26 Temmuz 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

26 Temmuz 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

srin umdesi “Milliyı 26 TEMMUZ 1931 İDAREHANE — Ankara cadde. | «i No: 100 Telgraf adresi: Milliyet, | Istanbul, Telefon numaraları 24311 — 24313 ABONE ÜCRETLERİ G Türkiye için Hariç için 3 aylığı 400 kuruş 800 kuruş Miz 750, 1400 z 1400 2700 Gelen evrak geri verilmez Müddeti geçen nushalar 10 kuruş tor. Gazete ve matbaaya ait işler 'n müdiriyete müracaat edili G kabul etmez. İ ne bildiğini söyler. . Dün azami hararet 23, asgari 20 derece idi. Bu- gün ruzgâr mutedil poy- raz, hava bulutludur. Önce - Evvel Ben üdebadan değilim. Bu- nu başkaları söylem söy- lüyorum ki; onlara bir hakikat söyletmek suretile itiyatlarını bozdurmuş olenıyayım. . Üdeba | dan değilim amma türkçeyi iyi | bilirim ve iyi söylerim. Bunu | da bir meziyyet olarak ileri sür | müyorum. Bir türkün türkçeyi | asıldır. Yalnız dil hak- ufak mülâbaza yaza- | sa İstanbul leh- i alâkadar eden bu layısile ban bilmesi kını cağım da bilh çe haza dı mülü- | cevap ve- | receklerin akıllarında bulun- sun, diye söylüyorum Ben doğına büyüme şehir u- sağıyım. Görüştüğüm Türkçe- de hiç bir aykırı lehçe tesiri de yoktur. İstanbul İehçesinin sırf türkçe lügatlerinden yüzlerce- sini bilirim ki dil encümeninin bazı azası daha işitmemişler- dir bile, .. Şimdi gelelim sade- e Geçenlerde dil encümeninin mesaisini o tenkit o yüzünden (V&—Nâ) ile bazı encümen a- zası ve bilhassa Besim Atalay Bey arasında münakaşalar ol: du. Bu münakaşalardan emsali gibi hiç bir müspet netice Ben bu vahi sakız çiğn dedikodu zevkinden do- layı okudum. İstifade eti sem nezaket olsun diye sö miş bir söz telâkki edini nız Besim Atalay Beyin mek- | birinde bir kelime | işti. Bir müddet “b kalım, (VE—Nâ) buna iliş mi,, diye bekledim. Galiba 0- mun da şu günlerde ilişikli işle- ri çok ki, buna dokunmadı. Ben İstanbul lehçesi hesabma bu ke | limeye ilişmeğe Besim Atalay Bey bunda bizim öteden beri kullan | dığımız (evvel) kelimesi ye- | rine (önce) kelimesini kullanı. | yordu. . . Meselâ “bundan on sene evvel. ...,, diyecek yerde “bundan on sene önce,, diyor- du. , Biliyorum. Bunu arapça İzi Çünkü yeni — kelimeler ve eski kelimelere verilen yeni mâna- lar ancak halk tarafından kul- lana kullana dil bünyesine gi- rerler, bir komisyon bir heyet kararile değil!. . Böyle heyet kararları şeklin- de iltimaslarla lügat kitapları- na giren kelimelerin akıbeti İs- tanbul Şehremaneti mektupçu- su —Allah “selâmet versin— Osman Bey biraderimizin İs tanbul sokaklarına verip kızıl levhalarla duvarlara astırdığı takma isimlere benzer. Halk ge O kelime ler lügat kitaplarında, ve sokak isimleri duvarlarda yazılı ka- lr... Onun içindir ki; ben dil en cümeninin yahut herhangi bir müessesenin bizim dili harap e deceğine, zarar vereceğine ihti- i | mal verenlerden değilim. . İşte (önce) kelimesinin “ev- vel,, kelimesi yerinde kullanıl- ması da bu kabildendir. “Ön- ce,, nin gene İstanbul lehçes de mukabili (evvelâ;) dır.. Me selâ: “Ahmet Efendi! Önce sen söyle bakalım!,, o Cümlesini: “Ahmet Efendi! Evvelâ sen söyle bakalım,, şekline soksak şive tegayyüre uğramaz amma “Ahmet Efendi! Evvel sen söy le bakalım!,, dersek ya bir a- bir medrese kokusu se en bir cümle yapmış oluruz. Şimdi size İstanbu lehçe bir kaç satır yazacağım: “Bundan yirmi üç evvel Rumelide çıkmış olan ihti hareketi evvelâ Manastır şeh rinden başlamıştı... Yıldız sa- rayı bidayeten bu hai hemmiyet vermek nişliğ rap v le kete e- istemedise elen telgraf- evvelâ hile de, i lardan anlaşılınca; yoluna saparak hürriyetpe: ranı içinden vurmak istedi... Şimdi bunu Besim Atalay Bey gibi yazacağım “Bundan yirmi üç sene önce Rumelide hareketi evve rinde başlamı bidaveten bu harekete ehemmi yet vermek isteme genişliği ' gelen telgraflardan anlaşılınca evvelâ hile yoluna saparak hürriyetperveranı için- den vurmak istedi Bu sakat bir ifadedir. Bir de önceyi benim düşün- kmış olan ihtilâl Manastır şeh- se de işin İ düğüm gib! hakiki yerinde kul- lanarak ayni satırları yazayım: “Bundan yirmi öç sene evvel Rumelide çıkmış olan ihtilâl hareketi önce Manastır şehrin- de başlamıştı. Yıldız sarayı ilk önce bu harekete ehemmiyet vermek istemedise de işin ge- nişliği gelen telgraflardan an- laşılınca önce hile yoluna sapa- rak hürriyetperveranı içinden vurmak istedi...,, Bu satırlarda önce kelimesi- n —kasten— tekerrüründen başka sakat nokta yoktur. Zaten önce kelimesi bizde geçmiş zaman ifade eden (ev. vel) mânasını katiyyen ver mez. .wvel) kelimesi de a- rapçada bizim türkçede oldu. ğu gibi “zamanda tekaddüm,, ifade etmez. O münay: ona biz vermişiz. Şimdi geri alma- ğa da lüzum yok... Anadolu- Dun en hücra köyünden, İstan- bulun en yüksek semtleri hal- kına kadar herkes bunun ne de mek olduğunu bilir. sanm zenginliği kelime kelime kullanmamak için yapı- | lerinin çokluğile anlaşılır.. Ke. yordu.. Ben İstanbul lehçesine | limesi az fakat kelimelerine faz girmiş olan arapça, Yıldız sarayı | İ alacak bir mahlük acemce, | la mâna yüklenmiş diller fuka- | MİLLİYET PAZAR 26 İSTANBULUN Lanfiğ4 No:71 Teofilos ta pek neş'esiz ve durgun bir adam değildi. Fakat, sokakta gördüğü aç ve yaralı çocuğun hali gözünün önünden gitmiyordü “Açım, kirye, üç gündenbe- ri açım!,, Bu feryat kulağında çınliyor nefis yemeklerin mebzuliyet ni gördükçe, memleketteki sefa letin sebebini anlayamamaktan mütevellit bir teessür ve igbi- rarla dişlerini gıcırdatıyordu. Andronikos, uzun boylu ince belli bir cariyeyi yanına ça Hire: — Şairler eski şarap içme- den yemek yiyemezler, dedi, çabuk, kendisine bir kadeh elli senelik eski şarap getir! Yuanis'in üçüncü oğlu, (Te- ofilos) un eski şarabı çok sev- diğini biliyordu. Toprak altından yeni çıka- rılmış eski bir şarap» testisini ofraya getirdiler. (Andronikos) un evvelâ efendisi ofilos" un kadehlerini du Selânik kumandanı bir adamdı. Kadehi ve ayağa kalkarak: — Aziz misafirim un şerefine: Dedi ve ağzına götürdü. fa- İ kat, içemedi.. Teofilos, elindeki kadehi sofradaki davetlilere u- zatarak, yüksek sesle şu sözle- ri söylemişti — Selâni ve doldur- mağrur ne aldı Teofilos teki açların, çıp- sesizlerin sıhhatine... Prensin kadehi elinde kaldı.. Ve hiç kimse elinde tuttuğu şarabı içemedi . Herkes hayretle baktı. Selânik kumandanının huzu- runde bu küstahane harekete kim cesaret edebilirdi.? Andronikos kaşlarını çata- rak Teofilos'un yüzüne baktı: biribirine duğunu biliyor musun, Teofi- los ? Bizanslı şair başını salladı — Eski şarabınızı henüz iç- mediğim için aklım başımda dır, asaletmaap! Tabansı sokak larda aç ve çıplak gezen bir prensin huzurundayım. Andronikos, davetlilerinin Elindeki yüzüne hammül edemezdi. kadehi Bizans şai fırlattı inin rbiyesiz köpek! asil insanların sofrasında yer değilsin! Sana ancak baldırı çıplakların İ yattığı zindan yaraşır! Kumandan fena halde hid- İ detlenmişti. Arkası İ muhafız alay | ben: — Bu serseriyi | sefillerin da dura zabitine — hita İ ridat namına Kendi sarayındaki masarifi de B cariyesi, | ın, sonra da Te | lakların, dul kadınlarm ve kim | — Kimin huzurunda bulun- l yanında bu kadar hakarete ta- | Sen | Iİ Yazan: M.- Yavuz Topraktan bir şarap | destisi çıkardılar Cariye evvelâ efendisinin, sonra da Teofilos'un kadehlerini doldurdu rek ve yerlerde raydan çıkardılar... ellerini ve bacaklarımı zincirle bağladılar. Selânik zındanına attılar. ». Ertesi sabah, Andronikos, meiyet zabitine şu emri vermiş bazan bir ordu ya bedel müthiş bir adamdır. Şimdi, kendisini sefillerin ya. Bından çıkarıp ayrı bir hücrede tecrit ediniz... ve yattığı yerde mum yakmayınız. Gözleri, ö- lünceye kadar nur görmesin! Selânik kumand Andronikos, - şair tan çok korkmuştu. anı Prens (Teofilos) Selânik teki sefalet görmüyor değildi. Fakat, asil- zadeleri gücendirmemek onlardan ve yüzden S ânik hazinesinde va onpara yoktu. asilzadeler temin ediyordu Halkın sefalet ve ihtiyacını ren ve düşünen yoktu. Ku- mandan, korkudan sokağa çıka maz olmuştu. Saray muhafızla rı, sokaklarda: Açkaldım!,, Diyenleri ve dilenenleri top- lıyor ve kumandanın zindana atıyorlardı . Selânik zindanları dolmuştu ki, a ru ekmek bile ardı. emrile o derece ık sefiller yetiştiremiyor. Zindanlardaki sefiller açlık. | tan biribirlerini yiyecek hâle gelmişlerdi. Açlıktan ve hasta- lıntan ölenlerin çesetleri gün- lerce zindan köşelerinde kalı. yor, fareler ölülerin gözlerini oyuyordu. Selânik zindanlarındaki sefa let hiç bir devirde görülmemiş. ti. Zindanların pencerelerinden akseden feryatları işitmekten bizar olan halk, artık, o civar- den geçmemeğe başlamıştı. Pencerelerden, uğultu halin de, tek bir kölimenin itiliyordu: — Açı Sekizbin mahküm. lardı!, akisleri kişi aç ve ölüme anlarda inliyor. Şair Teofilos'u, ilk günü, bu sefil ve kork atmışlardı. nç sahnenin içine Teofilos bu dehşetli inanza- rayı görünce şaşırdı. er, Teofilos'a, yorla, yiyecek Bizans şairinin parmağında elbi. sesi yepyeniydi in ren- gi uçmamıştı. Belliydi ki, kar. nı tok bir adamdı. kıymetli bir yüzük var TEMMUZ sürüyerek sa- | kendi de için gi almıyordu. Bu 1931 > Teş:kk r Karım Süiyenin Ebediyen kapanan gözleri önünde duy- duğum büyük acıya telgraf- e refa- | ireme ka- yorgunluk almak | la, sicktupla, cenaz. kat ve evime ve d. dar bizzat ve Gazetelerin çok kıymetli sütunlarında yer vermek su- retile aziz dostlarımın ve aile çocuklarının gösterdiği asil alâka ve tesliyetten hudut- suz bir minnet şükranla | mütehassisim İ © Bunu yazık ki kaç gün- dür ayrı ayrı arza imkân bu- lamadım. Bu bapta aziz dostların ve aile çocuklarının lütuf ve keremlerini "dilerim efendim. İstanbul Altıncı Noter Galip Bingöl Teşekkür Validemin otomobilde unuttuğu bir bavulu on iki saat zarfında bulup bize teslim eden seyrüsefer memurluğuna alenen beyanı teşekkür ederim. Elif Naci ve İsi Me Hiristo Nikolayidi sinden Nikolaki Efendi ve hen matmazel Maryanm Meheet bul 4 üncü İcra urla fendi verese- Aziz Bey ve Ayşe Vilden hanım tindeki alacağından dolay şiktaş'ta Teşvikiy lesinde hamamcı Emin güzel bahçe yeni 4/33 No. lu bir kı kağınd a arsanın | di hisse itibariyle hirer hisseleri4$ üddetle mevkii ak 4500 lirada talibi uh yede had- desinde olup bedeli mü: İ di lüyıkında görülemediğinden bir müddetle temdiden müzayedeye dudu afı tapu kay Şefik Bey msettin Ziya Beyin uhdesinde ve tarafı Şefik Be- tarafı abi © hamamcı vaz olunmuştur. H Etnin E, soka; Mahallen yapılan vaziyeti esme hali hazır hududu 1 bahçe diğer tarafı Zi sokak | sandal ise bir tarafı gü Bey apartmanı arkası diğer önü hamamcı Emin efendi sokağile mehdut olup mezkür arsa dâhilinde içi toprakla mestur karadeniz şek- inde bir havuz mevcuttur. Ve sa- hasr mezkür arsa kayıt veçhile bil- mesaha 961 zira 22 parmak terbün de olup kıymeti muhammenesi her metre murabbas 14 der liradan Talip olanlar mecmuu 7672 lira kıymeti muhamm in yüzde onu nisbetinde pey £ akçelerini alarak 341/5221 dosya numarasile saat 14 ten 17 ye kadar 27/8/931 tarihinde İstanbul 4 öncü İcra memurluğuna müracaat eylemeleri ve fazla malü- | | mat dosyasında münderiç bulundu- | ğu ilân olunur. 1: - 600 kilo çuvala ait 11 havi 120458 num. mi makpuzunu ira S0 kur | da okirüva'n eyledik. Bir sur ceğimizden — tini istihsal eyi kür makpuzun hük mü olmadığını ilân eyleriz. İstanbul'da Vitol ve | letenbul Dördü den: Halil Hasip Zeki Bey ile İ Haralamboz e mahturmu kat hanım varisler rin efendiden borç aldığı mebaliğa o mukabil vefaen şada Emin ca ,Piyangomu Kur'aya iştirak edecek olanlâ fiş numaralarını neşrediyorü kız hani gazeleci kore yet mahallesi hastahane sokağı 19 No Mi 316Kırklareli ormau müdiri Kemal 317 Ankara Hacı doğanda sanayj caddesinde 43 No. Elbiseci Hasan Ti 318 Türkiye Büyük Millet Meclisi bütçe encümen memur 9 Üsküdar çınar saddesi 123 numarada 320 Cümhuriyet Halk fırkası vilâyet idare daktilosu 321 Anları Riyaseti Cümhur musiki hey'etinde 322 İzmir Bornova uzun sokak numara 14 323 Akşehir perukârı salonunda 3 mumarada 324 Gemlik dava vekili 325 Kadıköy Kuşdili Gazi Osmanpaşa sokak 17 No. Ummehas 326 Tütün inhisarı umum müdiriyet şube 2 B. kısmı 327 Pangi Maçka kavaklı sokak 135 numarada 328 Muhabiri müfettiş Reramettin paşa mahdumu 9 Ankara ön cebecide 154 numarada Beyoğlu Tepebaşı antikacı Erenköy 26 numarada malâtı harbiye tüfek fabrikasının kundak 311 Suadiye Halimağa sokak 2 numarada Erenköy 312 Bursa zabıtai belediye memur 313 İnegöl ziraat b nda sunda M. Mı H. Hi Kümüran Fi Evkaf kıratanesi müsteciri abrikalar satın alma komisyonunda Binbaşı lât memuru am tahvilât memuru Mehmet ç dahiliye kovuş hasta bakıcısı | Nedir. 338 Ankara « Balıkesir meb'usu Fahreddin B. refikası Meli Nilüfer caddesi Talesim sokağında b. 339 Tekirdağı A 190 Muska 340 Alpullu seker fabrikası makinistlerinden eğdi 341 Ankara yeğen bey maliye şubesi musakkafat kâtiki (o HIKĞU; 342 43 üncü ilk mektep talebesinden 343 Ankarn hanisanesinde Kayserili > kale tütün inhisar idaresi daktilosu rsa İnegöl icra memuru Bursa telgraf gişe memuru Bursa telgraf makini: Ankara C iyet bahçesinde inde 165 numarada 7 Cerrah pa: tasarruf cemiyeti mutemidi inde dava vekili desi 88 numaraf ikinci smıf talebesinden Mustafa Hi isy Âd lar, (te ir istasyon © nddesi 71 No. Dr. Hamit Kâmil B. oğlu Hi Bakırköy yen mah Ahsen İstanbul iş bankası vezmedarı Tama Eskişehir valisi Hakkı Beyin mahdumu ö birinci sn 360 Devlet demiryolları Konya işletme dairesinde Termal 1 Uşak jandarma bölük kaleminde 83 N. Tavşanlılı Ismail Me > kâtibi Bekir Sıtkı B. nezdinde 63 Kartal muhasebeci hususiye memuru Reşit B. oğlu “ 364 Eskişehir temyiz mahkemesi 1 inci ceza dairesi kâtiplerinden 365 İzmir damlacık uzun yol 5 numarada 366 Tütün inhisari Çapa Zinci pavyon 367 Kadıköy Talimhane civarında 77 mumaralı hanede 368 Hocapaşa 13 numara 369 Bursa yağcı Sami Bey ticarethanesi kâtip 370 Nişantaş Hacı Mansur sokak 29 numara 371 Nişantaş Şair Nigâr sokak 67 372 Devlet eDmiryolları elektrikçi 373 Tekirdağ valisi Beyin mahdumu Bey 374 Kadıköy Moda caddesi Başı üzerlik solak 39 numara Forik 375 Sen Benova talebelerinde» 376 Galata Nestele şirketinde 377 Unkupanında değirmen direktörü 378 Topkapı caddesi 379 Topkapı Tramvay caddesi 350 Büyükada 381 İstanbul Verem dispanser 352 Köztepe civarında Mamado sıra köşklerinde No. 11 353 Sultan Ahmet kadastro heyetinde 384 Sıhhiye muhasibinde 385 Karamürsel mensucat fabrikası muhasibi 386 Karamürsel mensucat fabrika, 337 Ahmet Halidun Bey Selânik bankası memurlarından 9 Sarıyerde Muhiddin Tütün inhisar aBhariye deposunda levazım memuru Kadıköy dört sokak 31 numara Küçükpazar bodrum sokak 3 numara 3 Küçükpazar bodrum sokak 3 numara Ahmet Ayhân Bey Yemiş Hilâl han 6 numara komisyoner de ir eczahanesi Babrâli 54 numara Ahmet Yıldız Bey Kadıköy Rıza Paşa çeşme 95 numara 9 Devlet matbaası Ahmet Gündüz Bey | ve çıplakların yanına atın!.. rumca veya çingenece kelime. | lerin mutlaka asıllarını arayıp, | bulup yabancı asıldan geldiği | anlaşılınca onları kapı dışarı et | mek fikrinde değilim ve bunu söylerken bir dil encümeni aza- sından daha kuvyetli bir ifade ile söylüyorum. Çünkü bu keli- meler artık bizim malımız müştur. Dil encümeni azası o- lan zatların lehçe üzerinde bu- | gün edna tasarrufu olmadığını da izaha lüzum yok değil mi Bu zatlar, türkçe olan kelimele- ri bir araya toplayıp mânaları- 0: yazmak ve yeni harflerin dil kaidelerine vereceği hususiyet- leri tedvin etm ifesile mu vazzaftırlar... Yoksa türkçe di- ı tihaz edilen ve zaten | öteden beri öyle olan İstanbul lehçesine ne yeni bir kelime ilâ | ve etmek, ne de mevcut kelime- | İre yeni ve başka mânalar izafe eylemek hakkını haizdirler. Bu nu yapsalar da o kelime ve mâ- nalar, yaptıkları lügat kitabm- ,da ve arasıra yazacakları satır- | ların garip üslübu arasında ka- || lr gider... Kimse kullanmaz. | ol. e esas ra dillerdir. Maksat İstanbul türkçesinin zengin lügatlerini bu arapça bu acemce bu çince diye atmak ol- madığına göre dil encümeni zasının olsun böyle aykırılıkla- ra kendilerin kaptırmamalarını çok şayanı temenni gördüm ve bu satırları o tesir altında ola- | rak yazdım. Bilmem hoş görür- ler mi? FELEK Itizar Evvelki gün dördüncü sahi femizde | Neşe hırsızı? çıkan sıbhi makale | d e bağırdı. teki rum asilzadele- filosu tanımadıkları i- çin, ne demek istediğini an- layamamışlardı. Teofilosu kollarından ya- kaladılar salondan sesler yükseliyordu: Alçak! — Küstah! Kaba adam — Hayvan! istihfafkâr En son küfürü genç bi İ dın savurmuştu. Elindeki eh telâşla üzerine dökülmüş doktor Rusçuklu Hakki Beyindi! neşesi kaçmıştı Muhterem muharririn sehv, imzası çıkmamış olduğu için özür dileriz. Kadıköy Hilâliahmer Siinnet düğünü 13 Ağustos 931 Perşembe günü ve gecesi Mısırlı oğlu bahçesinde Teofilos yumruklarını sıkarak e: — İçiniz. Patlayıncaya ka dar geberinceye kadar içiniz! Mademki, gözleriniz, sokakta- ki açların ölümünü görmiyecek kadar kör ve kulaklarınız sefil- lerin ıztıraplarına karşı tıkal dır! O halde içiniz <eye kadar içi Bizans şairini, gece, döve- kapıdan çıkarken | haykrr. | | | | Sefiller hajretle bi bakıştılar. Bü damm sefiller arasında vardı? Onu, halkin iliği asilzade zannetmiş ne işi i emen bir di. İçlerinden bi yerde sür Teofilos'un ayağının dibinde durdu Yemekten yeni kalkanı mes'ut bir adama benziyorsun Göbeğini şişirip te içimize ner- den geldin? Teofilos gözlerini kapadı ve - | dudaklarının arasından iki ke. | lime anın sarayından (Bitmedi) Oto- il Klübü: 2 Ağustos gezinli- sile akşam yemeğine iştirak etmek isteyen azayı kiramın hüviyet varakalarını hamilen temmuzun 29 akşamına kadar cemiyet merkezine müracaat etmeleri müsterhamdir. mol eniz 41, 39, 57, 50, 59, 47 45 İ kerrer cedit 41, 43, 45, 47, 49, 55, kaddema yedi bap hane elyevm bir kıt'a vla mürakkam mu- arsanın beheri beş hisse itiba- iki larla mürakkam arsanın 10 hisse iti barile bir hi müddetle müz: azolunarak 41 ilâ 55 41 Nolu da talibi uhtesinde o- hissesi ve yine ayni mumsra deye sumaralara 100 liğa v bir tarafı dükkânı ve bir tarafı bah. larından Hüseyin arafı rabii me mahduttur desile Arsanm muu mesahası alettahmin imürabb cüttır. Kıyme olup derununda üç muhamm; İ nesi Bin Lüradır Talip olanlar kıy- | l unu haremi e onu nisbe | tinde pey akçelerini alarak (| 928/ | 5679 dosya numarasile saat 14 ten | 16 ya memurluğuna adar İstanbul 4 üncü icra 27/8/931 tarihinde müracaat etmeleri ilân olunur. Hediyelerimiz Eşya piyangomuza işti etmiş olan karilerimizin fiş numaralarını neşre devam ruz, Numaraların neşri -hitam bulur bulmaz, kıs'a sekeçel k etmek üzre kuponlarını wi ri Kur'a neticesinde kazanacak karilerimize vereceğimiz yeler şunlardır: İki kişiye birer bisiklet bir kişiye bir gramol” İki kişiye birer fotoğraf makinesi ; on kişiye birer kol saa yüz kişiye muhtelif kıymette müt>nevvi eşya Harik Hayat Kaza ve Otomobil Sigortalarınızı Galatada Ünyon hanında kâin N ÜNYON SİGORTASINA yaptırınız. ii Türkiyede bilâfasıla icrayı muamele etmekte ola ÜNYON ına İir kere uğramadan sigorta yaptı” mayınız. Telefon: Beyoğlu 2002

Bu sayıdan diğer sayfalar: