14 Mayıs 1933 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

14 Mayıs 1933 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İ Zirai bahisler i Bahçe ve salon çiçekleri Bahar, çiçekleri canladıran bir mev- | simdir Mayıs ayı bu mevsimin en kuv. vetli timsal Nebatlarda, ağaçlar- da nüsk denilen ve kan vazifesini gö- “ren hayat suyu bu aydan itibaren ne- hatları beslemiye, büyütmiye, çiçek- İendirmiye başlar. Ağaçlara, çiçekli re hayat suyu yürümedikçe güzelli poksan kalır. Yaprakları sürmez ve yeşillenmez, koncaları vücut bulamaz, çiçekleri açılamaz. Bu halde bulunan © mebatları, salonlarda bulundurulan fidanları havalandırmak, güneşlendir- mek sayesinde canlandırmak mümkün Slabili çiçeksiz salon baren açık havada tutarak kuvvetlen- dirmek lâzımdır. Zayıf kalmış © veya hastalanmış, sararmıya, (o bozulmıya başlamış olan nebatları (o bahçelere göndermeli veyahut anlıyan bir bah- çivana göstererek tedavi ettirmelidir. Çok sıcak salonların havası, sigara ve soba dumanı, süpürmekten hâsılvolan ince tozlar, hava cereyanı, ziyasızlık. ve bunlardan başka çok sulamak veya az su vermek gibi sebepler fidanların bozulmasını, sararmasını hattâ kuru- masını mucip olur. Salonlarda kışı geçiren fidanları alıştıra alıştıra açık havaya ve güneşe çıkarmalıdır. Her gün sabahları birer ikişer saat havalar dırmak sâfidir. Yağmurlu havada bü- tün saksıları dışarı çıkararak yağmur altında bırakmalı ve akim © tekrar içeriye almalıdır. Çok güneşli yer- lerde fidanları üzün müddet açıkta bırakmamalıdır. Hele yazın O Fujer, Asparagüs, Palmiye cinslerini daima gölgeli ve az günej gören & yerlerde tutmalıdır. Fazla güneş za rar verir. Çiçekli fidanlar o güneşten korkmazlar. Fakat sık sık sulanmak ihliyacındadırlar. Begonyalar, küpe- ler gölgeden hoşlanırlar. Sordunya, , Ftr, zülfü arus (salyangoz çi- çeği), Mekke, Medine, hançer (Kapü- sin), krizantem, şebboy, karanfil, gül balkon ve pencerelerin süslenme- sinde çok kullanılan çiçekler çok gü- neşten hoşlanırlar. Balkon ve pence- relerin çiçeklerle süslenmesi Avrupa ve Amerikada moda olmuştur. — Bi konlarını pencerslerini en güzel süsli- yenler arasında müsabakalar açılır ve mükâfatlar verilir. Sarmaşık cinsin- den olan Mina lobata, çarkı felek, fil bahar, mavi salım, şerbetçiotu, Mer- yeman asması, hanrmeli, nu en iyi süsliyen fidanlardır. Mayıs ayında artık çiçeklerin saksıları değiş- tirilemez. Saksı değiştirme zamanı şu- battır. Şubatta toprağı değiştirilemi- yen fidanlar için “canlandırma,, fen- | ai gübrelerinden kullanarak nebatla- rın kuvvetle büyümesi temin olunabi- Salonlarda kullanılan her hangi cinsten bir fidan olursa o olsun fen gübrelerle ve toprağı değiştirilmeksi zin senelerce yayıyabilir. — Bir gram re 10 - 15 fidanı canlandır - ir. Salon nebatlarını fun- yaprak çürüğünden ve biraz da kestane veya diğer ağaçların üş özlerinden karıştırmak sure- yapılacak harçlara İ irmek iyi değildir. Çabuk bozulur- Funda toprağı suyu emmediği i- gttilliyet Asrın umdesi “MİLLİYET” tr. ABONE ÜCRETLERİ : liyetini kabul etmez. BUGÜNKÜ HAVA a ie gi il rilen malümata gün hava kısmen bulutla, ve rüsgür mütehavril olacaktır 155-1933 tarihinde hava tazyik 757 . *n çok sicaklik 22, em ax si- caklık da 15 derece kaydedilmiştir. Milliyelin edebi Romaı 403 (Gelen karşıliklar | sah: örneğini çin en çok kullanılan nebatlar kuşkon- maz denilen Asparagüs'ün © üç dört nev'i ve hurma cinsinden ve Palmiye ilen daima yeşil yapraklı Kokos, Latania, Kamarops, Kentiya, Areka, Feniks Sabal gibi cinslerdir. Bunlar İstanbul ikliminde çiçek © açmazlar. Çiçek açmıyan veya çiçekleri pek küçük olan ve fakat yeşil (o ve güzel manzaraları için sevilen fidanlar da- hi Çam, Dracenia, Kordilin, Reks, A- rokarya, Fujerler beyonyalardrı. çekli salon fidanları arasmda en leri gardenia, kamelya, acalya, ori de, Siklamen, (Ful) yasemin, şakayik sümbül, joneralya, çantaçiçeği, Primu- lalar, küpeler, Frezin, pencere ve bal. konlar için dahi karanfiller, ortanca- İar, sordunyalar, elerlar, balzamina, via, Mina, Amarilis, çiçekli kaktüsler. e ilodendronlar, telgraf çiçeği, nar gile sise, Timon, turunç ve Japon | dr gibi cinsler de yaprak süsü | gibi kullanılan fidanlardır. Bütün bu fidanlar salonlarda ayni kaideler ve şartlarla bakılabilir. Yal- niz sulamak meselesinde dikkat et- mek ister. Salon fidanları için kışın en muvafık sıcaklık 10 - 15 derece arasın- da olmalıdır. Sıcaklık gündüz 10 de- rece ise gece mutlak 15 derece olması lâzımdır ki fidanlar : bozulmasınlar. Yazın ise fidanları daima serin: tut“ mak lâzımdır. Bunun için her Ogün yapraklar üzerine su serpmek ve faz- la güneşten korumak için ; gölgelen- dirmek muvafıktır, Fidanların yaprak larını şimdiden muayene ediniz. Şa- seniz fidanlarınızı hastalıktan kurta- yet, yaprakların altına yapışık beyaz, | i He ein yeşil veya mİ renkte MİLLİYET PAZAR KULAK MEM bel SA ER Okkaya gitti! sanat eseri, sırasında tenkit yapmış, ha- sılı ubura benzeyen gazetelerin boş sü- tunlarını geceli gündüzlü doyurmağa bü tün —— vermiş kıymetli bir arkada- şımız, geçen akşam, masasının üstüne Yapılan kâğıtlar ormanla başını kaldı- rarak; derin bir “ooof!,, Çekti. Belliki bunalmıştı. Bir siyara yaktı. Çyından üst üste bir kaç yudum içti. iç kelime konuşmak istediği- lerinin bakışından anlamıştık. Büyük masanın başında toplanan ar- kadaşlardan biri sordu: — Gene neyle uğraşıyorsun? Gözlüğünün altından baktı: — Çocuk sahifesi yapıyorum. Takıldılar; — Sende kırk yaşma geldin hâlâ ço- cuklarla uğraşmaktan kurtulumadın! Pardösüsü elinde içeri giren bir genç Şair, ona bakarak murlande: — Yazık kendini satamadı! Ben atıldım: : — Satmasına sattı amma, büyük ede. biyat üstadlarının eserleri kkaya gitti zavallı... Çalışkan ve gayretli arkadaş karışık | bir yazıya başlık yapmağa uğraşırken cevap verdi; — Keşke okkaya gierdik de böyle okkanın altına gitmeseydik' M SALÂHADDİN : Kari mektupları i , Hiç olmazsa Arnavut kaldırımı Eminönü kazası Lâleli yangın yerin- deki dar sokakları genişletmiş, çukur yerleri doldarmüştur. Fakat bu sokak lar hiç olmazsa Arnavutkaldırımı ol- sun yaptırılmadığı için yazın tozdan, kışın İnn geçilemez bir - hâlde. dirler, Şair Fitnet, Koca Ragıp, Genç Lütfi ARİF 60 ıncı liste ANKARA, 13. A. A, — T. D. Tetkik 8 9 10 — MÜRACAAT 11 — MURAHHAS 12 — MURAKABA İİ | 15 — MURAT MERASİM MERCİ 4—MERDUT 5 MERHABA 6 — MERKEZ MERSİYE ielerde sıkan kelimelerden manaları bürdem fasla ayrı karşılıkla, gönderen za ıklardan duyulmuş ve işi z ları hangi kaynaklardan — aldıklarını gör- ermeleri rica olunur ı 2 3 Liste: (59) İs'af: istenileni yapmak, dileğe ka- vuşturmak, İsraf ; Saçmak, boşuna da- ğıtmak, yokuna elden çıkarış. İstihlik: bitirmek, yok etmek, bozmak, parçala- mak, koparmak, yakmak, yıkmak. İs- tiklâi: bir başma olmak, kimseye bağ- lanmamak. İstikrar: yerleşmek, bir dü- züye durmak, oynamamak, kımıldama- yış olduğu yerde kalış. İstimdat: Yar- dım beklemek, yardım istemek. İsti zam. ayrımsızlandırmak, İtimat: inan- mak, güvenmek, kanmak. &İstimzaç: düşünce sormak, düşünüş £ yoklayışı. İstinkâf: El çekmek, yapmamak, İaç- mak, geriye çevirmek, itme, atma. İs- almak, yazı çıkartışı, İz'an: Anlayış, yetişme, irişme, verme, kovmak, işten çıkarmak, Filorinalı Nâzım ... Liste: (51) Hak : Doğru, çalap, emek. Hakarst: Alaçıma, sövme. Haset: Kıskanma, çe- kememe. Haz: Tat duyma, sevinç, hoş lanma, Hazm: Eritme. Hedef: Ulaş, E- meç. Heder: Yazık olma, boşa gitme, yok olma, Hidayet: Doğru yol. Hikâ ye: Masal Hilâl: Yeni ay. Hissedir: Payci, ortak. Harp aküdemisi Levazım mektebinde okuyanlar MAKEDONYA Aşk, Kin, Polilha, ve Kan.. | edenlerin Köprüden Türk caddeleri bu meyandadır. Cad- delerin toprak tesviyesini çöp #mele- sine yaptıran kaymakamlık ayni âme- le vasıtasile bu sokaklara taş ta dö. şetse çok iyi olacaktır. Farklı tartan kantarlar Konyada Hanefi zade Sait Beyden aldığımız mektupta Devlet Demiryolla. inbisarlar kantarlarının arasmdaki tartı farkından şikâyet edilmekte İRTİHAL Sahip Molla Bey zade Esbak Adliye İ Nazırı İbrâhim Bey irtihal eylemiştir. Cenazesi bügünklü pazar günü Başdbali | gesinde İncir köyündeki sabilhanesin- den kaldırılarak öğle namazı mezkür ka | riye camiinde kılındıktan sonra, Üskü dar 'da Karacaahmete defnedilmek ü. İ re hususi vapurla Harem iskelesine hak ledilecektir. Cenazede bulunmak arzu Paşabahçeye ve Paşabahçeden Harem iskelesine götür mek üzre Şirketi Hayriyenin 58 No. Ju vapuru sabahleyin saat on buçukta köp rüden hareket edecektir. Allah gariki rahmet eyliye, (3245) İstanbul ikinci iflis o memurluğun- dan : Müthis Balık avcılığı şirketine * ait girip sandal ve ağ ve lüks lambaları ve saire açık arttırma suretile satılaca- ğından Anadolu Hisarındaki mallar i- çin istiyenlerin 15-5-933 pazartesi gü- nü saat 11 de ve Bebekte Karakol yanın da İsmail efendi yedi emanetindeki mallar için 18-5-933 perşembe günü saat 10 da : Bebekte hazır bulunmaları i- ln olunur. (3268) ——— İstanbul $ inci icra memurluğundan : Mahcuz ve furuhtu mukarrer üstü ka palı altı kişilik az müstamel ve kulla” i nışlı bir adet otomobil 118-5933 tari- hinde perşembe günü saat 12 den itir baren Sandal bedestanında bilmüğayi- de satılacaktır. Arau edenlerin mahal linde hazır bulunmaları ilân olunur. 14 MAYIS 1933 Davetliler Arcadie, Olğa ile bundan tam dört yüz altmış gün evvel evlenmişti. İzdivaç larının ilk yılı mös'ut geçti, Oyün Arcadic, kendisine ömrünün &n bahtiyar günlerini yaşatmış olan sev gili karısı ile evlenmelerinin senesi ol- ması şerefine dostlarına bir ziyafet çek- | mişti. Fakat sonraları izdivaçlarının takriben dört yüz, dört yüz beşinci gün lerinde bir manto meselesinden başla- iniş olan uyğunsuzluk hayatların yı vanlaştırmıştı Fakat bu yıl dönümü yafeti masılan “bir defa âdet olmuştu. Her sene ayni günde bu ziyafet mutla- ka verilecekti. Arcadie birinci, ikinci ve üçüncü ziyafetleri vermişti, Bin döryüz ünü akşamı dördüncü ziyafe ti'de veriyordu. Eş dost davet ti. Bu fenni bir konferans, ilmi bir ictima, tatsız bir vazife, pe bileyim, kavga döğüş filân değil ki kimse gelmemezlik etsin. Tam vakti gelince, bir kişi eksin olmamak ü- zere bütün davetliler hazırdı, Arcadie misafirlerini az yemek yemekle tanınmış olanlardan seçmişti, Fakat »z yemek yer diye sandığı adamların değme oburları geride bıraktıkları görünce afalladı. Çünkü davetlilerin her biri ziyafet var diye usunca hir orucla midelerini din- lendirip öyle gelmişlerdi. Yemekten sonra *nlona geçtiler. Bir aralık dışarı çıkmış olan karısı da geldi. | Rengi sapsarıydı, hatları dcsv- vetli bir ızdırap altında çekilmişti. Koca- sına işaret etti. Arcadie de onun arka- sından çıktı: — Ne var, ne oluyotsun? — Ne olacak? Elmas küpelerin yok ortada - Bu sefer Arcndie de sarardı: demin yukarı çıkmıştım. hir de baktım ki, dolabm kapağı ardına May Mahfaza yatağın ortasına inde küpel vardı, Salona sirdi. Mecliste en görgülü ve şayanı hürmet olan davetli Gospodin İvanof idi, Ona me ve yavaşça meseleyi lattı İvanof ta şaşırmıştı: ri söyliyorsunuz? dedi. Harik Sigortalarınızı Gals Hayat Galatada — Evet, maalesef öyle.. — Bu çek feci.. — Biraz düşündükten sonra ilâve et- — Herkesin üzerlerini arayalım. — Aman rica ederim, ben o manaya söylemedim. Misafirlerinden insan şüp- he eder mi? Bu muhavereye kulak mişafiri olan bir davetli: — İvanofon hakkı var, dedi, madem ki bu rezalet bizim burada buunduğu- muz bir serada oluyor. İşe zabıta müda- hale etmiş olsa, ilk hepimizin üzerini aramak tor, Biz işim bu kısmını ol- sun kendimiz halledelim. En doğrusu budur. Arcadie mahçubane cevâp verdi: —Canım nasil olur? Manmafih karar verildi ve sıra | herkesin üzeri arandı. Ne olsa beğe nirsiniz? Bir defa küpeler bulunmadı. Bulunmadı ama, misafirlerden ki nin cebinden gümüş çatallar, kimisi nin iç cebinden gümüş kaşıklar, pan- talonlardan tuzluklar, küçük, kiymetli vazocuklar, hattâ bardaklar, neler ne- ler çıktı. Bir aralık Olga yalnız buldu- ğu kocasının kulağına iğildi: — Ben küpeleri buldum, hiç sesini gılkarma! dedi, Hırsizlar hakaretle © karışık “affa mazhar olarak kapı dışarı © edildiler. Namuslu misafirler de bu hâdisenin hâsıl ettiği soğuk hava içinde fazla kalmadan dağıldılar. O zaman Olga dedi ki; — Yanaa, kocacığım, işte biri Ben sofrada hangisinin kaç çatal, han gisinin kaç biçak, velhâsl kimin me aşırdığının farkındaydım. Ne yapsam diye düşünüyordum. Küpelerim akl ma geldi. Vesile olsun ve nazarı dil kati celbetsin diye dolabı acık. bırak- tım. Küpeleri saklayıp boş mahfaza- yı da görünür bir yere, yatağım orta- sna fırlattım. Areadie'nin ağzı hayretten bir ka- rış açık kaldı, karısının zekâsına ha: ranlığını ızhar için onu kucaklad — Yamansın, dedi, yaman kadın: tm vesselâm. . Kaza ve Otomobil Ünyon Handa Kâin ÜNYON - SİGORTASINA yaplırınız Türkiyede bilâfasıla icrayı muamel> etms'©> olan ÜNYON Kumpanyasına bir kere uğramadan «sigorta yaptırmayınız. Telefon: Beyoğlu 4.4888 2363 Deniz Levazım Satınalma Komisyonundan: 4666.500 kilo kuzu eti: 23031.500 koyun eti : Kapalı zarfla münakasası: 22 Mayıs 933 pazartesi 15 te. 34550 Ekmek 175680 Ekmek : Açık münakasası : 22 Mayıs 933 pazartesi günü saat 13,5 ta :Kapalı zarfla münakasası 22 Mayıs 933 pazartesi günü saat 10,5 ta. Açık münakasası 22 Mayıs 933 pazartesi günü saat 16,5 ta, : Açık münakasası 23 Mayıs 933 salı günü saat 10,5 ta, 40400 Açık münakasası 23 Mayıs 933 salı günü saat 14 te. 11000 Açık münakasası 23 Mayıs 933 salı günü saat 15 te - İstanbul ve Heybeliada Deniz Efrat ve talebesinin altı aylık iaşelerine muktazi yukarda cins ve miktarı yazılı yedi kalem erzakın münakasaları hizalarındaki gün ve saatlerde yapılacağından o şartnamelerini görmek iyenlerin o her gün ve itaya talip olacakların da münakasa gün ve saatlerin de muvakkat teminat makbuzlarile birlikte Kasımpaşada De niz Levazım satınalma komisyonuna müracaatları. (1903) 3574 7147 5500 Kuzu eti Koyun eti üt Yaş sebze Yaş sebze Sen ball al ker ettirilmiştir. Niyazi bunun ü- cuğu İni İmişt sim ve tegrafları aynen “Nuh der, Peygamb”- bir takım eahillerdir ki, Padi | uğurunda hayatları fedn etmekten ç©- kinmiyecekeri | muhakkaktır. Eğer bu zeylerim, ilk için Zati. Eedakmlse de tizar ettiğimi bildirir ve kulluğuma ina- Bu sefer de Erkânı harp binbaşısı Remzi ee âsabı gerilmişti. ne çekilmiş il yaçalım. Buda Şemsi Payanm mai ir. ralay da ayni malümatı bildirdiklerin- den, Manastırdaki iki tabura derhal Resne üzerine hareket emri verilmiştir. — Güzel. Başka ne havadisin var Ziya Bey? Sadık Bey elemli bir istihza ile arka yüzüne bakmıştı. Topçu mülüzi- bir süküt oldu. Sadık Bey: hai ekini Ni? — Selânik ilk defa olarak ihtilâlci i bir — Bıravo ! Mükemmel! İdandı — Sonra. Bir ikinci tezkere.. Bul- gar çetesi Kıriste'nin kız kardeşinin irü Balan binin sie 3 gâhindeki mülüzüm arkadaşlar, ö mülüzem Osman arkadaşlarından —$ > mahtelif a z ri büyüyen Şemsi edilecektir. > 1/ Mayısçarşama asşamı 21,421 GLORYA SİNEMASINDA Bestekâr Cemal Reşit Beyin idaresinde İstanbu” Senfonik orkestrası tarafından verilecek BÜYÜK KONSER için biletler şimdiden temin edilebilir. Fiatlar: 75-100: 150- 200 kuruş Bugünkü program ISTANBUL » 18 den 18/05 kadar Saz (Nihal Tevfik Haram). 18445 den 20,00 kadar Örkertre, 1410; Senfonik matinal konser, 1730: Plâk 1905: kahve knseri, 2030 ÇAyı) isimli bir tagansili İörakmı, Rashmaninova, Chopin) 21 2230; Hikâye. 23: konser, Zö: gece mi VİYANA, 517 m. 19.05; (Yunanistana bir seyahat) dah feruns. 20: Ruhi koro musikisi 21.08: karışık neşriyat. 21.20: Dans musikisi. MİLANO » TORINO - FLORANS 3105; Haberler » Plâk. 22; Floranın opera” sından maklen verdinin (Falataff) operet PRAG, 487 m. 30: Jeromiaa vali tarafından karişik İk Primli Kadın) operetinin 3.28: Çek besteleriniem halk şarkı: BOKREŞ, Bm, 2105: Haberler Engler'in idaresinde Alman geceni. 2335: Berlinden: Hafif sodans musi- kisi eş rimel min malini ISTANBUL SU ŞİRKETİ Hissedaranına 3 üncü içtima - ikinci 24 Nisan 933 tarihinde ikinc kubuları fevkalâde içtimai umumide ka ân defa vü İ nunu ticaretin 386 ıncı maddesinde"be yan olunan ekseriyet hâsıl olamamış ol duğundan İstanbul Su Şirketi hissedar larının Ticaret kanununun salifüzzikir maddesine ve Şirket şartnamesinin 42 inci maddesine tevfikan 20 Haziran sa hı günü saat 15 te Şirketin Beyoğlun- da Tetikös çıkmazında 3 numarada kâin merkezinde icra edilecek fevkalâde iç- tmsi umumiye 8 üncü defa otaral"da. İ vet olunurlar. | — Şirketin vakti muayyeninden ev vel feshi ve tasfiyesi 2 — Tasfiye memutları tâyinile e- lâhiyetlerinin tespiti bir mürakıp ta- yini - Tasfiye memurlarile | Murakıp ücretlerinin tespiti, | Ticaret kanununun 385 inci maddesi mücibince her bir hissedaran mezkür iç tima müzakeratına iştirak etmeğe ve hamil olduğu hisseler adedi kadar rey vermeğe hakkı vardır. Ve kendisini iç- timaa iştirak için başka bir hissedar ta rafından temsil ettirebilir. İçtimaa a- saleten — veya vekâleten — işti- rak arzusunda o bulunan o his sedarlar hisse senetlerini içtima günün den lâakkal 8 gün evvel Şirketin vez- nesine veya İstanbul'da İş Bankasına tevdi etmelidirler. Kendilerine nama muharcer ve şah- si hir dühuliye varakası verilecektir. (3242) İstanbu! ikinci iflâs memurluğundan: Müflis Sültanhamamında Saidiye ha- a: İttisalinde şemsiyeci Madam Ester Moreno hakkındaki iflâs kararının mah kemece kaldırılmasına 13-5-933 tarihin- de karar verilmiş”olduğu ilân olunur. İ ğ j ğ | | mu? 'omacan köyü civarındaki manlıkta bulundukları Pirespe'den len haberlerden anlaşılmıştır. hu köyü bir tarafı göl olduğundan haydut üzeri- cihetlerden asker ması ve göl tarafından firarlarma, ys- 3 Pirister dağlarına iltica ve firarları imkân bırakılmaması ehemmiyetle c. tebliğ olunur. İmza: orduyu w Humayun müşürü İbrahim Ethem. Ne rı dersiniz? — Vay arslan vay!., - diye söylendi

Bu sayıdan diğer sayfalar: