Arm umdesi “MİLLİYET” tr. 18 NİSAN 1933 ldarahana * Anları 100 Ne. enddesi, Telgraf mdresi : İst, Milliyet Telefon Namaraları: geçen nüshalar 10 kuruştur. — Garete ve matbaaya ait işler igin mü. racnat edilir. Gazetemiz ilânlarm masa liyetini kabul etmez. BUGÜNKÜ HAVA Yeyilköy rasat merkezinden verilen he bara göre buğün hava bulutlu ve kasma yağmurla olacak ve rüsgür mütehavvil e- Harak eyecelt. 1833 wrihinde hava taryiki 760 mi- Memet. on fazla oenkkk 4 ve on 8 de LA EE Leylekler! Leylekler, takvime girmiş vanlardır. Takvime girmek te kr değildir. in mu ayyen bir gününü almak demek- tir. Ne kadar uzanıp kısalsa sene- de De izden fazla gün olmadı. ğına göre i i gü öm mesele bir hayli süş | Anlaşılan dünyada leyleklerin nerelere gi iğini adamlar d. le, Kemalpaşa kazalarında bazı | leylekler görülmüş ki; ayakların- om sayma ve Breslav gibi şehir- rin ilim müesseseleri; - kalar takılmış... raamariler Ben vaktile kuşlara bakar da serazatlıklarına imrenirdim.. Onla rın da ayağına yle halka taka- a a geldiklerini tesbit ettikten sonra onun yayat etmekten ne fk kalır Ancak şu farkı kalır ki; biz ol- ğe yerde mıhlanmış oturu- ruz, ötede leklekl il seyahat ederler. KE eşi Gustav Frölich > Maruf Alman sinema artisti Güstav Frölich birkaç günden be- ri İstanbuldadır. Bunu, hele genç- ler herkesten iyi bilirler. (Boğaz- içi şarkısı) isminde bir ti tanbula ait olan kısımlarını çevir- mek için şehrimize gelmiş olan ar- tist iki akşam evvel Taksimdeki (Türk) sinemasında İstanbul hal- kına teşekkür etti.. Bu sevimli de- likanlıyı görmek için başta vali- miz Muhittin Bey olduğu halde sine, doldurmuş kendisini matbuat ari dn ami dan Hidayet Bey takdim etti.. Dar- gın bir muallim e den sekadaşsız EMER hitap e- ken pek haklı olarak dedi ki: — Belki benden de iyi tanıdığı. nız bu zatı size takdim ederim. Adet olmuştur da ondan... dedi, Önümdeki koltukta oturan F, A. dedi ki: ği — Allah bir adama hidayet na | sip etti mi, Majik sinemasında bile yakalar. ... — Halıcıoğlu M. H. Beye Haklı mektabunuzu aldım. Alâ kanıza teşekkür ederim. Esasen hükümetçe eroin için şiddetli bir hanun lâyihası hazırlandığını ga- zetelerde okumuşsunazdur. Hür- metler efendim. —Okuyucularımızdan Melâhat Hanıma: Mektubunuzu aldım. Eroin edebi- Milliyet'in cdett 10, MAKE | işilik bir Bulgar kalabalığı tarafın MİLLİYET SALI 18 En kârlı şey 933 istikraz tahvilini almaktır olan tahsisatı 13,044,712 liradır. Ay- ni senenin 12 aylık tahsisatma gelin- | ce 11,499,421 liradır. Senei mezküre içinde bulunduğumuz 1932 mali sene- sinin 1931 senei maliyesine nazaran olan tahalkukatında takriben 3,800,000 lira ve tahsilâtın ise senci maliye tah- ilâtı yalnız on aylık ve 1931 senesi- nin ise on iki aylık olmasma nazaran senei maliye tahsilâtında takriben üç buçuk milyon lira raddesinde bir te- zayüt vardır. On aylık tahsilâtm bir aylığına vasati olarak bir buçuk mil- yon isabet etmesine naazran senci ma Biye ahsilâtena iki ay için üç milyon hi- Ta daha zammedersek 1932 senci ma liyesinin 12 ayirk tahsilâtmda geçen seneye nazaran olan farklar takriben altı buçuk milyon lira raddesinde bir tezayüt mevcut olduğu tezahür ede- cektir. Şu hal, İstanbulda ki Türkiye- nin en mühim bir vilâyeti olan bu vi- lâyetin senei maliye tahsisat ve tahsi- lâtının 1931 senesine nazaran çok iyi bulunduğunu isbat eder ki, bunu vazi yeti maliyemiz noktasından mühim 0- İarak lehimize kaydetmek lâzımdır. 1932 senci maliyesinin sabıka tahsi satımda 1931 senesine nazaran him derecede bir fazlalık arzetmesi- Bulgaristanda (Başı 1 inci sahifede) rendiren mütecasirleri yakalayıp şiddetle cezalandıracağına emin ol- mak istiyoruz. Havadis hakkındaki ilk haber SOFYA, 17 (A.A.) — Anadolu Ajansının hususi muhabiri bildiri- dan tahrip edilmiştir. Mezarlık ka- sabanın kenarındadır. Mütaarrız- lar evvelâ mezarlık bekçisinin ba- rınmakta olduğu kulübeyi yakmış- lar ve Türk halkı heyecan ve kor- hu içinde bekleşirken telörgüleri ke serek mezarlığa girmişler, bütün taşları yılımışlar, taze mezarları aç mışlar ve yüz elli kadar cenazenin kemiklerini dışarı çıkarmışlardır. Bu pek feci hâdise Deliorman Türk leri arasında derin bir heyecan u- yandırmıştır. Türk ahali bagün bü- tün gece kirlenen ve tanınmaz bir hale gelen mezarlığın etrafına top- lanarak ana, baba, kardeş ve evlât- larının harap edimiş kabirleri önün | de ağlamaktadırlar. Razgrat müf- tüsü, cemaat reisi ve Türk halkının imzalariyle Bulgar nazırlarına, par lamentodaki grupların şeflerine, yatı serisi yalnız o yazıdan ibaret değildir. Vakıa bazı yerleri cazibe- li yazılmıştır amma umumi mâna- 8 tamamen aleyhtedir. Alelhusus, Ye pini kısımlar bu “belâ” nın.ne feci şey olduğunu göstere- cektir. Sabırlı ve müsamahalı olu- DONYA Aşk, Kim Politika ve Kan. Ve... geniş adımlarla, sofaya çıkarak merdiven başma kadar yürüdü. Talât Bey de onu takip etmişti, Bu sırada uzun boylu, şık bir genç sağ elinde tuttuğu eldivenleri sol avu- .cuna vurarak tempo tutuyor ve nefes- le ıslık arasmda bir ses çıkararak mer- divenleri basamaklıyordu. rasu hemen elini uzattı. Fransız dilinin en tumturaklı komplimanlarını tekerleme yapan bir meddah gibi bir solukta ezbere okuduktan sonra; — Mersi.. tam zamanında geldi- niz.. — dedi — Size Genç - Türkle- rin en yaman ihtilâlcisini tanıtabile- ceğim için de ayrı hissediyorum. Talât Bey. Gelen genç, güler yüzle, uzanan el- leri sıktı: ! Müellifi: Nizamettin Nazif eeeaemeseamesesirerieiiie — Şeref buldum. — diye mrk dandı — Ben Pavlos Melâs.. Yunan Konsolütosu kâtibi. Bu Apostolidise katledildiği gece, Cafe Chantant'da refakat eden kibar delikanlınm tam kendisi idi. Beraber- ce yazı odasma girdiler. Karasu do- laptan bir kadeh daha çıkardı. OÂz sonra derinlere dalmış bulunuyorlar- dı. Pavlos Melâs bir aralık dedi ki; de .— Dostlarım, politika denilen yin şu tuhaf cilvesine bakınız. Bir za- manlar Etniki Eterya kadar o büyük bir düşman tanımıyan münevver Türk- ler bugün Etniki Eterya ile dost ola- biliyorlar, Talât Bey artık Karasunun yardımı olmadan kadehini doldurabilecek ha | le gelmişti: çirkin bir hadise | | deceğinde şüphe yoktur. nin sebebi senei haliyede, eski senele re sit vergilerden bir kısmının yeni tahakkuk etmiş olmasından ileri gel- mektedir. Gerek yukarıdaki rakam- lar ve gerek elimizde olan senei ha- liye ve sabıka tahsisat ve tahsilâtı ve nisbetlerini gösteren rakamlar ehem- miyetle takip ettiğimiz ve ehemmiyet atfettiğimiz İstanbul vaziyeti maliye- sinin senei haliyede geçen seneye ma- yaran daha iyi olduğunu süreti kati. yede isbat edecek mahiyettedir. Dahili istikrazın bütçe ile alâkası yoktur Binaenaleyh ikramiyeli | istikrazn bütçe darlığı veya açığını kapatmak gibi sebeplerle en ufak bir alâka ve irtibatı bile yotkur. Eğer Ti i umum tahsisat ve malümatı ihsaiye gösteririm. Bu kendi ve | edebile- vetle takip ve pek müsmir de edilmekte olan şimendifer riyase- tinin yeni de takip ve devam deceğini teyit eylmek gayesini istih- daf eylerim. Malümunuz olduğu veç- hile üç seriden ibaret olan bu istikra- Zin birinci serisini teşkil eden 4 mil yon liralığının kayıt muamelesi bu ay sonunada hitam bulacaktır. İstik: | razm ilk günlerinde aha! vas ziyeti yakından o kavrıyamadığından ve araya muhtelif bayram tatilleri gir- diğinden ilk günlerin kayıt muamele- sinde arzu ve ümit edildiği derecede hararet görülmemiştir. Fakat gerek muhtelif tarzdaki ilünlar ve gerek ga- zetelerin bu istikrazı ahaliye tanıt mak hususundaki şayanı takdir gay- retleri neticesi olarak istikraz kayıt muamelesine rağbet çoğalmış ve hat- th bir bankanın nisanm ilk iki hafta- sında kaydettiği tahvil satışını iki gün evvel yaptığı bir günlük satışla, satış mikdarını on beş misli arttırmıştır. Bir taraftan ahaliye avans vermek su- retile ve taksitle satışa hu- susunda diğer bankalara pişiva olmak şerefini kazanan İş Bankasının bu ha reketinin âhiren Osmanlı, Doyçe Or. yant Bank, Doyçe Bank tarafından takip edilmesi ve Ziraat Bankasının i yola gi anlaşılma» yü bankaların da yukarıda isimlerini say dığım bankaların eserine iktifa ede- ceklerinde şüphe etmemekteyim. Ban kalardan Banko di Romanm kendi masrafile tebettirdiği ikramiyeli istike raz ilârlarını gene posta ile bütün müş terilerine göndermek hususunda gös- terdiği cemilekârlığı burada şükrân- la yadederim. Bu istikraz ahaliye da- | imi ve sağlam bir gelir temin ettikten manda ayrica her sene takriben 200 bin liralık gibi sabit bir ikramiyeye iştirak fırsatını da bahşedeceği cihet- le herkes için ve bu meyanda çocukla" para tasarruf ve kendilerine bir irat temin etmek gayesile hareket edip te ne alacaklarını ve ne yapacak larma bilemiyen çocuk velileri için gok mühim bir fırsat teşkil edebeğin- de ve şansları olduğu takdirde çocuk- larınm büyüyünceye kadar zengin ©- her malım fiyatlarının bilhassa tenez- zül ettiği şu sırada tasarruf eshabının tasarruf ettikleri paraları ne yapa- caklarmı uzun boylu düşünmemeleri ve kararlarmı derhal bu istikraz büyük bir fırsat teşkil ede sen imi olan tahvilât adedinin mütemadi ve mütezayit tenezzülleri karşısmda sa- NİSAN 1933 kalmış oldüğundan istikrazı dahili tahvilâtının artık düşmesi kalmamış olduğu gibi herhangi bir tenezzülü fiyata karşı da hükümetçe esasen daha evvelden tedbirler alm- mıştır. Bugünkü yeni istikrazın şora- iti eski istikrazı dahili tahvilâtının şe- inin ayni olmasından maada bu istikraz bir taraftan eshabına ayrıca ve muntazam olarak ikramiye temin edilmesine ve di; razı dahilinin akdi şeraitir men ayrı olarak bu istikraz Ergani madeni gibi çok zengin ve memleke- te milyonlarca kiloluk bakırı ihraç su retile milyonlarca liralık döviz getire cek en nafi bir işe tahsis edileceğine nazaran bu istikraz diğer istikrazı dahili ile de mükayesesinde vaziyet işbu istikrazın çok lehine olduğunda şüphe yoktur. Binaenaleyh bu istikra- za iştirak evvelâ herkesin kendisine hizmet etmesidir. Saniyen de bu hiz- metle memlekete de çok mühim bir hizmette bulunmasıdır. Bundan dola- yıdır ki, ahali tarafndan hüsnü telâk- ki edilmekte ve her gün bir kat daha iştiyakla rağbet bulmakta olan işbu ikramiye istikrazın ay sonuna kadar İ ahali tarafından kâmilen satın alma- rak ay sonundan itibaren bakiyesini kapatmağı deruhte eyliyen birkaç ban kanın bu istikraza hattâ iştirak etme- lerine bile hacet kalmaması ihtimali de kuvvetlidir. Temas ettiğim bu iki bankanın şimdiden her birinin mühim addedilecek mikdarda tahvilleri ban- kaları samlarına da satm aldıklarma sahit oldum. Yeni paralar. Ali Rıza Bey yeni çıkarılacak gü- müş ve nikel paralar hakkında da irimize şu mühim izahatı ver- miştir: — Gümüş paraların darbında ufak lıktan babsedilirken yazıda ufak bir zühül olduğunu gördüm. O da küsü- ratın santim olarak kabul edilip edil- memesi hususu mavzuu bahsolurken 15 ve 20 kuruş yerine 50 ve 25 santim lik paraların çıkarılacağı yazılmakta. dır. Halbuki mevzuu bahsolan san timler 15 ve 20 kuruşluk değil bir ku- ruşün küsuratı olan 10 ve 20 para ye- rine 25 ve 50 santimin kabul edilme- si keyfiyetidir. Esasen bir kuruştan dün olan küsurata (kuvvei İştiraiyesi itibarile) o kadar az ihtiyaç hâsıl o- İacaktır ki, bu küsürat meselesi had- di zatında bir ehemmiyeti mahsusayı haiz değildir. sar. Sofya maçı Lik maçları Sofyadan avdete bırakılacak İSTANBUL, 17. A. A. — Mayısın il haftasında Sofyada yapacağı maçlar için hazırlanan milli futbol | takımımızın id- manları bu cumadan sonra son safhası- na girecektir. Bunum için futbol federas- yonu, alâkadar futbolcuların tamamen serbest kalmasını temin maksadile, lik ve şilt maçlarının bu cumadan sorun te- tilini mıntaka futbol heyetine bildirmiş- tir. Resmi futbol müsabakaları, milli ta- kımımızın Sofyadan dönüşüne kadar ta- til olunacaktır. tir. Bu idmanlar pazar, günleri, teşkil olunacak iki takımın kar laştırılması, yahut hariçten bir muhte- İle müsabaka yapılması tarzında olacak tar, Milli talam için İzmirli ve ğı ve binnetice eldeki tahvilât fiyatla rının da rr ile mebsuteri müte- nasip ola: tezayüt edeceği şüphe- sizdir. İkramiyeli istikrazdan başka hükümetin elinde biliyorsunuz ki har bi umumi esnasında ve on müsait şe- rait altnda aktedilmiş olan istikrazı dahili tahvilâtı bile hükümetin ittihaz ettiği en yüksek ve isabetli siyaseti maliye neticesi olarak bugün hemen hemen başabaş bir hale gelmiş ve a- halinin yedinde ancak takriben iki milyona bile vâsıl olmıyan bir mikdar ir bir dostu olamaz. Karasu ile Talât Bey, Rum genci- nin bahsi bu bekenilmedik mecraya sokmasını can sıkıntısile karşıladılar. Talât Karasuya gözucuyle şöyle bir baktı. Yani “Arkadaş bu adam han- gi telden çalıyor, sen bu adamdan ne- ler ümit ediyorsun?,, demek istedi. Pavlos Melâs bunun farkına varma- ifçe ktan sonra devam etti: burdur. Daha doğrusu Yunanistana, hudutları geni: NR Osmanlı İmparatorluğu bugünkü coğr rafi mevkii isil gidecek olursa zanmederim ki yarın, Smm aradığı bular lerim bilhassa size hitap etmektedir. Eminim ki pek yakm bir zamanda ik- tidar mevkiine geçmiş bulunacaksınız. Unutmayınız ki bir Yunan (dostluğu Slav hırsları karşısında fena bir yar- 'dımcı sayılamaz; ama bu yardım da hiç bir zaman ucuza elde edilemez. - — Açık konuşmak iyi şeydir.. — diye mukabele etti o Talât — Yanız ben Etniki Eterya'nın makul düşüne- ini isterim. . İttihat imkânı | İ ! | Kudsiyet: | | | | İ ! geLHı Hapis ma, > Bir yere kapamak. Harçı Bor. | gi alma. Hasar: Ziyan. Has huy. Hasım: man. Hasta: İyilil , dertli Hazan: solmuş. Hazine: Değerli saklantı ye: İçinde bulu- nun, 35 inci İlikmektep Talim heyeti ... Liste: (30). yok eden. Kail, Karar: birliği, Karz: Ödünç. Kast: Kurma Kasma. Kasvet: sıkıntı. Kubbe: Küm- bet, Kudret; Kudsiyyet: Ululuk. Kurban: Adak, Kurü: 11 inci illemektep muallimleri. ss Liste: (30). Kabir: Zorlayan, yok eden, Kaile söy liyen. Karar: Durma, dinlenme. Karzt Ödünç, borç, Kast: Saldırmak. Kasvet; Sıkıntı. Kubbe: Kudret: Güçlü, zorlu celik. Kurban: Uğurlamak. Kur'a Çekmek. 8 inci illkmektep, ... 31 inci liste Mebhut: Şaşmak. Meblâğ: Akçe, ra. Meselâ: Sözgelişi. o Metbu: U m Metin: dayanıklı. Misal: Örnek. Müb- rem: İster istemez. Mücadele: kavga, Mübhem : kapalı. Müsmir: kârlr. Beyoğlu 8 inci muallimleri. v.. 31 inci liste Mehbut: şaşlan. Meblâğı Para. Me- ge, sayı bilimi ölçü, Meselâ: gunun gibi, benzeri, örneği. Metbü: Kendisine uyul ir, baş. Meten; Dip, köh, öz. Örnek, benzer. Mübrem: Biz k gin olmasmır iç sıkcek kertede İstemek, anlaşılmaz boş söz söyleyen. Mücndeler Çekişmek, düşmanlık, Müphem: Kapalı anlaşılmayan, bilinmeyen. Müsmir: Ve- rimli, meyve verici, Mütecasir: Yürek» lenen, çekinmeyen. ri Seiainden: Cevat, 31'inci liste Mebhut: şaşkın. Meblâğ: Parr, Me sel; söz gelişi, Metba: uyuk (uymak- tan), Metin: Bildirik, bildirmekten. ME sal; sözük. Mübrem, Mücadele; atışma, kavga, savaşma, Müphem: Belirsiz. Müsmir: yararlı. Otuzuncu ilkmektep munllimleri. “.. 32 inci liste Nağme: ezgi. Naiş: ölü, leş. Nasip: elgin (gelmek kökünden). Nefaset: efer: Kişi. Urfak: Bozuşukluk. Nimet; varlık. Nisap: Nisbet: Benzeyiş, Nizamı düzen. Nüsha: örnek, muska. Nutuk: söylenik. Otuzuncu illamektep. ... 32 inci liste Nağme: Güzel ses ötüş.Naiş: ölü gör- ame: iügövdesi, dirliksizlik. Nasip: pay, ay- rım, görüş, yazı, Nefaset: Güzellik, se. Yarın akşam TÜRK (Sabık Ma jik) sinemasında İki saatlik kahkaha CLAİR ROMMER ve PAUL HORBIGER tarafından temsil edilmiş İhtiyat Zabitleri Keyfediyor En eğlenceli komedi mürikali gi (2143) v leğerlilik. Nefer: Kü i kişi. Nifak iki yüzlülük. rr dirlik, buluk, iyi geçiniş, tatlı yaşa; Nismp: tav, olgunluk, olum, gelirim, zip simsiz, yol, (şu İş yolundadır). Nispet um ———————— REKOR: ii ŞIK Sinemada KARIM BENİ ALDATIRSA Türkçe operet filmi Şimdiye kadar 40.000 kişi gördü son günlerdir. Siz de gidin görün, (2145) Lağım parası Ev sahiplerinden iki milyon lira alınacak Yeni Belediye kanunu mucibin- ce yeniden yapılan yol ve lâğımla- rın yarı masraflarını o yol ve lâ- ğımların iki tarafındaki bina sahip leri vermeğe mecburdurlar. Bele- diye yeni yapılan yolları ve yarı masraflarını verecek olan mal sa- hiplerini tesbit etmektedir. İstan- bul halkı yeni yapılan yollarım ya» rı masrafı olarak 2 milyon kadar bir para ödeyecektir. Bu para 5 sene içinde taksitle alınacaktır. Diğer taraftan şehirde yapılmak ta olan kanalizasyonun yarı mas- rafını da, ayni kanun mucibince halk verecektir. Kanalizasyon için 5 milyon lira kadar bir para sar- fedilmiştir. Yarısı 2,5 milyon lira edeceğine göre İstanbullular 5 s6- ne içinde bu parayı da ödemeğe mecburdurlar. Memurin müdürü Ankareya gitti Belediye memurin müdürü Samih B. bazı işler hakkında Dahiliye Vekâleti ile temas etmek üzere dün akşam Ankaraya gitmiştir. Kimsesizler yurdu Galatada açılacak kimsesizler yurdunun faaliyete geçmesi için teşhil edilen komisyon dün akşam toplanarak nizamnameyi ikmal et miştir. Komisyon azaları Vali ve likte er e. binasmı gezmişler ve küçük, kimsesiz çocuklar için mektep ittihaz edilecek kısmı gez mişlerdi yalınlık, terslik: Nizam; dizmek, sirala- mak, dizi, tutuluş, uyultu, kök, temel, kurul, tözük. Nüsha: sayı, yazılı toplan- ti, muska, Nutuk: söz söylemek, dillen- mek, dile gelmek, lakırdıya başlamak. Filorinalı Nazım İttihadı Milli Türk Sigorta Şirketi Merkezi idaresi: Galatada Ünyon Hanında Acentası bulunmayan < şehirlerde acenta aranmaktadır. Tel.: Beyoğlu : 4887 1488 z miyeti aşağı yukarı beynelmilel son konvanının bir şubesi, hattâ daha doğru bir ifade ile Osmanl: seksiyonu halindedir. Bu demektir ki, (o devlet » Beynelmilel . teşki çok yakından bir temas muhafaza e- deceğiz. Bittabi Etniki Eterya büyük 'emellerinden bazı fedakârlar da buluna cak. Bizim bugünkü vurdum duy- mazlıktan bir parça... Bir parça de- gil, hattâ pek çok uzaklaşmış olaca- gız. Fileksiblite ile çalışacağız. Kadehler tekrar doldu. Karasu ile Melâs gözlerini Talâta dikmişler, dur. mamasını, sını İster gibi bek- liyoriardı. Ve müstakbel sadrazam devam etti: Bugünkü fena şartlar: değiştire- bileceğimizi bize ümit ettiren kuvvet nedir? Nasıl oluyor da yapacağımız imperatorluğun yıkacağımız Ep torluktan daha İyi, vatandaşlara da- ha faydalı olabileceğine aklımız esi- fikir tesanüdüdür. Masonüz... Mason- luğun menfaatı bizim için her menfa- atin fevkindedir. Az evvel de diyor- dum ya, . İmparatorluğu o bugünkü mücerret vaziyetinden kurtaracağız. Bizde istismar edilecek nihayetsiz ta- bii servetler var. Mebzul bir sermaye akımını bu topraklara celbetmek en kısa bir zamanda burasını Misir ka- dar zengin ve müreffeh © yapabilir. Tabit servetlerimizle Avrupa zengin- liğinin bu kollaborasiyon (1) unu bize beynelmilel Masonluk temin edecek. Ve madem ki her şeyi bu kuvvetten bekliyoruz. Bu kuvvetin verecejfi di- rektifler dairesinde sizi de memnun etmeğe çalışacağız. Melâs cevap vermedi. Karasu zora" ki bir heyecanla alkışlıyarak: — Bravo! Bravo! — diye dı — ( Devamı var ) (1) Teşriki mesai, bağır”