Bütün dünya tarafından büyük merak ve alâka ile beklenen Roma mülükatr- pen neticesi bir tebliğ ile izah edildi. Bu tebliğden anlıyoruz ki Roma'da Mu- asolini, o Dollfuss ve Gömböş arasında kararlaştırılan meseleler siyasi ve İkt sadi olmakla iki kısma ayrılıyor. 1 — Siyasi anlaşma ile İtalya, Maca- ristan ve Avusturya gerek kendilerini meselelerde ve gerek 2 — İktesadi anlaşma ile üç salah aran mübadelenin £ genişlemesine çalışılacak. İtalya Macaristanın buğday mahsulümü satım alacak, Macaristan İtalya emtiasma (bir rüçhan verecek. Avusturya ile İtalya arasmda da böyle mütekabil rüçhan esasına dayanan bir itilâf imzalandı. Roma mülikatmın zahiri hedefi şu- dur: Avusturyanın siyasi istiklâlini ko- rumak ve Avusturya ile Macaristanın iktisadi kalınmasına Yardım etmek. İtalyanın Avusturya ile bu kadar meş- gul olmasa sebep, Avusturyanın Al manyaya iltihakına mani olmaktır. Böy- İle bir vaziyet büyük bir Alman deyleti- ni Bröner geçidine kadar getireceği betle İtalya için tehlike teşkil edebilir. Ancak Arusturyanın ilthakına mani ol- mak için İtalya tarafından takip edilen siyaset şimdiden Almanyayı Brener çidine kadar getirmiştir. İtalya bugün bir Almanya ile komşudur. Binaenaleyh Roma'da imzalanan protokol bir İtal - ya Almanya gerginliğini izale etmekten de belki de bu eli artıracak» LR Akisler: Avrupa'da harpten neyi, sarsmış tin ayrı ayrı vaziyetini izah e ğu anlaşılmaktadır. Or rupa şimdiye kadar bir defa Fransa'nın bir, defa da Almanya'nın nüfuzu altma giriyordu. Şimdi bu kıtada İtalyanm nü- fazu kuyvetlenmiş oluyor. İngiltere Al- snya ve Frama yerine Mele kav. ve'sşmesini tercih eder. Çünkü İtalya bir yarımada olduğundan İngilizler de- nizlere hâkim oldukça İtalya'ya kendi istediklerini kabul ettirebilirler, 2 — Fransa bir bakımdan memnun- dur fakat bir balımmdan memnun değil- | dir. Memnundur; çünkü Avusturya'nın Almanya'ya ilühak etmesine mani olun- mağa çalışılıyor. Bu, Fransa'nın siya- setine uygundur. Diğer taraftan bir Alman “Anachluss” u yani Almanya'ya iltihak yerine bir İtalyan Ansehlass'u kaim olmasmı istemiyorlar. Yani orta Avrupa'da İlalyanın nüfuz sahibi olma- si Fransızların işine elvermez. Fransızlar mernun stmiyen bir nokta da şudur w Roma protokolü Küçük İtilâf kombi- nezonunu tehlikeye düşürüyor. Halbuki bu itilif Fransa'nın Avrupa'daki emni- yet amillerinden biridir. 3 — Küçük İtilâf devletlerinin Roma protokolüne karşı vaziyetleri biribirine Yuzoslavya ve Romanya, diye şiddetle ın Almanya'ya ilti- hakı meselesile daha yakından alâkadar olduğundan bu ihtimali uzaklaştırıyor diye memnundur. Görülüyor ki Mussolini protoklü ile nihayet Küçük İtilâf devletleri arasına ihtilâf tohumu elemeğe muvaffak olmuş- tur. Çekorlovakya'nın Küçük İtilâf'tan çıkıp ta yeni Üçler itilâfına girmeyi dü- omelet edir. etmiştir. Ancak o Avusturya'nın or geç Almanya'ya iltihak edeceğinden emin oldukları gibi, Almanya'nın teşriki me. saisi temin edilmedikçe, orta Avrupa iktısadiyatının düzelemiyeceğini bildik- lerinden bir bekleme siyaseti takip et- meğe karar vermişlerdir. Ancak Roma protokolü Mussolini'nin hafta arası söylediği bora Milliyet'in edebi tefrikası: 28 | Pr ber okunduğu zamandır ki Roma mülâ- katının şümulü anlaşılmaktadır. Avus- turya bu kornbinezondan istilelâlinin takviyesini kazanıyor. Macaristan ve İtalya ne kazanıyorlar? İtalya evvel yukarıda izah ettiğimiz Almanya tehli- kesini bertaraf 'akat Mussolini bununla iktifa etmiyor. Nutkunda Fran- 'dan bazı" şeyler istediğini ima etmiş- tir. mız. normaldir ama, &- ramızdaki ibtilâfların hiç biri halledil- medi.” Bu ibtilâfların mahiyeti de ma- lümdur. İtalya Fransa'nın bazr müstem- Sonra nutuktan anlı- tuhat peşinde değiliz,, diyor ama, İtal- yan kültürünün Yakın Şark'tan Uzak Şerk'a kadar bütün Asya'ya ve Alrika'- ya yayılmasını istiyor. Bu nokta hayli müphem kalmıştır. Her halde harplen evvelisi emperyalizm kokusu vardır. Macaristan'a gelince; Mussolini bü- rada daha vüzthtır. Macarlarla sakin o lup in Macaristan'dan ayrılan memle- ketlerin indesi. Yani doğrudan doğruya Trianon munhedesinin tadili. Bunun içindir ki Mussolini'nin nutku Roma protokolünden ziyade telâşı mu- cip olmuştur. Fransız matbuatı ateş püskürüyor. Küçük İilâf. ayaklandı. Italyan Başvekili her halde hafta arası söylediği nutukla sulhe ve müsalemete hizmet etmemişti ... Bir Alman nazırının nutku Hafta arası Prusya O Başvekil Görinç — de ateşli | bir notuk söyledi. Bu nutuk Potsdam Belediyesinde yapı- lan bazı merasim münasebetile Prusa ya'nın askerliği hakkında söylenmiştir. Malömdur ki Prusya devlet teşkilâtı, Almanya'da yeni yapılan teşkilât dola sile diğer Alman devlet teşkilâtları ça ediliyor. Artık Prusya, Baviye- ra, Saksonya kalkıyor da yeni idari tak- simatla bir Almanya meydana geliyor. ya'nın coğrafya mefhumu olarak © © karışmasını mevzuubahsederek öring demiştir ki: — Prusya gerçi bir coğrafya mefhu- mu olmaktan çıkıyor. Fakat esasen Al manya'da Prusyalık coğrafya mefhumu ifade etmiyordu, bir ahlâk mefhumu ol- muştu. Yani Prusya kalkıyor ama, bütün Al manya Prusy: ya'nın askerlik ifade ettiğini, harpten evvel bütün dünyanm Prusya askerliğine güldüğünü, fakat sonra Prus ya askerleri kaz yürüyüşü ile memleket- leri istilâya başlayınca herieesi şaşırdı. ğını söyledi. Almanya'nın harpte mağ» lüp olduğu ve hâlâ da ne siyasi, ne de askeri müsavatını temin edemediği ha- Urlanacak olursa, lüzumsuz sözler. He- le Almanya silâh müsavatımı temin et- mma silâhsızlanma meselesini halle yaklaştırmadı. Her ili cevaptan Sie ki Fransız ve Alman nole- tai kez a telif etmek mümkün de- ğildir. Hülâsa şudur ki Bu silâhtızlan- ma meselesi, ilik mülke başlandığı zaman hilâ oradadır. Yani Fransa emniyet, Almanya müsavat iş- ter. Fransa'ya © emniyet verilirse, Al manyaya müsavat vermemeli. Almanya" ya müsavat verilirse Fransa emniyetsiz. kalacak. İşte el hülâsası da bu- dur. Almanya münavat istiyor. Buna karşi mürakabeyi kabul etmiştir. Fram- oraniyet li konferana toplıyacağı bldirliğce | Tail terenin hiç te hazmedemediği iki ne - vi silâh tayyare ile denizaltı gemileri- dir. Çünkü biri İngiltereyi havadan, diğeri de İngiliz — deniz hâkimiyetini denizaltından tehdit ediyor. Filbakika son yirmi seneden beri, silâhhırdaki bü- KANLISIR Kânunmevvel 21 Niçin İstanbulda duruyorum? Halledemediğim meçhuller mi be- ni İstanbulda tutuyor? İstanbulda durursam, bu muammanın düğüm lerini çözebilecek miyim? Gaybi, meçhul kuvvetlerden Mesture ilham alacak ta bana ha- ber mi gönderecek? Günün birin- de Mestureye tesadüf edip te konu şacak mıyım? Yoksa Halim Siret, kendliğinden açılacak, beni sı- kıntıdan kurtaracak mı? Bütün düşündüklerim saçma, manasız! Fakat korkmağa başladım. Haf tanın üç dört günü, bir bahane bu luyor, İstanbula iniyor, Beyoğluna geçiyorum. Önceleri, hüsnü niyeti me kendi kendime de inanir gibi olmuştum. Artık kendimi kandır. maktan da yoruldum! Kışın, köyden İstanbula gidip gelmek çok güç! Lodoslar, kara- yeller, sisler, ler, insanı canm- dan bezdiriyor. Yazan: Mahmut YESARİ Acaba, bu bezginlik te mi bir ? Gene mi kendi kendimi aldatıyorum? Bunun neticesini (biliyorum. Beyoğlunda apartıman tutacağım. Bunun sebebi de âşikâr! Halim Si reti görebilmek, Mestureye yakın bulunmak... a değil... İstanbuldan uzak malı... li? Yakasi deri e gitmel yahati hiç çe al Salem .. Könanı Bavıllarımı İazmissaş Bi ten çıktım. Niyetim, Avrupaya git mekti. Fakat evvelâ günlerce, gi- deceğim yeri düşündüm. Bu uzun düşünce, tereddüt, be ünlerce Beyoğlu otellerinde üründürdü.. Sonra hangi yolla gideceğimi - kararlaştıramadım: Denilen, karadan mı? Bu karar- sızlık ta günlerce sürdü, Otel hayatından usandım ve ni yet, döşeli bir apartıman tut. ni, İ bu projeyi reddetmiştir. Bu, cümhurre- MİLLİYET CUMA 25 MART 1934 Nusret Beyin bir mektubu Belediye mühendislerinden — Nusret Beyden İzmit mahkemesindeki şakitliği münasebetile bir mektup aldık. Nüsret Beyden aldığımız bu tavzih meltubunu aynen dercediyoruz. Ancak Nusret Beyin tavzih ettiği beyanatını mahkemede bu- lunan muhabirimiz aldığı notlara istina- den bildirmişti. Netekim diğer refikle- rimizden bazılarında da aynen neşredil mişti, Bizim muhabirimizin bu yanlışı. ğı yapabileceğini kabul etsek bile diğer muhabirlerin de yanlış duyduklarını ve yalnış haber verdiklerini nasıl iddia e debiliriz ? Nusret Beyin mektubu şudur: “ 20 Mart 1934 tarihli ve 2913 No.lu nushanızın birinci: sahifesinde (yangın davası dikkate şayan bir safhaya girdi) serlavhası altmda © makine o mühendisi Nüshet Beye atfen yazdığınız yazı yan- kıştır, Evvelâ isim Nüshet olmayıp Nus- rettir, Ben sahifelerinize çıkan tarzda bir ifade vermedim. Bunun doğrusu mah keme zabıtlarından anlaşılabilir. Bu yüz- den matbuat kanununun bana vermiş ol- duğu hakka istinaden bunun ilk çıkacak nushanızda ve ayni sahifede ve ayni puntulu harflerle tekzibini sayğılarımla rica ederim efendim.” ——— — ——ğ— yük inkalap bunlara inhisar ediyor. Eğer | İngiltere bu iki meseleyi hallederse, a- şağı yukarı harpten evvelki vaziyete ge- İlcekilir. Faleat bunu temin edebileceği | gok şüphelidir. Diğer taraftan silâhsızlanma köne. yapımın toplanması Yizemzelen 10 nisan lar uni na tehir edilmişti. Halbuki beklenilen netice her zamankinden ziyade uzakta görünüyor. *** Amerika Ayan: ve Roosevelt: , Amerikada Cümhuürrelsi Roosevelt ile Âyân meclisi karşı karşıya geldiler. Roo- sevelt'im prestiji sarsılmıya başlamış gö- rünüyor. Emmareleri şunlardır: 1 — Roosevelt, St. Lawrence nehrin- de gemilerin işlemesi ve elektrik tesisa- tı yapılması için Kanada ile büyük bir teşebbüse girişmek istedi. Ayân meclisi Roosevelt tarafından çok benimsenen isi iktidara geçeli kanun lâyihasıdır. 2 — Roosevelt, Amerikada hava nak- liyat şirketlerine verilen tahsisatın sui- rânın reddettiği ilk istimal edildiğini iddia ederek bu şirket- | habe, lerin mukavelelerini feshetmiş ve posta nakliyatını askeri tayyarelerle yapınağa karar vermişti. Askeri tayyareler posta- yı naklederken bir çok kazalara sebebi- yet verdi. Sekiz on pilot öldü. Atlas Ok- yanosunu © ilk defa olarak geçen hava kahramanı Lindberg Roosevelt'e karşı vaziyet aldı. Cümllurreisi ricat etmek mesburiyetinde kaldı. Bu da prestijini sarsmıştır. 3 — Muharebeye iştirik eden asker- lere verilecek ikramiye meselesi Ameri- ka hükümetlerinin" en mühim dertlerin- den biridir. Bu ikramiye o kadar müthiş bir rakama baliğ oluyor ki hiç bir met veremez. gene ileri sü- rüldü. Ayân rae görünüyor, “ Roo- sevelt aleyhtar olduğundan bu zümre arasmda itibarını kaybetmiştir 4 — Cümhurrelsi, Amerika ticaretini genişlettirmek maksadile “her devletle vaziyete ve şartlara göre ticaret muka- veleleri imzalamak için Ayân'dan salâ- hiyet istiyor. Böyle bir salâhiyet güm- rük tarifelerini değiştirmeğe kadar va- | racağından Ayân vermek istemiyor. 5 — Amerikada çıkan otomobil ame- esi grevi yeni iktisadi sistemin zâfını | tebarüz ettirmiştir. İşte bazı sebepleri yukarıya külâsa et- tk. Bunun politika cephesi sonbaharda intihsbat yapılacak. Politif” kacılar buna hazırlanıyorlar. Malümdur ki Amerikada Cümhuvreisi dört senöde bir değişir ama, intihabat her iki senede bir yapılır. İşte şimdi 1934 intihabatı yapılacak. Cümhurreisleri ile âyân mü- €mdelesi Amerika tarihinde yeni değil- dir. Tarihe Bakla olursa, daima öyân şudur ki | Halim Siretin istediği oldu. Yerim, nisbeten rahat olduğu, belki de rahat olduğuma kendimi inandırdığım için, Avrupa seyaha tini daha teenni ile düşünüyorum. Öyle ya, aceleye ne lüzum var? Kendimi, neye sıkıya koyayım? Kışları, Beyoğlu, biraz eğlence li... İnsan, az çok vakit geçirebi- liyor, Bahara, İsviçreye giderim. Ora dan da gözüm nereyi keserse?... Baharları, hele yazın, Avrupa plâj ları enfes olur, .... Şubat 23 Haftalar, aylar geçiyor, ken- dimde kımıldanmak kuvvet ve is- teğini bulamıyorum. Halim Siret te beni, apartımanımda pek yalnız bırakmıyor... Arasıra arkadaşlarını da alıp geliyor, poker çeviriyorlar. Kuma rın her cinsinden, her şeklinden nefretime rağmen, bunu hoş görü- yorum. Ben de, maden ocaklarında ça- lışan beygirlerin daissılası var. Yer altı ocağına yeni getirilen bir beygiri, orada yıllardanberi güneş siz, havasız, çayırsız ömür süren beygirler, hayretle karşılarlar ve yeni getirilen hayvanın tüylerinde TÜRK Sinemasında Dün gece yer bulamadıklarından beyanı itizar eler, ve iraesine başladığı, F.ansızca «özlü ve şarkılı, renkli muazzam bir dönen müşterilerine er olan MUMYALAR MÜZESİ filmini bugün mutlaka görmelerini hararatle tavsiye eyler. Sinema san'atının bir harikasıdır. FAY WRAY - LİONEL ATWİLL - GLENDA FARRELL Buğün saat 11 de tenzilâtlı metine Kurban kesecek Vatandaşlara Memleketimizin hava müda- faasına çalışan Tayyare Cemi- yetine ; Düşkünlerin yardımına her an koşan Hilâliahmer ce- miyetine ; Kimsesiz çocuklara şefkatle bakan Himayeietfal ce miyetine ; Çok hayırlı bir yar. dımda bulunmuş olmak için Kurbanınızı veya Parasını Tay- yare cemiyetine teberrü edin Kurban kestiğiniz takdirde : Derisini, her halde Barı birlikte Tayyare Cemiyetine ve- riniz. Bu Milli ve Vatani vazife- nin lâyıkile ifası için âzami yar- dımda bulunacağınızdan eminiz. Bayramınızı kutlular ve saa- detler dileriz. Tayyare Cemiyeti İstanbul Şubesi İdare Heyeti Bugünkü program İSTANBUL ; 12,30 Türk plâk neşriyatı, 18 Plâk neşriyatı. 19 Muhtelif ne: leri, di 19,30 Türk musiki neşriyatı. 21,20 Ajans ve borsa haberleri. 21 e Necip Yakup orkestr yat, Ajans haber. b Op temsili. Mütenkiben Sir gan musiklek, VARŞOVA İS m. fakatile Mme RL harmonik heyeti tarar “Bristol, otelin» | BÜKREŞ, 184 ve 1875m, 13: Baran haberleri, — Plâk. Plâk. 18: Radyo orkestra 19: 20: Radyo orestrasmın konmere devamı. 20. ite. 30820: Piâk, 2045: Konferan a tarafşndan senfonik undan naklen.) 22: Mü- konserin mabadi VIYANA, SO7 im 18,10 Hafif müsiki konseri, 18-50: Sayakat haberleri. 19/05: Beden | sporu haberleri ve 05: YURTTAŞ! Türk Cümhuriyetinin kudret li feyzi seni başından ayağına kadar yerli malı ile giyindiriyor ve süsliyo "Artık, yerli mali ? hüllanımak ve giymek senin en yüksek vazi- fendir. YENİ NEŞRİYAT Mimar mimari, şehircilik, mecranın (38) numaralı Şubat sayı- tır, İçinde eketimizde ve ü m lerde inşa edilen bir- çok eserler ile mesleki yazılar vardır. A- lâkadarlarına ve belediyelere tavsiye &- ki, nefeslerindeki taze çayır koku- | a sönmem'ş işık Galiba ben de, Halim Siret gel dikçe, Mesturenin kokusunu, bu- ğusunu, taze çiçek havasını duyu- yorum!.. Mesture Hanımdan Hüsrev Beye Hüsrev! Benden çok fena bir hınç alı- yorsun... Sana gücenmedim, fakat maksadındaki, niyetindeki dehşe- ti görerek ürperdim. Evet, Hüsrev, ürperdim!.. Ba- na karşı, bu kadar zalim, bu ka- dar insafsız davranacağını hiç um mazdım... Bak, sana, hâlâ Hüsrev! Diyo- rum. Eğer sana gücenmiş olsay- dım, daha başka lisanla hitap €- derdim. Hayır, Hüsrev! Ben, ma- zinin masum samimiyelini unut- muş değilim... Sen, bana, hınç bes Jiyı benden intikam al- mak istemezsin! Hem niçin? izdi- vacımın bül mes'uliyetini bana yüklemek, hiç doğru değil... Ben- den hangi fedakârlığı istedin de, ben yapmadım ? Eğer sen, ısrar et miş olsaydın! Benim, suçum, günahım olabi- | lir; lâkin sende o kadar gevşek davrandın ki... Buna rağmen | Her zamandan dahâ şen ve aha g MAURİCE CHEVALİER En son ibdat olan .. GÜLEN PARİS filminde MELEK sinemasında SEYİRCİLERİ KAHKAHA İLE GULDURUYOR Bugün saat 11'de tenzilâtlı fiyatlarla matine e Gv ve ehe Iİ Milliyet bu sütunda iş ve işçi yenlere tavassut ediyor. Iş ve işçi tiyenler bir mektupla İş büro- muza müracaat etmelidirler. İş aranıyor Bir garsonluk arayorum. Ayda' seki lira yemek oradan. Beşiktaş vapur lesi kahveci Mehmet Ali vasıtasile BLAUPUNKT Son model 1934 Bütün dünyayı işitir. N. ve 5. NİHAT Galata, Karaköy Palas (14843) İSTANBUL ESNAF BANKASINDAN: Tstanbul Esnaf Bankası hissedaran heyeti umumiyesi 21-3.934 tarihinde ni- sabın temin edilememesinden | dolayı a- lâde surette içtima edemidiğinden hisse darlar 12 Nisan 934 tarihine tesadüf e- den Perşembe günü saat 13 e talik edi- len heyeti umumiyeye davet olunur. Rüznamei müzakerat : 1 — Meclisi İdare ve Murakıp raporu. nun kıraati, 2 — Bilânço ve kâruzarar hesabının İ karant ve tasdiki ve Meclisi Idare azasi- İ le müdürünün ve mürakıbın ibrası, 3 — Müddetleri bitam bulan Meclisi Idare azalarının ve müurakıbın yerine ye nilerinin intihabi, 4 — 1934 senesi için Mecli rakıp ücretinin tayini, Ticaret kanununun 371 nci maddesi ahkâmma tevfikan hamiline o muharrer hisse senedatı sahipleri nihayet 4-4-934 çarşamba akşamına kadar hisse senetle rini veyahut hisse senetlerinin o mevdu bulunduğu banka makpuzunu bankamız veznesine tevdi ile ita olunacak dühali- ye varakasını alınaları iktiza eder. Meclisi Idare seni kabahatli bulmadım, kaderi» me boyun eğdim!... Yapma, Hüsrev! Bu çirkin, teh Iikeli oyundan vazgeç... Halim Si- reti kumara teşvik etme, eğer elin den gelirse, onu menet.. Senin oyununu Pa: dım, nasıl mı öğrendim? Senden hiç bahsetmiyen Ha. lim, «on günlerde, ismini ağzın. dan düşürmez oldu. Çok dostmuş. sunuz! Gece gündüz berabermişsi niZ, içtiğiniz su ayrı gitmiyormuş, rinizden hiç ayrılmıyormuşsu nuz! Bunu, ilk duyduğum zaman, limin hilekârlığına, geçmiş gün — ait £ dadikodular işitmiş oldu. hükmettim. Çünkü buna imkân, ihtimal ve- remiyordum. Evet, sen, o kadar nefret ettiğini, iğrendiğini söyledi ğin bir eN p sırala- rında bile bağdaşamadığın birisi ile nasıl, ahbap, dost olabilirdin? Onun huyunun sakatlıklarını, kumarbazlığını, bütün ahlâksızlık larını söyliyen sen, değilmiydin? Şimdi bu değişikliğe sebep ne? İçim inanmak istemiyor, yoksa sende mi de; Hayır! Seni, iyi, çok iyi tanıdı. ğımı zannediyorum; sen, değişe- mezsin, Halim Sirete benziyemez- mı anla. dare a | Zalarma verilecek hakkı huzurun ve Mü | LEBLEBİCİ © HORHOR Gen en EFTALYA İPEK « ELHAMRA SİNEMALARINCA Bugün saat li de Tenzilâtı matine (14867) ISTANBUL BELEDİYESİ Şehir Tiyatrosu Bugün Saat 14 de Bu akşam saat 21 de KÖKSÜZLER 3 Perde Muharriri: Vedat Nedim Halk gecesi Umuma 1639 Usküdar icrasından £ Bir borçdan dolayi mahcuz satılmasi” na karar verilen bir oda takımı - ile bif büfenin 2-4-934 pazartesi saat 14 ve 19 te İstanbul sandal bedesteninde satıl” caktır talip olanların yevmi meskürdö mahalinde hazır bulunan memura mü racaat etmeleri ilân olunur. (14835) DOKTOR Rusçuklu F Hakkı Galatasarayda karşıki eğ re ralı apartımanda İ numara. Asrın umdesi “MİLLİYET” Gr. e mmm ABONE ÜCRETLERİ : Türkiye için © Hariç is “CLK LK Beki, bu yeni vaziyeti ne) hamletmeli? Halim Siretin, hilekâr değil samimi olduğunu yavaş yavaş lıyordum. Bu, beni büsbütün ir tıyordu. Gene inanmağa yordum. Fakat onun yalan söyl” mediği nazarımda tahakkuk © mişti. Ayrıldığımız günden sonra yatını, ondan öğrendim. Hali cebinde senin kartlarmı, t lerini buldum. Bu, ne demekti? Ben, ki, sma düşkün, cep karıştıran kanç kadınlardan deği senin yüzünden bu, gülünç te de düştüm, kendimden dım. Halime, bir gün sordum: — Hüsrev Bey de oyniyor Halim, katiyetle cevap vi — Hayır! O, oyun oynan” Hattâ oyundan bile anlamaz. Aklım almıyordu: w — O halde nasıl oluyor dar mar oynamadan sabahlara k# uykusuz kalıyor? ser Halimin sık > senden babi kar mesi, sonra geceleri sabaha 2 b gelmesi, beni şüphelendi