K.O: ates muşte narter lipleri küzx casay” vakti eseler Milliyet Asrın umdesi «MİLLİYET» tir 31 K. EVVEL 1932 İdarebane: Ankara caddesi, 100 No. Telgraf adresi: İst. Milliyet Telefon Numaraları: Başmmuharrir ve Müdür: 24318 Yazı işleri Müdürlüğü 24319 Idare ve Matban 24310 RAMAZAN: s5. D. İmsak 5 BUGÜNKÜ HAVA Yeşilköy rasat merkezinden! Haftanın yazısı Yılbaşı Yarm 1933 senesinin birin- ci günüdür, Bu malümaetı baş- © İkasından alamazsınız Hele ya- rn sabah size bu rakamı sahih olarak söyleyecek adama pek erken O tesadüf edemezsiniz. Bu, bu sene zarfınd. İenen en doğru sözd rafı? Üst tarafımı temin ede- mem, Bilirim ki; bir çok gaze- teler ve bir çok arkadaşlar 1933 senesinde olacak bitecek şey- leri tahmin ederler, kâh ciddi. “kâh lâife bir takım kehanet- “lerde bulunurlar. Bu, âdet ol- muştur. 1933 senesi bütün ken dinden evvel gelip geçen sene- ler gibi bunlarla alay eder, gü- ler ve o yine bildiğini okur. Her yıl başında âdet olmuştur. Bir çok mürekkep. emek sarfe- 'der zihin yorarız.... Kimsenin aklına gelmeyen garip şeylerin olacağını tahmin ederiz. Bir © sene sonra onları elimize alıp: — Acaba bunlar oldu mu?. diye tetkik etmeyiz. Nelerde isabet etmişiz, nelerde etmemi- şiz anlamak istemeyiz... İnsan- “Jar iki şeyin tetkikinden kor- karlar: Hastalıkları ve isabet- sizlikleri... Evet! Şimdi bana da sorsa- hz: — 1933 senesinde ne olaca- ğını tahmin ediyorsunuz?,. Deseniz size ne cevap ve tb rim? Eğer ben'de başka. İlarmın yaptığı gibi aklıma —i lenleri söylemek istersem size meselâ : — Efendim. 1933 senesinde Hüseyin Rahmi Bey evlenecek İve bir erkek çocuğu olacak, ressam Sami Bey sakal bıyık İ bırakacak. Terkos | suyünun mikdarı ve tazyiki artacak, biz- de muharrirlik rağbet bulacak (Istanbulda caddeler asfalt ya- pılacak. gece gürültüsü mene- dilecek, kazanç vergisi artık İsabit bir esasa bağlanacak, İsüt meselesi halledilecek. Gazi köprüsü ihale olunacak, şehir stadyumuna başlanacak. şehir meclisinin salâhiyeti genişleti- lecek, bana tayyare piyangosu cak; cek; cak... . Lâkırdı da para ile, pul ile değil yal. Amma ne kıymeti olur! Zaten böyle nümuneler vere vere sözün kıy metini kaçırdık ya!.. Bu söyle- diklerim ya olur, ya olmaz. O- lursa hemen yapışırım: — İşte benim size yıl ba- şında haber verdiğim şey mey- dana çıktı. Gör ye böbürlenirim. diğim çıkmazsa ses Gürmen, kimse de olacak demiştin. Bak olmadı?. Demez. çünkü söyledikleri: günü unutmuşumdur. çocuğu kız mı olacak, oğlan mı diye sorulan suale cevap veren zer. Hoca efendi bu suale: — Oğlan! Cevabı vermiş. fakat kız doğmuş. O zaman demiş ki: — Harem dairesinin kapısı- am arkasında bir yazı vardır o- kuyun!, Bu yazı şu imiş: gören Hanım kız doğura- cak Oyun çok basittir değil mi?. Eğer oğlan olsa idi, hoca efen- cekti, Doğrusunu söyley: İnsanlar için en ira em ileride ne olacağını keşfedeme- meleridir. Eğer bunu keşfetse- ler derhal bedbaht olurlar... Bence 1933 senesi için tah- minden ziyade temenni edi- ler vardır: Bunların e li herkes için tam bir afiyet gelir. Sonra memleket iktısadiyatımda tam bir inkişaf. Bu ikisini bize verirse 1933 se- nesini takdis ederim. »... Şimdi artık yıl başı gecesi eğlenmek (!) âdet oldu... Hep alıştık. Zaten pek çabuk alışı- yorüz.. Bundan on sene evvel biribirimize: — Yıl başında meredesin?.. diye sorarsak karşımızdaki: — Züppelik etmel.. Yıl başı | da ne oluyor?, diye kızardı. Halbuki © arkadaşlarımdan biri söyledi. Lâlelide bir müs- lüman mahallesindeki mahalle bakkalı camekünma Noel ağacı mektep kitapları ucuzlayacak, | ra mi o hatırlamaz, ben de ertesi | Bu iş tıpkı Sultan Hanımın | cede hoca efendinin vaziyetine ben- | ediyor amma manalarını anlat- | di kapının ardındaki yazıyı | e kimseye haber vermeyip sile-| Iktısadi meğe kali m bi yanlışlık olar. Talâbe'mekte- inden maksat telebeyi imtihanla demek gülünç düşerse, reklimdan da maksadın sa- tış yapmaktan ibaret olduğunu id dia etmek o derece yersiz olur. Bundan gayem | malümatın talep deki tesirini küçültmek de- Dünyada o mevcut gazete ecmualardan bir hafta reklâ (mı “kaldıracak; olursak satışların! umumiyetle birden bire azaldığı riz. Eğer satıcı talep bulabilmek için reklâm yapmasaydı, o zaman alıcmın arz peşinde koşmak mec- buriyetinde kalacağı - B İ gün resmi ve gayri resmi büyük müesseselerin alıcı olarak müna- kasa ve müzayede ilânlarına tesa düf etmekteyiz. Eğer alıcılar da | satıcılar gibi büyük gruplar tes İ kil edebilseydiler, için yapılan reklâml İ tesadüf edileceği mu! te bu sebepten dolayı bütün pazar lama sistemlerinde mevcut eşya hakkında malümat vermek satıcı İ ya terettüp eden bir vazifedir. Reklâmm temin ettiği ikinci dere isndi. vaziyetler. arasında intikal İ koymuş., Bize âdetler madan itikal ediyor, Emisim ki; bu küçük bakkal, Noel aj cınm se olduğun bil için değil, üstüne cicili bi şeyler asılarak müşterinin gö- züne iliştiği için mostrasma koymuştur. tupkı ramazanda gile renkli kâğıtlarla süs teşhir ettiği gibi... istanbulda mahalleler var ki; yıl başı gecesi bir yere git- meyen, sabahlamıyan" kadın ve erkeği ayıplıyor: — Ne garip “insanlar! Yal gecesi evden çıkmamışlar sİai Mahalle var ki; yl başı gecesi bir yere gidildiğini bil miyor da kazara mahalleliden birinin böyle bir âdete uyduğu- nu işitirse: — Allah esirge yarabbi! Balozlara gitmişler, erkek ka- dın hora tepmişler... diyor. Ve bunların ikisi de sözüne en hak İk bir adam çeşnisi veriyor. Ben bunların ikisinden de deği- lim., Çocukluğumdan beri | ga rip bir huyum vardır: Başkası nın yaptığını yapmamak!.. O- nun içindir ki; yıl başı eğlence- lerini herkes okadar neş'eli karşılamam, hele bir sene daha ihtiyarladığımı . hatırladıkça büsbütün içerlerim, Halbuki herkes buna sevi Bu da garip bir haldir. Pa- pucumuzum, setremizin ve şap- İkamızın eskidiğini gördükçe memnun olmayız, hattâ kudre- İtimize göre müteessir bile olu- | ruz da vücudumuzün bir sene | daha eskidiğini bize barbar ba- ğıran sene başında seviniriz. FELEK MİLLİYET ÇUMARTESİ - KANUNUEVVEL yük bir sukuta uğradığını hissede | bu arzı bulmak | Bahisler I Reklâm Ekonomisi Suha Zeki, M. B. A 11932 Hikâye Tahtakurusu — Fransızcadan — Ramoiset'nin hizmetçisi e- fendisine salonda bir ziyaretçi- ini haber verdi. — İsmini sordun mu? — Evet efendim, ismi R. S. i- | imiş, i yükselte | El ber ye olak sl ın teminidir. Bu| - müsaadenizle ilâve etmek iste- | rim « herhangi bir memleketie | | eveut maarif lenen bir neticedir. 3 — Büyük sanayi teşebbüsle- | ya toplanması ve bu İde azami ekonomi: | ne hizmettir. 1 — Satış ameliyesinde makine İ yi insan yerine geçirme ile pazar | emiapaisin de elde edilen | s1 altında malları edilmesi ile reklâm arasındaki mü nasebet pek sıkıdır. Bu da alâmeti farikanm tanınmadan İde edemiyeceğinden ileri tedir. 6 — Mecmi ra mümasil ye vasıtalarının edilen istifade İ mesini ve herkesin satın alabi ği bir fiata satılmasının temi Daha derin bir tetkik reki İ dam elde edilen sını dört, beş misline Bununla beraber roklömm asıl zifesi bunlar söylemiştim. Şu halde fenni reklâmdan bek- Hiç şüphesiz ki hal- ve tenviri reklâmcı- lığın en kuvvetli istinatgâhıdır. Reklâm alış verişte yalnız malü- malın tevsiine hâdim olmayıp, mevcut malım daha geniş bir saha da umum menfaatine en Faydalı bir surette tevziine hizmet etmek tedir. Reklâmin iktisadi bir kiymeti olüp olmadığı ancak eşya ve ser- visler hakkında verilen malüma- tın iktisadi bir menfaat temin et mesi nazariyesine bağlıdır. Bu fi- kir ne iktısmtta tevazüne inanan eki iktınatçılar, ne de müteharrik yeni bine ade stor. Bununla be- iktısat o âleminde lardan biri geçen se m ve pazarcılık e- Ecönomies of marketing & Odvertidug) İsimli eserinde bu noktaya açıkça tomas etmektedir. bir malın istimal ; tarzlarının. öğre- nilmesi © malın kıymetini arttiraz cağı sarahatle iddia edilmektedir. Reklâmın terbiye sahasında ne derece hâdim olabileceği - mazi- deh alınacak birkaç misâlle ko- layca anlaşılabilir. Meselâ porta- kal Ademle Havva zamanında ne ise bugün de gene odur, Halbuki asrımızda Amerikalıların haya! da oynadığı mühim” rol ne daha asri istihsal usulleri ne İstan dardizasyona , ne do nakliyat va- sıtalarınm bolluğundan ileri gel- mektedir. Bu ehemmiyeti ancak ve ancak portakalın hassaları ile su- reti istimali hakkındaki malüma: tın tevsiinde aramak icap eder, Bu kadar uzağa gitmeğe me hacet? Biraz da kendi memleke- İ timize dönelim. Türkiyede tasar. rufun son dört beş sene zarfında iktısadi buhran neticesi olarak e- sey ifa | elmek- | gazete ve bunla talim ve terbi- reklâmdan elde | sicesi - umumileş | olmadığını evvelce sarraf eseri değil de ne idi, şa balde biriki milli möessesemizin bu sahada | açtıkları çığır, hallermizm öteden | teşkilâtından bek- dü Pekâlâ, ben şimdi salona geliyorum Salona girdi. Karşısında iyi | giyinmiş, tavırları emniyet ve- ren bir adamın beklediğini gör- lü, — Mösyö. 5. misiniz? Ziyaretçi: — Evet. bendenizim, dedi. — Rica ederim, oturunuz e- fendim, siz her ve kadar ismi zi saklıyorsanız, ben hüviyeti- mi açık zatıâliniz — Gösterdiğiniz emniyete İİ teşekkür ederim. Fakat mi de ederseniz, ben gene hüviyeti mi saklıyacağım. Çünkü bunun || için bir sebep var, — O halde meseleyi konuşa | lım. Demek ki R.S. post restant | adresli zat sizsiriz. Mektubumu | aldınız. — Evet, bendenizim — efen- (İğ dim ve mektubunuzu aldim, zetelere verdiğiniz kü- çük ilânlardan anlıyorum kilsiz | ika ie istiyormuşsunuz. — Evet, doğrudur. — İtiraf etmeli ki, çok aca- yip değil mi bu? — Hangisi?. — Tahtakurusu istemek.. — Acayip olabilir. (Fakat benim tahtakurularına (ihtiya cım vardır. — Ne yapmak için tahtaku- rusu aradığınızı bittabi sormı- yacağım.. — Zaten sorsanız da, ben de ne yapacağımı — söylemezdim. Farzediniz ki, birisine bir oyun | yapmak niyetindeyim. — Pekâlâ.. eğer tahtakuru- su istiyorsanız. mebzu- len mevcuttur. Apartmanın i- çinde sürü sürü geziyorlar. Bu haşarattan kurtulmak için her şeyi yaptım, muvaffak olama- dım. Burada yaşamak kabil de- ğil, Vakra'bir başka apartıman buldum ama, bu bubran zama- rında”iki apartman birden tut- mak her kesenin kârı değildir. Onum için tahtakurularını hale fime terketmek fikrine düştüm. — Benim o kadar tahtaku- rusuna İhtiyacım yok. — Fakat eve teslim etmem. — Zararı yok. Ben bizzat ge lir malımı alırım, — Bunun için ne lâzımsa 8- | fendi beri kara gün için arttırdığı paranın sandık köşelerinde saklanacağına, bankalar vastasile | iş sahasında kullanılmasını teminle daha mede ni bir yola doğru yürümemizi mu- cip olmaktadır. Sözümü şu birkaç kelime ile bi tirmek isterim. İlmen yükselmek | için gittiğimiz im avuç de kisi de ayni talim ve terbiye gaye si üzerine uştur. Suha Zeki, M. B. A. HK LA APA İ lap getirdiniz mi? — Bir zarf getirdim. Bilâha- re her tarafını güzelce kapatır- sam, oldu, bitti. — O halde yatak odasına gi riniz. Orada biribirinden güzel hangilerini bulursanız, alıp gö- türünüz, Az sonra Mösyö R. S., elin de iyice kapatılmış — bir zarfı memnuniyetle sallryarak görün dü: | — Bu kadar bol haşarat bu- İlacağımı zannetmiyordum. Bu- yurunuz beş yüz een si- — Ne tuhaf adam? dedi, a- caba tahtakurularını ne yapa" cak? Arsdan biraz zaman geçmiş» ti. Ramoiset yeni apartmana ta şındı. O kadar ıstırap çektiği eski yerinden ailesile © beraber taşmdıktan sonra, şöyle “derin bir nefes aldı. Yeni apartman aydınlık ve tertemizdi, Birdenbire kendisine yatak odası diye ayırdığı odanm şö- miwesi üzerinde, göze cek yere konmuş bir k du. Adres yerine şu cümle ya- zılmıştı: “Bu apartmanda » benden sonra gelip oturacak kiracı &- iye.” Ramoiset şa: tr. Şunları ok: “EK: “İsminizi bilmiyorum, Bil- mp de lüzum yok. Senelerden İ beri oturduğum, her köşesinin İ munisliğine alıştığım bu apart: mandan beni çıkartmak için mü racaat ettiğiniz vasıtayı öğren- dim. Bu nevi usuller bence mü- kâfat görmelidir. Onun için de imdiye kadar rahat oturduğum uu apari çıkmama se bep olduğunuzdan dolayı inti- kamımı da almış oluyorum. Ba “İttihadı Milli Türk Sigorta Şirketi Harik ve hayat üzerine sigorta muamelesi icra eyi Sigortaları halk için müsait şeraiti havidir. Merkezi idaresi: Galatada Ünyon Hanında rita tasi m şehirlerde acenta aranmaktadır. .: Beyoğlu : 4887 e çek bayar ederim in Mam rem | ret, İn üembe) . — Tavalıçanık el EE N Zr 1 14 mmm Yeni eserler Asya şarkıları Şair Salih Zeki Beyin “Asya şar kıları” ismi altında topladığı şiirle kitap halinde intişar etmiştir. Kari rimiz» tavsiye ederiz. Sakın beni okuma Kıymetli muharvirlerden İskendı Fahri Beyin “Sakın beni ile yapılan ve manastıra girip $ kan bir genç kızın hayatını ve mw .cerasını tasvir eden bu kitabı kar in iktisadiyatında ; ve köylüler rol oymiya İ im tavukçuluk için Cenmi ye lar gösteren bu mecmuamın son nü hası da çıkmıştır. Me e İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatrosu Darülbedayi Temsilleri Satılık otomobil Taksim Merkez Garaji 521 deli bir Fiat otomobili 1 Kânunu, ni Pazar günü müzayede ile satil enletir. eman kalım, siz de hele ilk geceni de geçiriniz de, ondan sonra apartmanda oturabilir misini: İmza: R. Söylerler ki Ramoiset başır geleni öğrendikten sonra aklı! kaybetmiş, “Müliyet,, in romanı: 21 İtalyan, biraz ezik bir fransız- ca ile cçvap verdi: tamamile iştirak matmazel. Filhakika, kadın çalışabilecek iktidarda ol- “malı, icabında bir erkek gibi ha- © eriş inse el ncak, yara “dılışındaki rolü. Ev kadını ve ana olmaktır bunu hiç bir kadın w- — autmamalı, — Kadının dışarıda çalışması, yi bir ana olmasına mâni mi? erkek gibi işinin başma gi. İce O çocuk veo ev. kadınım “özlerinden, himayesinden uzak- K aşacak Akşam. ayni kadın, yor bitkin bir halde evinedö- “ümce, ne çocuğile, ne evi vene © kocasile uğraşacak (kuvveti i Bu şerait dahilinde ile sanı saadeti ne oldu? SEN ve BEN Muazzez Tahsin Paule'u bu münakaşada yalnız bırakmağa mecbur kaldığım için biraz canım sıkıldı, fakat İtalya- nın sözleri doğru idi, bunu itiraf etmek mecburiyetinde kaldım. — Bence kadın. tam kadın, ya- ni tahsili ve terbiyesi tam, icabın- da çalışma ve erkeğe yardım kabi- liyeti ile mücehhez olmalı, ve oca- ğın saadetini gözetmeli. Paule, bu cevabımdan memnun kalmadı.: — Hayır Leylâ.. kadının bir bib lo olduğu devir çoktan gecti. Bun- dan sonra,kadın,erkeğin olduğu gi bi, hayatını istediği gibi tanzim e- Esasen, aile hayatı dediğiniz şey, muhayyilemizde (yaşıyan bir lüksten ibarettir. Bence, hayatları- n: biribirlerinebağlıyan erkek ve ka dın, müşterek çalışmalı ve müşte- rek yaşamalıdır. Aile zihniyeti, on dokuzuncu asır zihniyetidir. Kadın ve erkek sabah birlik- «<a gamalı İş — Bugünkü cemiyet henüz bu- mun için teşkilât yapmamıştır; fa- kat yakın bir istikbalde , aile lo - kantaları, çocuk bakım evleri açıla cak ve kadın çocuğunu bu müesse- seye teslim edecek, yemeğini bu lokantada kocasile yiyecek ve ak - şam kocasile birlikte evine döne- cek, Kadının yemek, pişirme, çocuk bakma işlerini, muayyen bir üc- ret mukabilinde, cemiyet deruhte edecek. Suriyeli karı koca, münakaşanın. sonuna yetiştiler ve Paule'un bu müdafaasını güç hazmeden genç kadın: — Aman Matmazel., Allah esir gesin, sizin çediğiniz gibi olursa — Sandet mi? Ay siz ik Dena ina- Diyor musunuz ?E, vekadının iribirine bağlanabileceğini ve bu bağın, ebedi bir düğüm gibi arala- rında sıkı kalacağını tasavvur edi- yor musunuz? Suriyeli genç adam. çattı Matmazel, bilmediğiniz ler hakkında bu kadar umumi ler yürütmeyiniz, Bir gün severse- kaşlarını şamda biraz dansedelim. o Taraça bir cennet gibi parlak ve yıldızlı. İçli $şıkrm önümde hürmetle i- ğildi ve dansettik, — Siz münakaşamıza iştirak etmediniz Mösyö, bemşirenizin fi- kirlerini muvafık buluyor O musu- miz? — Zavallı bir kızdır o Madam. aşırı fikirlerine bakmayınız. ocak saadetinin me ol. tasavvur edemiyor da ondan. Sonra. belimi saran © kolunun çemberini daraltarak: — Sizle beraber bir yuva kur- sak, hakikt saadetin ne olduğunu bütün dünyaya göstereceğiz. Söy- daa bu hayal bir hakikat olacak — Beni dinleyiniz! Sizi bana ve vaziyetime hürmetsizlik etmiş ad- dederek tahkir edebilirdim. fakat, bir aydan fazladır samimi ve temiz bir genç olduğunuzu gördüğüm i- çin sözlerinizi dinledim.Ben, kendi şahsi hayatım ve hislerim ne olur- sa olsun, nikâhla kendisine bağlan dığım adamdan ayrılacak bir kadın değilim. İzdivaç bağma hürmet ve Müsaade eiiiseniz bu güzel W gün içinde ttile Gökmleşlığirmzni. devamını istiyorsanız. bir daha ba- na bu sözleri tekrarlamaymız, Salon gözlerimde ölen bir kıvıl- cımla:. — Hakkınız var Madam.. deli- cesine bir hayale kapılmışım.. bu- vu unütmağa çalışacağım. Bir kaç gün sonra ayrılacağız; rica ederim bana karşı olan dost - luğunuzu geri almayınız. Bana gelince, sizi unutmağa çalışacağım, fakat bir defa sizi mimsedikten sonra,bu çılgın hayali benliğimde yaşattıktan sonra, bu çok zor olucak.. Bunu şimdiden gö- rüyorum. seye ayi kolunun ev yüzümde ve saçlarımda nefesleri beni özik durdu. İçimdeki fırtınayı. belli etme ğumu hi laştım. Bütün gece kalbimde tatlı bir ninni gibi: — Sevilmek ne tatlı şeymiş? Mı ritısile uyudum. ne kadar kendisine bağladığım | jet, beni miyecek... zaman içimi Lübnan dağları... Erkenden Güstavın otomobili! yola koyulduk. bu şirin şehri hemen sevdim; fal dağın zengin ve Allahtan gelen il tişamı yanında burası karanlık basık. Çoktandır görmediğim sevgi denizi yakından görmek çocukgibi sevindirdi.Re'si Beruti Dar sokakları, kapalı 5