Abide ve şehit anası Gençlik, Çanakkale taşlıkların. da sürünen şehit kemikleri karşı- mda içinin titrediğini hisselki, Büyük harbin mağrur galiplerini yere seren Çanakkale şehitleri yal. nız İstanbulu değil, Türkün şerefini seçme askerimiz, en gözde evlâdı. mızı oraya gömdük. İ eğil, ii © asil şehit ee kurdun kuşun ağ-| zında kırlarda süzünüy z z © Çanakkalede İngiliz sızlar Senegal'den, Kap'tan getir. dikleri zenci askerlerine varıncıya 'adar muhteşem abideler diktiler. Bizim kartpostallarda resmini imüz (Mehmet Fethi Ça- 44) abidesi, daha harbin en müt- hiş zamanlarında şehidin silâh ar- | kadaşları tarafından taştan dikil | Miş bir yığından ibarettir. Hattâ öyle söyleniyor ki bu kah- n Mehmet Fethi Çavuşun 'ar anasına kırk para bile ikramiye verilmiş değildir. Daha elimi de bu ihtiyar ve fakir kadın | her yıl Çanakaleye hareket kurtardılar. En eden | yaret ediyormuş. Bu kadıncağızın verdiler. Milli Müda- arzu ettiği takdir- | de, ki €deceğini zannederim, der- Vatana hizmetleri olan yüzlerce ine yüksek maaşlar ve- . Bugün Çanakalede yeri, dı belli yegâne şehidin sahrumiyetler içinde büyük bir küfrandır. Dikilecek abideye gelince: Bu. Şehir meydanların ea liralık ecne- ürkün büyük dü. 'e büyük zaferini ei eni İ kudretsizlik gösterecek her Bi Li ikaplıyan mily, « Açılması önümüzdeki seneye kaldı Dorülfünun ilya edilmeden Evvel, fa. mektebi açılması te bu hususta hazırlıklara Bu mektepte gazeteci ecek ve kâfi derecede an sonra mektep muvak- ti. Bu arada gazeteci. mezun olmayıp elyevm arın da mektebe de- habere göre bu mesele Ü- teşkili münasebetiyle alâ. baya başlamıştı. Şimdiki tasavvurlara göre, gazeteci. *ebinin gülecek sene Hukuk fa- dilecek olan içtimaiyat nde açılması münasip görül « Bu hususta, Üniversitede yeni lanır başlanmaz kati dn başlanılmıştı, İgençler yetiştiril BORSA “e Bankasından alnan cetveldir) 12 Teşrinievvel 1933 Akşam Fiatları Va - Yeni ölçüler Tüccar ve esnâf sene başın- dan evvel hazırlânacak İ © Yeni ölçüler 934 senesi başından İti- baren tatbik edilecektir. Ticaret odası ve esnaf cemiyetleri bu husustaki hazır- lıklara deva metmektedirler. İktisat Ve kâletinden Ticaret odasma ve Ticaret müdüriyetine gelen emirlerde tüccar ve esnafın 934 senesi başına kadar yeni öl- güleri tedarik etmesi bildirilmektedir. Ayni le ölçülerin, Ölçüler baş- wüfettişliğinde kontrol edilmesi de ilâ- ve edilmektedir. Bu emir mucihince, kânunusaniye ka dar tüccar, tedarik eltikleri ölçüleri, başmüfettişliğe götürüp, orada damgala tacaklardır. Damgalı olmıyan yeni ölçü lerle tacir ve esmafa e yaptırıl- mıyacaktır, Yugoslavya ile afyon mukavelesi Geçen sene, Türkiye ve Yugoslavya arasında afyon ihracatı için bir itilâf ya Pılmıştı. Bu itilâf mecibince, her iki İ memleketin afyon idaresi, ecnebi piya- salarma afyon satarken, müşterek hare- ket edeceklerdi. Istanbulda afyon inhisar idaresinde Türkiye - Yugoslavya afyon münasebet lerini tanzim etmek üzere ayrıca bir ka | lem teşkil edecektir. Kalem için dördün cü Vakıf hanında bir oda hazırlanmak: tadır. Ankarada bulunan afyon inhisarı dürü Ali Sami Bey, bu kısmın teşk hakkmda, Iktisat Vekületinden direktif almaktadır. Irakta tütün zeriyatı Irak hükümeti tütün ziraatine büyük bir ehemmiyet vermektedir. Bu maksat la hariçten tütüncülük mütehassısları ge tirilmiş ve bunlardan tütünün ıslahı hu susunda çek istifade edilmiştir. siğara imalinde yalnız Irak tütünü kullanmak kabil değildir. Harman için Türkiye ve İrandan tütün alınmaktadır. Son zamanlarda, İrakta sigara safi. yatı da çoğalmıştır. İrakta çubukla tü- tün içenlerin wildarı yavaş azalı- yor. Yeni nesil daha ziy: sigara içmek | Trakea, dişarıdan mühim miktarda Türk signrası gitmektedir. Bin leylikler değiştiriliyor , Borsa ve Osmanlı Bankası Komiserli- irisoveloni Bankasının Bükreşte çı kan “ARGUS,, gazetesinden naklen ko- imiserliğe verdiği malümata göre, | Ro: manya Milli Bankası esas nizamnamesi- min 30 ve 92 nci maddeleri | mucibince (Bin) leytik evrakmakdiyenin mevkii te- davülden kaldırılmasına ve bunların ye- yine (Beşyüz) ve başka bir (tip) (bin) ike > e e Şıkarılmasına ka. Yeni çıkarılacak (Bin) leylik evrakı. makdiy. in şekilleri şimdi tedavülde bur lunan ayni kıymetteki kupürlere benze- yeke olup muhtelif renklerle müzeyyan- Mezkür evrakmakdiyenin değiştiril- mesi 16 birinci terin 1933 tarihinden iti baren hüşleyacağı cihetle | alâkadarların Romanya Milli Bankasının Bükreşte bu-! Taran indeki kambiyo servisine ve vilâyetlerde bulunan bütün ine müracaatları İâzımgelir. Bu-evrakinalıdiyenin — değiştirilmesi 31-12 - 1933 tarihine kadar devam o- Gene decek ve o tarihten sonra şii de bulunan (Bin) leylik evrakınakdiye» sinin hiçbir kıymeti kalmıyacaktır. Alikadarlarca bilinmek üzere ilin olu. İzmirde üzüm ve incir salışı IZMIR, 12 (A.A.) — Ayın dokuzun dan bugünün kadar borsada yedi kuruştan yirmi dört kuruşa kadar ön bin yüz lork yedi çüval incir ve €e- kiz kuruştan yirmi altı kuruşa kadar on iki bin yedi yüz yetmiş dört çuval üzüm satılmıştır. Mevsim iptidasından bu güne kadar satılan incir yetmiş yetmiş yedi bin üç yüz altmış bir. Üzüm ise yüz kırk beş bin üç yüz sekse nüç çuvaldır. vilâyette Açıkta kalanlar Muhakkak bir yere tayin- leri için çalışılıyor İstanbul maliyesinden açıkta kalan memurların henüz pek azma başka vi- lâyetlerde vazife verilebilmiştir. Açıkta kalan 450 kadar - memurdan şimdiye kadar ancak 150 memurun ta- Dahiliye Vekâleti projede yeneler neticesinde bazı fırınların çı- kardıkları ekmeklerin içinde mahiye- ti birdenbire anlafılmıyan bir takım maddelerin, çamur gibi bazı kirlerin | bulunduğu görülmüştür. Be: rek tefliş ve muâyene nı ii halk rim şe vaki şi r üzerine meydana çıkarılan böyle kirli ekmekleri kimyahanede tahlil ettirmektedir. Bu kirlerden İN kazmtısı oidukları anlaşılmış» e. pılan teknelerin esaslı surette temi tutulmamasından ileri geldiği > şılmaşı iş elbisesile harice çıktıkları ve elbi- se değiştirme; rmda smelenin ellerini, yüzlerini kayacak akar su bulunması, bilkama hamurkârların iş sirasmda temiz ve beyaz gömlek giyerek sokak elbise- sile una ve lâzmmdir. Belediye bunu temin ede- cektir. Istanbul maliyesinden açıkta kalan memurlara geçen iki aydır tam maaş ve- rilmişti. Fakat bu memürlâra bu aydan itibaren, nasıf maaş verilecektir. Maa- mafih bu memurların üzün müddet açık tn kalamaları ve muhakkak bir yere va Maliye Meslek mektebine devamları temin edilecektir. Zührevi hastalıklar... “talimatnamesi © © sayma lehim talimatnamesi vilâyete tebliğ ya İdirmiştir. ve lediyede Belediye vergileri tadilât yaptı Belediye vergi ve resimleri kanu- nunun yakında Büyük Millet mecli- sinde müzakere edileceği yazıtmıştı. Dahiliye vekâleti, lâyiha hakkın- da varidatı mühim belediyelerin ve diğer alâkadar vekâletlerin de mü- İcasını sormuştur. Bu mütalealar alındıktan sonra ilk projeye nazaran biliyeti temin edilmiştir. Belediyenin şirketlerden. aldığı hisse Cümhuriyetten evvel İstanbulda. ki imtiyazlı şirketler mukavelename- lerine rağmen belediyeye hemen he- men hiç hisse vermezlerdi. Meşruti- yet ve istibdat devrinde alınan bu imtiyaznamelere konan © kayıtlarda belediye hissesinin varidatı . sai den verilmesi esası kabul edilmi .Cümhuriyetten sonra belediye bütün şirketlerle yeniden mukavele yapmış ve bu kaydı varidatı gayri safiye o- larak tesbit ettirmişti. Yalnız şirketi hayriye himaye edilmek için bundan istimma edil İstanbul belediyesi son on sene içinde imtiyazlı şirketler- den tam (3) milyon lira hisse almış- tr. Tramvay yolcuları artıyor Belediye geçen sene neşrettiği bir istatistikte tramvay yolcularının ber sene mütemadiyen artmakta olduğu- nu göstermişti. İstatistik müdürlüğü 932 senesinin yolcu miktarını da şir- ketten almıştır. Şirket son bir sene işinde birinci ve ikinci sınıf arabala- rile tamam (64,147,000) yolcu taşı- mıştır. Bu yekün geçen seneye nit- | petle yüzde (20) derecesinde fazla- dır. Bu fazlalık ta bilhassa o birinei mevki yoleularında görülmektedir. | Tramvaylara en çok rağbet eylül ay- larında vaki oluyor. Bu sene ağus- tos ayında yolcu adedi, 4,399,000 i- ken eylülde 5,491,000 e çıkmıştır. Diğer senelerin ayni aylarında da bu fazlalık görülmektedir. Bel vapur, tren ve otobüs gibi diğer nakil vasıtalarının da bir sene içindeki taşıdıkları yolcu mik- tarıma ait istatistikler hazırlamakta. dır, Bunların hazırlanması da bir kaç gün içinde tamamlanacaktır. Emrazı entaniye hastanesinde Haydarpaşadaki emrazı entaniye hastanesindeki çamaşırhane eski tarz» | da olduğu için hastaneye yeni tarz- | da bir çamaşırhane yaptırılacaktır. İ Bundan başka Heybeliada sanator- yomunda olduğu gibi burada da hat- taların hava alıp istirabat edebilme. leri için bir kür salonu yapil- ması düşünülüyor. Ancak bunun i- çin henüz kâfi miktarda tahsisat bu- Junamamıştır. Muhtarlık işleri Muhtarlara ait işlerin belediye- lerce nasıl görületeğine dair Dahili- ye vekâleti bir nizamname basırla- maktadır. Nizamname Şürayı Der- Tette tatkik edildikten sonra tati olunacaktır. Nizâmnamede muhtar- eden ibaret bülunduğu hık işle ö ektir. Belediyede yapı- da gösti Tan hazırlık sırf idari noktadandır. Tekna kazınlısı Son zamanlarda yapilan sıkı mua- ikâyet- çoğunun Tekne kazmtılarmnın, hamur ya- tir. Bazı fırmlarda da hamurkârların lüzum görmeksizin rı görülmektedir. Her fı- hamura temes etmemeleri İki üç gündenberi pek mebzul mik- tarda torik avlanmaktadır. Torik satan- lar mahalle aralarına" kadar giderek se- tş yapmaktadırlar. Fintler evvelki gün 25 kuruşken dün akşam 20 kuruşa kadar düşmüştür. nin yanmda çırak Recep genç bundan bir müddet evvel .| Bayram arifesinde: Herkes hazırlığını çabuk bitirmek istiyor Baştan başa donanmış bir şehir, bâştan başa gülüp eğlenen bir şehir halkı 29 Teşrinievvel yaklaştıkça, onuncu Cümhuriyet yıldönümünün kutlulama hazırlıklarına bir kat daha hararet gel- di. Adım başında bir bayrak satıcısı ile karşılaşıyoruz. Bayrakçıların asıl bü- yük karargâhı, Postahanenin önü... Gü- ü ak satışlarına, bayram için ya- pılan hazırlıklara o sit bütün haberleri buradan kolaylıkla tedarik etmek müm- kün oluyor, Dün bir aralık, yanlarına sokuldum. Duvara dayadıkları bayraklara şöyle bir alm ipe ldızı kendinden bir tek inde ayyıl e . Hadi, ondan geçtim. Ba- O güzelim bayrağımızm ne rengi, kendi rengi idi, ne «ay» 1, kendi says 1 idi, ne de yıldızı, kendi yıldızı... Benim dönüp dönüp bayraklara ba- kışımdan satıcı huylandı; fakat nezaketi yine elden bırakmadı: | zi — Bayrak ilâzim yi idi, efendi ai bey? — Lüzum amma, dedim, ben bayrak tı amma, belli etmedi: rm bayrak değil mi ya. Bay- rağın da âlâsi.. Cebimden bir gazele çıkarıp, uzat- tım, Burada mümuneye muvafık bayra- üm hasıl olması icap ettiği resmiyle bir- likte gösterilmişti: e rar e İİ — Bizinkinin sanki nesi var? O da bayrak, ina dat Sonra, yavaş yavaş beteldi: — Alaenkinrsm, almiyacalımısı'n? Sen ona bak! ».. Böyle bayrağı yarım çok ararsn!. . .. 'Ve artık benimle meşgul olmıyarak etrafına toplananlara hitap etmeğe baş- MA any çen GRİ anki relim! Müşteriler, mütereddittiler. ğin bezini, uçkurluğunu, diki yıldızını ayrı ayrı tetkik edip bi şer uzaklaşıyorlardı. Satıcı, ikide bir: sp e fiyat verin! Diyor ama, aldıran yol? & kiş, on senede bir defa gelen İ büyük bayramda çarpık bayrak takma- ğa kimse razı değil: Tândik bir zat anlatıyordu: — Bis mahallenin bütün evleri, bayrak imalâthanesi oldu, Gece yarıla- rına kadar tıkır tıkır dikiş makineleri işliyor. Sipariş veren verene. Açıkgöz bir Yahudi tanıyorum. Çar- pole Bayıltıncaya Kadar dayak şüçinde kırmızı bez brakmadı. Canfe- Mm salaçparuna varınca, ne kadar at fint, bayrak diktirüp satılığa çıkarı yor!" Dün bir aralık Karaköyün Voyvada caddesindeki elekirik mağazalarını dr şöyle bir dölaştım, Kim demiş, İstanbulda ampul az di- ye? Şimdiye kadar adı sanı duyulmöyan ne kadar elektrik kandili varsa hepsi or taya dökülmüş... Bir takım iş adamları, elektriği olmu yan evlerde de temvirat yapılacağını he saba katarak piyasadan yüzbinlerce lâm ba şişesi toplamışlar... Hani küçük ila- re lâmbaları yok mu? İşte onların şişe- leri... Şişenin altına küçük bir demir tel geçirmişler, İçine birer İspermeçet mu- Meyer da sie, ne kera- met İlmi esi, oluyor size muhteşem bir kandil! a Satıcısma sordüm: — Bunlar bizim bildiğimiz limba şi- şesi değil mi? — Yok, beğim!i Görmiyor musun, marifeti var. Bunun mumu 24 saat ya- nar... Gülmeğe başladım: — Yatsıya kadar yanarsa iyidir!,. Nükteyi anlamadı, amma o da benim le beraber güldü. Şenlik gecelerinde yakılacak kesta- ne fişeklerini de unutmıyalım... Bugün- ler, yolda yürürken çok dikkat etmeli... Bazı çapkınlar, dalğınca birini gördü- İer mi, ayağının altına bir kestane fişeği yerleştirip uzalıtan seyrine bakıyorlar. Dün, Karaköyde bir ihtiyara da bu oyunu yaptılar. Adamcağız, öyle kork- tu hi, fişekten fazla ses çıkardı. Bir yerde de, küçük çiçek vazoları. nın içine yerleştirilmiş bir takım ampul ler satıyorlardı. Renk renk vazolar... Ve içlerinde renk renk ampuller... Va- zu yeşilse içindeki ampul kırmızı... Va- 26 kırmızı ise, içimdeki ampul sarı... Herkesin yüzünde bayram günlerin- den çok evvel, bütün hazırlıklarını. bi- trmiş olmak telâşi okunuyor. Bu bayram şimdiden tahmin edi lebilir: Görülmemiş bir bayram olacak... Bastan başa donanmış bir şehir... Baş- tan başa gülüp eğlenen bir şehir halkı... Tramvaylar, vapurlar, istimpotlar, oto- mobiller, otobüsler dolusu insan, kay- niyan bir neşe denizi gibi o memleketin dört bir tarafından sokaklara akacak!... <ekmiyen 29 Teşrinievveli, iple aca ba kim var?... M. SALAHATTİN Mahkemelerde Boğazda çarpışan Vapurlar 250 kuruş için adam | Atlas vapuru süvarisinin bukadar dövülür mü? (klavuz olmadığı anlaşılıyor Fatihte Ortaçeşmede oturan Ispar- tahı seyyar satıcı sütçü İsmail polise mü racaat ederek Lâleli caddesinde dükkü- nı bulunan İsmail efendinin kardeşi Dur muş tarafından boğazı sıkılarak bayıltın .caya kadar döğüldüğünü iddia etmiştir. Sütçü İsmailin söylediğine göre, va- ka pre olanuştur: simail ucuz süt satan Lâlelideki süt ” ai ğa geldiği zaman sütçü İsmailden 250 kuruş istemiş, o da üğerinde para olma dığını söylemiştir yılımcaya kadar döğmüşlerdir. Sonra- dan aklı başıan gelen İsmail polise mü- racamt etmiş-ve polis te kemdisini mita- yene İçin zabıta tababetine göl ii tir. Sötçü İsrnail ile kardeşi Durmüş is- tievap edilmişlerdir. Eli pıçaklı; çırak Fatihte Mahallebici Hüseyin efendi- ismindeki ustan sı tarafından bazı yolsuzluklarından do layı işinden çıkarılmıştır. Fakat Recep bir kaç defa ustası Hüseyin efendiye müracast ederek kendisini tekrar alma sını istemiş ve her defasında teddedil. Dün allik Recep siki üntasi Hüye- yin efendiye tesadüf etmiş — Beni'çalıştırmaz isen seni öldürü z iş, . bunun üze- rüm, kanını içerim, rine Hüseyin efendi polise müracaat €& miştir. Recep Yakalarıtmış “ ve üzerinde bü- yük bir bıçak bulunmuştur. Çarpışan otomobiller Dün Köprüden te olan Süley Berard mas efendiye şoför il deki 1627 ve sağ ayağından yaralamıştır. numaralı otomobil | çarpmış Pıçakla tehdit Yedikule Tramvay caddesinde Ma- nav Panli'nin dükküni önünde İmrahor mahallesinde Kuyulubakkal sokağında oturan Hayri namındaki şahıs Celâl ve Bey di 27 numaralı hanesine hırsızlık için pencereden gi Salâhatdin yakalammışta 1 Bundan bir müddet evvel Boğazişin- de bir çarkçının ölümiyle neticelenen Atlas ve Eleni vapurları müsademesine Mahkeme heyeti Boğazdan geçen yapurların Klavuz almak mecburiyetin- de olup olmadıklarının Deniz Ticaret müdürlüğünden sorulmasına karar vere rek mahkemeyi talik etmiştir. Atlas Vapuru Bogazdan klavuz alma dan geçmek istemiş ve bu kaza vukubul muştur. Deniz Ticaret Müdürü Müfit Gayret iyor ki: — Anlaşılıyor ki, Atlaâ vapuru kap- tanı ak em sularını bilmiyordu. re VE şen hmlziğrilinni Söenli iştir. Halbuki Bir beraet kararı Tüccardan Taşçı zade Sait Hakkı B.le Konya Mebusu sabıkı Halıcıoğlu Ali Riza Beyler arasında yapılan bir tica- ret mukavelesini Sait Hakkı Beyin ve- müddeiumumilerden o Mehmet Adnan Bey aleyhine Ali Riza Bey ; tarafından ikame olunan mukaveleye riayetsizlik ve vekâleti sujistimal davasmın İkinci Ceza mahkemesinde cereyan eden mu- hakemesi neticesinde Mehmet Adnan Beyin berastine karar verilmiştir, Küçük haberler * stanbul Veremle Mücadele, Ce- miyeti, 1934 senesi için zarif bir tak- vim çıkarmağı karar vermiştir. Ce- miyet bu sene de Eyüpte bir dispan- “ arsa alınmıştır; Binası yaptıracaktır. Lâzim olan * Darüşşafaka son: zamanlarda yeni baştan tamir edilmektedir. Mektep yar kında yepyeni bir bina haline geceketir. ——— Salih Ef bıçak gösterdiğinden ilerin üzerine: hücum ederek lanmışlardır. Hırsız Aksarayda Küçükbeyazıt sokağında komisyoncu Hikmet Beyin Medet! ğ — Haftanın yazısı — Yorucu bir seyahatten, Atinadan yeni dönmüştüm. Başım, bir ağır yemeklere pehriz otti- manasız lâflara ve değer. re pehriz etmek İhtiyacın- Ne lâf dinlemek, ne söz söy- h istiyordum. Daha uyku gida- mı bile yarı tertip alamamıştım. O sırada her gün binlercesine rast gel- diim münasebetsizlerden birini gör“ düm. Hemen görmemezliğe geldim. Fakat geç kalmıştım. O geldi, kar- şıma oturdu. Naçar selâmlaştık. Ben böyle bir selâmlaşmaya iki gün bar- sak rahatsızlığını tercih ederim, : Başladı: l — Gazetelerde okudük. Allah versin... Atipalara, Viyanalara git. müşsik — Viyanaya gitmedim. — Ne ise. Ne var'ne yok! — Güzellik. Hep kısa kesmeye rü. — Oralarda Drahmi ne âlemde?.. Ne diyeyim bu aptalca suale... Drahminin piyasası İstanbulda ne ise Atinada da tabii öyle.. Ne çare cevap verdim... il — Vallah ben pek meşguldüm. Drah miyi tetkike vakit bulamadım. Halimden canımın sıkıldığını an- Jadı. — Ne — Yes o, sen hastasın galibal., | : i sın, dedim ve : te —.. Yalnız biraz başım ağrıyor, kırgınlığım var da... — A a!. Bu halde sokağa çıkıl- maz, (Elini alnıma yapıştırdı) ate şin de var.. Haydi gel seni bizim dek tor Kalasyana götüreyim.. “ Süphan allah... Nasıl kurtulaca- #m yarabbi! — Hacet yök, geçer. « — Yok yok!, Hava değiştirince insan dikkat etmeli... Şuracıkta be- men uğrarız.. i — İstemez canım! Zahmet etme!,, Hem benim biraz işim var. sal — Nerede?.. ğım.. Beraber gideriz. Hem yolda © | sana bir de Çasprin) veririm, yutar» sın. — İitemem.. İ ! İstemem olmaz. | — Yahu! sen benim naturamı bil i mezsin! Asprin bana dokunur. i — Öyle ise Piramidon yat!.. © © Ben zaten hapı yutmuştum... Hiç 463 çıkarmadım.. Vapur yanaştı. Köp- 3 rüye çıktık. Geldi.Sol koluma gir. | | di.. Dünyada tahammül edemediğim | şeylerden biri de sevmediğim biri- | nin koluma girmesidir. Zaten sokal ta kola girmeyi, kol kola gezmeyi sevmem,. Ötedenberi kol kola gez- mekte bir nâmahremlik © kokusu seze- vim. Avrupada da iki erkeğin kel kola gezmesinden garip manalar çi- karırlar.. vesselâm. Lükin (kolumu birak!) ta diye © medim. Derhal aklıma geldi; — Aman “koluma dokunmal, © Tutulmuş, fena halde sancıyor. > Elini çekti amma: ğ — Yan! Romatizma olmasını, Muhakkak romatizmadır. KE havası rutubetlidir.. Aman ihmal et- me, İstersen beraber doktor Ahmede | gidelim. Sana bir elektrik yapsın!, © — İstemez. Akşam oğdururum geçer. — Dur bakayım! Bir ilâç var. © dır. Trementi kokar! İsmi neidi, (Süleyman) diyeceğim geliyor.. Gel de benim depocu var. Ona bir sora | damn, Z Bütün bu mükâlemeler esnasm- da kolum Hacivadın kolu gibi zayi- © yei kajma şeklinde göğsüme yapışık dura dura ağırmaya başladı. Artik tahammülüm kalmadı.. İlk rast gek diğin bir aşinayi vesile ittihaz edex © yek: sağ — Bana müsaade şu gelen zatla © mühim bir şey görüşeceğim. m — İstersen bekliyeyim.. — Teşekkür ederim, hacet yok!. — Yok, doğru söyle! Benim işim yok! Hakikat çok rahatsız isen se- ni bekliyeyim.. kardeşim. Eksik ol. — İstemem mat. — Eh allaha ısmarladık.. Inşallah görmemişe dönersin! Lâkin elektrik tedavinin ihmal etme, ? — Peki,, Güle gül Ondan sonra karşıdan gelen aşi: naya yanaştım... Karıncalanmaya böş lıyan sol kolumu bir yukarı, biri. leri aça kapaya sokakta bir nevi İs veç jimna aparken bir. tarafı. tan da yapışkan münasebetsizi mat bunt kanunu ve edebi erkâna uymt- yacak şekilde fakat gaip siyasile İaylıyordum.. Yeni karşılaştığım aşi” na sordu: — Kimo öötüyorsan yabfi. Bulgarların 9 1okometifi Pertembe ülğlerifereli larinden ülkü iş ik muvafakat etmiştir. Sirkeci Lstasyonundadır. eki Dünkü kesif sis Dün sabah şehirde kesif bir sis vardı. Denilebilir ki, bu sis emerken işle gö rülenlerin en fazlası idi. Sis saat 10 a kadar devam etmiş ve vapur seferleri in tizamsız bir şekilde yapılabilmiştir, © © AMAR