19 Ocak 1932 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6

19 Ocak 1932 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KEM li wi va aş Tr pr Br ei ii im e GE EET EEE İlkmektep müfettişliği! için imtihanlar yapıldı İmtihanlar 5 Gayrimübaniller| Arasıda çiftlik | gün içinde bitiriledek,| Meselesi © â *1.02 43 3 (Başı 1 inci sabifede) Cümhuriyet Halik Fırkası vilü- | netice Vekâlete bildirilecektir * |. “745 .. e badillerin iştirak edemediklerini, Hn | yi önü meb İlk tedrivet müfettişi olmak, işti. | mektepleri müdürleri Hâli Ziya ve| Paşa we rülekam ine Talk ye e sys a yem mtibanlarma düm! Saffet Beyleric meslek mvallimlerin bamalarınn bir. sağgü Beyler ve şehrimizde muallim mektebinde başlanmış , den mürekkepti. koynrak 600 bim Brahık çiftliği 400 İman meb'uslar, erkân, ümera tr. İmtihana 15 ilk mektep boca) © İmtihanlar beş günde ikmal edi. | bin liraya satn alabildiklerini şim- ve zabitan, vilâyet erkânı, Halk b #tmiştir. Dün yalnız, süalle | jecek ve metice bildirile. | di çiftliği 7 parçaya ayırıp araların- | fırkası teşkilât rüesası ve bir i zarfla vekâleten gelem fizi- taksim ni yoloji, mektep bıfzıssıkhası, içtimai başlarmış. #r.Heyeti mi Hasan İmtihana saat 15 de ikmal edilmiş İktibaslar mümeyyize müfettişi umu A, kar ve erkek muallim | terlacaktır. teş mektep İdaresi, urmumi ter- biye meseleleri bahielerinden yapıla caki, Ayrıca tatbikat ve teftiş de yap- Salomon adalarında insan eti yiyenler Hâlâ yamyam kabileler varmış » Stokholmde çıkan DAGENS NYHETER'den - Hngiliz gazeteleri, Salomon adala | yayarak, er Malayta adasında | bir hale get Hü leyl öldürdüğü diler. Her iki ölünün başlarını vücutların. Yamyamlar diyarı a, aba Tüm beş sene geneline ka yamyamlık ve insan kafası avcı zamanlar, yerliler sirf insan başı te. darik etmek gayesile başka adalara seferler tertip ederlerdi. Bu seferler dı. Yenikine yerlileri böyle wraklara seferler tertip — etmiyorlar, sadece komşularına tanruz etmekle iktifa 0 diyorlar, Kafa aw Wirr isminde bir Alınan İeâşifi Tugerist isminde bir kabilenin nasal kafa avma çıktıklarını tetkik etmiş. | tir. Bu zat gördüklerini şöyle anla- iyor: yaptığıma Çocuklarımıza isina belmek lâzmmi, derler. Bu basit ve iptidai kabile de, çe- cuğu isim koymak için, başka kabile den birini öldürmek Bu ölü- nün başı ile artı ismi de ele geğmiş, sayılır. Çocuğun babası bu ismi ağ” hana da verebilir. NE Sez â Müzede. İmimmeiz bsr İka Fanın ise kıymeti Bazun bun, kafayı getir. dikleri zaman, inden hir isim koyarak, anfaneyi bozmaktadırlar. Fiat böyle bile yapanlar şiddet dsirma yaşlı ve tecrübe İ h i ğ i i F İ i il MİRİ £ E ? vermesi için *İ dıkları ve düşman es kendilerini tanınmayacak örirler. Taarruzlar da ek. seriya gece yarısı yapılır. Avcılar tw. yuyan köyü sararlar ve mahturlar arasında panik hasıl etmek için, bir denbire harp nareleri savururlar, vahşi sayhaler koparırlar: nize istiyoruz. Gelin, cenk edin.,, İsim almak için Uykularından uyanan mahüüslar ya kaçmağı tecrübe * ederler ve ya- bat cengi kabule mecbur olurlar. Cengi kabul etseler de, gafil avian- iyi yerleri tat- tuğu için mağlüp ir. Hüsem, edenler, dalın siyade diri insan yaka Ismağa çalışırlar, Evvelâ kendisin. * | den ismini öğrenirler, ondan sonra Avcıların avdeti vezhteşem Bir bayram günüdür. Köyde isimeiz ço cuktan fazla başkoparlmışan, bu bay ram daha parlğk ahır ve haftalarca sürer. Bu suretle de yeni doğacak gocuklara hazar isim vermekiçin, fax lu kesik kafalar ibtiyat olarak muha faza edilir. Salomon adalarında hüküm sü- Ten Holanda makematı, bu gayri in- sani âdetin önüne geçmek malsadile san derece de çalışmaktadır. Vahşiler ellerinde ne kadar kafa Hası varsa, teslim etmeğe mecbur tur #elmaktadır. Fakat bunlar dini a. meleri ile H n kanunlarını #elif edebilmek için bir kolaylık bul. muşlardar. orme. gibi bakarlar. Bu se retle aldatdıkları için de beyazların budabukdeları ile aralarında eley eder Gariptir ki, bazı beyazlarda ve! gün roüddet bunlar arasroda kalınca, yerlilerin üdetlerini bemimsiyorlar, Salomon adalarında yönuşamlarla zun müddet beraber kalan Romilz seninde bir İtalyan da — >... e, Grip salgın Halinde.. Bir çok daireler memursuz gibi kaldı memurlar hastalanarak işlerinin Ankaraya gektir. Bugün şifahi imtihan Maarif | da elti, “Başları | * hnenilini mahafa | tecestirie karşılanmıştır. Dün arm bonoları yüzde yüz elli kıy. ! anlarım yüzde yüz i son larında kongrenin daveti | zarureti hüsil olmuş, tayin edilen güm den, müştekilere öm ayak olan bir iki yamubadilin uzun zamandan be- sal olamamış, gayrı muayyen bir güne bırakılmış. *. Bu şerait karşisinde, bazı gayri” mübadii— aralarında anlaşarak bo-! solarını bir araya koyup büyük mü- Zayedelere müştereken girmekten başka çare olmadığını ileri sürmekte ve biribirile anlaşmağa çalışmakta. derlar. Yugoslavya sfiri öldü. (Başı 1 İnci sahifede) saz istirahat etmiş, fakat halindeki fenalı) : MILLIYET: SALI (19 KANUNUSANI Birinci sahifeden geçen Hazin ve vakitsiz ölüm) Fransanın da (Başı 1 İici sahifede) mandanı Rüştü, harp akademi- si kumandanı Fuat Paşalar ve * çok zevat takip ediyordu. Cena Zenin konulduğu top arabasının tarafeyninde birçok çelenkler ta İ şamıyordu. Bu meyanda Kolor- Salih Bey, bahriyeliler, tıbbiye Biler, askeri buytar mektebi, as- keri hastahaneler, Gedikli kü- çük zabit mektebi, Beyoğlu Halk fırkası kaza merkezi na- mına çelenkler konulmuştu. Ce Baze alayına Harbiye, Tıbbiye, Baytar, İhzari küçük zabit, as- keri Hseler telebesi, piyade, top ça, bahriye, süvari tabur ve bö| Hüklerile polis wüfrezesi iştirak | © etmiş bulunuyordu. Bundan başka piyade, Harbiye, Kuleli musika bandoları vardı. Cenaze alayı büyük bir matem içinde gekme-| Harbiye, Meçka yolile Teşviki- ye camiine getirilmiştir. Bura- da öğle namazım müteakip, merhumun cenaze namazı bü- yük bir cemaatle kılınmıştır. içtima | Badehu alay aynı şekilde hare- ket ederek cenaze Maçka kabris tanma © getirilmişitr. I merhum defnedilirken kabrista nm dışarısmda muzikalar ma- ilem. marşını; o çalıyordu. Ce maze sonra, kabri beşında evvelâ OKo- lordu > kumandanı (o Şükrü Naili Paşa, ODerviş Paşa nın hayatı askeriyesile meziyet leri ve fazaili kısa bir hitabe irat etti, Ve bundan son ra merhumun menakıbi kahra- mananesi hakkındaki sözü, o za man Başkumandanlık karargâ- hekim | hnda erkânı Harbiye vezaifin- i tir. Yediyi bir kaç dakika geçe M. Nichitch vefat etmiştir. Mütevefla, nin cesedi dün Taksimde Sıraservilerdeki ikametgâ- hına nakledilerek salona alınmış ve dün akşam merasimle tabuta konul muştur, Bu sabah sazt 11,30 da ikametgö- | askerle, hımda istirahati rübi için bir ayini rübani yapılacaktır. Cetet te bu akşamki korvansiyo. nel trenle Belgra'a nakledilecektir. De ların silesi de #yni trenle 'a gideceklerdir. M. Lubowmir Nicbiteh, Ankara! diplemasi mehafilinde kendini pek vevdirmiş, Yuçüslüyya hükümcünin | mahir diplomatlarından idi. Vefas ri. ein Gayili've Balkrcer kai İkametgâhma giderek silesine beyani taziyet etmislerdir. Madam Nichitch, gidâcti terssüründen ziyaret kabul etmediğinden ziyaretçiler için hir def ter tahsiş edilmiştir. de bulunan o Cümburiyet Halk fırkası vilâyet dieyeti idare reisi Cevdet Kerim Beye bıraktı. Cevdet Kerim Beyin hitabesi Cevdet Kerim Bey şu hitabe Yi irat etmiştir; Mubterem efendiler, 5 Arsmırda son dakikalarını geçi- zen Derviş Paşa değerli ve suvaf- dakıyetli bir asker olduğu kadar, Türk istikli) ve inkılâp hareketinde meşkör hizmet “ve fedaklırlığı seb- mi; büyük bir kahramandır. Şa dakikada, pik ve pesih kalması uğ- zuna kanını bimahaba döktüğü bu imatsır topraklara karışmış olan Derviş Paşa, çok Bahrti yardır içi ars #irrden kalbimizin derinliğine yük- selmiş ve örade yer tutmuş olarak ayrılmış bulmuyor. Askeri meziyet ve İnsani Yarilet Jerisi Şükrü Naili Paşa Hâzretlerin den dinlediğimiz bu böyük ölünün kahraman Dün sefaret erkân: derin bir te- €ssür içinde idiler. Sefaret erkânı. dan M. Cherbina dön bize dedi ki'- lüteveffa iyi bir döst ve iyi hir yel idi. Y. hükümeti get Ösmen B. tarafından icra edil! #niş ve kalp sektesinden vefat ettiği ani & Mütevefların bu akşam Belgrat” | a makledilecek olan cenazesine Reisi- Gümhur He. ile İsmet Pe Hz. Hari. siye ve Dahiliye vekilleri ve Vali Mu bittin B. namına birer çelenk vazo- Müteveffanın tercümei hali M. Luboumir Nichiteh 1879 se- nesinde Kragujevetr'da başında onun bir ae da kahrâmenlık Tarımı komaşalım. Türk İstiklâl barbinz, vatanın ilk felâket gününde (erkân Barp binbaşısı Derviş Hey) Olarak kazı- Şan merhum, harbin Sonunda bu bü yük ve milli seferin tarihine Derviş Pş. olarak geçmiştir. Sinirlerin gril. temadiyen gergin ve fikirlerin bin Bir türlü tesirlerfe mütemadiyen ka rıştırıldığı 5 kara've İellkerli gün- lerde Derviş Paşa bir gün şaşmayan sadakati ve dsima doğru görüşlüğü ile daha büyük kumandanlarının il. bamını benimsemiş ve önünde yürü müş yüksek bi öşkerdir. Dört vene Hik fedakârlik'a geçen umumi harp ten sonra bir sabah adeta kendi hari cindeki bütün âlemi düşman kıyafe tinde bu yurdu üşüşmüş gördüğü- müz gün bu millet bir ande, teşkilit sız, hilkâmetsiz ve malzemesiz kalı vermişti. O gün bütün bu yokluk. Jar içinde yelaz büyük Türk mille- #inim varlığını giren ve bilen Gazi başı geçip işaret verdiği vakit cep- i kahramanlar | beferde ilk vazife alan arasında erkânı harp binbaşısı Der. viş Beyi de görüyoruz. Merhumun İstiklâl harbindeki Bayatımı, o tarihin icabı alarak kuv vayı milliye devri ve muntazam ar» du safhası olmak üzere ikiye ayıra- biliriz. Bidayette başına geçtiği as- ker ve çeteden mürekkep bir kısım kuvvetle Akhissr muntukasında Yu- gan kıt'alarını bayli tevkif eden Der viş Beyi biraz sonra Ansevaran i- kinci isyanını bastıranlar arasında buluyoruz. Üç ay kadar devam eden Biga, Gönen Kirmasti ve Bandırma mıntakalarına yayılan * bir tebbikeli isyanı hastırmakta alk | Jü çok büyük olmuştur. İzzettin Pa 1932 sirâyet etmiş ve bu meyanda meş" hur Konya isyanı da vücude gelmiş ti. Bu tehlikeli isyanın tenkilinde de merhumun büyük fedakârlikları | dokunmutşur. , İStİRI harbinde muntazam ordu teşkilâtına başlandığı en nazik bir &nde ve tarihi harbimize (Birinci İnönü muharebesi) diye geçen Yu- man baskını Derviş Paşayı bilhasza yaratan hâdiselerden biridir. Yunan Ordusuna karşı o ane kadar müh bir kuvvet olarak bulundurulan Çer kes Ethem ve kardeşlerimin tam böy Je hayati ve nazik bir apde birden bire düşman safında ahzi mevki et tiki akit bilhassa Ethem kuvvet erinin tenkilinde Derviş Paşanın ro Şünun Kütahyada çok mahirane sevk ve idaresile mağlüp ettiği Ethem kuvvetlerini büsbürün inhizsme uğ Tatan yeğâne âmil Derviş Paşatın yıldırım gibi saldırıları” olmuştur. Vakia bu maksatla sevk ve tav- zif edilen bu süvari kuvvetlerinin bir kumandanı vardı. Fakaş bu emir ve kumanda makamının hâdisata &- deta seyirci kalırcasına terahi ve Jâ kaydisi üzerine bu kuvvetler Derviş Beyin kumandasına verilmiştir. Yunan ordusu İnönünde inhiza- örarken Derviş Paşa da kendi retile tevcih ettiği iş darbeler 18 unları sersem etmiş ve bir dah plamınalarına saman we imkân bı- zakmamıştır. Derviş Paşanıa tam do kuz gün süren bu kahramanane sav Jetleriledir ki başkumandanın dö bu yurdukları üzere bunlar kâmilen €- sir edilmiş yalnız o hain üç kardeş yeni vazife almak ürere düşman or- dugükma sığınabitmişlerdi. | İkinci İnönü, Sokarya muhatebe- lerinde de vazifesini çok iyi yapan Derviş Paşayı son büyük taafruzda da mütafca edelim. 25 Ağustos akşamı Afyon cene bunda fırkasını yerleştirerek çadı- rmda portatif masası Üzerine serdi Hi haritası başında müsevasi, sakin fakat temkinif ve tatminkâr bir vaz” içinde gördüğümüz Derviş Paşayı 26 Ağustos günü doğrudan doğruya Afyon istikametine taarruz ederken Kocatepeden muharebeyi idare eden Başkumandanın takdirine mazhar olan üteşli ve savletli fırka kuman- | danlarımdan biri olarak tanamıştık. Anadoluda düşman ordusunun ba yat ve hitrrssna nihayet veren (Başkumandan meydan muharebe- sinde) ise Derviş Paşanın bir kahirs- imanlığına daha şahit oluyoruz. O da kumandasındaki 11 ici İızkanın ile zi. hatlarında bu tarihi muharebeyi 4dare eden Büyük Gazinin mubare benin en buhranlı safhasmda kendi me werdiği hücum emrini etm Üs- | tünde Türk kumandanı yakışan mengâverane bir haslatla ileri atıle- rak fırkasını ve bittesir bütün cep- | heyi süngü hücumuna kaldırması- dir. Derviş Pş. yı bu muhakkak 610- me fırkasının en önünde olarak atan kuvvet onun yüksek ruhundaki is tiklül ve inkılâp aşk ve imanı idi, İşte efendiler bir dakika sonra bir ıssız o mezarlıkta o bırakacağımız Derviş Paşa bu Büyük İnsandı. Ha- yır Derviş Paşa: sen sss1e bir mezar da değilsin, sen dümlen beri dahe Büyük bir muhahbece, daha Büyük Dir şelkatle ve derin bir teexsürle harp meydanlarında olduğu gibi bü yük Başkumandanızın kalbinde ya- şayan bir bahtiyarsın... Sen dünden beri inkılâp etkânının Arasında yaşayan bir fani olmaktan çıkmış, Türk İstiklâ! ve inkılâp ta- ribine ebediyen yaşayan bir mal ol Meni hi ti müh ve mağ. Fethi Beyin hitabesi 1922 senesi 20 Ağustos günü baş rem üzere ordularile doğrudan soruya karşı karşıya gelen Türk kuvvetlerinin kumandanı göz yaşla rımızla ba toprağa verdiğimiz kah» saman İdi. O ande idi ki Başkuman danısmz Gazi, merhuma mülâki o). du ve ona doğrudan doğruya emirle zini verdi. Bu emirleri alan Türk yazılar İL MİZAH Amerikada Borsanın kapısında iki ya- hudi “yazı mı, tura m17,, oynu yorlar. Oyunu gören biri soru- yor : — Yahu, ne burda? — Efendim, biz Amerikan Sesi duyulmağa Başladı (Başı 1 ici sahifede) Yapıyorsunuz Bu hususa dair Vaşington'a hiç, | bankaların ikbaline bakıyo- bir amire tebliğ vaki olmamış- ör Bİ e bil hattı hareketinin ne olacağı tabii mİ | sağlanadır. anduğudur. Ancak Amerika, hukız- kundan vaz geçnemekte ve hareket geçmek için Lavsenne konforanaman Pansilvanya yanı M. Rood, ge- genlerde tamirat meselesi ile borçlar mevelesinin yektiğeriden — tamamen ayrı iki mesele olduğunu ve Alman- ya'nn tediyattn — bulunmamasının Amerika'nın borçluları üzerinde bir tesir icra etmesi iktizm © etmiyeceği tezini yeniden teyit etmiştir. Binnetice, kongre borcluları ta- ahhütlerini ifa etmemekte serbest be vakmağı tercih edecektir. Amerikan ğü bir sırada bu mühim matliban. den vazgeçmesini bir türlü anlıya- mamakta olan müntehipler huzurun da maddi bir mazeret ileri sürebile. ceklerdir. raşması muhtemeldir. Zira (gerek Samhuriyetçiler gerek demokratlar, ikinci bir moratoriumun tasdikinden sonra münlahiplerin huzuruna çıktık Jarı takdirde vaziyetlerinin bozulma. sından İkorkmaktadırlar. Msamafih, kongrenin bu vaziye- tinin ilânibaye devam etmesine ihti- mal ra ve vukuatın kendile- deceği söylenmektedir. zan, bir uzlaşına derpiş etmekten imtina eylemiyecek lerdir . Yarım bilgi (Başı 1 imei sahifede) Bilhassa yarım bilgilerin çok zars- sı dokunur, Fena bir tecrübe, gö- zel bir teşebbüsü çok geriye atabi- | lir, Şunu mahakkak olarak bilimiz ki ; İLİMDE BİR TAM ADAM, 1000 YARIM ADAMA TERCİH OLUNUR. Her cismin yarımları birleşerek vahit yapabilir. Fakat insanlar için Bu kaide ceri değildir. İlimde yöre yarım adam, dalma 100 yarım adam dır büsünla tam ve mrtikenmme! öğ- renmeği işsret edi) ” ri İsmet Pş. bundan sonra Yülesek irmat mües inde çalışan genç- İerimize hitap ederek beyoraayliri dır ki: “Bir çoklarımız âli tahsil göre Zek burada mnallimlik, mazvinlik Bu unde cesedini toprağa verdi- imiz Derviş Paşa maneviyetile da- İnn yanımızda, ordunun ve milletin İçinde canlı kalacaktır. Yalar: can ce muş, Stimson sabik İngiliz mali- ye nazırı Snowden ile birlikte Londra etomobille “Dikkat! Şosenin sol tarafı- na yeni katran dökülmüştür. Okumak bilmeyenler karşı ta- yalin aşçıya mücaraat etsin- er.,, Stimson “ gülerek | levhayı Snowden'e göstermiş. O da o- kumuş, fakat hiç bir hayret e seri göstermemiş . Yirmi dadika sonra otomo- şehre girerken Snowden bir den bire bir kahkaha koparmış ve Stimsona dönerek demiş ki: — Sahi! O levha çok tuhaf! Ya aşçı dükknda değilsc.. #ransada Bilâvasıta vergilerle bilva- #rta vergiler arasında fark var- dır, Bana bilâvasıta vergi hak- kında bir misal gösteriniz. sim.. — Amma da yaptınız. Bu bi- I&vasıta vergi değil ki.. — Nasıl değil efendim? Pa. rayı köpek mi veriyor? İspanyada Bir mektepte, / hoca küçük talebeden birine sörüyor: * — Roderigue, neden çalışmı yorsun? — Bugün grev yapacağım hocsfendi.. Biz çocuklar çalışa. am, hoceler para kazansın, o- Tur rma? Londrada Londrada bir cinayet dava- smda maznun o bemen hemen idama mahküm olacağa benzi- yor. Tam o sirada müddeiumu- mâ ile müdafaa vekili arasında, doktorların verdiği rapor mese lesinden bir münakaşa çıkıyor. Müddeiumumi diyor ki: -— Dektorlar da, pek âlâ, di- ğer insanlar gibi hata edebilir. Müdafaa vekili de bağırıyor: — Hâkimler de hata edebilir — Evet, doktorlar hata eder lerse, hökimler de maznunu bir olur mu? © — Keşke on yaş daha ihtiyar ol saydım,

Bu sayıdan diğer sayfalar: