tina mülâkatı e, (Başı 1 inci sahifede) hakkında ne ömit ediyorsunuz? — Dost Yunanistanı resmen ziya- retimden büyük memnuniyet duy- maktayım. Her iki memlekette müte- k n cari ve günden güne artan samimi dostluğun arada halli lâzım- gelen meselelerin iyi bir neticeye lanması için bir mesnet teşkil ettiği fikrindeyim. Kontenjan usulü — Kontenjan usulü tamamile de- ğişecek mi? Yeni bir formülden bah- sediliyor.? — Memleketimizde mutlak surette âmumü kontenjan usulü tatbik edili- yordu. Bu sistemden tedricen ayrıl- dık. Bazı eşyayı serbest bıraktık. Ba- zılarmı da memleketler arasından biz den aldıkları malm mikdarı gözetile- rek taksime tabi tuttuk.. Bundan zon- ra da ihracat mallarmmızın satışlarına müesir olabilecek tarzda kontenjan usulünü hafifletmek ve umumi vazi- yet müsait olursa tamamen normal şekle avdet etmek fikrindeyiz. Yeni kanun lâyihaları — Iktısat vekâletinin bu sene Mec- se arzedeceği yeni kanunlar neler. ? — Meclise ve heyeti vekileye tak- nayi kanununun tadili” (Bunlar nayi ofisi tamamen ve Sanayi Kredi bankasıe ait kanunun oda «bazı ahkâ- mı kısmen değişmiş olacaktır.) Memleketimiz dahilindeki altın ve petrol madenlerinin araştırılması ve sonra da işletilmesi, mütehassıs ve sa âhiyettar bir heyet tarafından işlet- me tecrübesine lâyik görülen “Kağız- man” altın madenleri ile memlekette mevcut petrol madenlerinin ayrı bi- rer şahsiyeti hükmiye halinde ve İk- tesat Vekâletine bağlı olarak evvelâ tecrübe ve bilâhara işletilmesi için ka Afyon kanunu. Gayri tabii şekilde gümrük tarife- lerini yükselten ve ticaret münhede- leri üzerinde aleyhimize (e tadilât yapan memleketlere karşı müdafaa tedbir- Hükümet bu projeye hususi bir ehem miyet atfetmektedir. Sanayi politikamız — Sanayi politikasında değişiklikler © lacak mı? — Yukarıdaki kanun lâyihaları de- öişiklikleri ifade Vale nız mallarımız normal şekilde ve bey- nelmile piyasaların gösterdiği imkân dahilinde satılmıştır. Şimdi ölü mevsi- me girmiş bulunuyoruz. Yeni mahau- > Mithat Bey Ankaradan avdet etmiş- tir. Halil Mithat Bey Atinadaki iktı- sadi iş edeceği için Ankarada yapılan iktrsadi içtimalar- dan ayrılmıştır. Halil Mithat Bey bu- gün Atinsya hareket edecek ve heye- te oradı ihak edecektir. Atinada yapılacak iktisadi müzakereler Iktısat vekili Celâl Beyin Atina se- yahatinden bahseden Messager d'- Athines gazetesi, Afinada cereyan ©- decek iktısadi müzakerelerden bahse- derken diyor ki: “Şunu hatırlatırız ki Türkler Yuna- nistana, Yunanistandan aldıkları mal- ların yirmi beş defa fazlasını ithal ediyorlar. Yeni bir muahede akti için bu sene içinde başlanan müzakereler. de vaziyetin bu mühim noktasına bir çare tı, Yunanistan farkın azaltılmasını haklı olarak iste- mişti. Bir neticeye varılmadı ve mü- zakereler talik edildi. vi Celâl Beyin Atina seyahati bir ne- ticeye varmak için esaslar aramağa matuf bu yor. Hattâ daha iyi ©- larak Türkiye ile Yunanistan arasın- daki ticari münsebetlerin inkişafı ça- relerini bulmak Enyesi; güdüyor. Korışularımız bir memleketin daima ehlik ve öbürünün ihracatçı kal- masına razi ölmeyen bilirler. Gerçi Yunan istihsalâtı Türkiyeye ilzedü Güle değildir. Fakat Biran zahmet edilip aranırsa başka taviz sa baları bulmak ve aradaki tediye mü- vazenesizliğini tahfif etmek gayri mümkün de değildir. Türk gazetelerine bakılırsa, onlar şimdiden bir çare bulmuş gibi görünü- yorlar Türk mallarmı Yunan vapur- İarı ile sevketmek. Yunan ticaret filo- sunun bir kısmı dünya buhranından dolayı hareketsiz bir haldedir. Yu- illi iktısat nezaretinin bu hu- tüşündüğünü bilmiyoruz. İş- iki iktisat nazırı arasında mütehas- İarla konuşulacak meseleler bun- lardır. Karar vermek onlara kalmış. tar, Türk mahafilinin mütehassis oldu- ğu samimi dostluğun Atinada da ay- ni hararet ve samimiyeti bulacağına süphe yoktur. Celâl Bey bunu göre- <ek ve tasdik edecektir. İktisadi teşriki mesai sahasında Türkiye ile Yunanistana yapaçak çok şeyler düşüyor. Sa .. . nayii teşvik (Başı 1 inci sahifede) halde bugünkü * mukayyet müsssesele rin yekünu 2262 dir. Ancak bu mü- esseselerin faaliyet ve inkişaflarına devam edebilmeleri için muktazi tec- dit ve yedek parçalarının getirilebil- mesi ve mamül maddelerinin müma- sil i mamulâtile (rekabet edebil- mesi için maliyet fiyatlarma göre ham maddelerinin nisbi bir muafiyete tâbi tutulması ve makinelerinin gümrük- süz olarak getirilebilmesi, bundan baş ka henüz şiddetle mühtaç bulunduğu- muz bazı kimya sanayi şubeleri ve sa- nayii madeniye şubelerinin inkişaf ve tevensüe mühtaç bulunmaları itibari- le de makine ve mevaddı iptidaiye mu afiyetlerine ait hükümlerin iadesi hü- kümetçe lüzumlu görülmüştür. iki sanayi kanununun dokuzuncu yazılı mevaddı iptidaiye mu | için 5 sene müddetle mute- ü ve kâletlerince tanzim edilen cetvele gö- re yapılan 5 senelik tatbikat neticesin de mevaddı. iplidaiye muafiyetinin mutlak olarak tatbik: halinde bazı müesseselerin lüzumundan fazla hi- maye edildiği görülmüştür. Sanayi lerini ancak lüzumu derece» sinde himaye edebilmek ve bu meyan da memlekette emvcut ham veya ya- rım mamül maddelerin ihtiyaca teka- bül eden nisbetlerini nazarı itibara a- labilmek için mevaddı ipti fiyetinin tahdit edilecel gelen temevvürün muafiyetine naza- ran takyidi lüzumlu görülmüş ve yeni lâyiha bu esaslar dairesinde tanzim edilmiştir. Memlekette yetişen ham ve mamül maddelerin bugünkü iktisadi temevvüçler karşısmda yalnız güm- rük tarifelerile himayeleri mümkün görülmemiştir. Bu itibarla her sanat şubesindeki maliyet fiyatlarına ve beynelmilel piyasa vaziyetlerine göre ber beş senede tesbit edilecek bir cet- velle bu maddelere tamamen veya kısmen muafiyet temin etmek suretile piyasadaki temevvüce mukabil hima- ye nisbetlerinin dahi seyyaniyetini te- min etmek faydalı görülmüştür. Teş- viki sanayi kanunile derpiş edilen hi- mayenin teessüs veya tevessüü mem- leket için faydalı olan sanayie tahsis edilmesi tabii olup teessüsleri iktısa- den verimli olmıyan sanayiin bu hi- mayeden müstefit olmasma hizum gö rölmemiş ve bu maksatla yeni tesis ve ya esaslı surette tevsi edilecek mücsse selerin iktisadi cepheden bazı tetkik ve tashihlere tâbi tutulması elzem gö- rülmüştür. Yeni lâyihaya göre verile- cek gümrük resmi ve muamele resmi muafiyetlerinin yekünu senede (3) milyon lirayı geçemiyecektir. Yeni ka- nunun neşri tarihinden sonra yeniden tesis olunacak smai müesesselere mu- afiyet ruhsatnamesi verilebilmesi için: 1 — Memleket ihtiyaçlarına göre o şubede fazla istihsal bulunmaması, 2 — Bu müesseselerin memlekette yetişen bam veya mamül mad- delerin sürüm veya inkişafına mâni ol- maması 3 — Ham maddeleri kırmen veya tamamen hariçten gelecek sanayiin memlekette bırakacakları işçilik ve sa ir faydaların muafiyt vermek sureti- le himayeye değer ebemmiyette bu- Tunması şart olacaktır. Bu kanunun neşri tarihinden itiba- ren tesisatlarını bir defada veya beş sene zarfında tedricen yüzde elli ve- ya daha fazla nisbette tevsi etmek is- tiyen müesseseler için bu hüküm tat- bik olunacaktır. 932 bütçe kanunu mu cibince tanzim edilen mevaddı iptidai | ye cetveli hazirana kadar mukayyet olacaktır. | Plâstiras istendi Sabık diktatör bir muh| tıra şönderecekmiş ATİNA. 22 — Jeneral Plâstir. sin Radosta istintakı uzun müş olup yalnız seyahat vesaik. intizamsızlığına münhasır kaldığı telgraf havadisi olarak Radostan bildirilmektedir. Bu ha- | vadise göre Jeneral Plâstiras u- | mumi vali M. Lagoyu ziyaret ede- İ rek 6 marlta Atinada teşebbüs et- tiği malüm hareket hakkında ken | disine malümat ve izahat vermiş- | tir. Plâstiras'a göre bu hareket sırf siyasi bir tezahürden © ibarettir. | Jeneral Plâstiras bukünkü Yunan hükümetini teşkil eden zevatın kendi aleyhine çok hasmane hissi | yatla mütehassis oldukları için | kaçmıya mecbur kaldığını söyle miştir. M.Lago Romadan talimat | beklediğinden fikir beyan etmek- ten tevakki eylemiştir. Radostan gelen bugünkü tel graflara göre firari Jeneral 6 mar! hareketinin esbap ve saikle. ri hakkında Yunan hül ine bir muhtıra gönderecektir. Hariciye Nazırı M. Maksimos hariciyede aktolunan bir istişare meclisinden sonra İtalyan sefareti- ne gitmiş, Plâstiras'ın iadesi hak- kında İtalya sefiri ile görüşmüş. | tür MILLİYET PAZAR 23 NİSAN Otobüslerekabet ve münakaşalar (Başı 1 inci sahifede) şikâyetçi olduğunu . söyliyerek ilâve etti: — Bu şikâyete şimendifer idaresi de cevap veriyor. Cevap yerinde ve doğrudur. Asıl mesele bu iki hakika- tin karşısında her iki tarafın da nefis ne olacak ve her iki tarafı da tatmin edecek bir hal çaresi aramak lüzum- dır. Artık kamyon ve otobüs işile meş- gul olmak zamanı gelmiştir. Bütün Avrupanın bu hususta ittihaz ettiği tedbirleri bir an evvel nazarı dikk: te alarak efradın menafii hususiye: le devletin menafii umumiyesini telif edecek bir şekli hal bulmak lâzımdır. Refik Şevket Bey celbedilmiş bulu- nan Amerikalı mütehassıstan lüzumu kadar istifade edilmesi temennisile sözünü bitirirken: — Mahsul ve bayat velkine nisbetle nısıf dereceye kadı inmişken şimendifer ücretlerinin şekilde devamma imkân kalmıyacak- tır dedi. Hasan Fehmi Bey (Kastamonu) — Devletin zararına olarak kamyon ve ötomobil nakliyatı da yapanlar kâr etmiyorlar. Gün ve saat geçirmeden bu işe hükümet kat'i bir şekil verme- lidir. Ahmet İhsan Bey (Ordu) Şi- mendifer borcundan korkmamalıdır diye söze başladı ve otobüs rekabeti- nin feci bir şekil aldığını görerek oto- büse binenlerin hayatlarının dai tehlikede olduğunu iddi mendifer idaremizin âtisi buhran, rağmen sanati işletmedeki tecrübemi - zin azlığma, başlangıçta yu muza rağmen iyi bir vaziyette olduğu için bize geniş bir raporla umumi va- ziyeti bildirenleri tebrik ederim dedi. Reşit Bey (Antep) — Şimendifer- leri kazanmak için yapmadık. Memle- ketin umumi menafii için, müdafaası için yaptık diyerek eşya ve yolcu tari fderinden şikâyet etti. Ücretlerde ten- zilât elzemdir. Fakat otobüs ve kam- yonu kaldıralım demek doğru olmaz mütaleasında bulundu. Nafia Vekilinin beyanatı Nafia Vekili Hilmi Bey, bu mütales- lara cevap vererek Meclisin tasdikıma ar zedilen bütçedeki açığın gümrük geliri- ni azaltan, el e n beplerin ve içinde yaşa: se nelerin tabii meticesi olduğunu ve buna rağmen açığın haddi asgariye indirile- rek Medise getirildiğini söylemiş ve ta rifelerde tenzilât meselesine temas ede- rek demiştir kiz “ Tarifeler ve tenzilât iki espheden mütalea edilebilir.Bunlardan biri, uzun seneler sonra makliyatından demiryolla rina gelir temin edecek eşyalar tarife- sinde tenzilât ki buna bugün için imkân görmemekteyiz. Bunlar ha- ricindeki eşyalara gelince; bügün bun- lardan maliyet fiyatına taşıdığımız öşya vardır. Hatlaratız üzerinde 600 kilo- metreden yulearı ol ui yüz- de 60 nisbetinde tenzilât yapılmıştır. Kamyon ve otobüs rekabetine de te- mas eden Vekil Bey, dünyanın her tara fında şimendiferlere karşı kamyon ve otobüsler tarafından yapılmakta olan re kabete tedbirler aranmakta ve hüküm- ve bu yolda muhtelif demiryolları idareleri tarafın- dan alınmış tedbirlerin tetkik edilmek: te olduğunu ,bu şuursuz rekabeti dur- duracak bir kanun lâyihasının yakında meclise arzedileceğini söylemiştir. Maddelerin müzakeresinde bir meb'us emanet borçların idar& tarafından yapı- lacak ilk istikrazdan mutalilen ödenme- si için kanuna bir kaydın konulmasını istemiştir. Buna cevap veren bütçe en- cümeni Reisi Hasan Fehmi Bey, ema- net borçların sadece emaneten bırekılan paralar olmadıkını, bunların içinde is- tihkaklar karşılıkları verilen sandık mak buzları ve kabulü muvakkat muamelele ri, intaç edilemiyen inşaat yüzde onla- rmnı da dahil olduğunu işaret ederek ka nuna geçen seneki gibi takyit edici bir büküm koymanın mali faydası olmadığı- nı söylemiştir. Kabul edilen kanuna göre devlet de- miryolları ve işletme idaresinin 1933 ma li senesi if karşılığı olarak 18.420.327 lira tahsisat kabul olunmak se varidatı da 13837000 tahmin edil- mektedir, Kanunun bir maddesiyle 1933 mali senesi muamelâtı nakdiyesinin ted viri ve geçmiş senelere ait emanet borç ların tediyesi ve 400 bin liraya kadar stok ithari için maliye vekâletinin kefa. letiyle ve idarenin 3 milyon liraya ka- dar istikraz kaydına ve bankalar nezdin de hesabı cari açmasına selâhiyet veril mektedir. Maarif teşkilâtı kanunu Maarif Vekilinin cevabı Müteakiben maarif teşi nun TU inci maddesinin iki detle tecil edilmesi hakkındaki kanunun haziran 1933 tarihinden başlamak üze- re yeniden İki sene daha temdit edilme sine dair kanunun müzakeresi yapılmış- tin ir. Meriyeti uzatılmak istenilen kanun 1 Haziran 1933 te hükümden sakit ol- duğundan teklif edilen kanunun bu sekilde kabulü doğru olamıyacağı hak kında ileri sürülen mütaleaya Maarif Vekili Reşit Galip Bey cevap vererek maarif teşkilâtma dair olan kanunun 111 inci maddesine göre hususi idare- lerce ilk ete muallim ve muavin- lerine ayda kuruştan çok ve 500 kuruştan az olmamak üzere ev kirası verilmesi lâzım geldiğini, fakat bu i- darelerin içinde bulundukları imkân- sizlik dolayısiyle bu parayı verecek vaziyette bulunmadıklarından ka; nun bu maddesinin tecil edildiğini kaydetmiş ve hususi idareler vaziye- yetindeki sıkıntınm devam etmekte ol ması dolayısile bu kanunun 1932 sene si haziranından itibaren tekrar uza- tılmasına zaruret olduğunu söylemiş- tir. Vekil Bey bu meyanda Maarif ve- kâletince ilk tedrisat mua'limlerinin baremle eksilen haklarını tamamlıya- cak bir şekil bulunacağını da ilâve e- miştir, Kanün maddesinin yeniden ted vin edilmek üzere ( alââkadar encü- menlere idaresi için verilen takrir ka bul edilmiş ve pazartesi günü toplanıl. mak üzere içtimaa nihayet verilmiş» tr. Vagon - Li fiyatları Nafia vekilinin izahatını mütsakıp Mazhar Müfit Bey (Denizli) Pozanti hâdi: hakkında Nafia Vekili Beyin Meclise malümat vermesini istedi. Ve İngiliz lirası yükseldiği zaman Vagon- Li şirketi fiyatlarını yükseltmişti. Son zamanlarda İngiliz lirası di seltilen fiyatlar neden indirilmedi di- ye sordu. Nafia vekili Pozanti hâdisesini i- zah etti, Bu işte kimsenin taksiri madığını söyledi. İkinci (o süsl haklnı- da da tetkikat yapılacağını söyledi. Nebi zade Hamdi Bey (Trabzon) — Şimendifer ii rafında uzun be yanstta bulundu. E: İstanbul a- rasında dört defa kontrol geldiğini yol cuları rahatsız ettiğini ve bu usulü başka bir şekle bağlamanın faydalı o- lacağını beyan etti. Halis Bey (Burdur) — Ankara - İz mir yolcularının ve eşyalarının Afyon- daki aktarma yüzünden çektikleri st- kıntıya ve zarara işaret etti. Aktar- masız münakalât ne zaman temin e- dilecektir diye sordu. Remği Bey (Sivas) — Demiryollar idaresinde açık yoktur iddiasında bu- Tandu. Kâzım Paşa (Diyarbekir) — Açık vardiye zatıâliniz bütçe encümeni mazbatasrma imza koymuşsunuz... Amzadan haberi yok mu? Remzi Bey (devamla) — Benim im zamı oraya benim iznim olmadan koy muşi Rüştü Bey (Bursa) — Olur mu, böy zır bulunduğumu zannederek imzamı koymuşlar. Kaç defa söylediğim hal- de haberim olmaksızm öyle yapıyor. lar. Bütçe encümeni Reisi Hasan Feh- mi Bey söz alarak Remzi Beyin ileri sürdüğü ihtimalin vâki olamıyacağını iddia etti ve mazbatanın aslını getirte rek azalara gösterdi: — Bu imza herhalde Beyefendinin- dir. Yazılmış isim değildir, dedi (gü- lüşmeler). Bundan sonra Aydın meb'usu Tal sini Bey söz aldı. Demiryollar idare- sinde açik varsa kabahet hükümetin- dir dedi. Çünkü şimendifer yollarına anlut“eliri yollar yaptıracağı yerde « hatlar müvazi yollar yapmağa ehem miyet veriyorlar. Meselâ Kadıköy Pendik asfalt yolu. Ordular zamanla makineleşmekte- dir. Memlekete şeför yetiştirmek nek tasındam otomobil: işinin faydaamı' u- nutmamak lâzımdır. Bugünkü reka- bet seyrini icra edecek ve önüne ge- çilemiyecektir. .Otobüs yüzünden de- in bir liraya gördüğü iş 30 kuruşa görülebilecektir. Şükrü Bey (Bolu) — Adapazarı is- tasyonundan şikâyet etti ve burasınm çamur deryasından ibaret olduğunu i- fade elti. Burasının tamiri hakkında beledi İe şimendifer idaresi arasm- da ihtilâf çıktığını ve bu yüzden hal- kın sıkıntı çektiğini söyledi. Kabul edilen diğer kanunlar ANKARA, 22. A. A. — B.M. Mecli- si bugün Reis Vekili Esat Beyin riyase- nde toplanmıştır. Tahlisiye Umum Mü dürlüğünün 1933 bütçesinin geri veril- mesi hakkındaki Başvekâlet ( tezkeresi okunduktan sonra lise ve orta mektep- İeer almacık Leyli ve meccani talebeye ait kanunun üçüncü maddesinin tefsiri- ne lüzum görülmediği hakkındaki maz- bata kabul olundu. Ayni surette tefsiri mediği hakkındaki mazbata kabul edil. miştir. ai le Yeni mehuslar ANKARA, 22 (A.A.) — Tokat, Trabzon, Konya münhal meb'us- İakları için yapılan intihap bitmiş, ve Cümhuriyet Halk fırkası nam- zetleri Resci, Ali Seydi ve Tahsin beyler müttefikan seçilmişlerdir. İbnüssuut halife ol mak istemiyor Beruttan yazılıyor: — Mekke- den bildirildiğine göre, kurban bayramında oraya gitmiş olan Hi- caz kralı İbnissüüt bir çok arap ekâbiri önünde mühim bir nutuk söylemiştir. İbnissüut nutkunda ez cümle demiştir ki: — Ben halife olmak arzusunda değilim, Halife, irade ve emirleri- ni dünyanın dört tarafındaki mü- sülmanlara dinletemezse halife o- lamaz. Halbuki bugün böyle bir şeye imkân yoktur. Ben yalnız a- rap vahdeti ve arap seadeti için çalışıyorum. .. .|» Hariciye vekili “24: Gitti (Başı 1 inci sahifede) hakkında y” ? Her seneki mutat seyahatlerden birini daha yapıyorum. Cenevrede si- zin de bildi gibi görüşüyoruz, söy lüyoruz, dinliyoruz ve geliyoruz! Dedikten sonra sözü Celâl Beyin se yahatine temas ettirerek: — İktısat vekili BE, Cenevreden çok daha mühim bir seyahate çıkıyor- lar. Komşu ve dost Yunan hükümeti. le iktisadi münasebetlerimizi tanzim etmek işini üzerlerine almış bulunu- yorlar! demiştir. . esi Muharririmiz bundan sonra Tevfik Rüştü Beyin Razgrat hâdisesi hakkın- da bir söyliyecekleri olup olmadığını sormuştur. Hariciye vekili gülerek: — Ben bu dakil den heyetin reisiyim. Hariciye vekil Ankaradadır. Bu suali ona sorunuz! demiştir. Cenevreye giderken Sofyada tevak- kuf edip etmiyeceği hakkındaki suale Tevfik Rüştü Bey sadece: — Hayır! cevabını vermiştir. Cenevrede neler görüşülecek?. Tevfik Rüştü Bey, Cenevrede yapı- lacak müzakerelere dair demiştir ki: — Cenevrede Macdonald projesi görüşülecek. Bu proje şimdilik eski şeklini muhafaza ediyor. Tadile uğ- radığına dair yeni bir haber almadım. Fakat, bu içtimada tadil edileceğine şüpbe etmiyorum. Vaşington içtimat — Vaşington konferansı hakkında ne düşündüğünüzü öğrenebilir miyiz? — Vaşingtonda toplanan iktisat konferansı Cenevre müzakerelerinin devamı mahiyetinde olacağını tahmin ederim. Bu konferansta Cümhuriyet hükümetini sefirimiz Muhtar Bey tem sil edecektir. Muhtar Beyin konferan- sn hükümetimizin poktai nazarma da- ir olarak verdiği izahat büyük alâka uyandırdığını ve çok güzel karşılan. dığını haber alıyoruz. — Yunan Başvekilinin Ankaraya geleceğini Ajanslar haber vermişti. Seyahat tarihi kararlaşmış sadır? — Yunan Başvekili M. Çaldaris ve Hariciye vekili M. Maksimos Hazret- lerini Ankaraya davet ettik. Bu da- vetimizi kabul ettiler. Ağustosta ge lecekleri vadini aldık. Ne kadar ev- vel teşrif ederlerse bizi o kadar mem nun ederler. İtalya ile dostluğumuz. — Jurnala Ditalya gazetesi, İtalya ile aramızı bozmak maksadile orta- ya çıkarılan bazı yalan ve fena şayi- aları tekzip etmişti. — Bu gibi fena şayiaların srarla tekzip edilmesi şüphe yok ki iyi bir seydir. Türk - İtalyan dostluğu bu şa- müteessir olmıyacak kadar sağlam esaslara bağlıdır. İtalya ile a- rımızda aktedilen eski itilâfin müdde- & nihayet bulmasını beklemedik. Baş- vekil İsmet Paşa Hz. nin Romaya se- yahatleri esnasında İtalya ile yeni bir dostluk muahedesi akdettik. Bu mua- hederin Millet Meelislerince tasdiki de gecikmiyecektir.. Hariciye teşkilâtı — Hariciyenin yeni teşkilât proje- si münasebetile gazeteler, bazı tayin- yet kesbetmiş değildir. simdiden herhangi bir tayin haberin- den bahsetmek mevsimsiz olur.” Tevfik Rüştü Bey Tevfik Rüştü Bey, dün akşama ka: dar Tokatliyan otelinde meşgul ol- muş ve bu esnada hiç bir ziyaret ka- bul etmemiştir. Vekil Bey refakatin- deki zevatla birlikte Sirkeciden kal. kan trenle Cenevreye hareket etmiş ve teşyi edilmiştir. e Tahdidi teslihat kon- feransındaki murahhaslarımızdan Nec reddin Sadık Bey de Vekil Beyle bir- likte Cenevreye hareket etmiştir. 37 kaçakçı yakalandı ANKARA, 22 (A.A.) — Nisan ayının üçüncü haftası içinde gim- rük muhafaza kıt'aları ve memur- ları tarafından müsadeemli ve mü sademesiz 25 vak'a olmuş ve biri ölü diğeri yaralı olmak üzere 35 kaçakçı yakalanmıştır. Bu vak'a- larda 849 kilo şeker, 84 kilo gaz, 51 kilo pamukla, 15 hayvan, bir tüfenk, iki tabanca ve 1700 küsür kilo cinsleri ayrı gümrük eşyası ve 69 kilo esrar yakalanmıştır. Balkan haftası M. Meclisi Reis Vekili ve Bal- kan konferansında Türk grupa Reisi Hasan Bey, refakatinde Af- yonkarahisar mebusu Ruşen Eş. ref ve İstanbul mümessili Tahir Beyler olduğu halde dün Balkan Ticaret ve Sanayi Odasını ziyaret etmiş ve içtima halinde bulunan Oda heyeti ile müstakbel faaliyet hakkında gö tür. Hasan B. bundan sonra İstanbul Ticaret O- dasına giderek reis Nemlizade Mitat Beyle Balkan haftası hak. kında mülâkatla bulunmuştur. Bu sene İstanbulda 22 - 27 ma- yıs tarihlerinde yapılacak olan Balkan haftasına muhtelif Balkan memleketlerinin bilhassa ticaret ve sınaat erbabı iştirak edecektir. sl İŞ eee Gelen karşılıklar | Liste: (33). Sademe: çarpışma, çarpma, Saik: Sa- miin: Dinleyiciler. Sebep: Secde: Ka- panma. Seher; Tan. Serap: Boş ungu Sicil: Kütük. Sihir: Göz boyama, Siper; Saklanık kalkan. Sir: Gizlenik. Sitayiş? Övme. Sitem: Çıkışma. Sütun: direk. 3 uncu ilk mektep muallimleri s.s Liste: (34) Rahat: Dinlenme. Reca: yalvarma, di leme, dilek. Risale: Rüşvet: o Kandırık. ivayet: söylenmiş. Riza: uyukluk. Ruhr iç özü. Ruhani : çalabık. Ruhsat: Rü- küm: Birik. Rüşt: erginlik. Rütbe: 3 uncu ilk mektep musllimleri 36 mer liste : Tepcil: Ululanmak, büyültmek, yük- Seltmek, saygılatmak. Tebeyyün: Beli etmeli ortaya < -çikerimak, — görünmek. yerinde durmak, anlaşılmak Tebliğ: Ye. tiştirmek, iriştirmek, iletmek, anlatmak, bildirmek; Tebelre İyi 'sahik verme, s9 vinçli söz, müjdeleme. Tecavüz: Sataş- mak, takılmak, çatmak, ötesine geçmek, asmak, sırlantılık. Tecerrüt: Yalnızlık, yalnız yaşama ,yalızlanmak, soyunmak. ayrılış, ve çıplaklık. Tecessüm: Büyü- mek, göz önüne gelmek, | kılıklanma Tecessüs: Yoklamak, ve arüştirmük, gözetleemk.Tecrübe: Sınamak, denemek Tevil: Sözü değiştirmek, evirip çevir- © mek, mırın kırm etmek, Ticaret: Kazan mak, alış veriş, alıp satış. sz ak 35 inci liste © Tan 3 ii Diz yi Serli Şerh > Ağızdan, mi, Kel Şule alay. Şuur ze Şöpber iş Gi 36 mcı liste Tebcil: Kutlulamak, eğerek. yü celtmek. Tebeyyün: Belirmek. Tebliğe bildirmek. Tebşir: Muştulamak. Teca- vuz: Geçmek, çatmak, ileri © gitmek. Tecerrüt: Ayrılmak. Tecessüm: Goğ - deleşmek. Tecessüs: Gözetlemek. Tec- rübe Denemek. Tevil: Çevirmek, değiş- tirmek, (lâf: çevirdi.) Ticaret; Alış ve | riş, kazanç. Rumelikavağı 41 ci mektep munllimler? | ... 36 mer liste Tebeil: Kutlulamak, büyük saymak, ululamak. Tebeyyün: Açığa çıkmak, çıkarılmak, bildirmek, meydane atılmak, belli olmak, anlaşılmak. Tebliğ: yetiş tirmek, iriştirmek, duyurmak, buyur. mak, tebligat cemi olup resmi emirler, buyurtular demektir. Tebliğ: ve tebliga” Türkleşti. Tebşir: Müjdelemek, Müjde lenilmek. Tecavüz: Lügat manası bir kişinin suçunu görmemezliğe gelip af- fetmek demek ise de dilimizde iki mana- da kullanılır. 1: Geçmek, öteye geçmek, meselâ (yaşı yüzü tecavüz etmişken) (geçmişken). belli yerden atılan mermi- lerin hepsi de hedefi tacavüz etti.(Öte- ye geçti) demektir. 2: haddi geçmek, azıtmak, taşkınlık, sarkıntılık etmek. Tecerröt: Soyunmak, çıplak ok mak, bedir kalmak, evlenmemek, kaygu suzluk, eriş. Tecesüm: Türkçeleşmiştir Tecessüs: Gizli araştırmak, dikkatle araştırmak. sessizce araştırmak, Tecrü" | be: tecrübe asir tecribe olup denemek, sınamak, deneme, sınama deneyiş, sına- yış Tevil: Öne, önceye getirmek, tevil Türkçeleşmiş. Ticaret: tüccarlık, alış yi demek, alım satım, Türkçeleşti lâve: eme. Seffaf: parlak. Şair: Gü zel sözcü, Şiddet: sertlik. Şifa: iyi o Şifahi: ağızdan, Şun: k be: Bölüm, bölük, Şule: yalın. Şüur: an lama, Şüphe: kestirememe. 30 uncu ilk metkep muallimleri ... 36 ıcı liste görünme. Tecessüs; araştırma. Tecrü- be: deneme. Tevil: Ticaret: alış veriş. 30 uncu ilk metkep muallimleri ... 37 inci liste Ahmak: Budala, aplal, alık, şaşkın, düşüncesiz. Aile: Top yakınlar, yakın- lâr topluluğu, karı, koca, çoluk, çocuk ve bu gibi yakınlar), içertiler, Akibet; Son, bitim-Alim: bilici,bilen,bilgili.bilgiş Öl Ar: utanma, utanış. Ârız: omiaail 4 saygılı yazış, Arz: Gösterme, saygi ö- ne koyma, önültme, önegeçirme. Asi; Kök, dip, temel, dayanu ayaklık, yol, doğru, Azap: Sıkıntı, kaygu, çekiş. A- yil: işten çıkarmak, işten stmak, Azim: yılımsızlık, vazgeçmeyiş, tutunuş. A. ziz: Sevgili, decgrli, saygılı. Filorinalı Nâzım ... 38 inci liste Zapt: Sıkı tutmak, yazmak, düşünce, de saklamak, almak, elegeçirmek. Zâfs Güçsüzlük, beceriksizlik, sarkıklık. Za- fer: Kazanış, yenme, üstünlük. . Zam3 Katmak, artırmak. Zarafet: İncelik, yar kışıklılık. Zarar: dokuntu, kaybediş. Za- ruret: yoksuzluk, yoksulluk, düşkünlük, yermek,elt,ssŞrevçmbzgfgğnelika B.yüle eksiklik, yardımsızlık. o Zem: yerinmek çekiştirmek, kötülemek, yermek. Zeyle Etek, kuyruk, takıntı, Zihin: Düşünek, düşümc: et düşünme, anlama, gücü, saya. Alçaklık, değersizlik, bas yağılık. Zimmet: Borç, açık, ili koruma kaçımsızlığı, üzerinde, östüne alma, $ Filorinalı Nâzım