Tarihi Tefrika: 41 Sabatay Zevi Nakleder: R. N. Bir erkeğin boşadığı kadınla tekrar konuşması memnu idi Halbuki Sabatay evvelce alıp ta hahamların kararı ile boşadığı kadınlarla konuşuyordu Sahatay'ın kadınlara karşı bu kadar müsaadekâr davran- masının sebebi saye sinde kendi nüfuz ve kuvveti- ni arttırmak düşüncesidir. Ka- dınlara karşı müsaadekâr dav essir o olmağı düşünmüştür. Kendi taraftarları arasında ka- dınların da bulunması ne mü- him bir muvaffakıyet âmili ola cağını besap ediyordu. Sabatay evvelce alıp ta ha- hamların kararile boşamış oldu ğu kadınlarla da konuşuyor- du. Halbuki eski an'anelere gö ve, bir erkeğin boşadığı kadm- İa tekrar konuşması ve bir dam altında bulunması memnu olan şeylerdendi. Sabatay eski zev- celerile de konuşmak suretile bu eski an'aneyi bozmuş olu- yordu. Maksadına vasıl olmak için, her şeyi muvafık görüyor lu, Bu maksat ise, Sabatay'ın bizdat itiraf ettiği üzere, kadın ların tamamile © hürriyetlerini iade etmekti. Kadın, o erkeği iğfal ettiğinden dolayı ebedi bir günahın ağırlığı altında mah- küm bulunuyordu. “Mesih,, ise “kadın,, 1 bu mahkümiyetten kurtarmağa o memurdu. “Me- bunun için dünyaya gel- mişti, Kadını bu ağır günahın dan kurtardıktan sonra ise ar- tık onun erkekle müsavi olma- sına hiç bir mani olmıyacaktı. Sabatay kadmlara bunu telkin ediyordu, Onun dediklerini din liyen kadınlar gözlerinden yaş akarak artık erkeklerin esare- tinden kurtulduklarını düşünü- yorlar, müteselli oluyorlardı. Bunun neticesi olarak kadın lar Sabatay'a taraftar olmak- ta büyük bir (faaliyet ve tesir göstermekte gecikmemişlerdir. İnkılâplarda kadınların oy- nadığı roller ne kadar mühim olduğu (aşikârdır. Sabatay'in açtığı yol, muhaliflerile de ©- lan mücadelesi bir Mo mekti. Sabatay bütün ir yahudiliğini kendine tâbi kıl- mıştı. Onun için bu şehirde kendisine muhalif olan, gizlice çalışan adamla rın her hareketinden derhal haberdar olabiliyordu. Sabatay dü w tamamile sustur- mak, her türlü hareket ve faa- liyetten mahrum (etmek için kullanacak çare ve vasıtala- rı meşru buluyordu. Bunun İ- çin artık İzmir kadısına müra- caat etmeğe ihtiyacı da kalma muştı. Sabatay'ın mutaassıp, her emrini hemen a ha zır muhafızları e tay'ın düşmanları, “Mesih,, in aleyhinde bir söz sarfetmenin ron, Sabatay Zevi'nin yahudi- lik için bir belâ ve felâket ol- duğunu söylemiş, bundan kur | 59 tulmak için de, onu zehirlemek ten başka çare olmadığını ale- nen söylemişti. Sabatay Ken- disine taraftar olan halkın A- ron aleyhinde vuku bulan ha - reketi neticesi olarak düşmanı nın da mağlüp (Olduğunu ve sahneden çekilmeğe O mecbur kaldığını gördü. Fakat Hayim Penga isminde diğer kuvvetli bir düşmanı Sabatay'ın adam - larından korkmadığını ispat et Yahudiler bu adamın evini taşa tuttular, Evi basarak Ha yim Penganayı öldüreceklerdi. Bereket versin ki, günlerden cuma idi. Akşam olmuştu. Artık cumartesi gecesi olmuş- tu, Sabatay taraftarı yabudiler cumartesi gecesinin muk olduğunu düşünerek (o Hayim Penganın evi önünden ayrıldı. lar. Ve Sinagoğa (toplandılar. İri, Hayim Penga bunun üzerine evinden çıktı, Başka bir Sina- goğa giderek ibadetini i i icraet- ti, Devrisi cumartesi günü Ha yim Penga gene sokağa çıka - rak Sinagoğa gidiyordu. Zavallı Hayimin başına gelen! günü olduğunu düşünerek ken disine kimse tarafından bir zi- yan gelmiyeceğini o düşünerek bu emniyetle sokağa çıkan a- damcağız, çok geçmeden hata- sını anladı. Sabatay'ın Sina- goğa cemaatler birlikte ibadet rada çılgın bir mutaas sıp ta Hayim Ponganın başka bir Sinagoğa gittiğinden haber dar edilmişti. Sabatay Hayim Penganm bulunduğu sinago- ğun hahamma haber göndere- İrek onu dişarı çıkarmasını bil- dirmişti. Fakat haham yolladı ğı cevapta ibadet için mabede gelen bir adamı dışarı çıkart mağa © kendisinde hiç bir hak görmediğini söyleyince, Saba- tay artık kendisine hâkim ola- itidal demini büsbütün i, “Mesih,, in verdi ği bir emir nasıl oluyor da ye rine getirilmiyordu?.. Sabatay hiddetinden çıldırmış gibiydi!.. Sabatay (o peşinde yüzlerce kişi olduğu halde Sinagoğa fır- ladı. Gün cumartesiydi. Böyle İ mukaddes bir günde her han- gi bir adamm aleyhinde hare- kette bulunmak günah değil miydi?. Fakat Sabatay burun da cevabımı bulmuştu. Cumar tesi günü mukaddes olabilir. di. Lâkin “Mesih, in emir ve hareketi daha az mukaddes de. gildi. Bu yahudi kalabalığı doğru ca Aronun bulunduğu Sinago- ğa gitmek üzere yola çıkmıştı. Fakat onlar daha Sinagoğa gel meden evvel mabedin içinde- kiler kapıları kilitlemişler, ka- labalığın hücumundan kendile- rini kurtarmağı düşünmüşlerdi. Fakat Sabatay haykırarak A- ronun kendisine teslimini isti- yordu. Aron Pegna Sinagogun damına çıkarak oradan Bunu anlayan Sabatay ge- ne haykırdı: : — Kapıyı açmız!,, Madem eden çekiniyorsunuz?.. Açı- nız, ben içeri gireceğim. (Devamı var) YER KL İN İde anl le Eminönü Askerlik şubesi ri- yasetinden: Eminönü kazası kaymakamlı ğından 1 teşrinisani 931 tarihin de tevziata olan 931 tütün ikramiyesinin tevzint müddeti şubat 932 nihayetinde niha) i bulacaktır. Bu tarihten hitam > SOFYA 26 (Milliyet) — Emlâk ve arazi ihtilâflarını Bulgar komisyonu bu hafta içinde muntazam messisine baş Tayacaktır. Yeni neşriyat Havacılık ve Spor Havacılık ve spor mecmuası, “Hava Şehitleri Nüshası, neş- retmiştir. Bu sayıya Yakup Kad i, Aka Gündüz; Faruk Nafiz Kemaleddin Kâmi Beyler ve da ha bi irler yazı ver- birçok mişlerdir. Tavsiye ederiz. kaça. ” ba kâfi ki Aron Pegna kaçtı, o halde — ledecek olan muhtelit Türk -| Xi, (Başı 1 inci sahifede) tadır. Halbuki şimdiye kadar mâna sını bilmeden dinlediği Kuranı, ama dilinden dinlemek hususun li iştiyakı r eden tanınmış ve güzel sesli hafızlarımız da Obündan böyle Kuranı türkçe okumağa ittifakla karar vermişlerdir. Dün bunun içindir ki küçük büyük muhtelif camilerde türk çe sureler okunmuştur. Ancak bir iki günden beri bazı din muharrirleri mevcut Kuran tercümelerini yanlış ve sakat bulmakta, Kuran İâyi- kiyle tercüme edilememiş oldu- ğunu iddia etmektedirler. Bu hususta salâhiyettarlar nezdinde yaptığımız tetkikata İikten başka mâna ve mahalli yoktur, Memlekette (yapılmış muhtelif Kuran tercümeleri ol- makla beraber bunların hiç biri si için yanlışlık mevzuu bahi değildir. Hattâ bu hususta sal hiyetine pek ziyade itimat etti ğimiz bir zat bize aynen şöyle söylemiştir: “.— Mevcut tercümeler doğ- rudur, bir yanlışlık atfe- dilemez. Belki dil ve uslup te- meler yapmak mümkündür. Bu da bittabi yavaş yavaş olacak - tır. İğ bu hal karşısında az muterizlerin o şahsi | faatlerini. dikkata lâzımdır. İşitiyoruz ki bu günkü © tecrübeleri (& beğen- imeyenlerden birisi bizzat bir Kuran tercüme etmektedir. A- ceba bu tenkitte o hazırlanışın İtesiri yok mu?..” bir men Dün hangi camilerde okundu. Dün hafız Burhan B. sabahleyin Kabataş camiinde, Hafız Kemal Bey Öğle namazından sonra Süleymaniye camiinde, Hafız Zeki Bey gene ö eden sonra Beyoğlunda Ağacamiin- da, Hafız Rıza Bey yatsıdan evvel Dolmabahçe camiinde, Hafız Nuri Bey gene yatsıdan evvel Firuzağa camiinde muhtelif sureler okumuşlar dir, Kabataş camiinda Hafız Burhan Bey, Kabataş cami İ indeki mukabelesine saat10,15 te baş | lanmıştır. Burhan Bey, Davutpaşa sl tanisinden mezun olmuş, muhtelif | vazifeler değiştirdikten sonra ma yok gibivdi. Bu ağlayış, kadınlar fız Rurhan Bey ar in “Müşfik ve rahim olan Allahın iş- smile.” yardım etmişler, onlar evvel gelen- erin esatiridir, sabah akşam imlâ e derek yazdırmıştır. dediler, işte an- larm zalimane iftiraları budur, Sen Anlara de ki: semavat ve arzın esra- em bilen bu kitabı inzal eyledi, ga-| halbuki göre böyle bir iddianın hodbin- | “ği mizliği itibarile daha iyi tercü- ! Fakat son günlerin yarattı” | almak | m m Halk her gün coşkun bir hisle camileri dolduruyor | #ransızlar askeri hazırlıklarda far ve rahimdir. Zalimler; bu rasul kimdir ki team eder, do- , pazarlarda laşır, bir melek mazıl olup anınla be-| di bazi- ne kendisine gönderilmeli, nafakast- mı tedarik edeceği bir bahçesi oluna ydı, siz sihirbaz bir adama tabi olu- yorsunuz diyorlar.Bak senin bakkın- da neler söylüyorlar, dalâlete | sap- mışlar, hidayete yol £ bulamazlar. e Allaha ki eğer isterse sana rymetli şeyler verir, me- hirlerle iska olunmuş cennetler ve kasır verir. Anlara de ki: bu dünya- mı iyi, yoksa müttekilere vadolunan ye büyük bir mükâfat teşkil eden ©- bedi cenmet mi? Oradaki ebedi ika- metgâhlarında ne isterlerse lardır, Allahtan vadinin icrası talep edebileceklerdir. Herkes ve Allahım Hatız Kemal Bey Süleymaniye camiinde okuyor. sevkettiniz, yoksa kendileri mi yol- larını kaybettiler deyu sunl edecek- tir. Senin namın şan ve yade dilsin, seni şerikten tenzih ederiz, iltica edemezdik, lâkin sen © Anlara ye pederlerine dünyanın , eravalini ihsan ettin, senin zilini bile unut- tular, mahvolmuş bir kavm oldular cevabımı verecekler. Müşrillere da- işte mabutlarınız sizi tekzip edi- Ağa camiinde Hafız Zeki Bey de dün öğle na- mazını müteakıp Beyoğlunda Ağaca mwünde türkçe olarak fatiha ve baka ve surelerinden 19 ayet okumuştur. Hint Zeki Bl ada tözlüye Hi: ran okuyacağını duyan yüzlerce balk daha saat 12 den itibaren Ağacamil. ni doldurmağa başlamış ve geç ka lan büyük bir kalabalık ta Lapman ve avlının dışında dinlemeği 7 emeğe mecbur bir zevk ve memnuniyet içinde din: bir çok ha is olmuşlar dır. Hafız Zeki Bey eki Fatih dersi- âmlarından Hoca Bakare suresi “Elif, İam, mim. İşte sıhhatında hiç şüphe olmıyan kitap ki Allahtan korkanların sürşididir, Âlemi gay- ) kaybetmiş, hafız Kemalin türkçe Ku -İ O insan bırakacaklarını zan- bilmezler. Müminlere rast geldikleri bulunmadıklarını söyleyorlar PARIS, 26. A. A. — Montag Çaytung gazetesi Fransanm mühim askeri hazırlıklarda bulunduğunu, bazı imalathanelerin e in yeniden 55 bin amele aldıklarmı ve diğer ta- tan müdafaa için çalışan fabrikala; i mil amele kaydettiklerini yazmak il, re Bu haberler salâhivettar mahafil tarafından kat'iyyen tekzip larin 5 Allah onlarla eğlenir ve anları çok zaman tugyanlarında bırakacaktır. Dalâleti hakikatla iştira eden anlar- dır. Fakat bu ticaretleri kendilerine faide vermedi, doğru yoldan ayrıl- dılar, Sağır ve dilsiz ve ana oldukla- rından artık fikirlerinden rücu ede- mezler, bunlar o adamlara benzer- ler ki semavatta gök £ gürlediği ve şimşekler çaktığı zaman ölüm kor- kusundan parmaklarıyla kulaklarını tıkarlar, fakat Allah kâfirleri ber ta» raftan ihata eder.” : R Rus heyeti de Cenevreye gitti MOSKOVA, 26. A. A. — Terki teslihat konferansına me- mur Sovyet heyeti murahhasası M. Litvinof'un riyaseti altında Cenevreye hareket etmiştir. M. Litvinof hareketindeş evvel Sovyet Rusyanın komşu garp memleketlerile ademi tecavüz misakı atki için yapmakta olduğu | müzakerata dair istizahta bulunan Tass ajansı muhabirine Rus. «ya tarafından teklif olunan misak metinlerinin basit olduğunu ve mevcut dostane müzakeratı ihlal edecek vekayii izale gayesi ni takip ettiğini söylemiştir. am gündüz nuruma izhar ettik, ta ki Al ahin lütfundan nimetlere mail olma- ğa çalışınız, ve senelerin £ besabınr biliniz ve takvim tanzim ediniz, her şeyin tafsilâtin: Kuranda beyan ey- ledik. Her insanın boynunda kuşunu (Talihini) bulundurduk, kıyamet gü mü bir kitap göstereceğiz, o kitabı açık bulacaktır .Ana kitabını oku, bugün nefsinin hesabını kendin yap, diyeceğiz. Kim tariki hidayete sülük sur. Bir Alman profesörü Süleymaniye camisi dün ber gün- kü lâhuti sükünetini ve tenhalığını ran okuyacağını duyan hayrankârla Fi tarafından hemen hemen lebalep denilecek derecede dolmuştu. Hafız Kemal Bey bu kalabalığın ortasından müşkülâtla geçerek kür- süye çıkmış ve mukabelesini oku- muştur: “Kıyamet günüyle ve kendine lev meden nefisle yemin ederim, insan; Zannediyor?. Halbuki parmaklarının ucunu bile yerine koyacağız. İnsan ö nünde olan şeyi inkâr etmek is Ri geldi M ü Herkesin taşıdığı başkasının yü- tiyor, Kıyamet inü ne zaman gele- ldie İ : p eek diye amel salar kammştığı | Kü değildir, içlerinden peygamber) | Alman profesörlerinden M. Kut ala eşle m hi | çkarmaksızın biç bir kavmi azaba | töz sebrimize gelmiştir. i | ay busufa uğradığı, güneşle ay birler | car etmedik. Bir karyeyi tahrip et ii melce | vardırl eek istediğimiz vakıt evvelâ sukkü- z | mından ileri gelenlerine emirlerimizi İtalyanın Mersin tikrar edecektir. O gün insana sağlı-| it3 ederiz. ikin İpiriretumdeyı konsolosu ğında işlediği ve arkada bıraktığı a- mali ihbar edilecektir. Ya İtalya'nm Mersin konsolosu | M. Mochi Mersin'e gitmek üzere İtâlya' dan şehrimize gelmiştir. kalbinde cemedip lisanımla ALE: Saçağı, bin Karnı (Cİ ei atle göçecek olan bu dünyanm ser- e £ okuduğumuz zaman dil vetini talep edenlere hemen istediği-| Paraşütçü tayyareciler et, sonra izahat itası bize aittir. Ey | miz kadar verdik, fakat sonra Anla di — ibi değilaz. | ra cehennemi ilzar eyledik, orada gittiler Şehrimizde ve Eskişehirde para- tecrübesi yapmış olan tayyareci Rene Vincent ve Alexandre e Belçika'ya avdet etmişler. Boğazlar komisyonunda şi nediyor. İnsan evvelâ kolayca dölcü. len bir damla meni değil miydi?Son p z E i Hel i i çift (erkek ve kadın) yarattı. O Al lah ölmüşü de diriltmiye kani değil ii ni ; & i f M. Marinetti gitti Futuriste Italyan şiiri M. Meri. le birlikte İtalya'ya avdet etmiştir. Balkan konferansında Yunan murahhasları Balkan konferansı Conseifi içii- manda hazır bulunacak Yunan he yeti murahhasasmdan M. Papane tasiu, Mylonas, $. Lovertor, Bakal. bassis, Selânik Darilfünunu müder rislerinden M. Spyropoulos ve Sulh dostları cemiyeti kâtibi umumisi M. Papadopoulos bu hafta içinde Yu- nanistandan şehrimize geleceklerdir. El f ii li Firuzağa camiinde İpli ii | mukabe ” e Fırıncılar heyeti idarelerini seçtiler Polis müfettişlerinin salâhiyeti Polis müfettişlerinin vazife ve sa- Mihiyetleri hakkmda yeni bir kanun lâyihası Mineli e Hikmet Şevki Beyin Bi i Gi hi pi i : i Eİ ş ; : i ğ sevkeden yor, biz za gi z : FE 5 il hir Tütün kongresinde iktısat vekâleti ANKARA, 26 — Tütün sinde iktrent vekâletini den Habip Edip Bey temi edece; EE i £ E i ; zi 8 ? i ; j i i i : i maz. Bu Allah için kolaydır. İki niz biribirine benzemez, yu serin ve tatlı ve şürbe salih f ihzar eyledik, insan için de hayra nail olmak eder. İnsan tab'an aculdür. Gece ve gündüzü kudretimizin iki Yaptık, gece zulmetini istifa etti vi etmiştir. nail olmak için de dün » İRio de Janeyro Elçim: | i 4 j