: vt Milliyet Asrın umdesi “MİLLİYET” tir, 7 MART 1932 Ankara caddesi, 100 No. İst. Milliyet mmaraları: İdârehan graf adresi: Te Nu Başmuharrir ve Müdür 24318 Yazı işleri Müdürlüğü 24319 İdare ve Matbaa 24310 ABONE ÜCRETLERİ: Türkiye için lariç için 3 aylığı 6 Gelen evrak geri verilmez Müddeti geçen nüshalar !0 ku ruştur. Gazete ve matbaaya ai işler için müdiriyete edilir. Gazetemiz yetini kabul etmez, müracaat ların mcs'u- BUGÜNKÜ HAVA Yeşilköy Askeri Rasat merke sinden aldığımız malüm ran bugün hava Juthu, rüzgi 2 naza ekseriyetle bus ehavvil esecek nesimi 785 mil metre, en fazla sıcaklık 7 ve en öz sıcaklık ca 3 derece idi (FELEK (Lindberg) ip Çocuğu Bizim gazetelerde ipi sapı belli olmadan havcr neşretmek öteden beri âdettir. Hele dışarı memleketlerin haberleri.. Günün birinde görürsünüz: “Amerikanın falan "zırhlısı yüzdürülmüştür.” Yahut: “Filânın sıhhatinde salâh gö rülüyor” Amma o zirhlmın kazaya uğ radığını veya o adamın hasta olduğuna dair evvelce hava dis verilmiş değildir. iylece damdan düşer gibi bir vak'anın orta yerinden malümat alırız İşte oLindberg'in çocuğu meselesi de böyle oldu. İki gün | evvel okuduk: o“Lindberg'in oğlu henüz bulunmamıştır.” Ve arkadan gelen haberler. den de anladık ki; Amerikadan Avrupaya birinci defa olarak tayyare ile geçmeye muvaffak olan ve daha pek yeni evli meş hur Amerikalı tayyareci Lin. © dberg'in küçücük çocuğunu çalmışlar ve inde etmek için * babasından 50,000 dolar yani 100,000 liradan fazla bir para A âlim adam- * “lar, mütefennin adamlar, müte- şebbis falan filân. Lâkin bir şeyleri eksik.. Evvelâ tarihleri iyok... Saniyen tarihin bir mille- ği olgunluk yok!. M nevi cihetlerde başka milletler. ülmeyen aykırılıklar A- imevikada gö Fenalığa karşı cür'et var. Fena telâkkisi isin orada kullanılan ölçü her halde bizimkinden başka bir veyl. Amerikaya dair okudu. ğum yazılar beni bu memleket İ ahlâkiyatı hakkında âdeta ted- İ hiş etti. Vakıa “100 milyondan İ fazla nüfusu olan, ve içlerinde İ hazilir; Alman vediniyan Ma: nından gelmiş her türlü unsur bulunan muazzam bir kitlede her çeşit adama rastgelinir. Be nim takildığım nokta bu değil. dr. « Amaeikkde “ “dünyan hiç * bir: yerinde » tesadüf sikme” şekilde Gi riümler yapılır. Orada çocukla rı, kadınları ve adamları kaçı. imelür, Fidyo ter“ ve Alırlar, mitralyözlü çeteler güpe gün İdüz banka basar ve soyarlar.| Polisle şehir içinde muharebe ederler. Bomba, im atarlar. Kaçakalık snüzsam bix şebeke olmuştur. Bütün bunlar tabit boş,'on, yüz mücrimin tek başı” na yapabileceği sey değildir. Anlaşılıyor I&z orada centiyetin İ nesci böyle ufunetleri besliyebi liye Ahlâk ve kanun telâkkil, telâkkileri, cinayet ” ve sirkat mefhumları biribirine karışınca | eski dünyanın telâkkilerine uy. muyor. İşte Lindberg'in daha süt emen çocuğunun kaçırılması da| bunun bir nümunesi. Dünyanın en muazzam ve en medeni şeh. | ri: nüfus. de görülmeyecek kadar zam, refah ve bütün bunlarla mütenasip katı yüreklilik. Ve kanun tanımamazlık ve ha; Jlık.. o Vak'alar ki; Amerikada kanundan kur- tulma yolunu bulursa bir ada- mı öldürüp, bir evi yakıp, bir İ bankayı uçurup servet edinme- İyi vicdani ve ahlâki değil iş ve yaşama ölçenlerin adedi, di ketlerin mücrim adedi nisbeti İile kıyas kabul edemeyecek ka- İder geniş! İ Lindberg'in yavrusunun ka- çırılması hareketi ve buna ben- zer şeyler bizde olsaydı, âlem İ aleyhimize söylemedik söz bı- rakmazdı. Amerikada olunca bundan Amerikalılara hiç bi tap hissesi düşmüyor.. Düşmü. İyor amma, küçük bir bebeğin hayatını tehlikeye koyarak ba- basını soymak vak'asına artık Afrika ve Avusturalyanın vim vahşi kabilelerinde bile tesadüf edilmezken bunun Amerikada oluşu Amerikalılar için pek ifti har edilecek şey olmallığında da şüphe yoktur. İşin en tuhaf ciheti Nevyork piskoposumun, çocuğun bulun- ması için kiliselerde halkı dua- ya davet etmesidir. İhtiyar ana larımız dikiş iğnesi, ufak para, yüzük gibi yere düşünce bulun- ması müşkül şeyleri kaybettik. leri zaman (Tezveren dede) is mile maruf ve muhayyel bir kuvvete dualar ederlerdi.. Yir. minci asrın maddi tekâmül kay nağı olan Amerikanın, Lind- in çocuğunu bulmak i için büyük annelerimizin dikiş iğne in tatbik ettiği usul idememesi garip de. FELEK Zayi — 28 sicil numaralı arabacı chliyetnamemi zayi ettiğimden ye- nisini çıkaracağım. Hükmü yoktur. Arabacı İSMAİL Milliyet'in Edebi Romanı: 31 GÖZYAŞLARI!. — Gideceğim. İşime karışmamalısın!. Fedakârlıktan çekinen bir a- dam değilim. Senin için nelere katlandım. Ben son sözümü söyler söy- lemez, üzerime atılacak gibi ye rinden kalktı; bağırarak: — Hep bana bunu sün, Fedakârlık, feda ter artık; biliyorum. Fedakâr. İik yaptın. Karmı bıraktın, ço- cuğunu bıraktın. Bana geldin. üyor- ık. Ye “Fakat, ikide bir bunu başıma kakmakta ne mana var?, Dedi. Yüzü “sapsarı olmuş- tu. Gözleri büyümü: Onu hiç bu kadar hırçın, sinirli gör memiştim. Ben de hırçındım. Ben de sinirli idim. Ağzımdan Etem İZZET. ne de bu işler başıma gelseydi. Perişan oldum.! | — Vay bunu söyleyen sen. misin? Der gibi yataktan dışarıya fırladı ve.. bir makine gibi söy- lemeğe başladı: Demek beni sevmen felâ- ket oldu!, Pişmansın?, © - Ben fazla geliyorum!, Seni sıkıyorum.. Başmın belâsıyım!. Tepiniyordu. Gin ve asa biyetin biç ğı o güzel, eriten, öl ni sürükle. yen gözlerinde şimşek fırtınala rı esip savruluyordu. Ve sesini yükselte yükselte adeta haka- ret ediyordu: Rave melekler Nevyork. Altı, yedi milyon | Dünyanı hiç bir yerin- | inti- | ız | gösteriyor | İ Dimyata | Kundura ustüsr Gaspard Metrot İ sekiz seneden evlidir. Kör ve l meflüç olmadıktan sonra bir kocn- min seksen dört gün kati inanılmaz bir şeydir. 2 mayısta evinden çıkarken | düşündü: — Acaba onra karısına sada. Gaspard söyle haberi bizim karının a izin ala | ni Hemşiresinin. düğününe gideceğini mi 6ö Mümkün değil, Patronu hemşir: olmadığını biliyor. Büyük pederinin cenaze merasiminde bulunacağını mı söylese? Mümkün değil! Anadan ve babadan büyük pederlerin çoktan vefat ettiklerini biliyor. Her adamın İ ikiden fazla büyük pederi de olmaz yal Dükkân kapısını açıncıya kadar yirmi türlü düşündü. Hiç birini beğenmedi. Patronuna: — Efendim, bana iki üç anat izin verin, karımın baberi olmadan.. İlh.. diyemezdi ya! Fakat tam kapıdan içeri girerken kafasında bir ilham kavılerma çaktı: — Patron, dedi, sizden bir kaç at İzin almak istiyorum. Nedense | içime bir kurt girdi, karımdan şüp- beleniyorum. O, beni şimdi burada işimde zannediyor. İzin verirseniz, gidip tarassut edeceğim. İ ya İ Metrot'un çalıştığı kundura ma- İ duzasımn sahibi M. Bernard iyi bir adamdı. 2 mayısta öğle üzeri Metrot | dükkâna geldiği zaman, patron şöy (Je düşün — Bizimkinin halinde bir sükü- Demek ki şüpheleri yerinde Buna ben de mermun ol net değilmiz. dum. Çok geçmeden, içine kurt giren bir kocan öyle kolayca sükünet bu Iamıyacağını anladı. Çünkü Metrot bir müddet sonra dedi — Patron, açık konuşmak iste , Geçen gün bir şey keşfedeme- Fakat büyüyor. Bu, böyle devam ede- mez. Hakikat neyse öğrenmeliyim. Aklım fikrim orada iken burada da gün iki sant daha izin verin. 15 ve 21 mayısta Metrot hep ye- ni metresini düşünerek izin İcoparma ğa savaşıyordu: — Patron, ben çok bedbaht ada mam, Hülü işin iç yüzün dım, Bugün içimde bir hissi kablel- vuku var. Mutlaka bu meseleyi hal ledeceğimi zannediyorum. Ne olur, iki saateik izin verin. İni Heziranda dükkân sahibi artık söylenmeğe başladı. Metrot şüphele rinin artık kanaat haline geldiğini söylüyordu. Bu defa da dedi ki: — Yalnız herifin kim olduğunu öğrenmek lâzım. Talâk davasını baş- ka türlü masıl açarım. Ne olur iki sa at daha izin verin: Dükkân sahibi | Metrot'yu api dışarı edipte bekâr ve ae mk. dim bir işçi tutabilirdi. F, Sai eline di ekiz ağ bir adamı da işinden çıkarmak istemi yordu. Yine sabretmeğe çalıştı. Metrot izin istedikçe, artık bu defa Kanar iznin son olacağımı düşünüyordu. Hattü nasihatlerde ediyordu: — Yahu, biraz şöyle ustalıklı davran, Kadının fendi ile başa çık maz, Sen ağzını açıpta armut piş, ağ zıma düş diye beklersen, sittin sene bu işin içinden m, bir yere saklan, bir tuzak kur, ne bileyim ben? Metrot'da bu tavsiyelere karşı: — —Bu defa mutlaka bu mesele- Yi halledeceğim, diye ser ye binli avdetinde yani izinlere yı çmak için zavatlakiyetsiniğir SA yi | Cavit te, Reşat ta, Turgut ta senin gibi değil mi idiler? Ve.. küfür ediyordu: — Adit, Rezil, Bayağı Alçak. Fena halde kızdım, tepem attı, ne yaptığımı bilmiyerek: — Artık haltettin!, Dedim ve., yüzüne bir te. kat attım. — Tühhh utanmaz!. Ve Die doğru lavumanm ma gitti, Burnundan kan geli- yordu. Onu böyle sürünce şa» şırdım. Korktum, ne yapacağı. mı bilmedim. — Çok fena yaptım. Diye kendi kendime düşüne düşüne yanma gittim: — Naran.. Dedim, elimi tel tel alnına meme ipek saçlarına götür. — Çek elini hayvan. Dedi. basını cekti: Gözlerin çalışamıyorum. Onun için hana bu ) geli — Fransizcacamn — uydururduz — iii Haziran geçti, temmuz ağustoş geçti. * Eylüldeyiz. rot yeni saat izin almağa ıştığı sirada patronu dedi ki. — Nüsl oldu da böyle bir kadın la evlendin, bilmiyorum. Fa çin, hem de benim için bu va e artik bir nihayet vermek ze gelmiştir. Elbette... Bende onu ist geçti, Met ra dostane bir lisanla anlattı: — Benim başkalarının işine karış mak adetim değildir. Fakat senin bu meselenin içinden çıkamıyacağını an ladun. Bu nevi vaziyetlerde kocalar hakikatı her k sonra anlarlar, Onun izin ben en tahkikm! yap tardım ve hepsini öğrendi Nestor isminde bir arkadaş İşte azizim, o arkadaş bildiği yok mu, üç seneden beridir.. Üstünü anladım ya. Metrot sandalyasına yıkıldı. Pat ron onu teselliye çalışarak devam etti: — Metrot, bunlar olağan şeyler. dir. Cesaretini muhafafza et. Karm la Nestor'ün bu alıştım sant beş bu. şukta senin evde randevüleri var, Saat şimdi üç.. Beşe kadar çalış. Boş buçukta her ikisini de yakalarsın. aka kremli dee lal | İrtihal Doktor Ösman Şerafettin Beyin | ve Kız Muallim Mektebi ve Üskü- İ dar Kın Sanayi Metkebi mualtimle- İ rinden Dürdane Hanımın pederleri | Ankara Elektrik Şirketi | Müdür Muavini Mühendis Süleymen Sır rı Beyin kayın pederi Bulgaristan dahilinde Hasköy geliri" eşrafından baytar Mehmet Ali Bey vefat et- miştir. Cenazesi Pazartesi günü Bmir- gânda Safnaf sokağında kâin hane- sinden kaldırılarak namazı öğle vakti Bebek camli şerifinde eda © dildikten sonra Rumelihisarında ka yalarda Mükberi mahsusaeıa def- nedilecektir. #” ZAYİ SIGORTA © MUKAVELENAMESİ “BOZ KURT, Türkiye Umum Sigorta Şifkâti nezdinde 1000 Türk Yiralık bir İıy'a hayat sigortası al detmiş olup olbaptaki 1135 numara- hı Sigorta mukavelenamemi bu kere Zayi etmiş olduğum cihetle bünun bir kıt'a nüshai saniyesini alacağım dan meiküx hayat sigorta mukeve- lenamesinden mütevellit hukukumu Zayi olan işbu mukavelenamenin su hürunda hiç bir hükmü ——. yaca- ğını ilân ederim. Salih Bey mahtumü Mehmet Halit İstanbul İkinci İcra Memurluğun dam: Bir borcun temini istifası zim nunda merhin ve mahcuz Olup San- dal Bedesteninde mücevherat şube teşbir edilmek üzere bırakılan e adet kıymettar pırlantalı yüzük ve bir de adet buroşun şehri halin, onuncu Perşembe günü saat on beş- ten İtibaren Sandal Bedesteni mü. cevherat şubesinde ikinci açık art. tırma ile kat'iyen satılması mukar- ter olduğundan taliplerin yevm ve İ saati merkürda mahallinde hazır ba İ lunmaları ve maları daha evvel gör İ mek istiyenlerin de Mezat İdaresine İ müracaztları lüzumu ilân olunur, Kan henüz kesilmemişti. Yüzü demde; belki de nefretinden moramış. tr. Kaşları atılmıştı. Dudakla- rı Bee 1. O ber vakit gülen, wet, çıldırtıcı bir haz sk yanakları pençe pençe kızarmıştı. ünden düşen bin par- Dedikleri işte tam Naran'ın ne yapacaktım. Kendimi dinle Dövmek istiyordum.. Okşamak istiyordum! İ Nefret ediyordum.. İ Bütün bu tezatlar içince çır. liba tartının sevgi tarafı ağır basıyordu. Bir daha elimi uzat tum, Bir defa daha: — Naran, Dedim. Bir defa daha saç istedim. Yine elimi itti. Yine on biraz tereddüt etti ve son | işik; olmuştu. Hiddet, | Ticaret İşleri Umam Müdürlü kimseye devretmediğimi beyan ve | ünden: 30 İkinci Teşrin 330 tarih- Kalplerni neşelendirmex arzusunda buluna zevk ve eğe: nce meraklıları önümüzdeki ÇARŞAMBA AKŞAMINDAN itibaren JOHANN STRAUS'un meşhur opereti (La chanve Souris ) filminin Fransızca kopyesi Artistik” görmelidirler Tel B. O; 2851 Biletler buğünden tedarik edilebilir. program İstanbul — 18 den 19 a kadar mofon, 19,30 Vedia Riza H. 20,30 Darülbedayi temsilleri, 2 ki Bey, Belkis Hanım saz heyeti, 22 orkestra. Belgrat — (m. 4298) 19 Fransız. ca ders, 19,30 jimnastik, 20 milli şar kılar, 20,35 Puschkin hakkında kon- ferans ve orkestra, 22,35 haberler, 22,55 konser Bükreş — (394,2n.) 19 musahabe, 19,4 gramofon, 20 hafif musiki, 20,30 konferans, 20,45 şarkı, 2112 hafif musiki, 21,45 radyo Jurnal, Budapeşte — (550,5 m.) 18,30 Al maca ders, 19 ko , 21 orkestrasının konseri Roma — (441,1 m.):20,15 grame- fon, 21 senfonik konser, 22 moda hakkımda musahabe, 22,10 hafif mu- siki, Vargova — (i4l1 m.) 19,35 gramo- fon 19,45 radyo jurmal, 20,15 Mike- do opereti, 21,45 viyolansel konse. ri, 2230 radyo jurnak; 2240 dans havaları, Viyana — (5172 m.) 19,05 İngiliz e dem, 19,35 hâbenler, 19,45 senfo- Mik konser, Zi,İS musahabe, 2145 çingene orkestrası, 22 radyo jurnal, 22,15 dana havaları. 5 kanun hükümlerine göre Türkiye de iş yapmağa izinli bulunan İngi- Viz tabiiyetli (İstem Karpet End Keşan karası arazi tahrir memur, | Röz İndastrirz Limiti — Hastern Garpet And Riz İndüstries Limi- tet) şirketinin İstanbul vekilleri bulunan James F, Wbittol, Aleksan dre Jipkin Efendiler haiz oldukları salâhiyete binaen bu İkere müracaat Ja kendilerinden birisile veyahut yekdiğerile müştereken vaz'ı imza- ya salâhiyettar olmak ve şirket na- mına yapatakları işlerden doğacak davalarda bütün mahkemelerde da- va eden, edilen ve üçüncü şahı si- fatlarile hazır bulunmak üzere İn- giliz tebaasmdan (Artür La Fon ten) ve Çekoslovakya tebaasmdan (Şari Salzer) Efendileri tayin eyle- diğini bildirmiş ve lâzım gelen ve- sikayı vermiştir. Keyfiyet kanuni hükümlere muvafık görülmüş ok makla ilân olunur. — Bırak. İstemiyorum!, Seni görmek istemiyorum!. Sen vahşisin, kabası, hay- yansın, Dedi ve bütün şiddetile ko <a bir Sedir avurdu: m in bu saniyesi içindi. . Fakat, ben | tamadım. — Eşşek ha R ım, suratma (o bir tokat daha attım. Söylene söylene 6- dadan çıktımı: — Terbiyesiz! Vefasız. Kalpsiz! Ve.. hükmettim: — Zaten, bütün kadınlar pınıyordum. Amma, en çok ga | böylesiniz!. Duirede çok sıkıldım. Manzara hiç gözümün önün itmiyordu! İyi mi yaptım, kötü mü yap- larını okşamak, gönlünü almak | tem? Bilmiyordum! Sonu'ne olacak?. Düsüne- opem | ILLER muvaffakiyetler kazanmış YARASA ( Fledermaus ) filmin a Almanca kopyesini Opera'da Sn Biletler bugünden ted»ri” ilebil SALLY Zengin, renkli mizansenli bir operettir. Mümessilleri METROPOLİTAN OPE- RASININ meşhur tenoru ALEXANDRE GRAY ile Metropolitan öperas'- meşhur dansöz ve muyanniyesi MARILYN MİLLER 150 dansör, Meşhur AL- BERTİNE RASH baletin den 36 giris ve büyük 5 şarkı. Büyük gala olarak nın Önümüzdeki perşembe akşam; saat 9,30 da MAJİK SİN EMASINDA Hilâl ve Milli Sinemalarda zengin bir programla ve Gala müsameresi olarak: ÇANAKKALE Türk şecaat ve hamasetinin unutulmaz bir cidali ve Türk tarihi as İkeriyesinin şanü şeref dolu'altm sahifelerini teşkil eden sösli muazzam harp filmi. sözlü Kiralık fevki odaları müştemil dükkân Fatih Kazası Malmüdürlüğü; nden: Unkapanında Haraççı Kara Mehmet mahallesinde Üskibi caddesinde atik 31 ve 31 mükerrer cedit 27 : 29 No. Ir fevkinde odaları müştemil dükkün kiraya verilecektir. Müddeti müzaye- de 22 Şubat 932 tarihinden 12 Mart 932 tarihine kadar yirmi gündür. Taliplerin saat 10 da Fatih Mal Müdürlüğünde müte- şekkil müzayede ve ihale Komisyonuna 12 Mart 932 tarihine müsadif Cumartesi günü müracaat eylemeleri. (641) Yangın Hayat Nakliye Kaza Otomobil ANADOL SİGORTA ŞİRKETİ Teşkilâtı tamamen Türktür Müessisi İş Bankasıdır ADRES: 4 üncü Vakıf Han Muhakeme edemiyordum.. Karar veremiyordum! . Ve.. bu kararsızlıkla akşamı ettim. Konu: rasmdayken böyleydim.. Daireden çıkarken dim!, Karasız Ümitsiz Bilgisiz Perişan Yorgun Ve,, harap? Gözlerimde ona tokat atı $ım ve ağlatışım.. Kulaklarımda onun: en böyleydim. imza edenler a- bövley. Diye mırıldanışımın iz ve e ha tıraları vardı. Bacaklarım bütün (o bu acı, Telefon: 20531 Telgraf » İmtiyaz zor taşıyordu. Kafamın içi bir mezarlır ye Fi gibiydi! Arabaya zor atladım!, Odamın kapısında müthis bir tereddüt di — İçeride mi acak?. in Yarak, barışabilecek miyiz : ve hayatımda elimin bu kadar titrediğini, yüreğimin bu kadar sıkıldığını, ciğerlerimin bu kadar kasılıp ezildiğini his- setmemiştim. Sanki ciğerlerim toparlana büzüle gırtlağımmn altında top lanıyordu, Etlerim cımbızla çe- kiliyordu. Başım dönüyer, tir İtir titriyordum!, | Elim kapının demirini boş İ yere çevirdi. Kapı kilitli idi. İ Anahtarla açtım ve içeriye gir dim. Oda sabahleyin nası! bı. raktımsa öyleydi: