Siyasi "Tejrikar 36 “Tejrikar 56 Birinci Birinci Millet Meclisi Yazan: Edirne Meb'usu M. Şeref Her şeye rağmen meclis artık ruh ve faaliyetini kaybetmişti Meclise Kürt elbisesi ile gelen Yusuf Ziya gibiler işi körüklüyorlardı.. Yusuf Ziya (Bitlis) — Sus- mayacağız! Anlaşılıyor ki Yusuf Ziya, Şevket gibi Kürtler işi ateşliyor lardr, Zaten kürt meb'uslara bir şeyler olmuştu. Onlar şimdi de fi alacası elbiselerile geziyor- lardı, Ortada âdi bir adliye vak ası vardı. Yani belki ya cürüm vardı, ya yoktu. Çünkü henüz iş bilinmiyordu. Cidden Ali Şükrü Bey değil | başka hangi bir vat ta olsa bir cinayete kurban gitmek ihtimeli mevzuu bahsolunca devletin bü- tün kuvvetleri (oObu işi ortaya çıkarmağa meç - burdu ve hükümet bütün kuv- vetlerini sevkederek bu geybu- ğe çalıştı- Ortada gürü bep yoktu. Bütün sözlerin ma- nası, herkesin hayatı emniyet- sizlik altında imiş gibi gösteril mek isteniyordu. Biri de haykır muştur 2 Gizli ve kahbe elleri kr- eye langi kahbe ve gizli al . sakat 7 Herkes hükümetin aldı ğı tedbirin sonunu mecburiyetinde değil midir? Lâkin söz anlayan kimdi? Bir kızılca kıyamettir kopuyor du, Aklı başında (olan rüfeka anlatmak istedikçe o kadar gü- rültüler koparılıyordu ki cid- den müteessir o olmamak elde değildi ve nihayet hükümet son sözünü söyledi; vak'ayı keşfet- raişti, Ali Şüke4 Beyi boğmuşlar, karşıdaki dağ eteğinde göm- müşlerdi. Faili de, Gresonlu kasap bir adamdı. Beyle aralarında eski bir mace ra varmış. o Nasılsa Ali Şükrü Beyi evine ustalıkla celbederek avenesile bastırıp orada boğ- muş, cesedini de bir arabaya ko yarak, götürüp dağ kenarma gömmüş. Bir genç ve kiymetli jandarmazabiti sineklerin ko: nup kikmasından £ şüphelene- rek öesedi bulmuştu. Tahkikat bu merkezde yürürken müstan- tiğin'mdar ettiği emre Osman Ain ve avenesi itaat etmemiş- Tebliğe giden müfrezeyi kur şuna tutmuştur. Papazın bağı- na tahassün ederek müsademe- ye | yaya Tabii hükümet müsellâh kuvvet sevkederek ta hassün ettiği yeri ei ave nesini tepelemiş, kendisini de sre derdest ederek hasta nede ölmüştür, Şimdi adamın nâşıı da mec isin önüne astılar. Sopra gürültüler koptu. Ali Şükrü Beyin nâşmı Trabzona İl nakletmek meselesini lar., Hülâsa nahoş işler IN çıkardı- başla Bir taraftan ise sulh henüz | munilaktı. Artık intizar devrine tahammül yoktu. Hariciye Vekili İsmet Paşa (Edirne) bu hususta çok kat'i ve müdellil esbap ile sulhün u- zamasmdaki zararları birer bi- rer meelise sölüyordu.. Lâkin artık meclis, eski ruh ve faaliye tini kaybetmişti, Şahsi endişeler çoğalmış, bir sarhoşluk başlamış gibi idi. Her kes birer hâkim kesilmişti. Tam manasile dizginsiz gidiyordu. Kendinin tabi olması lâzım ge- len nizamı bozulmuştu. Sulhün inikadı için Avrupa gazetelerin | de bir çok mutezat mütalealara tesadüf ediliyordu. Bu meclisin sulh istemediği ni yazıyorlardı. Halbuki mec- liste böyle bir fikir yoktu. Bilâkis meclis bir gün evvel bu işin hitama ermesini istiyor hiç bir hal şeklini PARİS, 20 A.A. — Meb'usan meclisinin dün öğleden sonrski açı- hş celsesinde yeniden riyasete inti- hap olünan M. Böwiston, £ içtimam küşadına müteallik snanevi o nutku irat eylemiştir. Mumaileyh | nutkunda ç tamirat ve borçlar niden mevzuu bahis meki ba ei 'duklarını müşahede eylemiş ve Fran sanm kendi borçlarının tenziline mu- adil bir teminat verilmeksizin alacak larından bir habbesinden bile vazgeç miyeceğini söylemiştir. | Mumaileyh demiştir ki: “Resmi | ve aleni bir surette kayit ve imza ©- dilmiş olan itilâflar bir (tarafın tek İ cepheli bir kararile feshedilemez.” ezcünml Kabinenin bryannamesi sin vermiş olduğu bir Hfimatsızlık re- yi neticesinde istifa etmemiş olduğu du. Herkes sulh istiyordu. An- | harici siyasete, cak şerefli ve salim bir sulh ! Halbuki işi uzatmakta dün- kü düşmanların menfaati var- dı. Sanki Türk efkârı umumiye #ini sulh aleyhinde göstermek istiyorlardı; Ortalığı velveleye verenlerin maksadı muayyendi. Büyük Re is, dünyanın en sulhçu ruhunu | taşıyan bir kahramandı. O da- ima, “Cihanda sulh, yurtta sulh;, istiyordu. Bu sulhü bu- landırarak sebebini de meclise atfetmek, güdülen meramdı. “Devamı var) ——eie— M. Venizelos Roma ve Parise Gidiyor M. Musolini ve M. Laval ile görüşecek ATINA, 27 A.A, — M. Vemize los, nazırlar meclisinde Avrupa payi tabtlarıma icra edeceği seyahatin gayesi hakkında izahat © vermiştir. Mumaileyh, hali hazmrdaki iktrsadi! meselelerin hâl ve tesviyesi bakkın- da devletlerin makvatlarını iskandil etmek ve buhrana karşı koymak hu- susunda küçük devletlere ne gibi si- hületler göstereceklerini öğrenmek arzusunda bulunduğunu beyan et- miştir, M. Venizelos, dün öğleden sonra Brendizi'ye gitmek üzere Pire'den Helli vapuruna binmiştir. Mumsileyh, perşembe günü Ro- ma'ya vâsıl ve M. Mussolini ile M Grandi'ye müliki olacaktır. M. Venizelos, ayni günde Paris'e hareket edecek ve cuma günü oraya varacaktır. Mamaileyb, M. Laval ve Mumaileyhin prozramında Lon- dra'yı ziyaret yoktur, yalnız. Lau- sane tehiri halinde 9- rayı da ziyaret etmesi ihtimal dahi- Hndedir. Zekât ve fitrenizi Tayyare cemiye- tine veriniz. “Haftalık Edebi Musahabe Fikirler ve insanlar de getiril i olan hâdisat ve müşkilâta daha iyi bir surette karşı koyabilmek için ka- binenin daha geniş bir ekseriyete is- tinat etmesinin teminine teşebbüs ©- | dilmiş olduğunu hatırlatınaktadır. Hüdimatın şeniyetinden ziyade a- ködevi bir mühayyeleye istinat eden | bir takım nazariyeler ileri sürülme- | den tamiratım ilgası iltizam olunmuş | tar, Buhranın önüne geçecek kuvvet. | te olmıyan ve Fransa'nın esaslı men | faatlerini ve ihtiyari olarak aktedil- | miş olan imuahedenamelerle teyit olan haklarını ihlâl edecek hâl | suretlerini kabul edemeyiz, tamirata olan hakkımızın ihlâl edilmesine mü #aade etmiyeceğiz. Harp felâketine uğramış olan nesillere karşı muzaaf bir vazilemiz vardır: Bu da iffet va- zifesi, mukabilinde ayni tenzilât yapılmadıkça alacaklılarımızdan hiçbir şey feda et- memek vazifesidir. Ki b iz) lerde parlimentonun her zaman tas- vip etmiş olduğu prensiplere harfi- yen riayet edecektir. Esasen Fransa'nın vaziyeti, ecne-| bi memleketlerde iddin i Vee, pek o kadar mümtaz bir va- ziyet değildir. Hükümet, milli iktisa diyat lehinde bir takım tedbirler al. | mak mecburiyetinde kalmıştır. o Ve| İ yin ve tasrih olunmustur. | müfit olan bu sivaset, Fransa'nın 12! seneden beri takin etmekte olduğu | sivasettir. Rar siyaset, ayni zamanda | ti Akvamın da siyasetidir. Ayân meclisinde PARİS, 20 A.A. —Lüksembourg sarayının sade ve veltur bir manza- va arzeden ictima salonunda | yeni den reis intihan edilmiş olan M. Labrun'da M. Bowissan'un mülhem olduğu ayni fileri ifode eden mutat hitabesini irat etmiştir. Sünger geçirilemez PARİS, 20 A A. — M. Lavaf'in Aİ uzlaşma arzusunu irbar etmesi mec lisin bütün sıralarında gayet iyi bir | tesir yapmıştır. | Ekseriyete hücum eden ve M La. val'in sağ cerah cizsoriyetinin adamı | olmuş olmasına teessüf eyleyen ra- dinl sosyalistlerden M. Lerroux'- nun kısa bir müdahelesinden sonra, M. Frossard ile M. Blum, bazı hâdi. başka birşey olmaz. “O halde bah emdsne, 6 yomamı okurken hatırıma gelen bir kaç noktayı içurüile ikili edeceğim; Beş hasta var”, emsali gün Belkiys ile Gahit hasta var.” arkadaşım me İzzet'in bu büyük ve tat- lı romanını, daha bu sayıfalar- da tefirka edilirken hiç şüphe- siz siz de benim gibi; her gün tazelenip artan bir merakla ta- kip ettiniz. Elbette kitap hâlin- de de tekrar okudunuz, veya o- kuyacaksınız. “Sühulet kütüp- hanesi,, nin güzel bir cilt halin. de neşrettiği bu roman bu müt- hiş imtihana, yani bir defa oku yanların inkinci bir defa daha okumasma mukavemet edebile cektir, Hem, hayatın hü ie İiç uymadığını kendi vefa bitiya kameya anladığım sar larda sadece bir kaç parçasını okumakla büyük ve güzel his lerin ebediyetine tekrar inanıp avunmamıza kâfi gelecek altı yüz sayıfalık bu cilt, kütüpha- nenizi de süsliyecektir. Onu okudunuz veya okuya» cakamız; bunun içindir ki hi-| küyesini burada hülâsa edecek değilim. “Beş hasta var,, m de rüni meziyetlerini, satırlarının arasındaki manayı da İbrahim Necmi Bey üstadımız, yine bu sayıfalarda; tahlil etti, anlattı. den güne azalan romanlardan- dır, Bir aşk masalı; her türlü refah ve zenginlikler vaadine rağmen inkâr edilemiyen, her türlü ıztıraplara rağmen düşün İ cesi bile teselli veren bir aşkın masalıdır. Belkiys Cahit,i genç liğinin bütün hülyalarile sevi- yor; konu komşunun yapacağı azarlarmdan, | korkmadan; pek sevdiği anmesi nin bile dökeceği gözyaşlarına dedikodulardan, üvey babası | d iretlerinden IHARiCİ HA Fransa da sözünü sarahatle söyledi Fransa muahedelerle teyit edilmiş haklarını ihlâl edecek kahul etmiyece M. LAVAL selere sbebiyet veren bir açık sözlü. lükle Sosyalistlerin tezlerini teşrik M. Frossard, deveran etmekte o- lan harp şayinlarmdan dolayı hay- rette kalmış olduğunu ve bunların hiçbirisinin aslı esası olmadığını söy- Temiştir. M. Blum, bilhasın a özle demiştir: Tamirat prensipinden feragat etmi- yoruz, Mevzuu bahsolan mükellefi- yetler zafer neticesinde tahmil edil. | miş mükellefiyetler değildir, masafet | esasına müstenit bir takım taahbüt- lerdir, Biz tamiratı, Almanya'nın düşmüş | olduğu sefaletin yezüne sebebi telik ki etmiyoruz. Tamirat namile olan matlübat, Sosyalistlerin nazarında meşrudur. * Hareket, denilen şey yapılmalı mı? Sünger mi çekme- 12, Biz, buna kail değiliz. o Young plânının yekcihet olarak eray ceğine ihtimal vermediğimiz gil nün cebir ile kabul ettirilmesini ia b İ temiyoruz. M. Blum, tediyâ etmemek yüzün den hâsıl olan ziyanları samimi bir mukarenetle telâfi edilebileceği fik- rindedir. Fakat borçlarından kurtul muş olan Almanya, refah devrinde alacaklılarına karşi © gayrimeşru bir rekabet yapmamalıdır. Avrupa'da Almanya, şimdiki reka betle, hakkı olmadığı bir istifade to- | min edecektir. Bu sebepten dolayı, “Büyük Harcket,, denilen şeye ta- raltar değiliz. M. Blum, bundan sonra © borçlar mtselesinden bahsetmiştir. Mumaile | vhe nazaran, Almanya'nın tediye et- tiği paradan bir santim bile fazlası. vermekten ibaret o- an hir sistem tasavvuru mümkün değildi Fransa'nın tezi olan bu sistemi Amerika kabul — etmemektedir. M. Plum, bu sebeptön dolayı bir takım ihtimaller deriz ir, ezcüm le Fransa bankasının Amerika'nın rehin olarık tutması muhtemel bulu nan altınlarını çekmek. Mumaileyk demiştir ki; Fakat bunu cekacek olursa kıyme- Gini haleldar etmek ve ayni zamanda bizent kendi vaziyetimizi — bozmak tehHlersi karşında kalırız M. Blum, M. Laval'dan kat'i be. yanatta bulunmasını etmekle İ sözüne hitem vermiş ve memleketin İ masıl hattı hareket tavin ve takin o lunacağını bilmek istediğini söyle- mmitşir, Paris gazeteleri ne diyor? PARİS, 20 A.A. — Paris gazete. İeri, kabinenin beyannamesi hakkın da uzun uzadiye mütalcalar sardet- smektedir. Matin gazetesi yazıyor: Dürkü günden alınacak başlıca © dir. Konferansı Pazartesi günü top- ami meşkük LONDRA, 20 A.A, — Londra'- nın iyi ve doğru malümat alan ma- hafilinde zannedildiğine göre Fran- ge mekana maclinin ölesi İşt e tahir etmiş alınasın dağ delay Dar kunlranemin pe: zartesi günü toplanması pek 32 muh temeldir. M. Laval gitmiyecek PARIS, 20 A.A. — M. Laval M. 'aul Boncowr'u kabul etmiştir. Ha- vas Ajansının aldığı malâmata göre parlâmentoya ait vazife ve meşguli- yetlerinin çokluğundan dolayı Paris te kalacak olan M. Lavsl'in yerine M. Boncowr Cemiyeti Alevam mec- Hsinde Fransa'yı temsil edecektir. M. Loebe'nin bir mi BERLİN, 20 A.A. — i reisi M. Loebe dün Breslau şehrinde “Tunç cephe” namile teşak kül eden ve Cumhuriyetin müdafaa- sı kendisine enli edinen yeni bir cemiyetin huzurunda söylediği nu- tukta Almanya'nın artık tediyatta ba lunamıyacağını beyan etmiştir. İngiliz nazırı gidiyor LONDRA, 20 A.A. — Hariciye nazırı sör Jhon Simon Cemiyeti Ak vam meclisinin içtimaında hazır bu- lunmak üzere cumartesi günü Cenev ve'ye gidecektir. — ———— ders, sağ cenahtan sol cenah münte- hasa kadar bütün meclisin harici Bu noktada M. Laval, M. Lebrun ye Me Bl e anmz kalamış. Petit Paririen diyor ki: Ekseriyet, kudret, katiyet ve iti- dal ile dolu olan beyanatnı müsait bir surette karşılamakla M. Laval'e sadık kalmakta olduğum göstermiş tir. Ecbo de Paris diyor kiz M. Laval, “Tamirata olan haldkı- miz ibtal edilmesine müsaade et- miyeceğiz.” Demiştir. Bu, Fransa”. nm Almanya'ya vereceği basit ve kat'i cevaptır. Tehdidi teslihat meselesindeki çin, Fransa'nın yorulmuş veyn zafa düşmüş olması lâzımdır, bunu böyle tahmin etmek ise doğru. değildir.” Bu da Fransa'nın vereceği sade ve kat'i bir cevaptır. Alman gazeteleri ne diyor? BERLİN, 20 A.A. — Bütün ga- zeteler, M. Lavabin beyannamesini iktibas etmekle ve uzum serdeylemektedir. Berlin gazeteleri, umumiyetle be- yanname muhteviyatımı teessüfe şa yan bulmaktadır. Zira bu muhtevi- yat, Almanya Lausanno ve Cenevre konferanslarında noktai nazarınm muvaffakiyetini temin hususunda pek az ümit k akmaktadır, İngiliz gazeteleri ne diyor?| Irak'a hareket çime La DEK AA Mean yal kabinetinin beyannamesi hak- kalin mirela serlekmsielir Dul binli Bi . nı kabul etmekte ve tamirat mesele- sinde İngiliz ve Fransız mükellefleri- ya bir eken fikirler. Gabe İnel Kürümetinin. me e Dik em de borçluların Amerika'ya karşı müt tehir bir cephe teşkiline taraftar ol- mıyacağını yazmaktadır. İngiliz bü- kümeti, meselenin alâkadar milletler arasmda daha ziyade kolaylıkln mü- hâlledilebileceği filerinde- zakere ve yükselebilir. Yakın bunlar, bil- | de işimde | “bir kabirimenlık, bö: hassa romanın harpten evvelki ucuzluk günlerinde — başladığı düşünülünce, insanı rahatça ge çindirecek, hattâ bir zengin ha yatı sürmesine müsaade edecek memuriyetlerdir. Fakat harp- ten evvelki zamanda dahi olsa bir valinin; Sultan Hamit dev- rinin dahi olsa bir naztrm ser- veti, altınları, elmasları avuç avuç dağıtabilen Mısırlı bir prensin serveti yanımda nedir ki? İşte Belkiys'i böyle bir a- ona bütün serveti- ni vermeği teklif ediyor. Bel. kiys razı olmuyor. Belkiys'in indinde paranın ne kıymeti var dır ki? Cabit'le beraber harap bir evin döşemesiz odalarında oturmak, Abuk Başa Cafer ile bir sarayda oturmaktan daha i- Benim de tekrar tahlile kalkış- | bir maiyet memuru, bir nahiye | yidir. mam, o büyük münakkidimizin | müdürü olabilmektir, Tal içimiz | makalesinde okuyup öğrendikle | ver olursa bir gün vali rimi bir kere daha sö tayı Devlet © âzalığına mi Kadın, erkek, insanların ço- fi saadeti parada, maddi re- ahta ararlar, Fakat hepsinin yük bir kuvvete varmı, yoğunu feda etmek ihtiyacı vardır. Yal | Gözü Hlerr nin ziraat mezunları- nın telgrafına cevapları e ep çlaramla) — Gazi Hazretleri Ziraat mp- az kongresinin çektiği tazimat tolgrafına cevaben âtideki gı ee kongresi münasebetile hakkımda izhar buyrulan bissiyata teşekkür eder ve mesainizin hayırlı ve mu- vaffakıyetli neticelerine intizar eylerim. Reisicümhur Gazi M, KEMAL Recep Bey cuma günü tetkik seyahatine başlıyor ANKARA, 20 (Telefonla) — Halk fırkası umumi kâtibi Re cep Bey, cuma sabahı buradan Adanaya hareket edecektir. Re cep Bey Adanadan sonra Konya, Afyon, Bordur, İsparta, ve De nizli ve Aydın vilâyetlerinde fırka teşkilâtını teftiş edecektir, Maarif vekilinin teftişleri ADANA, 19 (A.A.) — İki günden beri şehrimizde bulunan Maarif Vekili Esat Bey bugün öğleden evvel Erkek muallim ve ticaret mekteplerini teftiş ettikten sonra kız muallim mektebine gitmiş ve öğle yemeğini vali Vehbi Beyle birlikte talebeler ara- si yemişlerdir, Öğleden sonra Cümhuriyet ilk mektebini, mü- zeyi ve Ziraat mektebini Sefi etmiş ye saat 17 del 17 de belediye tara- fından şereflerine verilen çay ziyafetinde bulunmuşlardır, Vekil Bey saat 17,40 trenile Mersine hareket etmiştir. MERSİN, 19 (A-A.) Maarif Vekili Erat Bey akşam Ada madan şobrimize gelmiş ve istasyonda hararetle karşılanmıştır. Temyiz reisi Ankarada ANKARA, 20 (Telefonla) — Temyiz mahkemesi veisi İh- san Bey Eskişehirden şehrimize geldi. İhsan Bey burada adli ıs lahat işleri ve intihap encümeni mesaisile iştigal edecektir, Darülfünun mütehassısı geliyor ANKARA 20 (Telefonla) — Darülfünun ıslahatile meşgul olacak İsviçreli mütehassıs bu akşam İstanbula hareket etti. Pro fesör marta kadar memleketimizde kalacak, lâzım gelen temas ve tetkikleri yaptıktan sonra İsviçreye giderek orada Taporunu hazırlayacaktır. “İBirkaymakam füc'etenvefat etti ANKARA, 20 (Telefonla) — Sabık Çorlu kaymakamı Ke- mal Bey dün gece füc'eten vefat etmiştir. Kemal Bey milli müca dele senelerinde hizmeti sebkat etmiş gayretli bir idare memuru muzdu, Aynı senelerde matbuat müdürlüğünde de çalışmıştır. Rüşvet alırken yakalandı ANKARA, 20 (A.A.) — Ankara tapu dairesi başkâtibi Ah- met Bey Kigork namında bir Ermeniden 400 lira rüşvet alırken nin müsaadesi istenmiştir, Adanada ölüm vak'aları arttı ADANA, 19 (A..A) — Belediye istatistiklerine nazaran ge çen könunuevvel ayı zarfında Adanada ölenlerin mikdarı 197 ve 1-17 kânunusani zarfında ölenlerin mikdarı ise 180 e baliğ olmuş tur, Tahran Müzakeratı Tevfik Rüştü B. yarın | Limanların İnşası için Bir Ingiliz grupu talip oldu ANKARA, 20 (Telefon) — Ri Bir İngiliz grupu limanlarımı- zın inşasına tali, olmuştur. Meskür mü 5, | Bari burada | hükümet erkân muzla temas etmektedir. Türk-Bulgar eml emlâki SOFYA 20 (A.A.) — Dost- luk muahedesine müzeyyel pro tokol mucibince Türk ve Bulgar emlâki hakkında. cereyan ede- cek müzakerata memur Bulgar heyeti murahhasası teşekkül et miştir, TAHRAN, 20 (A.A.) — riciye vekilimiz Tevfik Beyle İran ricali arasmda mü- zakerat iyi bir hava içinde cero yan etmektedir. TevfikRüştü cuma günü tayyare ile Bağda- da hareket edecektir. Varşova Sefarethanemizde.. VARŞOVA, 20 (A.A) — ve Türkiye büyük elçisi Ce- vat Bey dün gece heidi ilk ka | san, olduğundan başka olmak ister. Denebilir ki o, ken | mak üzere düğünü anlar; mız, bu ihtiyacı sadece hulyala | di kendinden nefret £ eden bir| fakat bunu kendi kendine de i- rında tatmin etmeği kâfi görür | hayvandır. tiraf edemez. Pek sevdiği o es- ler. Bunun içindir ki | bu gibi Ona idealinden bahseden e- Vi enin hr e ein kahramanlardan, & yani maddi | serler onun hususi hayatına bi- | göstereceğine ümidine: refahı hiçe sayıp gayeleri uğu- | rer tokat indiriyor demektir. Ne | “İlk gözağrısi”, eri runda her türlü kahra razı olan | çıkar? Ona, her günkü ha; lardan bahseden hikâyeler umu | unutmak, kendisi, okuduğu ki | gibi sözlerle bir temel vermek miyetle rağbet görür. Büyük a- | tabın kahramanı yerine koya: | ister. damların m bardan her türlü be | rak bir müddet avunmasına yar şeri zaaflardan anla | dım ediyor ya! tan kitaplardan, maharetini gös İnsanın, kahramanlıklar 8 | beplerin pek az dahli olmasıdır. termek için hayatını bile her am | rasında en çok kesi da, | Sevgilisini bir tazyikın zoru ile tehlikeye atan © hırsız Arsöne | ara sıra dudak bülmesine rağ» | unutsa: “Ne yapayım?,, diye a- Lupin'in maceralarma (o kadar | men, aşktır. İlk sevdiğine ö| vunması kabildir. Fakat aşk ek biryığın hikâyelerin kapışılarak | lünciye kadar sadık kalmağı is | seriya kendi kendine sönüverir; okunması zannederim bunun | ter. Buna hemen (hemen Asla| âşık bu kababatine “esbabı mu içindir. İnsan korkmamayı, kuv | muvaffak olamaz.Üzülür, kendi | haftife, bulamaz. Usanmak; iş- vete boyun eğmemeği, şu veya | kendini ittiham eder: “Benimki | aşkın en büyük düşmanı ve bu maddi mükâfatlar o önünde | hakiki aşk vk değilmişi, der; bu- mukaddes bildiği şeyleri inkâr | nun içindir ki her yeni aşkında, | âytkim bir türlü kabul edemedi- etmemeği kendine “ideal, e-| bu sefer artık hakikisine tutul. dinmiştir. Fakat bu idealindem| duğu ümidi ile sev; pek ne kadar uzak olduğunu da ken | samimi olarales MİLE va a... ği şey. Kendisinin büyük aşkin ra kabiliyeti bulunmadığını söy- | A ŞA A A em