26 Aralık 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

26 Aralık 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

“illiyet Asrın umdesi «Milliyet» tir. 26 K.EVVEL 1931 IDAREHANE — Ankara cadde. si No: 100 Telgraf adresi: Milliyet, | İstanbul, | Telefon numaraları: 24310 — 24319 — 24318 ÜCRETLERİ Türkiye için Hariç için 400 kuruş 800 kuruş 1400 210 ABON G eyliği verilmez | sçen nushalar 10 küruş! işler subuner 4, e: t — 5 santigrat kaydedil- riattanın Yazısı Kayınvaldenin Hüneri Bana kimseye söyleme dedi amma ben dayanamadım yaza| cağın.. Bizim şi birinin bağına tuhaf bir şey gel miş de ondan bahsediyorum... Evvelki gün geldi de anlattı: “— Dün akşam kaymvalde bize geldi, Raşit Rıza (donan- ma gecesi) ni oynuyormuş, gi- delim dedi.. Yemeği yedik. Ye | ni taşındığımız apartımandan Raşit Rızaya kadar bir çeyrek kadar çeker do apartı. mandan çıkabilmek i Idık,, Çocukları giydirdik. alde iyi kadındır, Daha evvelden orta katta bir loca al en, bizimki, kayınvalde le çocuk.. Biraz kalaba- İrkça olacak umma şu sırada al diran yok!.. Yemeği yedik, ha urlandık.. Daha çıkmadan ev- vel bizimki dedi ki — Yahu! Kaç gündür. gele seğiz, geleceğiz diyorlardı, İki numaradaki Ermeni O avukat r geliverirse ne yaparız? Nereden de aklına geldi. Geliree, yokturlar deriz, gider- ler., — Kim der?, Hizmetçi var ma?., — Şey.. Kâyınvalde der, Biz de şu yan odaya kapanırız. On lar gidince çıkarır. Ve (o böyle karargir oldu.. Maamafih biz çabuk olüp çıkmak istiyorduk. Saat tam dokuzda © artık şey hazır iken kapı o çalınmaz mı?.. Biz de bir afallama başla dı. Ben ufak odayı işaret ettim. Hep birden içeri dolduk., Ne- feslerimizi tuttuk, o kapıyı ka- padık. Ben de ihtiyat olarak ka pınn tokmağını elimle sıkı si- kı tuttum, ü birisi zorlarsa | Ben anahtar almadım... Yaban her | ki; şeleer gibidir. Sana on iki açamasın diye.! Ben anahtar et'in Edebi Romanr: deliğine gözümü uydurdum ba kıyordum. kayın valde hemen mantosunu çıkardı, astı.. Kıl | ğı pek dürüst olmadığı için te- mizce giyinmiş bir hizmetci de nebilirdi.. Kapıyı açtı. Korktu gumuz gibi iki numaradaki Er- in karnını tu- meni avukat ta tuta içeri girdi, - Beyefendi / bundadır? or Bu sizin beş nomeroy a çık mak ta bilirsiniz, fefkalâde zor dur. Midemi tazyik ed. Kayın v çeki halde cevsp verdi — Efendim, evde yoklar!, — Ya!, Nereye gitti Bir taraftan soruyor, bir ta | raftan da kapıyı kapıyordu. — Vallahi bilmem efendim. .| Galiba tiyatroya 'gi — Hangi teatroya gittiler?. — Bilmiyorum. — Ne ise sen bana bir kafe yap bakayım! Bizim madam da evde değil. Sinemaya gitti: or. ide gen bir &ı yer değil yal.. Sizde kazeta | vardır?. — Hayır efendim!.. ! — Ne kıyak şey be! kazetacı | evinde kazeta bulunmaz?.. Ba- | na bak hanım! Kafe hafif şe- | kerli olsun ! | Paltosunu çıkardı ve salo- na girdi,. Bizimki beni dürttü.. Elimle (süküt) işareti verdim. e yapalım? Ne'yapa bi- Herif içeri girdi o- | turdu, Salonun kapısı açık.. 1. ! çinde kapalı olduğumuz oda da tam onun karşısında... Çıkma» mıza imkân yok! Çıksak ta ne- reye gideceğiz? Kaymvaldeyi elin kart Ermenisile evde na- sıl bırakırız. Tiyatroya gitme- sek ması ortaya çıkarız? Salonda küçük oğlanın ©- yuncak otomobili vardı... Onu| gördü ve sordu : —Bu otomebil küçüğündür? | — Evet!, Zetir şunu bakayım?.. Otomobilin zenbereğini kur | duğunu işitiyorduk.. Bunu du- | yunca oğlan başla; m?. | — Baba oyuncağımı kıracak. | Yal., isterim ben oyuncağımı — Ulan sus! Rezj — olaca- ğız.. Beriki aldırır mı? — Ya!.. İsterim, Avukat sesi işitti valdeye soruyor. — Nedir bu ses? — Efendim, hiç kedi var da! Mutfakta... Hay Allah razı olsun.. Akıl. kadındır vesselâm. OBeriki muhabbeti koyulaştırdı. —Aşkolsun hanım! Kafeyi iyi Yapmışsn! Sen kaç kuruş alırsın ayda? — On liral., —Bedavadır 20! Eğer bura- dan cılcarsan bize gel! Ben bu apartımanın iki nomerosunda otururum... Bir madamım var ! Kaym lira veririm... İdi! | muayyende MİLLİYET CUMARTESİ 26 KANUNUEVVEL,. Aferim! Ben seni dene- mek için demiştim... — Aferim. Gördün?. Senin adın nedir bakayım? larsa ora - Evet! k kiz annesinin kulağına: — Anne benim çişim gel Demez mi? Odada başladım, — Korkmazsın bu ad dan, Bunlar — A, ne ko nim babanı da kardı iyadır. — Ne dedin? Ne dedin! Ben eşkiya kızıyım efen- iz öyle şeyden korkmay Yana! Affedersin Hanım! Sen şundar benim pal toyu ver de ben gideyim! Hay Allah razı olsun kayın valde, Dünyada kuymvaldele- rin sultânısın sen, Herif eşkıya Ifunı işitir işitmez soluğu dışa rıda aldı. Salonun şehnişind: çük kas oğlan eiomabilini #li, dolaba koydu ve beş dakika sonra he. imiz sokağa fırladık.,, 3 üncü #olordu ilânları K. O. Birinci fırka ihtiyacı için mercümek aleni münakasa ya konmuştur. İhalesi 9-1-932 yapılacaktır. lerin şartnamesini gör- mek üzere hergün ve pazarlı- ğa iştirak edeceklerin de vaktı komisyonumuza müracaatları, (656) (4498) ... Ordu ihtiyacatı sihhiyesi için 51 kalem göz aleti pazar- kkla ahmacaltır. İhalesi 26-12- 631 cumartesi günü saat 15 te komisyonumuzda yapılacaktır. Taliplerin şartnamesini gör. mek üzere hergün ve pazarlığı na iştirak etmek istiyenlerin de vakti muayyeninde komis- yonumuza müracaatları. (662) | ti (4520) Vay yezit herif vay! Bizim hizmetçi olsa ayartacak yahu! ! Kayınvalde cevap verdi. Ben yerimden Oo memnu- num!, — Fazla para göz mü çıka- rel, i Efendi, değil 119 ize ayıp BAŞI DÖNÜKLER — Neydi Reşit Beye söyle. mek istediğiniz?. — Bir şey.” — Evet, ama ne? — Şeye, ŞEY: Garson gelmişti. Cevat Bey elile Atıf Cemşit Beyin barda- ği göstererek o doldurmasını <mretti, Sözü hiç kesmeden: — Buyurun, ne ise söyle- yin! Dedi, Auf Cemşit Bey yutkun- du. Ağzında şap gibi bir şey varmış hissini veren bir güçlük le dilini damağma © çarparak ağzının içini tükürüklendirme- ğe çalıştı. Sonra, çok güçlükle »öze başladı : — Bu karı, şu biriki gün içinde öğrendim, zannettiğimiz den daha fena yollara sapmış. Anası olacak mel'un, onu ran- devu evlerine alıştırmı iyorlardı: Ne Ibrahim NECMİ evlerine alışmış olup olmama- sından Reşit Beye ne Tekrar yutkundu. Yüzünde dört suaj bakışı- ma cevap vermek istedi: — Bu karı, bu karı, sizin yardımınıza lâyık değildir, de- mek istiyorum, Reşit Bey... Arkasına adam © koydum. Cürmü meşhut halinde yakala” mak, böylece sizin adınızı karış tırmadan boşama sebebini elde €tmek istiyorum. Rica Oede-| Beyi; rim, rica ederim size, ona yar- dım etmeyin sakm!., Kekeliye kekeliye, bin güç. Tükle söylenen bu sözler, niha- yet Atıf Cemaşit Beyin. meram Dr. İHSAN SAMİ Gonokok Aşısı Belsoğukluğu ve ihtilâtlerma karşı pek tesirli ve taze aşıdır. Divanyolu “Sultan Mahmut tür- besi Na. 189. viskiyi de bir hamlede yuvarla | dı, Sonra: — Mersi, Beyefendi. Afe- dereli; rahatsız ettim. ve mırıldanarak (o ayrıl onu (takıp eden Reşit ve Cevat Beyler, biraz ileride, bara yeni geldiği halin den belli olan kısa boylu, ço- por yüzlü, fıldır. fıldır dönen küçük gözlü bir adamın Atıf Cemşit Beye yaklaştığmı, ona ve yavaş, gizli gizli bir şey- ler anlattığını gördüler, Bu a- JAvrupa mektuplar! Paris'e İnsan akını! Paris: Kâöfunevvel | ,. İşte bu akımı Paris'i bir kat daha ze yazmalı #ion) deni nda Türk amla teşhir © Türle ibrncat mzllarımı olursak mem yapıl ..ü Kransada hükümet hesabı silşeden gençleri ders kadar kendi hesabıma gele ki bundan memleket namma men Bun olmak lâzımdır. Gençlerimizden biri, şimdiye ka dar hiç bir Türk talebesine nasip ol mayası şerefli bir zafer kazanmıştır. Fransanın en yüksek ve en mühim mekteplerinden biri (oolan (Ecole Normale Supöricur) ün açtığı müsa bakada Fransızlar arasmda da te ü iş ve mektebe (takdirle alınmıştır. Sorbonda (Felsefe) tah- sil eden diğer iki talebemiz de mu- vaffakıyetli neticeler elde etmişler» dir, Gençlerimizin bu muvaffakıye- tinden hükümetimizin hizsei iftiharı mı kaydetmeği bir, vecibe bilirim. ibi ve onun yücude ge müssseseler Fransada derin da Türk inkılabma büyük © bir yer ayrılmıştır, Teşkilâtı esasiye kanu. münumuz ye yeni Türk hukuku, Türk emniyeti, bütün tekâmül seyir leri en yüksek profesörler | tarafın. dan takdirle tedris olunmaktadır. Yeni mevzu arayan Fransız mü- tefekkirleri (Mustafa Kemal Türki. yesi) örzrinde durmakta ve bu kök O karı da vurulmağı bak galiba... Oyla tenini, için hapisler de mi çürüsün? ten şimdi de pek iyi Jnlde Sa a! akıa öyle... — Barlarda sürüntceğine hapisanede çürüyecek.. Ne çr- kar? | TASA | hale adama | tırladı: Sahi, yazık değil mi? - Öyle bir karı | kendisi bu tefehhüse 1931 | Kari Sütunu | 7) Sokakta çocuklar. çocuklar iğ'den yazılıyor: Lalçele'de tarihli | see) Mi u pek iyi anlaş ? Çocuklarını e edip edermiy, den mahrumd. Bilmiyorum bir Alman gazetesin dökü bu y ii cak, heyecana gelmiyecek bir Tür kün mevcudiyetine inanılır 17 M. RESCHİD Mühim ilân Takarrür eden fevkalâdelik, İK- Dİ BUHRAN DOLAYİSİLE bilümum Nestle çikolataları fiatlerin den 65 20 TENZİLÂT yapılmıştır. Belli başlı dükkânlarda ir edilen YENİ FİATLERİ her yerden mu- temek HAKKINIZDIR. Doktor Rusçuklu Hakkı Beyoğlu, İstiklâl caddesi Büyük Parmak kapu; Afrika hanıma bi Apartıman No 21.— Tel: Beyoğlu 2797. Saat: 14-18. Doktor Hafız Cemal Dahiliye hastalıkları mütehassısı Cumiağan manda hergün & leden sonra saat (2,30 dan 5e) İf kadar İstanbulda Divanyalun- || da 118 numaralı hususi daire- | sinde dahili hastalıkları müa- yene ve tedavi eder. Telefon: İstanbul 22398. Sıra numara- sını beklememek isteyenler, | kabineye müracaatla veya te- | lefonla randevu almalıdırlar. | leşmiş, derin inkilâp serilerini etrafi! le tetkik etmektedir. Düne kadar efsanevi bir şekilde | tasvir edilen "Türkiye bugün kuvvet, zekâ, ve a- #m kelimelerinin müradifi © olarak zikredilmektedir. Hülâsa kan Fransa da Türkiyeyi, inkelâbımızı seven, ai- kışlayan temiz ve dürüst bir mhit gördüm. Fahri Kemal | yolunu büsbütün değiştirmiş olan Reşit Bey birden bire ba Refik Cemali memur etmişti. — Ha! Ey, kinilermiş baka hım? Otu; Refik Cemal, demin Atıf Cemşit Beyin uyuklar gibi sız dığı sandalyeye ilişti: iha Nazmi Hanım, Sustular, İkisi de, insan zev | Mebruke Numan Hanım, Fe- kinin bol bir su gibi m insanların muaşeret âlemi: iş höyatmda takındıkları mas- rit Necdet Bey, Kemal Reha Bey, Doktor Lütfi Bey.. — Onları (o gördüm, a damın verdiği baberler, pek he | keleri atarak, bütün hayvanlık | nım! yecan vale olmalıydı. Çün- kü kendini tamamile düşkünlü ğe vermiş olan Atıf o Cemşit bükük beli maş, çökük omuzları (o kalkınmıştı. Heyecanlı heyecanlı birkaç şey sordu. Aldığı cevaplar üzeri- ne cebinden cüzdanımı çıkardı. Herife, Acele acele, kendisini kire « den kisa boylu adamla birlik. te methale doğru yürüdü. Reşit Bey, hayretle bakıyor larile kendi yüzlerini meyda. na vurduğu bu musiki, dans, — Sonra... Bedri Suat! — Şu... Yazıcı Zade Nazmi içki ve kadm muhitinde insan | Beyin başkâtibi mi? liğa ait en acı düşüncelerle zehirlenmiş gibiydiler, — Evet, efendim. — Acayip! — Sonra da, Nebahat Ha- Refik Cemal, nihayet gör nrmla... mek istediğini (o görebilmişti. yin yanma iş efendi! — Ne var? — Nebahat Hanım? Bu da Refik Cemal, nesil anlata- cağmı bilemiyordu. Şey... Efendim... Hani Ahmet Nebil Beyin sevdiği kız... , Reşit Beyin kaşları çatıl- ” Cevat Bey gözlerini aça- rak, hayret ve infiale dön- garsona para verdi. | Nefes nefese, telâşla Reşit Be | kim? İmei dü: nf ill lo U UZUN Gil YE MAYA Yunan Milli Opera Heyeti Fransız Tiyatrosunda Bugün Noel münasebetile matine saat 17de LA BOHEME akşam saat 21 de AUST yarinki pazargünü metine sast 17 de Yazan: G Feydiy BU AKŞAM MESELE. .10 haltanın en ş Bu vodvilin yıldızı olan AR- İmanın D BERNA DiŞİ KÖPK ük bir muvaffaki diere'in afından temsil Ben merakaver bir t,enu Ju bi da çevirir DİŞİ KÖF BÜYÜK TAYYARE PİYANGOS 11. ci tertip Büyük i | ! i i i i &, 6.cı keşide 11 Kânunusani 1932 dedir. kramiye 200.000 İrili. Ayrıca: 50.000, 40.000, 25.000, 15.000, 10.000 liralık ikramiyeler ve 100,000 Liralık bir mükâfat vardır. İ | TÜRK SIGOR İ i : Bigortaları halk için Itühadı Milli RTA ŞİRKETİ Harik ve hayat üzerine sigorta muamelesi eyleriz. müsait şeraiti havidir. Merkezi idaresi: Galatada Ünyon Hanında İ Acentası bulunmayan şehi: ii o. — Nasıl? İki ağızdan birden bu hay- ret suallerinin — fırlayışı, he yecanl; haberler vererek din- yenleri © elektriklendirmeyi san'ati icabı seven Refik Ce- mali adeta ney'elendirdi. — Evet, Hani adını Fatih- li sevgili... koymuşlardı ya! Reşit Bey, viski kadehin- al bir yudum daha alarak Dili o kız da bu âle min müdavimlerindenmiş ha? — Zannetmem, Beyefendi. Geçenlerde Muhteşem Nihat Hanımın bir süvaresine getir- mişlerdi. Daha ilk defa gel- diği belliydi. Fakat Muhte- şem Nihat Hanım, galiba kıs | ti kançlığndan, o kızıda bu â- lemlere sokmak istiyordu. — Vah vah! Bense Ahmet Nebile bu kızla evlenmesini tavsiye etmiştim. Refik Cemal, verdiği ha- berlerin uyandırdığı senses. yondan memnun, ilâve etti: — Zaten Nebahat Hanım yalnız da değil . — Ya! Bir de arkadaşı mı var? — Evet, m 5 — arel ir edam m? —değil ki. efen- Tel: Beyoğta mese acenta aranmaktadır. — Ya! — Bir genç kız daha! — O da kimmiş? Refik Cemal Bey, bir sır tevdi edecekmiş gibi, vaşça: — Nemika Sirri Hanım den siçrattı,. — Ee,oda mı? Oda burada? Sonra, biraz düşündü, kaşları, oyniyan göz ka; derinden parlıyarak gözleri, Öz Türk başmuharfi ni bir muadelenin ballile me muilaka gene bir kıska İ bilirsent... gul bir riyaziyeciye" benzetmi i — Ha! anladım: > Nemi

Bu sayıdan diğer sayfalar: