i t Dün İstanbulun üç tayaresine ad kondu (Başı 1 inci sahifede) balarla gelerek iştirak etmişler, merasi- | me memur olan zevat tarafından kar. | şılanarak ad takılacak tayyarelerin ba- geçirilmişlerdir. *"“Sivil tayyare mektebi mücesis ve 'ecihi Bey de tek satıkiı iki örülmemiş derecede kalabalık & bir kalk Üütlesi baz bulunmuştur. Merasim saat 4,30 da başlamış, evvelâ bando ta- rafından İerini çoğaltmak, tayyareler tedarik e- dip onu kahraman ordumuza hediye et- mek gibi yüce mübarek bir vazifeyi bu suretle millete vermiştir. Bu vazife ballın en büyük kudret kaynağı, Türk cümhuriyetinin e prensiplerinin en yük- sek delilidir, Sevgili Türk elinin ebe- di şanlara lâyık olan şu güzel Türk kegel emi ie candan alikadar et- A imriyetin böyük #eyelerinden. dir, "Türk cümburiyetini kuran, şarkta parlak bir inkılâp yaratan Ulu Gazi yetleri herkesten çok takdir buyurmuş” tu, Şa alda düşünen devletler için tayyare kuvve. #inin ikmali milli müdafaa programla rının başında geliyor. Yurdun selâme- tini her şeyden önce utan Türkiye cüm- huriyeti ordusunun kudretini arttır. ak için tayyare kuvvetini Türklüğün geniş mukadderatına lâyık bir hale ge tirmek üzere bütün kuvvetini sarfedi- etmiştir. Vakıa ba gayenin bü- yüllüğüne göre azdır. Bu gibi ianeler. 'de azlık, çokluk iyetli ise de sev- vaşlarda muvaffak olanlar harbe harp- ten evvel hazırlanmış olan milletlerdir. Biliyoruz, harp, insanlık için bir afettir. Fakat bu, öyle bir afettir ki, kendisine karşı koyan, göğüs gerenle- ri değil, daima korkan ve kaçanları ya" kalar ve ezer. Biz Gazi devrinin çocukları için bu- mun misali in eski devirlerinde aramağa lüzum yoktur. Kendi ha- yatımızda bizzat görüp geçirdiğimiz hâdiseler, bilhassa İstiklâl harbinin do- ğurduğu neticeler, müstakil ve müref- feh yaşamak istiyen bir milletin her vakit harbe hazır olması ve harp afe- tine mukabele etmesi bir zaru- ret olduğunu filen ispat etmiştir, Harp yangını, yalnız kanla söner, kaçmak is- #iyenler o yanmağa mahkümdur, Rüknettin Beyin nutku Nifat Beyden ven Küçükpazar. lar namına Fuat Bey tarafndan ayni mealde bir mutuk irat edilmiş, bu mut- Büyük seferin, hiç e ninelerden torunlara, torunlardan ne- sillere intikal edecek nurlu ve ateşli hatırası önündeyiz. Bugünün; mermer den, taştan, çelikten abidesi olabilir. Fakat onun en büyüle âbidesi, bizim, nesillerimizin ruhundadır. Madde nün şehitleri ; sizlere bin minnet! o günün Lay lere sizlere bin şükran! o yüksek dehası Büyük Gazi sa- na bin tazim! Aziz arkadaşlar! Cümhuriyetin az zaman içinde mem leketin ve halkın kudret ve selâmeti- ne alt her bususta büyük hareket ve ehemmiyetin derecesi gözüken tayya resiliğin, işleri arasmdaki mevkiini daima bulundur. mak lâzımdır. K beri üzerinde km yüksk duygusuna tercüman olma ğa, halım bu emanetini daima ye uygun kullanmağa çalışmaktadı Göklerin hududu ol gibi tayyare filosunun da belki adedi yok tur. Mebdi olan, müntehası olmıyan bir yal yürüyoruz. Nihayetsiz bir ih- tiyaç, nihayetsiz bir varlik ile karşı- laşıyoruz. demektir. Bütün milletlerin müsabakaya koş takları bu yolda mületimiz hi yeri kalkmıyacaktır. O Türk milleti ki ha- diseerin hakikatini, işiterek, uzaktan, değil, bizzat görerek ve içinde bulu narak anlamıştır. Türk tayyareciliğinin ik günün- den beri; vatanımızın geniş ufukların dan içeriye düşman sokmamak, üze- rine titredikleri topraklarımızı yaban cıya çiğnetmemek için kahramanlık» lar gösterirken, yahut buna hazırla- nrken ebediyete intikal eden aziz tay yare şehitlerini hürmetle anarım. Muhterem tayyareci kardeşlerimiz. Sizlere selâmetler ve muvaffakıytler dileyen, bütün bir milletin göynüdür. Ve biliniz ki dolaştığınız gökler, bu dileklerden ve sizin cesaret ve kahra manlıklarınızdan daha yüksek değil- dir.” Tayyarelerimizin uçuşu Rüknettin Beyin nutkundan sonra halk arasından bir zat bir şiir inşat müteakıben yeni tayyarelerimiz ve merasime iştirak edem Vecihi tayya - releri uçuş yapmışlar, rengârenk ro- zetler atmışlardır, Yalnız Bakırköy tayyaresinin motöründe küçük bir ârı za vukun geldiği için bu tayyaremiz biraz teahhürle havlanmıştır. . Tayyarelerimiz İstanbul semaları- her tarafı dolaştıktan sonra tek Hikmet, Hüseyin, Bürhan ve rastıları Valihi Cam, Fazl. Nimet Beylere şehir namma birer halı hediye edilmiş ve uçuş bittikten sonra bu hediyeler me Tercüme: Kâmran Şerif Komiser nezaketi de siden bırak- - Gaudens bir hastabakıcı ile bir doktor tarafın- dan köşküne hapsedilmiş. . Hapsedilen benim MİLLİYET PERŞEMBE, 31 AGUSTOS, 4353 Milâs çevresinde yaz Tuzovasının yiğit delikanlıları ile çam- lar altında bir mehtap eğlentisi MİLAS, (Milliyet) — Burası gök- yüzüne yeşil yelpazeler salmış çam ağaçları içinde, deniz sathından 300 metre yüksek bir yayla. Milâstan, bo zuk ve tehlikeli dağ virajlarını döne- rek, 12 kilometre aştıktan sonra geli- 'nebiliyor. Yüksek tepelerden kopan, sık çam lerinden yorulan dimağla- rımızı bir kaç saat dinlendirmek için tenha yollarda, hiç konuşmadan iler» liyoruz. Tabintin bu sessiz musikisini yalnız çam iğnelerinin dili terennüm edebiliyor. Tek tel üzerinden gelen bu nağmeler o kadar uyuşturucu ki, tek kelime konuşmuyoruz; yaratan kudretin sanatı her şeyin üzerinde! Gündüze başka, akşama başka renk vermesini bilen bu kudret, silinen renkleri güneşe koyuyor, yarı gölğe- leri dolduruyor. Derin gölüeli bir kö- seden bir saz sesi gelmiye başladı, bu na yanık bir insan sesi refakat edi. yor... Birbirimize hiç sormadan adım- larrmızı o tarafa çevirdik, gittikçe hem saza, hem söze yaklaşıyoruz. A» çıklık bir tepede 3 - 5 genç köylü muş, içiyorlar, eğleniyorlar... Bizi gö rünce toparlanmak istediler; mâni ol duk ve dönmiye yeltendik. Bunlar, mehtaptan, gökten, setin rüzgârlar gözden başka, bir şey olmıyan hasta: siyetine karışmak istemedik. Evet ba- şımızda ve gözümüzdeki o karmaka- rışık, şimşekli ve bin bir renkli, ezici, üzücü hassasiyetimizle! Bırakmadı. lar; fakat devam etmelerini yalvar. dık. Cura çalan genç söyliyor: VAY bana, vaylar bana, Yıl oldu aylar bana, Eğildim su içmeğe; Su vermez çaylar bana! Hepimizin kafasındaki hercüm: şu dört mısra, çam ağaçlarından süzü len reçina kokuları kadar uyuşturdu. Susuyor ve yanık yürekli Anadolu ço cuklarmnı dinliyoruz. Bunlar ne yapı- yorsa güzel yapıyor. Yalım kılıç dağ- dan dağa koşmasını nasıl en güzel bi liyorlarsa, sovmesini de öyle biliyor- İ lar. İçinde aşkı bu kadar iyi duyabi- İ len ve onu bu kadar temiz terennüm edebilenlerin yurduna göz dikenler ya aklı yok, ya canlarına susamışlar! Karlı dağların başı, Rüzgürlardır yoldaşı, Yarimden soracaksan, Daha on beştir. yaşı! Tozlu yolları aştım, Dağdan dağa dolaştım, Siz beni arıyorken, Yarle sarmaşdolaştım! Şimdi curaya, ince sesli bir kemen- ge de arkadaş oluyor ve hep bir ağız dan söyliyorlar: Ben at üstündeyim, yarim koynumda, Yüce dağlar yol ver, bize durulmaz. Dünyanın en coşkun aşkı boynumda, Hiç bir adem oğlu böyle vurulmaz! Bunu, bu civara has olan bir zey- bek havası bestesinde söyliyorlar. şimdi parmakların şakırdısı, dizlerin yere vuruluşu, rüzgârın kanatları ü- zerinde, kim bilir bu geceyi evvelden bilen ve bostanının çardağında meh- Martleşen bicin balaklamız kadar gidiyor. Onlar da bunu duyu- yorlar ve duydukça coşuyorlar. Gel yârim, burası sevda yeridir, Yavuklun bu yerin bir tek eridir, Bahçende bin türlü çiçek var ama, rlyanan tabiatle başbaşa oradan uzaklaştık. Hiç konuşmıyor- duk. Uzaklardan hâlâ o sesler: Bahçende bin türlü çiçek var amma; Göğsündeki güller en güzelidir! A.N. Bandırma orta mektebi BANDIRMA, (Milliyet) — Halkım arzu ve münevver zevatın teşebbüsü ile bu sene hususi bir şekilde açılacak olan ortamektebe kayıt ve kabul mua- melesine başlanmış, üç gün zarfında 59 talebe kaydedilmiştir. Evvelce kararlaştırılan kadro muci- bince, Halk Fırkası salonlarında oku- tulmak üzere ancak 60 talebe kabul olunacaktı. Fakat, her gün artan ta- Tebe müracaatları karşısında rikkate gelen Belediye Heyeti memleketin sa- adet ve selâmti düşünrek kendi o- turduğu muazzam binasını ortamkte- be tahsis lâtüf ve atıfetinde bulunmuş | tar. Belediyemizin bu musip ve âlicenap hareketi üzerine, müracaat edecek ne kadar talebe varsa hepsi de kabul olu- narak 11 eylülde derse başlanmış öle: caktır. Mektebin idaresile alâkadar olmak üzere hariçten bir müdür getirilecek ve memleketin o münevveranından, Dr. İsmail Raif, Adapazarı Bankası Mü- dörü Kâzım, mühendis Şakir, Dr. Kâ- mil Samih ve mütekait askeri kayma- kam Vehbi Beyler program mucibince ders takririni fahri olarak kabul ede- ceklerdir. İzmirde mıntaka he hapishanesi IZMIR, (Milliyet) — Arapha- san dağında evvelce Darülmualli- min binası olarak inşa edilirken yarıda bırakılan binanın değiştiri | lerek asri bir şekilde inşası ile İz- mir'de asri bir hapishane yapılmış olacak ve bu hapishane garbi A- nadolu vilâyetleri mıntaka hapisha nesi ittihaz edilecektir. Adliye vekâleti, İzmir asri ha- pishanesinin inşası için 120 bin lira göndermiştir. Adliye Vekâle- ti, bu sene Türkiye'nin üç yerii inşa ettirilecek mıntaka hapishane eri için bir milyon lira ayırmış- tar. bamı Saint - Gawdens hapsettiriyor. . — Kont de Saint - Gandens mi pe- derinizi hapsetüiriyor? Ne diye? — Ben sigortadan iki milyon frank lâ, di. Tahkikat yaparız. İsminizi küt fen tekrar eder misiniz?. . — Estelles des Carpettes. . Comâ- Ge Françalss'den. . mi çehresi aydınlandı. fazla bir ne davranmıya, yalandan (Aydın mebuslarının tetkik gezintileri SÖKE, (Milliyet) — Söke ve ha- valisinde tetkik gezintisine çıkan mebuslarımız Adnan ve Fuat Bey- lerle fırka vilâyet reisi Etem Kadri Bey, Koçarlı, Baş arası, Akköy, Doğanbey nahiyeleri bu nahiyelere bağlı bir çok köylere uğramışlar Söke kazasına gelerek burada da halkla temas etmişler, gençlerin müsamerelerinde bulunmuşlardır. Fuat Bey, evvelki gün Sökeden Aydına gelmiş Adnan ve Etem B.- ler de Pınarbaşı istasyonile Ger- mencik ve karapmar nahiyelerinde tetkik ve temaslarına devam ede- rek bugün Aydına dönmüşlerdir. | Mebuslarımız bu seyahatlerinde bıyıklı köyünde Fotyadis çiftliği İ işile, yenihisar ve balat köylerinde tütüncülerin vaziyetleri, Akburgaz köyünde de köylülerin topraklan- ması İşile alâkadar olmuşlar, Ko- çarlı ve köylerinde zahire ve pa- muk, pınarbaşı Germencik ve ka- rapmarda da incir işleri ve incir kurdu mücadelesile meşgul olmuş- | lardır. Soyğuncular yakalandı TİRE, 29. — Dün gece İzmir- den gelen iki kamyona © meçhul kimseler tarafından tecavüz edile rek yolcular soyulmuş, tahminen yüz lira kadar para gasbedilmiş- ti Faillerin Akkoyunludan O Meh- met ve Mustafa oldukları anlaşıl. mış, ikisi de zabıta tarafından ya kalanmıştır. inanganlık göstermiye başladı. O derecede ki Estelle çıkıp gitme- den evvel komiserin bu nezaketine mukabil ona Flipote rolünü oynıyaca- ğı gece için iki koltuk bileti bırakmak lüzumunu hissetti. Sonra, bu ilk teşebbüsü Parise dön- dükten sonra Polis Müdürlüğüne mü- Tacant etmesine mâni olmadı. Mesele- yi anlatınca mmm yet öteki kadar da anlamadılar, Fakat tiyatro artisti olduğunu söylediği zaman biraz anlar ibi oldular. Estelle teşebbüslerinin cesaretkırıcı tesirini farkedecek kadar zeki idi. Evine döndü. Kontun sorduğu suallere bir omuz silkmesi ile mukabele etti. yemeğinden sonra Comâdie e yn ve artist localarında gideli hükümler aldı... Yeni sahne hayatma girmiş bir kız, en parlak yıl dızın henüz aklına getiremediği ro- manvari bir entrikada başrolü ili; Vaka hiç kimsenin hosuna gitmedi. Bunu ölçülü bir bürudetle kendisine hissettirdiler. çemm TEHLİKE VAR! in kallandığı bütün şeyler mücs sir bir dezenfeksiyona tabi tutulamazsa hastalığın “raveti eehlikesi vrdir bunun Aysel müstahzârini suda hallederek kullanı” Dıs. Elleri yıkar ken, döşemeleri te- mizlerken ve hasta nın yatak takımla. rile © çamaşırlarını yıkarken Lyeol mahlölü © kullanıl. dıkta pek mücssir bir muzadı tasf- fün teşkil eder. Markamızı hamil ol- masına dikkat ediniz. Fabrikatör- leri : Sehnelke ve Mayr A.G. Hambucg, Türkiye için umumi acentasr 5. Jakoel mahtumu, İstanbu 1.(4045) Kıymetli mezar taşları TİRE, — Tirede Selçuk, Aydın, Osman oğulları devirlerine ait çok kıymetli mezar taşlarının bulundu- ğu eski mezarlıklar, şehir plânma göre kaldırılmaktadır. Bu mezarlık | lardaki eski mezar taşlarından bi- inci ehemmiyeti olanların izesine nakil, ikinci dere- ce üzere olanların da Tire- de münasip bir mahalde muhafa- zası için maarif vekâletinden © mir verilmiştir. Bu taşların sureti tefriki hak- kımda İzmir asarı atika müzesi müdürlüğünden talimat istenilmiş tir, Bu hususta kaymakan Gafur Beyin riyasetinde bir heyet teşek- kül etmiştir, heyet arasmda alâ- kadar zevattan başka bu işlerle ö- İst. Mr. Kumandanlığı tedenberi uğraşan O gençlerden Satınalma kom. ilânları Üzümcü oğlu M, Necip ve Şiroğlu Faik beyler de vardır. Gülhane Hastahanesi için Nazilli orta mektebi 600 adet Tavuk ve 100 adet AYDIN, (Milliyet) — Nazilli | Piliç 3-9-933 pazar günü Ortamektebin apılacak 3000 | saat 15ten 15,30za kadar liralık ilâveler vilâyet encümenin- aleni münakasa ilealmacak tır. Taliplerin şeraitini öğren- mek üzere her gün ve münaka sa gününün muayyen saatin- de Merkez Satın alma komis- yonuna gelmeleri. (152) 43980) ce mütcahhide ihale olunmuştur. 20.000 lira keşif bedeli olan Bozduğan İlkmektebinin proje ve plânları encümene verilmiştir. Bu günlerde münakasaya konulacak- tır. Tayinler bitti (Başı 1 inci sahilede) nulmuştur. Teşkilât ile meşgul olan komisyon dün, daireler Zafer bayra- mı münasebetile tatil olmasına rağ- | palı zarfla almacaktır. İhale. —— işin ehemmiyeti dolayısile öğle- | si 10-9-933 pazar günü saat ye gece de çal sonra toplanmış a . Yeni teşkilât eee > le bitmiş sayılabilir. Yeni kadroda m almış olanlara bugün, cumartesi, pa- zar, pazartesi günleri tebligat yapıla- caktır. Yüksek tahsil görmüş olanlar tahakkuk ve tahsil muavinliklerine tercihan tayin edilmişlerdir. İstanbul tahakkuk muavinliğine de hukuk tah sili görmüş olan ve Ankara İş Banka» sında memur Husna Bahaettin Hanım tayin edilmiştir, Kadroda açıkta ka- fanların tamam mikdarı bugün olmaz sa cumartesi günü anlaşılacaktır. Bun larm tutarı 300 den fazladır. Ancak kendileri derecelerine göre taşralar- 5318 ... Harp Akademisi ihtiyacı i- çin yirmi bin kilo sığır eti ka- belli saatten evvel teklif mek- tuplarını Tophanede Merkez Satın alma i gel meleri. (202) (4151) 5540 ... Yeşilköy Hava (Makinist da tayin edilerek ma- | mektebi talebelerinin ibtiyacı duri dan yerilmiyeceği i “iz almaktadır. Demar riziaden | için almacak 29800 kilo ekme aa EN ge talip zuhur (etmediğinden e ağ DİR EMAYE 5-9-933 salı günü saat 16 dan ea ğe kümde birikmiş binler. | 16,30 kadar pazarlıkla satın a : macaktır. Şartnamesini gö receklerin her gün ve pazar- Askeri fabelka kün sizl EE Metnde lar ilânları Mürkez Korrandarılığı Sörm Bakırköy Barut fabrikala- alma komisyonunda hazır bu lunmaları. (258) (4515) rı muhafız takımı hayvanları için (5000) kilo arpa şartna- mesine tevfikan (pazarlıkla mübayaa edilecektir. Vermek isteyenler 4-9-933 pazartesi günü saat 14 te mezkür fabri -—» DOKTOR HORHORUNİ Her gün akşama kadar hastalarını kalarda satın alma komisyonu İğ Eminönü Valide kıraathanesi yanın. na müracaat etsinler, (332) daki muâyenehanesinde tedavi eder, (4524) Tel. 24131 (6512) 5609 was BAKALORYA Resmi dairelerde ve hususi müesseselerde o memur ve müstahdem olup ta (Orta) ve (Lise) bakaloryasına hazırlamak isteyenlere ayrica Cağaloğ- anda (YENİ LİSE) binasında akşam dereleri açılmıştır. GK, İstanbul Emniyet müdür ürlüğünden: Otomobil ve motörler için satın almacak (6). ton le nin aleni münakasası 4-9.933 tarihine (© mü tesi ogünü saat 1İ5te Vilâyet arı en deki mübayaa komisyonunda £ yapılacaktır. - İsteyenlerin şartnamesini görmek üzere İdare Hey'eti kalemine (müra- 5325 caatları. (3930) Başa çıkamıyacağını Monlam de İnine > Geden o Mimosa Villân Orada hikâyesini alâka ile CANNE ler. Tam aradıkları şeydi. — Estelle Zevciniz ağır hastadır. Hemen ge- des Carpette daha kapıdan dışarı çık- | Hniz. mamıştı ki Heyetitahririye Müdürü Estelle des Carpettes mana başında gu serlevha üzerine a- PASIE Xx GARİP BİR VAK'A Kontes de Saint Gaudens koca- a lerinden sını nerede buluyor? iri, etemebilli hâydatlar Kontes de Saint - Gaudens kaçırılarak Saint - Cloud'da hapsedi- | at onda Lyon istasyanünda sl, liyorsa da babası tarafından kurtarı- indiği saman ufak hir sörpele karşı» hıyor. sında kaldı. Estelle konuşurken vak'a muharris | © Estelle des Carpettes kendisini beli, rin zibininde kendi kendine tertip edi- | Jiyorda, liyordu. Kontes biraz bozularak: Genç kadın gayet er erki ğe — Matmazel!... a — m >> Sonra bu derece bir hare tun bir aşağı yukarı 80- | ketin mutlaka pek mühim bir sebebi Jaştığını işitti. Her halde Hubert de ni p< ma Saint « Gaueens'i'de uyutmıyan 46- | ve adeta fısıldar gibi: bepler mevcuttu. — Yoksa kocam?. N Ertesi günü, hizmetçisini hayretler Genç kadın cevap verdi: içinde bırakarak saat sekiz buçukta — Müsterih olunuz madam. . Ke yataktan fırladı. Doğru postahaneye | canız turp gibi... koştu ve şu telgrafı çektirdi: A