Makbul Bey ve Eyüp Ef. — Haftanın yazısı — Biraz düşünseniz hatırlarsınız canım. Ben ismini pek iyi hai mıyorum: Makbul Bey diyeceğim geliyor. Girgin, pişkin, her taşım altından kalkar, politikadan tica- rete kadar her muhitte tanılı Hamiyetli, çok hamiyetli 'damdır.. Vatan lâfmı ederken mutlaka göğsünü döver. Ondan do layı arkadaşları bazan “Acem” diye alay ederler. Çok söyler, az dinler. Küçüğe karşı büyük, büyü ğe karşı küçük görünür.. Hatırlar smız canım! Her şeyden çakar. Kâh şirket müdürü, kâh müteah- hit, kâh otomobil acentesi, kâh iratçı olur. Lâkin hiç bir zaman hamiyetine toz kondurmaz.. Zen- ginleştikçe hissi hamiyeti artar, rimel zenginleşir. Hiç değilse öyle görünür, Makbul Beyi Adliye yangmın- dan sonra gördüm. Ne hassas a- dam! Ne vicdanlı adam! Gözleri dolu dolu olmuştu: — Ah, diyordu! Beyefendi! Yanar mıydı?. O güzelim âbide! Adeta Eği bina. İstanbulun pır indeki evrak! Ne o- lacak ği yarabbi!.. Milyonlar- <a liralık hukuku ibat!.. Allah yardımcıları olsun!.. Elbette hü- kümet bir çare düşünecektir.. Mu- hakkak efendim.. Hiç âlemin işi- »i böyle yüzüstü bırakırlar mı?. Elbette bir çaresini bulacaklar... Bulmalıdırlar.. — Vallahi Beyefendi! Bu em- sali görülmüş bir şey değildir. A- caba ne gibi çare bulunur, dersi- niz?. — Orasını bilmem, fakat bul- malı! Halkın hukuku ziyaa uğra- mamalıdır.. ... Makbul Beyi hatırlamasanız bi- le her halde Eyüp Efendiyi tanır- sınız.. Safdil, ağzı var dili yok bir adamdır. Az söyler, çok din- diği zaman da önü nü ardını düşünmeden lâf eder. Hangi işe girdiyse muvaffak ola- di Babasından kalma emlâki- satıp borçlarmı ödemişti. Efin- Cİ çar beş on bin lirayı da şura- da burada işleterek ge: talisiz, biraz beceriksiz bir adam- dır. Kiminle iş yaptıysa parasını kaptırdı... Adliye yangınının erte- si günü onu gördüm. Halinde bir yorgunluk vardı. Sordum: — Ne haber? Eyüp Efendi! — İyilik kardeşim. — Sende bir durğunluk var. — Yoo! Benim halim öyle.. — Yahu! Yangma ne dersin?. — Ne diyeyim! Kismetten çık- mış. Allah bir daha göstermesin. — Davan filân var mrydı?. — Evet! Makbul Bey birinden yedi bin lira istiyorum.. — Senedi var mı? — Dosyada yanmış... — Ne olacak şimdi?.. — Bakalım... İnkâr etmezse. ... İki buçuk ay sonra Makbul Bey haremine 2500 liraya bir Astra- kan manlo hediye etti.. Himayei- etfale de yirmi beş lira iane verdi . Eyüp Efendi - Makbul Bey da- vasını mı merak ediyorsunuz? E- yüp Efendinin senedi yanmış, Makbul Bey de borcu olmadığını yeminle beyan ettiğinden mahke- me Eyüp Efendinin davasının red dine karar vermişti... Makbul Beyin, Adliye yangı- nından duyduğu tec: senelerce sürdü.. Eyüp Efendi ise bir kere “kısmetten çıkmış” dedi, bir da- ha ağzını açmadı. j FELEK Evkafta ma»ş Evkaf müdüriyeti mütekait eytam, ve eramile kânunuevvel, kânunusani, şabat üç aylıkların verilmesine per- şembe gününden itibaren başlamıştır. Maaşların tevziatı pazar günü akja- mi nihayet bulacaktır. Memurların kânuncevvel maaşları da bir iki gün zarfında tediye edile- cektir, — Şehrimizde tetkikatta bulunan Mü- Bey memurları lele ir ın evvel tevzi edilme- si için icap eden tetbrleri almıştır. Ocak k kongreleri Cümhariyet Halk Fırkası ocak kon greleri devam etmektedir. Dün de Alemdar nahiyesine bağlı Küçük A- yasofya semt ocağının kongresi ya- palmıştır. Kongreyi ocak açmış ve kongre cu Tahsin Has kir Boy, ve kâtipl Kâzım Beyler eeçildikten sonra bir rapor okunmuş, ve müteakip yeni heyeti idare intihabı yapılmıştır. leşi kaza namına Nafiz ve namına nahiye reisi Rıfkı ve Fartik Halim eyler bulunmuşlardır. Köylü talebe Tatil zamanlarında İstanbulu gezecekler İstanbul maarif müdürlüğü mmta- kası dahilindeki köy mektepleri için mühim bir karar vermiştir. Köy mek- tepleri ekseriyetle üç smıflıdır. Bu talebe mektebi ikmal edinceye ka- dar köyün dar muhitinden başka bir yere çıkmamaktadırlar. İlk üç sınıf- ta ise hayat tatbikatı dereleri vardır. Coğrafya, tarih, yurt bilgisi gidip gezmek, görmekle daha mü mel bir şekilde elde olunabilecek olan ders lerde köy çocukları zayıf yetişmek- tedirler. Köy mektepleri talebesinin bundan sonra mektep tatil günlerin- de ön yakın kaza merkçtlerine gide- rek hükümet teşkilâtı Ve saire hak- kımda musilimlerin kendilerine iza- hat vermesi takarrür etmiştir. Köylü talebe yaz tatilinde de kafileler halin de mmsllimleri refakatinde İstanbula gelerek ders gezintileri yapacaklar- dır. Şimal Türklerinden bir profesör geliyor Berlin darülfünunu felsefe fakül- tesinin filoloji şubesinin muallimle- rinden ve Prusya fen akademisi mu- avin azasından doktor Reşit Rahmi Bey şehrimize davet olunmuştur. Rahmi Bey Avrupanın en maruf şark lisaniyatı ve bahusus Uygur türk 1 profesör Baugun re- Doktor Rahmi Bey, Şarki Türkistanda bir Alman heyeti dan meydana çıkarılan Uygu: ca kitabelerin bir çoğunun manasını tesbit etmiştir. Henüz genç yaşta olmasma rağ- men çok &ser yazmıştır. Yazdığı 6- serlerin çoğu almancadır, Bun! en mühimleri Prusya fen akı fından birinci cildi 1931 ve ikinci 932 de tabolunan (Uygur Türk- lerinde fenni tedavi) , 1933 te Layp- sigde tabolunan (Eski Turan Türk şarkıları) , 1928 de Peştede tabolu- nan Altay lisanlarında muavin filler ve profesör Baug (Uğuz Kaan efsaneleri) fan Türk metinleri) dir. Doktor Rahmi Bey şimal Türkle- tara rindendir. 1922 de Almanyaya gel- miş, 1923 te Berlin darülfünununa girmiş ve 1928 de doktorasını vermiş- Teşrihhane ikmal edildi Üniversite merkez binasınm arka- smda eski Bekirağa bölüğü temelleri üzerine inşa teşrihhane tama- men ikmal edilmiştir. Yeni teşrihhane Haydarpaşadaki teşrihhaneden daha mükemmel olmuş tur. Evvelce'kadavralar büyük san- dıklar içinde hıfzolunurdu. Yeni teş- rihhanede kadavraların muhafazası, için yerlatında mermer havuzlar yapıl muştur. Mermer havuzlarm içindeki kadav ralarn teşrih masalarma yatırılma- otomatik asansörler vücuda ge- İlmiştir. Teşrihhane için lâzım ge- len kadavraların bundan sonra yalnız Bakırköy emrazı akliye hastanesin- den temini takarrür etmiştir. Aşı kâğıtları Sene başlarında ilk mekteplere ya- zılan çocuklarla mektebin caki tale- belerinden kayıt yenilenirken ie ii ğttları isteni gönderdiği bir tamimde aşı müddetinin bir sene değil, beş sene hükmü olduğunu ve mekteplerde bu- na güre hareket edilmesini bildirmiş- tir. BU A (İş Bankasından alınan cetvelidir) 7 Kânunuevvel 1933 Akşam Fiatları İstikrazı dahili 95.25 1933 İstikrme 9750 rk D. yolları 245 Amsterdam Salya MİLLİYET CUMARTESİ: 9'KANUNUEVVEL 1933 Poliste Hüseyin Ef. Ankaraya gitmiş Kaybolan adam haftalar- ca polisi uğraştırdı Bundan bir ay kadar evvel Kum- kapıda oturan bir adamım esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolduğu ga- zetelerde yazıldı. Küçük Ayasofyada oturan ve Kum- ve dükkânı olan ciğer tüccarı Hüseyin Efendi 25 kânünyevveli evin- den yeni elbiselerini giyerek çıkmış ve bir daha avdet etmemişti. Zabıta bu adamı bulmak için bü- tün kuvvetlerini seferber etmiş, fakat hiç bir iz bulunamamıştı. Artık Hü- seyin Efendinin hayatından ümit ke- silmişti. Yalnız Hüseyin Efendinin ihtimal verilemiyordu. Oldukça zengin olan Hüseyin E- fendinin kendini öldürmesine ihtimal verilmediği gibi bir cinayete kurban giderek cesedin ve failin meçhul kal- ması da zabıtaca kabul edilemiyor- du. Nihayet evvelki gün Ankaradan gelen bir mektup inde ka- iç yüzünü aydmlattı ine bizzat Hüseyin E- şekilde ticaret ğinden bahsetmektedir. Zabıta bu mektubu almış ve bu iz üzerinde yeniden tahkikata başlan- muştar. Kaçak şarap Pangaltıda oturan Yako Efendi isminde birinin kaçak şarap sattığı ha ber alınmış, ve dün evinde araştırma yapılmıştır. Bu araştırmada evin alt katında fıçılarla kaçak şaraplar bu- hunmuştar. Şaraplar müsadere edil- miş, Yako efendi ihtisas mahkemesi- ne verilmiştir. Koyun hırsızı Şaban efendi isminde bir koyun tüccarma otuz beş koyun mezba- haya gölürülmek üzere Topl yakalamış, kendisi bunu inkâr etmiş- 2e de evinde yapılan araştırmada çal- dığı koyun bulunmuştur. Toprak için kavga Eyüpte İslâmbey caddesinde otu- ran Abdülkadir oğlu Şevket ile İs- mail arasında bir arazi taksimi me- #elesinden kavga çıkmış, Şevket tağ- la İsmaili gözünden yaraladığından yakalanmıştır. Tehdit Hasköyde oturan İsrail efendi is- minde birisi, bir müddettenberi ma- dam Mari isminde bir kadınla bera- ber yaşıyormuş. O civarda oturan Süleyman isminde birişi de madam Mariye göz koymuş ve bir kaç defa kadını sokakta yakalarak İsrailden ayrılıp kendisile beraber oturmasını ve kendisini nikâhla alacağını söyle- miştir. Madam Mari bu sözlere ©- hemmiyet vermemi, Madam Mari taya er ve e ederek Süleymanm kendisini bıçal tehdit ettiği Helene Zabıin tah. kikata bi Sarhoşlar Yeri yurdu olmayan takımından 55 yaşlarında Raşit Şarap iskelesin- de fazla sarhoş olarak dolaşırken ye- re düşmüş , yaralandığı için berayi te davi Beyoğlu kastanesine kaldırılmış- tr. Galatada Kemaraltındaki umum- haneler arasında sarhoş bir vaziyet- te dolaşan Mustafa oğlu Hayrettin yakalanmış, üzerinde bir miktar e3- rar bulunmuştur. Yaralama Ortaköyde berber Celâl ayni ma- halde aşçı çırağı Şevketi tahta ile u- rarak başından yaralamış ve yakalan mıştır . ———— — Taşrada' ebe ihtiyacı Ebeler Birliği namile bir cemiyet teşkil edildiğini yazmıştık. Birliğin aza mevcudu bir hafta i- çinde otuz beşi geçmiştir. Yeni in tihap edilen heyeti idare diploması. ebelerle mücadeleye başlamıştır. Bir- liğe Anadoludan bir çok mektuplar gelmektedir. Gelen mektuplarda ebeye ihtiyeç olduğu bildirilmekte ve birliğin tes- bit edeceği ebelerin gönderilmesi is- tenmektedir. Birlik taşraya gönderilecek ebe- eri tesbit etmektedir. İş eledi age ai Yılbaşı piyangosu Tayyare piyangosu her sene olduğu gibi bu sene de yılbaşı ge cesi çeilmek üzere bir piyango ha zırladı. Bu yılbaşı piyangosunun isabet ihtimali geçen yılbaşma nazaran yarıyarıya fazla olduğu için rağ bet te o derece fazlalaşmıştır. Farmakologlar Dünkü kongreleri geç vak- te kadar devam etti Türkiye Farmokoloğlar Birliği senelik kongresi dün Halkevinde Balıkesir Mebusu Muzaffer Sürey ya Beyin riyaseti altında saat 15 te yapıldı. Kongre gece geç vakte kadar devam etmiş ve çok mühim mevzulara temas edilmiştir. Kongre idare heyeti azasından Hamdi Bey tarafmdan açıldı ve bundan sonra umumi kâtip Hasan Bey tarafından idare heyeti rapo- ru okundu. Rapor aynen kabul e- dildikten sonra geçen sene hesaba tını tetkik etmek üzere“iki müfet- tiş seçildi. Bundan sonra encümenler inti- habına geçildi. İntihba taşrada bu lunan eczacılar da rey varakaları- nı göndermek suretiyle iştirak et- mişlerdi. İntihap yapıldı ve rey varakaları “tasnif edildi, neticede şu zevatm kazandıkları anlaşıldı: Eczacılar Encümeni: Mahmut Celâlettin Bey, Ali Kemal B., Fey- zi Bey, Kemal Bey, Esat Bey. Memur Karmokoloğlar Encü- meni: Tahsin, Cemil, Mehmet A- li, Halim, Arif Beyler. Lâboratuvar Encümeni: İsmet, Cafer, Cemal, Hulku, Münir Şa- hin Beyler. Müdürü Mes'ul ve Seristler En cümeni: Hasan, Muzaffer, Halit, Esat Emin Beyler. Depocular Encümeni: Mem- duh, Cemal, Hasan, Necip ve Adil Beyler. İntihaptan sonra ruznamenin en mühim maddesi olan bir Far- mokoloğ odası tesis meselesine ge çildi. Bu hususta söz alan bir çok zevatın hepsi de Etibba odasın dan ve eczacılara bir faydası ol mamasından şikâyet ediyordu. Ec zacılar buradan kurtulmak Karmokolog odası tesisini isti; lardı. Neticede bu odanm tesisine heyeti idarenin çalışması münasip görüldü. ga hara salış yap maları işi bil bir hayli müna kaşaya men oldu. Bir takım de- polar elan perakende satış yap- makta oldukları anlaşılmakta idi. Taşra cczacılrından bir çoğu da bu halden şiâyet e Ye- ni heyeti idare bu işin önüne geç- me vazifesini üzerine aldı. Bu a- rada bir çok eczacılar reçeteler i- çin bir tarife yapılması lüzumunu da ileri sürdüler ve bunun için ça- lışılması tekarrür etti, Bu mevzular üzerinde konuşu- lurken bazı eczacılar gazeteciler ve gazeteler aleyhinde atıp tutma- ğı da ihmal etmediler. Bu zevat gazetelerin insafsızcasına ve hak- sızcasına eczacıları tenkit ettikle- rini ileri sürüyorlardı. Yeni heye- ti idarenin vaziyet hakkında ga- zeteleri tenvir etmesi de tekarrür ettikten sonra Balıkesir Mebusu Muzaffer Süreyya Bey fahri riya- sete intihap edildi ve Mi niha- bir | Oktruva hissesi Nüfus başına bir buçuk lira olarak istenecek Belediye daimi encümeni yeni 8e- ne bütçesini tanzim etmeğe başlamış- tır. Bu sene bütçede, masraf fasılla- rında çok fazla tasarruf o yapılmak mecburiyeti vardır. Oktruva resminin Jâğvından dolayı belediyenin bütçe açığı bir buçuk milyon lira tahmin e- dilmektedir. Gümrükler idaresinin belediyeye verdiği oktruva hissesi nüfus başma bir lira olarak verilmek- tedir. Bu hesap'a da henüz haziran- dan beri tahakkuk eden hisselerin hepsi gümrükler idaresi tarafından verilmemiştir. Birikmiş hisseler yüz ii bis Via kadarılır. Sensbaşından sonra Ankarada top- lanacak olan belediyeler kongresin- de, İstanbul belediyesi murahhasları oktruva hissesinin İstanbul için nüfus başıma bir buçuk lira hesep edilerek verilmesini temenni edeceklerdir. Güm rüklerde toplanan oktruva resmini Dahiliye vekâleti delâletile umum mü- dürlüğü tetkik ederek her belediye- nin hissesini ayırmaktadır. İstanbul belediyesi Dahiliye veköleti nezdin- de de bu hususta teşebbüsatta bulu- nacaktır. Muhittin Beyin riyazetinde topla- narak yeni bütçenin tetkikatma baş- lanmıştır, Tetkikata evvelâ varidat bütçesin- den başlanmıştır. Varidat bütçesinde, geçen seneki ile bir milyon olduğu için, ma: Te tanzim etmek lâzım geliy, görülmemiştir. Mevcut hizmetleri de- vam ettirebilmek büyük bir kazanç teşkil edecektir. Asri helâ İstanbulda ilk asri apteshanenin beş güne kadar başlana- ın ve keşifnamesi hazırlan- muştır. Beş bin liraya mal olacak bu apteshane Sultanahmet parkının tram vay caddesine bakan köşesine yapı- lacaktır. Ramazan pideleri Belediye her sene ramazanda sa- talan pideleri serbest bırakırdı. Halkın aldatılmaması için bu sene pideler yalnız ekstra undan yapılacak ve tar, tıları da yalnız (250) ve (500) gram? ık olacaktır. Çırağanda fabrika Çırağan sarayının bir kısmında bir kutu fabrikası açılmıştır. Türkiye Turing klübü bu münase- betle protestoda bulunmuştur. KR A e e İranın Berlin sefiri İranın Berlin ve Kopenhağ se- firi İnayetullah Hanı Samit Berlin den şehrimize gelmiştir. İnayetul- lah Han. İranın Bağdat sefirliği- ne tayin edildiğinden buradan Bağdada gidecektir. yet buld Yeni intihap edilen beş encü- men bugün saat 10 da Karmoloğ- lar Birliğinde bir içtima yapacak- tır. Muzaffer Süreyya Beyin riya- setinde yapılacak bu içtimada yeni idare heyeti intihap edilecektir. Ankara liselerinden yetişenler kongresi Dün kongrede bulunanlar. Ankara kız ve erkek liselerin- den yetişenler cemiyeti geçen haf ta ekseriyet olmadığından tehir edilen senelik kongreleri, dün leden sonra Halkevinde aktedilmi tir. Reis Refik Bey celseyi açmış, müteakiben kongre riyaseti inti- habı yapılmış, İskender Ferit Bey reisliğe seçilmiştir. Bundan sonra idare ve müraka be heyetlerinin faaliyet raporu o- kunmuş ve tasvip edilmşir. Refik Bey cemiyetin faaliyeti. nin balo ve tedansanlara, senci-. devriyelere değil, Ankaralıların mevcut ihtiyaçlarmın mokabelesi ne hasredilmesini söylemş, asıl ga yenin kuvvetli bir Ankaralılar ailesi vücude getirmek olduğun- dan bahsetmiştir. Nizamnamnin bazı maddeleri- nin tadilinden sonra idare heyeti intihabı yapılmış, reisliğe Tıp fa- kültesinden Adnan Bey, idare he- yetine Rukiye, Habibe Manımlar- la Galip Sedat, Salâhattin ve Adil Beyler seçilmişlerdir. Kİ Türk-Alman dostluk yurdu arsası Belediye binası (o karşısmdaki (Türk - Alman dostluk yurdu) ar- sasının parça parça satılmakta ol- duğunu ve belediyenin bu hâdise karşısında eli kolu bağlı durduğu» nu hayretlerle öğrendik. Bu arsanm en büyük hissesi ma- liyenin olup maliye burasınm para eder cinsten bir toprak olduğu mü» lâhazası karşısında yalnız “nef'i hazine,, yi düşünerek satmğa baş- lamış. Kupkuru “Nef'i Hazine” zihniyeti, üzerinde durulacak bir meseledir. Bu mefhumun yanında bir de “Nef'i halk, Nef'i şehir” var. dır ki bunlar biribirlerini itmam va ikmal ettikleri zamandır ki, ortaya iyi bir eser çıkmış olur. Hazinenir sermayesi ve parası, halkın olduğu» na nazaran “Nef'i hazine,, ile “Nef” i halk,, ı yekdiğerinden infikâk ka» bul etmez bir kül olarak telâkki et mek lâzımdır. Bu bahtsız arsaya o“Türk- Ak man dostluk yurdu” yapılamadı; fakat belediyece senelerden beri buranın istimlâkile burada şehrin şerefile mütenasip bir bahçe vücu- da getirmek işten bile değildi. Hat tâ bunun bdeli senelere ve taksitlere ayrılark ceste ces- te ödenmek üzere Belediye- ye bir yük te olmazdı. Bu itibarla belediye, ayağma (o kadar gelen güzel bir fırsatı o çiğnemiş, burnunun ucundaki bu arsayı yad- ellere kaçırmıştır. Bu kaçırılan fırsat önünde belediyeye terettüp eden vazife, derhal harekete gele- rek bu arsanın ne kadar kısmı satıl mıştır, satılmıyan kısmın istimlâki çesi suretile istifade kabil midir me selesini süratle tetkik etmek, o bu tetkikten müspet bir netice istihsali kabil olduğu takdirde derhal mali- yeye müracaatla satışın durdurulk. masını talep etmek ve istimlâki es- babına başlamaktır. “Nef'i hazine” kar; “Nef'i halk, nef'i şehi düşünmesi ve takdir etmesi icap €- den maliyenin bu talebi terviç ede- ceğinden ve belediyeye bedelin tes- viyesinde kolaylıklar göstereceğin- den şüphe yoktur. O takdirde be- lediye binası karşısındaki o hâli ar. sanın, güzel ve müreffeh bir bahçe şekline sokulması, bir gün meselesi olur. Bunda şehrin menfaati olduğu kadar bizzat belediyenin de men- faali vardır. Şehrin menfaati, gü- zel bir bahçe kazanmaktır. Beledi: yenin menfaati ise, yarın karşısın» — yapılacak olan irili ufaklı bina lar arasına sıkışmaktan kurtulmak bu binalar arasında simasmı kay- bederek bir konak bozuntusu mev- kiine düşmemek, açıklık ve nezare: tini kaybetmemektir. Bu iki cihetli fayda önünde belediye reisinin ma- ruf himmeti hem meşkür ve mahal. Jine masruf > hem de bu e- ser, yapılan eserlere bir yenisinin ilâvesi olması itibarile mütebariz, payidar bir eser ve iyi bir hatıra teşkil edecektir. Salâhattin ENİS e e Eşya piyangosundan kazananlar Hilâliahmer, Himayeietfal, Mil Ni iktisat ve Tasarruf Türk Maarif Cemiyetleriyle Türkiye İdman Ce miyetleri İttifakı umumi merkez- leri tarafından müştereken tertip €dilen Eşya piyango biletlerinin 10 Teşrinisanide Ankarada çekil. dikleri malümdur, Bu biletlere ait listeler Hilâli- ahmer İstanbul merkezine ve şu- belerine verilmiştir. Listeye ihtiyacı olanlar Hilâli- ahmer Cemiyeti merkezine veya şubelerine müracaat edebilirler. Biltlerindeki numarlara eşya i- sabet edenler Cağaloğlunda Hilâ- Hahmer Cemiyeti İstanbul merke- zine müracaat etmelidir. Keşide tarihinden itibaren 90 gün zarfında müracaat ederek ik- ramiyelerini almıyanların ikrami yeleri teberru addedilecektir. e Pr. Wilhelm Kompff Prusya Güzel Sanatlar Akade- misi muallimlerinden Prof. Wil. helm Atinadan şehrimze gelmiş- tir, Profesör Kempff yarın akşam saat 21 de Teutonia salonunda pi- yano ile bir konser verecek ve Bach, Beethoven Schubert ve Mo- zart, Brahams'ın eserlerini çala- caktır. Profesör, bundan yedi se- ne evvelde birdefa şehrimize gelmiş ve bir iki konser vermişti. Profesör Kempff bu defa Atinsda bir iki konser vermiştir. Buradan Sofya ve Bümreşe gidecekti:.