MİLLİYET ÇARŞAMBA 8 MART 1933 Birinci Sahifeden Geçen Yazılar Örfi idare Kaldırıldı (Başı L inci sahifede) mevkiinde kalacaktır. ATİNA, 7 A JA. — Atina ajamer bil enaral Othoncos, iktidar | mevkiini “kueriyeti kazanacak olan Fırkaya tev- di etmek üzre meclisin içtimama kader İktidar mevkiinde kalacağını beyan et tir, Atinada sukün ATINA, 7. A, A, — Atina sğemsı bil diriyor: Atina şehrinde sülün avdet etmiştir. Venizelos siyasi hayattan yü Zelos reisicümhur ! mülâkattan sonra, siyasi hayattan ço Bu haber Liberaller ve Halkçılar ara ında elim bir intiba hâsıl etmiştir. Kazanmıyanlar ATİNA, 7. A. A. — Son intihabatta hazırlardan o Gotsis, Markou, Papana- Mihalakopoulos kazanamamış- Hükümetin intihap İlstesi Atinada mu vaffakiyet temin edememiştir. Kav'i rakamlar daha belli değil tur. M. Venizelon il akşam relilelimker M. Zal Dikte vaziyetin normal bir Borçlular: Kolaylık (Başı 1 inci sahifede) Bankanın İstanbul şubesi mü- dürlüğüne kimin tayin edileceği henüz belli değildir. Mütehassıslar deki (Başı 1 inci sahifede) la isa fabrikasını görecek- Üy ütehasare heyet İnhisar idare ma, Pilânçolarını, stok mevcudu- ap, fabrikaların mamulât miktarı. ye Kabiliyetlerin, memur ve a- miktarmı ve aldıkları maaş- di gönle bir cetvel istemişler- eşi cetvel hazırlanarak kendi- Yerilmistir. Kıza sahip çıkan çıkana (Başı 1 inci sahifede) ban, ortancası Fatma, küçüğü Hari- yo kara günde gözgözü görmüyor- ma baba gününde çil yavrusu gibi bi- birimizi kaybettik. İstanbula geldik. Fakat Huriyeyi ve Fatmayı bulama» dık. Şehribanı bulduk amma, onun E2 Huriye bulununca.. Huriyenin bulunduğunu gazeteniz- den öğrenince sevindik. Helo memle- kete geldiğini duyunca bu sevincimiz. arttı. Nihayet ben de İstanbela gel- v Evi yalnız bırakamazdık, ko- cam orada kaldı Annem yok Buraya gelince akrabamızdan şu yanımdaki Şemsi Efendiyi buldum. Beraberce kızımın alıkonduğu Hamza Beyin Kadıköyündeki evine gittik. Kapıyı Huriye açtı. Bizi görünce te- lâşlaz — Annem yok, annem yok... Diye bağırarak içeriye kâçtı. Belli ki bu lâfları ona papağan gibi ezber- letmişlerdi. İsrar ettim iie de konuş- turmadılar, 4 Beninden tanımış Fakat ben kızımı tanıdım. Huriye- nin kaşı ile gözü arasında beni var- dır. Onu gördüm ve hiç şüphem kal. madı ki, Huriye öz kızımdır. Bundan başka ikimizi yanyana getirsinler, yüz lerimize baksınlar, nasıl bana benze- diğini görecekler. Fakat kapı saratı- mıza kapandı. Hariyenin başından geçenler Öğrendim ki, o bozgun günlerinde hizmetçimiz, Çatalcaya kadar şimen- diferle gitmiş ve orada kumandan ©- lan Halit Beye kızı evlâtlık olarak ver miştir. Halit Bey vefat edince Huriye, Halit Beyin oğlu Hamza Beyin ya- nında kalmış, sonra da Ermeni kızı bulunmakta ve daha ileri giderek, Hu riyenin kendi kızı olduğumu isbat i- | çin: “hakikatin kan tahlili suretile Snalı bir fevkalbeşer mahlük mudur? Herhalde buna Huriye Hanım da şaş mıştır. Siz şaşmadınız mu?. Komşu memleketlerde ——— Suriye borçları Borç taksitlerini azalt- i günü bütün İl kapatknanınA karar verilmiş. tir. Seyyahlar gitti Empress Of mz e ile şehrimize gelmiş ol seyyahlar, dün miesiniliri va a o ve içi ir gezinli yapmış ardı Seyyahlar akşamı İkende riyeye hareket etmişlerdir. Sinanın türbesinde iye'deki Mi: Sina- nın türbesinde mşmeli © di ir. Halen tü duvarları yeniden dır. İnşaat iki ay daha devam edece tir. Kuduz aşısı ANKARA, 7.— Sıhhat vekâleti aldi kd ar bal yiliyeiere göndermiştir. Bundan som va kuduz ve şüpheli köpek tarafından sırlan kimselere bul“ xdukları mahalde | kuduz aşını yapılacaktır. | Hatlarımız için yeni tedbir (Başı 1 inci sahifede) miktar on üç milyonu da bulamayacak bir. Nakliyat yüzde on beş eksildi Bütün sene zarfında vasati hesap- la nakliyatin tonakus yüzde on beğ nisbetindedir. Maahaza biz dünya de miryolları nakliyatında tonakus mik- darı fazla olmayanlardanız. Beynel- milel Demiryollar mecmuasının ver- diği malümata nazaran, temmuz ayı” nı bir misal olarak ele alınca; Alman yada yüzde yirmi yedi buçuk, Avu# turyada yüzde on altı, Belçikada yüz de yirmi beş, Fransada yüzde on 10 kiz, İtalyada yüzde on sekiz İngilte- rede yüzde on iki, Çekoslovakyada yüzde yirmi ikidir. Görülüyor ki biz gene bu buhrandan az mutazarrırız. Bu son kontenjan usulünün nakliye” tımıza müessir olacağı görülmektedir Bilhassa zahire nakliyatnda geniş ümitler beklemekteyiz. Yeni hatlar Yeni hatlar her yerde olduğu gibi bizde de açık vermektedir. bu hatların üç olmalarının da zarar et- melerinde tesiri vardır.. Hatların münakalât derecesi En işlek hattımız Haydarpaşa « Es Kişehirdir, burası birinci derecede bir transit yoludur. İkinci derecede An- kara - Eskişehir gelir ki bunun müna kalât derecesi Haydarpaşa - Eskişe- hire nazaran yüzde yetmiştir. Eskişe- hir - Konya; münakalâtta Haydarpa» şa » Eskişehi dörtte biridir ve An kara - Kayseri de beşte biridir. Diğer hatlar içinde Haydarpaşa » Eskis#hi”e nazaran münakalât yüzde beş olan» lar da vardır. Yani bu bat yüz yapar sa, bunlar beş yapmaktadırlar. Kazanan hatlar Haydarpaşa - Eskişehir, Ankara - Eskişehir, Eskişehir » Konya, Mersin - Adana hatları şimendifer nakliyatın dan alınan varidatm yüzde yetmiş dördünü temin ederler. Bu hatların tulü bin yöz bir kilömetredir. Zarar eden hatlar Geri kalan Ankara - Sivan, Saran Sivas, Kütahya - Balıkesir, o Fevzipe- sa - Malatya, Ulukışla - Niğde ve Fil- gerek Ankaradan, gerek denizden iki ucu ile Erzurum » Sari kamış, Mudanya hatlarmdan mürek- bin üçyüz yetmiş altı kilo mütebaki yüzde yirmi altısını temin ederler. Bir kilometrenin senelik varidatı Birinci sınıf işlek olan hatların bir kilometresinin varidat 8,170 ve masrafı ise 5,335 liradır. Diğer kı- sımlarda da bir kilometrosunun sene- vi varidatı 1,434 ve masrafı ie 1,724 liradır. Demek oluyor ki işlek hatların bir kilometrosu bir senede üç bin lira ya yakın kâr temin etmekte ve diğer hatlarm bir kilomeirosu ise senede ir. Yolların bakımı için senelik işlet ime masrafının dörtte bir sarfolunmak tadır. Bu üç milyon liraya yakın bir yekün tutmaktadır. Hatların tamiri ve inşaat Şebekemizin devlet kısmı üzerinde yalnız birkaç yerde zahire ambarı ve makine deposu gibi eksikleri vardır ki, bunlar da tamamlanacaktır. Eski hatlardan aşağı kısımda Toros tünel leri harp esnasında yapıldıklarından dolayı noksan kalmıştır. Bütçenin yardımı dahilinde ve senede yüz bin lira kadar fevkalâde masraf ihtiyari- le bu noksanları telâfiye çalışmakta” yız. En işlek kısım olduğunu söyledi. ğim Haydarpaşa - Eskişehir hattında bir iki mmtaka müstesna , raylar es- ki zayıf raylardır. Bunlar vaktile şir- ket tarafımdan travers araları sıkıştı- rılmak suretile takviye edilmişse de münakalâtın fazlalığından raylar a- şınmağa başlamıştır. İlk ir a bu kısmın da malzemesini değiştirmeği düşünmekteyiz. £ Eskişehir - Konya arası da zayıf kısımlardandır. Maaha za bu kısımda mütehammil olabildiği siklette lokomotifler kullanmaktayız. Bu noktanm tahkimi de düşüncemizin ikinci safhasını teşkil etmektedir. Ankara - Eskişehir hattı Polatlıya kadar tahkim olunmuştur... İlerisine doğru devam olunmaktadır. Gali söle Her yerde olduğu gibi bizde de o- miryollar tesisatı iptidaiye ve işletme masraflarının kabili kıyas olmayacak derecede fazlalığıdır. Maahaza vari- datımızı azaltan sebepler meyanında bizdeki otobüs rekabeti ehemmiyetli bir cephe teşkil etmez. Umumi ve yüzde 50 tenzilât var itün hatlarda gerek yolcu, gerek eşya için yüzde elli tenzilât istihdaf etmektedir. Halen Samsun - Sivas hat tında yolcu tarifeleri üzerinden yapı- lan tenzilât yüzde kırk ikiyi bulmak tadır. İdare hat üzerinde otobüs işletecek Bundan başka yirmişer kişilik hat üzerinde motörlü otobüsler işletmeği de düşünmekteyiz. İlk tecrübe olarak bunlardan beş alı kadar alarak Sam sun « Sivas, Adana - Ceyhan, Kayseri. Sivas hatlarmda işleteceğiz. Bunlar bu vilâyet halklarınm günlük yolcu nakliyatını temin edeceklerdir. Adana - Fevzipaşa hattının tesellümü Adana > Fevzipaşa arasında yüz kırk iki kilometrelik kısmın tesellü- mü iki hükmet arasında aktedilen mu şirket lan zakere ile bu tesellümün alâkası yok tur, tesellüm behemahal bu tarihte yapılmış olacaktır. Müzakere de bir taraftan ilerilemektedir. Mütehassıs geliyor Demiryollar mütehassısı Amerikalı Mıstır “Charles Belle” in harcırahı mumaileyhin tetkikatmdan sonra te- bellür etmiş olacaktır." Yunanistan'da Vaziyet karıştı (Başı 1 inci sahifede) M. Çaldaristir. ATİNA, 8 (Hususi) — M. Ve- nizelos siyasi hayattan çekileceği- ne dair olan haberleri kat'i surette tekzip ettikten sönra dedi kit — Muhalif olarak mücadeleye devam edeceğim. ATİNA, 8 (Hususi) — İntiha- batın en son neticesi şudur: Veni- zelistler 112, Çaldaris fırkası 130 meb'us kazanmıştır. Ceneral Kondilis'in tehditleri SELANİK, 7 (A.A.) — Havas Ajan- 8: bildiriyor: Tahydromos gazetesinin matonda y 4on intihabatta muzaffer çıkan muhalif- lere tevdi etmiyecek olursa 20 bin kişi- Tik bir kuvvetin başma ini Atina ü- zerine yürüyeceği yolu tehditlerde bulunmuştur. Konferanslar İktısadi devletçilik Liman şirketi umumi müdürü Hem- di Bey tarafından bir bafta evre Tica. çayında, ktişadi devletçilik” mev Alâkadar mahafil ve dinleyiciler üzerin de dikkat uyandıran bu mevzu üzerinde Halkevinde Hamdi Beyden bir konfe- rans istemiştir, Hamdi Bey İktisadi dev ietçilik hakkında ikinci konferansını ya rım taat 16,5 da kalabalık bir sami kit lesine verecektir. Konferans serbestir, isteyenler girebileceklerdir. kınde yakında bir de eseri intişar ode- cektir. s.. Türk diştabipleri cemiyetinden: Diştabibi Orhan Abdullah Bey tara fından (Ortodonsi) mevzulu bir kon- ferans silsilesi yapılacaktır, ilk kon- ferans 11 Mart 1933 Cumartesi günü saat 9 da Diştababeti mektebi amfi- sinde verilecektir. Umumi Kâtip Diştabibi: Mehmet Rıza ri sabık Baş Vekil Nuri Pş. şehrimize girişir. Nuri Pş. gazetecilere demiştir rn “ — Türkiyenin ve Türkiye Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Beyin İrakın Ce- miyeti Akvama girişi münasebetile iz- har ettikleri dostane hissiyatı Irak Mec isine arzettim. Bizim Türkiye .Cümburiyeti ile dostluğumuz ilelebet de vam edecektir.” cak iki vagon içerisinde tertip edilecek. tir.Sergi vagonları muayyen hatlarda do laşacak ve stasyonlarda duracaktır. Bu sırada © riya İrem muallimler ser giyi »iyaret edeceklerdir. Sergi vagonla rr ilk defa Ankara, Samsun hattı üzerin de dolaşacaktır. Vekâlet alâkadar vilâ- yetlere tamim göndererek keyfiyeti bil. Yani neşriyat | ; dilimize doğru mecmuası Türk Dili için çalışan bu edebiyat ve lisaniyat mecmuasının onuncu sa- Yısı zengin yazılarla çılımıştır. spor ii Fakülte ve yüksek mektepler maçları Fakülte ve yüksek mektepler arasında tertip edilen musabaka- lara bu hafta Galatasaray loka- linde perşembe günü sant 4,30 da devam edilecektir. 2 e ANYON RAN GE 7 Kk 2>S2 A a te “ 0) RA ER © 0 2 <5 XY gi GUY XY ASF ÖĞKXXAİ PC Es GN YYOOOYA LOY DEİK Le Ve) EZ ğ KL DİKİS 7S YMM eze İNN ÖĞRE Lİ e ANL RR TDK 04 İY > 2 NÖ 40X97 0021 RS >< ER O ) SA ON OOO Na <4 <>İ EŞ ÖK 4 A e LUKA 5 U Kanguroyu taşlıyan çocuklar .. .. Yüzük Küçük Cemile aylardan beri annesinden bir yüzük istiyordu. Kaç defa istedi ise, annesi şu ce- vabı vermişti: — Tenbelik etme, biraz çalış. O zaman sana alırım. Doğrusu da bu idi. Cemile hurçın bir kız değildi amma, ten- belliği çok seviyordu. En kü- çük bir iş teklif etseler, dudakla- rı büzer, yorgunluğundan bah- seder, o işi yapmak istemezdi. — Çalış kızım, biraz çalış. Bel- ki bir gün peri kızı çalıştığın için kış yaptı, fakat üçüncü gün bık- t&. Dikiş sepetini bir tarafa at- tı. Annesi bir gün dedi ki: — Kızım, biliyorsun ki, şimdi hizmetçimiz yok. Küçük dolapta çamaşırları dü: lâzım, Bu iş zor bir şey değil.. Git te men- dilleri bir tarafa, havlular bir ta- rafa, hepsini sıra ile yerli yerine yerleştir. Cemile: — Peki anneciğim, dedi. Fakat yalnız kalınca, eline resimli bir kitap aldı ve halının üstüne oturdu.. Bütün vaktini böy le geçirdi. Akşam üzeri sofraya otururlar ken bu defa babası sordu: — Kızım, nasıl, çamaşır dola- bını düzelttin mi? — Düzelttim babacığım. Annesi de dedi ki: — O halde peri kızı her halde sana bir hediye vermiştir. — Anne, benimle alay etme. Sen de pek âlâ biliyorsun ki, pe- ri kızı diye bir şey yoktur. — Peki ama, sen çamaşır dola- bını düzelttinse, her halde mükâ- fatını da almışsındır. O zaman annesi kızını elinden tutu, Çamaşır dolabına götürdü ve mendillerin arasından zarif bir küçük kutu içerisinde Cemile- nin o kadar özlediği yüzüğü çı- karıp gösterdi. Cemile yalancılığı tutulduğu için utancından kıpkırmızı kesil. mişti, Ağladı, ağladı. Bittabi yü- züğü kendisine vermediler, O zaman Cemile kusurunu ve tenbeliğinin hazarlarını anladı ve kendi kendine artık çalışmak, dikkatli olmak lâzım — geldiğini anladı ve kötü huyunu değiştirdi. Pamuk Pamuk, bembeyaz, ( yusyuvar lak, küçük bir kedi idi. Dört ya şındaki Cemilenin yattığı (yerde yapılmış olan minimini yatakta yalıyordu. Bir sabah (yataktan kalktı. Pamuğun yünden bir elbi- sesi de vardı. Çünkü Cemile sev- gili kedisinin soğuk almasından korkuyordu. Fakat o sabah pamuk, elbisesi: ni kimse giydirmeden evvel hür. riyetinden istifade etmek istedi. Bir sıçrayışta bahçeye fırladı. Kır. mızı balıkları yüzdüğü : havuza yaklaştı. Balıklar o kadar keyifli keyifli yüzüyorlardı ki, Pamuk bir tanesini mutlaka yakalayaca- ğını ümit ediyordu. Fakat balık. lar da tehlikeyi (o sezdikleri için Km bir tarafına kaçıyorlar. ile pencereden bunu gör- dü: — Pemuk, Pamuk! diye seslen de Buraya gel, havuza düşecek- si Bunun üzerine Pamuk bahçenit öbür tarafına gitti. Ah, ne saadet! Burada da başka bir eğlence var. dı. Bir alay civcivin arasına atıl. di. Zavallı civcivler (o kaçımağa başladılar. Pamuk arkalarından kovalıyor, civciyler de feryadı ko. pararak, annelerini çağırıyorlar- dı. Tavuk hanım, ibiği hiddetten kıpkırmızı kesilerek, © yavruları: nın imdadına koştu. Gagası önde, tırnakları meydan da Pamuğun üzerine atıldı. Kedi- yi adamakıllı gagaladı. Pamuk bir gözü yaralı ve kan içinde odunluğa kaçtı. Orada sak- lanmak istiyordu. Fakat bu sırada kapı açıldı. Ce- mile kedinin oraya saklandığını — Oh, şu pis kedinin & haline bak. Her tarafı kan içinde. Cemile kediyi kucağına © aldı. Geceliğini giydirdi ve yatağına ya tırdı. Pamuk artık ondan sonra ya- ramazlık etmemeğe karar verdi. Cesaret Amca (Beş yaışndaki Hilmi- ye) — Nasıl, yukarıya © yalnız çkmağa koruyor mesaı? Hilmi — Kim demiş, korku. yorum dede? Beraber çıkalım da A mmm