| Clive Brook | görülmeyen polis filmleri acaba ie Güzel kadınm iki aşkında da ma - | ranlığına atıldığını gösterir, Suzan banyoda Bre ve va iğ Tin kızmı model zanneden bir res- Haftanın Filmleri Elhamra — Bir gönülde iki sev - da. Sevmek' ihtiyacı İpek — Şeytan kız Melek — Yenny Gerharde Saray — Şerlok Holmes Sümer — Suzan banyoda SARAY (İngilizce ) Oynayanlar: Meşhur Conan Doyle'in eserinin kahramanı olan polis hafiyesi Şer lok Holmes'i hep biliriz. İşte ma - ruf ve mükemmel artist Olive Brook'un oynadığı bu film bu po - lis hafiyesinin bir macerasıdır. Polis filmlerinin en büyük kıyme- ti neticesi tahmin edilmemek ol- duğu için burada mevzua dair en ufak bir malümat bile vermemeyi karilerin zevkini bozmamak için lüzumlu gördük. Birkaç zamandır piyasamızda tekrar başlıyacak mı? / (MELEK Jenny Gerhardt Oynayan — Silviya Sidney Bu film bir hissi dramdır ve çok hazindir. Bilhassa Silviya Sidney | in çok güzel sanati filme büyük kuvvet vermiştir. Mevsimin en gü- zel dramlarından bi Mevzuu betbaht ve talisiz bir küs netice aldığını, kendisini seve “öç © kendi sevdiğinin öldüğünü Re ve nihayet hayatın biça - “re hazırladığı betbahtlık ka - SUMER (Eski Artistik) e Yİ ŞL Bir Alman filmi olan bu korde- neşeli ve eğlenceli sahneleri ihti ya etmektedir. Bilhassa Aragona iemindeki maruff şarkı çok güzel unmaktadır. - Bu filmin mevzuu bir milyone - amla olan maceralarıdır. Film ca Ziptir, Japon (Başı 1 inci sahifede) üçüncü kolordu kumandanlığı - giderek kumandan Şükrü Naili ayı ziyaret etmiştir. Bu esnada İapon bahriye zabit namzetlerin - den bir grup başlarmda muzika duğu halde, Dolmabahçe ta- kile ve muntazam yürüyüş halin- de Taksim meydanına gelmiş bu - nuyorlardı. Vis Amiral Matsus - İhita saat 12,30 da Kolordu kuman- hnlığından çıkarak Taksime gel- $ ve merasimi mahsusa ile âbi- ye bir çelenk bırakmıştır. Çe - in etrafı Türk, Tapon milli renk liç slenmişti. Üzerinde her i - on bah; Sümle yazılmıtşı: “Ja- Bahriyesi tarafından.,, Taksim 1 merasim bittikten e Ai ame zl amzetleri av. Öğleden sonra i vini Ali Rıza Bey, Şük,aaali Paşa ve Japon sefiri Asa; i, ine giderek vis Amiralin gişe. i iade etmişlerdir. Gemiden toy İatılmak suretile selâmlanmışlardı., Sevket Cavit Beyin kabrinde Vis Amiral Matsushita Cenapları lün yaverini Japonyada Barr ederek cenazesi $e! e geti. iş laz Şevket Cavit Be- brini ziyarete memur etmiştir. Bu akşam Ankaraya hareket . edilecek Vis Amiral Matsushita Çenapları Atam Japon sefiri ve Asama ve miler il ı ve yük — z & Eg z E 5 €k rütbeli iki aradi ieceklerdir. Vis Ami evel asvekil İsmet Paşa ran e Tevfik Rüstü ve Ebu) vekili Zekâi Boyler tarafı bul edilecekier ve serefine Tevfik srafından kir ziyafet ve - rial cenuapları pszar gü © #vdet edecektir. Make ler Şarlok Holmes |! Miriam Jordan - gemileri geldi “de 200 kişik bir resmi A ee Jenny Gerhaid IPEK Şeytan Kız (C Almanca ) Oynayan; Franziska Gaal Bu film mevsimin en neşeli ve güzel filmlerindendir. Bize Vero - nika ve Paprika filmleri: bu Macar güz, u seferde çok şayanı dikkat bir eser yaratmıştır. Bu film meşhur Frenit Vert yani (Ham meyve) piyesinden alırmış» i | dir, Âbideye çelenk konurken Japon orkestrası Gülhane parkında bazı parçalar çalacaktır. Gemi eskrim e e da bugün Beyoğlu o Hal. lar a ere, bazı oyun « Pazar günü Ankaradan şehrimize avdet edecek olan Amirsl şerefine bi yet tarafımdan Perapalas otelinde bei yemeği veril İr. “Ayni Şüleden sonra Asama gemisin kabul yapila - caktır, © akşam Japon sefa; rethanesi Japon bahıriyalileri afin le iler sent tea a vee emiler saat la Tima, Teket edeceklerdir. Gemilerde “gp A bit namzedi vardır. Gemiler buradan Yunanistan, İtalya, Fransa, İspanya limanlarma uğrayacak ve temmuz or tasına doğru Japonyaya dönecektir, Amiral gazetecileri etti Vis Amiral Matsushita di 0 da As filminden bir sahne * tir ve çok itinalı ve güzel çevrilmi r. Denilebilir ki, vodvil envaı i; de bu senenin - en güzel filmi « Mevzuu birisile evlenmek üze- İ re hazırlanan bir güzel ve dul ka- dının başka bir memlekette ma - ruf bir artist olan kızı annesinin ya nma avdet eder ve o sırada anne- sinin kendini genç göstererek ev - lenmek üzere olduğunu görür ve işi bozmamak için küçük bir ço - cuk rolü yapmaya başlar, Bütün film bu esas üzerine kurulmuştur. Maliye mürakaba heyeti ANKARA, 12 (Milliyet) — İstanbul vilâyeti maliye müraka- be heyeti nizamnamesi mer'iyete | i â İ | girmiştir. Devlet demiryolları U. müdür muavinliği ANKARA, 124(Milliyet) — Devlet demiryolları umum müdür- lüğü muavinliğine Konya işletme Sai ,Comal Hidayet Bey ta- #iayyen saatte gazetecileri yırklıya götürmüştür. Viz Amira Matsushite mapları gazetecieri kemali yezaket » le kabul ederek salona almış ve Japon <a bir nutuk söylemitşir. Bu nutuk yaveri tarafndan evvelâ Fransızcaya ve sonra da sefaret tercümanı Vefa Bey tarafından türkçeye terceme edil miştir, ai Amiralın beyanatı Türkiyeyi yeni doğuşunu ve Türkiyede bazan” lan büyük eserleri görmek ve tetkik ot mek fırsatını bulacağından zıyadesile memmun olduğumu söylemiş ve lk il let arasmdaki dastluk münsazbetlerini bu ziyaretle daha ziyade kure “al mast arzusunu İzler etmiştin Amiral, sözlerini bitirirken Japonya- da vefat eden bahriye yüzbuşımız Şer v3 Cavit Moi ziyamdan dolayı kendi- inin ve ari ) ini bildirmiştir. - “ Mütenkiben “acer ini ral , gazetecileri içmeğe davet etmiştir.. Kruvazörün lüle; &© n len istihsal bir nevi rakıları var.. Buna Jn ponlar Sake diyorlar, Güneş memleke tinin zarif mamulâtından küçük kah- ve fincanları içinde ikram edilen bu im Sri iraz daha hafif - ir. Japon riyelileri, kendilerine haz olan nezaket ve misafirperverlik. ile arzu ed rap d den lere vape e e MİLLİYET CUMA 13 NISAN 1934 Tercemei halleri Yeni bir Rus Sinema yıldızı Anna Sten Sinema semasında yeni bir Rus yıldızı yükseliyor: Anna Sten, Emil Zola'nın Nana ismindeki filme alınan romanında (kendini gösteren bu artist, istikbal ekranı. nı dolduracak sânat kabiliyetlerin den biridir. Anna Sten'den bahseden bir A- merikan mecmuası diyor ki: “Samuel Goldwin sinemanm bir nevi Napolyonu gibidir. Keskin bir gözle istikbali keşfedip te, ona gö- re fedakârlıkta bulunmak ve niha- yette matlup gayeye varmak her insanın kârı değildir. Hollywood'da bir pazar sabahı | Samuel Goldwin © “New York Times” in sayıflarını karıştırıyor. du. Bir resim nazarı dikkatini cel- betti ve Samuel bu resme uzun u- zadıya baktı, Bu resim, başka mem- leketlerde para kazanmıya çıkan Anna Sten'in resmi idi. Yirmi dört saat geçmeden Samuel'in adamla- rı Anna Sten'i aramak için Avru- pa'nın yolunu tuttular. Gönderdikleri raporlar büyük emprezariyonun ilk intibalarında aldanmadığını gösteriyorlardı. Gol dwin hemen telgraf çekti: “Anga- je ediniz,.. Fakat gönderilen adamlar müte- reddittiler: “Bir tek kelime ingi- lizce bilmiyor,, diye cevap verdi- ler, Cevaba cevap yetişmek te ge- cikmedi: “zarar yok, öğretiriz.,, Derhal Anna Sten'e haftada bin beş yüz dolar temin &den bir mu kavele imzalandı. Bir çok kimseler böyle düflere bırakanlara şaşarlı a kat Samuel Goldwyn sinemada in- kılâp yapacak bir artiste el attığına kanidi. Anna Sten yolda öğrendiği bir kaç kelime ingilizce kelimeyi ke- keliyerek Amerikaya vardı. Sa- muel Goldwyn'in -karşısma çıktığı zaman, yeni artistiğ hagi senaryo- da daha iyi bir rol alabileceğini yordu. Fakat senaryo bulu- nuncaya kadar da, artist ingilizce- yi öğrensin diye haftada 1500 do. ları veriyordu. Nihayet bir gün Emil Zola'nın NANA ismindeki romanının mev- zuu üzerinde bir senaryo nazarı di kati celbett'. Anna Sten sonradan | hem tabiatinde olduğu için bilâkis artist olan ve daha sonra da feci ir ölümle ölen bu mahalle kızını Film bitinciye ka- Nana filminde Anna Sten dar iki sene geçti. Ekranda göste rilmiye başlayınca, bir pazar günü Samuel Goldwyn'in gazetedeki res me bakıp ta iyi görüp görmediği anlaşılacaktı. Ve anlaşıldı. Görüş, bu kadar | isabetli olur. Anna Sten 1910 da Kiyefte, Di- nepr sahillerinde Ukrnyalı bir ba- badan ve İsveçli bir anadan doğ- muştur. Annesinin sahneye intisap etmek istiyen kızımın bu hevesini hiç te hoş görmüyordu. Babası Bo- memnundu. Çocuk şöyle böyle bü- yüdü. Dört yaşına gelmişti ki Umumi | harp başladı. Babası üniformayı giyerek cepheye yollandı. Harpten sonra memleketinde dahili harp başladı. Cephede ölmiyen bu adam dahili harpte öldü. Dul kalan karı- sı, kollarında on iki yaşında bir kız derin bir sefalete düştü. Artık ev- de ne varsa hepsi birer birer rehi- ne veriliyordu. Ortada satacak bir |“ şey kalmayınca, kızcağız para ka- zanmak için bir köyde kapı işlere gönderildi. Bu suretle Anna evin iaşesini temin ediyordu. Nihayet iş te kalmadı. Kıtlık baş gösterdi. O kadar ki 500,000 nüfusluk koca şehir açlıktan ve soğuktan ölüver- di. Kurtlar şehrin dış mahalleleri. ne kadar dayanmışlardı. Anna pe- rişan kıyafeti ile sağa sola koşujör komşulardan mutfak © artıklarını topluyordu. Müstakbel artistin ç0- cukluk hayatı işte böyle geçti. Yavaş yavaş memlekette inti- zam görülmiye başladı. & Sovyet hükümeti bu intizamdan sonra halk tiyatroları tesis etmişti. Anna Sten çocukluğundan kalan bir temayül - le f'te bu tiyatrolardan birine Mecliste görüşülen meseleler (Bayı 1 inci sahifede) bey (Diyarıbekir) hükümetin tas kip etmekte olduğu şimendifer sir. yasetinin bugüne kadar alınan eyi neticelerinden sitayiş ve şükranla bahsetmiştir. Hava yolları Kabul edilen diğer bir kanun lâ- yihası ile de hava yollar: devlet işletme idaresi 1933 mali senesi va ridat bütçesinin birinci fı dördüncü tertibindeki 50 bin lira- nın 60 bin liraya (o çıkarılması ve mezkür idarenin ayni sene masraf bütçesinin hava ve yer nakil vası- talarının satin alınması, kiralan- ması, tamiri maddesine 10 bin lira munzam tahsisat verilmesi tasvip ediliştir. Açıkta kalan müderrisler Ruznamede bulunan | İstanbul darülfünunun ilgası ile yeni bir ü- niversite kurulmasına dair olan kanunun 7 inci ve 8 inci maddele- ri hakındaki mazbata da le dilmiştir. Bu mazbataya göre bu ilgadan dolayi açıkta kalıp da te- İif ve tercüme heyetine girmemiş olan müderris ve muallimlere ye- ni üniversite teşkilât kanununun meriyete veya bu müddet içinde devlet hizmetlerinden birine tayin- lerine kadar kanunun birinci mad- desi hükmüne göre açık maaşı ve- ya mütemmim ücret verileceği mut İnk olarak tasrih edilmiş bulundu- ğundan 7 inci ve 8 inci maddelerin tefsiri: ü İS ARA eemmiye. sine dahil daire bütçelerinin muhtelif fasıllarından 649 bin 957 biranın tenzil bin 455 firasmın muhtelif esi ve2i1 bin 502 lirasının if daireler bütçelerinde yeni. den açılar fasıllara fevkalâdetahsisat 0- lerek konulması hakkındaki kanun mü zakere olunarak kabul edilmiştir. rilecek 200 bin liranın meçkür idarece iptidai ve mütedavil sermaye olarak kul- lanılmasına mezuniyet verilmiştir. İktisat vekilinin nutku“ Bu maddenin müzakeresi münasebetiy le sörulan bir suale cevaben iktisat ve- Mahmut Celâ demiştir ki : 'etrol taharrisi hakkındaki kanunun hükümlerine göre teşkilât © yapılmıştır. Ecnebi mütehassıslar ile takviye edilmiş ve işe başlamışlardır. Epeyce zaman- dan beri tetkikatlarma devam etmekte- dirler, Son zamanlarda Mardin ve civa- rında en ümitli gördükleri bir noktada sondaj âmeliyatı yapılmasına karar ve- Biniş ep elk GİİE ve lee alınmış ve mahalline gönderilmek üze. redir. İstediğimiz tahsisat bu mübayaatın karşılığıdır. Burada muvaffak — olursak tetkikata devam edeceğiz. Çok ümit e- deriz ki buradaki tetkikat müsbet neti ce versin, mamafih bur: i müsbet veya menfi ne çi olsun tah- riyatımız devam edecektir. Eğer tabiat memleketimize bahşetmiş ise bu- nu muhakkak bulup çıkaracağız. Fırsattan istifade ederek şunu da söy- leyeyim ki, istediğimiz para bundan i- baret olmayacaktır. Diğer memleketler. de bu gibi işler için yüksek paralar sar- fedilmiştir. Bizde icap ettikçe müsbet veya menfi bir neliceye varıncaya ka- dar sarfedeceğiz. Vekâletin davet etmiş olduğu | diğer mütehassısların tetkikatına — gelince bu henüz bitmemiştir. Bunların tetkikatları vatan şümüldür. Memleketin iktisat var tr. Mahmut Celâl B. sual sahibinin sözü- ne karşı demiştir ki “ Arkadaşımız zannederim beş sene- Mik senayi program projesine telmih et- üler. Bu mesele hakkında bir kanun lâ- yihasiyle yakında huzuru alinize gele ceğiz. O zaman uzun izahat vereceğim. Altın taharriyatı hakkindaki bir sua- le cevaben de taharriyata devam edildi- ğini ve ilk olarak tetkikata şark vilâ; başlanılmış. şi durdurulmuş bulundu ğunu kaydederek ilk fırsatta taharriya- ta tekrar başlanacağını söylemiştir. Rİ Sinema haberleri * Fransız s'nema sanı dım etmek için Transatlantik kum» panyası Nev Yorka giden vapurla- rında Amerikalıların hoşuna gide- cek Fransız filmlerini göstermiye karar vermiştir. Filmi almak isti- yenler, bu suretle arza ettikleri fil. mi görecekler ve gümrük resmi ver miş olmıyacaklardır. * Fransızlar o Henri Bataille'ın “Skandal” ismindeki romanını fil me almıya başlamışlardır. Baş ar. tist Gaby Morlay. * Üç seneden beri beyaz perde de görünmiyen Grace Moore “Â. * şık olmayınız, isminde bir film çe- virecektir. * Lilian Harvey'in yeni filmi: “Suzan, bana derler, yakında Av- rupada gösterilecektir. Bu filmde İtalyan Podrecca'nın meşhur kuk- laları da rol almışlardır. minde sırf Annamlı çocuklar tara- fından bir film çevrilmiştir. * Jeanette Moc Danold ile Ra- mon Novarro'nun beraber çevirdik leri “Kedi ve keman,, filmi Ameri- kada gösterilmiş ve büyük bir mu- vaffakıyet kazanmıştır. * “Küçük daktilo,, ve “Fal ada,, filmlerinde seyircilerine güzel da- kikalar yaşatan Mar'e Glory şimdi de “Doktilo evleniyor,, isminde bir film çevirmiştir. Marie Glory anasıl Normandiya- lıdır. 921 senesinde Ârlette Genmy ismi altında bir müsabokaya, 2 rek sahne hayatına alışmıştır. çok seneler Figüran olarak çalışmış nihayet “Para kuvveti, ismindeki Hilmi ile yıldızlar arasına karışmış- tır. 2» * “Kleopatra, filmini çeviren Cecil de Mille bu film için Judith Allen'i angaje etmiştir, esen serası talebe olarak girdi ve zeki bir mü- İsdüre de tesadüf etti. o Kendisine Hauptmann'ın dramlarından birin de rol verdiler. Az sonra OAnna Sovyet sinema akademisine kabul edildi. O zaman on beş yaşında idi. Tam kendi istidadının inkişaf edeceği yere düşmüştü. sene geçti. Anna kâh sinema- da, kâh tiyatroda oynadı. İnjini- koff gibi üstat bir re de var- dı. “Asya üzerinde fırtına, fileai ile Anna kendisini değil ( yalnız Rusyaya, bütün dünyaya tanıttı. On sek'z yaşında iken tam bir artist gibi Moskova sahnelerinde artistlik ediyordu. ondan sonra Avrupa seya- hati başlamıştı. Dahili istihlâk yergisi kanununda değişiklik b ai 12 (Telefonla) — © ahli isi vergisi hakkındaki kanunun ikinci maddesinin değiş” trilmesine dair olan kanun lâ İ hası ruznameye alınmıştır. Bu lâyi- haya göre dahildeki membalardan istihsal veya hariçten ithal edilen 270 hararet derecesinden evvel ta kattur eden hafif yağları muhtevi ham tasfiye edilmemiş, temizlen « memiş mayi madeni mahrukaf ve madeni yağlar (tasfiye vetaktir suretile ve sair muamelelerle pet rol, bendin; ve mümasil mayi bh, deni istihsal edenlerden — istihsa ettikleri maddelerin beher kilosu için 8 kuruş dahili istihlâk resmi" alımacaktır, Ayni lâyiha ile 1871 numaralı kanunun birinci maddesi ilga edil. mektedir. d