5 TA / TARİHİ TEFRIKA:80 A İttihat ve Terakki! (BAHAEDDİN ŞAKIR BEYİN BIRAKTIĞI VESİKALARA GÖRE) Yeni teşkilât kurulurken onun ba- şında tanınmış Doktor Bahattin Şakir Bey Av- rupaya gittikten sonra meydana çı- kan birleşme fikri Ahmet Rıza Be-|, yin riyasetten çıkarılmasını icap ett'recek gibi görünüyordu. Yeni teşkilâtta Ahmet Rıza Beyin ismi olmıyazaktı. Fakat eski teşkilât ve- rine yeni teşkilât ne olacaktı? Ah- met Rıza Veyin namı yerine ki- min ismi konulücaktı? Ahmet Kıza on beş senedenberi tanılmış olan ismi ortadan kaidırılacak olursa, bunun dahilde ve hariçte fena b tesir yapacağına şüphe yoktu. Ah- rardan bir zat bu vaziyet karşısın- da diyordu ki: “Herhalde b « ta bir isim lâzım. O ismin yanında da bir fırka gaze- tesine siyasi fikrile, dürendişliğile, gayret le müdürlük ve rehberlik edebilecek bir adam lâzum. Eğer bun'ar mevcut ise, eski | teşkilât yıkmağa hiç tereddüt etmiyelim. Çünkü faydası zaten mahduttur. Fakat, şayet o isim yoksa, az çok faydası dokunan şimdiki teşkilât | ta beyhude mahvedilmesin. Benim kanaatime göre bir taraf- n onun garip garp (emellerini için milletin menfaatlerinderi bir zerre bile feda etmemek lâzımdır. Bu iki hususuun mesleğimize umu- mi düstur teşkil etmesi zaruridir. Eğer gizli bir faaliyetle hayırlı bir iş vücuda getirmek mümkünse ya- palım, yoksa beyhude yürümiye- lim, Çünl iddi bir mesleği ve 0- meslekte istiklâli olmıyan bir ga- zete, faydadan ziyade zarar geti- rir.., Yukarıki vesikaları neşrett kten sonra 1905 senesi nihayetinde hâ- sıl olan vaziyet şu suretle izah edi- lebilirdi: 1905 senesi nihayetinde Pariste bir Terakki ve Ittihat cemiyeti var- dı ki dağılmak üzere bulunuyor- du. Ondan başka bir genç Türkiye cemiyeti ortaya çıkmıştı. Üçüncü bir cemiyet te Ahmet o Celâlettin paşanın mahut cemiyeti idi. Bu ce- miyetleri teşkil eden aza arasında ahenk ve ittihat yoktu. Ayni; za- manda parasızlık ta hükmünü icra ediyordu. Ahmet Celâlettin pasadan yüzü ne gülmek ve “£.kirleriniz ayni i- sabettir,, demek sayesinde arada sırada para koparılabiliyordu. Yu- suf İzzettin efendi yardım edece- ğine dair evve'ce vaitlerde bulun- duğu halde bu vaitlerinden hiçbir Şey çıkmıyordu. Ahmet Celâlettin paşa, Yusuf İzzettin efendi, Dek- tor Bahattin Şakir ve Diran Kelek- yan efendi b'ribirlerile muhabere ediyorlardı. Bu muhaberelerden müsbet bir netice çıkmıyordu. Yal- battin Şakir Bey ittihada ve ittifa ka esas olabilecek fikirler teati edi yorlardı. Bu vaziyet — karşısında Doktor Bahattin Şakir Bey, Abdülham'de karşı senelerdenberi devam eden mücadelenin devam edemiyeceği ve söneceğini hatırına bile getirme miş ve geceli gündüzlü çalışarak, Pariste bulunanlara sözünü geçi- rerek ve Mısırdaki Ahmet Celâlet- tin paşayı Diran Kelekyan efendi- nin teveccüh ettiği gibi kullanarak mühim denilebilecek | kadar mu- vaffakıyetler elde etmişti. Bu muvaffakıyetlerin neden iba- ret olduğu, Doktor Bahattin Şakir Beyin neler düsündüğü ve ne su- onun Şehzade Yusuf İzzettin efendiye o yazdığı acıklı bir mektubundan © anlaşıl- maktadır. Bahattin Şakir Bey bu mektubunda diyordu ki: “Saadetiniz ve müdafaai huku- kunuz için her şeyimi feda ettiği- mi ve bu yüzden def'atle hayatı. mı tehlikeye soktuğumu zikre ha- cet yoktur. Gerek efendimiz, gerek se benden'z bu ( hususatı pek iyi bildiğimiz gibi bütün âlem, hattâ Avrupa matbuatı bile biliyor. Ben- Zeniz sadakatimi, âlemin sahade- #le hicbir zaman ve mekânda ret ve cerh olunamıyacak surette is- bat ettim. Maamafih bendeniz bunlardan uzun uzadıya bahsedecek değlim. Yalnız Avrupada efendimize ifa etmiş olduğum hizmetleri burada birkac sözle kısaca savarak ve &- fendimizin bendeleri hakkındaki tarzı muamelelerinin muhalemesi- ni vicdan devletlerine havale ede- pak ehadi bir enrette veda ile va- di siivüte dalacağım: Perdenin Avrupava seldiğim za- © man efendisinin vakınları ve hen ların az, çok taraftarları efendi- Tem bir isim lâzımdı miz hakkında istedikleri gibi ida- rei kelâm ediyorlardı. Ziya Bey (Ahmet Celâlettin paşa) fırkası, Jön Türk fırkası vesaire g'bi bir i- ki fırka, aralarında o mevcyt olan bifçok ihtilâf! “dan dolayı biribir- lerine muhalif denilecek kadar a- raları açık bulunuyordu. Hattâ bilhassa “Şürayi Ümmet,, ve “Meş- verek,,i idare eden Terakki ve It- tihat fırkası bile, azaları arasma giren ihtilâflardan odolayıd'*il mak üzere bulunuyordu. (O Bülün hanedanı saltanat azası arasında en ziyade Mecit efendinin namı | ortada dolaşıyordu. Bendeniz Parise geldiğim zaman vaziyeti bu merkezde buldum. Te- rakki ve İttihat cemiyetile seneler. | denberi olan münasebetim, Ziya beyle olan dost! imdi: kadar s'yasiyat â miteğilikte, pek iyi (o tanınmış bu- lunmaklığım sayesinde evvelâ İt. | tihat ve Terakki cemiyeti azası a- rasındaki ihtilâfı ortadan kaldır. | birleştirdim, #muhte- | belere ayırdım. En mühim teş- lât şubesi olan dahili işler şubesi | ni kendim üzerime aldım, Muattal bir ha'e gelmiş olan “Şürayi Üm- met” imeydanı intişara koydum. Trazzonda, Selânikte, Bulgaristan- da şubeler teşkiline muvaffak ol. | dum, Yakında Istanbulda da gayet mühim bir şube açmak üzere bulu. | nuyorum. Bu şubeye Istanbulun en mühim adamlarından beş, altı kişi dahildir. Şimdi bu zevatla muhabe redeyim. Cemiyetin şimdiye ka. dar bir idarehanesi yok iken bir de yazıhane tesis ettim. Yakında | “Şürayi Ümmet,, matbaasını Mısır dan Parise nakledeceğiz. Hurufat ısmarlamakla maşgulüz. oPek az bir zaman sonra “Osmanlı Terakki ve İttihat cem'yeti,, eski sevketini iadeye muvaffak olacaktır. Yakın- da bunun âsarı görülecektir. Terakki ve İttihat cemiyetile Zi- ya bey fırkası arasındaki ihtilâfla. | rı da hallederek iki cemiyeti bir- leştirdim. Hattâ bu defa yeni ida- | rehanenin tesisi ve matbanın nakli da mevcut olan gizli komite ile mü- nasebet emin etmek üzereyiz. Ko- m te doğrudan doğruya bendenize müracaat etti, “Şürayi Ümmet,le “Meşveret, i kendisine neşriyat va- sıtası kabul etti, Bunlardan başka üstadanelerin- | de istediklerini söylemekle alışmış ne kadar eşhas varsa, bunların ba- zıları bendenizin mevcudiyetin- den dolayı lisa nı tadil ve tah- vil ettler, bazı! da vukubulan şiddetli m ve münaka, tiyara mecbur eitim. | Şürayi Ümmet, ve “Meşveret, gazeteleri şimdi hakkı devletlerin- de her vesile ile neşriyatta bulun- maktadır. Bununla da iktifa etmi- yerek bazı Avrupa gözetelerile de münasebet tesis ett'm. Bundan/böy le istediğim yazıları kendi ismim- le neşredebilecek hale getirmeğe çalışıyorum. Cemiyet ümuru da- hiliyesinin doğrudan doğruya bü- tün teşkilâtile bendelerinin elin- de bulunması buna çok yardım e- diyor. Gördüğüm h'zmetlerin dördün- cüsü de şudur: Efendimize cesim meblâğların ne kadar lüzumu oldu ğunu bildiğim için, burada bulu- nan ve münasebetim olan bazı mü- him zatlar vasıtasile gizlice yirmi bin liradan kırk bin liraya kadar, Avrupa prenslerine verilen müsa- it şartlar dahilinde, bir istikrazın esaslrını o hazırladım. Bu suretle hakkı devletinizde yapılacak en u- fak haksızlığı o Avrupada türkçe / Yeni İngiliz harp gemileri Daily Telegraph yazıyor: 1937 senesinde tezgâha konacak İngiliz harp gemilerine şimdiki atış süratinden iki defa fazla süratle ateş edecek yeni model toplar konacaktır. Gemilerin başlıca kıstmatrı hava bom bardımlarından masün kalmak için tertibata malik olacaktır. Hava mü- dafaası sekiz ilâ on iki adet yeni mo- delde hava topları ve birçok ağır mit ralyözlerle ikmal edilecektir. Bu yeni tip gemilerin nümunesi (Kral $ inci Jorj) ismini taşıyacak ve buharlı in makinelerile müceh - hez olacaktır. Gemilere ayni zaman - da Disisel motörleri de konacohtır. Bunların toplarının cesameti, 1935 bahri konferann neticelerine bağlı 0- MİLLİYET ÇARŞAMBA 4 TEMMUZ 1934 HARİCİ HABERLER Japon kabinesi çekildi Japon zabitleri kuvvetli bir donanma TOKYO, 3 (A.A.) — Kabine, imparatora istifasını o vermiştir. İmparator , istifayı kabul etmiş- tir. TOKYO, 3 (A.A.) — Birçek | yüksek rütbeli bahriye zabitleri, bahriye büyük erkânı harbiyesine | Yeni bir Alman gemisi Denize indirilmesi müna- sebetile Alman gazeteleri ne diyorlar? BERLİN, 3. A.A. — Gazseler. Grap Spee ismindeki Alman zırh- lısıom derze indirilmesi münase- betiyie, Almanyanın muahedelerin verdiği imkânlardan diğer devlet- lere nisbetle daha az istifade etti- ğini kaydetmektedir. Halbuki Al manya deniz devletleri içinde bah- ri sahada en zayifidir. Buna rağ- men bir Alman harp gemisi deni- ze indirildi mi muhtelif memleket- lerde Almanya aleyhinde yazılar çıkmaktadır. Herkes biliyor ki Alman gemi- leri on b'n tondan fazla değildir. Halbuki diğer devletler ve bilhas- sa Vashington mukavelesini imza edenler saffı harp gemileri için 35 tonu elzem addediyorlar. Diğer taraftan Almanyanın ne deniz altı ne de tayyare gemisi vardır. Al- man filosu ile diğer memleketler filoları arasında yapılacak bir mu- kayese yalnız başlıca üç büyük de- niz devletinin değil hatta Fransa- nın bile ezici faikiyetini gösterir. Filhakika Fransanın inşa halinde bulunan 109 bin tonilâtoluk gemi leri vardır. Yalnız bu rakam bütün Alman filosu tonilâtosunun üçte ikisi nisbetindedir. Beynelmilel tediyat ban- kası müdürünü'ziyaret BALE, 3 (A'AYüEsiMevyork Reserve federal bankâsı müdürü M. Harrisonun buraya yâpacağı seyahat beynelmilel “tediyat ban- kası mahafilinde alâka ile beklen- mektedir. M. Harrison başlıca Avrupa hraç bankaları müdürlerinin top- lantısına tesadüf edecek olan bu ikameti esnasında bunlarla tema- mek fırsatım bulacak ve ka müdürlerinin uttümü toplantı sında da ihtimal Hâzer bülünacak- m Alman bankası müdürü M. Schacht ile de görüş- mesi bekleniyor. Bu mülâkat her halde çok ehemmiyetli olacaktır. M. Roosevelt denizde gezecek VAŞİNGTON, 3 (A.A.) Deniz seyahatine çıkmadan evvel M. Roosevelt, bir nevi “Amerika reisicümhur muavinliği,, vazifesi ihdas etmiş ve bu vazifeye N. R. A. müsteşarı M. Richbergi tayin etmiştir. Reisicümhur, ayni o zamanda muhtelif teşkilâtın faaliyetini tan- zim etmek vazifesile mükellef bir “müstacel sanayi komisyonu,, #h- das ederek bir nevi (o “fevkalâde kabine,, teşkil etmişti: ve fransızca matbuatla kıyamet ko paracak ve daima sıhhat ve hayatı devletleri üzerine ecnebilerin naza rı dikkatini celbedecek bir halde idim. — Bitmedi — lacaki Lâkin diğer devletler 35,000 ton- dan fazla cesamette gemi inşa edecek olurlarsa, İngiliz bahriyesi geri kal » mak istemiyecek, yeni yapıalcak ge- miler her cihetten ecnebilerin yapa» caklarına müsavi olacaktır.,, Almanyanın dahili işleri (Uaurope Nouveli) den: Hitlerin politikası Almanyaya ge- niş bir nefesalma vaziyetine getirme- dikten başka bütün dünyayı da rahat sz elti. Büyük masraflarla iktidar mevkünde duran bu kabinenin kütle üzerinde ne kadar müsait derecede te sir hâsıl ettiği sorulmak lazımdır. Al- manyadan başka hiç bir memlekette böyle bir vaziyet devam edemez. Fa- | kat unutmamalı ki Almayada son de- A. İ rı M. Benes dün İ beynelmilel siyaseti istiyorlar hitaben bir mahzar imzalayıp gön- | dermişler ve bunda, deniz kuvvet- İ lerinin müsavatını temin için Va- şington muahedesinin feshini ve kuvvetli bir o kabinenin iş başma gelme: M. Benes Parlâmentoda Balkan misakından da bahsetti ve misakın ehemmiyetine işaret etti PRAG, 3.A.A. — Hariciye nazı- arlâmentoda anlatmıştır. Mümaileyh, Fransız siyasetinin milli birlik kabinesinden beri kuv- vetlendiğini ve küçük itilâfın da resanet bulduğunu müşahade et- miş ve Balkan misakma büyük bir ni istemişlerdir. | ehemitniyet atfeylemiş M. Benes, Sovyet Rusyanın Av. rupa siyasetine girmesini hazırlı- yan hadisatı uzun uzadıya izah et- miş ve ancak mütecavize karşı şarki Ayrupa müzaharet o misakı imza edildikten sonradır ki silâb- sızlanma konferansma dönülerek mukavele projesi ve Almanya ile itilâf için yeni esaslar aranabile- ceğini söylemiştir. Silâh ticareti Yeni bir metin Kabul edildi CENEVRE, 3.A.A. — Silâhsız- lanma konferansını hususi ve harp levazımı ticaret ve imalâ- tını tanzim ile meşgul olan komi- tesi dün umumi bir toplantı yapa- rak tali komitenin hazırladığı met- ni tetk k etmiştir. Fransız murahhası komisyona arzolunan projenin ehemmiyetini kaydederek demiştir ki : Bu proje bir çok imüşkülâtr ve bilhassa silâh imâl eden ve et- miyen devletler ve diğer taraftan hususi ve resmi silâh fabrikaları arasında müsavat tesisi müşkülâtı- nı izâle etmektedir. Proje ayni za- manda, silâh imalâlının neşriyat vasıtasiyle beynelmilel bir mura- eye tabi tutulması fikrini de e- hemmiyetle tebarüz ettirmektedir. lâh ticaret ve imalâtının p ettirdiği hususi usuller naza- rı itibare alınarak beynelmilel mu. rakabenin ne şekilde tatbik oluna- cağının ttekiki kalmıştır. Muraka- be mevzuubahis siuâhlarıh nevine göre muhtelif şekillerde tesis olun- malı, Diğer taraftan omasarif ile silâh imalâtı hakkında derpiş ed'len murakabeler ve keza diğer melhuz beynelmilel murakabe va- sıtaları arasında bir ahenk tesisi muvafık olur.” Bu metin değiştirilmeksizin ka- bul olunmuştur. Almanyanın İngiltereye borçları LONDRA, 3 (A.A.) — Al man bankasının ilân ettiği mora- toryomun şamil bulunduğu istik- razlar hakkında Almanya ile İn- giltere arasında cereyan etmekte olan müzakereler son Berlin seleri yüzünden ilerleyememiştir. Alman heyeti murahhasası cu- martesi günü Berlinden istediği malâmatı henüz almamıştır. rece geniş bir tahammül, ve (son de- rece eksik bir siyasi terbiye vardır. Efkdrı umumiye denen şey daha yeni yeni kendini göstermeğe başladığı za manlarda idi hi Hitler inkılâbı bunu şiddetle ve huşunetle boğdu. Ne M. Von Papen ve ne de arkadaşları bu hızın önüne geçecek vaziyette görünü yorlar. Gerçi Von Papen Marbourg'da söylediği nutukta: (Hakları alınan bir milletten itimat beklenemez.) dedi. Fakat bu sözüne şunları da ilâve ve edebilirdi: (Böyle bir ihtiyacı hisset- meyen millete de haklarını vermekte mâna yoktur.) Harp hazırlıkları Le Jowrnal'den: | Son günlerde Almanların kimya ve mihrop silâhalnması hakkındaki ha - zırlıkları dillere destan olmuştar. Fa kat bütün dünyanın protestoları oazi- lunacaktır. yihayı Meclise vermiştir. matname hazırlamıştır. ANKARA, 3.A.A. — misi Naman Rifat Beyefendi il, sında imza edilmiştir. Pek iadei mücrimin mukavelesi, riyor da istifasını vermiştir. Bu istifa M. Hitler, Reisicümhar Fon ANKARA, 3 (Telefonla) — Darülâceze resmini vermedikle - rinden dolayı kapatılan Istanbul sinema sahipleri namına gelen he- yet Dahiliye vekâletile temas et- mektedir. Yarın vekil Şükrü Kaya Beyi ziyaret edeceklerdir. Maliye vekâleti sinemaların ka» palılması yüzünden hazinenin za- rar göreceği mülâhazasile vaziyet hakkında Istanbul belediyesinden istediği izahattan sonra İstanbul valisine bir telgraf çekmiştir. Vekâlet bu telgrafında on beş gündenberi belediye (| tarafından M. Macdönald Kana- daya gidiyor LONDRA, 3 (A.A.) — Baş- vekil Mr. Mac Donald, bir müddet Lossimouth'da kaldıktan sonra mezuniyetinin mütebaki kısmını geçirmek üzere Kanadaya gide- cektir. Bir iflâs LOTZ, 3 (A.A.) — 12 buçuk milyon zeloti (o sermaye ile 1830 senesinde tesis edilen Louis Ge- yer mensucat fabrikası iflâs ct - miştir. Fabrikada son zamanlarda 2000 amele çalışmakta idi. | ECNEBi MATBUATINDA OKUDUKLARIMIZ yete hiç bir tesir yapamıyor. Madem- ki bu şerait dahilinde harp mümkün bir ihtimaldir, bu ihtimalin bütün caplarını da evvelden kabul etmek, en az tehlikeyi ve en çok istifade te - min etmek lâzımdır. Görülüyor ki va siyet aşağıdan yukarıya kadar tama- değişmiş bir manzara gösteriyor. B sani kaidesir ayaklar altında dır. Bilhassa gaz istimalinin yasak €- dilmesi Lahaye konferansında ihti - şamlı bir tezahür ile ilân edil halde herkes bildiğini okuyor. Haki- hatlari olduğu gibi görmek lâzımdır. Fennin terakkisi tahrip vasıtalarının şiddetini artırdıkça arttırıyor ve vah- det tohumları gittikçe hök salıyor. Fenalığın önüne geçecek yegâne vasi ta, harbe mâni olmak için lâzımgelen herşeyi yapmaktır hi bu da müdafaa huvvetlerini en yüksek derecesine çı karmalıdır. Evkafa borcu olanlar borçlarını taksitle ödeyecekler ANKARA, 3 (Telefonla) — Evkaf Umum Müdürlüğünce taksit. le satılmış olan yerlerin bedellerinden bakiye paraların borçluların mu valakatile 10 seneye kadar taksitlendirilmesi hakkındaki kanun lâyiha- sını Bütçe encümeni müzakere ve kabul etmi; İ sekle göre 200 liraya kadar obrcu olanların borçları üç sene ve 201 lira dan 500 liraya kadar borcu olanların borçları beş seneden Fazla taksit lendirilemiyecektir. Tecil edilecek paralara yüzde beş faiz yürütülecek- tir. Bu kanunun neşrine kadar işlemiş fakat henüz alınamamış olan fa iz ve komisyonlar tecil olunacaktır. Borcunu taksite bağlamıyarak defa- ten vermek isteyenlerden borcun bakiyesi üzerinden yüzde beş tenzil 0- Löyihanın aldığı son Mektum nüfuslar kaydedilecek ANKARA, 3 (Telefonla) — Hükümet iskân kanununun tatbiki & çin hazırladığı yeni iskân teşkilâtı kanun projesini ve mektum nüfusun ların nüfas siciline kaydedilmeleri hakkında cezai hükümleri havi lâ- Iskân kanununun tatbiki için ANKARA, 3 (Telefonla) — Dahiliye Vekâleti iskân kanununun tatbik sureti hakkında talimatname ve kadar kanunun ne şekilde tatbik edileceğini izah eden muvakkat bir tali izamnameler hazırlanıncaya Bulgaristanın her yerinde sular taştı SOFYA, 3 (A.A.) — Memleketin her tarafında sular taşmıştır.. 17 kişi boğulmuştar. Zarar, çok büyüktür. Yugoslavya ile ticaret ve adli mü- zaharet mukaveleleri imza edildi Türkiye ile Yugoslavya ticaret ve adli mü- zahâret mukaveleleri bugün harici ye vekâletinde hariciye kâtibi umu- Yugoslavya sefiri M. Yankoviç ara- und a iki memlek: in de imza edileceği Von Papen istifa etti, bu istifa henüz kabul edilmedi LONDRA, 3. A.A. — Royter Ajansının Berlin muhabiri bildi. : Alman başvekil muavini Fon Papen bugünki kabine içtimaın- rasında ikamet ve iğrenilmiştir. henüz kabul edilmemiştir. Hindenburg kabul edilmiş ve uzun müddet görüşmüştür. Şehinşah Hz. Trabzon yolunda İNEBOLU, 3 (A.A.) — Saat 12 de Şehinşah Hazretlerini hâmil bulunan Ege vaparu önde ve iki to rpitomuz arkada olduğu hald. bolu önlerinden Trabzona doğru yol almakta oldukları görü ! tarafından Nodekte Maliye ve Sinemacılar Vakâlet sinemaların açılmasını ve Darülace- ze hissesinin haciz suretile alınmasını isteyor Darülâceze resminin verilmeme - sinden dolayı kapalı bulunan 1s- tanbul sinemalarından hazinenin damga, istihlâk ve tayyare resmi gibi vergilerinin ziyaa uğratılma- ması için Darülâceze resminin ha- ciz suretile ve diğer yollarla alm- ması cihetine gidilerek biran ev- vel sinemaların açılmasının temi- ni ve neticesinin telgrafla iş'arı bil- dirilmi Bu; keridilerini ziyaret et - İ tiğim Dahiliye vekâleti erkânı ise | vekâletin kararını dakia evvel ver- miş olduğundan yeniden yapıla- cak bir muamele olmadığını söy- lemiştir. Kapı komşusu Bir kere Daha geçildi VARŞOVA, 3.A.A' — Varşova şebri ismindeki tayare ile Atlas okyanosunu geçmiş olan tayyareci Adamonviez biraderler Varşova tayyare meydanında karaya in- mişlerdir. Tayyareciler, askeri memurin ile belediye erkânı tarafından ve 20.000 kişi tarafından karşılanmış- lardır. Tayareciler bir çok heyetler ve halk tarafından alkışlanarak bay- raklarla donanan muhtelif sokak- lardan bir alay halinde geçmiş ve belediye meydanına gitmişlerdir. Belediyede tayyoretiler şerefine bir kabul resmi yapılmıştır. Arnavutluk hududunda tahşidat yok BELGRAT, 3 (A.A.) — Yu- goslavya ajansı tebliğ ediyor: Yugoslavyanın o Arnavutluk m askeri kuvvet- ine dair bazı ecne- b; gazetelerinde çıkan haberler ta- mamile uydurma ve bethahanedir. Bunları kat'i olarak tekzibe me- ZunUZ. ; Arnavutluk hudut istikametin- de hiç bir askeri (o hareket vuku bulmamaktadır.