MİLLİYET SAJ di Fenerbahçenin Viyana futbol klü- bile bu cuma yaapcağı maçla Zeki Rızanın son defa oynayacağını yaz- #miştak, Zekinin futbole vede münasebeti- le, maçtan evvel Fenerbahçe klübü tarafından bazı merasım hazırlanmış tar. Yalnız Fenerbahçenin değil, Türki- yenin en emektar futboicüsüne saha- da ve seyircilerin önünde yapılacak bu merasim, çok yerinde bir kadir- bilirlik eseridir. Böyle sporculara hak ettikleri takdir borçlarımızı ödemek hem onlar için bir gönül fsrahlığı, çin güzel bir teşvik Biz de bu yazımızı Zekiye hasret- meği muvafık buluyoruz. Zeki Rızanm Türk futbelüne hiz- met ve emeği bir taraftan müddet, bir taraftan da maç aderli itibarile- — takımına tam 23 sen. Mi , id ral takımından başlıyarak bu güne kadar yaptığı futbol maçları 1009 rem bir hayli b üm aşmatşır. Futbolün elsütlürde bilaç #öRAYEz İrem yısile çek maç yapmış futbolcüler az değildir, #nkat devamlı olarak yirmi seneden fazla futbol oynayanlar ora- larda bile enderdir. Klübün üçüncü ve birinci takımların da olduğu gibi, temsili ve milli takım larda da dajma merkez muhacim oyna bez bu futbolcü, şütlerinin isabet ve kuvveti, pas tevzialı ve gol çıkarmı kabiliyetile | kendisini tanıtmış ve sev- dirmiştir. Bilhassa mütarekede olsun, daha sonra olsun İngiliz ve ecnebi ta kımlarna karşı çıkardığı harikulâde oyunlarile büyük bir şöhret ve (De. tat) lâkabı kazanmıştır. Futbol pratiğine, bu lâkabı cidden hak edecek kadar vâkıf bulunan Ze ki, Milli Takımda on altı defa yer al- miş ve Milli takımımızın teşekkülün- den itibaren kaptanlığını deruhte et- miştir, Zekinin futbolde en faal ve en iyi zamanlardan biri de 1924 olimpi- yatları akabindeki şimal turnesine te Zadüf eder. Meselâ, büturmızda kal dığma bu turnede Türk takımı Fi a talermını 4-2 yenmiş vs eklerin dört dier de Zehi yap- “Türü takımının bu parlak gali Diğer bir çok maçlarda olduğu Zekinin Silâvya ve First za şi oynadığı mükemmel futbol tarihimi 44 geçinen ve O WE ia çalışan ba kya i Sav ii e sia- donın bu bale Dae idareci olarak Zekinin de büyük bir hissesi İvedir. seven önle kadirbilir lir tarafından çeyrek asırlık bir emeğin görebiliyor. takdir edildiğini Sadun GALİP Cuma günkü maç Gazi Heykelinin küşat resminin icra- 8 ve 26 ıncı yıldönümümüzü kutlula- mak vesiiösile hazırlanan bayramı için Viyanadan davet edilen F. C, Vien takımı perşembe sabah: gelecek ve cuma günü ilk maçını Fe. nerbahçe stadda klübümüzle ya, 1000 Futbol maçı Yalnız bir klubün değil, memleketin en emektar futbolcusu çekiliyor dir, Çok genç iken Fenerbahçe birim. | büyük spor | i caktır. 1 — Maç tam saat 17,30 da başlıya caktır. 2 — Hakem Kemal Halim Beydir. 3 — Biletler: isma açık tribün ler 50, kapalı ler 100 kuruştur. Numaralı yerler 200 kuruştur. 4 — Bu maçlar için serbest dubul varaknları muteber değildir. Bilet ve davetiyesi olmıyanlar stada giremez- ler. (Bundan resmi re ve denizaltı zabi 5 — Biletler, izdihama mk için, şimeliden emen Ie Milli Spor Zeki Rıza çileler satılmaktadır. 6 — Bu maçtan evvel saat 14te Yunanistan ve Viyanadan gelecek o- lan 8 atletin iştirakile atletizm müsa- bakalarmın finalleri yapılacaktır. 7 — Pazar günkü maç hekkındeki em cumartesi günü gazetelerle ilân edilecektir. Ajansın tebliği ISTANBUL, 28. A.A. —Onümüzde- ki cuma günü Fenerbahçe klübünün | 2 mci senei devriyesi o münasebetiyle Gazi Hazretlerinin müsandeleriyle rele zedilen abidenin ve yeni tribünlerin Teli. şat resmi yapılacaktır. Bu merasimi bir spor bayran halin. de tesit etmek kararımı veren Fenerbah- çeliler büyük bir prozram (hazırlamış. lardır. 1.— Kolej atletizm müsabakalarınm sabakaları mevsimin en şayamı dikkat #por hareketi olacaktır. > 2.— Gazi abidesinin küşet resmi ve klübün 26 mcı yıl dönümü münasebetiy- le Fenerbahçenin reisi ve Adliye Veki- li Saraçoğlu Şükrü Beyefendi tarafın- dan bir hitabe irat edilecektir. Vekil Bey tarafından sporcu gençliğe yapıla- cak bu hitabenin bütün memlekette din- lenilebilmesi için tertibat alınmaktadır. 3.— Ateş Güneş klübü reisi ve Bolu mebusu Cevat Abbas Bey de bir hitabe irt edecektir. 4. Vali ve belediye reisi Muhittin Bey tarafmdan Gazi abidesinin O küşat resmi yapılacak ve bütün sporcular bu abidenin önünde and içeceklerdir. 5. — Fenerbahçe birinci futbol takı- mı Viyananın maruf profesyonellerin- den F. C. Wien takımı ile bir maç ya- tanlığını 15 senedenberi yapan ve yim takımda fasılasız 20 sene oynıyan Ze- ki Rıza Bey, son oyumunu oynıyacak ve halka veda edecektir. Milli formayı en çok giymiş ve milli takımın kaptanlığı m 2,10 defa yapmış olan bu oyuncu ta- kım kaptanlığını sahada Fikret'e devre- decektir. Fenerbahçeliler, yeni sahalarında e. asri yenilikleri de toplamak üze cereyanmı takip için (szhaya ektrikli kir me saatte koymuşlardır. İ ve dakikayı göstermektedir. e Avrupa'dan gelen bu saat, fabrikasmın ilk yaptığı tecrübe saatı olduğu için benz hiçbir Avrupa stadında bulunmıyan bir yenilik teşkil edecektir. Dünya kupası maçları >» gi sekiz AE Amali haberlerine göre: İtalya Amerikayı, Avusturya Fransa. yı, İsviçre Hollandayı, Macaristen Misir, Çekoslovakya © Romanyayı, Almanya Belçikayı yenmişlerdir. Arjantin - İsveç ve İspanya - Brezil. ya maçları hakkında sarih bir malü mat al gd erer MAHFEMELERDE Çatalcada kömür- cüleri soyanlar Suçlular bir iftiraya uğra- dıklarını iddia ediyorlar Dün ağır ceza mahkemesinde şa- yanı dikkat bir şakavet davasının rü- yetine başlanmıştır. Davanın maznun ları Karakariyeli denmekle meruf Fe- riköylü İhrahimle Pomak Hüseyin ve Yaşar isimli üç kişidir. Bunlardan İb- rahim mubhelif sirketlerin (faili ola- rak 108 sene hapse mahküm olinuş, bu mabkümiyet zaman zaman ies.r- rür eden muhakemeler neticesinde sı- rasile 90 seneye, 30 seneye, 16,5 se- neye ve nihayet beş seneye düşmüş, bu müddet zarfmda da İbrahim beş sene yatmış bulunmuş ve nihayet af kanunu ilân edilince ibrahim artan ca istifade ederek çıkmıştır. İbrahim çıkar çıkmaz ilkişibir çete teşkil etmek olmuş, tertip ettiği 3 kişilik çetesi ile Çatalen civarında şakavete başlamıştır. Bu esnada Akalan köyünden olup İstanbulda kömür satmaktan dönen ve üzerlerinde sattıkları kömürlerin paraları bulunan Hatice, Emine, Fat- Da Han'irdarla Hasan Çavuş, Ai, Ah- met, Mümin Ağsarı ve diğer dört Akaanıyı soymuşardır. yap damar Göhçei civarmda teca- vüze uğramışar ve paraarını vererek canarını kurlarmışardır. Fakat ma- hai ajndarma kumandanığı hüdiseye muttai olur olmaz, kısa bır müdae. — fında bunarı yakaamaya muvaffak o. mı “Davacılar ve adamları Çatalca ha- - 20 mahkütmun ara» ezan iğ pinler bularak teş- his etmişlerdir. Maznunlar kendilerine Şeref kap - tan isminde bir adamın iftira ettiğini tasni ederek, davacıları i söylemişlerdir. Muhake- celbi için başka güne bırakıl Tevkifhane gardiyanlarından yapılan şikâyet Tevkifhanede ser gardiyanın isti- fasile ves hapishane müdürünün T. celenen ve gardiyanların uzüleüz ha- reket ciliklerine dair yapılan ihbara ait idari tahkikata devam edilmekte- dir. Henüz netice almamamıştır. Ma- amafih gardiyanların usulsüz hareket ettiklerine dair şikâyette ve ihbarat- ta bulunan şakavetten müzmun İbra- himin söylediklerinden bir çokları nl olmadığı anlaşıldığı söylenmekte- Br radyo firmasından şikâyet Dün Fahri isminde biri müddeiu- ran, bu firma 1934 modeli makinele- ri 18 - 2000 metreye kadar mevcele ri allığı söylemektedir. Halbuki ma- kinelerin hiç biri bu evsafı haiz de- öddeınmermilik. istidayı mu- «meleye koymuş ve hazırlık tahkikatı yapılmak üzere polise havale etmiştir. Eczacılar klübü Yüz on eczahane sahi tirakile tesisine karar verilen ve muvakkat bir idare heyeti tarafın- düi batırılan yapılan Sedindilir klübünün ilk kongresi bugün Ga- latasaray klübü salonlarında yapı- lacaktır. Bu klübün teşekkülüne Farma- koloğlar Cemiyeti itiraz etmekte ve prtadr mesleki bir cemiyet var- ken bu ikinci teşekküle lüzum ol- madığı mütaleasını ileri sürmekte- dirler. Bu münasebetle bugünkü kongrede hararetli münakaaşlar o- lacağı tahmin edilmetkedi. 29 MAYIS (1934 | MÜTEFERRİK HABERLER | POLİSTE | Dün Dün sabah bir Fabrika a yandı Feyziati lisesi isesi de büyük bir tehlike geçirdi Dün sabah o Arnavutköyünde zift fabrikssı tamamile yanmıştır. Arnavut köyünde Feyziğti İsesinin bukunduğu binanın müştemilitmdan ©- lan bu fabrika Muhittin Bey isminde bir zata ait bulunmatadır. Yangın, fabrikanm büyük kazanm- deki ziftlerin nteşe dökülmesi sureti- le çıkmıştır. Birdenbire parlayan alevler esasen adışap vaziyette olan binanın tavanına geçmiş ve süratle sirayete | başlamış” tr. Derhal hüdise mahalline yetişen Beyoğlu itfaiyesimin bütün m ne rağmen, ateş hızımı kaybetmemiş ve yarım saat içinde bina tamamile yan- muştur. Ateşin süratle genişlemesi, alevle rin Feyziâti bsesinin bulunduğu krama da sirayeti tehlikesini göstermiş fakat itfaiyenin gayretile bunun önüne geçi miştir. Fabrika ile beraber, gem İl zili muşambalar, ziftler, buna mite. allik diğer eşya kâmilen yanmıştır. yangın etrafımda tahkikata Zabıta, devam etmektedir. Ateşten yalnız fab- sikanm küçük bir depo vaziyetinde bu- hunan kersme kurtarrlabilmiştir. Ibrik hursızı Zeyrek camiinin abdesthanesinden ibrileleri aşman Ramazan isminde bi- risi bn mea am Mi daha el de bu çile İlde bir çok çok ibrik aşırdığı anlaşılmış, haklamda takibata başlanmıştır. Molörde hırsız Hacı Süleyman efendi isminde biri- sine ait bulunan küçük bir motör, tütün gümrüğü önünde bağlı durduğu tifade ederek büyük bir paket içersin. de duran Burrm havluların aşınmış tr. Sahibinin müracaatı üzerine takki- kata başlanınış ve Ali yı Arjantinin bayramı mü- nasebetile Gazi Hz nin tebrikleri ANKARA, 25, A.A. — Arjantin Cüm- huriye 1 tiyle Reisi Hazretlerile Arjantin Reisicümhuru ce- neral Agustin Hazretleri arasında âti- deki telgraflar teati olunmuştur : Arjantin Reisicümhuru Ceneral P. Justo Agustin Hazretlerine, Arjantinin İatikisi bayramı dolayısi- lâ zatidevletlerine samimi tebriklerimi takdim eder ve şahsi shadetleri ile Ar- jantinin refah ve ikbali hakkındaki te- ” | menniyatımı kabul buyurmanızı rica €- derim, | GAZI M. KEMAL Türkiye Cümhurreisi Gazi M. Kemal arzederim. Bihnukabele Türkiyenin tea- lisi ve zatıdevletlerinin şahsi #aadetleri hakkındaki temennilerimin kabülünü ri- ca AGUSTIN JUSTO bi müsameresi — Yıldız Hâkimi- yeti Milliye yatı mektebi 1933 — 1934 son sınıf haziran cuma ayrılık müsameresi verilecektir. * Farmakologlar kongresi — Türkiye pratik farmakologlar Bir liği 21 haziran perşembe akşamı halkevinde senelik kongresini ak- tedecekti, cekti. Diğeri ise kadınm kocasını kimi memur edilmişti. Ver- hagen'in tahmini veçhile evvelâ bu duttan Madam Servaes geçti. Ko- cası bir ihtiyat tedbiri olarak evve- lâ kendisi gelmemiş, karısını gön dermişti. Kadını takibe memur edi len adam kendisini bir haylı müd- det takip ettikten sonra madama yaklaştı ve hürmetkârane bir tavır- İn şapkasını çıkararak: — Madam, diye sordu, hududun öte tarafmdan buraya gelen ve mü- lâzim Prassek'i arayan hanım siz misiniz? Kadın bir müddet tereddüt ettik ten sonra kararını vermiş gibi: — Evet, dedi, neden sordunuz? — Çünkü madam şayet siz o ha- nımsanız sizi mülâkat (o mevkiine bendeniz götüreceğim. Mülâzim €- fendi pek ziyade moşgul bulunu - Milliyet'in tefrikası: 21 Tanıdığım Çasuslar (Meli. Knokaeri'in hatıraları ) Tercüme eden: AHMET CEMALEDDİN yevidi mlâkata kendisi götüre — | yüksek hizmetlerin naçiz bir hedi- vi size takdime e olan sizi bendeniz buluşturaca Bai itibarla hüviyetini Er tedim. Ve birlikte yürürlerken lâkayda- ne sordu: — Nasıl madam, hududu geç - mek için müşkülâta maruz kalma» dınız ya? Şüpheleri tamamile zail olan ma- dam Serveas başını salladı ve güle- rek: öbetç kendisinin nev'i sieleniki bili - yormuş. Mülâzi mefendinin mektu- bunda yazmış olduğu gibi hudut ka rakoluna geleceğimi haber verme - m'ş olmasına rağmeii ismini söyler |. söylemez hududu geçmeme müsad- de ettiler. Si Talihini ar Gy Ancak nöbet değiştirir ken nöbetten çıkan zabit yerine ge- len arkadaşına bu hususu bildirme- Yi unutmuş olacak. Her ne ise ma- dam, bu hususun bu kadar ehemrni yeti yok; zira şimdi artık hududu geçmiş bulunuyorsunuz. Kadın tamamile mutmain ve müs terihti. Biraz durduktan sonra ka- vuşacağı paraların hayalile olsa ge rek gözleri parlıyor;-neşeli neşeli yürüyordu. Nihayet sakin ve hüc- ra bir binaya vardılar. Ana cadde- den bir haylı geride bulunan bu bi- manın etrafını büyük bir bahçe çer- çeveliyordu. Memur kapıyı çaldı ve kapı derhal açıldı. Memur önünü i- likliyerek bir ödânin kapısını vur- du. içeriden tiz perdeden akseden “gel!..., emri üzerine memur önde kadın arkada içeriye girdiler. Oda- da üzeri evrakla dolu bir masanm başında arkasında Alman zabiti ü niforması bulunan bir adam otur - muş çalışıyordu. Madam Serveas'ı getirmiş olan memur bu zabitin kar şısında hürmetle eğilerek: am Serveas geldi efen - dim! dedi. Zabit tetkik etmekte olduğu ekin üzerinden başımı kakırdı ve Er le sie nerede? Şayet kendisi gelmedi ise makbuzda zevcinizin de imzası bu- lunması lâzım geldiğinden beyhu- de zahmet ettiniz, demektir. Madam Serveas hayalile avun- duğu paranın böyle birden bire ele geçmiyeceğini görünce fena halde bozuldu. Maamafih zabit iyi bir a- dama benziyordu. Aç gözlü kadı nın şu sözlerle imdadına yetişti — Maamafih bakalım belki kolayını buluruz. Meselâ zevcinize bir mektup yazarak kendisini çağır mış olsanız kendisi öğleden sonra beşe kadar buraya ferah ferah ye- tişebilir. Dairemiz beşte kapandı - ğmdan kendisinin tabii beşten ev- vel gelmiş olması lâzım. Ne yapar- sınız madam, resmi işler bunlar... . Mak&uzda gerek sizin, gerekse zev cinizin imzası bulunmak icap edi- yor. Karargâh böyle karar yermiş. Askeriz, aldığımız emre tabii itaat ğe çekinir. -—— Belçikalı olsun madam ne za- rarı yar. Burası elyevm Alman or- duları işgali altında. hâkim olan bizleriz; deği | ŞA AAMAMMNMNNNMMMMNMANMŞMNNN Sualin metni : — “Şeker Kmayesi sebebile ha: Binin pönrük varidatından göy- Baftiği miktara mukabil aldığı ye: sim azdır, bız resim daha arlırıla” bilir, deniyor. Haz'nenin kaybet tiği varidat israf olunuyor veya haksız yere sanayi köri olarak has. susi oz ahi mi deniyor. mu ? Ne dereceye kadar? Yür rllir 2 10 Cevabı : “ — Yeni bir sanayiin enmlenmasile hazinenin gümrük varidatmdın kay- bettiği yolundaki şikâyetler yeni değil dir. Takriben yöz sene evvel Almanya- da gümrük ittihadı, Avusturyada da pancar şekeri sanayii genişlemeğe baş- mesinden müştereken aye şi arz rareiğemanilm am düşünenler galip gehelerdi, milli rtüzat âleminde mühim bir amil olarak inkişaf RE nayiinin mevcudiyeti dolayisile istiğlük vesimlerile beraber diğer yüksek meb- lağlar da devlet hazinesine girmektedir. Bu da fabrikaların ciheti mülkiyet. lerinden anlaşılır. Eskişehir, Uşak ve Turhal'da ki şeker fabrikaları bankala. ra aittir. Bu bankalar ya Hükümet ban- kaları veya Hükümetçe himaye olunan milli bankalardır. Alpullu fabrikasmın hisse ekseriyeti de ayni vaziyettedir, yal- nız bumun 7. 20 si kususü eşhas elinde- dir. Bunun haricinde şeker sanayiinde hususi sermaye yaktur. Hisselerin yukarıda izah olunan şe- kilde taksimi milli İdisat noktasından şükranla karşılanmalıdır. Çünki bu su- retle sanayi hususi teşebbüs kuvvetim den istifade ettiği gibi, işin Obeyeti u- mumiyesinin kontrolu da devlet ve mil- let elinde bulunmaktadır. Eğer günün birinde bu hisselerin bususi ellerde bu- Yanması can sdocı bir vaziyet aldı; hissedilirse bunları piyasadan satın s)- mak suretile bu mahzuru bertaraf et- mek mümkündür. Yalnız hislerden alınan varidat şe- ker sanayiinin temia, ettiği | faideler.n hiç bir zaman sonuncusu değildir. er fabrikalarınca Demi gi sarfiyatı (Zonguldak kömürü ve Liny: 2 ve hariçten ithal olunan işletme malze dn mem len in istifedeler (ziraat ve hayvan kültü. rünün yükselmesi, kerestenin sandık o larak kıymetlendirilmesi ve ilâh... dahi devlet hazinesinin aktif varidatı meya- sında bulunmaktadır. Şayanı kayrttırki buhran dolayısile umumiyetle köylü den alnan vergiler bakayası yüksektir. Buna mukabil pancar | çiftçilerinin ba- kayası ya pek az, veya hiç yok gibidir. Bundan başka pancar çiftçisinin borç- larından kurtulması, hükümeti bunlara kredi temiminden ve buğday yerine pan- car ekildiğine nazaran, buğday için hi- maye masrafından variste kılmaktadır. Şeker fabrikaları ve şeker sanayiimiz Mütehassıs kendisine sorulan suale ne cevap verdi? di ehemmiyeti olan vazifelerin icrası i- sin İâzmmgelen vesait toplanmış oluyor. Şeker sanayii olmasa idi bunlar için i- cap eden sermayeyi başlı yerlerden te- darik © etmek icap edecek. o Bundan başın pancar ziraan dolayasile köylü re- fahının artmesi, nüfusun çoğalması ü- zerimle müzsajı tesirler yapabileceğine i- şöret etmek mümkündür. Nihayet bir harp vukuunda şekerin el altında bulun ması da mühim bir mesele olduğunu nazarı dikkate almak lâzımdır. Memlelist sanayiinin canlanması do- layısile gümrük £ varidatının azalhası pi olduğu kadar yl kabili içtinap bir haklir; bu-hal ister şeker sanayiine de, ister herhangi iktisadi bir sahada ay- nen varittir. Şekerden doğrudan doğru- Ya istihsal edilen varidatın tezyidi ile ne dereceye kadar bir tevazün temin edile- bileceği 5 numaralı vualin cevabında lâ- yikile izah edilmiştir. Hükümetin, şeker sanayii dolayısile temin ettiği iktisadi ve mali istifadeleri bu sanayiden başka yollarla | temin et- mek istemiş leeyd, çek: dike yüksek fedakirliklara kati mecburiyetin- Bu, güzel bir iş teşkilâtenm eseridir. Tabiirdir ki şeker sanayünden o memle- ketin istifadesi namma halk kütlesinin fedakârlık yapması kizemder. Fakat bu fedakörlde ne kadar yerimde idi ise şe- ker sanayiinin yölon alâkadarlarının sar fettikleri gayret ve para da ondan aşa- İı değildir.” İspanya ile ticaret Türkofisten : Ispanya ile münalöt ve 24-5.934 tarihinden itibaren meriyel mevkiine geçen modüse tevfikan ve te diyatın sureti tesviyesine dair olarak im« zalanan uzlaşmada şu hükümler vardır: 1 — Bir Türk ticaret evi ile bir 1s- panyol ticaret evi arasında ticari bir muameleden rsütevellit alacaklar üzerine bususü takas mlm hasıl olursa her iki 2-3.10933 tarihinden evvel ait ok mak üzere bloke kalan paralar başi bir muameleye tâbi | olmakaızın tahsil olunur. (Madde 6.) , —e—— Hilâliahmer haftası yarın bitiyor Mayısın 23 ünde başlıyan Hilâ- Hiahmer haftası, yarm bitecektir. 'Hilâliahmer şubelerinde aza kaydma dün de desr.m edilmiş, bi semtlerde müsamereler ve konferanslar veril miştir, Tıp encümeninde toplantı Türkiye Tıp Encümeninden : Encümen hey'eti umümiyesi mayısin otuzuncu çarşamba günü saat “1830 da Etikka odası slamanda sağlanacak iza takin talim ollecek vak'ağ lar üzerine konuşulduktan sonra Osman mütevellit Kemal Hüseyin Bey, Tüberküloz basil- lemisi ve Levinstein usulile basil tahar- üzerine tebligatta. bulunacaktır. Iç madan enne baribilierln kirikte müşi terek yemek yiyeceklerdir. İlmi toplantıya arzu eden hekimler haylı işler daha göreceğimizden kendisine yazacağınız pusulada bu cihetleri iyice izah edersiniz. Arzet miş olduğum (gibi mevzuubahis i meblâğı her ikinizin imzasını al - dıktan sonra tediye edebilirim.Baş ka türlüsü elimden gelmez. Bina- enaleyh kendisini gelmeğe ikna e- deceğinizi tahmin ediyo - Yum. Bu suretle | sizde beyhude yere zahmet etmiş olmazsınız. Ma- dam Serveas kılıbık kocasma gel- mesine dair kuvvetli ( bir mektup yazdı ve bir an evvel gönderilmesi ricasile zabite verdi. Zabit te eğile- rek: — Başüstüne madam, burada intizar edebilirsiniz. memura bakarak emretti: — Madama kahve ve pasta ge- tiriniz. Yolculuk dolayısile belki acıkmışlardır. Zannederim emir - ber neferim bunları soğumasın di- ye sobanm üzerinde birakmıştı. Ma damın mektubu da hemen gönde- rilsin. Şimdi madam, muhterem zevcinizin vüruduna intizaren bu- rada rahat rahat oturabilirsiniz. Nasıl Flushing kasabasından mem» dedi, siz Ve cimle beraber bir müddet sonra A“ msterdam'da yerleşmek istiyoruz. — Haklısınız madam. Bugün si Ze ve zi ize teslim edeceğimiz maddi mükâfat gibi bir iki mükâ- fat daha kazanacak olursanı? Amsterdam gibi büyük bir şehird€ yerleşmeniz kolaylaşmış olur.. Ve biraz durduktan sonra düşün eli bir tavırla ilâve etti: 4 — Aptal Belçikalılarm firarileri kaçırmak ve düşmana haberler ye" tştirmek için kullandıkları dikenli tellere giden yolu haber vermekle doğrusu bize büyük bir hizmet ef miş oldunuz. Bu yolu nasıl keşfet tiniz? Şimdi artık kadın pastayı yem kahveyi içmişti ve çok müsteriht Kendisini hakiki bir Alman karşısında farzederek açıldıkça * çılıyordu: — Bu yolu kocam keşfetti. Ke” disi belçikalı olduğundan rilerile sık sık görüşür. Belçika” dan Holandaya bu gizli mi ederek kaçmış olan bir Be! ii dan öğrenmiş.Bu sırrın ehemmiy* 4 ni takdir ettiğimizden kimseye şey söylemedik ve bu gibi havadi”