m me e mm Umumi bir ademi tecavüz misakı BELGRAT, 3 (A, A.) — Bulgarista- nun Belgrat Sefir, dün akşam Safya'dan Sı zarı elit Yugoslavya Hariciye m kan misakı hakkımda Sofyanın moktai na- gö sonra başlamış (olan ei raraşrsiyn neticeler vereceği değidir. Jansının hususi muhabiri e Ecnebi matbuatın birçok defalar ime kaydettiği gibi Balkan misakınn Çekirgelerin tarlalarda bir gün Yani türküde) söyüiyisek gear lardır. Güneş'in oğlu akşamdan beri devam eden bu sesleri işitmekten usanmıştı. i Bora çekirgelerin bir gün içinde defolup gittiklerine sevinmiyor de- gildi. Bu, genç reisin ylnda be il a li, ir vardı. Çünkü, çekirgeler da günlerce kalmış olsaydı, Bora Ye ge beraberi olan Bil. inler yanmda küçük düşe. cekler ve bir daha hiç (o kimseye söz geçiremiyeceklerdi. Çekirgelerin mağlâp bir düşman ordusu vaziyetinde, başka tarafla. ra akın edişleri, reisin o mevkiini yükseltecek kadar mühim ve şeref. li bir muzafferiyetti, Fakat, Bora, bu hadise ile fazla meşgul olmak istemiyordu. Yugoslav Kralı Tevfik Rüştü Beyle 45 dakika görüştü GBaşi 1 inci sahifede) dak DR la ön bugün Belgrat'ta akdolunacaktır. “Bu toplantı esnasında Balkan misakı MİLLİYET PAZAR 4 ŞUBAT 1934 da dinlenilmek lâzım gelir. Briyan - Kellor imzalanan mütecavizin tarifi muahe- ine is tirmekle, selh ve dün- zihniyetile hareket et Bulgar matbuatı SOFYA, 3 (A.A.) — Balkan misa- akına ait müzakereler hakkında tefsi- Yatta bulunan muhtelif gazetelerden Slovo, Yugoslavyanın kendisini istik- balde faal bir harici siyaset takip et - mek hususunda atıl bir hale sokacak yeni bir muahedeyi takip etmek husu sundan evvel uzun uzadıya ve etraflı- mevcut men olan haber dolayısile Bulgar efkârı u- kiyenin iştirakini hayretle karşılamış tır. Bazı siyasi Tür. kiyenin bu mis iştirakinin daha ge- ve bitaraflık telif olup olmadığını ve cenup komşu muzun bu teşebbüsünün Bulgar mille tinin mezkür muahedenin birine mad desinin iki memlekete tahmil etmekte | olduğu taahhütlere olan imanı üze - rinde meşum bir tesir icrasından hali” kalıp kalmıyacağını sormakladır. Bü münasebetle ayni mahafil Tür kiyenin geçen son baharda Türkiye - Yunanistan teminat misakı için yapı" Ian müzakereler sırasındaki hareke - tini hatırlatmakta ve o zamanki ha - reketi ile bugünkü hreketini mükaye- Müstakil Mir gazetesi diyor ki* "Bulgaristanm kuvveti, sulha olan bağlılığındandır. ve onsuz bir misak yapmaya çalışanların zaafı da bu mi- sakın hiç bir hakiki ihtiyaça tekabül le ve acil bir tehlikeyi ber- iaraf eylememekte belki yalnız Bul - gar milletinde bir meraret hissi tevlit etmekte olması keyfiyeti de münde - miçtir. Eğer misak bizsiz imza edile- sek olursa Balkanlı bir devlet olmak lığımız itibarile, buna teessüf ederiz. Bulyaristansız bir Balkan misakrım akdi, natamam itimatsızlık dolu bir bürudet havası ihdas seden bir iş ola- rak kalacaktır. Çiftçilerin naşiri efkârt olan Zem- ledolsko gazetesi diyor ki: “Bulgar hükümeti hattı hareketin dan hiş birine tecavüz hissi bes- Temiyoruz. Ve mi cemiyeti mu. kavelenamesi ile Kellog misakı - ki sulh için kâfi teminattırlar - ahkâmı na riayet ediyoruz Yarı resmi La Bulgarie, Temps gazetesinin makalesini tefsir etmekte ve o makaleden aşağıdaki fıkrayı ik- ep rs memeemie a, valihazırda tesadüf edilen mü; kilin ge önüne göçmek (Misak müzakereleri hakkında, A- madolu Ajansının yukarıda dercettiği miz i v nin i göre verdiği mütefer- ik bazı haberleri de, kaydi ihti; sedikki ederek, smlece moi za vermiş olmak için dercedi yoruz) Atinada iki cereyan ATİNA, 3 (Milliyet) — Buradaki hinde kuvvetli €ereyanlar vardır. Yalnız Fransız - İn giliz mahafili misakın imzasma taraf Güneşin Oğlu Yazan: İskender FAHREDDİN — Madem ki çekirgeler gitti... Yurdumuz bu belâdan kurtuldu de- mektir. Hemen yarın herkes tarla- larma gitsin ve topraklarını kazıp , Sehir halkı sonsuz bir sevinç i- ei sokaklarda dolaşırken, Bora, üreğinin gittikçe artan ezginliği ni gidermek için, çareler Seker Mersâ'yı mutlka bulmalıydı. kızının böyle gizli bir el | herkes Göçebe tarafından kaçırılışmdan müteessirdi. — Reisin ocağından insan kaçı- ran kimsenin aramızda işi yok. Diyerek Güneş'in oğlu'nu sıkış- tırıyorlar ve yaklanınca yaban ö- küzlerinin ağzına atılmasını isti- yorlardı. Bora'nın adamları şehrin içinde ve dışında (Mersâ) yı ararlarken, cis, odasında kendi kendine AE — Benim gözümün ve elimin al. tında bulunan güzel bir göçebe kı- ybettiğimi düşmanlarım har İktisat vekili Pazartesi geliyor (Başi Jinci sahifede) lacağı kanaatinde bulunmakla bera- ber birliğin mecburi mahiyette olması arzu edildiğine göre hükümetin takip ettiği prensiplerle telifi imkânı olup olmadığının esaslı bir surette tetkiki V hi lâzım geldiği ve bu cihetin Ankarada görüşeceğini : Vekil Bey müteakıben ipekçilik, ku- maş evsafı, İstândarizsiyon yapılıp yapı .acağı ve amele vaziyeti gi- bi muhtelif hususat katörlerden uzun Bundan sonra tesisi kararlaşmış olan sun'i ii fabrikasından Bahsederek bu fabrikanın tabii ipeği azaltmıya- cağını, bilâkis arttıracağını izah et - miş ve “Bursalılar yadırgamazlarsa bu fabrikayı Bursada De miştir. Fabrikatörler vekil beyin bu sözünü şükranla ve alkışlarla karşıla” mışlardır. Mahmut Celal Bey Bursa” da tesis edilecek olan Merinos iplik fabrikasından da bahsederek fabri - kanım yerli Merinos yetiştirilmesinin teşvikini, | bu itibarla © çifi hakkında o fabri- i almıştır. mişlerdir. Vekil Bey verdikleri iza - bala dolayı heee Sir ee si Yarm öğleye ka- dar me dokuma fabrika» larını ziyaret ettikten #önra Gemliğe şa Mudanyadan ayrılarak İzmire dö- neteki ————— ünmekte, İtalyan mahafili ise aksi müteleada bulunmaktadırlar. Fransanm hedefi Yugoslavyanın tak- tana teveccühkâr göünmektedir. (Es- tin) gezetesi , muhalefet reisleri ve bil- hassa pek yakın münasebette bulun- duğu M. Mihalakopulostan mülhem başmakalesinde, İtalya ve Ingiltere- nin pek mühim teşebbüslerini yakın- dan bilen hükümetin misakım . imzaar nı tehir etmesi lâzim liğini yaz- maktadır. elek M. Papanastasyo tehir taraftarı ATINA, 3 (Milliyet) — Dünkü günün en mühim hadisesi, çiftçi ve a- mele fırkası reisi M. Papanastissicu- nun Belgradda bulunan Balkan dev- eltleri Hariciye nazırları Tevfik Röt- tü Beyle M. Titulesco, Yevtiç ve Mexi mosa ayni mealde gönderdiği telgraf olmuştur. Mumaileyh Balkan devletic ri arasındaki bütün ihtilâflar tama - men halledilinceye kadar, misakın im evletlerinim misaka iştiraklerini re yeni mektedir. çoğu, Hariciye M. Çaldarisi ziyaret müddet Balkan misakı etrafında mü- lâkatta bulunmuşlardır. Ingiliz ve tal yan sefirleri, hassaten Belgaristanın misaktan hariç kaldığına işaret etmiş lerdir. -Ayni sefirler evvelce de mi - sakın imzası için yapılan müzakere - lerin tevlit edeceği tehlikeler hakkın da hükümetin nazarı dikkatini celbet mişlerdi. M. Çaldaris imzaya mezuniyet verecek ATINA, 3 (Mililyet) — Görünüşe göre, harici tazyika ve muhalefet fr Misak, müstakbel muahedelere e- sas m olacak? ATINA, 3 (Milliyet)! “- Belgrad- da (Pravda) iz Min — ) gazetesi, misakın teşkil edeceğini yazmaktadır. o Bun- ber alırsa, benimle eğlenmiyecek- ler mi? Sayısız gözcülerimin habe- ri olmadan kaçırılan Mersâ'yı bir iki gün içinde bulamazsam, herkes ün Mersâ için uzanan el, yarın benim için uzana- maz mı? Bu gizli eli her halde mey dana çıkarmalıyım... Bora hiddetinden © yatamıyor, yatsa da gözüne uyku girmiyordu. Mersâ'yı sevdiğini, onu görmeden bir iş yapamıyacağını kendisi de anlamıştı. Mersâ'nm ateş genç reisin yüre- Zini yavaş yavaş sarmıya başlamış- tu. Diyerek, sabırsızlıkla (Asu) yu iyordu. va mina yıldızlar bürümüş. Güneşin oğlu, (Asu) nun Mer- sâ'yı aradığını biliyordu. Asu o gece, ancak sabaha karşı Mersâ'nın yıldızmı bularak, genç kızın izini keşfedebilmişti. İhti; ihirbaz (Bora)nın evi. ne geldiği zaman, delikanlı henüz gözlerini kapamamışlı. Ecnebi limanlar Navlun fiatları (Başi Linet sahifede) piyasasma nakliye ücreti yüzünden İs panya fındıklarından pahalıya mal ol duğunu görürsek, Türk fındıkları nav lununu derhal indiririz. Daha ileri gi derek söyliyebilirim, ki biz, İtalyan irketi olduğumuz halde, İtalya fın- | klarının beher tonunu, Triyesteden İskenderiyeye 29 Türk lirasına nakle- | deriz. Buna mukabil bugün Giresun - dan Triyesteye bir ton fındığın nav - İanu 11 Hiradır. Eğer bu fındık Türk vapurlarile Giresondan İstsanbula iş ise, bunun üç birası malı getiren vlet denizyolları | idaresinin veya vapurculuk şirketinindir. Bir lirası li- manda aktarma masrafıdır. Bizim bun dan aldığımız navlun 7 liradan iba - rettir. Bu da gösterir ki, esasen men- yasmı alâstiki bir tarife ile naklediyo ruz. Bizim de hedefimiz, Türk ihra - dığımız bu memlekete hizmetimiz do- kunmuş olduğu için iftihar duyarız. Bunu diğer bir vâkıa ile de isbat ede biliriz. Eskiden mülga Seyrisefainle aramızda bir itilâf vardı. Seyrisefain, Karadeniz limanlarından getirip İs - tanbulda vapurlarımıza aktarma etti tiği eşy için bize kendi tarifelerinde yüzde 20 nisbetinde tenzilât yapar - dı. Biz de Karadeniz limanları için getirdiğimiz ve Seyrisefain vapurları- na aktarma ettiğimiz eşya için ayni tenzilâtı yapardık. Yeni kaputaj ka- nünu mucibince tatbik edlimekte olan nizyolları idaresi, bize bu tenzilâtı ya pamıyor. Fakat biz, yüzde 20 olma - makla beraber, gene Devlet denizyol aktarma i ları vapurlarına ettiğimiz Karadeniz eşyası için bir mikdar ten- zilât yapmaktayız.” Sinyor Boneta, İstanbul limanından kendi vapurları arasında aklarınanın edere kdemiştir ki: “ — Bu hususta İktısat vekâletine müracaat ettik. Meselâ Giresondan Tiryesteye bir vapurumuzun aldığı malı, İstanbuldan diğer bir vapurumu za aktarma ederek süratle mahrecine gönderibiliyoruk. Şimdi bu imkândan mahrum kaldık. Teşebbüsatımızın, hükümetçe tetkik ve müsbet bir ka- rara raptedileceğini ümit ediyoruz.” MİLLİYET — M. Boneta'nın me - zuu bahsettiği bu aktarma işini, bu sütun larda dikkatle ve etraflı surette yaz- Gemiyetlerde Nekadar marangoz var? z j Hi zl izl bii li ii ii il i ” li ; l tahmin edilmektedir. Esnaf cemiyetlerinde aylık toplantı yapılamadı Esnaf Cemiyetleri reisi -ve umumi kâtiplerinin dün icrası mukarrer olan aylık toplantıları, geçen ay da olduğu dar, Bora'nın Mersâ'ya gönül ver- diğini bilmiyordu. . Delikanlınm yüzüne baktı.. Bakışlarından kork- tu... Güneş'in oğlu, ihtiyar 5Asu'yu yiyecek, parçalıyacak gibi bakıyor du. İhtiyar sihirbaz, o güne kadar, ne Sertelli'de, şehirlerinde, bir kıza gönlünü kap- tıran bu kadar yanık yürekli bir delinkanlıya rastlamamıştı. Otur, oğul! Dedi - onun yattığı ve sığındığı yeri o buldum. Yarın sabah çıkar, ararsın! Bora geniş bir nefes aldı. Tekrar, kalktığı yere oturdu... Gözlerini ihtiyara dikti: — Çabuk anlat, Asu! İçim eri - yor.. Onu sağ olarak bulacak mı- yım? Asu anlatmağa başladı: —Yaldeların gösterdi diği yerde (Başı 1 inci sayıfada) etrafı binlerce halk ile doludur. Halk mütemadiyen büyük kurtarıcısını alkış- Tamaktadır. Şehirde sevinç ve heyecan devam edi- yer. ... YOZGAT, 3 (A. A.) — Hususi muha- birimizden: Reisicümhur Hazretleri bugün saat 15 te Yerköy'den hareketle 1630 da Yoz - Kadı teşrif etmişlerdir. Yozgat” vilâyet konağını, alay kuman: belediye- yi, C. H. Fırkasını, halkevini ve liseyi ziyaret etmizler ve alkışlanmışlardır. Reisicümhur Hazretleri vali konağın- da bir müddet istirahatten sonra bugün Yerköye döneceklerdir. . YOZGAT, 3 (A. A.) — Geceyi Yer- köy istasyonunda geçiren Reisicümhur Hazretleri bugün Yozgadı teşrif buyura- caklardır, Müşarünileyh Hazretle karşılamak üzere bir heyet Yerköye git- miştir. Şehir coşkun bir sevinç içindedir. Halk büyük kurtarıcıyı kucaklamak için geceden beri heyecan içindedir. Şehrimize muvasalatlerinde yapılacak tezahürat emsalsiz olacaktır. Kırşehirde KIRŞEHİR, 2. A. A, — Reisicüm- hur Hazreteri 31-1 gecesi Çankayadan maiyetleriyle birlikte saat 140 da Ba- İa üstünden / Kırşehiri istikametinde hareket ve gece saat 5 buçukta Balaya muvasalât buyurmuşlardır. Orada iki saat kadar kalarak hükümet ve Cümhu- riyet Halk fırkası erkân: ve halk ile ko- nuşmuşlardır, Müşerünileyh Hazretleri Baladan halkın çoşkun tezahüratı ara- sında müfarakat ve Kaman üstünden Kirşehire müteveccihen (seyahatlerine en müşkül kış şeraiti içinde on altı saate yakın bir yolculukta sonra Kırşehire muvasalât buyurmuşlardır. Reisicümhur Hazretleri Kaman şima- linde Kırşehir valisi tarafından istikbal edilmiş ve Kırşehir halkının fevkalâde çoşkun sevinç tezahüratı ile karşılanmış Müşarünielyh Hazretleri Kırşehirde halk fırkası merkezini ziyaret ve rücsa ve halk mümessilleriyle temas etmişler ve geceyi vali konağında | geçirmişler. ir, Bütün gece Kırşehiri ve civarma kar yağmıştır. KIRŞEHİR, 2. A.A, — Reisicümhur Hazretleri bugün öğleden sonra saat 3 te Yerköye müteveccihen şehrimizdn mü- farakat buyurmuşlardır. Gazisini bir ge çecik bağrında yaşatan Kırşehir halkı, büyük misafirini samimi ve candan te- zahüratla teşyi etmiştir. Yerköyde YERKÖY, 2A.A. — Reisicümher Hazretleri bu akşam saat 21,30 da Yer- köye muvasalit buyurmuşlardır. Mü- şarünileyh Hazretleri, Yozgat valisi ve alay kumandanı tarafından mıntakala- rı hududunda istikbal ve Yerköyünde bü Marangozların yeni idare heyet Marangozlar Cemiyeti yeni idare he- yeti intihabatı bu ayın 18 inde yapıla- bulunduk” ları mıntakalara giderek rey toplaya- iz de bam dayanıp ya- olmasm, Asu?! — Gözlerime ben nasıl inanır- sam, senin de öyle inanmanı İste- rim, oğul! Babanm hangi gece ö- leceğini de evvelâ ben keşfetmiş- tim, Yüz yirmi yıldan beri yeri, gö- ğü ve gökteki (yıldızları gören gözlerim, beni hiç bir gece aldat- |* mamıştır. Hattâ Mersâ'yı kaçıran kimsenin bile bu kadın olduğunu iddia edebilirim. Mersâ şimdi bu dişi kaplanla koyun (koyuna bir ağaç koruğu dibinde, anasmın ku- cağında uyur gibi, emniyetle uyu- yor. Bora meraka düştü: — Peki ama, Asu, bu kadın kim olabilir? Yurdumuzdaki dişi kap- lanlarr sen obendeniyi bilirsin! (Sarısu)ların atılgan ve nişancı kızından başka benimle boy ölçü- şecek kim var? Halbuki şimdi on- larla aye Babasına bir ko- Gazi Hz. Yozgatta| felerden bir tel vasıtası ile konuf! © mak imkânları olduğunu izah ©; miş ve cemiyete takdim ettiği uzak! b tan telle konuşma aletinin ii Ying de “Telefon, diya'b “ Bir tavzih İSTANBUL, 3 (A.A.) — T: ikinci reisinin tekzibiz Türkiye idman cemiyekleri ikdiği “© yeis ve Beyazıt mebusu Halit > muharrirlerimizden birine verdiği Ki yanatta kendisini 3 ni riyasetini Same o taş yevmi gazetel intişar vadisin tekzibini rica etmiş ve Gala” & saray kulübünden böyle bir 9) karşılaşmadığı gibi, eğer teklif tay sa da teşkilâttaki vazifesi , ben kabul edemiyeceğini söylemif Tay pi beri, aramızdaki gerginlik çi miştir. Onun benim yuvama dij i el uzatacağnı zi i a Ni daş Umumiyetle Amerikalı o Graban Bell'i telefonun mucidi olarak gös” terirler. Fakat fen tarihinin de bir mahkemesi var, hükümlerini veri” yor, yanlış kararları | Bu suretledir ki telfonun mucidinin yüz sene evvel kânunü” | sanide doğmuş Philippe Reis ismi | de mütevazi bir Alman muallimini olduğu anlaşılmıştır. Almanya şim! di hu adamın yüzüncü yıldönümü"! nü tes'it etmektedir. İ Bu zat7kânunusani 1834d€ Geln hausen isminde küçük bir k# sabada doğmuştur. Küçüklüğünde | fenni şeylere karşı büyük bir tem8'” yül gösterdiğini gören © hocalarkı çocuğun babasına tavsiyelerde bur? lunmuşlar, bunun © üzerine Reis| Hamburg civarda leyli bir mekt& be verilmiştir. Orada ilk fenni mar” lümatı elde etmişse de, | ailesimin! fakru hali daha geniş fenni tetki kata müsaade etmediğinden,talebt liği bırakarak bir boya fabrikasin# | çırak girmiştir. İ Fakat bu yeni vazifesinde Reif zihnini daima işgal eden hülyalar” y, nr unutmamıştı. Onun için boş v8" kitlerinde Profesör Boettger ismin” de bir âlimin fizik cemiyetinde vef” diği kurslara o devam ediyordü. Reis böyle yavaş yavaş fizikte mii lâmatımı kuvvetlendirdikten sonr& 1858 fizik dersleri vermek istedi m O sıralarda Friedrichsdorf isminde? bi ki küçük bir kasaba © mektebinifi” böyle bir hocaya ihtiyacı vardi Reis bu hocalığı istedi ve aldr. Ol 5 tarihte yirmi beş yaşında idi. Art? bu sahada çalışabilmek için dehti 4, geniş imkânlar bulmuş oluyordü” Genç hocanın en çok sevdiği şeylf” den biri de musiki idi. Bir çok mi” siki aletlerini de kolayca i du. Evvelce Page isminde Amer” kalı bir profesörün yaptığı bir rübeyi daha tatbiki sahaya sokar? £ te, bir çok musiki aletlerinin seslesi"İğ idi bir nakil vasıtasile uzakça met İ lerden dinletmeğe muvaffak olm | d, tu, p ve 1871 de Frankfort fizik cemiyel ne verdiği muhtırada uzak mes nakzediyor: Telefonu kim | İcat etti? Telefon da ömrünün yüzüncü Y” mı ikmal etmek üzere bulunuyor” şı d. I ri h di hi l k k. ve Bir — O halde Mersa'yı bu : demektir! Nerde ve kiminle Pö4 ber | bulunduğunu söyleme yıldızlardan anlayışının ne var?! Dedi.. Tekrar (ayağa kel” Asunun boynuna sarıldı: gf — Ben hangi o dağın yaf” gideyim, babacığım? Ben 00 relerde arayım? Sen bana 9İ ter..! gi İhtiyar sihirbaz bahçey€ yö” : Bora Asunun arkasında dü. vd Sihirbaz başını yukarıya mişti.