yüpeii İİ RA Rasin ve esaslı bir dostluk karşısında.. ŞER Türk-Yunan dostluğunda en başı- iktisadi menfaatlerimiz.. Exe vapuru 10 Teşrinievvel 1931 İsmet Paşa, Türk — Yu- tan dostluğunun mana ve Şu- Mulünü bugün Eğe vapurun. daki Türk gazetecilerine ken- “isine mahsus vuzuh ve hara: retle izah etti. Ajans vasıtasi- gazetelere bildirilen bu be: anattan © anlaşılıyor ki dost- ğun iki büyük hedefi var- diri Siyasi ve iktısadi. Dos cephesi, tarihin ir zarurettir. Türk den bahsederken, bunu Ma ayırmak mümkündür: 1 — Istanbulun Türkler ta- rafından fethinden geçen asrın ilk yubuna kadar zamandır İ, bu devirde Rumlar ve Yunanlılar siyasi mevcudiye- tini tamamile kaybetmişti. Fa kat bu devirde hâkimiyetimizi kapılarına kadar gö müz Yunanlılığı imha cedmedik, Şarki Roma İmpa- ratorluğunun veraseti mesele- Si uzun müddet Osmanlılar ile Rumlar arasında ihtilâf ba- linde devam etti, gitti, 2 — Meradaki isyan ile Türk — Yunan münesebatının | ikinci devresi başlıyor ve bu da Yunanlıların Anadoludaki zimetleri ile kapanıyor. Mora ihülâli ve küçük bir Yunan devletinin teşkili, Türkler ta- rafından Yunanlılığın istiklâ ini tanımak olduğu kadar da funanlıların, * İstanbulda Şar- i Roma ( İmparatorluğunun Verasetinden istifa etmeleri ma Basını tazammun (ediyordu. Çünkü bir defa hükümet mer- i Atina'da olan küçük bir Yunan devleti teşekkül ettik» sonra Osmanlı İmparator- A iu ya içinden yıkmak ya- ut da dışından fethederek €s- Şark İmparatorluğunu ihya *tmek ihtimali ortadan kalk- "iŞ bulunuyordu. “ 3 — 1922 Anadolu hezime- i bir asırlık genişleme siyase- tinin ket'i nihayeti olduğun- in yeni bir devrin başlangıcı telâkki edilmek lâzımdır. Es İ gayri mütecanis Osmanlı | iparatorluğu yerine Anado- 4d mütecanis bir Türk dev. i ti teşkili bu yeni münaseba- 1 teshil etti. Bu tarihe kadar Türkler ve Rumlar © muhtelif devirlerde Yekdiğerine karşı en müsait Yaziyetlerde bulunmuşlar ve diğerini imha edememişti. Türkler Viyana kapılarına kadar gittikleri halde ilk fır- #atta bir Yunan devletinin te- tekkülüne mâni olamamışlar - di. Yunanlılar da barbi umu- mideki hezimet üzerine bütün “ihan devletlerinin maddi ve Manevi yardımlarile Türkler üzerine yüklenmişler ve fakat Türk milli varlığını imha ede- memişlerdi. Her iki devletin de siyasetleri yekdiğerine kar 9 muhasım olsa dahi bundan “onra ne Yunanlılara ne de Türklere bu kadar müsait fır- tatlar. zuhur etmesine ihtimal Verilememişti. - Binaenaleyh *h müsait zamanlarda yekdi- rini imha edemiyen iki mil- “tin, bili kendi hudutla- mi çekilip te inkişaflarına lişmağa başladıktan sonra delede devam etmelerinin nası olamazdı. Bunun için- öç Ki Türk — Yunan dostlu- emi asırların kazandırdığı lerin mahsulüdür İktisadi mülâhazarala ge İnce; bunları anlamak daha kolaydır. Anadolu ve Yunanis tan yarım adaları yekdiğerini itmam eden iki memlekettir. Türkler ve Yunanlılar asırlar - ca beraber yaşamışlar ve yek - diğerinin memleketini iyi ta- nımışlardır. Bugün Yunanis- tani ibadele suretile mem- leketimizden gitmiş bulunan külliyetli bir nüfüs vardır ki, bu nüfus memleketimizin a8- W nüfusunun bir cüz'üdür. ne resinde ne l tırlar. Ve istihlâkâtıni müm- kün olduğu takdire ları memleketimizden is terler. Türkiye'den Yunanis- tan'a ihraç edilen eşyanın kıy- meti 15 milyonu tecavüz edi- yor. Bunun başlıca sebebi, Yu nanistan'ın nüfusu umumiyesi- nin mühim bir kısmı bizim memleket mahsulâtma alışkın olmalarıdır. Bu Rumlar yalnız müstehlik sıfatile değil, mu- tavassıt sıfatile de memleketi- mizin mahsulâtmı Garbi Av- rupa ve Amerika piyasalarına satmışlardır. Dostluktan sonra bu iktısa- di münasebatın inkişaf etmeme sine imkân yoktur. Yunanlı- lar bizden istihlâk için de mu- tavassıt sıfatile satmak için de daha çok eşya alacaklar- dır. Biz de onlardan çok eşya mubayaa edebiliriz. Meselâ cam ve şişeyi şimdi Avrupa- dan getiriyoruz. Yunanista- nın bu sanayii Avrupa kadar inkişaf etmi: Bizden daha fazla kömür almalarına muka- bil cam ve şişeyi Yunanisti dan alabiliriz. Yunanistan sa - na; on seneler zarfında çok seri bir inkişafa mazhar olmuş- tur. İsmet Paşanm bu ziyare- tinden sonra Türk tüccarları bu komşu dost memleketi zi- yaret edecek olurlarsa, şimdi Avrupadan daha yüksek paba- ya aldığımız birçok eşyayı Yu- nanistan'dan © alabileceklerini göreceklerdir. Ve ihtiyacımız olan eşyayı o Yunanistan'dan mubayaa etmek te bir ticarf za yurettir. Çünkü Yunanlıların bize ihracatları bizim o onlara yaptığımız ihracatın ancak on Beşte biri Kendi malları- mızın müşterisi olan bir mem- leketten mal satın almak, 0- nun da iştira kabiliyetini artisr mak binmetice — kendi ihraca- tumıza da yardım etmektir. Biz demiyoruz ki Yunanistan'dan füzuli eşya ithal edelim. Fakat mutlaka ithal etmeğe mecbur olduğumuz eşyayi tercihan hem müşterimiz, hem de kom- şumuz olan bir memleketten celbedelim » Hülâsa Türk Yunan dost- luğunun siyasi ve iktisadi te- melleri pek sağlamdır. Bize şimdi tabii gibi görünen bu ize dün ne kadar müş- kül idi ve eğer her iki milleti de idare eden Jiderlerin, mazi, hal ve istikbal hakkındaki gö- rüşleri nüfuzlu olmasaydı, bu mukarenet uzak ve gayrı mu- ayyen bir âtiye bırakılabilirdi. Binaenaleyh bugün bu yeni dostluğu tes'it ederken, bunun siyasi ve iktısadi zaruretlerini anlıyan ve her şeye rağmen bunu tahakkuk ettirca ricalin mesaisini minnetle yadetmek bir kadirşinaslık iktizasıdır. Ahmet SÜKRÜ Türk parası-Türkiye BÜDAPEŞTE14 (Hususi)- Başvekil İsmet P: zret leri ve Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Bey bu akşam Peşteden müfarakat etmişlerdir. Heyet doğruca Venediğe gidecek ve oradan Ege vapuruna rakiben İstanbula hareket edecektir. Ve nedikte vali ve mahalli erkânı hükümet tarafından karşılana- caktır. Heyet şerefine Venedik belediyesinde bir ziyafet veril- Otobüsçüler telâşta ! Belediye otobüs imtiyazını alırsa vaziyetleri ne olacak? Belediye tarafından şehrimizde | otobüs işletmek imtiyazımı almak | üzere Dahiliye veköletine müracar- edilmesi alâkadar ları endişe ve & a zamanlarda Of büz servisleri kürle iş haline yes | giştir. Otobüs miştir kit “— Otobüsler i- ALI KIZA EF. çin yüz binlerce lira sermaye dük ve Belediyeden ruhsat Tunanistana giden atletler dün gel- İsmet Paşa Peşteden I Venediğe hareketetti Başvekilin Macar ve Ecnebi mat- buat mümessillerine beyanatı Türk şehitlerinin mezarları ziyaretedildi geçtikleri İ dir. Hattâ bu yüzden halkın ihtiya. diler. Resmimiz onlardan bir grupu gösteriyor. Yazısı spor sütunlarmmız ç dadır ve Cemiyeti akvam-! mesi muhtemeldir, İsmet Paşa Hazretleri 19 teşrinievyel pazar m günü İstanbulda bulunacak lardır. Mühim bir sual BUDAPEŞTE 14i(A.A.)—| Türkiye Başvekili Asmet Paşa Haaretleri ile Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Beyferidi, bu sa- bah Macar Meçhul aiker âbide (Devamı 6 ıncı saktilede) Bu ruhsat imtiyaz mahiyetindedir. Belediye imtiyazı aldığı taktirde o- tobüslerimizi mübayaa etmek ve bu vaziyetten mütevellit Zararlarımızı ödemek mecburiyetindedir ki üç bu çük milyonu mütecavizdir. İcap e- derse, bu bapta hukulumuzu mah. keme nezdinde de müdafan edece üz. Zaten belediyenin talebi tica- ret kanununa muhaiif clduğu cinet. le kabul edilmiyeceği muhakkaktır, mizde 115 kadar otobüs iş lemektedir. Bunların 40 x Kadıköy ve Üsküdar mıntakasında, 15 i Ba. kaköyde, 60 «da ve Ba- yoğlunda çalışıyor. Bunlarm her hiri asgari 3000 lira İiymetindedir. Belediyenin, imtiyaz için sebep nakliyeden daha muntağtımdır. Oto- büslerin geçtikleri yerler muayyen. ca koşamıyoruz. Beyoğlundan E- minönüne bile nakliyata müsaade edilmemiştir. Sonra otobüs talimatnamesi fen- ne mugeyirdir. Hiç bir fabrikanın yapınadığı ve mabzurlarını bildirdi & hidrolik frenlerde israr etmek bin lira varidat Belediyenin bizi tazyik değil, teşvik etmesi lâ- zm gelirdi. Vesaiti nakliyenin geç, mesi memmun olmuyan caddelerden otobüslerin de geçmelerine müsaa- 'de etmeli Hükümetin bizi himaye ve hak. kımızı muhafaza © © ine emin olduğumuz için, vaziyetin tayazzu- hunu bekliyecağiz. Yazın yevmiye kazancı 50 liraya baliğ olan bir o- etmesi imkânsızdır.” | Bubrandan mütoessir olmıy belki de ucuzluğu dolayısile veziye te tetabuk eden yeğine nakil vası. tası otobüslerdir.” Tesisat kat'i surette satın alınıyor ANKARA, 14 (Telefon- la) — Terkosun mübayaası Heyeti Vekilede karar altı- na alınmış ve bu husustaki kararname Reisicümhur Hz nin tasdikına iktiran etmiş- ir. Keyfiyet Nafia Vekâle- fından kâti il va- sil& mezkür şirkete teb- liğ edilmiştir. Mukavele mucibince 933 senesi kânu nusanisine kadar şirket iş- lerini ta ii ye tarafından idare oluna- cak veya işletilmesi diğer bir şirkete tevdi edilecektir. Recep Beyin . Konferansı Recep B. cuma günü mühim bir konferans verecek C. H. Fifkası umumi kâtibi Retep Bey yermi sabah Anka: yadan şehrimize gelecektir. Re- cep Bey cuma günü saat 15 te Darülfünun konferans salonun da bir konferans verecektir. Konferansın mevzuu Ç, H. Fır kasi programır'in izalıdır. Kon | gün saat 3,30 da Ankara vapu- ferans umuma serbest o'ncak- tır, Bir saat kadar sürecek olan konferansın hitamında kısa bir fasıladan sonra isteyenler müta lealarını beyan edeceklerdir. Ve bunun üzerine açık ve ilmi bir basbuhal ve münakaşa yapı lacaktır. Son büyük kongrede uzun müzakereler neticesinde tesbit edilmiş olan ve inkılâbı- mız ve memleketimiz için derin esasları ihtiva eden ve büyük bir tetkik mahsulü bulunan bu programın teşrihi maksadile ve rilecek olan bu konferans çok mühim olacaktır. Ressam Ruhi Bey Kıymetli san'atkârlarımız- dan ressam Ruhi Bey vefat et- miştir. Cenaze- dün Fran. ız bastahane- inden kaldırıla Büyük cami- e namazı kılın. ıktan sonraOk veydanındaki a le kabristanı- .a defnedilmiş- İ önerim Kun B. tir. Memleketi- mizin tanmmış san'atkârları, san'at arkadaşları, Güzel San'- atler Akademisi talebeleri ve kendisi seven kalabalık bir dost kafilesi dün cenazesinde bulunarak üstada karşı sori va- zifelerini ifa etmişlerdir. Ruhi Bey, cidalcu bir san'atkârdi. Kendine has renklerinde ölmez eserler bırakmıştır. Bahriye mektebinden inşaiye mühendi- | si olarak çıkmış ve yüzbaşı rüt besi ihraz ettikten sonra Sana- yii Nefise mektebinde birinci. lik kazanarak Avrupaya gitmiş tir, Avrupada Çallı İbrahim B. ile birlikte çalışmış ve vatana | avdetinde birçok talebe yetiştir miştir. Memlekete hediye etti- | u için iş tira ve ailesine yardımı Maarif Vekâletinin semahatinden ü- mit ederiz. Gerek kederdide ai- lesine, gerekse onu ebediyen kaybeden san'at arkadaşlarına beyanı taziyet ederiz. Ayım yirmisinde açılacak o- lan ikinci Balkan konferanat ih- zaratı ikmal edi ibidir. Balkan konferansı Ii şubesi dün gene içtima etmiş ve ihzari müzakerata devam ey lemiştir. Cumartesi günüko- misyonlar ayrı ayrı içtima ede- cek ve esaslı mesailerine başla” yacaklardır. Konferansa iştirak Siirt Meb'usu MAHMUT Umumi Neşriyat ve Yam Müdürü ETEM İZZET Yünan heyeti bugün şehrimize geliyor | Heyet ve gazeteci misafirler Yeşil köy açıklarında karşılanacak Türkiye milli şubesi dün bır içtima yaptı, komisyonlar cumartesiye çalışacaklar bir vapuru istikbal edecek zeva tı Yeşiköy açıklarına götürecek tir. Vapur orada Ankara vapu- runa yanaşacak müstakbilin va pura çıkarak murahhaslara be- yanı bhoşamedi o edeceklerdir. Ayrıca vapur Galata rıhtımma yanaştığı zaman da tezahürat ve istikbal merasimi yapılacak, murahhaslar buradan ihzar edi edecek Yunan murabhasları bu | len otomobillerle Tokatlıyana gideceklerdir. Bulgar beyeti murahhasası da ayın on yedisin de hareket edecek ve on dokur zunda şehrimize geleceklerdir. Yugoslavya heyeti murahhasa. ru ile şehrimize geleceklerdir. Ankara vapuru Marmarada is- tkbal edilecektir. Saat 230 Seyrisefain rıhtınndan hareket ak Kasımpaşa. | edecek olan Şirketi Hayriyenin (Devamı 6 ıncı sahifede) Yeni tefrikamız Sinema âleminin gizli tarafları pi | yi e DEM Bir stüdyo kapısında iş arıyan kızlar Sinemayı uzaktan görenler sinema âlemini binbir ge- ce masalları şeklinde tahayyül ederler. Halbu ki sine- ma alıp yürüyeli bu âlemin sineması değişmiştir. Çünkü para, kadın ve aşkın girdiği yere bittabi hırs ve intrika da girmiştir. Sinema âleminin içyüzü cidden meraklı ve hattâ es- rarengizdir. Yeni başlayacağımız bir tefrika ile bu bi yatın içyüzünü karilerimize anlatacağız.