ir 7 i İl i t ii İ b: ii N | “en i Haftalık Siyasi İcmal ) Londra cihan iktısat konferansı ge- şen hafta sonunda müzakerelerini ta- til etti, Verilen karara göre, konfe rans Reislik Divanı teşkilâtı hükmen mesaisinde devam etmekte telâkki €- dilecek. Ve firsat o zuhurunda umumi heyet tekrar oiçtiman davet edile cektir. Ancak Londrada yedi hafta- lik mesaisinin hiç bir netice vermedi- ğine göre, iktısat ve maliye konferan- sının tekrar toplanaca; Konferansın niçin dağıldığının iza- velerile uzaktan bile alâkadar olanlar bunu anlamışlardır. Fakat neden toplandı- ğını izah etmek kolay değildir. Amerika dünya devletlerile bir teşrikimesai si- yaseti takip etmiyeceğine göre kon- ferans neden içtimaa davet (edildi? Filhakika ben de bu sual karşısında kaldım. Bu suali soranlar unutuyorlar ki konferansın içtimaa davet edilme- sinin uzun bir tşrihi vardır. Londra konferansının içtimama, bir sene ev- vel temmuz 1532 senesi tarihinde ta- mirat borcu Lausanne'da halledildiği zaman karar verilmiş O zaman henüz Amerikada mali ve | iktisadi buhran en hât safhasma girmiş bu- lunmuyordu. Buhran memleketi ka- sıp kavurdukça, ne yapacağını şaşi- ran Amerika Hükümeti o bir takım tedbirler almıya başladı ki bu tedbir- ler Londrada alınması tasavvur edi. ler tedbirlere uymuyordu. Ya Ame- rikanın bu tedbirlerden vazgeçmesi, yahut ta konferansın dağılması icap ediyordu. Ve ikincisi oldu. Biribirini teval eden bu tedbirler o kadar kısa rla ve o arkası sıra alındı ki Donald Amerikayı ziyaret etti; zaman henüz bunların mahiyeti lâyı- kile malüm olmadığı gibi, Amerika heyetimurahhasası reisi o Mr. Hull konferansa iştirak etmek üzere yola çıktığı zaman bütün hızını almamıştı. Amerikanın tedbirleri ansızın başladı ve çabuk hız alarak yürüdü gitti. Pa- ra enflâsyionu tepeden inme müdaha- le ile fiatlerin yükseltilmesi gibi ted- birler ise Londrada düşünülen çarele- re sığmadığından konferans nihayet dağıldı. ... Konferansın. ame üç cereyana yol açmışi 1 — Konferans ğağıdıktan sonra İngiliz İmparatorluğu murahhasları toplanarak İmparatorluk içinde ister- ling kıymetine göre eşyanım fiatlerini artırmıya karar vermişlerdir. Fiatler, sanayi teşebbüslerine kâr bırakacak nispette artırılaçaktır. Ancak paranın iyonu cihetine de gidilmiyecek- şimdiden tir, 2 — Altm blokuna dabil olan Av- rupa memleketleri para kıymetinin muhafazası noktasında bizleynişler dir. Bu grupun reisi de tal dır. 3 — Fakat en şayanıdikkat ve en cüretkâr tecrübe Amerika tarafından Amerika Reisicümhuru 808- iktisadi diktatörlük ve para enflâsiyonunu karıştırarak Ame- rikanın iktisadi kallınma hareketine başlamıştır. Roosevelt bir defa doları düşebile- ceği kadar düşsün diye bırakmıştır. çilerin mesai saatlerini 35 retlerini de haftada 12 dolar ve saatte 30 sent olarak © tespit ettikten sonra bütün sanayii buna tâbi olmıya davet etti, Amerika Reisicümhuru Meclisten aldığı vâsi salâhiyetler ile diktatör vaziyetindedir. Ancak salâhiyeti böy- le amele ücretlerini ve mesai saatleri- ni tespite kadar varmıyor, Meclisin Reisicümhura vermediği (o salâhiyet belki de bundan ibarettir. (o Fakat Roosevelt e telkini ile yi kı da buna çok ölenitlr eee çile vatan ve insaniyet” namına bütün Amerikalılara ( hitap ederek tatbikine tı. Bugünkü Roosevelt ne kadar o za- manki Wilson'a benziyor. Amerikayı tanıyanlar o bilirler ki Amerikalılar. Roosevelt'in - etrafma topla, dır. Fakat acaba Ri cümhura karşı gösterilecek olan iti- mat — Amerikanm iktisadi dertlerini halledecek mi? Burası malüm değil. Bopmenltir tedbirlerindeki (o büyük sadeliklerindedir. Bütün © sanayi Pi ayni mesai saati, ayni asgari üc- ret. Sonra mesai saatlerinin azalması ücretlerin artması, istihsal fiatinin de artması ni Pahalıya malolan sanayi mamulâtını kim satın alacak?, Fakat bunlar o kadar derin iktisat meseleleridir ki en mütehassıs ikti. satçınm kavrayış kabiliyeti haricinde- dir, Ve klâsik iktisatçılar tedbirlerin aleyhindedir. Bununla beraber Roo- sevelt iktısatçıların iflâs ettiğini dün- yaya ilân etti, Kendi bildiğini okuy: cak. Ve dünya da neticenin ne olaca- ğını beklemeli, ... Dünya iktisat konforansının netice- siz kalması, İngiltere ile imparatorlu- ğun cüzüleri arasında yeni bir yak- aşma adımının atılmasma sebep oldu. İngiliz dominyanları isterling etrafın- da toplammnıya karar verdiler. İsti ling, İngiltere ve dominyonla tibet cak. Yani bir taraftan, enflâsiyon si yaseti takip edilmemesi noktasından Avrupa memleketlerine, diger nokta- lardan da Amerikaya benzer bir siya- set takip eek Eğer bu domünyan- | milü 4'e tatbik c- ere önel lari alâka dar olacak ve dünyadan ellerini çeke- cek demektir. Esasen Japonya ile rekabet İngilte- re için bir mesele oldu. İngiliz sana- yü Japonya ile rekabet © edemiyor. Hindistanda İngiliz mensucat sanayi- inin yüzde yirmi bey nispetinde bir rüçhanı vardır. Fakat J catı İngilizlerden yüzde ponlar Hindistanda İngilizlerden yüz- de kırk, otuz beş daha ucuza malede- rek kâr da ediyorlar. İki gün evvel ajans telgraflarının verdiği bir ha- kâmilen Kıbrıs Ada- . ellerine geçirdiklerini bildirmekte idi, İngiliz Parlâmentosu | hafta arası kapanırken, Japon rekabetine karşı tedbir alınması şiddetle talep edildi. İngilizlerin ileri sürdükleri noktaina- zar şiidür: Japon amelesi Asiyai bi maişet seviyesi ile geçiniyor. Ve öyle çalışıyor. Az yiyor çok çalışıyor. Bu işçinin Avrupa işçisi ile rekabeti caiz ir. Tapka Rus işçisinin “esir, olduğunu ileri sürerek, © esir işçinin mesai mahsulü olan istihsallerin Av- yasalarında satılmamasını tadikleri gi İşin içyüzü şudur ki — İngiltere ve Garbi Avrupa memleketlerinin sanayi âleminde hâkimiyet tesis ettikleri za- man artık geçmiştir. Rusya da sanayi kurmuştur. Ve mükemmel çalışıyor. Japonya daha iyi malı | daha ucuza malediyor. Diger © memleketler de kendi iktisadi ve mali kuvvetlerine göre sanayileşmişlerdir. Yeni dünya- m bu yeni vaziyete intibak etmesi lâzımdır. ... Almanyada Hitlerizm hareketi, ta- bi cereyanı takip ediyor. Hitler her gün tahakkümünü bir adım daha ar- Uurmaktadır. Memurlara karşı muka- bele edenlerin, propaganda neşriyatı- pi tevzi edenlerin idam edilecekleri Hülüsa her türlü hukuk ve şahsi masuniyet telâkkileri kallımıştır. Fakat Almanyada kurulan bu isti dat idaresine mukabil, Hitlerin harici siyasette muvaffak olduğu iddia edi- lcmez. Bilâkis Almanyayı tecrit et- miştir. Hafta arası polis tayyareleri namı altında İngiltereye tayyare riş edilmek istenilmiş ise de İngi ler siparişleri kabul © etmemişler ve İngiliz Hükümeti de bu siparişlerin kabulünü menetmiştir. Avusturyanın iltihakı bugün her zamankinden uzak görünüyor. Rusya ile (o Almanyanın ee yam Hülâsa Almanya ğu iddia riya *»» Hafta arası Macar Başvekili Göm- bös ile Hariciye Nazırı Kauya İtalyayı ziyaret ettiler ve Mussolini tarafından kabul edildiler: Dörtler © misakmın imzasından beri bu, Macar Vekilinin İtalyaya yaptığı ilk seyahattir. Ve bu misakın imzasından sonra meydana gelen yeni vaziyetin tetkiki müzakere mevzuunu teşkil ettiği tahmin edile- bilir. Dörtler misakı muahedelerin tadili- ni istihtaf ediyor. “» belki de yakın istikbalde bu mesele mevzuubahis o- lacaktır. İtalya ötedenberi bu hokta- daki Macar emellerini terviç etmişti: Fakat İtalyan siyasetinin en ziyade MILLIYET CUMA 4 AGUSTOS 1933 e Ea DSA RI m5 Garanti! Bazı müesseseler, reklâm yaparken okuyucuların, tamah damarlarını dep- reştirerek alâkayı üzerlerine çekmek isterler. Gazetelerde sık sık rastlarız: — Filânca malın halis olmadığını isbat edene 5000 lira veriyorum! .... markalı saat, şu kadar se ne zarfında bozulduğu takdirde fabri kası 2000 lira tazminat itasına âmade- iade edile- Müşteri bu ilânlara kapılır mı, ka- pılmaz mir? Orasını pek kestiremem. Fakat senelerden beri bu çeşit rek- lâmlar artıyor, eksilmiyor. Geçen gün, bir mağazanın önün- den geçiyorduk Arkadaşım, kolumu dürterek vitrinin içindeki dikiş ma- kinesini gösterd — Oku şunu! Makinenin üstüne asılan kocaman levhada şu dört kelime vardı: — 45 sene için garantil Hayretimi gizlemedim: — 45 sene. Bütün bir ömür müd. deti yahu. Arkadaşım başını salladı — Satıcı malma güveniyor ki 45 söne için garanti edebiliyor. küm: — Farzet ki bu makinelerden birer tane aldık! Bizim vücut makineleri- nin daha 45 sene işliyeceğini kim gü ranti edecek? M. SALAHATTIN Düzeltirim.. inü çıkan “Ku- | sütununun sonu: — Erkek kısmı, sarışma da bayılır, | esmere de... Fakat , ikisinden de çabuk aytler!.. Diye bitecekken son kısım yanlış lıkla dizilmemiştir. Özür diler ve dü- zeltirim. M.S. LSIHHİ Gg MB ÖĞÜTLER Apandisit Apandisite kendileri tutulmamış be- 71 kimselerin, apandisit ameliyatını moda nevinden addetmekteki iddinları biraz mübalâğalıdır. Bunların iddiaları doğru ve yerinde olabilir. Eğer yapılan apan- ameliyatının çoğu lüzumsuz ve va oluyor derlerse, Yoksa diğer tür- İdianım hakikat gibi kabulü halinde âlabet vahim ve feci olur. Ameliyatla çıkarılmazı mataka lâzım olan bir pan it kendi halinde bırakılırsa en şiddet li bir hastalık ve ölümle nihayet bulur. Hakikat şudur ki, bir apandisit ame liyatı yapılıp yapılmaması hakkında ka- rar vermek cok defa kolay bir iş değil. dir. Bu da en ziyade çocuklarla yaşlı larda vaki olur. Vaktinde pılmıyan çocuklarla ihti çokları bu suretle kaybedilmiştir. çük cocuklarda apandisit başladı mı, has talik öyle çuldeiği” ve çaba erler ki hiç vakıt kaybetmeden ameliyat yapıl #malıdır. Ihtiyarlarda ise, bu apandiş iltihabı içerden pek hât ve şiddetli kalde hük- münü icra eder ve ilerlerken hasta üze- rinde bu şiddet ve veharhete delâlet e decek şekilde ziyade veca ve diğer alâ- metler görülmez, Adeta marazın ciddi- ehemmiyet verdiği mesele Avustur- yanın vaziyetini it etmekti mn Macar - Avusturya Mi mak istiyor. Macarların da yese dan korkarak böyle bir konbinezon- dan çekindikleri anlaşılıyor. Avustur- yanm Almanyaya iltihakına Fransa da aleyhtar olduğundan o Avusturya için Fransanm düşündüğü çare Küçük Talat ile konbinezon yapılması nokta- sındadır. Şimdi Gömbös mülâkatın- dan sonra Fransızlar iki noktainaza- bem ia hem Fransanın istedi- ği olur ve hem de Alman karşı mukavemet edecek kuvvetli bir kon- binezon meydana gelir. Fakat bütün bu konbinezonun sakatlığı şu nokta- dadır ki bunu a olan memleketlerin kendi ihtiyaçlarından ziyade büyük devletlerin | politikala- rından doğma bir teşekkül olmasında- dir, “.. Fransada çok dikkate şayan bir si- yasi hareket belirmektedir. Sosyalist Fırkasınm — doktrinlerine karşı isyan eden ufak bir zümre — otuz kadar Sosyalist meb'usu — belki de ileride ehemmiyetli bir siyaset ha- reketi mahiyetini alacak bir cereya- na çığır açmışlardır. Bunlar son Soğ yalist kongresinde hükümete © karşı Sosyalist Fırkasının takip edeceği siya set etrafındaki müzakerede ekalliyet- te kalan bir zxümredir. Hareket, Fran- sanm dahili politika mücadelesinden | ayrılıp genişliyecek olursa, Milli Sos- yalizmaya Z mühim umdesi, milliyetperverli devletçiliktir. Sosyalistlikte beynelmi- lellik vardır. Milliyetporverlikten zi- yade işçi tesanüdü mütebarizdir, İşte Fransadaki yeni cereyan sosyalizma- nın devletçi prensiplerini müfrit mili- yetpsrverlik ile telif etmek istiyen bir harekettir. Ve henüz parlâmentonun büsbütün kaldırılmasını iltizam etms- mekle beraber her halde | bugünkü şeklinde faydalı bir rol oynadığına kani değillerdir. Yani sol conahm bir nevi faşizmi mahiyetinde bir hareket manzarası vardır, Fakat bu hareket henüz tebellür etmemiştir. Bununla beraber, samanın siyasi telâkkilerine uygun olduğundan kuvvetleşmek isti- dadında görünüyor. Ahmet ŞUKRU | etine inanlmyacak bir manzara görü: hi tutulacak en güzel yol ve ço caklarla ihtiyarlar £ hayatını emniyet altında bulundurmak ve tehlikenin önü ne geçmek için ihtiyar edilecek en €s- yecek nevinden hiç Te ln &n iyi operatörü muayenesini yaptırmaktır. Ço- Saklarla ihtiyarlardan ziyade apandisit bulunanlar, kesi dahi az olur. Karındaki her ağrı ve veca apandisite telilet etmez. Bu- bunla beraber eks Operatör için bi meri olan anan dis denilen zeylin bizim bildiğimiz vü- vutte faydalı bir iş ve hizmeti yoktur. Büyükada Dr. ŞÜRKÜ Asrm ümdesi “MİLLİYE T” tir. ABONE ÜCRETLERİ : Türkiye için Hariç için LK LE, Galen evrak geri verilmez geçen müshalar 10 kuruştı matbaaya ait eazmat edilir. liyetini kabul etm. BUGÜNKÜ HAVA Yeşilköy rasat merkezinden verilen rma. lümata göre bugün bava açık ve şimali isikametlerden hafif rürgürlr devam ede cektir. Ne dersiniz? Koltuğunda bir sürü kâğıt, kitap ve defterler olduğu hald. tahrir müdürünün odasından genç girdi. Saçları çok ve perişan dı. Romanı gazeteye koydurmak yen bir heve: il lirdi. Korkak ve çel la tahrir müdürünün masasına yak Taştı. — Affedersiniz efendim, gaze- tenizde neşretmekte olduğunuz “Aşk humması” ismindeki roma- nm muharririle tanışmak istiyo- rum, Mümkün mü? Dedi. Yarım saat sonra geleceğ ledik. — Beklerim dedi ve bekleme o- dasında oturdu bekledi.. Epey son ra Cezmi Macit görün. i sini birinin beklediğini haber ver dik. Yüzünü buruşturdu. Matbaa- larda böyle ziyaretlerden hoşlanıl maz, zira bir traşçi bütün bir ğaze tenin bir veya birkaç günlük niza- mını bozabilir. Merak buya bu encin Cezmi Macide ne söyliyece izi de tecessüse sevketti. Der- hal biz de peşinden bekleme oda- sma kapağı attık. Buradan ötesi- ni onlarin muhaverelerine tahsis ediyorum. Cezmi — Ben Cezmi Macit. Em riniz. O — Estağfurullah — efendim “Aşk humması” isimli roman sizin değil mi efendim. Cezmi — Evet. O — Ali. efendim sizi çok gör- mek istedim. Birkaç defa buraya gelmeğe karar verdim. Sonradan cesaretim kırıldı. Beni böyle neza ketle kabul edeceğinizi bilseydim... ilâ... Cezmi — Gördünüz ki güzel ka bul ettim, O halde beni niçin gör mek istediğinizi alelâcele söyle- mekte bir mahzur yoktur. O — Alâ efendim. Başlıyabili- rim. Kaç yaşındasınız? Cezmi — Otuz beş. O — Alaturka (omusikiden mi hoşlânırsınız. Yoksa alafranga mu sikiden mi? m — Alaturka, — Gece kaçla yatarsınız? “Cemi — ikide. O,defterine bu cevapları kayde diyordu. ” Sigara içer misiniz? 'ezmi — Evet günde iki paket, yapi kimseye ikram âdetim olma- dığına göre tam kırk a, O — Limon sever misiniz, yok sa sirkeyi mi tercih edersiniz? Buraya kadar sabır ve sü le cevap veren Cezmi Macit bura- da bir az irkildi, kızmış görüne- rek: — Saçmalıyorsunuz Benim li- mon veya sirkeden hangisini ter- cih ettiğimden size ne ? İş saatin- de böyle saçmalarla vakit geçire- cek tek dakikam yok. Dedi ve kalkıyordu. O önledi. — Rica ederim. Üç sualim daha kaldı. C. — Anketçi misiniz? O — Hayır sadece bir meraklı. Fakat #uallerime cevap vermek nezaketinde bulunursanız sizin i- çin faideli olabilecek bir netice- den sizi haberdar edeceğimi vade derim. Cezmi — Sorunuz bakalım. O — Renklerden tercih ettiğiniz renk hangisidir? Cezmi — Siyah.. O — Seyahati sever misiniz? Cezmi — Hayır. O — Gündüzü mü seversiniz ge ceyi mi? Cezmi — Geceyi , fakat dikkat edin sualiniz bitmiştir. Artık sorar sanız cevap alamazsınız. O — Haklısınız, suallerim bit - ti, bir dakika müsaade edin. Dedi, cebinden bir başka defter il karıştırdı. i söy- * geçmiş bir vak'adır. Sizi tanımam. Fakat şu cevaplarınızdan sonra kuvvet ve katiyetle söyliyebilirim ki bu roman aynen sizin hayatınız dır. Cezmi tek kelime söylemeden odayı terketti. O da meçhul bir za ir halinde kâğıtlarını toparlayıp çaktı gitti: Acaba we miydi? ne dersiniz? catla intişar etmiştir. Bugünkü Müsabakalar Bugün spor hadisesi” itibarile epice zengin bir gün yaşayacağız. Şehrin iki ucunda deniz ve at ya- rışlari vardır. Deniz yarışları, İstanbul mınta- kasının, birincilik musabakasıdır. İstanbul birinciliğinden evvel çok az müsabaka yapılmasına rağmen, oldukça eyi neticeler ( alınmıştır. Yüz metrede sür'at rekoru kırılmış ve sırt üstü rekoru yenilenmiştir. Hanımlarda Fenerbahçeli Leyla Hanım, yeni yeni rekorlar yapmış- tır. Geçen hafta yarışları mütea- kip yazdığımız gibi muayyen bir ü adeti mmtaka birinciliğine iştirâk için ayrılmıştır. Bu yüzücü ler Türkiye yüzme birinciliklerin- de İstanbulu temsil edebilmek için çok çalışacakları bedihidir. Her halde bu çalışma neticesin- de eyi rekorlar elde edileceği şüp- hesizdir. Bugün bilhassa 100 er- kekler, 200 kurbağlama, 200 ser- best kadımlarda 100 serbest 200 kurbağlama, çok eriteresan ola- caktır. Leyla hanım bugünde re- kor kıracağı ümit edilebilir. Ancak bu rekorların tesbitine o lidoda mevcut akıntı bir derece tesir ya- pabilir kanaatindeyiz. Gelelim at yarışları: Bu seneki at yarışları, geçen senekilerden çok daha mun tazam olmaktadır. Hayvanlar ve binicilerinin bu yarışlar / için çok hazırlanmış oldukları ilk nazarda göze çarpıyor. Bugün yapılacak o- lan musabaka (Omevsimin ikinci koşusudur. Mütehassısların kanaat | bi lerine göre bu mevsi zarfında yapılacak yarışlarda çok eyi neti- celer ve yenilikler ile karşılaşaca- gız. Bakalım bugün kimler kaza- nacak? Yarış proğramı Bugünkü yarışa 32 at iştirak e- decektir. Proğram şudur: BİRİNCİ KOŞU: (Satış Koşu- su) Dört ve daha yukarı yaştaki yerli, yarımkan arap ve haliskan arap at ve kısraklara mahsustur. 11 at iştirak edecektir. Bu koşya giren hayvanlar 400, 600, 800 lira olmak üzere satılığa çıkarılabi İkramiyesi : 185 liradır. Birinciye 110 lira, ikinciye 55 lira, üçüncüe 20 liradır. Duhuliyesi: 1,85 liradır. Siklet: Dört yaşındakiler 58 ki- lo beş ve daha yukarı i 60 kilo taşıyacaklardır. 400 liraya satılığa çıkarılanlar- dan dörder kilo, 600 liraya satıl çıkarılanlardan ikişer kilo tenzil edilir. Mesafesi: 2,000 metrodur. İKİNCİ KOŞU: Üç ve daha yu- karı yaştaki haliskan İngili: kısraklara mahsustur 3 at iştirak e decektir. İkramiyesi: 300 liradır. Birinciye: 225 lira, ikinciye 55 li- ra, üçüncüye 20 liradır. Duhuliye si: 3 liradır. Siklet: Üç yaşındaki- ler 55 kilo, dört ve daha yukarı yaştakiler 60 kilo taşıyacaklar. dır. 1933 senesi zarfında kazandığı ikramiyeler yekünu 500 lirayi dol duranlara üçer kilo, 700 lirayi dol duranlara dörder kilo, bin lira ve daha fazlasını kazanmış olanlara altışar kilo ilâve edilir. Mesaferi: 1,800 metrodur. ÜÇÜNCÜ KOŞU: Dört ve daha yukarı yaştaki yerli, yarımkan â- rap ve haliskan arap at ve kısrak lara mahsustur. o Sat iştirak ede- cektir. İkramiyesi: o 225 liradır. Birinciye: 150 lira, ikinciye 55 li- ra, üçüncüe 20 liradır. Duhuliyesi: 2,25 liradır. Siklet: Dört yaşındakiler 56 ki- lo beş ve daha yukarı yaştakiler 58 kilo taşıyacaklardır. 1933 sene si zarfında kazandığı ikramiyeler yekünu 400 lirayi dolduranlara ü- çer kilo, 600 lirayı dolduranlara dörder kilo, 800 lira ve daha faz lasını kazanmış olanlara altışar ki lo ilâve edilir. Mesafesi: 2,400 metrodur. DÖRDÜNCÜ KOŞU (Handi- kap): Dört ve daha yukarı yaş- taki haliskan İngiliz at ve kısrakla ra mahsustur. 3 at iştirak edecek- tir. İkramiyesi: 375 liradır. OBi- rinciye 300 liradan maada bu ko- suya giren hayvanlar için verilen duhuliye ücretlerinin mecmuu, İ- kinciye 55 lira, üçüncüye 20 lira- dır. Duhuliyesi: 3,75 liradır. Me- safesi: 2,000 metrodur. BEŞİNCİ KOŞU ; o (Mahdut Vapurcular Anlaşacaklar (Başi 1 inci sahifede) çe kabul edilmiş mânasında telâkki dik mektedir, Sadıkzadele”'e gelince, bunlarla bera- ber, Gevze vapuru sahihi Ahmet B., Hantalzadeler ve Alemdarzadeler bulun maktadır, Ekseriyet, bu son firmaların, vapurlar rına takdir edilecek kıymetleri beğenme- yince, vapurlarını silebe cevirmek tasav- vurunda bulundukları kanaatindedir. Dün kendisile görüşen bir muharriri mize Vapurcular Birliği ikinci reisi Mü tercim zade Hekkı B. şu beyanatta bu- Tanmuştur: «— Sermaye ve vapurcuların azim ek- seriyetini teşkil eden müessislerce mev. zuatı kanuniye dahilinde hazırlanıp ir za edilen (Vapurculuk Türk Anonim Şirketi) nizamnamesi Iktısat Vekâletine takdim edilmiştir. Bu nizamname, bir firma tarafından csbabı muhalefeti kaydedilerek imzalan- mış ve üç firma tarafından da imzalan- mamıştır, Nizanameyi imzalamiyan firmanın za- biri itirazı, şirketin ve mizamnamenin vapurların kıymetlerinin takdiri bittik. ten sonra teşkil ve tanzim merkezinde ir, Fakat Takdiri kıymet İşi ve itiraz. ların hâkem kararma iktiranı ay sonunu bulacaktır, Şu halde, bu firmanın nok- tai nazarı kabul edilirse, 1 eylülde şir. ket teşekkül © edemiyecek ve o tarihten sonra vapurların şimdiki şekilde işleme” lerine kanuni imkân kalmamış olac: Şirketi, bütün armatörlerin m: n , onu imza eden müessizlerin bile kanunu hakları yoktur. Sadullah B. in tebliğ ettiği Vekil B. in arzularını hürmetle karşılarız. Esasen tin hâkimliğini de memnuniyetle kabul edeceğimizi arzetmek suretile hüsnü ni- yetimizi izhar etmiştik. Eylüle az zaman kaldığı ve nizamname İle şirket mwame- lâtımın bu az zaman zarfında tekemmü- lü zaruri bulunduğu cihetle her şeyin yalama hel ve fnsledilmiş olacağını ta- görmekteyiz.” sr Serginin Üçüncü günü (Başi 1 inci sahifede) v7 mal i bir manazra arzet te A ve Sergi akşam saat 7 ile 9 arasında bir mahşer manzarası arzetmektedir. Bu yüz den grup halinde gelen bir çok ziyar çiler biribirlerini gaip etmektedirler. B. kabil vak'alar her gün bir kaç defa tal tar ettiği için tertip heyeti biribirlerini kaybedenleri müracaat ettikleri takdirde gaipleri sergi radyosile ilin edilmekte Bu usul çok iyi neticeler vermekte. Sergi bahçesindeki muhtelif gazinolar da akşamları oturmak için sandalya bul- mak mümkün olamamaktadır. Her ak- şam saat 4 den itibaren konserler veren deniz orkestrası halkın çok büyük raj- betini celbetmektedir. köşkü. nün etrafını çeviren binlerce halk büyük sanatkörımız deniz orkestrası şefi İhsan Beyi uzun uzun alkışlamaktadır. Bun ende yari gençler mahfili o ile gayet güzel monolarlar söyle mektedirler, Bu vi zi leri kinetiği e SLM Bugünkü proğram ISTANBUL £ 18,45 : Framammca der 19.20 ; Gramefon. 20,15 : Ajans ahberleri, « VARŞOVA, 1441 19,40: Tayemni. 20. & iaser. 7210: Devamı, 23: Kahve konseri. BUDAPEŞTE, 850 m. Zil Piller. Sale Sga masikisi, ZAS0: ayan VİYANA, 518 me. 21,20: Aşk” şarkıları Çoperetlerden). Plâk konseri. MİLANO - TORİNO - FLORANSA Zi: Haberler - Hafif "musiki, 21,35: muhtelif müteskibem: Temsil. PRAG, 488 20,15: Şarkılar, 20:30: (Vatanını tanı) ösümlü konlerans. 2080: Halk konseri, 21,0: Skeş. paralarından parçalar. nberler - Plâk. 1345: plik, 184 Caz. 20, > Leoakavalla'nun (Palyaçu) operan pini 2020: siklet 58 kilodan yukarı; © asgari siklet 45 kilodan £ aşağı olamaz. Üç yaşmdaki yerli o yarımkan İn- giliz erkek ve dişi taylara mahsus tur, 10 at iştirak edecektir. İkra- miyesi: 300 liradır. Birinciye 225 lira, ikinciye 55 lira, üçüncüe 20 liradır. Duhuliyesi: Simdi Me- safe: ,200 metrodur. Hilâl spor klübü kongresi Hilâl klğbü İdare Heyetinden: Klik” Taneli âdi kongresini 18-8- 933 cuma günü yapacağı muhterem azanın o günde saat tam 10 da klüp bi- masını teşrifleri rica olunur, Türk gücü idman yurdunda kayıt Türk Gücü Idman Yurdu Riyasetin- den: Tecdidi kayıt muamelesi yapılaca- ğından ağustos gayesine kadar bilümur azanın yurt kâtibi umumiliğine müraca- | atları yaptırmayanların bilümum huku kunun kalmayacağı ehemmiyetle tebliğ olunur.