28 Haziran 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

28 Haziran 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Elli yaşında ne yapacaklar Bir sinema mecmuası artistleri a rasında bir anket açmış, Kadınlı er | kekli yıldızların hepsine de “elli ya- gında ne yapacaklarını, soruyor. Pola Negri diyor ki: “ Benim hayatım tiyabroya sike sıkı bağlıdır. Bir gün bu “bağın çö- züleceğini zannediyorum. Benim di- ğer bir zevkim de Lehistanda darül acezemdir. Ben elli yaşma geldiğim zaman, şimdi orada bakılan yüz elli kadar harp yetimleri yetişecekler ve hayata çalışkan bir unsur olarak a- tılacaklardır.,, Betty Compson şu cevabı veriyor “ Elli yaşma gelen kadınlar için, eskiden şöyle idi.,, derler. Ben bu kadınlardan olmak © istemiyorum. Ben kendim için,; nasil ihtiyarlaya- cak?” dedirtmek istiyorum. O yaşa gelirsem fethedilecek başka âlemler arayacağım. İhtiyarlıkla mücndele edeceğim demeyorum. Fakat topra- ğa girmeden evvel kendim için “ar tık ölmüş bir kadın,, dedirtmiyece- ğim, Constance Talmadge diyor “ Hayatım sinemaya bağlıdır. El li, yüz, hatti daha fazla yaşa da gir sem, gene sinemada kalacağım. Bel ki o zamanlar sinema renkli olur, re simleri kabarık olur. Sinema daha ne inkılâplar geçiriree geçirsin, gene karşınızda Constance Talma göreceksiniz, Luize Ferzenda ise şöyle anlati- yor: “ Elli yaşıma girsem ne fark ola cak? Bugün otuz beş yaşında bir ka dınla elli yaşmdaki kadını farketmek güçtür. Kadınlar, yeçen senelere kar » kendilerini muhafaza etmeği bili- yorlar, Ben yüzmesini, dansı ata bin mesini severim. Elli yaşında da bu lardan vaz geçecek değilim belki o yaşta tayyarecilik bile ede- stelik tam manâsile müstakil olacağımı ceğim, Hattâ da zannediys rumu, Hattâ İ Tayyare meraki İ Sinenayıldızları şimdi de tayyare ciliğe merak etmeğe başladılar. Val İ lace Berry, Reginald Denny, Hoot | Gibson'dan mada, şimdi mükemmel | porculardan Bebe Daniele de tay- | yareciliğe başladı Kocası Ben Ly iekleri,, ismindeki filmi çevirirken, | tayyarecilikten zevk aldı. Bu film i- çin büyük bir tayyare Filosu n “Cehennem ine | anga- je edilmişti. Şimdi Ben Lyon tayyare pilotu | #ahadetnamesi de almıştır. | Bir mektubun seyyahati | PARIS,2MA.A. — Posta nazırı M. Charles Garnier, geçenlerde tabi | M. Belin tarafından tabodilmiş olan İl “Le Voyage Hune lettre- Bir mek- Hollyvood artistleri boş zamanla- tında beden terbiyesi ile eğlenceli it geçirmesini çok severler. e ii ği arti vi Ortadaki küçük ştler: Yackie Searle, na; kız haftada 1200 de, tubun seyahati” filmini temaşa et- İ mek üzre otomobil klüp azasile di- ğer birçok şahsiyetleri davet etmiş- M. Belin bu son günlerde Pa mn Buenos Aires'e yani takriben 25 bin kilometre mesafeye göndi lip tekrar geri getirilmesi için yapıl miş olan muvaffakiyetli tecrübeden bahsetmiş ve müteakiben buna ait | Filmi irac eylemiştir. Bu film, her tarafa gönderilip meşredilecektir. Bütçeleri Paramount İngilizce olmiyan 303. İ Ki filimleri için bu sene bütçesine iki İ yüz miliyon frank koymuştur, *2i Grecu, Bob Co- | vu, “Tanmaktadır. | Douglas Fairbanks ile son filmiri beraber çevirdiği Bebe Daniels İ ” Balık annenin hilesi | Ağaç, zincir ve baston İstanbullu “Zincirli, ola- rak isim almış kuyular, ke- merler, sarnıçlar ve saireler | vardır. Fakat bir de “zincirli çınar,, olduğunu. elbet. işit- mişsinizdir. Bu çınarın da bir hikâyesi İ vardir. Evelleri bofdumü in- iy Kaliforniya plajlarında yıldızlar: Naney Carroll ve Conchita Moreno. Mihracenin oğlu Ramon Novarro, *Mihracenin oğ lu,, isminde yeni bir film çevirmek. sdir, Madye Envans, Conrad Vayd de bü filimde rol almışlardır. Ufanın bir teşebbüsü Ufa Alman şirketi İngiliz piyasa sinda İş görebilmek için Tagiliz ar. töstlerile bir çok filmler vücude ge. tirmeğe başlamıştır. Hik film “Allabların treni, dir Bu filmin o Almancasında baş rol Emile Jannigs'dedir. Küçücü kazancı On iki yaşındaki yıldızı Mitzi Green haftada 1250 dolar ka. sanmaktadır. Hayatı bir miliyor do lara sigorta edilmiştir. Lily Damita Holiyvood'da yerleş Fransiz artislerinden bi Damita'dır. Lily'nin Gilmlerdeki Pa, risli kadın tipi Amerikalıların çok hoşuna gittiği için, film haricindeki sinema hayatında da en çok aranan kadın odur , Ona bir isim takılmıştır. Lily Damita, filmde neyse, sokak | ta da odur. Her kadın gibi tuvaleti, Kış “Paris serçesi" diye de süsü, ve şekerlemeleri sever, sporlarına, tiyatroya, bilhassa oto- kâr eden adamları bu çinarın alna getirirlermiş. Eğer çi- nardaki (ozincir (o sallânırsa, adamın borçlu olduğu, sal- İabmazsa borcu olmadığı an- laşılırmış. Bir gün yahudinin biri Elhac Veli isminde alacağı olan bir adama gitmiş. Elhac Veli Efendi bir türlü Yahudiye İ borcunu vermezmis. Nihayet iş hâkime intikal edince Ek hac Veli Efendiyi zincirli çınarın altına götürmeğe ka- İ rar verilmiş, Kararın tatbik edileceği gün Elhac Veli Efendi boş bir kamış basto- | nun içine yüz tane altın akçe koymuş ve bastonunu yanma alarak öylece çınarın altma gitmiş. Tabil hâkim de be- raber, Yahudi de.. Çınarın yanına geldikleri zamak Elhac Veli Efendi Ya- budiye demiş ki: — Şu bastonu bir az tut kuzum. Yahudi, hileyi anlayamaya- rak Faitonu almış, Almış amma, bu suretle alacağı ol- duğu yüz altın akçeyi de almış bulunmuş. Eihac Veli Efendi zincirin | altından geçmiş. Zincir oy- »amamış. Yahudi muhakkak surette harekete geleceğini beklediği için Zincirin oyna- madığını görünce, bu işte bir hile olduğunu sezmiş ve o zaman elindeki baston na“ zarı dikkatini celbetmiş, O kadar ağır kamış baston olur mu? Yüz altın akçenin bastonun içinde (olduğuna hükmetmiş ve kalabalığın arasından sıvışıp kaybolmuş. Kemik, kedi ve köpeğin yazısız hikdyesi — Birader, muharrir clamıyacağırı ancak on iki sene sonra anlatım, — Ondan sonri den biri TARSUS — Tarsus sıcak memle- ketlerden biridir, Ahali yazın bağ- lara ve Nemrun yaylasına giderler. | Burada Söne denilen bir haşere | hâsıl olmakta ve mezruatı imha eyle | mekte idi, Bu sene yağmurların faz- bu görülm aşından dolayı haşere pek cüz'i mikdarda Sone haşeresine karşı mücadelenin | hiç bir faidesi olmamaktadır. Bu ha- İ sere bize Filistinden gelmiştir. Bu sene mezruatta kınacık denilen pas la yağ ştür hastalığı zuhur etmiştir. Buranın ik. | limi bu hastalığı yapmaktadır. Eğer si değiştirilirse hasta İn, bir kaç sene sara genc eski halini almaktadır. Bu sene | İ bağlarda mildiyo hı Fareler de pek müriç bir hal almış” | lığı vardır. | ken mücadele tertibatı sayesinde im ba olunmuşlardır Mahsul Tarsusta pamuk, sısam, hububat, sebze, kereste, hayvanat, her mevi meyve, şeker kamışı ve zeytin yotiş- mektedir. Evvelce harop denilen ke- çi boynuzu da çok mikdarda yeti miş, Suyu ve havası Tarsusun suyu yoktur. yüzünden hastalık ziyade iken arte- ziyen kuyuları sayesinde bu gün hastalık tenakuz eylemiştir. Havası rutubetlidir. Sıtma ve drahom has talıkları vardır. Sıtma mücadelesi | sayesinde hastalık azalmıştır. Sıt- manın firengi hastalığının intişarına | mâni olduğunu söylüyorlar! Mem- lekette menenjit hastalığı hükümfer madır. Tarsusta bir hastahane ve iki cezahane mevcuttur. Halk | Ahalinin bir kınnı Fellah denilen | Nusayrilerden, bir ktm da Van | wuhacirlerinden ve kısmı küllisi de | Türkten ibarettir. Fellahlar, sakız ağaçlarına, taparlar, kendi aralarında şeyhleri vardır ve buna çok hürmet ederler ve tenasühe kaildirler. Hariçten kız alıp vermezler. Maahaza hükümete çok mutidirler. Tarsus kulübü Tarsusun güzel bir kulübü vardır, | Gençler burada toplanırlar ve çok nezih bir hayat geçirirler. Kulübün ve ayni zamanda baronun reisi Fik- çi Beyle müdürü Musbah Bey ve ar- kadaşlari misafirperver ve mazik va- tandaşlardır. Belediyesi Tarsus belediyesi, riyasetinde mü- nevver gençlerimizden Muvaffak B. olduğu halde şehrin imarına çalış- maktadır. Varidatı 93000 lira oldu- Zundan büyük işler yapılmıyorsa da iki arazoz bir de emme basma tulum ba alınmış, eczahanesile beraber bir de dispanser vücude getirilmiştir. ve tanzim eylediği beş senelik prog. ramı da tedricen tatbilea uğraşmak- tadır. Fena su sulara, aya ve güneşe Cinayet Tarsusu gittiğimin İkinci gecesi bir çocuk eniştesini bıçakla | vurup öldürmüştür. Katil 18 yaşlarında Kerim namında birisidir. Hemşire. sinin babçevan Süleymanla evlen. mesinden dolayı öteden beri muğ- ber olarak kız kardeşini öldürmek istermiş, Bu günlerde bir miras eçya sının taksimi meselesinden çıkan bir | si gibi bu sene dahi münazan üzerine “eki ad inziisamile katil lüzumu ilân uni 3 Muhabir mektupları | ! Sıcak memleketler! : Tarsus Halk yazın bağlara ve Navuripi yaylalarına giderler x Tarsusta Ziraat bankası müdürü ve memurları mişse de Adanada yakalanarak sus Adliyesine teslim edilmiştir Buradaki katiller cürmün akil de Suriyeye firar eylemekte old larından derdestleri çok müsküll maktadır. Cehale eheramiyetsiz mesel ç adam öldürmek her zaman olüğ şeylerdendir. Ziraat bankası Halk Ziraat bankasının tamami, yardımlarına mazhar olamadıkları(| dan dolayı müştekidirler. Halkın $ Zu ve ricası şudur: Bapıka kendil rine arari ve işleri nisbetinde bol para versin ve lâakal beş sene vak) koysun.. Çünkü az para ve kısa W deler halkı tatmin edememektedi Esasen bir iki seneden beri mahst Iât mahvolduğu için her kes borçlar geldiki az mikdard lan da hiç bir isti nı vermekten âciz bir halı Tarsus Ziraat Bankas: fadeleri olamayacağını söylemekte dirler, Filhakika bu vatandaşların bir kaç senedir mahsulleri mahvol- duğu gibi mevcut malları da umumi buhran dolayısile satılamadığından naşi elleri böğürlerinde kalmıştır. Banka müdürü muktedir maliyecile- rimizden Muhiddin Bey ile görüş- tüm. Geçesi sent 900 bin ira ikcaz eylediğini ve meclis sermaye 350 bin lira olduğu halde yarım miyon lira daha celp ve tevzi eylediğini söyledi, Bu meseleye müdiri ş mumiyece büyük bir ehemmiyetle bakılsa fena olmaz. R.K. Çiçeklerin rengi nasıl değişir? Çiçeklerin sun'i şekilde renleri- ni de itirecek bir çok usuller var- der. Fakat en kolayı şudur: Bir tabağın içine bir miktar aron yak mahlâlü dökülür ve bu tabağın üstüne bir huni kapatılır. diğer ağzıma da rengi değişi istenen çiçek konur. Hunünim Mavi, mor ve kırmızı çiçekler par lak yeşile dönerler. Karanfiller ka- varır. Beyaz çiçekler sararır. Diğer renkler de muhtelif renklere inkılâp. ederler. Yalnız çiçekler renklerini de dikten sonra temiz suya koymalıdır Bu suretle yepi renklerini bir çok

Bu sayıdan diğer sayfalar: