© sek dıvarlar ve i MİLLİYET CUMA 28 MART 1934 Bu derdin çaresi nedir? > Çocuk babalarından, mu- allimlerden, mütefekkir- lerden soruyoruz. —— sosa — Çocuklarımızı nasıl okutabiliriz? Ali Riza Bey diyor ki İstanbul Halkevi reisi Ali Rıza Be- ye de sorduk: — Çocuklarımızı nasıl okutabiliriz? Ali Reza Bey dedi kiz — Benim bu hususta pek olgun bir #ilerim yoktur. Maamafib, sualinizi de <evapsız bırakmak istemem. Kanaatime göre, tahsilini bitirmeden mektebi ter - kedenlerin kabehatini yalnız mektep i- darelerine yüklemek doğru değildir. Az çok memleketi gezip dolaşmış bir lamdaş sıfatile, çocuiların ilk tahsille- rini biti, mektebi terkedişlerinde ana ve babaların büyük tesiri olduğu- na kaniim, Çocuğunu okutm tansa, geçim va- sıtası olarak kullanmağı âdet edinen ler bizde çoktur. Bilhassa köylerimiz. de, bunun acıklı misallerini görüyo - yaz. Binaenaleyh, ilk tahsil çağdaki ço- cuklarımıza, mektebi behemehal bitirt. mek için mevcut kanunlarımız eğer kâ- fi gelmiyorsa, yeniden kanım çıkart » mak yerinde olur. Binim bildiğime göre ilk tahsil mec buri ve meccanidir. Mecburi olunca bi bir ana ve babanın çocuğumu kazanç larında çalıştırmaması lâzım gelir. Ça- sık sek ve ber tarafta tesa- n kanumun ciddi» yetle tatbik edilmediğine şüphe yoktur. Bu ise asla tecviz edilemez. İlk tabeil çağına eriştikleri halde, mek tebe gitmiyenler için de ayni mütalca ileri sürülebilir. Ve ayni tedbirler alı- ar, Çocuğun mektebe gitmemesi, gön- derilmemesinden ileri geliyor. Gönder- miyenler de kim ise, bu ihmallerinde: dolayı ceza görmelidirler. Bir de, mek- toplerimizde, ebeveyni külfetlere 80- kon bir takım arzuların, göreneklerin nl çağ elele glmce ba mi e giilere mülke miele bap emma a pılarını açıyor. Halkevi retsi Ali Rıza Bey bu kun pekiti Millet mekteplerinde okuyup yazma öğrenenlerden mühim bir kısmı, öğren- diklerini unutmuş olabilir. Böylelerinin millet mekteplerinde esası bir şeyler öğrenmediklerine hükmetmek lözum ge- lir, Bu takdirde de kaybımız pek büyük değildir. Çünkü, as hedef ilk tahsil çağındakileri bilgisizlikten kurtarmak - tr. Halkevlerinin açtığı halle dershane- leri, umumi bilgi seferberliğinde, üzer- lerine düşeni yapıyorlar ve yapacaklar» dr. Bir taraftan okuma salonları, bir ta- raftan açılan kurslar, millet mektep- lerinin başlıca yardımcılarıdır. İlk tahsil çağını geçirip te henüz ©- kuma ve yazma öğrenememiş olanlar için bu iki kaynaktan başka vasıta gö- Ders saatleri gece olduğu için halk. | remiyorum.,, tan okuma yazma mek istiyenler, İş Bankası Umumi heyeti dün toplandı (Başi Linci sahifede) mada hazır bulunan iktisat vekâleti şir- larma ve 1933 senesi mürakiplerine | ketler müdürü Cemal Ziya Bey, söz al verielcek ücret tayin edilmiştir. Yeni | maş ve umumi heyetin tasvibine idare meclisi azalıklarma eski ir. bem ülekiğe İş Senkiüemen HOJU sne ve mürakıpliklere de yine eski müra- | bil üzerinde tevakkuf ederek za- kıpler seçilmiştir. İçtima adedi ne olur- sa olsun bir senede idare meclisi aza» M. Salâhattin biren çekle tarmna eler gihi görün fa kat hakikatta mühim telâkki ettiğim bir noktayi bilhassa tebarüz ettirmek iste- rim, Malümdur ki bankaların bilânçola- rmın tam bir sihhat ifade etmesi açık ve vazih olması esasını — Mevduatı koru- ma kanunu — bir prensip olarak ortaya atmış ve bunun tatbikatma ait formülle rin hazırlanmasını iktisat ve maliye ve- kâletlerine müştereken tahmil etmiştir. İktisat ve maliye vekâletleri (o tarafım. 'dan kanunun bu vecibesine istinaden ha- sırlanan formüller maliye vekâleti tara- fından tamim olundu. Bundan bir kaç hafta evvel yine bu sıfatla hazır bulun- 'duğum bir banka umumi toplantısında bu noktanın ifa edilmediğini görerek sebe- bini sormuştum. İçtimada hazır bulunan maliye vekâleti şelâhiyettar mümessili bu rilecek ücret te 1800 hirayı geçmiye- cektir. Mürakıplere de mesailerine mu kabil ikişer bin lira verilecektir. Banka muameleleri için lâzım olan bütün hususi ihtiyatlar ayrıldıktan son ra 616754 lirayı bulan safi kârdan yüzde yirmi hesabile 120 bin lira ban ka sermayesine, yüzde altı hesabile birinci temettü hissesi oaln 300 bin li ra ki ceman 420 bin lira tefrikinden sonra geriye kalan 196754 liradan ni- zamname mucibince idare mecilsi aza larına ve memurlara & icape- den mikdarın tefrikile ikinci temet - tü hissesi olarak hissedarlara yüzde iki ve beher müessis hissesine de onar lira temettü tevziine ve fevkalâde ih t akçesine otuz bin liranın ayrıl - masma ve bu tevziattan artan 1544 li sanın da gelecek seneye devrolunma - uma ve tamamı ödenmiş on ilralık be her hisseye yüzde sekiz hesabile 80 kuruş ve beher müessis hissesine on Bira, dokuz numaralı kuponlar muka- bilinde 5 nisan 1934 tarihinden iti - ren dağıtılmaya başlanmasına derhal tatbikinde bankalarca teahhür vs- ki olmuşsa mazur görülmesi izm ge- leceğini söylemişti. Hepimizce şayanı ka bul görülen bu mazeret sebebine rağ- men Türkiye İş bankası yeni esaslar da- hilinde ve kısa bir zamanda bilânçoları- n: hazırlamış ve tasvibinize arzetmiştir. Memletimizin içinde ve dışında #aaliyet sahası bu kadar geniş olan Türkiye İş Bankasının bu suretle dev let vecibelerini ifa hususunda göster- diği bu istical ve hassasiyet müvace- tamimin yeni yapılmış olması | itibarile | | ŞİRKETLERDE | Liman kooperatifi Liman kooperatifinde his- sedarlar içtimaı yapıldı Istanbul liman kooperatifi hissedar- larının alelâde ve fevkalâde toplanma" ları dün sant 16 da Liman hanımda ya- kooperatifin büyük bir faa- liyet göstermesine ve çok iş yapması- na rağmen fazla kâr temin etmediği Şünkü kooperatiflerde gayenin kâr ol- madığı nazarı dikkate almarak kâr te- eninine çalışılmadığı zikredilerek ise başlandığı zaman 5981 lira olan ser - mayenin bugün 15031 lirayı bulduğu kaydedilmekde izli. Şirket bu sene ortaklarına safi kâ- rının yüzde yetmişi olan 1437 lira tev- etmektedir. di Rapor aynen kabul edildikten sonra azadan vefat eden İrfan Rıza beyle is fa eden Refik beyin yerine intihap olunan Mahmut ve Şükrü beylerin key- intihapları tasdik edildi. suretle nihayetlenen âdi heyeti wiumiyeden sonra fevkalâde heyeti umumiye içtima yapıldı. Bu içtimadan maksat şirket nizam- namesinin yedinci maddesindeki hisse bedelini tamamen ödemiyen ortakla - rm heyeti umumiyeye işörsklerine im- | kân birekmiyan fikranm kaldırılması içindi. Bu fıkranın kaldırılması kabul edilerek içtimaa nihayet verildi. Heyeti umumiyeler İstanbul ve, Kadıköy gaz anonim şir- keti kazma umumiyesi dün Tünel ha - nında İzzet Paşanm riyaseti altında toplanmıştır. Meclisi idare raporu ka- bul ve tasvip edilmiştir. Şirket geçen sene"500 küsür lira kâr etmiş ise de hissedarlara bu sene temet tü tevzi etmiyerek bu kâr gelecek seneye devretmeğe karar vermiştir. Eski reji şirketi heyeti umumi yesi Dokuz senedenberi tasfiye halinde bulunan Türlöye tütünleri Müştere - külmenfaa reji şirketi heyeti umumiye- si dün Tünel hanımda Uşşaki Zade Ha- Ht Ziya beyin reisliği altnda “toplan- smaştır. Kalem heydtine en çok hisse sa - hibi olan Osmanlı Banlrası müdürlerin- den Mösyö Haller ve Mösyö Blache in- tihap edildikten sonra bilânço ve mü- rakip raporları okunmuştur. Raporda takip edilen işlerin tamamen halline ve gayri menkullerin satılmasına kadar misakı mevduatın -tesviyesini gecik - #irmemek için tasfiyedarlar, ber hisse başma 0,50 İngiliz birası tevziini tek. Mf etmekte idiler, Heyeti unlnüiye faporu tasvip et- miş, tasfiyedarlarm “dikkatini ibra e€- miştir. : Mürakip Nuri beyle ihtiyat mürakip Tevfik o Amir beye Verilen vekâletin de 1934 senesi ik il ine ka res için yenilenmesine karar ————-j———— hesinde bir kısım devlet mevzuatını tatbik vazifesile mükellef olan resmi ve vazifedar bir adam sıfatile burada alenen izharı teşekkür etmeyi vazife bilirim. Mahmut Beyin cevabı Bunun üzerine Mahmut Bey söz almış ve: komiser beyin bu işaretlerini ve tak dirlerini tabii bir memnuniyetle telâkki ederiz. Bu hususta biz sadece devletin mevcut bir kanununa uymuş bulunuyo- ruz, Müessesemizin en büyük dikkati en büyük aşkı kurulduğu beri kanunların ahkâms dairesinde yürümek olmuştur, Bundan böylede tabii öyle olacaktır. Iore meclisi reisi ANKARA, 22 (Telefonla) — He - yeti umumiye içtimaını müteakıp top lanan İş Bankası idare meclisi reisliği ne yeniden Sürt mebusu Mahmut Bey seçilmiştir. Ni Tarihi roma; 93 Güneşin Oğlu Yazan: İskender FAHREDDİN — Tanrıya sığımdım.. Karşıma | hendeklerinden ibaretti. Akmer- şıkacak bütün evgelleri yıkacağım.. | lar beri taraftan geldikleri için, ka- Ve Oşaser'in tahtını elinden alaca. | pıları biraz evvel kapanmış olan ğım, © bu yüksek dıvarların önündeki ge- Diyordu. niş sahada konaklamışlardı. Bora'nın, kralın tahtında gözü Güneş'i; kendisind. i oku D) Öreme'li abi ği. üneş'in oğlu kendisinden emir ye işaret almadan hiç kimsenin bağ lık tarafı mak için ele geçirmek istiyordu. ık a hücum etmemesini i- Ur şehrinde genç reise: lân etmişti. İçinde bir şüphe vardı: — Suriye kralı hem korkak, hem | Ertesi sabah kral | şehrin Türkler de zalim bir adamdır. tarafından muhasara edil ö Demişlerdi. O, bu sözleri unut- | rünce acaba ne yapacaktı?! muyordu. Bora bunu merak ediyordu. Yolda gelirken rastladığı ve be- | | Bütün kolbaşları ve meşhur a- raber getirdiği ihtiyar Suriyelinin | kıncılar reisin başına toplanmışlar. sözlerine tamamile inanmış değil- di. Bora (göze görünmiyen kuvvet- İer)in halkı korkutmak için uydu- rulmuş bir masal olduğunu anla- ri. Her kafadan bir ses çıkıyordu: — Cinlerle dövüşmek istiyoruz. Bu göze görünmiyen mahlâklar a- ğa başlamıştı. caba ne vakit ve nerde karşıla- © debrin sanıp Si ese | yaraklar?! “önünde konaklamışlardır. Hamat — Kralın — sarayında yedi başlı şehri zaten yalnız bu cihetten yük- | bir dev varmış. Oşaser kızdığı za- müteaddit kapı- larla çevrilmisti. o Diğer tarafları | bağlık, bahçelik ve bir takım sw | man bu canavarı düşman üzerine saldırmış. — Ben bu canavarla tek başıma boğuşmak istiyorum... Bu son sözü #öyliyen Baykut idi, Baykut'un arkasında Hitay var- dı. Genç kız: — Ben de Baykut'u takip edece- ğim.. Diye bağırdı. Akıncılar çok yorgun oldukları halde silâhlarını ellerinden ve bel- lerinden ayırmıyorlar, atlarının diz- ginlerini kollarmı sararak oldukla- rı yere çöküveriyorlardı. Ortalık kararmıştı. Akıncıların acıkmış atları müte- madiyen kişniyor, o arkada kalan yem ve erzak kolları yavaş yavaş geliyor ve akıncıların arasında ko- nuyordu. Burada uzun lardı. Güneş'in oğlu biraz geride der. hal büyük bir çadır kurduhdu.. Kol başları yanına çağırdı: — Uzun çölleri aşan kahraman- ar yarın bu kapıları kırıp içeriye girecekler... Evvelâ © kralm sarayı sarılacak ve Oşaser'i incitmeden ya n iyacağız. i.. yerek hepsine ayrı ayrı tali. mat verdi, Ihtiyar Suriyeli, reisin cesaretini müddet kalacak- Kazanç kanunu Kabul edildi (Başi linci sahifede) zarı dikkate almamış bulunduğunu öyliyerek demiştir ki z Eczacılar, avukatalr, doktorlar i- gin ileri sürülen tadiller de nazarı dik kate alınmıyan teklifler arasındadır. Yine doktorlardan maktu vergi alm - ması esasına dâir teklif de bu meyan- dadır. Bu izahatı müteakıp, mazbata mu harriri Refik Şevket Bey maddelerin sıra numaralarma ait bazı tashihleri kaydetmiş ve kanun reye konularak kabu ledilmiştir. Muhracirler ve mülteciler Muhacir sıfatile hariçten gelen mülte- Gi ve aşiret efradının birlikte getirecek- leri eşyaları, malları ve hayvanlarının gümrük resminden bir defaya mahsus 0- larak bütün teklif ve resimlerden muafi- yetlerine dair kanun lâyihasımın müzake- resi yapılmış ve kabul edilmiştir. Hariç- ten gelen muhacirlerin memlekete 40- kacakları eşyaların cinsi mıktarını her meslek erbabının vaziyetine göre tayin ve takyit eden bu kamunun müzakeresi ganasında ithali memnu eşya meyanına kozenin de teklif edilmiş ve kabul edil miştir, Gümrüklerdeki eşya Kanunun neşri tarihinde muhacir ve mülteci malı olarak gümrüklerde bulu- nan şeker, benzin, petrol, ipek ve ipekli ler ve inhisara tabi maddelerle trikotaj- lar makinaları ve kauçuk sanayii masnua tndan olan ayak kabıları aile başına beş bin liralık miktarı malların kıymeti top- tan fiyata göre tayin olunarak bir defa- ya mahsus olmak üzre ithal edilebileceği ne dair muvakkat maddenin müzakere- sinde söz alan Rüştü Bey Bursa getiril- miş olan bu eşyanın tüccar eşyası oldu- ğunu ileri sürer: gümrük resmine tabi tutulmasını istemiştir. Cereyan eden müzakerelerden sonra madde aynen kabul edilmiştir. Trakya umumi müfettişliği Bundan sonrâ Trakyada teşkil edilen umumi müfettişlik maaş ve masrafları hakkındaki kanunun müzakeresine geçil- miş ve söz alan bütçe encümeni mazbata #muharriri Mükerrek Bey kanun lâyıhasın da yapılan bazı tadiller hakkında malü- mah) vermiştir. Dahiliye vekilinin beyanatı Dahiliye Vekili Şükrü Yoya Bey de kanunun müzakeresi münasebetile şu be- yanatta bulunmuştur : Türkiye Cümhuriyetinin eserlerinden birisi de halkçı olmasıdır. Biz müfettişi umumilikler ihdas etmekle hükümetin be ve hizmetini halkımızın ayak- uz. Bu esasla memleket te altı müfettişi umumilik olacaktır. Büt çehin müsaadesi oldukça bunu tatbik mekteyiz. Birincisini şarkta yapmıştık. Şarkta yaptığımız umumi müfettişlikten beklenilen bütün vazife ve hizmetleri â- zamisile aldık. Bundan cesaret alarak i- kinci müfettişliği de Trakyaya hasredi- yoruz. Malumunuzdur. ki, Trakya ba Türk vatanınm Türk kanile en mebzul olarak yuğrulmuş öziz bir parçasıdır. (Alkışlar). Trakya Türk medeniyetini kurunu vusta karanlıklarında Avrupaya götüren inkişafımızın köprübaşı olmuştur. Bu köprüyü ve aziz toprağı vatanı- mızm her kısmı gibi hassayitele imar et- mey ve inkişaf ettirmeye mecburuz, Bu teşekkül o memlekette evvelemirde um- Tanmın ve nüfüsünün tevessüüne hizmet edecektir. Bu itibarla evvelâ bütçe zaru- retini nazarı itibare alarak yapmış oldu- ğumuz teşkilütr bilühara bütçede azıcık bir müsait vaziyet görmekle derhal had- di lâyıkma ve icabınm gösterdiği vaziyet te çıkardık. Kanunun kabulünü rica ede- rim. Emin Aslan Bey söz alarak demiştir ki: Trakyada müfettişi umumilik teşkilâ- tma dair olan bu teklif çok yarindedir. Yulnız Trakyada değil diğer mıntakalar idari teşkilâtımızda bazı gayri tabülik- ler vardır, Kazaların. nahiyelerin, köyle- vilayet ve idukları gi- Tin hiç münasebeti olmıyan kaza merkezlerine merbut ol: Muhasebe! huvusiye Sonra muhasebei hususiyenin bugün- kü teşkilâtendan beklediğimiz randımanı almadığımız gibi. Bu idarei hususiy& lerde bir birlik düşünülüyor mu ? Böyle bir birlik düşüncesi var “Kısırlaştırmak,, usulünü bizimdoktorlarda istiyor! Bu mecburiyetin bizim kanunlara da Akıl hil ssshhası cemiyetinin dün yaptığı münakaşada çekilen bir resim © Fahrettin Kerim Türkiye akıl hıfzısıhhası cemiyeti dün saat 17 de senelik umumi kongre- sini yapmıştır. Senelik faaliyet raporu okundu. Yeni idare heyetine doktor i Dr. İbrahim Zati, Dr. Hüseyin Kenan, muallim Ali Rıza, muallim Abdüllâtif Nevzat Beyler seçilmiştir. Bundan son ra Almanyada tatbik edilmekte olan takim “kısırlaştırma mevzuu üze - rinde ilmi münakaaşlar o yapılmıştır. Dr. Fahrettin Kerim Bey uzun ve il- mi bir konferans vererek tereddiye uğrayan nesillerin ısalhı çareleri hak kında muhtelif memleketlerde alı - nan tedbirleri izah etmiştir. Fahrettin Kerim Beyin verdiği izahata göre akıl ve sinir hastalıkları bütün dünyada bilhassa iktisadi buhranlar dolayısile çoğalmıştır. Kısıralıtırmanın derhal memleketimizde tatbikı lâzım gelme- diğini söylemekle ebraber mecnunla - Tm evlenmelerinin kanunen memnu ol duğunu ve bu bugün için kıs- İnen bu meselenin halledilmekte bu- am girmesi teklif ve münakaşa edildi Beyin konferansr. lunduğunu izah ederek münakaşil" açmıştır. İlk sözü Dr. Hüseyin Ke” nan Bey almıştır. Hüseyin Kenan Be” timarhanelere kapatılanlardan dab* çok içimizde dolaşan dejenereleri” cemiyet ve nesil için muzır olduğu * İemiş ve kısırlaşlırmanın yalnız Hit” lerin koyduğu kanında zikrettiği ki” selerden başka bunlara teşmilini memleketimizde de Br olduğunu ileri hapishane doktoru Ibrahim Zati Be de müşahedeerini anatmıştır. İbrabi Zati Bey, sarhoş bir babadan doğ4” bir çocuğun babası kuyu i ödürdüğünü söyemiş ve birçok vak? ar sayarak kısırlaştırmak taraftarı d duğunu bildirmiştir. Avukat Hüseyi? Avni Bey bu işin kısırlaştırmakla bal ledilemiyeceğini, yalnız dejenerele * rin evelnmelerine mâni olmak lâzi”* egldiğini söylemiştir. Münakaşalar ir. Alma alması lâzem gidi —— : Çünkü idarci hususiye! önüne geçilememektedir. Bu idarei hususiye birliklerinin memlekete daha müsmir olacağını ümit etmekteyim. Trakyadan başlıyarak diğer mınta- kalarda da müfettişi umumiliklerin te- sisini dilerim. Dahiliye vekili Şül Kaya Ber, israfatımın aramak doğru değildir. Müfettişi umumilik ile hususi idare kaldırılacak olursa vilâyetin maması kalmaz. e ele larını güden, inkıdâbın müessese * isime mi sl ve Fakat ha idari | lerini kuran, bu dava ve müesses” İmsariyenin kaldırılması değildir. Böy | Jeri mütemadiyen göz önünde b” Ie bir şey idareci umumiyenin de kal. | dunduran Büyük Millet Meclisi v* darılması demek olur, hâletleri vardır. Türkiyede hiç bi Kabul edile kanunlar. | müze ve Dapılmak veya yakal. 1933 senesi müva z © | için, hkeyfemayeşa anarşi harel * içelerinin muhte- p gi dnire büker mke | Jerine ihtiyaç messsltirmezi iralık münskale yapılması ve mektep ml yen hakkındeki kannun üçüncü madde si mucibince satılan kitapların bedel lerinden senesi içinde devren istimal olunan 29219 irasının maarif vekâle- t ine i e tahsisat olarak ulması din ve millet bayramları ile bunlara tekaddüm eden arife günle » rinde gönderilen ve matbu evrak s3- ylan kart vizilere kari postallara Yir- | görlerimize ve tafebelerimize MÜ ilya, Adi mektuplar bir, meh > | derik olmalarını densiye ederi ö kö ve tel beş kuruşluk | öğretmekve öğrenmekten bas! hilâliahmer ve şefkat ve hatıra pulu | hiç bir şey düşünmesinler. Cüf" yapıştırılması i kanun lâyi | Aurriyef, kendi müesseselerini F” ramak, düzeltmek, onunla | biz! alâkadar olmak hususunda lüzü”” kadar kıskançtır.” Dedikodular Karşısında.. Başı 1 inci fada) ” di ee iza gs OMRE profesörlerin cevap vermeye davet edi" işlerini tasavvur ediniz, Hakikatan b kadarı fazladır. . — Berlinde hakim var sözünü bili” siniz, şuna açıkça söylemek lâzmdir. — Türkiyede mesul makamlöf vardır. Türkiyede inkılâben dı Hele bu müessese ve davalarla hasif bir talcım arzuların istedikleri gibi oyn” malarma müsaade edileceğini o zannet” mek büsbütün hatadır. Bizim lağvettiğimiz Darüli 55. senelik idi. Cümhuriyetin kur. maş olduğu maddi ve manevi eb İ haz beş aydanberi işlemektedi”. Sabotaj erken başlamıştır. Prof€ ra cinler saldırmağa başlıyacak- lar. Demişti . Reis birdenbire sözünü kesince, ihtiyar devam etti: — Ben buradan şehrin içine gi- den gizli bir yol biliyorum. Bu yol sarayın iç bahçesine kadar gider. Gece yarısından evvel kralı öldür. mek mümkündür. Eğer kral ölürse , bütün cinler korkar ve şehirden fi- rar ederler. Kralı (göze görünmi- yen kuvvetler)i kaçtıktan sonra, Hamat kolaylıkla işgal edilir. Fa- kat, kralı herkes öldüremez. Oşa- ser tılsımlı bir yatakta yatar. Başı | ucunda yedi başlı dvler'möbet bale! lerler. Evvelâ bu devlerle boğuşa- | cak yeğitleri seçmelisiniz! Bora ölümden yılmıyan akıncı- ların yüzüne baktı: — Oşaser'in devlerile boğuşmak “için kendisine güvenenler yanıma gelsin... İhtiyar tekrar söze karıştı: Fazla doğüşçüye lüzum yok. Beş arslan yetişir.. Kalablık olursa, saray nöbetçilerinin önünden geç- mek güçleşir. Bora, yanma (gelenlerden beş kişi seçti, Bunların içinde üç kol- başrile Kartal başlı yeğit ve Baykut ta i vardı. © Güneş'in oğlu devlerle boğuşmak dan çekerek: yi — Sen burada kalacaktım! Dedi, Ötekilere elile işaret etti: — Haydi, ihtiyarın peşini takip ediniz. Ve döğüşçüler giderken, Karta- lm kulağıma eğilerek: — Devleri öldürdükten sonra, kralın ağızını ve ellerini bağlartp bir sandığın içine koy. Sakın ca. nına kıyma,.! Onu sağ olarak gör. mek ve konuşmak isterim, Diye fısıldadı. Hitay hiddetinden Yollarda bin bir tehlike atlatarak Mamat'a kadar (o ölmeden gelen Baykut'u böyle kolayca ve elile na- sıl ölüme gönderebilirdi? Her tehlikeye beraber atılacak- larma yemin etmişlerdi. Fakat, re. ise fazl" “ir şey söyliyemedi. Çadırda çok kalabalık vardı, Kralın ye başlı Kemini ğuşmağa anan döğüşçüler u- e Yüksek dilen di- binden yürüyerek karanlıklara dal- dılar. Güneş'in oğlu Hitay'ı gözünden ayırmıyor, kaçmasın diye sık sık lâ. fa tutuyordu. Çoban kızınm çeneleri kilitlen- için meydana atılan Hitay'r kolun- satlıyordu., bahsedemiyord Reisi kırmak istemedi... Gözlerini kapadı... Bora, Fırat kıyılarında Ceylâii. asdırdığı göndenberi, Hitay ile defa yalnız kalmıştı. : Ona sormak istediği sunli Sf" ninde tasarlamıştı. 1 — Baykut'u çok seviyor musü”” diyecekti, Kalabalık yavaş yavaş dağılf b. a Reisin çadırı — önünde doi e gözcülerden başka ortalıkta ki” görünmüyordu. aöl Reis, genç kızın yüzüne mö' bir gülüşle baktı: çi — Nihayet © (tılsmlıbelde)”.. kapılara dayandık. Bakal 5 riye kolayca girebilecek miyiz? Hitay önüne bakıyordu: ü görüyorsun? mİ Sarılar kapalı. Arka tarsf” da cinler sarmışlar. ' lilere inanıyorsun demek-*” — Sen inanmıyor musun? , — Hayır.