İFETEK PA İstanbulu nasıl aydınlatmalı! Gece karanlığını hiç sevmem. Sinirime dokunur. Esrarengiz bir iadesi ve bir kara haber çeşnisi vardır. Onun içindir ki; gece İstan Bulun denizden manazrası pek hoş değildir. Hele Topkapı sarayı ya- rmadasının geniş karanlığı, ucun- da talih gibi dönen ve parlayıp Sönen Ahırkapı fenerile öyle bir kontrast yapar ki bakanın yüreği simsiyah olur. o Onun içindir ki; mereye gitsem gece manzaralarını araştırır, ışıklı olup olmadığına ba karım ve İstanbulla mükayese ede rim, Doğrusu İstanbul aydınlık bir #ehir sayılamaz. Bunun taksiratını kimseye yükletmek istemem. Fa - kirdir ve geniştir... Sokakları çok- tar ve dardır. Tabii çok ışık ister. Son seyahatimde Zagrep şehrinin gece halini gördüm. Az lâmba ile iyi tenvir edilmişti Çünkü şehrin caddeleri düz ve biribirine amut.. Düşündüm.. Acaba İstanbulu bu helile ve bugünkü şartlarla nasıl aydınlatabiliriz. Bu düşünce ile eli me aldığım bir hikâye kitabını o - hurken bir masala rastgeldim ve Bas wa İstanbulu nasıl aydınlatabile 5 iz hakkında ameli bir fikir Bakınız hikâyeye: “Çin hükümdarlarından birisi hekimlerin tedavi kudretlerini kon tol etmek istemiş ve bir irade çı- karmış... Her hekim geceleri evi - in hapısına, öldürdüğü hasta ade di kadar fener yakacak... Aradan bir müddet eiiidi #orra imperator tebdil olarak ve Yanına bir mabeyinci alıp gece s0- hağa çıkmış. Orada hekimler bi- zim Cağaloğlu, Divanyolu tarafla- rında olduğu gibi ire bir ma hallede otururlarmış. Oraya gitmiş ve iradesinin ne dereceye kadar *stbik edildiğini yerinde kontrol £imek istemiş... Hekimlerin mahallesi daha u - zaktan gündüz gibi aydınlanmış bir halde görünmeye başlamış... erater yaklaşmış; en büyük he kimlerin kapılarının şehriâyin ya- par gibi donanmış olduğunu gör - Müş... Br kadar parlak ışıklar ara sında yalnız bir kapıda sönük üç “ener varmış. İmperator şaşırmı — Kimdir, böyle hayatında yal: mız üç hastadan öldür - meyen büyük hekim! diye merak etmiş ve kapıyı çalmış... Hekim kapıyı açmış ve impera- toru tanımıyarak ne istedi Müş... İmperator da, bö; e üç hai adan başka kimseyi nin hikmetini merak ettiğini söyle miş. Hekim cevap vermiş... — Hürmetli efendi! Ben daha bugün hekimliğe başladım.,, Hikâye bu kadar. Şimdi gelelim bunun bize tat - ik edilecek tarafına, Istanbul Şehir Meclisi bir nizam ayni mecburiyeti bizim hekim- lere yüklerse inanın ki şehir bu » Bünkünün hiç değilse iki misli ay- dınlık olur. Birçok hekimlerin ka- Pıları donanma yeri gibi aydınlık olduğu halde daha asılacak yüz - lerce fener açıkta kaldığından he him oturmıyan sokakları da aydın için bu gibilere bedava şu- be yerleri verilir ve böylece bele- diye tenvirat ve hekimler reklâm masrafından kurtulurlar. FELEK (lş Bankasmdan alınan cetveldir) 8 Eylül 934 AKŞAM FİYATLARI TAHVILAT kia ekili © Pİ Rakum 1108 0, Ergani “ Mü öl 420 « h zam» NM 42.00 . m 7740 . “00 ESHAM Mi Bankası Nama 10 $ Reji kupomsez 235 * « Mamiline 10 ğ Telelon nn 2 Müsasiz 108 $ Terkos . d Gi Çiment: 2 Tüze Bankas (85 $ ittihat der. o 1380 Tramvay 31 İ Şark dey. 045 rdlu Hisse 2800 $ Balya 155 Bi. Hayriye © 1525 $ Şark m. oczm 20 EK FİYATLARI ima? 620,50 $ Prsğ 19,130 rin 3480,50 Müyori, 10,30 dila 20050 Genevra 420, Büke, 398,18 tarda — 79. Balya 425 NUKU Kuruş ği 803 2) Dolar 5 3 Kur. Çek “* a ile. Av. 20,50 a İaterlin. » a kirer Li vene 2) Be gi 9 MILLIYET PAZARTESİ lü EYLUL 1934 EKONOMİ Almanyaya Buğday ihracı İki Alman firması bu yol- da teşebbüşat yapıyor Alman piyasalarından alman ma lümata göre memleketimizden Al manyanın aldığı 15 bin tonluk sert buğdeym 100 kilosu sif Hamburg 6,70 florinden uamele görmüş - tür, Türk buğdayı mübayaa etmek üzere daha bir çok muameleler ü- zerinde muhabereler cereyan et - mektedir. Biri Hamburg, diğeri Berlinde iki ithalât evi Türkiye - den buğday ve zahire almak için teşebbüsat yapmaktadırlar. Hali hazırda Hamburg piyasa - sında Türkiye ile iş yapmak husu- sunda büyük bir hareket vardır. İzmirden alınan üzümler Türkofis'in verdiği | malümata göre Mançester kooperatif heyeti İzmir piyasasında geniş mikyasta mübayaat yapmaktadır. Son gün - lerde heyet 70 bin sandık çekirdek- siz üzüm ve 15 bin çuval incir al - mıştır. Almanyaya yaş Uzüm ii racı Almanya” dan gelen malümata ristanın yaş üzümleri çok tutulmak tadır. Geç yetişen Bulgar üzümle- ri Alman piyasalarına geldiği za- man İtalyan ve Macar üzümleri bi- le rekabet edememektedir. Berlin Ticaret Odamız Alman - yaya üzüm ihraç edecek Türk ih- racatçılarına her nevi teshilâtı gös- tereceğini alâkadarlara bildirmiş- tir. Lâstik ayakkabı hikâyesi Lüstik ayakkabı « deri ayakkabı me- selesini tetkik eden ticaret odası ko - misyonunun râporu bugün oda idare heyetinde tetkik edilecektir , Yumurta piyasası ns âlemde? Ağastorun son ve eylülün ilk haf- tasımda dahili yumurta © piyasasında geçen senelerden çok farklı hareketler kaydedilmiştir. . İhraç iskelelerine fazla mal gelme- mekle beraber harici iskelelerin istek - E oluşu iç Anadoluda hareketler do - durmuş ve Fiat yükselişi başlamıştır. Malın azlığı da fistler üzerinde mü- essir olmaktadr . Hariç piyasaların acele mal isteme- leri yüzünden süratle irsalât “ ve malım azlığı iskelelerde stok bi- rakmamıştır. Bir sahte mümessil Türkiye cumhuriyeti © Uyuşturucu maddeler inhisar idaresinden: Mario Z. Zanetti namında bir şah- sın, İtalyada bazı müessesata müra - caatla kendisini idaremizin İtalya mü- messili olarak © tanıttığı ve bir takım teklifatta bulunduğu haber alrnemıştar. Bu narda bir kimsenin idaremizle Ae Yüze - e germe mi — 15 bin liranın Romanı Hacı Mesut Efendinin paraları nasıl çarpıldı? Bundan bir müddet evvel Hicazdaki a- lacağına mukabil 198 teneke içinde ni- kel para getiren Hacı Mesut Efendi bu € Ankarada diğer | bir komisyoncu ile yaplığı teşebbüsler neticesinde bu para yı gümrükten çıkarmağa ve 15 bin lira olarak kâğıt paraya tahvile muvaffak ol- muştur. Fakat Hacı Mesut Efendiye bundan ancak beş yüz lira verilmiştir. İddiaya göre paranın beş bin lirasr Ankaradaki komisyoncunun, 9,500 lirası da buradaki komisyoncunun elinde kalmıştır. Bu hu- susta Hacı Mesut Efendinin şikâyeti zerine Emniyet ikinci şube müdürlü de tahkikat yapılmaktadır. Hâdise bu günlerde adliyeye intikal edecektir. On gündür kayıp Mr) rami Virançeşme'de oturan nduracı in usta 10 . ilan Meyil günden beri or. taya müracaat etmişi Emin dinin hayatından endişe an Burgaz adasındaki ceset kimin? Evvelki gün Burgaz Adasmda bulu nan cesedin hüviyeti henüz anlaşılma. ahkikat devam etmektedir. Dört defa hırsız girmiş Bahçekapıda Hamidiye türbesi bekçisi Hasan Efendinin odasına 4 defa hursız girdiği ve bir çok eşyanın çalındığı i edilmektedir. Zabita bu iddiayı tahkik et. mektedir. Iki şirket vapuru çarpıştı Hayriyenin 65 numaralı Şirketi vapurile (Seyrisefsinin Göztepe vapuru dün sabah 9,5 ta köprüde çarpışmışlardır.. Çarpışma şu şekilde olmuştur; 65 köprüden b mak üzere hareket etmekte numaralı vapur Boğaziçi postasını yap- iken Göztepe de Kadıköyde gelmiş ve yanaşmak için manevra yapma ğa başlamıştır. İşte bu esnada iki vapur baş taraftan çarpışmışlardır. Bu çarpışma neticesinde her iki vapur da hasara uğramış ve baş taraftaki camlar kırılmıştır. MAARİFTE Üniversitede İmtihanlar İmtihanlar sıra numarası ile yapılacak ölesi m rına ait cetveller bugün asılacaktır. İmtihanlara talebeler sıra numarası ile Üniversite fakültelerine yeni talebe kayıt ve kabulüne de 15 eylülde baş - lanacak, 15 teşrinisvvelde nihayet bu - lacaktır. Fakültelerde tedrisata 20 teş de başlanacaktır . Küçük köyde ilk mektep Fatihin Rami köyü yanındaki Kü . çükköyde köylülerin (o yardımı ile bir ilk mektep inşasma başlanmıştır. İnşaat ders senesi başına kadar bi tecek ve teşrinievvelde tedrisata baş - lanacaktır İmtikanlar dün bitti İstatistik müdüriyeti raspa he sabina Avrupaya tahsile gidecek tale, üsabaka i Talebe yurdu la Halkevinden: 1 — Halkevinin üniversite arkasın. daki (Yüksek tahsil talebesine mah - sus) talebe yurdu, birinciteşrin 1984 te açılmış olacaktır. 2 — Yurdumuza girmek © isteyen Yüksek tahsil talebesi, yurda giriş ve yurtta bulunuş şartlarını öğrenmeli ve 3 — İstanbul haricinde bulunanla - rn da eylülün yirmi beşine kadar bi- rer taahhütlü mektupla yurt -reisliğine namzetliklerini bildirmeleri lâzımdır. a a Hazin bir ölüm Sabık kolordu kumandanların - dan ve milli mücadelenin ilk ar - *adaşlarından mi ralay Bekir Sami Bey pazar gecesi rahmeti rahmana kavuşmuştur, Ce - nazesi bu günkü pazartesi günü sa at onda Üsküdar- da Paşakapısın - daki evinden kal- ) dırılacak ve Kara pm gaahmet aile mak Bekir Sami B. dide ailesine ve yeni teselli- ler sunarız. MAHKEMELERDE Bonoya sahte İmza koyan Alberin bu işi yaptığı tahakkuk etti 200 liralık bir bonoya (o sahte ola rak Rüştü imzasını atmaktan suçlu Al ber efendinin muhakemesine dün ağır ceza mahkemesinde devam © edilmiş - tir. Yapılan tetkikte yazmm ve imzanm Alber Efendinin elile yazıldığı anlaşıl - muştur. Bunun üzerine (o tahliye talebi reddedilmiş, muhakeme iddia makamı- Bin evrakı okuyup iddiasmı dermeyan etmesi için başka güne bırakılmıştır. Evleri yakan kim? Hasan ve Mehmet cefndilerin ev- lerini yakmaktan suçlu Ömerin dün Ağır Cozada istinabe suretile muha- kemesi yapılmıştır. Omer Ef, evleri kendisi yakmadığını, çobanların yak- tiği ateşten yangınm kaza ile zuhur ettiğini söylemiştir. lstinabe evrakı - nm mahalilne iadesine karar verilmiş- tir. Bir hırsızın cezası Kasımpaaşda Ulviye Hanımın evi- ip hırsızlık yapan Hakkının dün üçüncü ceza mahkemesinde muhake- mesi bitmiş, mahkeme Hakkım 3 se ne 6 ay hapse konulmasma, mahkü- miyetini bitirdikten sonra da bir o ka dar Emniyeti Umumiye nezareti altın da kalmasına karar vermiştir. Kendini bilmez sarhoş Rakı içip kendisini bilmiyecek de- recede sarhoş olan balıkçı Hayik ü - çüncü ceza mahkemesinde muhake - me edilmiş, bir ay 20 gün hapse, 30 lira para cezasma, 1250 kuruş mahko me masrafı ödemeye mahküm edil - miştir, e e İn Gİ Dünkü yağmur Evvelki gece şehrimizin muhtelif yerlerine, bilhassa Marmaraya şiddet- Mi yağmurlar yağmıştır. En çok yağmur düşen yerler Ada- lar de Yalova ve Kartal , Pendik ha- valisidir. Kartalda Muhacir arala iki evi “. e Bu ev halkma köylü te- alay arm pe am kaza olmamıştır. Hava raporu Sıfır derecei hararete ve deniz seviyesine indirilmiş barometre bu sabah: Saat 7 de 757, saat l4te 758. recei hararet saat 7 de 18, saat 14 te 20. Azami 22. Asgari 17,5. Rüzgâr poyrazdan esmiştir. Aza- mi sürati saniyede 10 metreye çik- , Halkevi dil, edebiyat ve tarih şubesi dün akşam saat 17 de merkez la bir heyeti umumiye toplanması yapmıştır. Bu toplantıda ye- ni senenin faaliyet programı üzerinde gü Ja azanın noktai nazarı alınmıştır. teriyor, İmüştür. Yeni program lesmimiz bu toplantıyı gös- ! GÜMRÜKLERDE Sekiz memur Azledildi. Vekâlet emrine alman bu memurlar neile alâkadar? Aldığımız malümata göre güm- rük müfettişleri mütareke senele - rinde başlayıp bundan sekiz sene evveline kadar devam eden beyan name sujistimalleri işinde alâka - dar gördükleri sekiz memuru Ve - kâlet emrine almışlardır. Söylendi ğma göre Mançini meselesi nami- le maruf olan bu meselede tüccar komisyoncu namı altında iş gören Mançini yüz bin liraya yakın bir En yi Yunanistana kaçtığı rise Tahkikata devam olunmaktadır. SİRKETLERDE Hükümet zarar Kabul etmiyecek Şarkdemir yollarındaki ihtirâslar ve hükümet hissesi ödenecek, sem mikdar 1000 vagonu bulur - sa, şirket yaplığı tenzilâta göre aldığı fazla parayı iade edecekti. Oğrendiğimize göre deki Nafıa baş müfettişlii büsile bu kayıt kaldırılmıştır. Yapı - alcak kavun, karpuz nakliyatı içi tam tarife tatbik edilmiyecek, ücret- ler tenzilâta göre ve vagonu 43,6 lira almacaktır. Halbuki şimdiye kadar 109 vagon kavun, 117 vagon karpuz nakledil - miştir. Ve bunların bedeli tam tarife üzerinden ödenmiştir. Şirket, şimdi 3 ay sonra iade etmek üzere alıkoydu- ğu bu paraları geriye iade edecektir. Diğer taraftan bütün Trakya müs- tahsil ve tacirleri devlet de, nın yaptığı tenzilât dolayımsile Anadolu dan sevkedilen mallarla iç pazarlar- da rekabete imkân kalmadığından bahsederek Iktısat Vekâletine şikâ - bulunmuşlardır. Filvaki bugün şimendilerlerinde azçok bir ten- zilât yapılmışsa da Devlet demiryol » İarmınkine nazaran çok fark göster - mektedir. Iktısat Vekâleti bu mesele üzerin- de Nafıa vekâletile temasa başlamış- tar. Jhtilâs meseleleri Şark Demiryolları idaresinde bir kaç sens evvel vukua gelen suistimal İer dolayısile, hükümetçe kumpanya- ya yeni tebligat yapılmıştır. Bu teb. Migata nazaran, bu ve buna mümasil âbtilâslı kete ait olduğu için hazinenin aalcağı ziyan uğratılmıyacaktır. Havagazı ve su saat kiraları Üzerinde yapılacak tenzilât dola» yısile bazı şirketlerin Nafıa Vekâle - t ettikleri ve saatlerin müşteriye zn edilmesine taraftar ol- tir, İstanbul Nafıa şirket ve müessese leri başmüfettişi Ibrahim Bey, dün Us küdar tramvay hattının yeni yapılan kısımları üzerinde ve bulun - muştur. Nafıa Vekili şirket ve müessese- lere Kalman Nafa Vekili Ali Bey bir kaç gün kadar decektir. Nafıa ee ellik mi rimize dönecek ve ay sonuna kadar bu" rada kalacaktır. ei Yeni bir güzelleştirme cemiyeti Kadıköyünde Mühürdar ile sahil - ei bn bu semtte oturan zevattan kondi aralarında bir teşekkül meyda na getirmeğe karar vermişlerdir. (Mi ve sahilleri imar birli « ği) ismini taşıyacak bu yeni cemiye » tin hazırlanmağa baş « lanmıştır. 1200 seyyah geliyor Evvelki gün şehrimize gelen Po » lonyalı seyyahalr dün şehrin muhte - lif taraflarını gezmişlerdir. Birkaç gü ne kadar dünyanın en bü - yük seyyah gemilerinden birisi ile 1200 kadar İngiliz ve Amerikalı sey- yah gelecektir. Bu ay işinde latanbu- İa 10 grup daha seyyah gelecektir. Bu ların iş orla Av- rapa memleketleri halkı teşkil ede - cektir. Milli hudutlarımızın emniyeti Yirminci srın devlet telâkkisi eskisinden çok farklıdır. Evvelce devlet kuvvete dayanıyordu. Bu « mun için kuvvetli devlet, bazusu- nun ezebildiği bütün milletler üze- rinde velâyet hakkını kullanabilir- di. Halbuki bugün fikirlerde hâsıl olan terakki dolayısile yavaş ya - Daş devletle millet arasında mulâ- bakat hâsıl olmaktadır. Ve bu mu tabakat hiç şüphesiz istikbalde da ha ziyade ilerleyecektir. Viyana kapılarına kadar daya - nan Türk ordusunu idare edenler, o zamanlar vaziyeti bilmediklerin den ve terakki, tekâmül kaidele - rinden bigâne olduklarından kuv- vetlerini 'nâhak yere hedretmişler- lir, Yaşça çok genç, fakat fikirce çok olgun olan yeni Türkiye Cum- huriyeti, bu ti gayet açık bir surelte gördi milli hudutla- rını kendi milletinin etrafına çek- ti. Çünkü biliyordu ki milletten &- lanan kuvvet, topraktan alınan ku” vetten büyüktür. Çünkü millet ya. şayan, hareket eden, iş ür tesanit bir unsurdur. Ve üzerinde yaşadığı topraklardan ancak bu unsur istifade edebilir. Onun için- dir ki biz, bizden olmayan millet- dere bizden olmayan toprakları ter kettik. Cüzü fertleri arasındaki rabı » tası en kuvvetli madde çeliktir. Ba nun için mukavimdir. Kuvvetli - dir. Ve eğilmez. Bu rabıtanın çok zayıf olduğu bir kireç ise, değil herhangi bir madde karşı - sında, bir rüzgâr önünde bile da- ğılır, ve savrulur, Bu zarareti bildiğimiz içindir ki bütün hudutlarımız dahilinde ya « şayan vatandaşların ayni millet - ten olmasına bilhassa itina ettik, Aramızda yabancı yoktur. Hepi « miz ayni Türk ırkının evlâtlarıyız, Hepimizin vatan için ve milletin refahı için takip ettiğimiz gaye bir dir. Endişemiz ayni yüksek istik » lâl güneşinden ateş alır... Orun için üzerinde yaşadığımız topraklar da Türktür. Türk devie- ti, Türk vatanı içinde Türk mille #inin sıkı bir örgüsünden mürek « keptir, Ankara Türktür. Istanbul Türk. tür. Ve Edirne de Türktür... Biz , milli zaruret » ler dolayısile gayet samimiyetle terkettiğimiz yerlerde hiç bir haki iddia etmiyoruz. Başkalarının da bizim için bu hakkı teslim etmele- ri ve Türkiye üzerinde hiç bir hak iddiasında bulunmamaları kendi menfaatleri iktizasıdır. Aksi bir harekete kalkışanlar 17 milyon cü» zü fertli çelik bir kalkanla şacaklardır. o Iktısat Vekili Celâl Beyin Edirnede Iş Bankası şubesi- ni açarken irat ettiği nutukla Edir- nelilere verdiği teminat hükümeti- mizin bu hususta ne kadar hassaş olduğunu dosta düşmana isbat e « decek derecede açık ve vecizdir. Celâl Bey demiştir ki: — Banka ve sermaye daima cınni- yet arar. Aradığı emniyet birinci de- Tecede siyasi emniyet , ikinci derece de ise dahili istikrardır. Görüyorsu « Müz ki vatanımızın bududunu teşkil c- vatanın her yerinde olduğu gibi Edime de de siyasi emniyet ve istikrarın mah- fuz olmasıdır. Edirne Türk tarih ve milletinin bütün mukadderatile alâka dar olmuştur. Onun zaferile sevinmiş, ve elemli günlerde büyük bir ıztırap duymuştur. Edirne bütün Türkün ru- lemeketir, hu di Evet bu hakikati bil- melidirler. Edirne bütün Türkün ruhu demektir. Çünkü Edirnede ların ruhu istisnasız Türk- tür. Ve her Türk olan yer, Türki. Mümtaz FAİK Evvelki gün Bakırköyünde bir tebeşir madenini kazdırırken emniyet tedbir- leri almadığından amele diye çalıştır. dığı 9 yaşında Hacer ve Fahriye is - minde iki kızın ölümüne sebebiyet ve. ren Hüseyin dün Sultanahmet Sulh Ceza mahkemesi tarafından tevkif edilmiştir.