Bir aktiris içi nünde geçen bir devam eden bir saiye dır. “Ne olursa olsun, bu objek- tüf en küçük teferruatı bile der hal kayıt ve zapteder. Onun için objektifin karşısına geç- meden, mutlaka oraya geçebile cek bir kabiliyette olmak icap eder, Bir film çevrilirken, bizin hemen hemen boş o vakti- miz yok (demel Çünkü iş o kadar saatlerimizi ve hattâ uykuya vermek mecburiyetin- de olduğumuz saatlerimizi eli- mizden alır. Bir sinema aktiri sinin O hayatındaki en mühim devir, film çevirmek değil, o filmi çevirmek için hazırlanış- tar. Ben beş senelik sinema ha- yatımdan sonra, gayet iyi neti celer veren bir terbiyesi sistemi buldum. izi ündelik o hayatımız aşağı yukarı şöyledir: bizim Sabahleyin kalktığımız za- man iki bardak © sıcak su içe. riz. Ben buna daha mektepte iken'alıştım. Ondan sonra diş. lerimi fırçalarım. Bundan son ra on beş dakika idman,. Ko- camla ben bazan programa çeş ni vermek için birlikte ip atla- nz. Sabah kahvealtım şudur: Bir bardak meyva usaresi, por takal, limon ve saire gibi... Şe- kersiz sütlü kahve, bazan da tereyağlı bir ekmek dilimi... Ben kadehimi © yudum yu- dum alırken, kocama — baka- rım. O, önüne koca bir porsi- yon jambon, yumurta, sebze, tereyağlı ekmek ve kahve al. mış, bir taraftan yer, bir taraf- tan içer... Ben meyva usaresi- ni evde kahvemi stüdyoda alı. rim, Yaz aylarında ve kışm bir kısmında mutlaka güneş: ban- yosu alırım.. Evimizin avlusun da güreş banyosu almak için üstü açık bir çadır £ kurduk. İçine de plâjdan kum geti tik. Ben burada saat ondan e kadar vücudümü güneşin ma terkederim. Yalnız pa- zâr günleri hep birlikte — plâja gideri Öğle yemeğinde bir sebze | salatası, yabut meyva ve kah- ve, En sebzeli garnitürleri olan Piliçtir. Kaymak ve salça kul lanmani... Film çevirmediğim günler, dans dersleri alırım. Bu ders. | lerin iki gayesi vardır: İdman ve antrenöman. Haftada üç de fa şarkı de: de Fransızca veya İspanyolca dersi... Akşam yemeğinde tereyağı, patates, ekmek ve çerezden ma ada her şeyi yerim. Bizim en çok sev en çok zârar veren yemekler. dir. İnsan biraz dişini sıkınca bundan vazgeçebiliyor ve 80- vunda alışıyor. Gecüler artik bizimdir. Ya | tiyatroya, yahut dostları ziya. rete gideriz. Fakat film çevir diğimiz zamanlar akşam dokuz buçuk veya onda mutlaka yata ğa gireriz. Bütün gün stüdyo. nun harareti içinde eridikten sonra, artık akşam üstü bir ta- rafa çikmağa kimsede takat kal mıyor.. . Film objektifi yorgun çeh- reyi öyle belli ediyor ki. Her iyi rejimin sırrı itidal- dir. Ben vücudümün istediğim şekilde muhafazası mağa da razı de : Bizim için en mühim şeyler den biri de cildimizin muhafa- zasıdır. Hani bazı adeseler var dır ki büyütürler, Bununla cil zin o kadar Zannetmezsi ba olabileceğini İşte film ob. jektifi de bizim — cildimiz için tupkı bu adese || gil Sün yüzümüzü sıcak su ve te- | miz sabunla © yıkarım. Sonra kokusuz krem sürerim ve kre. min mesamata nüfuz etmesi i- in elimle masaj yaparım. d podra İki günde bir imiz yemekler, bize | Amerikada içkinin menedil- miş olması, içki amatörlerini bu zevklerinden mahrum edemiyor. Nasıl? Gustave Froehlich anlat- sın: Film payıtabtının — yanında çok şayanı dikkat bir şehir var: Tin Juana. Amerikada içkinin menedilmesi bu isimde bir zevk nee kasabası meydana Guslave Froehlich getirdi. Yalnız şu farkla bu ka saba Amerika toprağruda değil, hududun hemen yanı başında ve Meksika toprağındadır. Şampam- ya, viski, kumar, kadın, bu kasa bada hepsi var . Mükemmel şoselerden birkaç saatlik otomobil seyahati Tuvalet masamda bulunan ye. göne kozmatiklerim (dudakla rım için ruj ve gözlerim için sürmedir. Film çevirdiğim zamanlar, bittabi makiyaj yapmağa mec. burum. Fakat film bitince der hal yüzümü yıkarım. Dansın bir kadın vücudü. nün bütün hataları düzeltti. ğine ve incelettiğine kaniim.. İ Sinirler için en mukavvi © sey güneştir. Her gün aldığım gü: neş banyoları sinirlerime sükü net veriyor ve sıhhatimi muba faza ediyor. Kocamla ben elimizden gel diği kadar fazla rin. F kat havuzu denize tercih ediyo “1932 Venüsü,, ismindeki filminde Lily Damita İçki yasağı ve sine- ma artistleri | | Otomobille iki üç saatlik bir seyahat ve bol içkili bir kasaba | dette Amerikan gümrük memi insanı | bu kasabaya kavuşturuyor. Da. ba hududu geçer geçmez, nep' kafileler ellerinde içki şişelerini uzatarak yeni gelenleri selâmli yorlar. Hududu O geçmek için hiç bir formalite yok. Ancak a ları, kaçak olarak geçirilebilecel evleri dikkatle muayene ediyor: | lar. Tia Jusna kahvehane, dan | sing, o bar ve kumarhanelerden | mürekkep bir kasabadır. e Para- | ya mukabil burada her şey bula- bilirsiniz. İçki, kadın, oyun kâğı dı... İlk rast geldiğim kumarbaz Jack Dempsey idi ve boyuna kay bediyordu. Bu sehirde asıl canlı ve neş'eli hayat cumartesi günü ( öğleden sonra başiryor, pazartesi sabahi bitiyor. İ Cumartesi © akşamı saat altı | buçuk oldu mu, herkes sarhoş. | i yanmda da en mühim | tutan şey kumardır. Sirf bu maksatla tesis edilmiş yerler- de değil, sokak ortalarında da roletli, otomatik aletlerle kumar oynayanlar çoktur. Şehrin yakininde bir mahalle kadar büyük Agua Caliente ismin de bir otel var. İspanyol | üslü: | bünde inşa edilmiş olan bu otel- de her tarafı çinilerle tezyin olun muş çok büyük bir havuz o var, Bu bavuzun ortasındaki ada celeri elektrikle tem Görülmemiş bir lü miş tuvaletler ve bittabi gör miş masraf | puslalari bü otelde. dir. Otelin havasından paranın su gibi aktığı öyle seziliyor ki. | Buraya gelen dolarla. şişirilmiş | cüzdanlar, avdette bam boş dönü yorlar, i rülme Şura: var ki, bu otel ve kaza banm dörtte üçü Holiyvood maruf üç stüdyo sahibine aittir. Bu stüdyo sahipleri © yıldızlara verdikleri parayi böyle bir ma hirane hareketle tekrar ellerin den almış oluyorlar . Avdette hudut formalitesinin de hoş tarafları var. Amerika, sarhos adamların hududu geçme” lerime müsaade etmiyor, Onun | için yerlerine avdet © etmek isti- yen insanlar tıbbi O muayeneye tâbi tutuluyorlar. Sarhoş mu, de Zil mi, anlaşılması için. Sarhoş oldukları © tebeyyün edenler, derhal bir höcreye ka. patılıyorlar ve ancak ayıldıktan sonradır ki, huduttan i bırakılıyorlar. let bekçileri bu adamlar buduttan içeri girmek * iktisap ettikten sonra, kendileri: | ayılıp, İni şu suretle teşyi ediyorlar: gibi, ben de Altmış yaşına kadar Sinema yıldızları içinde Çin li Anna May Wong'u tanıma. yan yoktur, Bütün yıldızların güzelleşmek ve güzel kalmak hakkında fikirlerini ve tatbik | ettikleri usulleri (o söyledikleri bir sırada, o da kendi fikrini anlatıyor. Diyor ki: — İfratın maddi ve manevi sıhhate mazarratı olduğuna kat'iyyen kaniim. Ben kendi- me göre bulduğum ve hiç de- giştirmediğim usulden sonra, bir defa bile hastalandığımı ha tırlamıyorum. Bir defa her ak şam erken yatıyorum. Sekiz, eğer mümkünse dokuz saat u- yumadıkça kalkmıyorum. İşta- ham nisbetinde “yemek yiyo- rum ve oburluktan müşteki de gilim. Yalnız ifrata kaçmıyo- rum. İcap ettiği zaman her şe- yi kısıyorum. İdman yapıyo. rum. Bunda da ifrata gitmiyo. rum. Bu usul sayesinde altmış yaşına kadar genç ve güzel ka- lacağıma eminim, Üçüncü karısı Amerikalıların yeni Valen- tino diye isim taktıkları Clark Gable meğer ne hovarda adam Bir hayli maceralarından r kadınla evlenmiş, gü nün birinde boşamış.. Yine ma cera hayatı.. Bu defa ikinci bir kadınla evlenmiş, onu da boşa mış.. Yine macera hayatı.. Bu üçüncü bir kadınla evlen- miş, şimdi onunla beraber yaşı yor ve iddiasına göre mes'ut- tur ve artık bunu boşamayacak tır. Şimdiki karısı kendisinden yaşlıdır ve son zamanlara ka- dar tiyatroda oynuyordu. Fa- kat kocası sinema artisti ola. rak çok para © kazandığı için, sahneyi terketmiştir. Belki bir gün » da sinemaya gelir. d | Bir Amerikan © gazetesinin açtığı müsabakada sinema kraliçası inti- hap edilen Janet Gaynor, i Myrtam Kral Ve Kraliçe Newyork Daily gazetesi! Amerikan sinemasının kral ve kraliçesini intihap için bir mü- sabaka açmıştır. Müsabakaya iştirak edenlerin verdikleri rey lerin tasnif neticesi şudur: Kraliçe 20.662 14.732 3.666 3.658 2.268 Janet Gaynor Joan Crawford Sally Eliers Greta Garbo Clara Bow Marie Dressler Sylvia Sidney Kral Charles Farrell Clarke Gable James Gağney James Dunn Ramon Novarro o 2.140 Frederic March 1.918 Reylere hazaran Janet Gay- nor kraliçe, Charles Farrell kral oluyor demek, © * Buster Kealon'un çocukları Joseph ve Robert 'Haydi güle güle! Yine görüşü- rüz., Heliyvood'a film © çevirmeğe gelen bütün Avrupalı © örtistler | çocuk sabir. sızlıkla beklerlerse sinema artist leri de bu kasabaya gelmek için Hopkins | Evvelce | İdiler? Bundan on sene evvle ka. dar sinema yıldızlarmın haya- tı bir nevi peri masalı gibi an- latılırdı. Kimse hakikatte ki. min nesi olduğunu ( söyleye. mez ve yüksekten atar tutardı. Fakat son senelerde halkın her artistin hakiki hayatını öğre. nince, daha memnun olduğu- İ nu hisseden yıldızlar, şimdi ar | tik bu şöhret ve servet mevki- jine gelmeden evvel ne meta insanlar olduklarını saklayamı yorlar. Meselâ Ramon Novarro'ya sorarsanız, size eskiden Los Angeless'te bir kahve garsonu olduğunu, Nevyorkta otomatik bir lokantada tabak topladığı. nı saklamaz, Charlot, büyük Charlot ge. çen sene İngiltereye | geldiği zaman, bir zamanlar kendisini | boğaz tokluğuna çalıştırmış o- lan ahır sahibini ziyaret etti. Charlot bu ahırda az mi hay van tımar etmişti? Polly Moran Şikagoda bir mağazada kasadarlık ettiği za- manki maceralarını zevkle an. latır. John Gilbert bir zaman lar çalıştığı tiyatroda, perdeyi İki dakika evvel indirdiği için kovulduğunu öyle nakleder ki. | | Robert Mongomonery sine maya gelmeden evvel bir gemi de tayfalık ediyordu. Leila Hiyams daha bir kaç se- İ ne evvel, bir diş macununa rek İlâm yapmak için, fotoğraf poz ları aldığını hiç saklamaz. i İ Joan Crawford şimdi Holly İ vood'daki mağazalardan ötebe İri satın alırken, bir zamanlar | kendisinin böyle mağazalardan birinde satıcılık ettiğini hatır. lar. Betty Compson mürebbiye. lik ettiğini ve bazı mahalle kabaralarında keman çalarak İ para kazandığını söyler. İ 1920'de Reginald Denny gazetelere uydurma bir haber İ vermişti. Güya Musore mihra- cesinin huzurunda - bir piyes temsil etmiş. Şimdi bunun aslı olmadığını, bilâkis mihraceye | yaklaşmak isterken, serserilik. İdiğini ve hâpse a. tıldığını söyler , | Bugün her biri müthiş para İ kazanan, mükellef sayfiyeler. | de oturan, dört beş otomobili İ bile kendilerine az gören sine İ ma artislerinin © aşağı yukarı | hemen hepsi, bidayette böyle halk tabakası içinde" kaybol. bir iki günümü Tia | hafta sonunu öyle bekliyorlar... | muş silik insanlardı, Ya şimdi? vie Sinemada Oynayan Hayvanlar inemada şöhret ve servet sahibi olanlar yalnız insanlar mı? Hayır! Hayvanlar da var, Köpekler, maymunlar, arslan. lar, kuşlar, daha neler, neler var. Ve bunlar hakikaten ken dilerine verilen rollerle bizleri mebhut ve hayran bırakmışlar dır. Hattâ aktörleri sırf hay- vanlardan o mürekkep filmler çevrilmiştir. Hollyvood'da saksofon ça- lan bir şimpanze maymunu bile vardı. Meyers'in köpeklere çe- virttiği bir film © bizleri az mı güldürdü? Hollyvood civarmda sırf filmlerde kullanılmak © üzere bayvanlar yetişriren ve terbiye eden bir çiftlik vardır. Hangi stüdyoya o hangi film için her hangi bir hayvan lâzım gelirse, bir telefon.. Çiftlikten derhal © stüdyoya istenilen © hayvan gönderilir. Hattâ bizzat artistler bile son zamanlarda hayvan besle. meğe bilhassa merak etmişler dir. Yalnız beslemek © “değil, İ bunları alâka ile de terbiye et. | mektedirler, Sinemada iş görmüş hay. vanlar arasında Rintintin ismin Sahsfon çalan şimpanze Anita Page ve köpeği Elmar deki köpeği bilmiyen - yoktur. Fakat intin şimdi ihti, yarladığı için tekaüde çıkarı. mıştır. Bu köpeğin kazandığı parayi, birçok değme © artist. İer közanamamışlardır. e