakat Kızkulesi açıklarında sandal ber nasılsa devrilmiş ve sandal içinde - kilerin hepsi birden denize yuvarlanmış- tr. Sahilden acı feryatları duyan sandal- «lar derbal vak'a mahalline yetişmiş - ler sandalcı ile müşterilerini kurtarmış- mışlardır. Bir şarapnel kovası Sultanselimde Çukurbostanda 12 nu- marada oturan Yani (efendinin bahçe Çalınan tulumbalar Dün Köyiçinde iki tane kuyu tulum- bası götürmekte olan sabıkalı Edirneli Muzaffer ef, yakalanmıştır. Yapılan tah- kikatta bu tulumbaları Taksimde Kap- yak sokağında i numaralı boş evden çal- dığını söylemiştir. Hırsız kadın Kadıköyünde Badem © sokağında oturan hanımın otuz lira ve bazı eşyasını çalan Oo Ayşe ismindeki kadın yakalanmıştır. Çarpan kamyon Beyoğlunda Papas köprüsünde ©- turan Miçonun çocuğuna şoför Cemal efendinin idaresindeki kamyon çar parak yaralamış, çocuk hastaneye kal- dırılmış, şoför yakalanmıştır. Bulgar komiteci Mihailof meydanda yok Mülteci Makedonya komitesi reis riyetinde geçirdikten sonra dünden iti- baren izini kaybetmek için, Beyoğlu taraflarmda görünmemiştir. - Miheilof komite arkadaşlarından M. Açkof'an Be- trikotaj fabrikası sahibi Beyin dairesine de gitmemiştir. Yaptığımız tah- kikata nazaran M, Mihailof ve zevcesi evvelki akşam saat 18 de su terazisi s0- kağımdaki daha görü e , Mibailof'u soranlara da: ”Bu kemiteci sırrıdır, nerede olduğunu kimseye söyli- yemeyiz!,, demiştir. nan e e am Üç gün uykudan sonra ölüm Perapalas otelinde derin bir uy- kuya daldığından dolayı | hastaneye pakledildiğini yazdığımız Holanda - lı Mösyö Herding dün sabah (saat altıda Alman hastanesinde vefat et- miştir, ioktor gel n aret etmiş « tir, Mösyö Herdingin ölümünün sebe. bi henüz tamamile anlaşılamamıştır. Müteveffi uyku uyuyamamak: postahanenin ben- ir tehlike teşkil hadar ateş söndürülmüştür. MAHKEMELERDE İHızır Aleyhisselâm Mahkemede Hacı İbrahim Ef. den aldığı paraların hesabı soruluyor Kendisine Hızır aleyhisselâm süsünü veren ve mektuplarmın altına kutbüz- zaman, Hazreti Hızır, sahibüddevran imzasile Hazreti peygamberin kutbüz- zamanı hafız Kâzmm imzalarını atan bir adam üçüncü ceza mahkemesi heyeti ta- rafından dolandırıcılıktan suçlu olarak muhakeme edilmektedir. Bu Hızır aleybisselim 30 - 35 yaşlar rında, kesik bıyıklı, orta giyinişli, gü- Hızır olduğuna bazı safdilleri inandır mış, bunlardan hacı İbrahim isminde bir adamdan da üç bin lira koparmaya mu- vaffak olmuştur. Asıl ismi Kâzmm olan bu açık göz Hızır hacı İbrahim efendiye yazdığı mektuplarla Bismillâh, Ya Ak lah diye söze başlamakta ve hülâtaten ”Sizim verdiğiniz 3 bin lirayı dağıttım. Herkes gördü, Allahın takdiri böyledir. Zenginden alır, fıkaraya dağıttırır. Al lah size cennette bir ev yaptırır, demek- tedir. ma civarına kaplıcalara gitmiş, onların da masrafını deruhte ederek eğlendir- miştir. Mahkeme reisi Hikmet bey suçluya soruyot: — Hacı İbrahim efendi bu parayı size veye verdi? Suçlu cevap veriyor: — Efendim ötedenberi verir, beni se- an yaptırmak, ev almak için ver-| — Siz me yaptınız ? — Rahatsızdım tedavime sarfettim. — Köprünün bu tarafında mi öbür ta- rartında mi tedavi yaptırdınız?. — Beyoğlu cihetinde... Oradaki dok- torlar daha iyi efendim... tülüatım vardır. Bunlar Bitma tdallük eder. Mahkemeyi alâkadar etmez. , — Belki eder. Siz sorulana cevap ve- rin. — Peki efendim. — Bandırmaya gittiniz mi? — Gittim efendim; — NedenT — Şeker hastalığı vardı da bendeniz- de, doktorlar tavsiye ettiler, Bandırmada ii? mahkümiyeti olmadı- vi sorulması için e; bırakıl. tr. Bir hırsız tevkif edildi Hırsızlık yapmaktan ve içi g > la Boğaziçinde İtanahmet birinci sulh ceza mahkem, si tarafmdan tevkâ edilmiştir ilâç almış ve pencereler açık olduğu halde uykuya dalmıştır. göre, bu ilâcı biraz fazla almış olacak, ki ertesi günü sa- baha kadar uyanmamıştır. Bunun için otel idaresi tarafından zabıtaya verilen haber üzerine Mös- yö Herding Alman hastanesine kal - dırılmıştır. Doktorlar tarafından yapılan mu- ayene neticesinde Mösyö ingil kalbi ve nabızları hali tabi memiş ve iki taraflı ağır bir zatürree- ye tutulduğu anlaşılmıştır. Mütevet - İn üç gün uyuduktan sonra nihayet dün sabah vefat etmiştir. Ceset morga nakledilmiştir. Kul landığı ilâcın mahiyeti anlaşılmak i- çin ilâç ta tibb: adli kimyahanesine gönderilmiştir. Vefatınm sebebi ceset © üzerinde yapılacak fethi meyit ameliyesinden sonra anlaşılacaktır. MAARİFTE Tıp fakültesine Rağbet fazla Fakültede sınıf mevcur- ları hayli kabardı Son zamanlarda en çok rağbet gören fakülte tıp fakültesi olmuştur. Tap fa- kültesinin talebe mecmuu her fakülte den fazladır. Sihhiye Vekületi tıp talebe yurdunu açtıktan sonra, bilhassa lise mezunları daha ziyade tıp fakültesini tercihe başlamışlardır. Bu yüzden fakül- tede smuf mevcutları çok kabarmıştır. Şehir hastahanelerinde tfibikat yapan talebeye yatak adedi kâfi gelmemektedir. Bu sene tıp talebe yurduna ne kadar ta- Jebe alınması lâzmm geleceği halkında tetkikat . Evvelki” seneler de yurda (100) talebe almıyordu. Tele- fon Haseki ve Cerrahpaşa ya birer pavyon ilâve edilerek (400) faz la yatak temin edilince, ihtiyaç bir de- Tece karşılanmış olacaktır. Bundan baş- ka üniversite bütçesinden Gureba | has- tahanesine de bir pavyon ilâve edilecek- tir. Galatasaray muailim kursu bitli Anadoluda ikmal mektepleri haline kalbedilen 17 orta mektebe muallim ye- tiştrmek üzere Galatasarayda açılan muailim kursu bitmiştir. Kursta riyazi- ye, fizik, kimya gören ilk mektep mual. Bimlerinden ancak (12) si muvaffak ©- israk ikmal orta mekteplerine muallim tayin edilmiştir Bazı muali m mektepleri lâğvesildi Son zamanlarda, hususi idarelerin büt | çe darlığı dolayısile yeniden ilk mektep- ler açılamamaktadır. Muallim mekteple- rinden mezun olan gençler münhal mu- allimlikler bulamamaktadırlar. Şimdilik kadroda ihtiyaca kâfi muallim verder. Maarif Vekâleti, bu sene muallim mek- teplerine yeniden talebe almmamasına karar vermiştir. Bu sene muallim mektep lerinin birinci sınıfları boş olacaktır. Ve- kâlet bazı Anadolu. © vilâyetlerindeki muallim mekteplerini lâğvetmiştir. Bu meyanda yeniden, Adana kız in mektebi lâğvedilmiştir. Yeni asistanlar Yeni yapılan talimatnameye göre, ü- niversite fakültelerine asistanlar alımma- İn başlanmıştır. Geçen sene bir çok münhal asistanlıklar varken, bu sene müracaat eden pek çoktur. Bunları üni- versite rektörü kabul etmektedir. Hu- kuk fakültesinde mevcut 14 münhal a sistanlığa yeniden tayinler yapılmakta. dır. Geçen seneki tedrisat asistansız ©- |” larak yapılmıştı. Diş tabebeti mektebine de yeniden asistanlar alınmıştır. Yeni a : : İs e ek yel emsan Orta tedrisat kadrosu Orta tedrisat muallimlerine, birer ka- rarname ile münferit şekilde tebliğat yapılmaktadır. Her sene, mekteplerde bütün kadro Bste halinde geldiği için, bu ay sonuna kadar, mekteplere tam kadro ların tebliği beklenmektedir. Henüz ba- zı se ve orta mekteplere hiç bir iş'ar vâki olmamıştır. Bir çok muallimler te- reddüt içinde beklemektedirler. Kadıköy kız orta mektebi türkçe mu- allimlerinden Şüküfe Nihal hanım İs. | tanbul kız Bsesine, Davut Paşa orta mek- tebi türkçe muallimi Ethem bey de E- yüp orta mektebine tayin edilmişlerdir. Talebe Birliğinde neşriyat ihtiyacı Milli Türk Talebe Birliği, kapatılan birlik gazetesi yerine yeni bir mecmua çıkartmak için teşebbüslere girişmiştir. Fakat kanunen, gazetesi kapanılan şahıs veya şahsiyeti hülemiye yeni bir imtiyaz alamaz, Talebe birliği, yeni bir gazete ömtiyazı alamıyacağından, liğin ter Neşet Ömer Bey döndü Bir müddettenberi Avrupada tetkikat- ta bulunan eski üniversite rektörü pro. fesör Neşet Ömer bey memleketimize avdet etmiştir. Maarif Vekâleti talim ve terbiye dai- resi âzasından Ali Haydar bey Ankara- dan şehrimize gelmiştir. Yüksek muallim mektebine talebe alınıyor Yüksek muallim mektebine bu sene 45 Kse mezunu müsabaka imtihanı ile 2- derece kazananlar mektebe kabul edile- ceklerdir. Bu talebe ayrı ayrı ilim şube lerinde okuyacaklardır. Mektepte sünnet düğünü Beşiktaşta Hâkimiyeti Milliye şehir | Yatı mektebinde evvelki gece 31 yavru | sünnet ettirilmiştir. Bu münasebetle bir- de güzel sünnet düğünü yapılmıştır. Maarif müsteşarı geldi Maarif müsteşarı Rıdvan Nafiz bey, bususi işlerini görmek üzere dün Anka- | radan şehrimize gelmişlerdir. Müsteşar bey burada bir hafta kalacak ve sonra An! Günü İN Bir riyaziye davası: “© 10 — “ 10 değildir! Hesapta kara cümleniz sağ. lam mıdır? Korkmayın sizi imti- han edecek değilim. Bakaloryalar da zaten bitti. Maksadım ufacık bir zihin mümaresesi yaptırmak. tır. Belki içinizde bu adam da her gün başka telden çalıyor, bugün da bir honap dersi tuthurda diye kızanlar bulunur. Fakat onlar bi. le ne anlatmak istediğimi anlayın. ca belki bana hak verirler... Hani, hendesede, birçok dava lar vardır. Meselâ fisagor davası gibi. İşte benim de bahsetmek is. tediğim riyazi mesele bunlar gibi bir şeydir. Yeni bir icat değildir. Fakat is mi konmamıştır. Bakın mesele ne: Şimdi ben size isbat edeceğim ki: e 10— 9 10 Değildir. Ve binaenaleyh: 10—10 Değildir. imdi; 10 kuraş — 10 karuş Değildir. Belki: 10 kuruş — 20 kuruştan fazla dır, Hadi hep beraber kâğıdı kale- mi elimize alalım: Birimiz tehta- mın başına geçsin ve izah etsin: Farzedelim ki her hang ir ecnebi şirkete meselâ “x,, şirke- tine bir tesisat yaptırdınız. Hesap kitap bu tesisat size meselâ 60 liraya mal oldu. Fakat her neden- se bir züğürt zamanınıza geldi. Üzerinizde fazla para yok. — Taksitle versek olur diye sordunuz. Derhal: — Hay hay efendim ne de- mek? Emredersiniz diye kabul et #iler, Fakat bittabi bazı şerait der. meyan ettiler: — Taksitle olduğu için 9; 10 faiz ilâve ederiz. — Kabul!... — Altı taksitte ödeyeceksiniz! — O da kabul!... Aradan bir müddet geçtikten sonra bir fatura aldınız. Bir de baktınız ki şirkete karşı Te 10 dan 66 lira borcunuz var... Bundan tabii ne olabilir? 9 10,60 lirada6lira eder. , mu? Her ay taksiti vermeniz lözim. dır. Yani 6 ay muntazaman İl ver lira vereceksiniz. Bu da iyi... Fakat dikkat ediyor musunuz ki buradaki: o 10 — Ye 10 değildir!. Bir defa bu Yo 10 nedir? Sir- ketin teslim ettiği malın mukabili olan faiz değil mi? Evet, bunda hiç şüphe yok. Bir defa şirket, bu tesisatı yaptığı zaman 60 lira- nın içinde muhakkak bir yüzde Otuz kâr etmiştir. | Binaenaleyh bu suretle size teslim ettiği malın veya yaptığı masrafların tam mu. kabiline karşı bir değil, belki, si- zin şirkete vereceğiniz kâr ayrı faiz alır. Yani öde: zin bir kısmı kendi paranızın o- nun ticaretinin faizidir. Bu nokta üzerinde fazla dur- mıyalım ve geçelim: Madem ki 9, 10 bir o faizdir. Faiz senelik olarak hesap edilir. Bu parayi eğer bir sene sonra ve- rirseniz 66 lira ödemeniz icap €- der. Halbuki siz ayda 11 rer lire- dan altı ayda ödüyorsunuz, de mek ki yarım senede 9ç 10 veri- Bu senede iki misli ya- ni 9; 20 eder. Buradan şu netice- yi çıkarırız: 10-20 Diğer taraftan davamıza de vam edelim: Birinci ayda 11 lira verdiniz. Yani 10 liralık taksite bir lira faiz ilâve ettiniz. o Halbuki faiz ayda değil senede yüzde ondur. 12 ay- da İp 10 faiz verilirse bir ayda binde sekiz faiz vermek lâzımdır. Demek ki siz ilk ay için binde 92 bir fazla para verdiniz. Bu binde 92 ye “yl” diyelim demek mua- delemiz şöyle oluyor: 10-20*y1 İkinci ay için vereceğiniz faz lalık “y2,, üçüncü ay için (y3) ve saire ols: demek 10-20 * (yi *y6) dır. Bu kadar izahattan sonra da- vayı isbat ettim zannediyorum. Şimdi gelin Fisagor davası, şu davası bu davası gibi bu davaya da bir isim takalım: Bu davanın ismi: “Ecnebi şirket davası,, dır. Mümtaz FAİK ————— | karaya dönecektir. Rıdvan Nafiz beye, Ankarada bulunmakta olan Salih Zeki ber vekâlet etmektedir. Salih Zeki beya vekâleten, İstanbul baş müfettişlik işle rini de, umami müfettiş Ekrem bey gör me