i Siyas? tefrika: 21 KARA BİR GÜN Istanbul nasıl işgal edildi? Aziz Hüdayi Hâlâ sorgu yok! Ne olacağımı bilmemek, benim için kahredici bir azap oldu Aşağı odada dışardan can- lılara ve serbest gezenlere mah sus sesler | işiti siyah bir kayı ve ıssız bir mağara sessizliği var . Pencereyi ören demir par maklıklar başımı £ çıkarmağa mâni.. Aşağıda karlarm ren gi gecenin rengini hafifletiyor. Eski bir ay kısa da olsa “mah puslara ışık verilmez,, demek- sizin odamı aydınlatıyor. Ber tran bana kuvvet £ veriyor ve kuşlar ötüşüyordu. o Üşüten taşların yanında küçük saadet ler de varmış. Odamı değişti- rin dediğime © pişman oldum. Burada yalnız taş üstünde yat maktan kurtulmuş oluyordum. Kolsuz postu (o üzerime al- dım . Aşağı odadan naklettik- leri yağlı çuvalları o kerevetin üstüne serdim. Yattım. Uza- na bilmek te bir saadetmiş! Si nirlerimin sızlıyarak eski vazi- yetlerine geldiklerini duyuyo- rum. Kerevetin aralıklı tahta ları kemiklerimi acıtıyor. Gecenin bu kadar koyu bir karanlığı olduğunu bilmiyor- dum. Nefes aldıkça ciğerleri- me siyah bir hava (doluyor. Gözlerimi kaparsam biraz ay- dınlığa çıkmış oluyorum: Geç miş günlerimin fasılasız film- leri, geniş bir ekran üzerinde akıyor. Hasretler, saadetler, faci- alar ve muvaffakıyetler.. Son- ra ümitler ve bunlara erişmek kayguları. Fakat yine süküt, yine macun gibi bir karanlık. Uyudum mu? (Bilmiyorum. Gözlerimi açtığım zaman de- rin bir kuyunun ağzından do- nuk bir kardil ziyasının sark - tığını gördüm. Sabah oluyor- du. Penceremin önünü kaplı - yan dıvar yavaş yavaş meyda Ba çıkt. Bana ancak üç met- relik bir ufuk bırakan bu drvar ne idi? Hangi dünyanm kom- şusu idim? Feslinin mumu ile güneşin Ziyası arasındaki mesafeyi tek rar yürüdüm, hiç uyuyamam: şim..nix Şarabın tesiri “A$-Şubat , Bekliyorum, hâlâ sorguya çağırmıyorlar. Ne olacağımı bilmemek beni kahreden bir a- zap oldu. Büyüklerimiz en iyi dost kitaptır o demişler. Hele bu üzlet türbesinde kitabın her satırı bir ayet kadar kut- sileşiyor. Kapalı hayatlar ara sında fark yoktur. Silviyoyu okuyalım, benim çok ağırıyor. Ah, bu ağrı beni ıstıraplarımdan kurtaracak bir dert olsa!,, Ve derhal pişman oluyor: “Sefil (O temenni! di- yor, Allaha şükrederim ki bu temennimi kabul etmedi. On sene sonra aileme (kavuştum. Bu bir şey değil, ıstırap insa- na kiymet çiğ benim sstı- bir sahifede şunları ilâve edi- yor: “.Süküneti kayıp bir ruh ramak üni de kaybediyor. Mantık © sendeliyor ve insan bedbin oluyor . Felsefeye düşman oluyor, Yeni odamda evvelâ dıvarlara baktım. Kurşun alemi SE kö- mür ucile, (o sert bir şeylerle yazılmış birçok © yazılar var. Bunlar arasmda iki güzel mıs- ra okudum, yazık ki şimdi ha- tırımda değil.,, Buradan o hatırıma geldi. Ben de dıvarlara baktım; ayni şeylerle yazılmış yazı- İar ve imzalar görülüyor. Ba- zıları okunacak gibi değil, Ka pının arkasına gelen yere ka- | i dar belli başlı bir spor ve İm harflerle “Karanlıklar cen- netteyim; ben adem isem hava merede?,, yazılmış. Onun ya- “nında güç okunabilen bir sa- horoz dans (oetmekistiyor., Sonra şarkılar darbı meseller getirdiler. Külbastı, patates ve bir süra- hi şarap. Eti yiyemedim. Pata tesleri © yiyor ve şarap içiyo- rum. Yine büyük bir ümitsiz- lik içindeyim. İçtikçe manevi- yatmın gevşediğini, söküldü- ğünü ve dağıldığını £ duyuyo- rum. Buradan sağ çıkacağıma dair hiç bir ümit ve ışık yok. l İçiyorum, çölde soyulmuş yol cu, kuru bir toprak gibi içiyo- rum. Şimdi serbestim. Ne be tonlar, ne demirler, ne süngü ler beni tutamıyor. e Evimi, memleketimin güzel yerlerini, annemi ve bütün sevdiklerimi dolaştım; sonra kendimi oğul tulu selviler altında, bir top- rak çatınm altına uzanmış gör düm. Çatının taze toprakları üstünde siyah başörtülü bir kadın hıçlarıyor. Yanı başında perişan bir çocuk yazısız taşi- ma yaslanmış, kimbilir niçin, ağlıyor; iri damlalar çatımın topraklarını ıslatıyor. Bu yaş ları h dıvarın önünde ba- şı düşük mavi gözlü Rum ço cuğu,, nın gözleri değil mezar taşına yaslanmış (kara gözlü bir Türk çocuğunun o gözleri döküyordu. Şehit, yetim, dul, işte bütün bir Türk ailesi! Yal mız bunlar muharebe ile alm- mış Sakız adasında değil, mu- ahede ile girilmiş (İstanbulda ağlıyorlar. İsrafilin suru ve mahşerin gonkları beynimde (o çarpıştı. lar. Ayağa kalktım. Vücudü- mü sıkan topraklar döküldü. Uyanmak için £ başımı birkaç dafa dıvara vurdum. Şarabın açtığı dünyadan hakikatin za- lim dünyasına inmiştim.. Kere vetin kenarma ilişmiş, bitap, zihnim boş, çenem göğsümde oturuyorum. Dizlerimin ara- sında kenetlenmiş e'lerime bir kaç damla ateş düştü, Ağlıyor m , varlığımdan (o utandım. Fakat üst üste boğazıma yığı- lan dalgaları durdurmağa mu- kadder olamıyordum. Yine bu radan çıkmak, hayalâtn ge- niş diyarlarında dolaşmak lâ- zumdı. Sürahiye sarıldım, şa- rap! Kum ve ateş O yak nız gözlerimde var.. Yaradılış bize bu teselli menbamı da ver meseydi buhran ve ateşten ya nar, kül olurduk. Yaşlarım Dant'ın o cehen- nemlerini söndürdü. Göğsüme çarpan dalgalar duruldu. Kere vetin üstüne uzandım Zaman ve hâdiseler silinmişti. Pence- remden bana alaca bir ağartı ve soğuk bir hava geliyordu. Biraz sonra bunlara (o üçüncü bir şey karıştı. (Devamı vai Manisada spor faaliyeti MANİSA 12 (Hususi) — Tür. kiye idman ittifakının Manisa mn- takasını teşkil etmek üzere Manisa- da mevcut Altmordu ildman yurdu, Sakarya klüpleri murahhasları 9- eylâl 9313 tarihinde bir içtima ak- tetmişlerdir. Mintaka tenis hey'eti riyasetine fırka kumandan: o Cavit Paşa, ikinci reisliğe Vehbi Bey, âza hıklara da Celâl, Seyit Ali, yedek â- zalığa Şevket ve Tahsin Beyler; Futbol hey'eti reisliğine orta mektep müdür muavini Halit, âza Hklara Celâl ve Ahmet Nuri yedek âzalığı Şevket ve Rifat Beyler; Atletizm hey'eti reisliğine tüc- cardan Tahsin, âzalıklara Reşat ve Hüseyin yedek özalığı Mahmut ve Nâzım Beyler; Hosap müfettişliklerine | Ekrem Nimet Beyler seçilmişlerdir. Mönisa gençliği seviye hayatı. nn bu inkişafından son derece mem | nundurlar,. Memlekette şimdiye ka- futbol sahası yokken bu defa Cavit Paşa Hazretlerinin yüksek yardım ve mü zaheretlerile iyi bir sahanın inşasi- tır: “Neredesiniz, pilicler. bir ; ma başlanmıştır. M. Briand'ın Bir nutku Fransız Hariciye nazırı bir nutuk söyledi CENEVRE, 11 (A.A) — Cemi- yeti Akyam meclisinde, Cemiyeti faaliyeti hakkında cereyan eden mü zakerat esnasında, M. Briand beye- candan biraz sararmış olduğu hale değ salonun her tarafından gelen hararetli ve sürekli alkışlar arasın da şu nutku iradetmiştir: “Cemiyeti Aksama samimi ve &- teşli bir imanım vardır. Büyük mec- ia, mesaisine bir betbinlik havası i çinde başlamış olduğundan içtimala rında hazır bulunmağa ziyadesile ar <a, Eriand geçirirler. Mamafih vaziyet, bü saat te harpten sonra hücum etmiş olan dalgaların sonuncusunu görmekte olduğumuzu ümit ettirecek sebepler | arzetmektedir. Şimdiki | buhranda harpten sonra yapılınış olan fazla is tihsalâttan mütevellittir. Almanya ile Fransa arasında ami Wi olmak benim için ber zaman bir şeref teşkil edecek © bir mükarenet vücude getirmek için sarfolunan mesaiye girişilmesi Cemiyeti akvam | sayesinde mümkün olmuştur. Bura- da İngilterenin Obu mesaide daima hazır bulunmuş ve ekseriya müza: | heret etmiş olduğunu söylemek is- terim, Tecrübe, Avrupa milletleri arasındaki temasların (faidesini ve Cemiyeti akvam teşkilâtınn zaruri olduğunu göstermiş ve isbat etmiş- tir. Filvaki mevcut müşkilât, sami- miyetle tetkik edilmedikçe itimat Avrupanın zirai milletlerinin vaziye tini hatırlatan M. Briand demiştir ki: Şimdi, sulhü tensik etmek husu- zua temas edeceğim. Mevzuu bah- solan mesele, 1932 senesinde inikat edecek olan tahdidi teslihat konfe- bir talep vukubulacak olursa o buna muhalefet edecektir, (Şiddetli allcış- lar) . Bu böyle aleni ve mukaddes| tir bir taahhüttür ki cemiyetmilletlerin itimadını haleldar © etmeksizin bu taahhüdü yerine gelirmemezlik ya- pamaz. Hiçbir millet de böyle bir düşünceye kapılamaz. Hatip sözüne | devamla demiştir. kir Bir öyle bir sistem derpiş etmi. şidik ki şayet yaşamış olsayıdı tah- didi teslihat konferansın mesaisini basitleştirmiş olacaktı. Fakat başka istikametlerde bunun telâfisi çare- leri aranılabilir. Bütün © milletlerin, ayni masa etrafında toplanarak bek- * lenilmekte olan aşağıdaki munzam ve muazzam sözü söyliyecekleri da- ; kika, pek ülvi bir an olacaktır: “Artık harp yek! Harbin yeniden HARİCİ HABERLER Dört devlet daha teslihat için bir mütareke teklif ettiler Bunlar Danimarka, İsveç, Norveç, Felemenktir Müthiş bir Kasırga! Hondurasta bir kasırga oldu, 400 kişi öldü MLAMI, 11 A.A, — İngiliz müs- temlekelerinden Honduras'ın merke zi olan Belize şehrinde şiddetli bir kasırga olmuştur. Bu esnada © 200| kişi ölmüştür. Bu kasırga Hortoriko | da ve Antilles adalarının diğer ki smlarında da külliyetli zarar ve ha- sar yapmıştır. Kasırga şimdi Haiti adasına doğru ilerlemektedir. MİAMİ, 11 A.A. — Dünkü ka-| urga ösnasında ölenlerin & miktari” dört yüz olarak tahmin edilmekte. dir, | MLAMİ, 11 A, A, — Belize'de ekaliden bir çoğu hâlâ enkaz altin- da bulunmaktadır. Bir çok Ameri- kan papaslarının da ölenler arasında olduğu söylenmektedir. Kasırga ile beraber bir de met dalgası gelmiş ve iki metre kadar yükselen sular şehrin sokaklarını kaplamıştır. Eba. iye yardım için lüzum gelen tedbir ler alınmıştır. VAŞINGTON, 11 A.A, — Bah- riye nezaretine gelen haberlerde Portoriko'da San - Junm'da şiddetli bir fırtına hüküm sürmekte olduğu ve külliyetli miktarda zarar ve hasar vukubulduğu bildirilmektedir. M. Mac Donaldın beyanatı LONDRA, 11 A.A. — M. Mac Donald bu sabah çok kalabalık olan Avam kamarasına milli wasraflarda tasarruf yapılması hakkındaki ka- nun lâyihasınm ikinci kıraatının ya- pılmasını ve kabulünü teklif etmiş- tir. M. Mac Donald, deruhte ettiği vazifenin M. Snowden'in dün gür“ müş oldüğu işten daha az ağır olma dığımı beyan ederek © demiştir kiz Buhranm önü alınmıştır. Fakat yar pılacak daha birçok iş vardır. Vazi- yette hâsl olan sükün fili bir şekil almalıdır. Eğer bugünkü vaziyette İ görülen kararsızlık devam © edecek İ olursa esasen bu buhrana vücut ver- miş olan fikri halet tekrar © ortaya çıkabilir. İ am İ uyanmasını kabul etmiyoruz ve İ emnü selâmet vücude o getirmeğe | amade bulunuyoruz.” M. Briand, kürsüden inerke ge rek mecliş ve gerek hazirun tarafın- dan şiddetle alkışlanmıştır. 'M. Grandinin, Fransız hariciye nazırınn elini hararetle sıkmağa şi- tap etmiş olması kayde sayan görül Meksikayı kabul ettiler CENEVRE, 11, A.A.— Meksika» nın, Cemiyeti akvama girmeğe mu- vaffakat etmiş olduğuna dair olan notası murahhas o heyetlere ancak öğleden sonra tevzi edilecektir. Bu notanın birinci o kısmında, Meksico hükümetine gönderilmiş olan davet- name İktibas edilerek bu davetin müttefikan yapılmış olduğu kaydo. luamaktadır. Bundan sonra notada Meksikanm kendisine yapılan ve ona Versailles o muahedenamesini izah etmemiş alan misaki kabul et. meğe dâvet edilen 13 devlete 1919 da bahşolunan vaziyete muadil bir vaziyet bahşeden daveti kabul et- mekte olduğu beyan edilmektedir. Ülümeeisz sünmntmbilisedineride zezabiikiğe 5 Gandhi Fransada İngilizlerden şimdilik mubhtariyet istiyecek MARSILYA, 11 A.A. — Gandhi “Raj Putana,, posta vapurile Mars silya'ya gelmiştir. Sant o 16,40 da Calais sür'at katarile hareket ede- cektir, Kâlibesinin beyanatı MARSILYA, 11 A.A. — Gand- İ hi, Raj Putana vapurile saat 7,30 da buraya vâsıl olmuştur. Kendisine | güzeteciler, fotograf muhabirleri ve | kesif bir halk kütlesi intizar etmek- | te idi, | Gandhi'nin başı açıktır, sortında beyaz pamuktan milli elbise ve a yaklarında meşin sandal vardır. Ken disini selâmlıyanlara ellerini kavuş- durmak ve bekliyenlere doğru uza- tıp yukarı kaldırmak suretile muka- bele etmiştir. Mary - Bay denilen kâtibesi Mis- se Sade, Gandhi'nin namına şu be- yanatta bulunmuştur: — Avrupa'daki ikametimizin ne kadar devam edeceğini bilmiyoruz. Eğer konferans akim kalacak olursa uzun müddet kalmıyacağız. Maama fih Gandhi, İngiliz mil ve bik hassa Hindistan sanayiinin dakiyin| fından, en ziyade müteessir ve müz- tarip olacak olan İngiliz amelesine hitap etmek arzusundadır. Gandhi, onlara Hindistanda milyonlarca in- sanın ilka etmiş olduğu vaziyeti i- zah etmek ve onlarla Birlikte iki vatanın menfaatlerine muvafık bir teşriki mesai esası aramak istiyor. Siyasi noktai nazardan, Gandhi Hin distan'ım muhtariyetini müdafaa ede cek, fakat İngiltere'den ayrılması | talebinde bulunmıyacalıtır. Sınıflar meselesine gelince kendisi bunların | ortadan kalkmasını istemekte oldu- ğunu ve çünkü bu gibi imtiyazların, farkların elemli ve dajma haksız bir | takım şeylere yol açmakta bulundu- ğunu söylemiştir. Gandhi, saat 16,14 de hareket eden ve Paris'e uğramaksızın doğ.) ruca Calais'e giden Bombay - Calais | expresine binecektir. Kendisinin re- | fakatinde Bopal hökimi, Siroki mih- racesi, Madem - Mohan, tarikat rei- | si ve Bönaröz darülfünun emini bu- | lanmaktadır. Re:mi kabil MARSILYA, 11 A. A. — Yük- sek tahsil gören talebe birliği Gand hi'nin şerefine bir kabul resmi yap- mıştır. Gandhi henüz tahsil çağında iken tertip edilmiş olan 1889 sergi- sini gezip görmek üzre Paris'e yap- muş olduğu seyyahattan çok güzel batıralarla döndüğünü hatırlatmış, cebir ve şiddete müstenit olmıyan siyaset usulünü müdafaa etmiştir. Gandhi sorulan bir suale (o verdiği Gandi Pariste PARIS, 11 ALA. — Gandhi, bu sabah buraya gelmiştir. e Öğleden sonra Cslais'ye hareket edecektir. MARSILYA, 11 A.A, — Gandhi sast 16,40 da Marsilyadan o ayrıl. mişter. Hareketi sonazmda Hiç bir hâdise olmamıştır. M. Gandhi istas- yonda yüksek tahsil talebesi ile bir çok mecusiler tarafından selimlan- miştar. NAKİL Bakırköy Çimeino T. A.Ş. “Kurt Çimetesu” yazıhanelerini İs tanbul, Bahçekapr 4 üncü Vakıf Han 4 üncü kat 7, 8, 9, 10 No. Jara akletmişti-. Telefon 2.1768 Telgraf Çimento-İtenbul, İ B. 130 bin lira kadar bir yanlışlık yapmıştır. Yanlış hesap.. | ANKARA, 11 (Telefonla) — Emlâk ve eytam rl yeni yapılacak binası için evvelce açılan omünakasada inş: 443,973 liraya deruhte eden Abdurrahman Naci B. bankaya racaat ederek hezaplarmı yanlış yaptığından bu teahhüdünü #9 edemiyeceğini bildirmiştir. Bir hesaba göre Abdurrahman Nafi Banka müdiriyeti bu vaziyet karşısında keyfiyetten idare meclisini haberdar etmiştir. İdare meclisi bu sabahki içti Naci B. in 40 bin liralık teminat akçesini irat kaydına ve vi den münakasa açılmasına karar vermiştir Münakasa 19 eylül cumartesi günü icra edilecektir. Tevfik Rüştü B. M. Briand' gi ziyaret etti CENEVRE, 11. (A.A.).— Türkiye Hariciye V | kili Tevfik Rüştü Bey M. Briand'ı zyaret etmiştir. Iki hademe arasında kavga ANKARA, 11 (Telefonla) — Dün gece binası bahçesinde iki hademe arasında bir eni dolayı kavga çıkmış ve hademenin biri tarafından lan üç el silâh hasmma tesadüf edememiş, müteca zabıta turafmdan yakalanmıştır. Meclis umumi kâtibi ANKARA, 11 (Telefonla) — M. bi Veysel Bey İstanbula hareket etmiştir. Bulgaristanda Kaldı! SOFYA, (Milliyet) — Mahut Açık Söz gazetesinin sahi yüzelliliklerden Ahmet Hikmet'ın Bulgaristan'dan ihraç edildi doğru değildir. Bulgar hükümeti, Ahmet Hikmet'i Romanya sevkedecekti. Fakat Romanya hükümeti kabul tir. met Hikmet, Filibe'den Şumniye nefyedilmiş ve “orada i memur edilmiştir. Tunada bir Sırp şakisi tutuldu SOFYA, 12 (Hususi muhabirimizden) — “Sırp,, ismile m3" ruf meşhur haydut Yurdan Dimitroff Tunadaki Rahovs limanı da yakalanmıştır. Dimitroff, bir çetenin başında olarak, son ee sene zarfında Bulgaristanda üç cinayet ve re hesapsız culul:lar ika etmiştir. Tevkifinden iki gün evvel, bir başka hay” dutlu birlikte çok kalabalık bir şose üzerinde 40 dan fazla yolcü" yu soymuştu. Şeriki cürümleri arasında köyünün belediye reisi ve belediye kâtibi de vardır . Bulgaristanda affı umumi isteniyof SOFYA, 12 (Hususi muhabirimizden | — Bir kaç çifci meb" ws bir af umumi İâyi! --1 hazırlamışlardır. Lâyihayı şimdiye ka dar 80 kişi imzalamıştır. 1923 senesi 9 haziran darbei hükümeti? den beri ika edilmiş bütün siyasi cürümler hakkında affı umumi! ilânını istiyen bu lâyiha, bugünlerde Sobranyaya £ verilecektir. | | Siyasi cürümlerden mahküm olanların 700 ve bu yüzden Bulgâ” ristanı terketmiş olanların da 2000 kişi oldukları tahmin edili- yor. Hükümetin bu teşebbüs karşısında ne vaziyet alacağı he nüz malüm değildir . İl Sofyada bir suikast daha! SOFYA 12 (Hususi muhabirimizden| — Gecn gece Maks donyalı Boris Traeff, evine girerken, meçhul şahıslar tarafında İ ağır surette yaralanmıştır. Mütearrızlar evine civar bir & yerdi duran otomobilden ateş etmişlerdir. Mecruh protagerovist gri puna mensuptur. Bu hâdise, bir ay içinde ayni grup na karşı ika edilmiş üçüncü suikasttır. Bununla başmda İvan Mi | hayloff'un bulunduğu Mekedonya ihtilâl teşkilâtmdaki hâkisi hızbin bütün muhasımlarını ortadan kaldırmağa karar verdiği anlaşılıyor, 3 ile umumi kafi sks VER bae Bursanın “ K urtuluşu Türk harflerini kabul ğ pre BURSA (Milliyet; — Hastane önünde ağır bir yaralı! Bir şoför çiğnediği adamı hastane civarına bırakarak savuştu Dün Cerrahpaşa hastanesi | bu adamı hastaneye almış!” önünde esrarengiz bir vak'aya | ve doktorları haberdar etmif tesadüf edilmiştir. lerdir Hastane hademeeri, bir ara- | | Erzurumlı Hasan ismini? lık sokağa baktıkları zaman bir | biri olan yaralının meçhul bf yaralının taşlar üzerinde yat. | otomobil tarafından, kase makta olduğunu görmüşler ve | pnüne kadar getirilerek, ELE ırakıldığı tesbit edilmiştir yanına gitmişlerdir. nasal yaraları Bi Hademeler, ancak ismini ve nereli olduğunu — söyleyebilen