17 Aralık 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6

17 Aralık 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| , İS ahütay Zevi| & 1 İZ yerleşmeden pek evvel kendile- : rine vaat edilmişti: Onların da © (bir yurdu, bir toprağı olacak, © İsrail oğullarının dünyada ifa ye edeceği vazifeyi yapabilmeleri | bun: İni temin için böyle bir yerleri i . — bulunacaktı. er, Yahudiler, mütte- İİ hit bir miller olarak inkişafa iÇ müsait bir millet olmadan ev- i © — wel kendilerine aslâ ölmiyecek i Yet söylenmiş, din itikatları- İ Onim bütün dünyaya intişar ede- © © ceği temin edilmişti. İşte bu su ! ©. retle yahudilik yaşamış, dün - "h yanın türlü sademelerine uğ- İ © ramış, fakat nihayetsiz vaatler hk bu ümit ve hayat bulmuştur. ERİ daş kendisinin bir vazi- he ye“ olduğuna kanidi. Dünya- nın ber tarafına yayılmak on. larca kendilerine ov “ceza telâkki edilse bile bu biç «Bir zaman yahudiliğin ortadan kalkması demek değildi. Kendi lerini bu cezadan (o kurtaracak "© Ökimei?. İşte gelmesi beklenen iÇ “mesih,, e intizar etmek bura- “dan doğmuştur. (o Kendilerini kurtaracak olan mesih yahudi- © Oler için son bir vaat ve tepşir “demektir, i Bugün asri bir oadamiçin | OBünler bir takım simens fi- © kirler gibi görünür ve artık biz “den pek başka bir âleme ait ol duğu için zamanımızm İ telâkki edilebilir. Fakat o za- i Omanım yahudiliği için de “me- ahti atikteki simalardan a ,arip ve uzak değildi. Ge i İlecek “mesih,, e intizar ede ede | için i i (bunun etrafında bir takım mu- cizeler fikri de belirmiş, bun- “lar yahudiliğin ruhani mevcu- diyetine hâkim olmuştur. © İşte bu suretle “mucİZE,, fikri yahudilik için her hangi 5 hayatın âmili olmuş oluyor, Mazisinin hatıratile o yaşa- yan yahudilik için geçmiş 2a- “manlar hiç bir zaman ölmemiş itir, Yahudilik uzun zamanlar “kendi memba ve menşeinden — üzek kaldı, fakat bu omaziyi, / kendi memba ve menşeini unut “madı, Mazisinin hatıratınr, hal * Odeki hakikate tahvil edemiyor- : Zam Ve bunun gibi tekrar eski iÇ menşe ve membama da döne- mezdi, O halde yabmdiliğin si © mesinde meknuz olan bu hatı- i— rat hazinesi ile nereye gidile- eski, onu her türlü tehlikeye © karşı ne süretle himaye ve vi- iş için ne yapmak lâzımdi?. Bunu hahamlar buldu. Bu ça z j â p Pe EE ii 2 tesis “Kabal,, denilen iü yetle anlamağı dine a h d udiyet ik tir. Cenabı eye | seyler şi ğ çoban- dinley Tefsirler, teviller, yar liğin tir, taarruzu çarpa müdafilerinin bir aksülamelini çevirmek mefahirini tediye başka duğunun Nakleden : R.N. | | Gelmesi beklenen “Mesih,, e : intizar etmek nereden doğmuştur? .Son bir tebşir.. Mazinin hatıratile yaşayan Yahudilik için geçmiş zamanlar hiç bir zaman ölmemiştir e Yahudiler daha hiç bir yere | kiini muhafaza ediyordu. Fa- kat yeni yetişen yahudi ancak |, sini rüşte vâsıl olup ta ber şe- yi tefrik ve temyiz edebilmek İn elde ettikten sonra vu okumak müsaadesini ala biliyordu. Çünkü bu tehlikeli ve mukaddes eser, darma da- ğınık bir halde bulunan yahu- pm için bir tehlike sayılıyor- “Musevilik kalbinin derin ve gizli ihtiyaçları m ihtiya. reislerinin bu hareketi halkın şikâyet ve muhalefetine uğra- maktan ter. Di- nin ahkâmı mecmuası olarak tedvin edilen Halaha yerine Haggada'ya teveccüh edildi. Bu yahudiliğin efsaneleridir. bir | Musevilik bu suretle şu iki &- ser arasındaki mücadele yüzün den gizli bir buhrana girmiş ol du. Bir tabir ile ifade etmek lâ zım gelirse (o şu söylenebilir: Techiz edilmiş dimağ ile kendi ni tehlikede ae kalp arasm- da bir Böylelikle daimi bir tehlike baş göstermiş ti, Yahudilik ya taş gibi bir ha le gelmiş olacak ve bunun teb- likesini görecek, yahut esraren giz ve deruni bir âlemin içine düşecekti, Bunun ikisi de yahu dilik için mahzurlu olacaktı. Vaziyetin anahtarı ise şu İ- — Yahudiliğin bir yurdu yok- tu. ia bir teşebbüse geçildi. eser vücude getirildi. Kabal hem bir düşün €e tarzını, bem de bir edebi e- ser o arzetmektedir. “Kabal, hem bir nazariyedir, bem de & lemin hilkatindeki esrarı ihti- va eder, Hayat denilen mefhu- mu bütün ebediyetle kendine hedef ve gaye bilen bir ipsanm hali hazırı nasıl geçire- ğini, bugünkü hayatta nasıl bir yol takip edeceğini (o gösteren bir eser demek olan o “Kabal, İsrail oğullarına bu dünya yü- zündeki hayat ve mevcudi ile âlemin yaradılışmdaki es- rar arasındaki rabıtalar; anlat- mi e akkın eseri olan âlemü kâinatta nasıl oluyor da bir takım noksan telâkki edilen görülüyor?.. Hakkın ese ri ile bu noksan addedilen şey- leri nasıl telif ve izah etmeli?.. (Devamı var) Harp Borçları VASHİNGTON, 16. Aa— M tarafından | sulleri basitleştirilecek, her me MİLLİYET PERSEMBE 17 KANUNUEVVEL Birinci sahifeden geçen yazılar 1931 Kaçakçılığa Karşı tedbir (Başı 1 inci sahifede) iktisap edeceği yeni şekiller hakkındaki projelerin tanzimi- | ne başlanmıştır, 4 — İdari tedbirlerin tatbiki na Maliye, Dahiliye, İktisat ve | kâletlerile gümrükler umum müdürlüğü tarafından derhal başlanacaktır. A İnhisaelar 5 — İnhisar idarelerine te- rettüp eden mücadele vazifele- ri merkür inhisar idarelerine tebliğ olunacaktır. Tuz, tütün ve müskirat inhi- sarları münferiden kendilerine vazife olarak verilecek tedbirle ri tatbik edeceklerdir. Tuzun u cuz satılabilmesi için cenupta ve şarkta mubtelif anbarlar te- sis edilecek, sigara kâğıdı ve çakmak taşı ucuz satılacak, pi- yasaya halk sigaraları çıkarıla- caktır. Benzin, gaz ve şeker üzerin- den alman inhisar resminin bir mikdar tenzili kabil olup olama yacağı etüt edilecektir. Cenup hududu 6 — Cenup hududumuz gibi kaçakçılığın merkezi halini - lan sahada şiddetli tedbirler alı macaktır. Burada hudut muha- faza alay ve taburları fenni tec hizat ile takviye olunacak, hu- dut gerisindeki jandarma kuv- vetleri teksif olunacaktır. Cenup hudumuzda mücadele evvelâ muhafaza alayları, sani- yen taburları ve nihayet jandar ma kuvvetleri tarafmdan idare olunacaktır. Kaçakçıların mühakemesi 7 — Kaçakçıların muhake- mesi muhtelif merkezlerde teş- kil olunacak münferit hâkimlik ler tarafından görülecek, bu hâ kimlere yüksek maaş verilecek seri muhakeme usulleri tatbik Hanımlar ve Yerli malı (Başı 1 inci sahifede) Gençliğin elâkest Tasarruf haftası ve yerli mal larla münevver gençlik te çok yakmdan alâkadar olmaktadır. Dün hukuk , tap fakülteleri ve mülkiye, mühendis mektepleri talebe cemiyetleri murahhasla- rı Halk evinin alt kat içtima sa lonunda bir içtima.yaparak mil Hi iktisat ve tasarruf haftasında yüksek mektepler gençliğinin faaliyeti hakkında müzakeratta bulunmuşlardır. Tasarruf ve yerli mallarla gençlik hararetli bir suretle uğraşmağa ve bu milli mesaide bü tezahürat ve propaganda yapmağa karar vermiştir. Diğer yüksek mek- tep murahhaslarının da iştiraki Je cumartesi günü Halk evinde umumi bir içtima daha yapıla- cak ve daha şümullü kararlar veril ir, Darülfünunda toplantı 31 kânunuevvelde Darülfü- Bun konferans salonunda bü- yük bir içtima yapılması bu mukarrerat meyanındadır. Bu büyük toplantıda yerli mal ve jmilli tasarruf ve iktisat için münevver genç vatandaşları mühim vazifelere davet edecek tir, Darülfünun gençliğinin bir de miting tertip etmesi muhte- meldir. Bu akşam Galatasaray lisesinde tasarruf hakkında mü samere ve konferans verilecek- tir. Yarım da Halk evinde bir resmi kabul yümüscektir. Milli marş nasıl | Bestelenmeli? (Başı 1 inci sahitede) meleri çok muvafık olacağı ka- naatı umumidir. Muhiddin Sa- dık Beyle görüşerek milli marş Defterdar Fa brikasında (Başı 1 in ra ayda 30 lira: dir. Gene bu iddiaya nazaran, fabrika idaresi ameleye son de- fa istihkaklarını verirken bir hayli tenzilât yapmıştır. Bu va melenin eline lâşey me İe bir para geçmiştir. Bu ücretli amele evvelki gün bu vaziyet karşısında çalışma» mağa karar vermişler vedün fabrikaya gitmemişlerdir. İplik kısmı fabrikanın öz noktası de- mek olduğundan bu hareket bütün fabrikanın faaliyetini tev kif eder bir hal almıştır. Çalış- mak istemeyen amele fabrika- Dın karşısında kahvelerde top- landıklarından fabrika müdiri- yeti her ihtimale karşı zabıtaya haber vermiş ve zabıta tarafın- dan fabrikaya iki memur gönde rilmiştir. Dün geç vakit bu hu- susta kendisile görüştüğümüz Fabrika müdürü Şevket Bey di- yor ki: — Ameleden bir kısmı çalış mamak istediler, Bunlar birkaç amelenin teşvikile hareket edi- yorlardı. Ameleyi böyle bir ha- rekete tahrik eden üç kişiyi iş- ten çıkardık. Sabık Şehzade ateşçi (Başı 1 inci sahifede) ve vapur hareket etmiştir. Vapur, evveli İstanbula gelecek; buradan da transit suretile Marsil- ya'ya gidecektir. Bundan dört gün evvel limanımı #a gelen bu Fransız o vapurundaki atesçi Ziyaettin ef. limanda yalnız va umumi manzarasını s€y- ve ayni | vapurla Karyer ya gitmiştir. Dün bu busu su kendisinden sorduğumuz vali muavini Fazlı B. demiştir kiz —“Evet Ziysettin ef. bir Fran siz vapuru ile transit olarak limanı mıza gelmiş ve Marsilya'ya gitmiş- olunacak, verilen kararlar tem- | hakkında noktai mazarını öğren | gir. yiz mahkemesinin tasdikmma ar | mek istedik. Muhiddin Sadık | © z , Kaçakçılık cürüm diyor İğ: kri için merramlmndaki ceza Bayiye ki kane Mümü lar şiddetlendirilecektir. Muha mescok ik emk Mİ pie kenelerin tevhidi esalii bu gi sürkçe, İlanın mutabakatın | Söndüren bi davalarda tatbik olunmaya- | çok iyi bilen 4 olmalıdır. (Başı 1 inci sahifede) caktır. Mh marşı yeni Türk ber le | iron lde. 8 — Kaçak eşya yakalandı- ğa yerde gümrük idaresi yoksa malmüdürlüğüne teslim oluna- cak, kaçakçı tevkif edilebilecek tir. Kaçak eşya muayyen bir müddet zarfında satılabilecek değeri varidat kaydolunacak- tar, Sıkı bir kontrol 9 — Gümrük idareleri de da» ha sıkı bir kontrole tabi tutula cak, teftiş usulleri esaslı şekil- lerde tadil olunacak, sui istima le tevessül eden gümrük me- murları ağır cezalarla cezalan- dırılacaktır. 10 — Gümrüklerde muayene müfettişleri ihdas edilecek mal ların beşte birini açtırmak sure tile yapılmakta olan muayene bütün mallara teşmil edilecek- tir, Tarife müdürlüğü 11 — Tarife müdürlüğü Ar karaya naklolunacak, tarife tat bikatı için lüzumlu eşya fih- rist cetvellerinin tanzimine İanacak, teftiş heyetine bir baş müfettiş getirilecek ve baş mü fettiş doğrudan doğruya Mali- ye vekâletine merbut olacaktır 12 — Gümrük mmtaka hu- İer ni m gibi ihtiyaç örülen yerlerde genişletilecek er lr si mura taharri salâhiyeti verile Misir tahvilâtından kazananlar tişmi: san'atkârlarımız- dan bekliyebilriz. İseiklâl mar şı, bir kere marş olarak Yazıl- mamıştır. Daha ilk mısrada “Korkma!,, diye başlıyor. Biz, korkan bir nesle değil, İstiklâl harbini yapan kahraman nesle hitap eden bir güfte İstiyoruz. Bunün ben kendimi bile eski- lerden addederimi. Milli marş, yep yeni bir kafanm içinden | doğmalı ve gene Yepyeni bir kafa bunu bestelemelidir. Fran sız milli marşı “Marseillais. Rover de Lisle isminde halk i- cinden yetişen biri yapmıştır. Almanların milli irisi ya-f e göne! pan Frederik Hende! de halk tabakasma © mensuptu ve bir ahcının oğlu idi. Herhangi bir bestekâr, ilk € Yazaca- İr eserin hangi saz için yazıldı ğin: bilmelidir ve'hansi saza gö re yazıyorsa o sâzın bünyevi te şekkülâtinr bilmelidir. Bizim marsmmız hem sesle, hemde musiki alâtı ile tagenni edilebi İir bir mars olacağına göre bes te hem “Hymne,, e, hemde “marş., a uygan olmalıdır. Su halde bestekâr, bunun evvelâ insan sesi ile terennüm edilece ğini düşünerek sesin kabiliyeti- ni de hesaba katmak suretile beste yapmalıdır. Ve bestedeki ifade kudreti, musikide de ay- nen muhafaza edilmelidir. Güf tenin musiki halinde taganni e- dileceği düşünülerek cümlele- rin kısa olmasına itina edilmek gerektir, Fikrimce mısralar, 6 nihayet yedi heceyi geçmemeli dir, Savti besteye gelince sesle rin arasındaki fasılalar biribi- rinden pek uzak” olmamalıdır. İ Yaptığımız tahkikata göre, bu mektep idaresi doktor olma- dığı halde, tabibi hazık veziye tinde, bir çocukta verem olup olmadığını anlamak için yeni bir usul keşfetmiştir. Bu yeni usulü anlatalım: Bir mum yakılıyor. Her tale be bu muma 45 santimetre me safede balm elyor ve çocu sağlam. Eğer sönmezse föna: | Çocuk ciğerlerinden rahatsız, İ yani verem alâimi vardır. İşte İstanbul 37 inci mektep » ki bu mektep Defterdarda- ll - Ber çocuk böyle muayene | ediliyor ve sıhhati bir muma bağlı çocukların raporu relüyor, başmuallim ve sınıf muallimi i imza ediyor ve veliye gönderiliyor, *“ Tabi bu şekilde mektepte ciğerleri rahatsız olan bir çok çocuk meydana çıkıyor. Çocuk İar arasında bir korku, bir endi şe başlıyor., Veliler merak için de., Başmuallimin raporu (1) na nazaran hasta olan çocuklar dan diğer çocuklar kaçıyor.. Raporu (!) alan bütün veli- ler gibi bir veli de bittabi çocu gunun srhhatinden haklı olarak endişeye düşüyor ve oğlunu derhal bir doktora muayene et tiriyor. Doktor, mektebin ver- diği rapora (1) asıl hakiki sıh- hat raporunu zeyil olarak yazı- yor, Rapor şudur; , Gerek çiğerlerinde ve #ötekee #air azasında bir rahat sızlık görülmediğini natık ra- Şimdiye kadar bu kabilden ya- | pordur. zılan marşları tetkik edecek o- lursak hiç birinin bu seraiti ha- iz olmadıkları görülür. Bizde yapılan marşlar, “Hymne” şek | dol linde tekellümi musiki değil, ancak bandoların, musiki âlet lerinin çalabileceği bir şekilde telenmi; Bu netice çocuk babasını bit tabi tatmin ediyor ve adamca- ğız geniş bir nefes alıyor, ve ıktorun raporunu doğruca mektebin başmuallimine götü- rüyor. Fakat başmuallin B. Muhabir mektubu Çarşamba'nın da bir çok ihtiyaçları var! Burada bilhassa cahil ebeler, ser- bestişgörmeğe muvaffak oluyorlar ÇARŞANBA: Memleketi- mizde bazı kaza ve nahiyelere günlerin isimleri — verilmiştir. Bunların üçü Karadeniz sahi- indedir hi içlerinde Çarşanba kazasmın büyük şöhreti var- dır. (Çarşanba) ismi lisanımız. da çok müstameldir. Meselâ: “Çarşanba karisi ve perşenbe nin geleceği çanşanbadan belli dir,, gibi manidar | cümleleri her zaman kullanırız. Çarşambadır çarşamba Çarşanba kelimesile ifade olunan meşhur bir hikâye var- dır: Kanburun birisi değirmen çarkının suyunda yıkanırken etrafını cinler çevirerek “çar- şanbadır çarşanba,, demeğe baş lamışlar. O gündesalı imiş. Herif (Nemelâzm ben de çar- şanba derim) diyerek başlamır; | onlarla beraber çarşanbadır çar şanba demeğe!.. Cinjer bundan memnun olarak sırtından kan- burunu kaldırmışlar! Seneler. d den beri sırtında taşıdığı bu belâdan kurtulan © adamcağız sevincinden çarşılarda koşar mış! Herkes başına — toplanıp kanburunun nasıl düzeldiğini sormuşlar o da olduğu gibi anlatmış! Hikâyeyi dinliyen ve kalabalık arasında bulunan di- ğer bir kanbur da perşenbe gü Bü ayni mahalle giderek yıkan mağa başlamış! Onun da etra fanı çinliler | çevirerek yine “çarşanbadır çarşanba,, deme- ğe başlamışlar! Zavallı adam “bunlar günlerini şaşırmışlar bari ben düzelteyim,, İris başlamış “perşenbedir be,, demeğe!.. Cinler ri akti meclisi meşveret etmişler! Bu nevi beşer âsidir şuna bir ceza lâzımdır demişler ve yine yapacaklarını (o düşünmüşler işlerinden birisi “ötekinin kan burumu da buna yükletelim,, demiş cümlesi de razı olmuş- lar ve herifi çifte kanbur yapa rak salıvermişler! Ni Bu adam sırtınm ağrısın- dan çarşılarda koşup bağırır. ebeler eksik değildir. Bu cahil ebelerin yüzünden ölen çocuk- larla lohsaların hesabını onlar- den kimse sormuyor. o Hükü- met bunlar için şiddetli bir ka nun yapmalıdır. Meselâ cahil ebeyi davet edenleri cezalan- dırmalı ve ebenin yakasını da bırakmamalı, Gerçe kimsenin serbeslii harekâtma karışıla- mazsa da çocukların nüfus si- yasetindeki çhemmiyetleri bü- yük olduğundan ve bir çocuk milletin, vatanım malı müştere ki bulunduğundan hükümetin böyle bir kanun yapmağa hak kı vardır, Mücadele teşkilâtı Çarşanbada bir frengi ve bir de sıtma mücadelesi © vardır. İki sene evvel teşkil edilmiş o- lan frengi mücadelesi sayesin- de binlerce hasta tedavi olun- muştur. Burada dört beş sene sonra frengiden eser kalmıya- cağı yapılan tedavinin ciddiye tinden anlaşılmaktadır. Celâl. Muhtar Beyin muvaffakiyeti Eİ ve ayak işlerinde frengi diye tedavi edilen © bastalığm Trikofisi olduğuna dair dok- tor Celâl Muhtar Bey tarafın. dan verilmiş olan “Tez,, Avru palılarca bir keşif addolunmuş ve emrazı cildiye şubesine bu veçhile muhterem doktor tara fmdan bir keşif kazandırılmış olduğunu işittim. Kanaatlar ve hafif karılar getirip ona bu- na satmakta imişler! Bu karıla rm (100) liraya kadar satıldı ğr da vaki imiş. Şu karı ticare ti erkekliğin şanma yakışır mı? Çarşanba adliyesinin bu gayri- ahlâki alış verişe müdahalesi ken halk başına toplanmışlar! | da bu O sırada evvelki kanbur da ora ya gelmiş ve (ne (oldu) diye sormuş. Çifte kanburlu mese- leyi anlatmış ve ona söğmüş saymışi Evvelki kanbur da: “Senin nehe ye a içarşanba) diyor! sen binin rl Oh olsun sana,, diyerek oradan uzaklaş- muştur. Yerli ebeler Çarşanbada yerli ebeler hali faaliyettedirler. Her yerde bu — — ——— cak muallimler tarafından tale belerin teneffüslerinin derecei kuvveti usulü mevzuası (1) da hilinde ölçülerek matlüp şekil- de bulunmayanların velilerine keyfiyetin bildirilmesi ., v. 8..,, Başmuallim Beyin bu ikinci raporu. üzerine biz muallim mekteplerinde okutulan teşrih ve fiziyoloji derslerini tetkik etmeği lüzumlu bulduk. Anla- dık ki muallim mekteplerinde o kutulan teşrih ve fiziyoloji ders eri liselerin yalnız birinci dev- resinde, yani orta mekteplerde | kur. okutulan derslerdir ki, çok ipti dat malümattır. Fakat 37 inci ilk mektepte talim heyetinin talebeyi muaye ne hususunda ayrı bir salâhi- yet ve iktidarları olup olmadı. ğını öğrenmek için Maarif mü- dürü Haydar ete ir e tik. Haydar B. bize dedi ki: — Bahsettiğiniz hâdise hak kında malümatım yoktur. Maa mafih meseleyi müfettiş vasıta sile tahkik ettirelim. Başmual- Bim Beyin yazdıkları hakikaten ağırdır. İlk mekteplerde talebe yi ancak hususi doktorlarımız muayene « edebilirler. Muallim» metçi mukavel istimale uğradığı Makirdar bi. risi de burasıdır! İhtigaçiar — Zirai kredi kooperatifle rinin teşlsili ile wutavasart el. leri aradan kaldırmak ve bu sa yede köylüyü Ziraat bankasm dan müstefni kılarak kendile- rini sermayedar bir hale koy- mak. 2 — Bir Orta mektep tesi- si. 3 — Tam teşekküllü 3 nahi yenin teşkili, > KEMAL Sahillerimizde Kaçakçılık Yunanlılarla yeni bir itilâf aktedigorez ATİNA, 16 (Hususi) — Yu nan Adaları ile Anadolu sahile ri rem yapılan kaçakçılı- ğin men'ine ait tedabiri ve iki taraf balıkçı gemilerinin ne su retle edeceğine dair i- cap cedn tedabir hakkında mu- ri ittihazı hususunda Yu sıl olmuştur. Bu tedbirleri'mü- zakere ve tesbit etmek üzere ki hükümet tarafından muhte

Bu sayıdan diğer sayfalar: