AE m m aym Ny Milliyet Asrın umdesi “MİLLİYET” tir. 25K. SANİ 1932 İdarehane: Ankara caddesi, 100 No Telgraf adreçi; İst, Milliyet Telefon: 2431098. ABONE ÜCRETLERİ: Türkiye için o Heriç için LK > 19 “— 3 aylığı » . ir” Müddeti geçen nüshalar 10 ku- İruştur. Gazete ve matbaaya ait işler için müdiriyete fir, Gazetemiz ilânların mes'u- tiyetini kabul etmez BUGUNKU HAVA Yeşilköy askeri rasat merkezin- İden verilen malâmaca görebugün| hava yine kapalı ve kımen ya: ğışlar devam edecekir. Rüzgâr) şimal istikametinden mutedil su- rette esecektir, Dün hava tazyiki 774 milimet| re, en fazla hararet 2 en az O kay! dedilmiştir. Ramazan 17 Vakitleri sD 716 1226 1501 1716 18,51 Aşkın manası .Aziz Hüdai Begin yeni bir eseri - Çoktan beri milli eserlerden © mahrum bulunan Türk sahnesi, bu sene yeni bir eser kazanmış oluyor. İstiklâl harbinin bazı safhalarını musavver olan ve p Asis Hüdai Bey tarafından ka- leme alman bu büyük eser, Tük askerinin İstiklâl harbin. deki hamasetinin, ve inkalâbe mızın azametinin tam möânasile bir tasvirini teşkil etmektedir. © harbin bazı müellim Aziz Hüdai Bey bu eserde, sahnelerini de teşrih etmektedir. Sahneleri “mizin bu gibi milli eserlere'ne derece mühtaç bulunduğunu hiç kimse inkâr edemez, Bu itibarla, 1932 senesi reper tuvarma bu eseri idhal ve tem. kimi tme etmekle su hakiki bir boşluğu daha dol — durmuş oluyor. Eserin muvaffa kıyet kazanacağından şüphe © dilemez. İrtihal Selimik töccaranmdar Muhlis © Btem Beyin ve merhum Halit Se © üm Beyin refikası Lütfiye Halit — Hanımın valdeleri Musaffa Hanım dün gece irtihali deribeka eylemiş tir, Cenaze merasimi bugünkü pa- müracaat Mi! “zartesi günü sast 14 te Şişlide Os | “da bilicra Maçka kabristenmdaki akberesine defnedilecektir. Mliyet'in © man Bey civarında Ahmet Bey| “sokağındaki Ananyan apartımanın | İ Edebi Romanı :22 | a | Iktisadi hareketler | B | Buhran ve Kömür havzamız ği daki herhangi bir terkameliyesi - hafif bir tabir ile - büyük bir cürüm- dür. Zira vedia olan millet mah - bel edilmiştir. Tamirsiz terkedilen bir ocak yıkılacağı gibi, ocağın yeniden Acaba o kömürlerimizin piyasa mevkilerini muhafaza etmek için me yapmalıyız? Ecnebi ve dünya piya- Saına ayak uydurmak kizamdır. Bu- mun için de madenciye, hükümete şen vazifeler vardır. Mademki dünya fintlerinde bariz bir tenakus vardır, bizde satış yapabilmek için o bugün yüksek olan istihsal fiat ucuzlat- tehlikeli olabilir. ve idari yollarda yürüyerek himeye etmektedir. Komtamn Ki de bu siyasetin en güzel misalidır. Kömür- cülüğümüz de hiç değilse” dahilde yabancı kömürlerin meş'um İdeal koca Saat beş! Hava ıslak ve dumanır. Şehirde elektrikler | yandı. açılması hem çok masraflı, hem de! Tramvaylar tırtıl gibi yürü- yor. Hükümet dahili sanayii kanuni Otomobil sesleri artıyor. Çay santi! Nişantaşmda Ferahfeza Ha Bımefendinin kabul günüdür. Asansör beni darbe. sinden bu suretle korunacaktır. Hat- | bıraktığı zaman neşeli tâ ihracat tenakusundan fazlaya mal | yano sesi tatlı tatlı içimi ek olacak körnürlerimizin ent fini | de bu fazl maliyete göre tanzim ari | etmek te kabildir. Fakat hükümetin - | himayesinde gaye ve arzu bu değil- lâ tahdit ederken, ne halk zararına fazlaya mal satılmasını, ne de ihraca- ta ihmal etmeği düşünmüştür. Mese- le, geliri gidere uydurmak, hattâ ge- iri giderden fazla temin etmektir, bu muhakkaktır, Düşünmeliyiz ki mevcut Konten- jan Hstesine rağmen memleketimiz- de bulunmayan malların hariçten gir mesine müsaade mecburiyetimiz var- dır. Bittabi bunu karşılayabilmek. muvazene temin edebilmek üzere ih yaç mallarımızı « tenkis değil - yit etmeliyiz. ; # g. 5 & Kömürlerimizin dünya piyasası da bir rol oynayacak ka'ar mühim mevkli olmadığını bilmekle beraber bizim için köşeye | atamiyacağımız kadar ehemmiyeti vardır. Halbuki, dünya piyasasını gösteren baromet- geçindirecek olan Havzada. | re önümüzdeki 1932 senesinde ba i maden ocalılarımızın hayatı mev. | ihraç metammzın yolu üzerinde bir fırtına gösteriyor. Bu vaziyete tertibat alıp hazır olmalıyız. ihracatırmz mahdut, mahreçlerimiz. yakınlarımızda bulunduğundan alına €ak tedabirin faideli neticelerini elde edebiliriz. Fakat tedabir ve tertibat almak artık gün işidir; düşünmeğe vaktimiz yoktur. Hemen tatbikat sa. hasına geçmemiz lâzımdır: Hem bü. - | küme, tüceer, madenci vapurcu el dilmiş ise o nisbette fazla olarak is-| birliği ile... tihsal masrafım kabartır, Aksi tarz- Sadreddin ENVER Rus ve Japon Dampingle- ders alarak dahile bir 1 Maden ocaklarmda kısmi tatiller le ihracatın tenkisi ocağın kayatı, İs- ve istihsal fistr üzerinde mü- Emlâk ve Eytam Bankası ilânları BÜYUKADADA KİRALIK OTEL Esas Mevkii ve Nevi 168 Büyükada Altmordu caddesi Otel Dö La Plaj 150.— Balâda yazılı Otel bir sene müldetle bilmüzayede kiraya verilöcektir. Mezkür Otel 32 odayı ve motör dairesini, sinema- yı müştemildir. Taliplerin İhaleye müsadif 4-2-1932 perşembe gürü saat onaltıda Şubemize müracaatları E, (246) SATILIK ARSA Es. Mevkii ve Nevi 412. Gedikpaşada eski Esir Kemal yeni Mimar Hay- rettin mahallesinde Tatlı kuyu sokağında eski 6 yeni 12 numaralı 21,50 M. M, arsa Gedikpaşada eski Esir Kemal yeni Mimar Hay. rettin mahallesinde Tatlı kuyü sokağında eski 18 yeni 20-22 numaralı 74,50 M. M. arsa 38.— Balâda yazılı arsalar peşin para ile bilmüzayede satılaca- ğından taliplerin ihaleye müsadit 4-2-1932 perşembe günü saat | t edilmesi. (203) Teminat Teminat 12.— İndr. Şu dakikada dışarının gü- rülülü, kirli hayatını düşün. dir. Hükömet pek haklı olarak itha- | düm. Soğuk han merdivenleri- Bi lırmanan, ıslak tramvay bek leme yerinde titreşen, devnir koridorlarında bavale bekliyen insanlar gözümün önüne gel-| di. Bu korkunç hayaletten kur tulmak ister gibi apartımanın | ziline bastım, Bastım.. > — Nasıl buldunuz. Şetara- ban saz semâisi, piyano, ve ke- tez-| mençe ile pek hoş değil mi? — Nefis, fevkalâde! — O halde siz çayınızı içer ken bir de Sirto çalalım. Geniş Lutikenz salonda vah- şi ormanlardan gelen kuvvetli | bir bahar kokusu var. Birer çi- çek demeti gibi (Berjer) lere serpilen bu hanımlar Paris lâ- vantacılarınm en yeni icat et- tikleri kokuları muhakkak ii çamaşırların kadar — içirmiş İer. Yalnız birinin kokusu bir| yeterken, | lerkeği azdırmağa böyle sekiz on şık kadınn biri birini bastıran kokuları için de kalmak ne büyük tehlike! Paris Kâvantacıları yeni ko- kular keşfetmek için Cenubi A merika, ve Hindistan ormanla- rına, Çat gölü havzasma müte- hassıslar gönderip vahşi neba- tatm usarelerini > toplattırıyor, yeni şehvetengiz kokular icat e diyorlarmış; Modâ #hüğazaları mevsim mevsim şekil ve biçim icat edi- yor, güzellik akademileri kaş, kirpik, sağ boyaları, ten alâs- tikiyetini tutacak aletler ve ec zalar keşfetmeğe çalışıyorlar. Bütün bunlar yalnız bir mak satla yapılıyor. — Erkeği huylandırmak! Ve biz çok defa bu silâhla- İni kendi elimizle ve kendi pa- ramızla aliyor , bize karşı kul- lanılmak için kadınlara veriyo- ruz. Felsefe yapmayalım. Ferahfeza Hanımefendinin İ misafirleri bugün pek keyifli İidiler. Çalıyor, gülüyor, eğleni Rİ)! yorlar. Zatiyeti umumiye, iştehasızlık ve Üneretsizile halatında büyük faide ve tesiri görülen İ FOSFATLI | ŞARK MALT HULÂSASI kullanınız. Her eczans?e — Nişanlı olduğumuzu umut maymızt,, İşte bütün felâket İleri hep bundan doğmuştu. Ni- Güzellik Kraliçesi Nezihe Muhiddin yp Mi kle e emeğe başlamıştı. fin ezeli tıyneti .. İblisin hediyesi olan ğe i seli iki erkeği biribirine kana kana mıydı?! Ş Kürk ve hile!.. Kendi ken- dinden tiksinmeğe başladı. Bu ne zelil, ne küçük bhislerdi — Nerelere yuvarlanmıştı artık. Kapısı birden açıldı. Ne- “dim Münir içeri girdi. Yanma yaklaşıyor — Belkis. Ne oldun yav. orum? Diye onu kollarınm ara- ma almak istiyordu! — İki, üç defa kapıyı vur. n.. duymadın!.. o Uuyuyor ydı? intikam a : © Belkisin gerilmiş âsabı yine uyuşuyordu. Demin heyecan- n dışarı fırlamış gözlerinde edim oral genç kızın doğ duğundan beri sükünete alış- muş sinirlerinin birden bu ka- dar heyecan ve sarsıntıyı haz- medemediğini örüyordu.. Belkis şu anında alm dan ziyade kendisinin m arya cağı ruh kuvvetine mubtaçtı. Genç doktor her şeyi unutmuş gibiydi.. Kalbi, yalnız sevgi ve mer- bamet kaynağı halinde çarpı- yordu. Elleri, bu sevgili kum- ral başı tutmak için uzandı, fakat Belkis silkinerek onu me netti. Nedim Münir haykırdı: — Benden nefret mi edi. yorsun? Uzanan elleri felce uğ ış gibi yanlarına düştü. Bel gayri iradi İşanlı olmaktan, müsabakaya girmekten kendisini meneden vr #aik te bu idi. Dün akşam ki hezimetin de... Görüyordu ki nişanlı olmak, onu bütün ar zularından, emellerinden rum edecek kadar mü kahhar bir esaret zinciri tu, Belkis, yüzlerce hissin kesi olan yüzünü kaldırdı. Kar şısında tatmin edilmeğe muh- baktı, Genç a- geli titriyen dudaklarile suâli- Di etti: — Niçin cevap vermiyorsun Belkis? Benden © artık nefret mi ediyorsun? Genç kız nişanlısının ellerini tuttu: — Niçin bana (böyle ağır sualler soruvorsun Nedim? Bu kabil mi hiç? — O halde kis! Genç kız. birden hastasın Bel. ağa fır. İlar süzülen bu bahar Si mola, bir dedikodu | Ne tüccarları düşündüren İ kontenjan Bstesi, ne memurla rın keyfini kaçıran buhran ver | sisi bu karma kapısından gir ! “elektrik | renk ziya- kokulu sıcak salorda musikiden sonra başla. | ” Bir köşede çayımı içerken dudullu Pare Nedim bu feci itirafları işitmemek için gözlerini — Sus! - dedi - sus. Bel is bana hiç bir şey söyleme! -— Çok bedbaht olduğumu da mı? — Biliyorum.. Onu biliyo- rum, — Çok bedbaht. O kadar ki seni mes'ut edemiyecek ka- dart, — Demek beni (büsbütün reddediyorsun Belkis? Nedim Münir £ birden bire ayağa kalktı, Artık merhamet le de olsa, dostlukla, (o hattâ aşkla da olsa bu kadarma ta- hammül edilemezdi!.. o Fakat Belkis bir saiki namahsus bir hamle ile kapıya doğru yürüyen gencin önüne atıldı. — Beni yalnız mı bırakıyor sun? — Diye inledi — bu hep sinden müthiş. Gitme (gitme Nedim!, — Bana ait olmıyan bir kal be hitap bm hakkım yok.. Yanı edim... O onlar konuşuyorlardı: — Doğrusu mes'ut Kışı Avrupada geçiriyor. — Şimdi. İ kadın. kasında birinci gelmiş. — Ne diyorsun. O kadar ec- nebi arasında. — Yapar kâfir! — Kâmüran mektup almış. ari da Paris'te geçirmiş- ler. ».. Salona çöktü. Biraz evvel pürneşe çalan söylüyen, konuşan bu hanım- lar şimdi yudum yudum çayla- İri içerlerken, dalgm dalgın | düşünüyorlardı, İ Konuşulan bahis onları alâ kadar etmişti. Şu dakikada ne düşündüklerini öğrenmek için her fedakârlığı yapacaktım. İ Ben onları tekrar lisana ge tirmek içim bir ip ucu arıyor- dum ki bir tanesi derin bir iç çekişten sonra bahsi tazeledi: — İdeal erkek! — Kim? — Kocası. Hep birden tasdik ettiler: — Çok doğru! garip bir sükünet | — Niçin Hanımefendi? — Pek tabii. Çok kazanıyor ve karısı için sarfediyor. Bir diğeri ilâve etti: — Hem de karısı ne isterse yapıyor. Daha genç bir karıştı: — Hiç bir hareketine de mü dahale etmiyor. Süzgün mavi gözlü bir ha mrmefendi: — Yalnız o kadar mı, dedi. Hiç bir günahını yüzüne vur- muyor. hanım söze .*. Dışarıya çıktığım. zaman | yağmur başlamıştı. Sert bir şi mal rüzgâr: işlerinden evlerine 3 erkeklerin © #uratlarını haşlıyor, bacaklarını kamçılı- yordu. Biraz evvel, sıcak salonda | öğrendiğim ideal £ erkeği, çok kazanan, bepsini karısına sarfe den , karısının her dediğini ya pan, hiç bir işine müdahale et miyen ve günahlarını da yü ne vurmayan © erkeği düşün- düm. Bana öyle geliyor ki erkek- lerin müsamaha ve tahammül İ kabiliyetleri, kazanma kudretle rile beraber artıyor. ; 22K.5.932 Harbiye Burhan CAHİT SATILIK DÜKKAN Galata'da Fermenccilerde (146) numaralı üç katle kâgir dikkün iza İ dci şüyu zımnında 26 K. sani 1032 İ salı günü öğlederi sonra Sultanalır İ met sulh malikemesinde bilmüzeye de satılacaktır, Dükkân Cenyonun | yakınında olup kıymeti muhamme- İ nesi üç bin liradır. | Nedim, masanın önündeki iskemleye yıkılmış, sarışın ve solgun başını elleri içinde giz- lemişti. Bu asil ve dertli başın yanında sap sarı bir heyecan- İa dikilen Belkis, cürmünün a- ğırlığını erkeğin başına tahmil edip, günahmın kuvvetile be- şımı dim dik O tutan bu kadın, ezeli sahnelerde rollerini değiş tirmiş iki harikulâde, fevkalbe- şer birer san'atkâr gibiydiler. Yavaş yavaş başını o kaldıran Nedim Münirin çehresinde şim di affa, hattâ tazarrua benziyen bir yamaşaklık vardı. Belkis hasta idi.. Fakat yan ış tedbirlerle, yanlış tedavilerle hastalığı günden güne artıyor du. Daha birkaç ay evvel, bir kirez ağacına asılmış, bir kanar ya kafesi gibi cıvıldıyan bu ne şeli ve şetaretli evin çatısına, şimdi dilsiz ve meçhul bir ma- temin siyah kanatları gerilmiş gibiydi. Herkes sebebini pek iyi bilmediği bir kasvetin kâbu su altında bumaler İlk defa lâkırdıya karıştım. | VICTORLA ve HUSARI mr Almanyanın bugüne kadar yaptığı operetlerin en güzel ve en zengini. Rejisörü RICHARD OSWALD Pek yakında Artistik'te KAÇAKÇILAR 2 inci Türkçe sözlü ve şarkıh filmi IŞİ Mümessilleri ( GÜZELİ ) FERİHA TEVFİK İĞİ Hanım ile Darülbedayiden TALAT, HAZIM, BEHZAT ve GALİP BEYLER Devlet Demiryolla Fevzipaşa — Malatya — Diyarıbekir hattının Malatyadan sonra eski Malatya ve Frat istasyonlarını havi 33 kilometlelik kısmı 1.2.932 tarihinden itibaren yolcu ve bilümum eşya müna- kalâtma açılacaktır. Bu münasebetle Fevzipaşa — Frat — Fevzipaşa ve Malat- ya — Frat — Malatya arasında işliyecek (o muhtelit trenlerin günleri ve hareket saatleri aşağıya dercedilmiştir. Daha fazla malümat almak istiyenlerin istasyonlarımıza müracaatları ilân olunur, Fevzipaşa — Malatya — Frat — arasında 1108 unmaralı tren (Cuma, Pazartesi, Çarsamba günleri) Muvasalat Hareke 2 s0 2 3 Fevzipaşa Malatya Frat u 58 13. 35 Ee en —— Frat — Malatya — Fevzipaşa arasmda 1107 Numaralı tren (Cuma, Pazar, Çarşamba günleri.) “ 3 Frat Malatya Fevzipaşa 15 2 2 19 23 0 — —oame— Malatya — Frat arasında 1110 Numaralı tren (Cuma, Pazar, Çarşamba günleri.) Mlatya 9 Yrat 30 10 25 — e Frat — Malatya arasında 1109 Numaralı tren (Cuma, Pazartesi, Çarsamba günleri) 4 Frat Malatya a wv | Bana 50.000 lirayı kazandıran İKaraköyde Borsa Hanı altındaki M. Gazi gişesidden bile- tinizi alırsanız siz de kazamırsmız. Meliha Çanakkale Vilâyetinden: Keşif bedeli (564072) lira olan Çanatkale Vilâyeti dahiline müsadit 79 4-450 kilometre tulündeki Balya - Çanakkale yohu- nun makadam şöse inşaatı kapalı zarf usulile miinakasaya kon- #nuştur, Münakasa 14 Şubat 932 pazar günü saat 15 te Çanakka- le Valiliğinde yapılacaktır. Münalasaya iştirâk edecekler tek- lif mektuplarını ve muvakkat teminatlarını ayni günde saat 15e kadar Çanakkale Valiliğine vermeleri lâzımdır. Talipler ü nakasa şartnamelerini Balikesir, Çanakkale, İstanbul, İzmi: Baş Mühendisliklerinde ve Ankarada Yollar Umüm Mü - günde mütalea edebilirler. Ve (10) lira mukabilinde istihsal edebilirler. Mahalli tetkikat'icrası için Çanakkale Baş Mühen- ne müracaat edilmesi lâzımdır. (171) rından, bahçesindeki çiçeklere | lik kraliçesinden bahsetseler, güzel babarm kuşlarına, kele- | Vedat Naci ona soğuk bir hür odasındaki eşyaya, | met Mi Belkis belki beklerine, medeni köpeğinden tatlı bakış | kendine k kısrağına kadar, her şey, © ei nişanlısına eli Genç kız, iğbirarla bakıy. gizli ve tiği vücudune mler. dilsiz lisanlarile ondan şikâyet | di. Be vir azan başmı çeviriyor, Ziver Paşa asık, 80- | Vedat Naci, bu sözün hiç bir murtkan suratile tesadüf ettik- | hükmü olmadığını anlatmıştı. çe genç kızı haşlıyordu. Hele | Güzelliğinin cansız bir beykel büyük elemini içine sindirerek | kadar tesirsiz olduğunu ispat kaytsız ve mes'ut görünmek i-İetmişti. Belkis bu acı düşünce çin yıpranan Nedim (Münirin İler içinde kıvranmaktan kurtu şefkat ve merhameti Belkisi e- | lamıyacaktı. Vedat Naciyi tar zim ezim eziyordu. Her gi © İbir zaafla ayaklarınm altnda yin ağır havas merkez sik- | süründürmedikten © sonra, hiç leti olan yorgun vücudünü, ge | sifa bulamıyacaktı. Fakat bu celeri yalnız kalmca, bir kana | mümkün mü O idi?, O, katı, o peye yaslanarak her şeye rağ. | müstehzi ma mağlüp edemi men gözlerinin önünden ayrıl- | yeceğini hissettikçe #sabı büs- > bir hayale dalıyordu. o |bütün geriliyor ve şahlanıyor. iler o ona böyle İdu. ik korka bakmasalar, baba- lisa ininde bülamim meta