Ankaralının Defteri Zorbalar saltanatına yer yok! Hâkimiyet, milletindir. İsmet Bey (Paşa) cephe kumanda ANKARA 25 Kânunusani 1921 Ordu ve milli hükümet aleyhi- ne isyan eden Etem ve kardeşleri. nin meselesi bitti. Bir çok muhale- fetlere, / tehditlere, © korkulara rağmen, Mustafa Kemal Paşa, bu işi de en iyi bir şekilde bitirdi. Şimdi, onları alkışlayanlar bile Paşaya hak veriyorlar: “Bizi işin böyle olduğunu, bu adamlarm bu kadar hain olduklarını bilmiyor. duk "” diyorlar. Etem takımının mahiyet ve ta- savvurları, daha bir kaç ay evvel idi. Yozgat isyanını söndürmeğe gitmişlerdi. Bu vazi- feyi yaptılar. Fakat ellerindeki kuvvet ve nüfuzu o kadar fena kullandılar ki, etrafın bütün nef- reti üzerlerinde toplandı. Etem ve kardeşleri; kendilerini memle- ketin en büyük kahramanları ola- | rak görüyorlardı. Türk ordusun- | da kendilerinden değerli bir za- | bit ve kumandan bulunduğuna ih- timal vermiyorlardı. Onun için büyük, küçük her rütpede zabit- lere hakaretten çekinmiyorlardı. , İdam ile tehdit, onların basit bir cezaları olmuştu. Bu tehdidi yalnız şuna ve buna değil; ku- mandanlara, valilere de teşmil et- tiler. Ki Ankaranm bir san- <ağıdır. Yozgatta isyan çıkmasına sebep valinin idaresizliğidir, valinin Yozgada gönderilmesini, orada ceza görmesini istediler. Maksatları, diğer isyancılar hak- kında tatbik ettikleri idam ceza- smı, Ankara valisine de tatbik et- pekti, Bu suretle bütün valilere ibret ve kendilerine karşı hürmet dersi vermiş olacaklardı. Musta- fa Kemal Paşa, bu işle doğrudan | doğruya alâkadar oldu. O zaman | Ankara valisi olan Yahya Galip Beyin Yozgada gitmesine muva- fakat <tmedi. Valinin hiç bir ka- bahati yoktu. Bilâkis maksada en ve en evvel hizmete başlamış yalilerden biri idi. Çerkes kardeş- ler, söktüremiyöceklerini anlaya- rak daha fazla ileri gitmediler. Fakat Etemin: “Zarar yok, bir de- fa Ankaraya gidelim, Büyük Mil — Meclisi reisini de meclisin ka Mana z ” dediğini, işi tenler olmuş... ii dular, eli ğıldı. Tafsilâtmı bilmeyen e Fakat yeni tarihimizin yeğhim bir ordu. teşkilâtamızın mühim bir dönüm noktasıdır, O. nun için bir kaç satırla defterime kaydediyorum: ismet Paşa cephe kumandanı olduktan sonra, Çerkes Etem ve kuvvetleri, cephe ile irtibat tesis etmediler. Müstakil kaldılar. Say- gısızlıkları her türlü hududu aş- Di. tı. Meclis, hâlâ bu saygısızlığın derecesini, zararını anlamamıştı. Mustafa Kemal Paşa, hakiki vazi- yeti anlatıncaya kadar çok yorul- du. Etem ve Reşit Beyler Anka- rada idiler. Kuvvetlerin başında | bulunan Tevfik, mütemadiyen İs- met Paşa hakkında Ankarada bu- Tunan Kardeşlerine şikâyetler yağ-|( dırıyordu. Bu şikâyetlere istina- den Reşit te mecliste, şurada bu rada mütemadiyen tahrikât ya- pıyordu. Mustafa Kemal Paşa, Reşit ve Etemi beraber alarak Es- kişehire gitti. Meseleyi yerinde | kaçsa Mili Mi EE kaçacağmı Mus hissediyordu. Fakat böyle bir ha- reketinden evvel tevkif etmeyi muvafık bulmadı. Müsademeye en evvel sebebiyet vermek mes'u- |* liyetini almak istemiyordu. Paşa- nm dediği oldu. Etem istasyonda birdenbire tagayyüp etmişti. Kıt- alarının başına gitmişti. Bunu kar- deşi Reşit söyledi. Hattâ bu söy- leyişinde bir nevi tehdit manası vardı; — “Evet, işte kıt'alarınn ba- şında... Şimdi ne yapacaksınız?” Vaziyet pek ciddi bir safhaya girmişti. Eskişehir istasyonunda, vagonda İsmet Paşa, Etemin kar. deşi Reşit Bey, Köz Paşa, Ce- lâl Bey, Kılıç Ali Bey, Eyüp Sab- ri Bey, Hacı Şükrü Bey bulunu- yorlardı. Mustafa Kemal Paşa, birdenbire irkildi. Kaşları çatıl- mış, gözlerindeki mana büsbütün değişmişti. Reşit Beye hitap ede- rek dedi ki: “Şimdiye kadar sizinle eski bir arkadaş samimiyetile görüşüyor- dum. Sizin lehinizde bir neticeye varmak istiyordum. Fakat vaziye- tin aldığı şekli biliyorsunuz. Fa- kat ba dakikadan itibaren ne ar- kadaşlık, nede hususiyet kaldı. Şimdi karşınızda Türkiye Büyük Millet Meclisinin ve hükümetinin İ reisi var. Devlet reisi srfatile garp cephesi kumandanın. emrediyo- ram. Halin icabımı tatbikte salâ- hiyetini kullansın!” Büyük reisin bu emrine karşı İsmet Paşa şu cevabı verdi: — “Maiyetimde bulunan ku- mandanlardan her hangi biri ba na itaatsizlik edebilir. Ben onu terbiye ve tedibe muktedirim. Bu hususta kimseye aczimi itiraf et- miş değilim. Kimseden de yardım istemiyorum. Ben vaziyetin icabı- Ve Süreli” İsmet Paşa, vaziyetin icabını nasıl yaptı? Bunu hepimiz gör- dük ve işittik. Muntazam ordu ta. raftarları, orduda bilgi ve disiplin taraftarları hak kazandılar. Bu suretle muntazam bir ordu hazır. Sp Ya düşman ordu- ek e çalmak hayali orte- dan kalkmış oluyor! MİLLİCI İm Darülbedayi Ankarada Ankara SİNEMALARI . Yeni Bugece e Ilik ve en güzel temsil Darülbedayi heyeti temailiyesi tarafından AKA Komedi 4 perde Gündüz Şihane Menekşeler İlâveten dünya haberleri Bugün Kulüp aska yla YORK Bir Millet Yaratan Adam | ve tabettirilmesini belediyemimder Esnaf Cemiyetleri On dokuz cemiyetin kaç azası var? Esnaf Cemiyetleri merkezi ANKARA, 1 (Milliyet) — Anka- rada 19 esnaf cemiyectinden mü. | rekkep bir esaf cemiyetleri merke- i vardır ki bu, esnaf cemiyetleri ta tasmesine tevfikan 1 teşrinievvel arihinde teşekkül ve yavat Ya- zuv ederek bugünkü müte- kâmil şeklini bulmuştur. den, hattâ teşekkülü zamanında bile bu umumi merkezin başında bulunan kâtibi umumi Hilmi Bey bu teşekkül lerin âtilerinin daha kuvvetli olacak larma inanarak çalışmakta ve her gün onların takviyeleri için uğraşmak tadır. Bunlardan; Bakkallar cemiyeti nin 335, Kasaplarm 81, Fırmcei 75, Sebze ve meyvecilerin 200, tacıların 293, Otelcilerin 262, Berber lerin 170, şoförlerin 493, Bahçeyanla rın 200, Manifatura ve tuhafiyecile- rin 113, Hırdavatçı, Kırtasiyeci, Câm cı ve Züccaciyecilerin 95, Terzilerin 100, Fotoğrafçıların 20, Mahrukatçi- ların 180, Taşçı, Duvarcı ve Betonar- meilerin 628, Marangoz, Doğrama- a ve Dülgerlerin 400, Sivacı, Nak- kaş ve Kalemkârların 382, Demirci, Elektrikçi, su ve kalörifercilerin 354 mukayyet azası vardır. Garsonların ayrıca bir cemiyeti yoktur. Bunlar hangi dükkânda çalışiyorlarsa ve pat ronları hangi cemiyete dahilse onlar da o kısmın kaydedilmektedirler. An- karada bütün garsonların mevcudu beş yüzü mütecaviz olarak tahmin ©- dilmektedir. Bu mukayyet aza hari- cinde daha bir miktar işçi, dükkâncı ve esnaf vardır. Onlar da zamanla g€ lip kaydedilmektedirler. Esnaf cemi- yetleri, mensup oldukları sanat ve İp hakkında mensuplarına faydalar te- min etmekte ve mesleklerinin terakki si için lâzım gelen esasları ihgar için çalışmalarma kıymetli müzaheretler göstermektedir. Cemiyetlerin faydalı Okuyucularımızın istekleri: mmm “Ankara kılavuzu; neden yapılmıyor? Ankaradan bir karimiz yazıyor! Ankaramızın bugün mühim bir eksiği var. Her eksiğimizi düşünen ve ya pan çalışkan belediyemizden buğün. münasebetile bunu da ben lr im İşittim ki belediye, Ankaranın eski e çayipığme dir, Küçük, büyük her medeni şehrin matbu ve resimli bir kılavuzu vardır. Bizde de bunun temini zamanı gel- “Ankara şehi ara şehri kılavuzu”; o şekil- tanzim ve tertip ettirilmelidir je oturanların her za- yan berişleri için elinden düşmesin, hem memleketin di id anlar Ank e yerleri iye Hattâ. Ec matı, ayrılacak iki ran bir “şehir kılavuzu” mayt yan ca ediyorum. > Esaten para ile satılacak ölan Bu Seriz metize bütçeye de yük olmü, | yacağı bir eseri bastır |, Mahkemelerde Sabık konsolo. sun muhakemesi Hamburg konsolosha- | nesindeki ihtilâs ANKARA, 12 (Telefonla) — İhti- lâstan maznun sabık Hamburg baş konsolosu Cemil Selman, birinci kan- Sun'i beylerle kar Efendinin muhakemeleri bu gün ağırceza mahkemesinde başlamış tır. Kançlar Fazıl Kâzm Beyle kütip Hulâsi San'i Bey henüz bulunmadık- larından ve kavas Lütfi Efendi de Hamburgta olduğundan mahkemede yalnız Cemil Selman ve Sabit Sami | beyler mevkufen bulunuyorlardı. Mah keme kavasın davasmı ayırmış ve di- ğerleri hakkında gıyaben muhakeme- ye devama karar vermiştir. Müstantik kararnamesinde konsolos- hane defterlerinde tahrifâi varidatı noksan göstererek her gün 100 ilâ 120 smark arasında ihtilâs yap makla, Cemil Bey bazı eşyayi satmak ve bunları yanlış göstermekle ve ka- vas aylığı ile hususi hizmetçi kullan- mak kabahatlerini örtmek için yevmi ye defterini ortadan kaldırmak, kasa defterinin yapraklarını kesmek ve ka Lütfi Efendi posta paralarmdan ttiham edilerek muha iyordu. Cemil Selman Bey ken isnat olunan kabahatlerinden hiç birinin varit olmadığını söyliyerek tahkikat yapan Mi r vukufsuzluğunu ileri sürdükten sonra ortadan kaybolan defter meselesinde büyük elçinin emrile vazifesine niha- yet verdikleri Ziyaettin Halit Beyden şüphelendiğini ve kendisine ait defter İeri tamamen halefine teslim etmiş ol duğunu ve kasa defteri yapraklarına gelince bunlarm da kâtip Ziyaettin B. | tarafından yırtıldığını söylemiştir. Di | ğer mazmun Sabit Sami Bey de kendi sinin yalnız mubabere işlerile uğraştı ğmi söylemiş, para işlerile alâkası ol- mmadığını iddia etmiştir. Muhakeme 11 Nisana bırakılmıştır. Kokain davası neticelendi ANKARA, 1 (Telefonla) — Bul- | gurlu zade Nusret Beyin kokainle ölü müne sebebiyet vermekle mazmun A- leksnndranın muhakemesi bugün ne- i, Ve ağır ceza mahkemesi ka rarını bildirdi. Bu karara göre mahke me Aleksandrayı beş buçuk sene &- | Zir hapse mahküm etiniş ve ancak 18 yaşmı bitirmediğinden ve Nusret Be - yin de kokaini Âleksandranın elinden zorla almış olmasını esbabı muhaffe- feden addederek cezanı 2 sene 9 ay on güne indirilmesine karar vermiştir. Aleksandra kararı dinledikten sonra hançlara hıçkıra ağlamağa başlamış | Ankara - İstanbul tayyare seferleri ANKARA, 1 (Telefonla) — Yarın dan itibaren Ankara - İstanbul arasın da işliyen tayyarelerle gidip gelecek yolculardan Tayyare Cemiyeti namı- na 35 lira ücrete alınmağa başlara- caktır. Tayyareler her sabah İstanbul dan sekiz buçukta hareket edecekler- dr. Tayyareye yetişmek istiyenler ye- di buçuk trenile Sirkeciden Yeşilköye gideceklerdir. Tayyareler 14,5 ta An- karadan — İstanbula döneceklerdir. 15,25 te Eskişehire varılacak, 20 da kikn kalndıktan sonra hareket ve 16,55 te Yeşilköy meydanına inilecek- tir. Tayyareler 4 yolcu alacaklardır. Gazetelerin kilosundan (yirmi kuruş il takerrür etmitşir. Ankarada biletler Lozan Palas arkasında cemi- yetin neşriyat şubesinde satılacaktır. Yarın bütün yerler kapatılmıştır. Her yanında ancak 15 kiloluk yük getirebilecektir. Bu eşya arasmda ken di kendine iştial eden yanıcı ve patla yıcı eşya bulunamiyacaktır. Her gün 13,48 te Taşhandan tayyare meyda. mına parasız otobüs işliyacektir. Resmimiz: Belin Ankara istasyonunda yetini tetkik edecektir. Sonra ANKARA, 1 (Milliyet) — İnkılâp Ankarasınm eski mü: inden bi- ri de “Memurin Kooperatifi” dir. Bu- | gün iki yüz elli bin liralık bir sarma ye yekünu ile memlekette teşekkül e- den kooperatifler içinde kuvvetli bir şir- ket demektir. Memürin kooperatifi; bir kaç senelik kısa tarihinde pek çok tahavvüller geçirmiş ve derhal söyli- yebiliriz ki bugün kuvvetlenmiş ve ga- | yesine ulaşmağa yaklaşmıştır. Piyasanın istirkabına, iktisadi buh- İrakaröülmülerime ve diğür mlişkile” | ro karşı kâh müdafaa, kâh taarruz şeklinde geçen seneye | kadar müfit olmağa çalışmış olan Memurin koope- ratifi ün mevcut o sermayesine ndan ziyade histedarların göster- azami hüsnüniyetine ve şirketle likadar sermayelerin hassasiyetine güvenerek geçen seneki idare tarzın- dan bambaşka bir & şekilde ehemmiyetli bir mevki O tutmağa he- men hemen muvaffak olmuştur. Şirket evvelce bir müdürle idare 6- heyeti u- mumiye bu tarzı değiştirdi ve idare meclisinden iki azanın intihabile bi icra komitesine idareyi tevdi etti. Bu daimi kontrollü mesai ve idare mecli- sile sık sek temaslar © ona daha müanit bir faaliyet veçhesi verdi. Kooperatif bugün eski sarsıntıları geçirmiş, düzelmiş ve hattâ çok kuv- vetlenmiştir. lunurdu. Martta toplanan geri almış, asıl doğru yürümeğe başlamıştır. Bu mesaisinde muvaffak olmak bir taraftan eski sarsıntı avarızı ile, diğer taraftan da mevcut buhran ile çarpışmaktadır. Maahaza, bugün his- sedarlarına artık (faydalı bir teşekkül haline «İmdi , Meselâ bir misal olarak; bu güne kadar hissedarlara iki em okka ucuz odun ve bin iki yüz ton madenkömürü verdiği zikredilebilir. Bu tevzint bir taraftan devam etmek; ir. Bundan başka; bakkaliye üzerinde bilbasan hissedarlarına piyasadan çok ,peuz krediler temin etmektedir. Bu kredi usulünde yeni idare heyeti da- ha esaslı bir sistem takibine başlamak üzeredir. Bu wsül peşin vaziyetin bir SON BA İl Ticarethanemiz, Bayramertesi kat'iyver İlkapanacağından muhterem müşterilerimizin 1 LİRALIK SERGİMİZDEN istifade etmelerini SON DEFA Olarak tavsiye ederiz. Sultanhamam'ında BALCILAR Demiryolları, tarife ve ticaret işleri mütehassısı M. Charles masını gösteriyor. M. Charles Beli mi leketimizde iki ay kadar kalacak, ilk önce demiryollarımızın umumi hasa ii'işlerini bitirmek için Amerikaya si- dip dönecektir. Şimdi kendisine Amerikada tahsil eden gençlerimizden $ mendifer mühendisi Tarik Bey refakat etmektedir. . Memurin kooperatifi Kooperatif canlı, faideli ve her. kese örnek bir hal aldı va aylık bonoya raptı şeklindedir. Şirket hissedarlarına yalmız bir my” ık havayici zaruriyesini tespit ederek verebilecektir. Çünkü heyeti bu usü lü tatbike mecbur eden sebep, hisse darlardan bazılarının elinden © ucu? satılan bazı malları, tenzilâtla toptan rakip bakkalların alarak istifade et meleridir. Kooperatif bu rakiplerle daimi mü adele halindedir. Ve artık; yeni he yet zamanında hiç bir ticari senedini! ihbarnamesini almaması da anlatır ki bu mücadelelerinde tamamen gelip gelmiştir. zamanlarda; si YRAM