Yazan: $.N. i Ortalığı velveleye veren bir haber 1 Saltan Hamit, şat Efendiye biat olunacakmış! — butmus, sehir halkı dehşet içinde! Hakan merhum, turuku aliye için- de, mevlevileri sevmezdi. Hünkürm mevlevilerden hazzetmeyişinin iki se- bebi, daha doğrusu iki kurumtusu var- dı: — Güya “Molla Hünkâroğlu,, denk ve örnek olarak kabul ve ittihaz ettiğiniz 2 — Vaktile Kuleli vak'asında ve es- ki Osmanlı Ahrar Farkasının Maserlı Fazıl Paşa riyasetindeki teşekkülünde Sultan Mecit ve Sultan Azize karşı ha reketle tahtlarından indirmeğe ve öl- dürmeğe teşebbüslerinde Hezargratlı Şeyh Feyzullah ve Kuşadalı Şeyh Ah- met Efendilerle Yenikapı Mevlevi şey- hlerin komitelere el altından zahir ol- duklarını, tevehhüm ederdi. Bu boş ve nahoş zan ve tevehhüm saikasile Konyada âsitansi Mevlâna postneşini Çelebi Efendileri, — İstan. bul, Manisa, Halep, Kastamonu, Kıb- ru, Mısır Mevlevihaneleri meşayihini daima takip ve tarassut ettirirdi. Biraderi Veliaht Reşat Efendinin tarikatimevleviyeye intisap edip ikin- ci defa olarak Abdülvâhit Çelebiden el tutup başıma desterir fahrişerif ge- Mesnevihan o Osman o Dede bu temaslardan kendine bir gelebileceği zehabma düşerek takibat ve tarastudata ehemmiyet verdirmişti. Günün birinde Galata köprüsündan zeçiyordum. At üstünde bir. hünkâr maiyet çavuşu, beni gördü, durdurdu, acele acele söze — Eve gittim, sizi bulamadım. Ha- ber bıraktım. Çabuk Yıldıza gidece- ğiz. Sizi şevketmenp efendimiz. isti- yorlar, dedi. Elimde bir kaç küçük paket vardı. Onları köprü sütündeki kitapçı Nas- çullah Efendinin dükkânma bıraktım. yün mevlddüşerif menkibesi okunmak bahanesile büyük bir içtima vuku bur lacağı, yalnız beş bin maruf kimselere matbu davet tezkereleri dağıtıldığı, Sehzade Reşat Efendi, bir takrip ile o- raya getirilerek kendisine biat oluma- Har hakla (Milliyet) imdir. mevlevilerden kuşkalanıyor! — Veliaht Reşat E- fendi de mevlevi tarikatine mensup — Yenikapı mevlevihanesinde Re- | Köşebaşlarını polisler, jandarmalar cağı hakkında hâkipâyişahaneye mev- suk maruzatta bulunulmuş! İkinci tü- fekçibaşı Tahir ve yaveri hususi Ah- met Celâleddin Paşalarla birinci fırka ihümayundan miralay Mehmet ve ya- verandan binbaşı Hasan Beylerle on kadar tüfekçi ve polis komiserleri me- mur buyurularak Yenikapı, Kocamus- tafa Paşa semtlerine gönderildiler. Lü zumu halinde en yakın yerlerden a3- kor ve jandarma sevki de birinci fır- ka kumandanlığına ve Zaptiye Neza- retine emrüferman olunmuştur. Ancak - şevketmenp efendimiz, gönderdikleri beykude dedikodular sebebiyet ver- ülâhaza buyurdul. reimaslahat ve mu- hafazajitidal ve sükünet için, sizi me- mur buyurdular. Hemen gidip memur hat olup olmadığını ve bir içtimamımumiye delâlet edecek â- sâr bulunup bulunmadığını anlıyacak maz. Sonra Tüzumuhakiki görülürse çıkarılmasın! hâdise ve fena şayia diye ferman buyuruldu. ilüğ eder etmez “Se tine yollandım . İlkönce Ahmet Celâleddin Paşayı, Şehremini Polis merkezinde buldum. Paşa, çok zeki idi; beni gülümsiye- yaladı: — Galiba hava değişti, sükünet hâ- sl oldu, dedi. İradeiseniyazi anlattım, o memnun oldu. Ahmer Celâleddin Paşa, zaten böyle gürültülü işleri sevmez, istemez- — Hsabet oldu. Aman sür'at ediniz, arkadaş paşa ve beylere de anlatınız da bir pot kırılmasın! Tüfengiisani Küçük Tahir Paşanın Kocamustafapaşa askeri karakolunda bulunduğumu öğrendim; hemen bekli- yen faytona atlıyarak gittim. Gider- ken içime ürküntü geldi. Çünkü s0 kakların köşe başları resmi ve ze polisler ve jandarmalarla Gelip geçen, işine gücüne giden hal korka korka adım atıygr ve herkes: — Acaba ne var? Ne oluyor? Sualini kendi kendine sorar gibi me caklı, endişeli yürüyordu. Kocamustafapaşa askeri karakolum- da Tahir Paşayı ve yaver beyleri gör- düm. Onlara da iradeizeniyeyi anlat- tam, CArkası var) Yarın: Ortalığı velveleye veren bir haber 2 Mevlevi tekkelerinin bir şey den haberleri yok! — Mevlüt o- kunması kayda, şarta tâbi tutulu yor. — Tekkelere tatbik olunan inzibat! Varnadan mektuplar Bolluk, kolaylık, ucuzluk içinde derli topluluk Varnada şehrin değil, daha ziyade say-| - fiye hayatının icapları göze çarpıyor SOFYA, 13 (Avcdlaf heyetine rola- kat eden hususi muhabirimizden) — Varnadaki sayfiye hayatını meye ben- zeteyim? dedim. düşünmedim. Oradaki sayfiye hayatı küçük, mahal le kızların “komşu komşu oyunu” na benziyor. Hani çocuklar bahçenin bir köşesini ev yaparlar. Misafirler gelir, biribirleri ile büyük hanımlar gibi ko nuşurlar, öyle otururlar, öyle ağırlar- lar, öyle hareket ederler ya. Oraya gelen sayfiyeciler de tapkı büyük say- fiyecilerin sahiden yı rma kom” yu komşu vari yaj Varnaya gelenlerin yüzde doksan dokuzu iç Bulgaristandan, Macaristan dan, Viyana ve Almanyanm yakın yerlerinden gelenlerd hangi bir yerde geçirmeğe karar ver- memiş biraz paralıca kararsızlar. U- cuzluk şayiasnın cazibesi de araya gi rince bunların hemen hepsi buralara *ye, Karlisbade, büyük mutantan plâj- lara gidenler arasma katışamayan bu insanlar sayfiye ihtiyaçlarını bu suret “le tatmin ettikleri gibi sayfiye hayatı ım yeni ve modern icaplarını dı “maktan geri kalmıyorlar: Sun'i ipel pijamalarla çarşılarda, gazinolarda, sokaklarda dolaşmalar. zaten esmer sert edi büsbütün yakmak modal, uyruk sokumlarına, koltuktan “e kadar çırçıplak gezmek moda ları ve ilâh hepsi var. Büyük serve- tin, büyük pepee e Er medern hayatın yaptıklarını burada da görü- yorsamuz. Amma işim aslı değilmiş de komşu komşu oyunu ed bir şeymiş, ken dilerini avutuyorlar ya. Aç tavuğun kendini arpa ambarında sanması da bönce, fakat samimi bir tesellidir. Var- sınlar avunsunlar. Yaşlı ve İstanbullu bir“ tanıdığım anlatırdı. Apnesi Kâğıthaneye gide- mediği zamanlar kuyudan su çeker- miş. Çamaşır İiğenine doldurulup ağa- cn altma koyarmış. İçine de hamam tasını bırakırmış. Kenarına minder se rer, oturur, kahvesini pişirir, kahval- tasını edermiş. Hemde şarkı, türkü söyliye söyliye. Kendine benziyen kom şu hanımlar da gelirlermiş. Fakat bütün bu komşu komşu oyu nu içinde dikkate şayan bir $ey v: Gelenlerin senede bir ay olsun kava, su, istirahat ihtiyaçlarını içlerinden hissetmeleri. Bu hissediş sıhhat üzerin | de de müessir oluyor. | Buralarda aşnafişna işi de pek ho- | sa gidecek bir şekildedir. On gün için | de hiç bir yerde, birtek defa sallanan, bızlı ve lâübali konuşan bir tek sar- hoşa tesadüf etmedim. Biribirinin ya- kasına yapışmış iki kavgacıyı görme dim. Hele kadına laf atmak! H en açık saçık kadına lâf atmak! Bu hiç bilinmiyen, akıl erdirilmiyen bir MİLLİYET ÇARŞAMBA 16 AĞUSTOS 1933 Dörtler misakı Değiştirilecek mi? İrlanda ihtilâfı Fransızlar anlaşamamaz- lığın kaldırılmasını istiyor PARİS, 15 (A.A.) — Havas Ajan. sı bildiriyor: Journal gazetesi M. eni sefir. le ve bir ış olduğu- icraattan bahisle bu tam Balbonun döni sevinç havası içinde ba mu memnuniyetle kaydediyor ve di- Alman - Avusturya münasebatına dair Alman hükümeti nezdinde ya- pılmış olan teşebbüs hâdisesi göster miştir ki, dörtler misakmın hakkında bir anlaşmamazlık Bu anlaşmamazlığın süratle ortadan kaldırılması lüzumu kendisini hisset tirmektedir. Sulh klübünün nası işli- | yeceğini bilmek zaruridir. Bir tavzih lâzımdır. Hususile ki, Avusturya bâdi seleri dolayısile İtalya tarafından mü | sümulü vardır. | kullanılacağını hususundadır. Mücs- sir bir tarzda sa ilik şart nasıl çalışılacağını bilmek- tir. Sokak gürültüsü "Berlinde sokak gürültüle- rine karşı mücadele başladı BERLİN, 15 (A.A.) — Volff ajan- sndan; Sokak gürültülerine karşı şiddetli varlı duman ç'kardıkları icin 15 otome- bil ile bunların sahipleri aleyhinde taki- bata başlanmıştır. Hindistanda İngiliz tay- yarelerine ateş edildi SİMLA, 15 (A.A.) — Birkaç İngi- liz tayyaresi dün Taratiyga ve Yusuf | Kehel vadileri üzerinde bir keşif uçu- şu yaptıkları sırada düşman kabilele- ri efradı açılan ateşe ma- ruz kalmışlardır. 24 saat önce haber vermeden bombardıman yapmamağı emreden nizamname mucibince tayya reciler mukabelede bulunmamışlar- İtalyan tayyarecileri * ROMA, 15 (A-A.) — Bahrimuhit tir. Marfeşal Balbo kralın ve mürelte- bat önünde ikinci Bahrimuhit Filoşunu ilga etmiştir. Havana'da vaziyet düzeliyor LA HAVANE, 15 (A.A) — M. Cespedes, dahiliye mezaretini | ühtesine alarak kabineyi teşkil etmiştir. Hükü- met, süküneti hozanlar üzerine âsker- lerin ateş açmalarını, silâh taşınmama- sını, aksam saat 8 den sonra sokaklara kimsenin çılımamasını cinretmiştir. Tabii vaziyet sür'atle'nvdet etmek: tedir, Binlerce grevci işlerine dönüyor- lar ve mağazalar açtiryor. il 0k İğ am GE — söylüyor ki tam satılık, yarı satıs lik bir kadındır. İşte bu pek fılesrdak Bir kızdır. Fakat o kadar. Ne biribirine yan, tatl, o maybor, | salya bale | mak var, ne delâf atmak. Herkes ken di â ve her kes kendi ipliğini | derece olarak spor yerlerini dolaştım. Gör- düm ki Bulgaristanda spor demek sa- dece futbol demek değildir. Kızı er- keği sporu bütün vücudün bir dinç- lik ihtiyacı sayıyor. Beden terbiye- sinin her fenmi, sıhhi çeşidini yapıyor ve bu arada futbolü de o küllün bir şabesi olarak alıyor. Deniz kenarın- daki beton trasların üstünde gençler beden hareketleri yapıyorlar ve deni- ze eğlenmek için değil, shhatlanmak için giriyorlar. Varnanın yerlisi de- nizden pek o kadar hoşlanmıyor gi- bi geldi bana. Bütün körfezde derme çatma üç beş kayıkla bir iki motör yar: Varnalı bü mevemde yüksek dağ lara, kaplıcalara çekilirmiş. Buda bir spor ve hava değiştirmenin kıyme- tini anlama demek değil mi Gönderdiğim resimlerden birincisi avcılar kongresinden sonra heyetler reislerinin ziraat nazırı Fiyase yaptıkları bir konferanstan çıkışı termektedir. Dikkate şa) iğüm | im. Gelecek mektubumda | kororlrından bahsede: | MA HARİCI HABERLER| Chambrune Roma sefiri olarak yaptır | yor ki: | | | ! — İrlandada mavi gömlekliler | İ teşriki messi isteniyor. | | i 4 Mulsocney hütü; zerin İngiltere İrlandalılar A Amerikanın dostluğunu kazanmak isteyorlar LONDRA, 15 (ALA.) — Standar'a göre İrlanda icra heyeti i- kinci M. O'kelley, M. Roosevelt ile görüşmek içi Amerikaya gitmek üzeredir. Bu seyahatin ne için yapıl- dığı meçhuldür. Fakat İrlanda hükü- metinin İngiltere ile olan ihtilâfında ve bundan doğan iktısadi müşküller | içinde Amerikanın dostluğunu hoş tut fazla dikkat ettiği mak humusunda görülmektedir. BERLİN, 15 (A.A.) — İrlanda ma | vi gömlekliler reisi Jeneral O'dultiy | bir Alman gazetesinin Duhlin'e gön- derdiği hususi muhabirine, küküme- tn kendisin tevi avi gömlekli intizar etmekte ol hariç bütün Irlanda daki mavi gömlekliler sayısını 40.000 olarak tahmin etmektedir. Bu adam- | ların yaşları 18 ile 25 arasındadır. . Avusturya 'Müstemleke istiyor! VİYANA, 15 (A.A.) — Valf ajan. ildiriyor: Avusturya müstemleke ce- hi birleştirilmesi için müstemleke veya manda elde et- mek icin siddetli bir propayandada bu- lunmaktadır, a Alman harp gemisi Çin sularında TSİNG TAU, 15 (A.A) — Alman krüvazörü Cocin, Tsine Tau limanına demirlemiş, Almanyanın Çin sefiri ve konsolasluk erkânı tarafından selâm- lanmıştır. 1914 senesin. bir hin harp gi mekt TE yollerı şirketleri LONDRA, 15 (A.A.) — Air wnisn şirketinin Londra merkezinden öğrenil- diğine göre eylülün birinci günü birle şecek olan Fransız şirketleri şunlar. dı ir - Union, Air - Oriamt, Asropos- tal, Farman ve Cidna, yeni şirketin 100 milyon sermayesi olacaktır, İsmi Air - Rrance olan bu teşkilât başlıca dünya merkezlerine hatlar tesis edecektir. Şoförü uyuklayan oto- mobilin akibeti ROMA, 15. A.A. — Merano- dan Messagero gazetesine bildiril diğine göre şoförü uyuklayan bir otomobil bir dereye yuvarlanımış- tır. Bu kaza neticesinde üç kişi öl müş, bir kişi de ağır surette yara- lanmıştır. Zeppelinin yeni seferi ERİEDBICHSHAFEN, 15 (A.A) i ilk defa olarak bu limana git- tayyaresi alıp götürecektir Amerikada herkesin par- mak izleri mi almacak VASHINGTON, 15 (AA) —Ci ne kadar kolay olduğu ifşa edildi. Nevyork'un eski polis komiseri MU tandasların parmak alınması mecburiyeüni ve hay- dutlar için sürgün cezasının teni, tadi. Priştineli Hasan B. Selâ- nikte vuruldu ATINA, 14 — Selân'kten telefonla bildirildiğine göre eski Osmamlı meb'- uslarından Priştineli Hasan Bey. katle- dilmiştir. Priştineli Hasan Bey, bir müddet- tenberi hazı husuni işleri için Selânik- te bulunuyordu, Kendisi hareket ede- ceği esnada öldürülmüştür. Katil bir Arnavuttur. ve yakalanmıştır. Cinayetin sebepleri, şahsi intikam olduğu zanne- | diliyor. İ e ei inin ibtnmüinii M. Çaldarisin Ankara seyahati ATİNA, 14 — Yunan Başvekili ile Hariciye ve Maliye nazırlarınn An- karaya eylülün ilk haftasında gitme leri katiyetle takarrür etmiştir. Atina sefaretimiz şimdiden bu ziyaretin programı hazırlamış bulunmakta. dır. Yunan Nazırları Ankarada dört gün kalacaklar, sonra İstanbuldan geçerek bu şehirde de bir gün dura- caklar ve bu fırsattan istifade ederek patrikhaneyi .ziyaret edeceklerdir. Fırka farkı gözetmeden bütün Yunan gazeteleri bu seyahate son derece e- hemmiyet vermekte ve bu ziyaretin | sadece Türk vekillerinin ziyaretlerini | tenildi ve Amer'hkada silâh tedarilinin kalideliği, Almanyaya tütün gönderdik; mu- kabilinde makine alınacak SAMSUN, 15 A.A.— Bugün Almanyaya gönderilmek üzre AL man bandıralı Derince ismindeki vapura İş Bankası tarafından bin lira kıymetinde Samsun ve Bafra tütünü yükletilmişti linde Sivasta yapılacak şeker fabrikası için mal 350 Mükabi- e alınacaktır. Ziraat Vekili Kayseriye gitti ANKARA,IS.A. A. cak bez fabrikasına ait işleri intaç Ziraat Vekili Mahlis Bey Kayseride kurula etmek üzre bugünkü trenle Kayse riye hareket etmiştir. Vekil Bey iki güne kadar dönecektir. Manisada 40 yataklı hastahane MANİSA, 15. A.A. — Amerikada ölen Türk vatandaşlarından Ma nisalı Moris Şinasi Efendinin vâsi yeti mucibince Manisada yapıdan kırk yataklı son sistem hastanenin açılma resmi bugün Sihhiye Vekili namına müsteşar Hüsamettin Bey tarafından yapılmıştır. Bu vesile ile parlak merasim tertip olunmuştur. Buğday konferansı toplanıyor LONDRA, 15. A. A. Gelecek hafta toplanacak buğday konfe- ransı için hazırlık olmak üzere buğday ihracatı yapan başlıca dört mem leket yani Kanada, Avusturalya, Amerika ve Arjantin arasında bir an- Taşma yapılmıştır. Sergi dün gece kapandı 'Bu sene yarım milyondan fazla insan Beşinci yerli mallar sergisi dün ge- ayetleri ortadan kaldırmak üzere yapı. girip çıkıyor ve binlerce kişi koridor- ik viyonları gin nefaneti, metaneti hep beşinci yor li mallar sergisi lehine kaydedilecek yerli mallar ser- de 139 Fabrika hak e yerli mallar sergisinde almıştır. İlk sergiyi 150 bin kişi, ikinci yer- mallar sergisini 200 bin kişi, üçün- sergiyi 270 bin ve dördüncü ser- 390 bin kişi giymek etmişti. Bu se neki beşinci yerli mallar sergisi 520 bin kişi tarafından ziyaret edilmiştir. Bu yarım milyona yakın insan malları görmüş anlamış ve Türk sana yil hakkında fikir edinmiştir. Mili sa nayi birliğinin bu husustaki mesai: çok büyüktür. Dün gece serginin panması münasebetile sergi komiseri Nazmi Nuri Bey sergiyi dolduran on bine yakın halka hitaben radyo vasi- 180 fabrika —————— iade için yapılmış olmıyacağını yaz maktadır. Üzerinde ehemmiyetle du- rulan nokta şüdur! Türk - Yunan münasebatı ne kadar samimi, ne ka- dar dostune ve siyasetleri ne derece müttehit olursa şarkın sulhü de o de- rece sağlam olacaktır. Sergiyi gezenler, Tıpa Fabrihası pavi yonundan bir köşe, bahçede oturanlar verli mallarımızı gördü. tasile bir mutuk söylemiştir. Nazmi Nuri Bey halka sergiyi ziyaret ettik- lerinden dolayı ve sergiyi himaye e- den , yardımları dokunan zevata te- Sergiyi tertip ai sanayi birliği son çün dolaymile düm akşam sanat 16 fendiler, Sergimiz bu akşani saat 23 buçukta panacaktır. Beşinci yerli mallar ser gisi gelecek sene gene sizlere ayni gür de karşılaşmak üzere veda ediyor. Si rin necip ve nezih alâkanızla her gün dolup boşalan sergi kadirşinas halı samimiyetile teşekkür eder. Teşvikin ik kuvvet olduğu hakikatine biz sergilerde şahit oluyoruz. Eğer siz er yüksek alâkanızı bizden esirgemiş olsaydınız, Üşüme, dördüncü ve be- sinci sergilerde açmak için kendimiz ge yar göremedi. Bu eearesi verdiniz. O cesaretle yürüyen i gama beşinci yerli mallar sar- Sen ey aziz vatandaş; Vatanını ve onun servetini korumak jenammı sakladıkça | vatanın ve çal kan unsurların da senin bu asil tevec- cühüne lâyi kolmanğ çalışacaktır. Bu vesile ile sergimiz aziz hükümetimiz- den ve necip halkımızdan gördüğü şef kat ve muhabbete huzurunuzda tek- rar teşekkür eder ve 934 altıncı yerli mallar sergisine kad ar sizlere veda e- der, Tam gece yarısı saat 24 te sergide, kapanma zilleri çalmağa başlarken her taraftan sürekli allcış sesleri gel meğe başladı. Hak Türk sana; yüksek zaferini alkışlıyordu..