Ekonomi diye kadar görül “ye Temiz erir ri 1832 senesinin 40 drahmi teri İevlgre #23— Afyon rekoltemiz bu sene noksandır Bu seneki ve evvelki senelere 4 göre, istihsal ve ihracatımız. Ihracat o Ofisi o memleketimizin, Je gösteren istatistik şudur: 1832 senesi afyon istihsal ve ihr| O Memleketler o OKilo | Lira İcat vaziyetlerini gösteren şayanı dik | oAlmanya 22.833 202.022 oje bir istatistik © hazırlamıştır. İs) Fransa 54.854 358009 Hollanda 8.717 62.272 İhşiümizin geçen seneki rekolte ile vw.) İngiltere 7561 56456 İkayesesi şudur: İspanya 25 196 İMantıka 1932 1931 Italya 3840 Oo 28820 rekoltesi İsveç 405 3581 SİMalatya © 50 sandık 270 sandık| Filistin s4 592 a m, Japonya (0 30002 269591 SONMS iye 705 7083 sz Yunanistan o 6694 O 68276 ” 4000 Misir 7278 o 40100 laa a Amerika (oo 10549 O 95276 D.M. 224 1890 155.477 1202264 1502 senesi afyon İstihsalâtımız şim görülmemiş £ derecede Goamoksandır. Filbakika in Se 7.400 sandik © | 8 ayılık yekünu 1.202.254 155477 1929 sw T. ev 201383 24922 1928 4800 gil 1927 30 » 1403537 180.399 1924 440 m 1925 4500 Bu istatistikte 1924 3000 » ve 1932 senesi ilk 10 ayı geni il 1923 2250 » fazla ihracat yaptığımız memleket- 1922 3s0 » Kı Japonya, Almanya, ve Bu istatistiğe nazaran memleketi- mali ilimizin afyon rekoltesi 10 sesedenbe.| o Ton balıklarına tahmin in 1150 sandık derecesinde Tam BORSA — | (İş Bankasından alınan çetveldir) 28 Teşrinisani 1932 ! racat rakkamları ilâve edilince 10 ay ” | keç balmak için tetkikat yapmak. İ im bir hayir Bu yekünlera teşrini evvel ayı ih- İık afyon ihracat vaziyetimiz âtide- ki şekli almaktadır: mahreç Ticaret Odası sularımızda tu- tulan ton balıkla: iyi bir mah. tadır. | İlâç Eczabaneler kontrol İ bir miktar yüksek fiat istiyerek Miktar o Kiymet | rn 1930 senesinde 8 mil. ton balığı ihraç etmiş ve yelir (Otemin etmiştir. il Komisyoncu ücreti Muamele vergisi, bir malm ori- jinal faturadaki esas fiatile güm- kadar olan masraf darlar bu şekle göre kömisyoncu ücretinin de buna dahil olup olmı Akışam Piatları yacağı noktasında tereddüde düş- Tabvilâi müşler ve Ticaret Odasma müra- . ” cnat etmişlerdir. Oda'bu “ciheti a be Şark dyollan 440 azmi — | tetirik etmektedir. hide 57,— ” wi : e Gümrükler 878 $ Tünel —| Lehistanla - Z Rihtı a . : Gü e fafkamı ss) Ticaretimiz 1. skeriye o 145 “ m se haberle, ir Beye KAŞ İri tarihinde Var BYE Tarikramı “ pk geçen eş ei ESHAM ülicrm olmasına Heyeti Vekilece SM 1 Ba. Nama 1045 4 Homonu ESC İ karar » Mamilin due $ Terkos 200/4 İtlâfa ilini Polonya hükü- » Müssrie 190,— $ Çimene AR 150 | aeti miktarı tayin olunmuş olan Anadol 2420 $ Onyondeği *8— | hazı See ihtaline müsaade et- En eği 439 $ Şart dey. tip le olara Türk hayriye 14 $ Balya 10 hükümeti bazı Leh eşyasının itha Ga. e "sase Şark mccmı sap | ice gelende edecektir. lere Urumisigorta 11 $ Telelan 155 Tabl 'olunun itilâf gelecek şu- sim. ÇEK FİATLARI batın 15 ne kadar muteberdir. Üste! paris 1208 $ Prak irem Ba dilem cem) Londra borsası 3, Niyor 4741 $ Marir 574 NI AA i Hi Mineo © BaMS İnen isss | paee rig a ee ei 341 $ Varşova 439 | harp borçları meselesinin tesiri al e pey ir 3,08 İ nda kalmıştır. Tea pm 1,45 $ Bükreş wan E ib 60.88 $ Belge 3417 Amerika'nın. cevabma intizaren icim AJTAZ $ Moskova 167028 cumartesi gü ü ke edilmiş olan sonra, ba- NUKUT. (Sebş) zı mehafilin İngiltere'nin talebini . Kuruş Kuruş | Amerika'nın müsnit bir. serette lerin şu pirransz iri, — karşılayacağı suretinde izhar et- saklar ierba 70 miş oldukları ümide binaen, hafta meti- ideler © MA bidayetinde borsanm temayülün- de salâh . acak to met © sia 101, Balçika HK — M. Hoover'in beyanatı, nikbina ne tahminleri boşa çıkarmış oldu- gundan spekülasyon kompartıma- “o leva "e nı müstesna olmak üzere piyasa MİR: 2 erin hemen İngiliz lirasının sukutu ile APA S6 kar Çek) 4—1 mütenasip olarak a; » arım Devlet eshamı, umumiyet itiba» Fiatları edilmektedir Muhtelif eczahanelerde ilâç fi- atlarının değiştiğini ve Farmako- loglar Birliğinin bir ecza tarifesi tatbiki için Sıhhat Vekâletine mü- racaatlarda bulunduğunu yazmış tık. İlâç fiatlerinin neden değiştiği- ni, Farmakoloşlar Birliği azasn- da ayni derecede zengin iki ecza- haneyi mevzuu bahsettik. Bunla, dan birinde meselâ Ekstra Malt Hulüsasının 50, diğerinde 55, çe- cuklara mahsus Gikoz'un birinde 150, ötekinde 160 kuruşa satılma- &ı sebebini sorduk. Muhatabımız dedi — “Ekstra Maltın şişesi toptan cılara fabrikadan 47 buçuk kuruş tan verilir. Bunu 50 kuruşa satan eczahane, bu kabil şeyleri ve Gi- koz gibi ccnebi o müstahzaratmı mümkün olduğu kadar az kârla, hattâ kendisine malolduğu fiatla satar. Fakat, buna mukabil yerli ilâçların imalinde, ötekilerini u- cuz satarak müşteri kazanır. Bu da ya ikinci mal kullanarak veya olur. i Ekstra maltı 55 kuruşa satan eczahane ise daha temiz iş yapar; birinci malı kullanır; müşterisi ax dar; 47 buçuk İcuruşa aldığı şişe ye 7 buçuk kuruş zam yapması fahiş sayıl Muhatabımıza, uzak bir semt- kuruşa alman bir ilâcı 140 kuruş teki cczahaneden, Sirkeci'de 100 tan aşağı tedarik etmek mümkün olmadığını da söyledik. Dedi ki: “— Bu 140 kuruşa satılan ilâç müstahzarattan bir şeyse vaziyet şudur: o eczahane bunlardan an- cak bir kaç tane bulundurur, ser- mayesi mahdut olduğundan faz- lasını alamaz. Sonra bir o günlük devri de mahduttur. Buna muka- bil ber halde bir kalfa, çirak is tihdam edecek, gece nöbetçi ka- lacaktır, Öyle geceler olur ki, ec- zahanenin kapısı çalınır, (kalfa uykusunu bırakıp iner, 5 kuruş- Tuk aspirin alırlar. Bu, bekliyen adamım yevmiyesi vardır.. Bütün bunları dahili hesap edince, uzak semtlerdeki eczahanelerde makul bir fiat farkını mazur görmek i- cap ederi” Diğer taraftan öğrendiğimize göre, eczahanelerde fazla fiat a- bip alınmadığını tesbit için Sıh- biye müfettişleri tarafından tetki- kat yapılmaktadır. Türkçe ezan Ve kamet Bugün de üç ekili usul dersi verilecek Türkçe ezan ve kametin ha- fızlar tarafından o camilerdei- mam ve müezzinlere öğretil- mekte ol yazmıştık. Bu sabah saat 9 ile 11 Le da camiinde dal Ele camiinde Hafız Dürrü ve Kasımpaşa camiinde Hafız Bürhan Beyler mıntaka- ları dahilindeki imam ve müez- —— usul dersi * verecekler. Bahkalak lâyihası Heyetine Bununla Maliye Vekâleti umumi mevduatı daha iyi kontrol edebi- Tecektir. Lâyiha asıl tasarruf mavduatını kontrol edebilmek için hazırlan- maktadır, Mahkemelerde Polonezköyü yolunda insan soyanlar İçtiği ciğara paketinin rengini de, ismini de bilmiyor mu? Dün Ağırceza mahkemesinde ilminde iki kişi- nin muhakemesine başlanılmıştır. Bu iki kişi Beykozda Polonez- köyü yolu üzerinde geceleyin si- lâhla yol keserek adam soymak» lan maznundurlar. Polonez köyü Bu ili kafadar yolu üzerinde köy muhtarı Viçen- tiyi soymuşlar ve karısı Matildayı da üzerindeki hulliyatı aldıktan sonra ormana sürüklemek, İsle- mişlerdir. Her ikişi işi yar parken kasketlerini gözlerinin ü- zerine kadar indirmişler ve tanın mıyacak bir hale gelmişlerdir. Maamafih suçlulardan Hamit mım, böyle şey yapmadım. Cemil bana 29 paket siyara getirdi — Şunları kumarda kaza; satın alır mısın? dedi, bunlar on beşlik sigaraydı, ben de on beş- lik sigara kullanırdım, me- ğer o bunları bu : madamla bu Mösyöden çalmışmış, bende oçi- kımca beni yakaladılar, Cemil de “beraberdik” diye ba- na iftira etti, demiştir. Bunun üze rine reis soyulan Viçentiye kendi- sinden alınan sigaraların ne rası olduğunu sormuş, “Yenice efendim” cevabını alınca Hamidi tekrar isticvaba başlamıştır: — Sen bar zaman 15 lik siga- va mı içersin? — Evet Efendim, 15 lik içe- rim. Zap ketleri Bö renktir bu on beşli — Yarısı ME yarısı beyaz- dir efendim. — Olmadı, serkidöryandir, © an yediliktir. — Öyle değil Efendim, yani paketin üzerindeki çiçekler kır- mızı boyalı ve yaldizldir. lde. Otur bakalım;” © söylediğim. de: 30 ilitir, ve Yeni- cedir. Bundan istiçvap edilme e ör ni İki er miştir: 2 Efendiki yalaiklık, bed böğle şeyler yapmadım, Hamit bana if. tira ediyor, osaseti çalınan siyara- lar da onun üstünde çıktı, ben 10 sene evvel iirkattan bir “seneye mahküm olmuştum, yattım, çık bir daba ialabı hal ettim, töv tm, be billah hırsızlık yapmıyorum, fakat sabikam olduğu için beni yakaladılar ve döve döve bu işi ben yaptım dedirttiler, halbuki ben yapmadım, haberim bile yok, demiştir. Bundan sonra şahitler dinlenil- miş, hepsi de soygunculuğu bun- ların yaptığını söylemişlerdir. Mu bakeme suçlular sabıkaları 80- rulması ve gelmiyen şahitlerin cel bi için başka güne bırakılmıştır. Bir çocuk düşürme davası 70 yaşında Kerime Hanımla 45 yaşında kızı Fatma ve 26 yaşında torunu Şükriye Hasımların Ağır- ceza mahkemesinde dayak atmak ve çocuk düşürmekten suçlu ola- rak muhakemelerine başlanılmış- tar. İddiaya nazaran, bu yetmişlik büyük anneyle kızı ve torunu ile torununun oğulları Kanhcada otu ran Mehmet Efendiyle karısı Na- zâre Hanımı dövmüşler ve Nazire Fakat her üç kadın kendilerine atfedilen cürmü inkâr etmişlerdir. Muhakeme gelmiyen diğer naz. munların celbi için başka güne b- raksimıstır. Bir zimmet davası Belediye tahsiliceza memuru Nazmi Efendinin Birmci (oOCeza mahkemesinde mevkufen muhake mesine başlanılmıştır. Nazmi Efendi baianbul Müddei- nezdinde Belediyenin işlerini takibe mermur iken, bu işten zimmetine 2016 lira ge- sirmekten suçludur. Dünkü muhakemesinde dedi yaptığı tahki- kat fezlekesi doğrudur. Mübrem bir ihtiyaç karşısında bu. parayı bilâhare yerine koymak üzere al- dım. Fakat hastalandım, birçok mâniler zuhur etti ve parayı ye- rine koyamadım. Belediye vekili Rami Bey de vererek güne bırakılmıştır. — Şehir Meclisi dün de gürültül ü geçti Son içtima çarşamba günü yapılacaktır. Tevfik Salim Pş. ne istiyor? İstanbul umumi meclisi dün sant 14,5 da birinci reis vekili Sa- dettin Ferit riyasetinde top landı. Zaptı sabık okunup kabul edildikten sonra, ruznameye ge sildi. Bar, birahane, lokanta ve em- erlerden sali harç alınmak için yapılan smıf taksimine ait eg işleri müzekkeresi Mülkiye Encü- menine havale edildi. Verilen Belediye cezalarının hapis cezasına tahvili için müddei umumiliğe malümat verilmesi te- mennisi yapıldı. Bundan sonra konseryatuvarın 1930 senesine ait Me Keep de porumun tef Ra- por fasıl fasıl okundu. Bu amada Galip Bahtiyar B. faslı çok dar olduğumu söyledi Ar in zimmetine geçirdiği 2016 liranın tahsilini istemiş, rmu- hakeme evrakmı iddia makamı Mallarımıza Kast! Ecnebi kumpanya- ların elbirliği nasıl kaldırılabilir? Ecnebi vapur kumpanyalarının memleketimiz için tatbik ettikle- ri tarife şekli meselesi gittikçe & hemmiyet kesbetmektedir. Bu şek Hin ihraç mallarımız üzerinde şim- diye kadar çok muzır tesirler yap tığı ve bu yüzden Türk mallarının dünya piyasasında rekabet imlâ- nı ekseriya bulamadıkları al kadarlarca temin edilmektedir. Ticaret Odan idare heyeti de — toplanarak bu meseleyi müza kere etmiştir. Aldığımız malüma- ta göre, bi da Oda tetkikat şubesi tarafından bazırlanan ve birçok tüccarın ifadelerile istatis tikler ve resmi malümata istinat eden rapor tetkik edilmiştir. İhracatçılar bu balin önüne geç mek için Türk vapurlarından bir kaçınm rakip vaziyette ayni hat- vilâyetle Umumi Maaş Perşembe günü tevziat başlıyor Defterdarlık maaş istihzaratı ps bitirmiştir. Birinci kâmun umu mi maaşı perşembe günü verile | cektir, Ücretli nere İkine' teşrin maaşı yarın verilecektir. Kızıl aşısı Kızıl aşısma devam edilmekte dir. Beyoğlu cihetindeki mektep: İ lerin kızıl aşısı ikmal edilmekte- dir. Diğer cn bir istasyonda da aşı ya devam ediliyor. Senelik Bilânçolar lara işlemesi lüzumunu © göster mektedirler. Türkçe Soyadları Bizde Gil iin en ziyade şehirlilerdedir Hükümetçe herkesin bir s0y- adı olması için bir kanun lâyi- hası hazırlandığı malümdur. Soyadlarınmn Türk dili kaide lerine uygun bir şekilde intihap edilmesi münasip görülmüştü. Türk soyadlarma dair ne dü şündüğünü Köprülüzade Fuat Beyden sorduk. Fuat B. bize şunları söyledi: “— Bütün milletlerin mede- ni kanunlarında soyadları için bir madde vardır. Soy adı, me- deniyetin icaplarımdandır. Biz- de ötedenberi her Türk köylü - sünün bir lâkabı bulunur. Soy» adı da esasen < İükaptan başka birşey değildir. Soyadı bulun- mayanlar yâlnız şehirlilerdir. Soyadlarına sit kammun be nüz'be şekilde çıkacağını bilmi yöruz, Teferruatı tamamile tes. bit edildikten sonra buna dair düşüncelerimizi söylemek müm kün olur. Bence herkesin bir soyadı bu i ii t Kazanç vergisi: için odaya bir müracaat Lakin ii İçim çanelik bühnçolarımı Maliye ye verirken, ellerindeki malın kıy tirazla Ticaret Odasına müracaat etmişlerdir. Bunlar diğer memle- ketlerde elde kalan mal için bilâr goda esas maliyet fiatinin değil, malın bilânçonun tanzimi esna daki piyasa fiatın esas ğunu ileri sürerek bizde de ayni şeklin tercihi için Odanın teşeb- büsatta bulunmasını istemektedir. ler. Bunlar mevcut malm o mües- sese için bir sermaye olduğuna na- zaran, bu malın kıymeti düşse de eski yüksek maliyet fiatının bilân çoda esas tutulmasını zararlı gör mektedirler. Oda bu mühim meseleyi tetkik etmektedir. Lr lili Maarifte Kıdem Zammi İlkmektep m nail lerini listesi hasiölime ll İstanbul Maarif Müdürlüğü 3 sene kıdem müddetini dolduran ni hazırlamaktadır. Kıdem zam mı görecek iki yüz kadar muak Tim olduğu tahmin edilmektedir. Terfi edecek mnallimler önüreür. deki hazirandan itibaren zamla rmı almağa başlıyacaklardın.? Diş talebe cemiye- ğ tinde idare heyeti Darülfünun diş tababeti Talebe Cemiyeti yeni idare ayeti. din Ba kamal Halt, Çelik Halik Dane Müfide ve Fethiye Ha- kongresi iç birnama hikâyesidir. tek. © Mademki üslübundan, yazma tar- ndanzımdan Bahsediyoruz, hepsinden son- emi; ta ikişer nökta gelen “ve” lerinin in- #zAE Yanı, hiç olmazsa Beni ne kadar si- ile, yirlendirdiğini kaydetmeden g#eçemi- bi. teceğim: de - “Ve; daha coşkun devem etti: ben « “— Bugün, bu an ve.. bu saniye- hikâ y. kadar daima © susmasını Bilmiş fateh tim... Bu yan yana iki nokta, sorgu işa- iretinden sonra bir veya iki mokta, Hik ürkceye nereden girdi bilmiyorum. © yal Bunları kullanan muharrirler ne gör- istiyorlar? Bizim bildiğimiz .) üş nokta vardır ki yarım akla Re konulmasıdır. Tenkitin de, imlâ gibi kaideleri vardır ve süs diye o değil, mananm anlaşılmasma yardım etsin diye kullanılır, Meselâ “ben” yazar- ken, bir yenilik olsun diye kelimenin sonunda bir «ws ilâve ederek “benw” yazsak tuhaf olmaz mı? Senin «ve.» lerinin bundan farkı yok. Göze takı- iyor, insan bir mana arıyor, bulama- yıp sinirleniyor. Romanının başında, romancınm laştığımızdan bahsediyor, bir roman yazmak için hayatı müşahede etmek kâfi geldiğini söylüyorsun. Çok iyi, muhayyileni istersen yor- ma, hayata bak, gördüklerini yaz. Fakat bunun için hayata bakmak lö- zum, onu görmek lâzım. Gözyaşları'- nm ne zamanda geçtiğini anlamağa imkân yok. Casusluk meselelerinden, Hariciye nezaretinden bahsedildiğine göre ya umumi harp, & ya mütareke zamanları. Fakat kızların ismi Ay- sel olduğuna, savareler, danslı çay- lar tertip edildiğine, kadın erkek aj- nemaya beraber gidildiğine göre vak" asın şu son senelerde geçmesi İâ- zın. Düne bugünün âdetlerini, bugü lur mu? Hayatın müşahedesi bu mu? Naran Hanım “Kolej” de okumuş Protestan papazlarından (?) bahse- diyor. Protestan papazı na demek? Hadi apasteurs lere, kolaylık olsun diye papaz diyelim, İstanbulda Pro- testan milletlerin açtığı mektepleri “pastour” ler mi idare ediyör?. Belki «missionnaire» demek İstiyor; fakat “misslonnaire” İle «papaz» arasmda şok fark vardır ve «Kollej» de oku- yan bir hanım, onu pekâlâ bilir. rip parçalıyacak gibi hist üzerindeki ari deki masaya vurdu, bağın baş rolünü yi tazyik edilmez. Vakıa romanda Ru- hi'nin kelepçeli ellerini sallaması da- ha tesirli, daha sinema - kâri oluyor ama hayatın müşahedesi bu mu?.Bekt.. kat biraz Sik Uümemeiiiii. tedbirli, fu gaye, o kadar hari değildi. Fa | pid düşünceli ve çekingen > okurlar, El“Zaşinda ağır bir hasta vk ir. Lâkin tedavi neti | Hi” m, kl e m etme) i