za m m kosucularımızdan Semih Atletizm denilen spor, bizde kendisini bir türlü halka veya hal- kı kendisine ısmdıramıyor. Acaba sebebi nedir? Kabahat kulüplerde mi, teşkilâtta mı atlet- lerde mi? Bizde atletizm bahişlerini gaze- te ve mecmualarda, ancak kırk bin de bir kere yapılan atletizm müsa- bakalarının arifesinde veya bu mü- sabakalardan bir gün sonra okuya- bilirsi Kulüpler atletizmle Fransızlarm dedikleri gibi ancak ve ancak (pour la forme) meşgul olurlar. Atletlerimiz, kulüplerde, âdeta ü- vey evlât muamelesi görürler, çok defa en ufak bir himayeye bile mazhar olamazlar . Maalesef söylemek e mecburiye- tindeyiz ki umumiyetle kulüpleri» mizin başında bulunanlar spora şumullü bir şekilde âşık kimse de- gildirler. Bunların hemen ekserisi yalnız ve yalnız futbolü spor sayar- İar, bunun için de kulüplerden bir çoğunda da esaslı spor olarak yal- nız futbol oynanır. Öyle kulüpler ve idareciler bili yoruz ki futbol timinde bir oyun- cuyu tutabilmek için avuç dolusu para fedakârlığına katlanırlar, Di- ğer taraftan bir atlete kısa bir pan- > vermekten bile âciz görünür- Sopru bu şekilde, yani yalnız futbol olarak Ml kulüp idare- En iyi sürat çilerinden atletizmin £ beklediği faydayı ummak beyhudedir. Spor teşkilâtı erkânı, spor koru- Yucuları kulüpleri gezerlerken bu (Başı 1 inei aahifede) yu azimet olarak alacağız. iüfusun artmasına ve azalmasına dair olan haberleri dikkatle tetkik etmek icap eder. Son senelerde ba zı memleketlerde nüfus hareketle - rinin büsbütün azaldığına şahit o- luyoruz. Nüfusun azalması veya artması, bütün memleketlerde ayni şekil de değildir. Bazı memleketlerde nüfus fazla azalıyor, bazılarında ise artıyor, Doğumları artmayan memleket lerin vaziyetlerini tesbit için nüfus Ja beraber siyasi ve iktısadi mese- leleri de tetkik ediyorlar ve nüfu - sun azalmasını, iktısadi ve gi; vaziyetin sağlam olmamasında bu Juyorlar. ö Fakat tatbikatta, muhtelif e lstlerde, muhtelif ırklarda, muh - telif tesbitler yapılmıştır. Bugün - kü nüfus melesini anlatabilmek £. çin tarihe ve eski zamanlara bak - mak icap eder. “ Eski zamanlarda nüfas Eski zamanlarda rakama istinat ti istatistikler azdı. Be ğ etkikattan © İl üncü asırda ise azalmağa bat adiğımı anlayabiliyoruz. ikiden nüfusun azalmasına *© - yük barpler, kıtlıklar, hasta - VE sair tarihlerde dahi, ri ve siyasi nok iyordu. O devirle- adamları nüfusun azalma * çok korkarlardı. Meşhur mu - sid, Monteskiyo, nüfus azalması böy ar “*© dünyanın boşalacağını ve ilâ” « döneceğini yazmıştı. Yüz, Yazdı; seshur iktısatçılardan Mal ki tmaş” şKitapta, nüfusun fevka e : Üniversite konferansları: Artması çil izhar ei ere karsı endişeleri Kollej müsabakaları Memleketimizde atletizmi sevdirmek için cezri çar eler lâzımdır noktaları görseler, bu cihetlere e- hemmiyet verseler ne iyi olur. Memleketimizde atletizmi nın çaresi nedir? & Kanaatimizce almacak tedbirler cezri olmalıdır, meselâ kulüpleri muayyen bir nis- pette atletizm yapmağa mecbur et- menin yollarımı bulmalı, futbolde olduğu kadar atletizmde parlayan kulüpleri ve idarecilerini hoş gör- memelidir. , Şurası muhakkaktır ki eğer ida- | reciler futbol kadar değilse de raz atletizme ehemmiyet verirler- se işler yarı yarıya düzelmiş olur. Bize bu yazıları yazdıran bugün bahsedeceğimiz Kollej müsabaka. larr olmuştur. Kollej müsabaları dört seneden beri muntazaman yapılmaktadır. Bu müsabakaları tertip eden he- yet şimdiye kadar memleket atle- tizminde görülmemiş bir intizam En iyi yüksek atlayıcımız Haydar ve takip fikrile dört senedir bu mü. sabakaları yaptırıyor. Bu scne de beşincisi yapılacak. Kollej müsabakaları hemen he- men İstanbulun her sene tekrar e dilen en muntazam spor bayramı- dır. Seçmeleri (18) Mayısta Bebek | te Kollej sahasmda. olacak ve fi- nalleri ise bir Haziranda yapıla- caktır. | Şehrimizde maruf Türk, ecrebi federe gayri federe bütün atletlere açık olan Kollej müsabalarma bu sene Yunan, Bulganr, Romen at- etlerinin de davet edileceğini ha- ber aldık. Bugünlerde bu Kollej müsabaka larından daha esaslı surette bahse- deceğiz. Âdil GİRAY Halbülü ne Monteski tüh endişelerinde hali a iç Mal boşalmaaslı değillerdi. Ne yanm insanlarla dol lamazdı. İktisadiyat ink nüfus ta tabii olarak artış TAL, Kapitalizm hâkim olmağa başla - yınca, nüfus ta artmakta devam etti. 19 uncu asırdaki nüfus faaliyetleri” ni tetkik edelim : 1800 - 1900 senelerinde Avrupa nüfusu 190 milyondan 400 milyona” | çıktı. Harbi wmuminin £ başında ise, | 460 milyonluk bir kütle teşkil ediyor du. Avrupa nüfusunun harbi umumi - milyon nüfus varken 1914 te nüfus mikdarı 100 milyonu bulmuştur. Avrupa nüfusunun tezavüdüne *6- bep ise doğumun çokluğu değil, ölüm vukuatının azalma zamanki iktisadi bara alırsak, görülür ki nayi sahasında yükselmekle beraber ir, - len “daha sağlamdır li şehirliden fazla yaşar der - le kilim hayatı m tibarile köylüden pek aşağı kal madığı istatistikler göstermiştir. Şehirli ve köylü Vakıa, şehirde yaşama müddeti vak tile köylerden daha azdı. Halbuki ni yaşama tarzları ve den dolayı şimdi şeki YAŞIYOR. ANİ e Tütişar eden“ Akan istatlar iklerine nazaran Alman nüfus vazi. gülen yone edeli a, re Almanyada nüfus. üçte biri kri ii. 1833 te ise nüfusun üçe iye ri olmuştur. ve ir ük şehirlerde yüzde bep ap le, 1933 te nüfusun yüzde © â . . burunu şebirliler tetkil ediyor. yetini ili ven azdır. Bunun adedini arttırma- | | ket Me Yüz metreyi altmış beş saniyede | yedi yaşındadır yüzen kız on | Yüz metre serbest yüzmede kendisine ait dünya rekorunu, ge- niyeye yani altmış beş saniyeye in- direçek kıran genç Holândalı kızın dir. Bu derecenin bir “âciz kadın,, torafından yapılışına hayrette ka- lınır; Fevkalâde vasıflarm yardı. dımı hesaba katılmakla beraber, insan kendi kendisine bu derece- nin neden ileri geldiğini sorar?.. İrade kuvveti Antreneman u- sulü mü? Hususi bir rejim netice- si mi? Willy Den Ouden'i, babasının malı olan zarif ve ültra - modern kahvede ziyaret ettik. Eğer kendi- sini evvelden tanımamış olsaydık, kızaran bu mahcup genç kızm bü. tün bir mem'ekötin zaferi, yüzme hükümdarlığını müthiş rakibi A- merikalı Hölöne Madison'un elin- den almağa muvaffak olan ve bu- | nunla da kalmıyacağı anlaşılan ballar pereştişkârı olduğunu an Ismak bizim için güç olurdu. Evvelâ “matbuata Obeyanata, yen yanaşmak bile istemedi. Ne söyliyebilirim? Konuşması rı sevmem. Elimden geldiği kadar | çalışıyorum..,, | Maamafih kendisine refakat et- memize müsait davrandı, Zira tam o sırada biaman bir astrenemanm icabatma uymak için kulübünün yüzme havuzuna gidiyordu. Ora» da, on kadar resi çektiğimiz. güç işini bitirdikten sonra, nihayet bir kaç kelime konuşmağa muvaf- fak olduk. | “Bu meşhur rekoru kırmak için | sıkıntı çektiniz mi? — Bilâkis, her şey yolunda gitti. Bu havuzu, biliyorsunuz, bana ya- bancı değildir.. Üç kere 33 metre mesafenin benim için ideal bir tak- simidir. — Böyle bir müvaffakıyet hesap ediyor midiniz? Omuzlarını silkti ve cevap ver- istemedi. Bunun üzerine arka- de beş nisbetinde nüfus varken son za- manlarda köylerdeki nüfus nisbeti yüz- de (20) dir. Bu müddet zarfında ölüm nisbetle- ri yüzde 27 den (yüzde 11) € düşmüş” tür. Yani ölüm vukuatı azalmıştır. Ummu miyetle denilebilir ki ölüm nisbetleri, yalnız Almanyada değil, garbın hemen, bütün memleketlerinde azalnıştır. Hastalıklar azalmıştır. ;,, Sanayi memleketlerindeki ölümle » rin azalmasını tetkik ederken şiddetini de söylüyelim » ski sanayi memleketlerinde ölü, vukuatı daha azdır. Meselâ, İagilyez de ölümleri Almanyadan daha ervel © zaltmak çareleri bulunmuştur. Demek ki bir tarafta sanayileşme ve şehirleşme hareketi, diğer tarafta ölün vakaların azalması var: Bunu izah edelim: Memleketler me- deniyete doğru gittikçe, medeniyete en- Eel olan anasini ortadan kaldırırlar. Ka pitalizm ölümün azaltılması ve yaşıma müddetlerinin çoğaltılması içim Ba tedbirler aldı. ki; öö , Kapitalizm, ölüme karşı durmak i- gin bilhassa tıp âleminin ve bifzıssıhha- mn inkişafında saik oldu. le uv. eti şehirlerde bi - - ize şehirlerde bilhassa ken. « Uğraşılan hastalıklardan bahsede - Bim: ve kolera gibi hastalıklar, son zamanlarda çok azalmıştır. Kara ve ba, Avrupa nüfusunda müthiş tahribat yapıyordu. Kolera, A: bir sene içinde 150 bin nüfusun ölümüne sebep olmuştu. Basin bu hastalıklardan eser kal - Lr ibi difteri, verem, tifo gil talıklar da azalmıştır. SİM hee, © “Çocuk ölümleri Mücadelenin en muvaffak olduğu saha, çocuk vefiyatıdır. Vaktile Ame - şhur sporcular gen 28 martta, bir dakika beş sa. | yaşı, ancak on yedi baharın içinde- | yalnız bir mülâkat talebinde bile | daşları, antreneman esnasında bir gok defalar 100 metreyi bır dakika 5 saniye 1/5 de ve bir dakika 5 sa- niye 2/5 te aldığını ve bu derecele- ri çok gizli tuttuk! ı söylediler. Kulübü onun, kendisine ait bun- dan evvelki bir dakika altı sani- sek sesle (o söyleyemiyordu. Belki de batıl itikat korkusile ... “Ya şimdi? Bize yeni sürprizler hazırlıyor musunuz? Enerji ile başını salladı, sonra — ah kadın mantıkı — üç yüz met Biraz da şaka Akşam yemeğini biraz fazla mı kaçırdım, ne oldu, bilmem?.. Gece sabaha kadar bir takım garip ga- rip rüyalar gördüm. Hayırdır İnşallah... Bakın, bunlardan bir tanesini anlatayım: Okmeydanı gibi geniş bir yer.. Sanki muazzam bir spor sahası... | Kısa boylu, kızıl saçlı bir adam | geliyor. Bu meydanda bir ateş ya- kıyor. Biraz sonra tıknazca bir zat peyda oluyor ve bu ateşin üzerine bir sacayağı yerleştiriyor. Bu sacayağın her ayağında iki- şer harf yazılı... Dikkat ediyorum: ötekinde F.H, üçüncüsü M. harfleri... Bunlar ne ola acap?, İ.M: İnhisar Müdürl ri Milli... İtimadı Milli. ve kimbi- lir belki de İstanbul Mıntakası.. F.H: Fas Hükümeti... Fen He- yeti... Fransz Hastanesi.. ve kimbi- Jir belki de Futbol Heyeti... U.M: Umum Müdürlük... Uya - İ nış Matbaası... Uçuş Meydanı.. ve kimbilir belki de Umumi Merkez.. sonra görüyorum ki bu sa - cayağın üstüne kocaman bir kazan diğini,, hissederse bunun ne demek olduğu malümdur. Antrenemanma nezaret eden ve ayni zamanda kulübün reisi bulu- nan kadın, muhterem Madam Van Wuckhuisen daha ihtiyatlıdır. “Bu kadar gürültüye ne | var? diyor. Küçük Wily iyi yüzü yor, bu kadar. Fevkalâde bir ira. de kuvvetine sahiptir, bu kuvvet, eminiz, onu daha başka muvaffa- kıyetlere götürecek.,, Willy Den Ouden, mayosunu sade beyaz bir elbise ile değiştir- “miş olarak sıhhat ve kuvvetinin bü- tün parlaklığı içinde avdet edi- yor. Bisikletinin yanında bizde bisik.| letle güneşli sokaklardan geçe- | | rek evine kadar tekrar refakat edi. yoruz. Burada, bahçede olsun, çal- mağa EN tutulduğu piyano- sununn önünde ol ,. şampiyon genç kız yerini, sevdiği kedi yav- rusu yannda olduğu halde mah- cup, mütevazi ve terbiyeli hanım kıza terkediyor. Bu hanım kız, | gençlik heyecanları içinde, çok maruf bir sinema jön prömiyesinin varma iğnelenmiş bir odasının resmini bize göste, Bu Jön prömiyenin ismi mi?.. Haydi canım, biz sir saklamasını biliriz!.. Hiç kimse büyük şampi- re rekorunun bilhassa kendisini cez betiğini gülerek itiraf etti.. Ve bu harikulâde çocuk kendisini bir dün ya rekoru tarafından “cezbedildi- Artık şehirli de köylü kadar fazla y rupa memleketlerinde, şimali Amerika- da emzikki çocuklardan ölenlerin adedi, garp memleketlerine nazaran beş mis - Hi fazladır. Bundan anlaşılıyor ki sanayi arttık- ça ve medeniyet ilerledikçe çocuk ö - İmleri de azalmaktadır. Yeni doğan çocukların ölüm nisbe- ti azalınca vaziyet şöyle bir hal aldı. Vaktile ölümlerin fazlalığından Alman- yada zayıf doğan çocuklarm ancak 36 yaşına kadar yaşayabilecekleri zannedi- Birdi, Yapılan son tetkikata mazaran bu zayıf çocuklar, şimdi 56 yaşına kadar yaşayabilr ektedirler. — İstatistiklerden 1870 senesinde 30 yaşında olan bir Al manm 1926 senesindeki A azar ran yedi sene daha az yaşadığı metice- Doğum ve ölüm Doğumlarla ölümler arasında şüphe siz ki münasebet vardır. Doğumlar ar- iyileşmiş zanmedilir. F lüm ihtimali fazla olmasını düşünerek, bir çok kimseler, az çocuk yapmağı, ya» hut hiç yapmamağı tercih ederler. Nüfusta bereketliliğin arttığını bir çehre kösterir. Azlığı iddi bir nüfusun, her hangi bir sebeple fazlalaş- ağı ve arıtığından korkulan üfunun bir denbire eksildiği de görülmüştür. Esasen her hangi Bir memJeket işin nüfusunun azala azala o memleketin im kirazıni mucip olaçağı hiç bir zaman id- Doğumlarının azalması hâdisesine | ösçen asrın sonlarında rastlıyoruz. Har- 4bi umumide ölüm misbetleri bir kat da- ha çoğalıp doğum, müthiş surette azal- dr. rikada çocuk ölümleri yüzde 20 — 30 derecesini buluricen şimdi nisbe- ti (yüzde 10) w geçmemekter Fakat nüfus meselesini yalnız tarihi rtalarında köyde yüz“ mukayeselerle değil, bugüne ait muka- yeselerle a Meselâ, şarki Ar gile yi me Gerek vasati doğum ve gerek vasati ölüm nisbeti, doğum ve ölümlerin ma- hiyeti hakkında kat'i bir fikir vermez. Biz gene Almanyayi ele alalım. Orada (1910) gan 2 milyondu. Halbuki b yon — ve kız Willy Den Ouden'in “gizli ateş,,i kim olduğu. nu bizden öğrenemez. Fransızcadan: |, RONA aşıyor azalarak bir milyona düşmüştür. Almanyada buna rağmen bir doğum ği oluyoruz. Fakat bu, nü- fusun eskisinden fazla artması demek değildir. Bilükis orada eskisine nisbe - ten nüfus azalmaktadır. İ | İ doğru meyletmelerile, çocuk do - Hemiemanamıldığıni BAfsena da bin: dan müteessir olduğunu söylemiş, do- umlar hunlkında ilel bir mu » kayese yapmak imkânsızlığından bah - sederek, muhtelif milletlerin nüfusla fındaki artma miktarları izah etmi Fransız, İngiliz, Alman milletlerinin nü fus vaziyetleri arasmda mukayesöler yürütmüş, — İtalyanm gittikçe artan ü“ liğe luk (doğurganlık) noktasından ileri gittiklerini, Japonyada son altmış 3€- yanın nüfus kesafetinim A! talyaya nazaran üç müsli fazla nu, (1950) senesinde,“Japon nüfusu” mun on milyon daba artması çok muh- temel bulunduğunu, artan nüfusu ön- lemek için 1 — Hicret imkânları art » ması, 2 — Ziraati teksif ve sathi kıl mak usulü, 3 — 4 — İktisaden ve siya selen bir genişleme, askeri mahiyette bir işleme gibi düşündü, genişi ye çareler « iğünü i #uslu şehir ve kasabalara mahsus Aman akşamları çok yemeyin yerleştirilmiş... Kazanm üstünde beyaz boya ile yazılı | bir kelime var amma bu kelimenin bir kısmı kazanın arka tarafımda kaldığı içn ne olduğu anlaşılamıyor.. Bu yarım kelimenin ancak bir kısmı görüle- biliyor: İplin... İplin de ne demek?.. Kazanın etrafında bir çok kimse ler var amma en çok bir kaç kişi göze çarpıyor. Bunlardan ateşi yakan kısa boy- lu zat okkaya verilmiş mecmualar- dan alıp alıp kazanın altına atıyor ve ateşi alavlendiriyor. Tıknaz boylu zat elinde bir ma- gafon mütemadiyen bağırıyor: di- siplin, disiplin, disiplin... Ha! Ka. zanın üstündeki yarısı okunan yazı da (disiplin) olacak lar. Uzunca birisi de elinde bo- ru gibi ilmüş bir gazete ie ka- zanı karıştırıyor. Hepsinden kısa boylu birisi de arasıra kazanı önüne yerleştirdiği kahve iskemlesinin üstüne çıkarak nasıl kaynadığına bakıyı da yere çömelerek nefesi hepsim- den kuvyetli olduğu için ateşi üf- liyo; Bu hengâme bir müddet devam ediyor... Birde bakıyorum ki kazanm al.” tındaki ateş hafiflemiş, uzun boy- lu zatın elinde kazanı karıştıra cak bir şey kalmamış, tıknaz zat bağırmıyor, en kısa boylusu ise meydanda hiç yok... Allah, Allah, ne oldu acaba-?- Kazanm etrafındaki ka'abalık- tan gelişi güzel birisini bir kena- ra çektim ve sordum:, — Ne oldu be yahu!... — Ateş söndü... Okkaya verile cek mecmua birikirce belki gene tutuştururlar.... Keli felli bir zat geldi, tıknaz zatın elindeki maga- fonu aldı ve “bununla icap ede se, ancak ben bağırabilirim,, dedi. U. zun boylu zatın elindeki kazanı ka rıştırmaya yarayan boru gibi bükül müş gazete suyun hararetinden e- ridi.... — Ya en kısa boylu adam ne ol- du?.., Nasıl kaynıyor bakayım der- ken ayağı kaydı, kazanın içine düş — Çıkardılar mi ul 1? Bir sene omre ee 5 Hayırdır İnşallah. YS Olimpiyat Çala kalem Sadun GALİP Tebliğler Basketbol Hey'etinden £ ç 20.4-1934 cuma günü Galatasaray lo kalinde yapılacak s & İk afra saat Seri Feridun Vas- sn als, . te 9 T m por asaray da 1 Mezbaha yapı Nizamnamesi ANKARA, 18. A.A. — Heyeti vekilec bir mezbaha yapı nizamna- mesi kabul edilmiştir. Buna naza- tan şehir ve kasabalarda yeniden lacak veya varken düzeltile- için şehir ve kasa- nüfusuna göre 2000-10000, 6,000-20.000 26.000-50.000 nü- olmak üzre üç tip mezbeha tespit edilmiş ve örnekleri kabul ( olun- muştur. i Nüfusu 50 binden yukarı olan şehirler, ihtiyaçlarının derecesine göre fenni esaslar dairesinde hu- susi bir tip kabul ederek ( plânı tanzim ettirecekler, tetkik ve tas- dik edilmek üzre sihhat ve içtimai muavenet vekâletine gönderecek- lerdir. Belediyeler bundan sonra yeni- den yi ei yahut tadil e- decekleri mn — KM yapmağa mecburdurlar. Pl hayvan kesimine ve mezbaha temizliğine dair hü- kümler mevcuttur. Almanya, İngiltere, Belçika, İs- viçre, İskandinavyanın nüfus veziyet » lerini tetkik etmiş, bu memleletlerdeki nüfusun gitgide azalma temayüllerini göstereceğimi — söylemiş, ve nüfusun sun'i tedbirlerle çoğaltılmasndan bah - setmiş, ve son söz olarak velodiyetin berer sebep, evlenme çağın ide > yukarıya çıkması ve erken evlen- nelerin azalması olduğunu söyliyerek nüfusun artması için sarfedilen faali - yetlerin, bilhasta bu noktalar etrafında | toplandığını anlatarak konferansını bi- | türmiştir.