j N ; büyük. Bilmem ki içinde ne var. İL 3ARİMİ TEFRİKA:I& (a Nan İttihat ve (BAHAEDDİN ŞAKİR BEYIN BIRAKTIĞI VESİIKALARA GÖRE) Abdülhamidin “ casusları İttihat ve Terakkide Karagöz nasıl oynatılır Hacivata neler söyletilir? Pariste hürriyet ve meşrutiyet i- | gin mücadele eden genç Türklerin | akılları, fikirleri hep vatan kaygu- | su, Abdülhamidin ve istipdat erkâ- 'nınım seyyiatı ve casuslarının icra- atı ile meşguldü. Bundan dolayı a- ralarındaki müzakereler, yazdıkla- Tı yazılar ve Türkler arasma saç- mak istedikleri hürriyet fikirleri için intihap ettikleri mevzular bit. | #abi ayni çerçeve içinde kalırdı. 3 muharrirlerinden birisi gün “Karagöz,, perdesinden istifade ederek Abdülhamit dev- rinde İstanbuldaki o hayatı ve bir genç Türkün İstanbulda ne gibi tehlikelere karşı mücadele ettiği- ni tasvire kalkmıştı. Bu “Karagöz,, muharririnin dün bir mektubunu neşrettiğimiz Refik Nevzat Bey ol- duğunu kuvvetle tahmin ediyo- ruz: Hacivat — Aman Karagöz, böy- le telâşla ne tarafa? Elindeki ki- tap ne kitabı? Sabaha karşı Gala- la cihetinde sana rastgeleceğimi hiç ümit etmiyordum. Yoksa sen de yeni bir memuriyete mi geçtin? Elindeki kitaba da benzemiyor. İsim defteri olmasın, Paristen ne- vakit geldin? Karagöz — Hacivat elimdeki he yet kitabıdır. Eski memuriyetimi bırakmadım. Paristen geleli üç gün oldu. Ya- rm cuma için hem mek- teplilerin Yıldız etrafındaki aske- bulunmak, hem ri nümaj de Tophane ve Umum mek- tepler nazırı i Paşa hazretleri- ni görmek istedim. Hacivat — Karagöz, nasıl heyet kitabı; bizim heyeti vükelânın esa misini havi olan kitap mı? Karagöz — Amma yaptın ha Ha civat! Benim heyeti vükelâ ile ne işim var? Bu kitap fezadan, yıldız | bahsedei laradan r. Hacivat — Karagöz tahsil ede- cek fen bulamadın mı? Yıldızlar- dan ne istersin? Semadaki Dübbü- ekber yıldızlarile Dübbü sagir yık dızlarını öğrenmekle âlim mi ola- caksın? Karagöz — Aman Hacivat me ar ee Sen bendi. ni Pariste mi zannediyorsun? İs- tanbul o kadar hür değil! Hafiye- ler adamı yaka paça ederler, ara- baya bindirince pupa yelken doğ- ru Yıldıza! Orada işin varsa heyet ari cevap ver! wi me Tilya Dübbüek- e ee edi e && Sarayından bahsetme- dini ya! Hem o yıldız gökte değil ki, ondan niçin bahsedeyim? Ma- ağlak ona dil uzatanm dilini ke- serler. Karagöz — Aramada izam edi- yörsun ha! Hacivat — Karagöz, şakayı bir tarafa bırak ta biraz ciddi konu- şalım! Zeki Paşa hazretlerinin ko- naklarında ne yapacaksın? Saba- ha karşı paşa hazretlerin itaciz et- mekte mânâ ne? Karagöz — Sen bilmezsin. O beni çok sever, Eğer vaktim mü- sait olursa, biraz da Hasan Paşayı görmek isterim. Hacivat — Karagöz — Sen ar- şalarla düşüp kalkıyorsun. Sen ön- düşüp kalkacağına, bırak ta onlar kendi kendilerine düşüp kalk sınlar! Karagöz — Hacivat, bilirim sen sır saklayan bir Ağ zını tutar, işittiğini söylemezsin. söyliyeyim: Paristeki aziz arka - daşlarımdan birisi Zeki pasaya ve. rilmek üzere bana bir mektup ver- * di. Mektubun O hacmi de oldukça Hacivat — Aman şu Zeki Pa- tanım mekinbunu ver bakavım. i- çinde bir şey olmasın! (Roçild) vakası Parıste zuhur edeliden beri hazretleri,, bile dim ettiği evrakı haremağaların- dan birisine açtırıyormuş!,, Yarınki tefrikamızın başlığı Darülfünunu kim açtırdı? Paris sefiri gençler Avrupaya kaçmasın .. . diye mı Darül- fünen açılmasını padişaha tek''f etti. hudilerin tebidi Terakki! Karagözle konuşa konuşa Top- hane önüne kadar gelmiştik. He- men şafak sökmeğe (başlamıştı. | Tıbbiye mektebile Harbiye mekte- bi talebesi yıldıza doğru gidiyor- lardı, Karagöz — Hacivat zannede- rim ki o devir bugün sonuna irişe- cektir. Çünkü mekteplilerin gidişi fena (1) iyi niyetle — gitmiyorlar. Esaret, çocukların iliklerine kadar işlemiş. Kimisi esaret pençesinden kurtulmak için, Parise kaçıyor; ki- işlemiş. Kü esaret pençesinden misi de Padişahın istipdadına ni- hayet vermek için intikam ve is- yan silâhma sasılıyor, (1) Hacivat — Haydi, haydi şu mek Sonra (o başma bir belâ gelmesin.,, Mektubu elime aldım, merakımı mucip oldu, zarfın bir köşesini yırt mak üzere iken top sadası gibi bir patlama işittim. Hemen zarfı on fırlattım. Hal ürültüTophane mey danmda atılan topların sadası i- miş. Otuz bire kadar sayabildim. beni karakola götürmek istiyor- lardı. Gitmemek için o derece ça- balamış ki kendime geldiğim za- ifbanede yüz yastığımı sırsıklam bir halde bulmuştum.,, “Karagöz,, piyesi burada biti- yor. Onda bahsedilen hâdise haki- katen vukua gelmiş ve bir cuma sabahı müsellâh Tıbbiye ve Harbi- ye talebesi Yıldız civarında bir nü mayiş yaparak kânunusaninin ia- desini ve meşrutiyet idaresinin tek rar tesisini istemişlerdi. Bu nüma- işin bittabi hiç bir netice verme- iğini ve bir gencin nefyine ve hapsine sebep olduğunu yazma- ğa hacet yoktur. Hacivatın Top- hane meydanından atıldığını işitti- ği toplar sözde mekteplilerin nü- mayişi üzerine tebeddülü saltanat vukua geldiğini ve bu münasebet- le 101 pare top atılmakta olduğu na delâlet edecekti! — Bitmedi — (1) Kragözün bu sözleri o tarih #e mekteplilerin Abdülhamide kar ge Yıldız sarayı etrafında yapmış oldukları büyük bir nümayişten i- leri geliyordu. Asyada karışıklıklar KALKUTA, 18. A.A. — Röter ajansı muhabirinin Kalimpong'da topladığı malümat, Tibet hüküme- tinin ordusu azaltacağına dair o- lan haberleri teyit etmemişti Şarki Tibet'de kâin ve ahalisi- nin haşarılığı ile müştehir Ham e | yaletine doğru kuvvet sevkedil - miştir. Burada bazı müşkilât çık - masından korkulmaktadır. Lamalarla, hükümetin lâyik a- zası arasında post kavgası şiddet- ka) CNEBİi “ “Temps,, den Son gelen “Temps” gazetesi baş - makaiesinde National - Soscializme'in bir plânçosunu yapmaktadır. Bu ga- Zete propaganda nazırı M. Goebbels National - Socialisme'in mevkü ik tidara gelmesi, İtalyada Faşizmin vü- cut bulması kader derin ve siyasi bir ihtilâl ehemmiyetini haizdir. Fakat National - Socialisme'in maruz kaldı- ğı tehlike şudur: Hitler nadir bir maharetle, hâd bir tehlike arzeden siyasi, iktisadi ve iç- i özel tatörlüğü meydana ii leri, ve hattâ safdilâne bir surette ken di arzularının tahakkuku için Hitlerin mevkü iktidara gelmesini isteyenleri bile ortadan kaldırmıştı “memleketler” ayrılığını e Almanyanın ittihadını temin etmiştir. Ve nihayet, muahedelerle vücude ge irilmiş olan Avrupa nizamına karşı meydan okuyan harici bir siyaset ta- kip ederek milli gururu okşamıştır. Temps bundan sonra Avrupada ya muhtelif mesaiyi ve ezcümle ya meselesini mevzuu bahsetmek ve bunun başka devirlere ait bir dokterin olduğunu söylemek. tedir. Meharrir mahalenin sonunda bu- günkü Almanya halkında iki bir fi - hir edinmek için Reiehsbanhin mua - melâtına daha iyi bakmak gel- diğini, çünkü Almanyanın bütün ma- liyesinin burada bulunduğunu ve tek | nisyenlerin bunun hiç te yolunda ol - madığını sövlediklerini bildirmekie - dir. HARİCİ Refah Bütçesi Sir Osten Chamberlain'in beyanatı İngiltere dünyanın birinci ihracatçı- iları arasındaki mevkiini tekrar aldı MİLLİYET E H BE 19 NISAN 1934 ABERLER LONDRA, 18. A.A. — Maliye bazırı Sir Çemberlayn , gazetele- rin “Refah bütçesi” diye tavsif et- tikleri yeni sene bülçesini kamarasına vermiştir. Maliye nazırı iptidai maddelerin hafif bir nisbette yükselmesi, kısa ye uzun vadeli kraz'ar faizleri- avam nin tenzili, isthsalâtın artması ve | hesabatın muvazenesnin temini sa- yesinde iktisadi vaziyetteki söelâhı kaydetmiş ve demiştir ki “ — Mali ve iktisadi düzenin se- bebi, İngiliz müstahsili lehine da- bili piyasanın genişlemesi ve buna muvazi olarak İngiliz ihrac-'ının inkişaf etmesidir. Dünyanm birin- <i ihracatçıları arasmdaki yerimi- zi tokrar aldık. Bu düzen saye- sinde, geçen bütçedeki 32 milyon açık yerine, Amerikaya harp borç- ları için timsali bir tediyeden ve 1933 - 1934 bütçesinde konmamış bile olan amortismanı (için sekiz milyon kullandıktan sonra 30-4. 1934 de 31 milyon bir bütçe fazla- lığı elde ettik. Bu fazlalık, gümrük resimlerin. de, irat vergisinde ve varidat faz- Jasından ve işlerin açılması yüzün- M. Muşanof Londradaki temaslarından çok memnun dönüyor LONDRA, 18, A.A. — Hareke- tnden evvel, Bulgar başvekili M Muşanof, kendisile mülâkat eden Reuter ajansı muhabirine vaki o- lan beyanatında, kendisiyle rüfe- kasının Londradaki (o mesailerini herkes için memnuniyete şayan bir surette bitirdiklerini söylemiştir. M. Muşanof ile kâtibi Berlin'e gitmekte, heyetin diğer azası ise, Paris tarikile doğruca Sofyaya av- det etmektedirler. Bulgar eshami hamillerile müzakerata Paris'te de- vam edilecektir. 5 SOFYA, 18 (Milliyet) — Lon- dradan bildiriliyor: Bulgar baş - vekili M. Muşanof Londrada ilk defa hariciye nazırı Sir John Si - mon'u ziyaret etmiştir. lâkatta bilhassa Balkan ait meselelere de tzmas Silâhsızlanma meselesinde Fransız noktai nazarı LONDRA, 18. A.A. — Havas ajansı muhabirinden : Fransanın silâhlanma meselesi hakkındaki noktai nazarını bil ren nota, bu sabah İngiltere harici- ye nezaretince alınmış ve bugün haftalık içtimamı akteyliyen nazır- lar meclisi tarafından derhal tet k'k edilmi; “Mançester,, den Rodostaki karışıklıklara dair bir başmakale meşreden Mançester Guar. diyan gazetesi diyor kiz — Bu karışıklıkları bastırmak için tayyareler ve harp gemileri Seck olun duğu tekzip edilmektedir. Lâkin eğer bu haberin aslı varsa, keyfiyet İtalya nın şimali Afrikada kullandığı metot- lara pek uygundur. İtalya hükümeti, Rodus halkına hükümet komiserlerini kabul ettir Türkle « rin, hemen dört asırlık bir hâkimiyet devresinde ilişememiş oldukları bel - di müessesata tecavüz etmiş ve-bu su retle, kendisinin ister İslav, wter Ti - rol'lu ve ister Trabluslu olsun, başka milletleri idareye henüz muktedir bu lanmadığına yeni bir delil daha gös- termuştir, İtalyanın, Yunanistanla münaseba- b esasan iyi değildir. Yunanistan ise Yaşoslavya ve Türkiye ile Balkan mi sakını imza ederek, vaziyetini değiş » tirmiş bulunuyor. Halya, Yunanistanla münasebetle- rini düzeltmek için acaba böyle, iyi hareket . mi “Berliner,, den Almanyanın silâhsızlanma mesele- si hakkında İngiltereye verdiği ceva- ğ bahseden Berliner Tageb- lati yazetesi bu hususta diyor ki: Almanya hükümeti, Avam kamara- sının talebi üzerine, Britanya hükü - metinin kendisine sorduğu / #üallere çok çabuk cevap vermiştir. Ba sualin İaşlıcüsı bilhassa Almanyanın Harbi- ye bütçesi hakkında bazı malümat &- dinmete matufta, Bu cevap Almanya hükümetinin vaziyeti etrafında çok sa rik malümat olduğunu geölermekte » tir, den işsizlik tazminatmın azalma- sından ileri gelmiştir. Maliye hazrı, bu fazlalığın 1932-1933 senesi açığını kapamal için yapılmış İstikrazın ödenmesi- İ ne tahsis olunacağını söylemiştir. Nazır, meclisin alkışları arasın- da bu sene de bütçeye “Harp borçları için tediyat ve tahsilât” konmadığını bildirmiştir. 1934- 1935 senesi için borçlara tahsis edilen para 224 milyon İngiliz li- rası olacaktır. Dairelerin Omasraf (o bütçesi 461,924,000 İngiliz lirasıdır. Bu suretle umumi masraf yekü- nu 698,124,000 İngiliz lirasmı bul- maktadır. Maliye nazırı, irat vergisi hası- latınım on bir milyon kadar daha artacağını ümitetmektedir. Fakat umumi intizara rağmen bu vergi- nin tenzilini düşünmemektedir. Nazır, bu vergi hasılâtını geçen s6- nenin 229 milyonuna mukabil 240 milyon tahmin etmektedir. Alelâde (o varidat © yekönu 727,200,000 olup, 1934-35 senesi fazla varidatı 29,100,000 İngiliz lirası tahmin edilmektedir. Troçki Sözünü tutmadığından Fransadan da çıkarıldı PARIS, 18. A.A.— Troçki yap. tığı siyasi bitaral vadini tut. madığı için, dahiliye nazırı M. Sa- ronün teklifi üzerine, nazırlar mec- İisi evvelce vermiş olduğu ikame! mezuniyetini geri almıştır. ğ PARİS, 18. A.A. — Reuter ajan. sı muhabirinden : M. Tioçki, İs. panyaya gitmiştir. Neler yapmış PARİS, 18. A.A. — Troçki ika- mete karar vereceği memleketi der hal bildirecektir. Kendisi Fransa- da sırasiyle Boyanda Korsikada, Royat'da ve nihayet Barbizon'da ikamet etmiştir. Tahkikat netice- sinde Troçki'nin beynelmilel ko- münist cefniyetini bir nevi dördün- cü enternasyonal haline ifrağa ça- lıştığı an'aşılmış ve bu da kendisi- nin tebidi hakkındaki kararm ve- rilmesini mucip olmuştur. Kaplan avı KABEROVSK, 18. A.A.— U. zak şark deniz eyaletinde samur, mavı tilk ve kakım avına muvaf- fakıyetle devam edilmektedir. Ge- çen sene bir çok sıncap ve kaplan telef edilmişti. Fakat geçen sene- da vasatı 10-12 itilâf edilmekte iken bu se- yında 20 den fazla rülmüştür, kaplan MATBUATINDA OKUD “Matin,, den bazı işlerde tavassut etmek isteyenin Fran sa Meclisine kadar sirayet etmesinden m boylu gli etmekte ve şun - dığı Meclisi Mebusan isminin altına i - löve için en elan isim “Tavns- sut evi” dir. Çünkü son hâdiseler mil- let vözü kanunlarının bi muta - vazst olduklarını göstermiştir. ephane Lausanne bundan sonra beeiiii menMelf şekillerinden bak setmehte ve birinci şeklinin, memur - hk nasbı için yapılan tavassutlar ol duğunu, ikincisinin adli sahada Dalan dı , üçüncüsünün vergi mükelli ierini kurtarmak için yapıldığını söy - lemektedir. Tavassatan dördüncü şek line gelince, muharrir bunu hiç te gü- zel bulmamakladır. o Çünkü bunlar kumar hulüplerindeki croupiers'ler ve buna mümasil şeyler için yapılan ta - vassutlarder. Muharrir makalesinin sonunda şun ları söylemektedir: $ Yirminci asırdaki Fransız vozii ka 'nunlarının talii gariptir. Kanun yap - mak gibi yüksek bir vazife tahmil et- tikleri halde, şa veya bu iş için koş- Bunlar kendi menfaatleri için döne - cek bır makine vücüde getirdiklerine hanidirler. Çünkü bunun manivelâla - rından biri girdi ağ Fakat her gün bu makinenin dişleri arasına şerellerinden bir parça bırakırlar. Fi “bütün imiz mülekki- 3 ir. 'ransada vazii - iü vakti yoktur. Ta ler. te kadar devam etmiştir. Madam Yevtiç zarif tavırları, müstesna giyinişile Ankara sosye' * tesinin takdir nazarlarını üzerine toplamıştır. Mösyö Yevtiç sıcak bir © dostluk havası içinde devlet erkânunızla görüşmeler yapmıştır. Kor diplomatik erkânı muhterem nazırla görüşmek fırsatını bulmuşlar < dır. Bilhassa İtalyan sefiinin dost memleket nazırile uzun süren mü “ kâlemesi alâka uyandırmıştır. Belgrat elçimiz Haydar Bey ünü misafirl, efine şehir lokantasında bir öğle ziyafeti söredektir. ayle amli Türk - İtalyan ticaret itilâfı 20 nisanda mer'iyete giriyor ANKARA, 18 (Telefonla) — Türkiye - İtalya ticaret itilâfnamesi iş i, ilöfnamenin hükümleri 20 nisanda meriyete girecektir. hilleri gümrüklere bildirilmiştir. İtalya menşe ve mevritli mallardan Türkiyeye hiç bir konlenjana tâbi olmaksızın serbestçe gelebilecek em tea itilâfnameye bağlı (A) listesinde gösterilmiştir. İtilâfın meriyet müddeti 9 ay olarak tesbit edilmiştir. Bu itilâf hükümlerinden ancak Avrupa kıf'asında İtalya namile maruf ülkeden neşet ve huruç eden eşya istifade edebilecektir. İtalya müstemlekelri gibi Eğe denizinde İtalyanın idaresi altında adalardan neşet ve huruç eden eşya bu itilâf hükümlerinden istifade edemiyeceklerdir. Müstemleke ve adalar eşya sı hakkında münhasıran kontenjan rejimi tatbik edeceklerdi. “ aye i : Maliye vekâletinin bir tamimi ANKARA, 18 (Telefonla) — Belediyeler bankası tarafından ve < rilecek teminat mektuplarının Milli bankaların teminat mektupları gi bi kabulünü Maliye vekâlr"i alâkadarlara tamim etmiştir. Karsia tekrar kar başladı KARS, 18. A.A. — 20 günden beri şehrimizden kar kalkmış ve ekim işlerine başlanmıştı. Dünden beri devam eden (şimal rüzgü- riyle karışık yağmur gece hara çevirmiştir. Bütün arazi “ karla örtük müştür, Ziraat işleri durmuştur. Çorumda zelzele ÇORUM, 18, A.A. — Bugün saat 8,55 de şimalden cenuba şid- detlice ve 12,34 de hafifce yer oy- mamıştır. Hasar yoktur. Düzeltme ANKARA, 18 (A.A.) — 16 ni- san tarihinde İstanbulda neşretti- ğimiz T. D. T. Cemiyeti tebliğin- de bir hata olmuştur. “T.D.T. ©. tarama dergisi a- dile dilimizde kullanılan yabancı sözlerin halk ağzında ve kitap - larda bulunan karşılıklarını gös - terir bir kitabın ilk fasikülünü neş retmi Diye devam eden tebliğ İs - tanbula verilirken telgraf maki - neleri i arıza yüzünden “T.D. T. C. tarama reisi adliye dilimiz- de,, diye intişar etmiş ve bu hata hasıl olmuştur, Özür dileriz. Prens Starhenberg Romada ROMA, 18. A.A.— Avusturya Heimvehrenleri reisi Prens o Star- bhenberg Romaya gelmiştir. Bura- da bir kaç gün kalacaktır. “ Jurnal,, den leri fine iye lead lerde infirat le; z di ma gis bahseden Saint rice diyer Sulh en tehlike hüsnü ni yet Yahibi ın iki kısma ayrıl. mış olmalarıdır: Si mar için aralarında toplananlar ve müdafaa va sıtlarını ve ayni zamanda faaliyetktir riyetlerini muhfaza etmek isteyenler, Bu iki unsuru biribirine telif etmek yani leşriki mesaiyi ve kuvyetlerin ma hafazasını biribirine mezcetmek im - in Sul hü temin edebileceğine bütün vezuhi- le gösteren bu devlet adamına müte- İ ürü de debrat'den Youmal de Debat, gazetesi de M. Titüleskonun son seyahatini anlatmak ta , buna ehemmiyeti mahsusa atfet- mektedir.. Bu gazete M. Titulesko'nun durendişliğini takdir eylemekte ve Ti tulesko'nun Fransayı ziyaret etmesile Yayoslav Hariciye nazırı M. Yevtiç'in Ankarayı ziyaret etmesinin ayni za « manın otesadüf eylediğine işaret yap maktad'r. Makalenin sonunda mez - kür gazete bu ziyaretlerin Balkan ini sakının mesut neticelerini takviye et mesi ümidini izhar ediyor. M.Yevtiç geceki suvarede' devlet erkânile görüştü İtalyan sefirinin M. Yevtiçle uzun süren? mükâlemeleri alâka uyandırmıştır ANKARA, 19 (Telefonla — saat sabah 2 ) — Hariciye vekili ve refikaları hanımefendi tarafından güzide misafirler şwefine ve - rilen akşam ziyafetini takip eden süvare bütün ihtişamile geç vak * â i ve tatbik şe * Amerikada zelzele SANTANA, (Kaliforniya), 18. A.A. — Bu sabah saat ondan ğ ra bir zelzele hissedilmiştir. Ki yoktur. Halk telaşa düşerek evle” rinden dışarı uğramışlardır. Berlinde fırtına BERLİN, 18. A.A. — den sıcaklardan sonra geçen get Berlin üzerinde şiddetli bir fırtın8 hüküm sürmüştür... Doların kıymeti LONDRA, 18. A.A. — , kongresi tarafından ittihaz edilip» hariçte dolar kıymetini düşü; gibi tahmin ölunan tedabire M. Rooevelt'in takındığı müt dane tavır üzerine dolarm kıyn derhal sağlamlaşmıştır. 4 Rusya ve Milletler meclisi LONDRA, 18. A.A. — İngiliz kabinesi, Moskova tarafından bir şart koşulmadığı takdirde Sovyet Rusyanm milletler cemiyetine gir mesine hiç bir suretle mı etmiyecektir. Bu esas dahilinde ve Sovyet hü“ kümeti istediği takdirde İngiltere hükömeti Sovyet Rusyanın namzi liğini memnuniyetle milletler miyetine takdim edecektir. M. Titüleskonun Paristeki mesaisi M. Titüleskonun silâhsız- lanma işi etrafında Fransâ ile anlaştığı bildiriliyor PARİS, 18. A.A. — M. Lö dün Elize Sarayında M. Titüle: fine bir öğle ziyafeti vermişti iyafetten sonra M. Titülesko bi saat kadar M. Bartu ile ce arasında Fransa tarafından d li bir surette teşvik edilen nort# münasebalın tekrar tesisi gibi © ğer meseleler hakkında (da itÜ#” hasıl olmuştur.