A .Kirpari Cennet...ler (al #hzetlerinin Anadolu sık mektup r- men Si dikkat ettiniz. maksi |İ > # isimleri geçen köyler- i yrd şehirlerden i YP g,babsedi se — ibi bi yerdir. l « Memleketin bir yeşil > Cennetten nümune bir < yannda bataklık kalır. Taa bi altm madeni var- ağ Kaliforniya hazinele- >. Mepleri kadar kıraç kalır. ın bir cennetidir. . im Yeniden dünyaya gel- İla, bu yeşil yu- üğineler yalan değildi. tin güzellik. Mm yer : ui Ne Mum ik izler ne bu şarıl şa ne öbek öbek ya İ, ne misküamber ko vi Lİ yayaları göremeyiz. yakitlere kadar köylü bu Keler madan rl Yo, bu öbek öbek elekt- , fabrika gibi ma- a, A MN Şa Tren Türkün ruhundaki inkalâbın hb fikir ve cemiyet lal hüküm bükümeti de Tat | iie Türk san'atk- emniyet ve iti- Teen gibi Türk Vip di de sevgimizi ve alâka- Zik sl be Daye İL gene bu sütunda yaz- tüylenen zenginleri dağlarını Ecvid orman- Me a etmek, ha- le » uğramış bir ülkeyi bir içinde Avrupaileştir- esi). feragati- w seBi b TE mer ) BASİ Terkon 77 ie pala. © di — Sark dey. > 180 » aş $ Halrm 275 ek Kk Şark m, seen 3— Ni sile ATLARI Today $ Pre 4 , N «e $ Yiyana 4245 A Müze, Mirt 546 Baz $ Berlin 191875 e iyı. ye DB Zana $ çete 2928 «0, gra 34,605 Lie 10968 Nuk lanlar M0e3 *, Kaş gi Sata) e z e er m fn Me İzi u— ..— Vey m— Ni Mİ a per ya <5 1 Altm 038 84 | Metiiye | 937 ; iğ —MieLİYET CUMARTESİ 22 TEMMUZ 1933 Ekonomi İhraç maddelerimiz Başka firmalar altında nasıl ihraç ediliyor? Br kasım ihraç maddelerimiz diğer ecnebi memleketlere siderek oradan ek seriya © memleketin firmasını taşıyarak biri Türk zeytin yağlarının ve bazan da tütünlerimizin tâbi olduğu muameledir. İktsat Vekâleti bu vaziyeti nazarı dikkate alarak buna mani olacak teda- bir aramaktadır. Borsa idare heyeti İç nin maza- ran yarı yarıya imiştir. Buğday etlerinde hâsıl olan düşük Kök Anadoluda yeni mahsulün de düşük fiatle piyasaya arzedilmesinin hazı 1 carı bu yolda bir tedbir almağa sevket tiği iddia edilmektedir. Bir kaç gündür Anadoludan gayet az buğday gelmekte olması, dün de ancak üç vagon buğday gelmesi bu noktai nazarı teyit eder. Bu tedbirin faydaları görülmemiş te değil İsaponlar tütün almak istiyorlar Japonlar memleketimizden miktarda tütün almak üzere İktisat Ve- kâletine möracsat etmişlerdir. , Yalnız bu meyanda Japonlar bazı şe dirilmiştir. İşin garibi, bu şeraitin bizim tütün- lerimize katiyen uymadığı görümüştür. dokuzunun Türk tütünü olmasına im- kân yoktur. Japonlara bu vaziyet bildi- rilecektir. Konyadaki silo Ziarat Vekâleti Konyadaki silo için en münasip yer olarak istasyon civarın- da açık ambar ile kapalı buğday ambar- ları arasını intihap etmiş ve inşaata baş lanmıştır. Silo. (4000) ton buğday alabilecek hacimde tahmil ve tahliye &- leti otomotik bir tertibata malik olacak tır. Silonun köylüye temizlenmiş ve i- lâçlanmış tohum verecek teşkilâta ma- Hikiyeti de temin edilmistir. Silonun inşasmı (200 bin liraya bir inşasma Ziraat Vekâletince karar veril. miştir. Yunan-Yugoslav ticaret muahedesi ATINA, 21 — Yunan ve Yöğüslâr murahhasları dün akşam Yunan - Yo- guslâv ticaret mukavelesini imza etmiş- erdir. Yunan sazeteleri bu hâdiseyi kay- dederken bunun iki memleket arasında dostluğun ve ticari münasebalın a, fma hizmet edeceğini Almanyanın arpa ve buğdaya ihtiyacı var BERLİN, 21 (A.A.) — Alman ban metine bir teklif ai ve bu teklife göre Almanyanmı sekiz bin ton arpa ve mühim miktarda o buğday alarak buna my Romanya hükümetinin de Al ley ölmrak” mevcut Şaakinpllarna göre yapılan vaziyet rmss amelesinin kaldırılması hakkında Ro- manya gazetelerinde erkan haberler hi- lâfına olarak, Almanya - Romanya Tica ret Odası, ne Alman resmi makamatı- mın venede salâhiyettar mehafilin bu tekliften haberdar olmadıklarını bildir- mektedir. Buna göre salâhiyettar aim kim- hükmetine selerin Yaz teki vilâyette Çocuklu aileler Çok çocuklu analara verilecek nakdi yüke hakkında Maliye Vektletiden âyetlere bir tathim £ gönderilmiştir. Bunda hıfzıssıhha kanununun neşrin- den sonra hayatta bulunan çocuğu ner uülkmn. bir mebel veya BÜY liye hayel e nl makam tarafından mühaberidir. Hmâbaber mubteviyatının nüfus kaydı- na uygun olduğu nüfus müdür veya me murluğu tarafından tasdik olunacaktır. kuk öy ak günlerde şehrimiz- Bili daimi "| mmtakalara pazarlı Zabita Belediye zabıtai belediye küllüyetli l Çam ağaçları Ağaçlarına bakmıyanlar cezalandırılacaklar mı? Erenköy ve civarındaki bazı köşke lerdeki çam ağaçlarının tahrip edildi önçlara musallat olan kurtların temiz- İettirilmiyorek ağaçlarm bakımsız kal dıkları Belediye zabrtars tarafından gö rülmüş ve bu köşklerin sahiplerinin i- simleri bir fiste halinde tesbit,edilmiş- tir. Bu İisteler üzerine ceza verilip ve- rilmiyeceği hakkında Kadıköy kayma kamlığı, ziraat müdürlüğü, şehir mecli- «. daimi encümeninin o mütalâasmı köşk sahipleri hakicnda kanuni takihat yapılacaktır. Yaptırılacak yollar Beş senelik yol programma göre yap tırılacak yoli: şartnamesi Hamallar Belediye İktisat müdürlüğü hamal. lar için yeni bir talimatname hazırlıya- rak encümene vermişti. Daimi encümen bu talimatnamenin e başlamşıtır. Talimatname kö; kez vö esas tutarak İstanbulu pe Noksan ekmekler memurları formla rm teftişine devam ediyorlar. Alemdar formlardan etmiştir. Darülücezeye gönderilmiştir. Belediye fırınların tah- didi etrafındaki projeyi tetkik etmekte- dir. Tahdit kati surette kararlaştırılırsa mahtelif teftişlerde noksan tartılı ve ya hut çeşmisine uyğun olmıyarak ekmek fırınlar seddedilecektir. Beledi- ” ye İktısat müdürlüğü bu gibi fırmların sicilini tutmaktadır. Emin Beyin elektrik tesisatı Sabık Şehremini ge Emin, par Büyükadanın elektrikle 25.000 liraya eletrik Tatiksal tesisati vü cude getirmiş ve arzu edenlere cereyam vermişti. Ahiren Belediyenin şehir kablosunu üzerine Adaya & mahalli tesisata lüzum kalmamıştır. İzmit Bele- tör Emin Beyden bu tesisa Kıdem zammı 300 ortamektep muallimi kıdem zammı alıyor Bir müddetten beri şehrimizde bu- lunmakta olan orta tedrisat umumi müdürü Fuat Bey dün akşamki trenle Ankaraya gitmiştir. Fuat Bey Ankara da lise ve orta mekteplerin kadrola- rile meşgul olacaktır. Bu ders senesi başında İstanbulda ve muhtelif vilâx yetlerde yeniden - dördü İstanbulda - ona yakm lise ve orta mektep tesis edilmiş olacağı için, yeniden orta tedrisat kareye. bir çok elemanlar «.macaktır. Bu meyanda yakında Av e tahsillerini bitirip memleke- timize dönecek olan 50 kadar genç vardır, İstanbuldan taşrı ve taşra dan İstanbula nakilleri yapılacak olan mnallimleri adedi pek fazla değildir. Ancak önümüzdeki sene içinde ted- risatın daha salim ve muntazam bir şekilde yapılabilmesi için sınıflarda talebe adedi azaltılacak ve binaöha” löyh yeni şubeler açılacaktır. Son se- neye kadar bir smıfta 60-70 talebe- nin ayni'dershânede bulundukları ek- seriyetle vâki idi. Badema tedris tyu- lü noktasından çok mahzurlu olan bu vaziyete meydan verilmiyecektir. Ma arif vekâleti Ağustos 15 ten sonra bu sene kıdem alacak orta tedrisat muallimlerinin listesini neşredecektir. Öğrendiğimize göre bu sene kidem a- lacak muallimlerin adedi 300 kadar- dır. Bunlardan on kadarmın maaşı dokuz bine yükselmektedir. Ekseri- yeti — binden, üç bin beş yüze terfi edecekler , teşkil etmektedir. Yeni Maarif teşkilâtı kanununda Maarif müdürlerinin maaşları da orta tödri- sat kadrosuna çıkacaktır. Ancak Ma- arif müdürlerinin masbü tayini si gibi ilk tedrisat umumi müdürlüğü tarafmdan yapılacaktır. Evvelki teşki lâtta Maarif müdürleri tamamile ilk ted risata merbut olduklarından ba- kanunu mucibince maşları 5500 demlerine göre 9000 e kadar yüskele- bilecektir. domates — yazın yenebi- lecek en ideal bir yemektir. İ- nanmazsan doktoruna sor. Milli İktisat ve | tasarruf cemiyeti İSTANBULDA GEZİNTİLER 31 Suyunun başında... Rumelikavağının az ilerisinde güzel bir aile mesiresi... Burası beyler.. Burası hanımlar.. — 31 inci Yeniçeri bölüğü — Amca Beyin yeri boş kalmasın — Sakalı ele veren gazinocu—Başında kavak yelleri mi esiyor? Vapur, Kavaklara doğru yol alı- yor. Ben hâlâ ne yapacağımı kestire- miyorum: — Sütlüceye mi çıksam? o Yoksa Altınkuma mı? Yahat ta hiç birini yapmadan geri mi dönsem? Sonra birden kararımı değiştirdim: — Neden geri dönecekmişim? Va- purdakiler, nereye çıkarsa ben de ©- vaya çıkarım. Hiç kimse merak edip: — Peki ama, burası neresi? diye sormuyor. Çünkü, kapının önündeki levhanın iri rakamlarında kâfi derecede tafsi- Vât var: Bira: 70, kahve 30, limonata 30. .. Kapıdan şöyle bir başını | uzatan caddeyi tutuyor. İskeleden itibaren beş on adım yü- rüyerek sola saptık, inişli bir patika- mın dibinde, ağaçlık bir sahil parçası nazikâne kabulü bana da gösterdi — Safa geldiniz efendim. Buyur- surlar efendim. » Güldüm: — Buyurmasna buyurduk ama, ne- reye buyurduğumuzu anlayamadık!. — Demek 31 suyuna ilk defa teşrif — Burası 31 suyu diye anılır da.. — Yal.. Güzel yer, doğrumu. . . — Yukarılara çıksanız, manzara bir kat daha güzeleşir. Şu masa nasıl gey Oğlum.. Çabuk bize ikiis- TP lmalen ikten sonra, bi- birine Gir — 31 gazinosu sahibi Mehmet Ri- fat. . — Teşerrüf ettik. . Ben de Milliyet gazetesinin muharrirlerindenim! Mehmet Rifat Bey, gazeteci oldu- fumu öğrenince memnun oldu: — Belki işinize yarar, dedi, size 31 suyundan bir parça bahsedeyim: 1245 tarihlerine (doğru Sultan Mahmut, bir gün Boğaziçinde dolaşır- ken, yolu bu taraflara düşer. Hamlacı başısı İbrahim İbiş Ağaya: — Ağaçlık bir yer görüyorum! Ne- vesidir? diye sorar. da kayığı hemen yanaştı. —- Vaktile yeniçeri kullarımızdan 31 ine! bölük efradı şu suyun başında çadır kurarlardı. Adı ondan dolayı 31 suyu kalmıştır. Hoşça manzaralı bir yerdir... Rağbet buyurulsa gerek! Padişah, karaya çıkar, ve pek hoş- landığı bu yeri görmesine vesile ol- duğu için (31) suyu arazisini bol ke- seden hamlacıbaşma ihsan eder.” Mehmet Rifat Bey, bu srada önü- me bir bardak su getirtti. Dişleri don- duracak kadar soğuktu. Yarısını gü; içtim. * Rifat Bey ikramda daha ileri gitmedi: —- Pek, hafif bir su sa; şifalı olduğunu iddia edenler vardır. ileler, testilere doldu- luyor. Tamısın, tanımasın, gazinosuna ayağmı atan herkese hatır soruyor, herkese güler yüz gösteriyor, herke- sin gönlümü alıyor. İşin inamılmıyacak tarafı şu: 31 su- yunda fincanı on kuruşa bir kahve, kadehi on kuruşa bir çay, şişesi on kuruşa bir gazoz içerek akşama ka- dar kalabilirsiniz. Sizden ne masa, ne müşteri de, Allah artırsın, kum gibi. . Yalnız, 31 suyunda öyle beyaz örtülü masalar filân aramıya- caksmız. Burası, kelimenin tam © manasile, kır... Üstü sarmaşıklarla örtülü bir ağacın altında yangelip safanıza ba- kacaksmız. Bütün müşteriler, Yiye- ceklerini, içeceklerini birlikte getir. dikleri için eksikleri hiç bitmiyor. Sağdan soldan parasız siparişler: — Amca.. Bize kekik gönderecek tin! — Tuz almayı unutmuştuk. Kuzum Mehmet Bey, azacık tuz söyleyiver! ö iki ça Biz gazino sahibi ile konuşurken, “Akşam,, ın kıymetli karikatörcüsü “Cemal Nadir,, gözüme ilişti: — Hah.. dedim, Amca Bey geldi. Mehmet Bey anlamadı: — Amca Bey kim efendim? — Tanmadınız mı? Akşam'ın meş hur Amca Beyi.. Gazino sahibi, bu sefer beni bıra- kıp Cemal Nadir'e koştu. Ben de ar- kasından gittim. Ahpapları merakla moryiilemin. Amca Bey nerede? Amca Beyi seirmediriz. mi? « indir gülüyor: a me kl için yer de ayırdık ama daha meydan- da yok! Birisi, küçük bir cinas savurdu: — Aman, Amca Beyin yeri boj'kal- masım!. .. Gazino, git gide doluyor. Mehmet Bey, hep ayakta: Başlarında mavili, yeşilli yemeni- lerle masa masa dolaşan kadınların müşterilerini rahatsız ettiğini görün- ce şazine sahibi sinirlendi. İçlerinden birini çağırarak sordu: — Sen beni tanır mısın? Kadın yılıştı: — Nasıl tanımam efendim. . 31 su- yu gazinosunun sahibisin! Mehmet Bey, kadma güleryüzle ce- vap verdi: — Yazık, dedi, sen beni tanıyorsun ama, ben seni tanımıyorum! Haydi ba kalım. . İskelenin yolu bu taraftan. . 31 suyunda, Boğaz sahilleri yumul- muş iki dudak kadar biribirine yakın . Yaprak kmıldamıyan sıcak havalarda gelip buradaki esintiyi gör- meli. . Şişmanca birinin, sarı ipek gömle- ğinin düğmelerini çözmüş, önündeki rakı şişesine bakıp bakıp: . vz Es bağrıma €s! diye haykırma- 41, hiç gözümün önünden sitmiyezek. Anlaşılan adamcağızın başmda hâlâ Kavakyelleri esiyordu. Mehmet Beye, veda ederek bu ba- bayani, fakat çanayakım gazinodan ayrılırken 3İ suyunun başı, iğne atıl- se yere düşmiyecek halde idi. Garsonlar, masalar arasından adeta seke seke dolaşıyarlardı. M. SALAHADDİN Bir çocuk ME Beykozda Koçurlu köyünde larmda Aşir isminde bir çocuk Min boğulmuştur. ya düştüğü ve hâdisede kimsenin a- lâkası olmadığı anlaşılmıştır. Şüphe üzerine Balatta oturan Abdülüziz ve Niko Beyoğlunda dolaşırlarken şüphe üze- rine" zabıta memurları tarafından ü- MN yaşarma yapılmış ve iki Evvelki gece avga Nişancada Har vuzlu sokakta kavga olmuştur. Bu s9 kakta oturan Şükriye Hanım eniştesi Osman ile dehşetli bir yaralanmı da iktifa simiyerek tiyen Hikmet Bey namında birisine de tabanca çekmiştir. Osman yakalan maşa. di Denizde bir ceset Dün Beşiktaş önlerinde denizde bir ceset bulunmuştur. Cesedin hüvi- yeti malüm değildir. Harp malülleri cemiyetinde bir hadise Harp malülleri cemiyetine geçen gün bir malül müracatala reçetesinin yaptırılmasnı veya para verilmesini istemiştir. Menfi cevap alınca mesele büyümüştür. Ertesi gün kalablık bir malül kafilesi gelerek heyeti idare- nin istifasını m ei toplanma Tetkik gezintisi Halkevi kurslar şubesinin tertip ettiği tarihi tetkikat gezintisinin dün üçüncüsü yapılmıştır. Dün öğleyin Halkevinde toplanan münevver kitle ve muallimler başlar nda kurslar şubesi idare heyeti oldu- ğu halde asarı atika müzesine gitmiş İer ve tetkikatta bulunmuşlardır. —— Ali Ran Bey gitti Gümrük ve İnhisarlar vekili Ali Ra na Bey dün akşam Ankaraya gitmiş- tir, Sıhhat Almanağını karıştırırken... — Haftanın yazısı — Ustadı akli evvel Mazhar Osman bk büyük ve aymetl bir Sika alma nağı neşretti. Ben eserin hazırla, makta olduğunu biliyordum ama bu kadar güzel ve muvaffak © olacağını kestirememiştim. Üstat eserden bir tanesini bana gö dermek lâtfanda bulunmuş. Görür mez İlk işim dağılmaması için cilti mek oldu. Dün ciltten aldım ve yap- raklarını çevirmiye başladım... Umumiyetle tıbbi bahisler (o biraz yavan zannedilir. Zaten umumi çeh- resile fen o kadar tatlı bir lektür ver- nez. Lâkin Sıhhat almanağı halk için yazılmış yazılarla fennin bu yavanlığı nı tamamile izale etmiş, onu tatlı tatlı okumur bir hale o getirmiş... Ciddi bahisler arasma ustaca sakaştarılımış (Ata sözleri) (N (Nasihatler) ve kitabın sonundaki (fıkra ve (hikâyeler) bir sinir ve akıl hastalıkları mütehassısı- nın ancak varabileceği bir pisikeloji yesem, odama giren, pilâv miyim?Molla Meh met miyim? Farkedemeic. . Oburluğu bundan güzel ifade ede- bilir bir fıkra bulabilir misiniz?. Orada, Neyzen Tevfiğin: “Bir hazakatzedeyim miydemi tıp tepti benim. “Kırk hatır tepse yıkılmazdı bu öciz bedenim; “Kapladı her yanımı sancı, elem, ” ağrı, “Bir mezar oldu cihan sanki haşı diye başlıyan meşbar şürinden tutun da maruf şairimiz Florinalı Nâzm Beyin delilik hakkında yazdığı: “Deli fikrini açtı Saçmalarını saçtı. - tarzında beyitleri olan bir (o delilik nazmma kadar neler yok?.. v Bilhasan (Kadın vefası) & ismin- deki şu hikâye pek zevkime gitti: “— (Freud) ten konuşuluyor, aş- Sa, vefaya dair münakaşalar oluyor- du. Malüm ya! bir hikâye vardır: Bir Çin şairi mezarlıkta gezerken © taze bir mezarm başmda bir güzel kadın. la bir de yaşlıca hizmetçi görür. Ka- dın dizçökmüş bir yelpazeyle mezarı yellermiş. Adam belli etm.:ksizin sa- atlerce bu şairane tabloyu seyreder. Ertesi gün gene ayni » sahneimuhab- bet..... Şair dayanamaz, matemze- deye yaklaşır, nazikâne selâm verir. . — Tecesüsümü mazur görünüz. Sizi kaç gündür bu taze mezarın ba- mümkün değil. Acaba bu altında yatan fâni neniz?.. miyim7. der. Kadın kızarır, önüne bakar, biraz sonra gözlerini şaire kaldırır, sorma- masını rica eder. Şair müteessir olur: * — Size ıstırap verdim. Matemini- ge me kadar hürmet ettiğimi bilseniz bu tecessüsüme hak verirdiniz. Ben- den kalbinizin esrarını gizlemeyiniz. Kadın hem yelpazelemekte devam eder, hem de hikâyesini kesik sesle toprağın Sorabilir anlatır: — Bu topriğın altında yatan on gün evvel kaybettiğim zevcimdir. Bi- *ribirimizi ne kadar severdik. Şimdi- ye kadar hiç bir çiftin bu kadar se görülmemişti: Bir gün kocam hastalandı. Günden güne ağırlaştı. — Sevgilim, gidiyorum. Diyordu. Ölmek bir şey değil, senden ayrılmak ne güç! Sözünü bitirmeden — elimle ağzımı kapadım. — Bana bu hakareti etme! Her za- man ben yalnız seninim! dedim. — Hayır, dedi. Bu kadar fazla is- temem. Lâkin hiç olmazsa O gömük dükten sonra mezarımm üzerine dökü lecek sular kuruyuncıya kadar başka- sile evlenme! Bana bumu vadet!. Ağladım. Boynuna sarıldım. Her arzusunun mukaddes olduğunu söyle- dim. Nihayet zavallı öldü.. On gün- dür buradadır. Tesadüf bu ya! Haf. tası olmadan karşıma bir erkek çı! Gldeneya EZ Lâkin ben abti- bir kadmım. İslak mezar zeliyorum. . - Bu parça, kadınların aleyhinde, sü tunda yer olsaydı erkeklerin vefasız- ğına dair bir de ben fıkra yazacak» tm, FELEK Milli Müdafaa vekili geldi Milli Müdafaa vekili Zekâi Bey dün Ankaradan şehrimize gelmiştir. Kısa haberler ——— * Şehrimizde bulunmakta olan muallimlerden mürekkep ak yalı seyyah kafilesi dün akşamki kon vansiyonel trenile Sofyaya gitmişler» dir. * Ali iktisat meclisi içtimalarımda bulunmak üzere Ankarada bulunan Ticaret odası umumi kâtibi Vehbi B. bir ay izin almıştır.