7 Ocak 1933 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

7 Ocak 1933 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

tici bir şeydir. e Ve sinemanm vazifesi, bugünkü medeniyeti- büyük bir yer tutar. Fa- N t e tamamile tica- vir maksatla s; ileştiril- diği memleketlerde “Yadiyevi O ması esası, İkâfi derecede gö- zetilmez, z * kalbe; sinire ça ede Glen ve sinire <azip görünmesi « Ahlâki olm tla- kı ki olması mutla ema bir vasıf teşkil et. Bunun içindir ki içindir ki hemen her file ekette, halka gösterilecek pler hükümetin sansürüne tabidir. Her şeyin hükümetleştiri!. Ma da şahsi menfaatlere alet oimaktan çıkarılmış umumun Wtifadesine hizmet edecek bir Vüsita haline getirilmiştir. Sov ietittihadı sinemacılıkta, bel. i Avrupa ve Amerikanın sine- sie pemleketleri kadar ileri i miş değildir. Fakat Sovyet- miyeş oemaya verdikleri ehem ORu gün geçtikçe kusur ağir hale koymaktadır. Vü al eti i hemen bütün öm öğretici, ahlâki ve terbi Tandı ir. Bittabi bir çok propa- la filmleri de vardır. rik, , manın terbiye ve ma. ve kadar büyük rol oynadı- aıle devirde, Sovyet sinema- vi olan keremi ike lâyık bir mevzudur. ide umumiyetle beş esas gö- « “Yorlar: Sanayileştirme, zira Ün at, etnografya, propa- anda, ilk da, " rt mevzu bizi çok yakın En alâkadar eden şeylerdir. ütün dünya medeniyetini alâ- kadar eden etnografya mevzula M. bizim için bilhassa şaya- A dikkattir. Çünkü bu mevzu- arm alındığı yerler, bizim ve belki bütün beyaz insanların doğdukları yerlerdir ve bura- arda hâlâ bizim milyonlarca "kdaşlarımız yaşamaktadırlar. Sovyet sinemasında Türkis- tan Zengin bir memba teşkil çimektedir. Son arkeoloji (ati- kiyat) ve sntropaloji (iman- diği Sovyet ittihadında, sine | mevzuu hariç tutarak, | Sovyetlerde sinema Sovyet sinemacılığından ve filmlerinden istifade edebiliriz Sincma esas itibarile öğre- | ların menşe ve ırkları ilmi) tet kilğının doğrudan doğruya ter | bizim için | | elektrikleri birden bire sönüver | vyetler, çevirdikleri film- | İ kikleri gösteriyor ki, Orta As ya bügün bütün dünyaya ol salan beyazlarm ana yuvası- dır. Bundan belki otuz bin se- ne kadar evvel | fevkalâde bir velodite malik olan ilk beyaz insana ve onun ilk medeniyeti- ne beşik olmuş bulunan bu sa- ha. Sovyet sinemasında esaslı bir yer alıyor, Douglas'ın başına gelenler Douglas Fairbanks filmlerinde ley Hill'deki köşklerinde bi- zı muteber film âmillerine mü- kellef bir ziyafet çekiyorlardı. Davetliler kalabalık olduğu | için, Albert ismindeki sofracı- ları hariçten bir kaç garson tutmağa mecbur olmuştu, Bun lardan bir tanı sında müthiş nın muhteviyatını olduğu gibi Douş'un sırtımdan aşağı dök- tü, Fakat bu hâdisenin Doug. las ile yanında oturan Deven- port'dan başka kimse farkına varmadı. Douglas derhal Albert'i ça- ğırıp kulağına bir şeyler fısrl- dadı, Bir dakika sonra salonun | di, Fakat sönmesi ması bir oldu. Albert efendisinden aldığı emir üzerine başka bir ismo- kin ceketi getirmiş, diğer bir uşak ta elektrikleri söndürüp, bir an sonra yine yakmıştı. - İşte bu bir an içinde Doug şimşek süratile üstüne mayo- nez dökülmüş caketini temizini giymişti, Bu manevranın yalnız De venport farkına vardı. O ak. şam bir şey söylemedi amma, “mayonez oyunu” nu bir kaç gün sonra klüpte anlatmaktan kendini menedemedi, Şimdi bunu Hollyvood'da bilmeyen yoktur. Fakat Doug o günen beri mayonezli yemek #kram etmeğe tövbeli, ile de yan. yalnız intihara kalkışması Tony artık hiç bir kadma ken- disini anladığını meğe yemin etmiştir. Tony'nin babası Alexandre evvelce çilingirdi. meşrepti, O kadar ki dükkünr. na gelneler mutlaka bir fıkra. gülmekten katılırlardı. Çok geçmeden bu fıtri istidadı onu sahneye götürdü. manda da Viyananın, daha son ra bütün Avrupanın en mış aktörleri arasına geçti Bir aralrk Latinoviç isminde bir kontesle evlendi, İ sile çirdiğ dımdı, Zavallı ledi. bekledi. MİLLİYET CUMARTESİ Bütün hayatı sinema! | Kulis arasında çok acıklı sevda faciaları oluyor | Sinema ve tiyatro aktörlü- | ünde san'atinden ziyade, u- ğurunda kendilerini kadınlarla aktör var, Dada garibi, nen bu adam uğrunda kadınlar ölürmekle kalmıyorlar, biribirlerile düel- le ediyorlar, kendilerini öldüren söhret kazanan bir Avrupanın meşhur | sahne aktörlerinden Girardi" nin oğlu Tony Girardi.. meş'um bir güzelliğe malik olduğu söyle- mile serbest hayat yaşıyor ve | kadınlar arasında düşüp kalkı yordu. Bu kadınlardan ikisi da ha günlerden bir gün yok oldu Hattâ bir tanesi Tony üze ine hiç bir iz bırakmadan ge- çip gitti. En sonunda Tony Berlinde bir bankerin mütallakası olan müstear ismile Kitty isminde bir kadınla evlendi. Ona her | yerde “güzel bebek” diyorlar- Berlinli aktörün söylediği. | dı. Bu kadınm ahlâki kusurları ne göre, onda kadınları teshir stokrat Az sonra Avusturyalı ile evlendi. aldıktan Nora bu Tony bir üzerine, hissettirme- Fakat hoş Az za- fakat ge hayata rağ. men. ruhan hiç değişmedi. Ön üç sene evvel her ikisi de bir hafta içinde engloenzadan öl- düler ve çocukları mühim bir Tony'ye servet bıraktılar. Tony annesinin aristokrat zevk lerine, babasmın san'atinden daha ziyade tevarüs etmişti. bir çelik fabrikatörünün kızı olan | Nora Pefiffer Dai | Mağ meilişiş bakber çelik işine irişit, Bir sene sonra çelik işi beraber, bu ilk izdivacı da iflâş etti, Çelik işi neyse, fakat izdivacınm iflâsma Steffa is- minde bir kadın (sebep oldu. Steffa kocasından ayrılmış, lâ- kin henüz boşanmamış bir ka. Nora kocasınm ayrılmak talebine sükünetle ra zı oldu, Tony'nin yeni kadın- dan hevesini wdet edeceği ümit ediliyordu. itle bir hayli bek türlü Ve sonra, Tony'ye bidayet hoş görünmüş olduğu gili, MAYER GarLMRRLİ y ey günel iin siyakie | tü Polat ovisilie Kalfa te na gelen aksiliklerden kolay- E İ y yali kadınları anlamış olmasıdır. | hammülfersa hale girdi . Bilhas İ ca sıyrılmağa muvaffak olur. mülfer di Bir akşam Doug ve karısı | O “Güzel bebek” ismi veri- | sa Kitty'nin parası bitip te To Hollyvood civarındaki Bever- | len üçüncü karısının Pariste| ny Berlinde ikinci derece bir aktör olarak çalışmağa mecbur kalınca, karısmdan (büsbütün soğudu. Onu da bırakti, Bir gece ti- yatronun artistler kapısından | çıkarken, her zaman gerek me rak saikasilo, gerek doğrudan doğruya kendisini görmeğe ge- len kadın kalabalığı arasından Kitty meydana çıktı, Tony'nin ayağma kapandı. Barışmak i- ” | çin tekrar yalvardı. Tony aldı- rış bile etmeden kalabalığı ya- rarak, otomobiline binip uzak- laştı, Ondan sonradır ki » Tony aleyhinde bir cereyan « başladı. Artık peşine düşen kadınlar a. zalmışlardı. Şimdi Tony ne yapıyor? Ora sr malâm değil! Fakat şu aktö re bakin! Herifin bütün hayatı sinema. rim RM Suzy Vetnon Suzy Vernon "1903 te doğ- müştur. Yevmi Bir gazete tara fından açılan güz müsa. bakasında birinci gelmiş ve bu sayede sinemaya intisap etmiş —eraeeeeeeieeeseeseeeeaeeeeseeseme Havai adaları hahikaten dünyanın cenneti denile- bilecek güzellikte yerle- rdir. Burada King Vido ile Dolores dei Ris yeni bir film çevirdiler. İsmi- de tam yerinde: Cennet kuşu “Atlantide,, i Çevirirken Jean Angelo bir hatırasın şöyle anlatıyor: — Atlantide romanını çölde ği çevirmek için Afrikaya gitmiş tik. Bu romanı okuyanlar ken: dilerini cazibeden kurtaramaz. lar, Çöl ortasında bir cene ve bu bennette Antinea ismin. de muhteşem bir kadm.. Biz hepimiz kendi rolleri: mizden me kadar memnun idi isek, aklımıza gelmeyen bin türlü müşkülâtla da karşılaş” tık. Bilhasa yerlileri figüran olarak filme almak icap ediyor du, Hiç şüphesiz zeki, fakat rı vahşi olan bu zencileri, b görmedikleri sinema objektifi önünde istediğimiz gibi ! idare edebilirdik? Bunlara kı dilerinden ne beklediğimizi sıl anlatacaktık? Bereket versin. o kabilenin reisi imdadmıza yetişti ve zen cilere sinemanın ne olduğunu anlatmak için, kendilerine bir film göstermemizi tavsiye ti. Derhal Parise yazdık ve dram filmi getirttik, Perdeyi, makineyi kurduk.| Zencileri çağırdık, Film başlar) dı. Zenciler evvelâ gözleri kırptılar, ışığa baktılar, dede gösterilen dramdaki hasa baktılar.. Sonra birden re bir kahkahadır koptu vel film bitinceye kadar kahkah Tar devam etti, Biz. zenciler üzerinde derli bir tesir hasıl edeceğimizi b lerken, dram onları,saatlerö kahkahalardan bayılttı, Meseleyi ertesi gün tir, Yavaş yavaş san'ati tak- | je etmiştir. Suzy bu müddet| gık. Meğer zenciler, bizim ho i lâ - | zarfında “So: ”, “Mücrüm ça i ik 2 vapğimalada “Gizli kuvvet”, «Danseden ta. | *ovuz8 gitsin ve kendi Almanya ve Avusturyada | lebe» filmlerini çevirmiştir. | teşekür edelim diye böyle yi Suzy'nin “Fakir talebe” ismin | Bundan başka çevirdiği diğer | mışlar. Öyle ya, biz bu işi deki filmi nazarı dikkati cel- | bir çok filmler arasında bilhas ve olene için yı ik mr betmiş, bunun üzerine Ufa ken | sa “Sen benimsin” filminde disini uzun müddet için anga. | çok muvaffak olmuştur. Gittikçe güzelleşen Fransiz yıldızlarından Jeanne Heiblina İ İlenmekle hatâ ettiğini anlamak gelmiyordu. Steffa ile muhab- betin bu kadar devamı, Tony'- ye göre, henüz anlamamış ol. masrdır, Anlaşılmış bir kadını İ aşkla sevmek mümkün değil iş. Fakat Steffa âşıkını bıraktı, Tony bu ayrılığından o kadar sarsıldı ki, hastalandı ve sana toryoma gitti. Burada Daisy Freyenfeld is- minde bir Baronun kızı ile ta. niştı ve seviştiler.Kız, morfine i alıştığı için sanatoryorma koy- A / Ja eylendi, Nora bunu haber a- lımca yok oldu, Fakat Daisy bu adamla ev- ta gecikmedi. Viyananın bü. tün sosyete kadınları kocası- | sin peşinde idiler. Daisy buna tahammül edemiyordu. Tekrar morfine başladı. İşte bu ikinci izdivacı esnasında idi ki, Tony- nin peşinde koşan kadınlardan ikisi düello ettiler, Bu kadmlardan biri Tony'- nin iltifatma mazhar olduğunu gördüğü diğer bir kadmı tenha bir yere avet etmişti. Kadın ge (ince, öteki şemsiyesile hücum İ etti, Her iki kadının da küvvet li birer şemsiyesi. vardı. İkisi de iyi eskrim biliyora benziyor ötekinin ağzını yırt kırdı, Oteki de has mının burnunu ısırdı, saçlarını yoldu. Daisy bu hallere tahammül edemedi, oda günün birinde İ yok oldu. Artık Tony izdivaç- tan iğrenmeğe başladı, Tama- “ Sen gün, ben gece, isminde yeni bir film çeviren Alman yıldızlarından Hate von Nagy Nihayet zencilere rinden ne beklediğimizi tabildik. Bolca para da verd imiz içim filmi-istediğimiz bi çevirdik. Filmi Ebumuhsin yeğınası bir kabile lunduğu yere pek civar m lerde çevirmiştik, Bu ad " Allabın yolu üzerine çıkardı beyazları soyar, fidiyei nee ister, veya öldürürmüş. Antineanın elinde esir mak neysel Fakat Ebumı nin elinde esir kalmak m lah., Maamafih Ebumuhsin rahat bıraktı. Yalnız sinekl yılanlar, çiyanlar ve tahtaki ruları rahat bırakmadılar, Marcelle Chantal | nasıl başladı? . İİ Marcelle Chantal anlatı yor: — İlk önce resim ve tagani ni beni cezbetmişti, Sonra kel) cam Chemps Elyöses de revğj filmleri göstremek üzere salon kiraladı. Ben de bu: idare eheyetine dahil olm tum, Bu suretle bir çok sinemi rejisörleri ile tanıştım, Bir güğ) rejisör Ravel “Kraliçenin geği danlığı” filminde bana rol & Nif etti. Burol bidayette P la Negri'ye verilmiştir. Po vazgeçtiği için bana teklif diyorlardı. Kabul edip e mekte hayli tereddüt etti Hem seviniyor, hem korku dum. Ban: — Canım, bir kere talih zi tecrübe ediniz, dediler, Cesaret edemiyordum, me hayat ve heyecan vereceği me kani değildim. Bir çok te rübeler yaptık. O zaman reji söz teklifinde ısrar etti, Ben gi | kabul ettim, Paramounta giğl Giğim gün İsmimi değiştim İ tim

Bu sayıdan diğer sayfalar: