31 Aralık 1932 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

31 Aralık 1932 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Küçük kardeşi hiçe saymak hiç te doğru değildir Ben de şimdi den, hayatın i düşünmeden evvel, bir zaman sizler gibi çocuktum. Altı yaşında benim de boyak skeden bir lokomotifim, vagon ım, raylarım, lâstikten bir kap ahağam, suyun içine atınca di- B batmıyan selloloitten ördeklerim nlardan başka da on beş yaşın bir ağabeyim vardı. Adı da Hikmetti Benim için düşündüklerini şöy- hülâsa etmek kabildi: .—. İsa birisin! derdi. Yalan da değildi. Fakat büyük rdeşim de o kadar kuyruklu ya ilar söylerdi ki. Meselâ şöyle ie. hikâye anlatırdı €ri — Amcamm fonoğrafının için- ik 'bir küçük adam var. Bütün şar İ Ben birgün küçük kutunun içinde hazırlanmış o ka üş- İFçok beyaz iğne gördüm ki.. wp 'amofondaki bu küçük adamı Şi: ) çıkarken kimse görmezmiş. inkü görürlerse adamcağız he. ri; $n araya düşer, ölürmüş. Onun e . Daha bunun gibi neler, neler. anlattıkça, yavaş yavaş bu ka. , Sinnllerın kahramanları be- ammamış gibi davransam, büyük rdeşim: — İnanmazsan, anneme ser! ye sözünü tekit ederdi. Yalnız anneme gidip sorar Kutudan mak Bazan evde herhangi bir dikiş için Prhangi bir renkte makara İkzmm 0- )r. Ortalığı karmakarışık eder, çek cceleri altaş edersiniz, o makarayı alamazamız. Tabii o canmız sıkılır ? asabileşirsiniz. Halbuki bunun ka Y bir çaresi vı Dört makara istiap *dar yuvarlak bir kutu bul Aman, bu kutuyu © atmayınız (Şe- 11). Bu kutunun içini şu şekil tanzim edeceksiniz, İkinci şekilde ördüğnüz gibi (C.C) mukavvadan fi parça kesiniz. Ve bu mukavvala- Çocuklar İç Küçük bir oyun Bu gayet kısa fakat hoş bir yundür, Sağ elin baş ve işaret armakları arasına bir şişe man- Arı almak, bunu sağ, kol iki ba- ak altından geçirip sol ayağın dış hrafında en uzak bir mesafeye toyabilmek, Bu otururken yapılacaktır. O- unda kaç oyuncu varsa hepsi ex beşer defa tecrübe © ederler. Şol ayağın ucuna yakm en uzak nesafeye kim koyarsa © birinci İla Sonra bu oyun mantar sol ele alınarak gene kol iki bacak altın. dan geçirilip sağ ayağın dış tara, İmda en uzak mesafeye koymak Büretiyle de diğer bir tecrübe ya- Pılabilir. Gene bunda da mantarı en ile ri koyan birinei olur, Ötekiler bi- Kincinin istiyeceği bir şeyi ceza o- larak yapmak mecburiyetindedir- | ler, İ . kaz wiki kız belek n ne söyleseler, inanan bü san, mutlaka Çünkü se: İ bütün bul Bir gün mektepten geliyorduk. da beyaz ketenler taşırdı. İ Büyük kardeşim dedi ki — Bak Safi Beye. beyaz getrler var yiyor, biliyor musun? Ben gene bir yalan kıvıracağı düşünmekle beraber, bilmediğimi söyledim. Dedi ki Çünkü çorabı yok ta ondan. giderdi. Ben de büyürsem, şık gezmeği tasarlıyordum. Halbu ki böyle alâyiş altnda sefaletin | saklanmasını içim kabul etmedi | Büyük kardeşi — İnanmıyorsan, ser, dedi. Uzun zamandır kardeşim: — Inanmazsan, git anneme sor, yok babama sor, yok teyzeme sor, | yok, git kendisine sor, der durur. du. | Bu defa içimin isyanından nasıl sa bana bir cesaret geldi. Makaa- dım bu hileye nihayet vermek ve doğruyu öğrendikten sonra ağabe yimi mahcup etmekti. Gittim. Safi zit kendine unutamam. — Seni terbiyesiz seni! dedi. Ağabeyim de güya Safi Beyi kızdırdım diye beni dövmeğe kalk maz mı? Ö zaman anladım ki, kafamın içindeki lüzumsuz esrarı aydınlatmak için, beyhude teces- süse lüzum yok zim ailemizle konuşmadı. Bey ba- bam da niçin konuşmadığını bir türlü öğrenemedi. ara mahfazas mmm rı üşümcü şekilde gördüğünüz kutunun içine yerleştiriniz. Ve ke- narlarını kıvırarak kutunun civarına | yapıştırınız. Dört makarayı yerleri. ne koyduktan sonra, her makaranın bulunduğu höcrenin altından TT T| deliklerini açmız ve bu deliklerden dışarıya çile rınız. Hem makaralar — tozlanmaz, hem lâzım olduğu vakit, hangi renk te ipliği çekerseniz, makaralar mun tazaman kendi yerlerinde döner ve istediğiniz uzunlukta iplik çekip ko- parabilirsiniz in Oyunlar ke seke on adım koşmak gibi şey. lerdir. ipliğin ucunu Su içinde bulut e ve yüksekçe bir kava. moz almız. İçini berrak bir su ile doldurunuz, bir masanm üstüne hazırlayınız, içine de biraz kırmızı mürekkep dökünüz. Bütün bunlar du mu, küçük bir fırçayı bu mah. lüle batırıp çıkarınız. Sonra fırça- yı kavanozdaki suyun üst kısmına hafifçe daldırınız. Derhal duman gibi bir sütun, | yavaş yavaş suyun içinde aşağı | inmeğe başlar. İnerken dalgalanır, halezonlar şır şekilden şekile girer ve aşağı indikçe genişleyip bir bulut taba- kasını andırır. İ ! Fakst muayyen bir müddet zar fında su boyanmağa başlar. O za- man arık buluttan eser kalmaz. Suyu değiştirmek ve tecrübe; Bizim komşulardan bir Safi Bey vardı. Daima sık gezer ve ayağın Ayağında Neden getr gi- Safi Beyin şık gezmesi hoşuma | öyle Beyden «yağında çorap olup olma | dığını sordum. Bana öyle kızdı ki MİLLİYET i | Sabik kayser Wilheh Ho O zamandan beri Safi Bey bi- 5 Kayser şatosunan bahçesin de hayvanlar besliyor menfa hayatı göçirmeğe de- yam ediyor. Sabik veliahtin Al mali dahilinde istediğigibi ge | Sabık KHayserin sofrasında hâlâ impsralorluk alâmet- | Jerini taşıyan kadehler İzip tozması, hattâ manevralar» İda bulunması, sabık kayserin | kim bilir ne kadar gıptasını art Lİ PS > Kayser'n mesal I Ofuracağı yer bir hay- van eğeri biçimindedir | tırıyor. Her ne kadar saray gi: |rek saklanmıya muvaffak ol: | sıl olmuştur. Fakat bu hareke- | halk odası bi şatosunda sal vaniden vanmaktan © haska care ada Doon isimli ksabada | kat iyi giyinmiş bir Alman şa- ün hâdisata intizare: sakin | | ane oturuyor | muştur, Bu adamı, JMARTESİ 3IKANUNUEVVEL e Binyada neler oluyor? | Sabık Kayser, Doorn'daki şato- sunda ıasıl hayat geçiriyor? Bütün hayai ve şatodaki merasim kendisini hâlâ inperator addettiğini gösterir Sabık layser Döorn şatosun Geçen gün garip tavırlı, fa tonun kapısma müracaat -ak sabık Kayseri görmek iste- | hayli kurşun bulunmuştur. diğini söylemiş ise de ret ceva- | dam yakalandıktan sonra zaman ede- | bir tabanca ile bir kama ve bir A Hit bı almıştır. Bu adam, Alman |lerden ikinci Wilhelm'e mek- Ma. Sabık Kayserin o reflkası Prenses kenâ? odasında fırka reisi Hitlerden sabık im. | tup getirdiğini iddia paratora mektup getirdiğini id din etmiş. fakat ki Hermine zerine herkesin meşgul bulun Kayser şatosunun salonlarından birinde İ maklıklarından atlıyarak içeri | adamın Kaysere suikast girmiş ve odalardan birine gire | mak üzere geldiği kanaati ha | etmekte r etmiş ise de bu mektubu kimseye sözü: | göstermemiştir. Esasen kendi- İ nü dinletememiştir. Busun ü- | si son derece müteheyyiç bu- | lunduğu için hudut haricine çı- 3 | duğu bir zamanda şatonun par | karılmıştır. İsmi Zükâr olan bu yap- ubu Ii Muhabir mekt . Şibinkarahisar'da ev | kirası ŞIBIN KARAHİSAR İstanbuldan olcu Karadeniz sahil temaşasına doyulma- | yan güzellikleri arasmdı İğer denizin lütuf ve müsaade- İ sine mazhar olursa.yapacağı se | İ yahatten çok büyük bir zevk İ duyar. İşte biz böyle bir sandei talih ile İstanbuldan ay- rılmış ve Giresona kadar olan mesafeyi vapurumuzun güverte sinde etrafı temaşa etmekle ge girmiştik Zonguldak, İnebolu. Sam- | İ sun, Ordu gibi her biri diğeri- ne rekabet eden ve yeşilliklerle sahil kasabalarımızı seve ve doya, doya gör- İdükten sonra Giresona gelmiş- tik. Giresun: Fındık ağaçları- nın aralarını süsleyen köşkle- çı- «| mü- bezenen | seve, rile muntazam evleri ve cadde. | lerile bir Karadeniz melikesi ad | dine seza., Buradan itibaren yükselme- ğe başlamış ve kara tarikile Şibinkaral müteveccih ol- muştuk. Bindiğimiz otomobil tedrici bir irtifa peyda eden in- hinalarile baş döndüren uzun mesafeleri katetmeğe başlayın ca, Davüst sanatoryomuna çi- kan yollar (o gibi, birde yüce dağların Oyüksek (tepelerine tırmanıyor ve yükseldikçe Ka- İradenizin gözlerden uzaklaştı- ğını ve git gide bir yol halinde özümüze göründüğünü hisse- orduk Giresonun (Kulakkaya) de- nilen yayli mıntakasına gel- miş ve her geçtiğimiz yollarda rast geldiğimiz yaylâ suların- | dan içerek zevk ve neş'emizi J arttırmakta idik. Bu tedrici yükseliş (sathı bahirden tam (1700) metre kadar bir mesa- feye dayanmış ve tedricen şim di de sukutn başlamıştık. İşte böyle yüklese ine nihayet Şibin karahisarın mesiresi olan(Tam zar) tünelini geçmiş ve Tam- zarın dut, elma, ve armut ağaç 5 diy. ve yiyecek ucuz Memurlar ve halk kışlık yiye. İ ceği yazdan tedarik ederler Artık kış başlıyor. Bir müd- det sonra yolların karla kapa- nacağı ve otomobil ve kamyon gibi vesaiti medeniye ile nakliy at oyapılamayıp hattâ posta ların bile karadan ve uzun sü- recek bir zamanda £gelebilece- İ ği söyleniyor. Bereket | versin İ kömür, odun gibi mahrukat İ ucuzdur, İnsan müşkülât çek: mez, | Faaliyeti ile tanı vali Ferruh Beyin gelme İleniyor. “Diğer o mekt mış yeni bek umda iktisadiye ve ziraiye ve tariki muvasalası hakkında müdellel vereceğim. Bu vilâyet | güzel havasile maruftur ve ay memleketin abvali meyvaları altın, kö- madenlerile ihmal bir kasabadır Muam: ni zamanda zel dağlarını doldura: İmür, şap edilemiyecek (Komşu memleketlerde Suriyede Kuraklık | Çöllerde açlıktan İ ölenler var Şamdan Adana gazetelerine yazı. kyor: Kuraklık bütün şiddetile de vam ettiği için bilhassa çöllerde aç ik başlamıştır. Yalnız hayvanlar değil, insanlar da açlıktan ölmekte. | dir. Çölde yaşıyan bedeviler açlık dolayıile koyun ve develerini yok İ babasına satmak © mecburiyetinde kalmışlar ise de müşteri bi | Çiftçilere Maliye vezirinin evinde yapılan bir İ öçtimada bütün bankalardan birer mümessil bulunmuş ve çiftçilerin va İ ziyeti konuşularak yardım meselesi kararlaştırılınıştır. Bu karara bankalar 1 — Faizi yüzde altıdan beşe indi vecek 2 — Borcunu ödemekten âciz bu lunan çifteilerin borc müddeti uza tılacak 3 — Borç müddetleri her çiftçinin haline göre 20, 15, 10 İ taksim edilecektir. e $ seneye İlarile bezenen sokaklarından ge -çerek kasabaya girmiştik. Vaktile bir mamur şehir iken yanan ve harap olan bu gü zel memleket bugün, yüksel- mek ve tutunabilmek gayretin. dedir. Yeni, yeni bazı. binsla- İrm yükseldiğini görürsünüz. İş te bunlar yagından sonra yapt iki yüz binadan ibarettir hükümet İ murlarına karşı hürmet İ ve merbutiyetlerini lisanı şük- İranla yadetmeği vicdan borcu İ bilirim, Hayat binnisbe ehven ve hattâ ucuzdur. Yeni 3 ilâ 4 odalı man müştemilât 7 B lira icarla tutabilirsiniz. ve hükümete olan Mevaddı gıdaiye fiatları ise şu listede görüleceği veçh üze- re çok ucuzdur. Kış biraz faz- la olduğu için ahali ve me murin yazdan ık tedarikin- de bulunmak itiyadındadırlar, En nefis koyun etlerinin ok- kası 15 ilâ 20 kuruştur. (Kö- dük) tabir olunan ve 12 okka- dan ibaret buluna bir ködük fasulye, nohut ve mercimek gi- bi şeylerin fiatı 50, 60 ku- ruştur. Yani okkaları dörder, beşer kuruştur, Dut'u çok meşhur- dur. Memleket harap ise de et- raf ve civarı kâmilen bahçe lerle muhatır. (Tamzara) mesi resi maruf ve buna mümasil (Oynargöl) ve civar bahçeleri ise biribirinden güzel ve şirin- dir, Şehre hâkim olan kaleye gelince: Bu kalenin zirvesine çıkanlar eğer memur iseler bu- dan çabuk giderlermiş. diye mda garip bir akide saklandığı | tinde yalnız mı, yoksa bir teş- | varmış. Bu kaleye çıktım. Ve sa da. bu satoya girmek aynen | köşede bir hizmetçi görmüş, | vik ile mi hareket ettiği anla. | etrafı temaşa ettim. Gördüğüm | Türk tacirleri de refakat © etmekte lan adedi mahdut ve madut bir, | Burdaa halkın temeyülâtmı | mes | bir evi Çiftçilere yardım edilmek için da İl örülecek parayı bizzat | kontrol sö İ mek üzere maliye veziri şimali Suri İ yeye hareket etmiştir. İKıralın sarayı önün- i de bir boğuşma İ SOFYA, 28 — Bugün Sofyade kralın yı önünde kanlı bir vak'a İ olmuştur. Burada sokaktan geçmek: İ te olan bir Bulgar kazetecisine avci İ kıyafetinde birtak, kimseler t | ateş eti Gazeteci de siper alarak tabanca sanı çekemiş ve ateş etmeğ i taraflı bi muştur. Atılan sırada caddeden geçmekte olan çok kimseler yari dan serisinin yarası ağırdır Taarruz edenlerden iki kişi tevkif İ edilmiştir. Bunlar Protogerof taraf. | tarı Makedonyalılardır. Gazetecinin muhalif Makedonya fırkasına men. sup olduğu unlasılmıştır Asirdeki isyan Adenden yazılıyor hemmiyetli bir şekil gelen haberlere göre Hicaz hüküme © 4 motörle yeniden (Cizan) a 500 kişilik bir kevvet daha yöndermiş. Bunlar gece sahile çıkmışlar ve bi raz sonra şehre girmişlerdir. Fakat ikinci günü asi kuvvetlerin kuman. | danı Abdülvehap İdrisi'nin idaresin İ deki topla mücehhez askeri kuvvet İler şehri istirdat etmişler ve Hicaz İ ıları tamamen kılıçtan o geçirmiş lerdir. de | silâi Asir isyanı © almıştır. Son Hicaz kuvvetlerinin sahildeki bü- tün molör ve kayıkları da müsadere edilmiştir. Şimdi (Berek) ten Şima. Wi Hicaz hududuna ve cenupta Ye men hudutlarına kadar bütün Asu isyancıların idaresinde bulunmak İ tadır. Mübtelif müsademelerde asi İ ler Hicazlılardan birçok top, otome İ bil ve silâh, cephane almışlardır Sabık Hıdiv Halepte HALEP, 29, — Sabik Hidiy Ab bas Hilmi Paşa Avrüpadan | hususi yatile İskenderona, oradan da bura. ya gelmiştir. Sabık Hidiv burada ki banka açacaktır. Kendisine bazı

Bu sayıdan diğer sayfalar: